^Cnmhuriyet' SON TELGRAFLAP esrinievvelin dördünde hayvan kardeşlerimiz için bir bayram yapılacağtnı Fransız gazeteleri haber veriyorlar. Programı bUmiyo rum. Fakat böyle bir merasimin gayesini tahmin güç değil: Hayvanlann in • sanlardan fazla acuımağa, korunmağa lâyık olduğunu bize anlatmak. Hemen bütün «Himayei hayvanat» cemiyetlerinin gayesi. Cenevre 28 (A.A.) Dün topla vardır. Silâhları bırakma yolunda atı • Fakat bu hayvan kelimesi, insan kenan Milletler Cemiyeti heyeti untumi lacak ilk adım büyük bir kimadın telimesi gibi çok müphem birsey. Ne kasyesi tekrar Milletler Cemiyetine ğir şekkülüne çalışmaktır. Zira hakikî i tediliyor? Aslan, kapLan, gergedan, meği istiyen Arjantin Milletler Cemi timat ancak milletler arasında iyi komfil, boğa yılanı, engerek ve akrep te yeti azası olarak ilân etmiştir. suluk münasebetlerinra tesisfle olabi • bütün vahsi hemcinsleri gibi hayvanî lir. Sonra Sir John Simon müzakereleri nevilere dahildirler. Zannetmiyorum ki acmış ve siyasî vaziyetin düzelmesi böyle bir bayramdan maksat, gerge Sir John Simon, sonra Milletler Cenin ikhsadî vaziyete bağlı olduğunu dantn veya akrebin haklarmı insanla • miyetinin faydasını, bilhassa son hâdisoyliyerek demiştir ki: ra karsı müdafaa etmek olsun. Hayvan selerin gösterdiği misallerle ispata çahsbayramı yapacak insan kalabalıklan mıs ve demiştir ki: « Ticaret Ue ifa'mat gayet sıkı mütUfiktirler, bilhassa silâhları bırakma i« Milletler Cemiyetmin hakikî kıy arastna bir fil koyunuz, hortumunu şoyle bir sallıyarak himayeye asla muhtaç finde. meti, bir felâket olur da onsuz kalırsak olmadıgmı ispat edebilir. Belki maksat, belki o zaman anlasılabilir. Silâhları bıSir John Simon bondan sonra bu • âcîz hayvanlan korumaktır. Aklıma farakma meselesîne gelince, meselenin halyük devletlerin siyasetini ve hasusî göreler geliyor. Fakat gene zannetmiyo li çok fazla mufassal oluşundan gecikriismelerinin »ebeplermi anlatmıştır. rum ki böyle bir bayramdan maksat miştir. Fakat daima ilerlemeliyiz ve Biiyiik devletlerin, bazı büyük me muahedeyi en kısa zaman içinde yapafareler veya daha âck tufeyliler olsun: Tahtakurusu, pire, sivrtsinek... Bunlan seleleri ve bn arada sflâhlan bırakma bilmek için elimizden geleni yapmalı • korumak ta aklımızdan geçmez. işıni halletmek için hususî mes'uliyetleri yut.» Maksat, olsa olsa, at, eşek, kedi, kö...rn.nimnmnimmmillinmnilllllllllinHlllllllllllfllllllimmilliiwin.mi™, pek.. gibi isimize yanyan hayvanlann ?erefîne bir bayram yapmaktır. O halde bu zâhiri merhametimiz alhnda, hayvanlan değfl, kendimizi himaye ihtiya cmdan doğan basit bir menfaat hesabı var; o halde bu bavramm da bütün ölçüleri mdîdir. Nafîle ögunmiyelim. Bizzat hayvanlar böyle bir bayrama güleceklerdir. Bir taraftan kapan ku ran, bir taraftan da kendileri serefme bayram yapan unanlara karsı farele Roma 28 (A.A.) Gazeteler ChiSan Fransisko 28 (A.A.) Japon rin kahkaha atmağa hak'an yok mu? den bfldirdiğine göre dünkü zelzele • meb'usan meclisindeki bütçe komisyoKasaplar ve mezbahalar hanl hard çanin vuku bulduğu mmtakanm her ye • nunun eski reisi olan kont Yanagishava lısırken kuzulara merhametlerinrlen bahrinde bugün de saal ikide yeni bir zelburadadır. seden yalanci beşeriyete hangi hayvan zele olmuştur. Chietide nöfusça zayiat Kont, Meksikoda toplanacak olan rnanır? ve maddî zarar olduğuna dair hiçbir beynelmflel istatistik konferansma iştiHayır, hayır!... Onlann bu bayrama malumat yoktnr. Fakat Civhellada Mes rak edecektir. ihtryaçlan da yok. Birbirlerile roertce ser Raimondoda ve daha birçok nahi Kont şonlan sSylemistir: ve asilâne kavgayı prensip yapan hayyelerde müteaddrt evler sakatlanmıştır. Eğer Amerika bahrî kuvvetlerini vanlar adalet istemiyorlar, mahkeme Diğer taraftan dünkü zelzelelerin yap arttmrsa, Bahrimuhitte bahrî Inıvvet • leri yoktur; sulh istemiyorlar, Millet tığı tahribat hakkmda fQ tafsflât alm • ler muvazenesini temm için Japonya ler Cemiyeti ve Süâhlan Azaltma kon mıstırt da ayni suretle hareket etmeğe mecferanslan yoktur. Punduna getirerek Chietide birçok yapılar kuueler ha • bur kalacakto. birbirini yutuyorlar. Ne edebiyat»» bir sara oğramıştır. Adliye ve Belediye da* Japonyanm bütçesînden bahsedeo sadelik? îreleri de sakatlanan binalar arasm * Kont demiştir kî: Büyük bir yılan ötösönün kamını deşdadır. Japonya tarflıinde mevcut en ağir mişler. tçinden bir kurbağa cıkrm». Bu L»»«" Pebgnada 200 ev yıkdmîş, butçeye sahrptir. Ve korkuyorum ki manzarayı seyreden halk, yılana karşı 200 ev de sakatlanmıstır. Turantada 70 bu bütçe kabul olunacaktn*. öfkesmi ve kurbağaya karsı da merhaev yıkılmış, 200 ev de sakatlanmıştır. metmi hissettirerek hormB*dan(r ve mtCivRelladr 5 0 ev yıkılmîs, 100 ev de nldanirken, bir köylü çocuğu atunus: sakatlanmıatır. Meuer Raymonda 50 Bir de kurbağanm karnmı açmz, ev yıkdmıs, 200 ev de sakatlanmıstır. Sofya 28 (Hususî) Medisi meb'bakalnn içînden ne çıkar! farasan Martinoda 10 ev yıkılmîs, 200 usan reisi Al. Malinov ile Hariciye Veev de sakatlanmıstır. En zaytf mahlukun midesinde b3e kâletinden D. Drenovski Türkiye CumDi&er nahiyeler dahilinde yıkdan evdaha zayıfmı yatrran bu korkunç ve tahuriyetînin onuncu yddönümü şenlikler de elliyi bulmaktadır. biî kuvvet nizarm karşıstnda bayram lerinde buKmmak üzere Ankaraya gi • yapmak, ancak hazmi kolaylaşbran bir deceklerdir. hareket ihfa'yacma benziyor. PEYAMl SAFA Ankara 28 (A.A.) EyHttân dör îdiincü haftası içinde cenup hududun • Cenevre 28 (A.A.) Heyeti umuda, dördii musademeli 48 kaçakçı vak'miye haricinde yapılan görüşmelerde bir ftsı olmustur. Bu vak'alarda biri ölü oldurgunluk var gibidir. Bunun sebebi de, naak özere 59 kaçakçı, 51 kaçakçı haymiktar ve kıymet cihetinden olsun, AlVam, 2000 kilo gümrük, 500 kilo mmanyaya silâhlar hakkında verilecek lıUar, 100 defter sigara kâgıdı, 600 kumüsaade hakkında ltalyamn ileri sür • tu kibrit, 2 tüfek, 1 tabanca tutulmusdüğü bazı fikirlere tngilterenin rmıha *ur. lefetidir. Bu hâdise, dün ttalyanm si lâhlan bnakma hakkmda müsbet tek • liflerde bulunduğuna dair çıkan haberMarmiras 28 (A.A.) Mannarise leri teyit edki mahiyettedir. Londra 28 (A.A.) Deyli Heral& saat mesafede buhroan hutusî bir da Kâbilden bQdirildigine göre Kral İngiltcre tarafından ileri sürülen içiftlik ormanmda bu sabah yangm çıkAnvmuDahm nanr ve yüksek memur îhtiyath kayrtlerî,müşterek bir proje mısta. Sondürülmeai için tedabir aluılarmdan 5 kişi, Krala karsı suikast yaphakkında yapılan gayretieri boşa çımaktan dolayı Kâbil hapisanesinde i > karmakla beraber, nihaî muvaffa . dam edilmişlerdir. kiyetini biraz geciktireceğe benze» mektedir. • • «.. Silâhları bırakma işi T ve Milletler Cemiyeti Hayvan bayramı "Misaka bütün Balkan milletleri girmelidir,, M. Venîzelosun Cumhuriyete beyanatı Başvekilimiz ve Meclis Reisimiz Yunan gazetecilerine mühim beyanatta bulundu Bir'fci snhifeder mabat seyahatte idim. Gazete biie okumaga vakit bulamadun. Binaenaleyh birsey söyliyecek mevkide değilim. Balkan devletlerinin Türk Yunan misakına dahil olmalan ihtimali var mıdır? Balkan devletlerinin de girmeleri suretile bu misakın tevessüü pek ziyade şayanı arzudur. Misak ona iştirak eden milletlerrn refahmı temin edecek tir. Fakat Balkan milletlerinin ikiye aynlması suretile misak yaonvalan herhaide faydalı değildir. Balkan milletleri bir kül halinde misak yapmalıdırlar. Gazî Hazretleri, Ismet Pasa ve Tevfik Rüştü Beyle son mülâkatlan • nızdan ne gibi intibalar hâsıl ettiniz? Gari Hazretlerini tamamile sıhhat ve afivette buldum. Harlcalar doguran mkıLlp eserinin itmamma çaltş makta, dünya sulhu için her türlü gay • ret sarfetmekte olduklanm mSsahede ettim. M. Venizelos cevaben patrikaneyi tekrar ziyaret ettiğinden dolayı mem nun olduğunu söylermş, bahsi An karada imzalanan Türk Yunan misakına intikal ettirerek misakın 3ci millet arasındaki dostlugu takviye edeceğini sövlemistir. Bunu müteakıp Patrik Fotyos E • fendi M. Venizelosa burada çok kaIıp kalmvacağını sormuş, sabık Yunan Basvp'^Ii de şu cevabı vermiş tir: « Aziz doıtlanmın misafirper. verliklerini cok fazla suiistimal otmek istemiyorum. Malum olduğu üzere tsvnet Paşa Hazretleri Büyük Millet Meclisînîn küşadmda, yani 1 Tesrmievvelde Ankarada buluna caklardır. O tarihlerde benim de Yunanistana hareketirn muhtemel. dir.» Müteakıben Patrik Fotyos Efendi M. VenizcJosa, Yugoslavya Kral ve Kraliçesâ Hazeratınuı lstanbula gel dikleri vakit burada bulunup bu lunmıyacağıni sormuştur. M. Venizelos cevaben: * Eğer bııgünlerde gelirlerse bulunacağim. Fakat geç gelecek o lurlarsa beklemekliğrme hnkân ol . mivacakiır.» demiştir. Bu mükâlecneden sonra Patrik Fotyos Efendi M. Venizelos serefme Patrikhanede bir öğle yemeği ziya feti vermistir. Basvekil İsmet Paşa Hz. M. Venizelosa patrikanede bulunduğu bir sırada telefone ederek saat 2,30 da otelde ken<iisini beklediğini bildirmiftir. M. Venizelos saat 2,15 te patrikaneden aynlarak Ankara musüe Topaneye ve oradan da otomobille otele dönmüstür. M. Venizelos dün Yugoslavya sefiri M. Yankoviç ile Fransız sefareti mas • Uhatgüzan M. Barbiyeyi ziyaret et • miştir. [İHEM NALINA M1HINA Bu meseleyi bırakalun, artık! 1 Ingiltere Hariciye Nazırı Milletler Cemiyetinde mühim bir nutuk söyledi ltalyada yeniden Amerika Japonya zelzele oldu bahrî rekabeti Bir Japon meb'usunun mühim beyanatı ismet Pş. Hz. nin beyanatı îsmet Paşa Haeretleri dün öğle • den sonra M. Vemzelosla görüşür • lerken sabık Yunan Başvekili ile birlike tstanbula gejen Yunan ga • zetecilerim de kabul etmisler ve A. tina meslekdaşlanmıza beyanatta bulunmuslardır. Başvekilimiz, Türk Yunan doatluğunun ehemmiyet ve kıymetinden bahsettikten sonra bu dostluk to • humunun bundan uç sene evvel abldığmı, gün geçtikce Uerlediğini nihayet bugimkü şekle geldiğmi söylemis, bu dostluğun Balkanlar ve dünya sulhu için nekadar faydalı olduğunu anlatmifhr. Atinah meslekdaşlarunız, Başve. kil Hazıetleriıvden Sofya seyahati hakkmdaki Jntibalanm somruşlar, İsmet Pasa Hz. de kendilerine su cevabı vermişlerdir: « Bulgarittana gittiğimiz vakit ortada bir surtefehhüm olduğunu gördük. Fakat hakikat çabuk an laşıldı. Türk Yunan misakımn kitn•eye karsı olmadığım anlatthk.» 430 ev yıkıldı, 800 ev hasara ugradı ismet Ps. Hz. nin hediyeleri İsmet Paş Hazretleri dün M. Veni zelosa yerli mallarnmzdan yapıhms bir kostum hediye etmişlerdir. ki gün evvel, Cumhoriyette, Atfnâ •" dan Türk Yunan dostluğunun ateş* li taraftarlarmdan M. Corciyadis is • minde bir Yunanlmm mektubu vardı. Bu mektupta, Yunanhlann Ana • dolu seferi gibi, ahali mübadelesinin de bir hata olduğu söylenmekte idî. Fa • kat mekttrp sahibi bunun niçin hata olduğu hakkmda hiçbir delil göstermi • yordu. Yunanistana bir mflyona yakm nfi fus, hem de işci, çiftçi, san'atkâr olmak üzere hepsi müstahsÜ iki milyon kol kazandıran miibadelenin neresinde hata vardır anlıyamıyoruz. Bu sayede Yunanistan, kendi ahalisi ile ayni sk, ayni dil, ayni din, ayni mezhep, ayni mefkure sahibi bir milyon vatandaş ka* zanmtstır. Kankardeşlerini Yunan halkma kavusturan »iyasetin hatası nerededir? Yunanistan noktai nazanndan bu 19» te hiçbir hata ohnadığı gibi Türkiye noktai nazarmdan da öyledir. Biz, eski Rum vatandaslanrnızm Yunanista « na tntmesinden ve oradald Türk kar deşlerimizin bizim yurttasımız olma • » sından tamamen memnunm. Bazı Yunan gazeteleri, gecen gün de yazdısım sribi, Yunanistanm çok kala • balık Türkivenin de çok genis ve ahalisi az olduğunu yazarak boş topraklannvza eski vatandaslanmun tekrar yerleştirmek lüzumundan bahsediyorlar. Ben nüfus istatistiklermi delil göste rerek Yunan topraklarmm o kadar kalabahk olmadığrm Cumhuriyetin bir basmakalesinde ispat etmistim. Bazı Atma gaıetelerinm mübadfllerin tek » rar iadesini istedikleri Trakya ve Ege mtntakalan nüfusça kesiftv ve bura lara kilometre murabbaı basma isabet eden msan milrtan Yunanistanınkme yakmdsr. Onun için oralara muhacir !•• kân etmenm imkân yoktur. Bu gazeteler, Türkiyeye Yunanlı muhacir gön dermekte motlaka ısrar ederlerse, U • zaksark vflâvetlerhnizde meselâ Ağn • dağı civarmda bazı bos yerler vardır. Biz misanrperverKk eder, mübadille • rin oralara gitmeierine muanz olmayuu Fakat zarmetmem ki Pire Ue Atma ar»« sntda veya Selânücte yerlesen Rum • W, Iran hududuna muhaceretten hoşlansmlar. Sakavı bir tarsrfa bırakalun. Ahali, mübadelesi, asla, hata olmam»hr, bi lâkis bi'^Tmka dostlusım temelmi ku ran iyi bir hareket olmustur. Asıl hata nerededir, bilir misiniz? Bu samimî dostluk havası içinde mübadülerin tekrar Türkiyeye avdetlermi btemekte ve bunda ısrar etmekte... Çünkü Rumlarm tekrar Trakya. Ege ve Samsun (Mütarekedeki malıut ismile PontBs) mmtakalanna îadele rhıi istiyenler, bunun için hîçbir maâ«l ve mantikî sebep ve delil gosteremi yorlar. Sebepsiz olarak mübadillerm Türkiyeye iadesmi istemek, tabiatile, şüphe uyandınyor: Sakm bunu istiyenler, mötareke se nelerinde olduğu gibi, buralan Rum larla meskundur, Yunanistana veril melidn gibi bir hayaK muhal pesinde koşaniar olmasm dive icimize bir kurl düşüyor. Halbuki şüphe zamanmda değil inanma zamanındayız. Bereket versin ki Yunanlı dostla • nmızm azîm bir ekseriyeti alnllı ve dogru düşünen insanlarda; mübadiDerai iadesi bahsmi ağnlarma büe alımyor lar. Aksmi yapanlar.bam gayrimem nun mübadillerm ağızlanna bk parmak bal sürmek istiyen polkOcacdardBr. Türk Yunan dostluğunun bütün kuvvetmi muhafaza edebilmesi için çoktan tasfiye edilmis olan mnbadülerin iadesi bahsmi artık kapıyalım ve daha mühim tslerimiz var, onlara baka • hnv Cumhuriyet Bayramında Ankaraya gelecek Bulgar ricali Kâzım Pş. Hz. nin beyanatı BupOnkO program Cenup hududunda yakalanan kaçakçılar Silâhlan bırakma işinde durğunluk Efganistanda 5 idam verdiği haberler Bir İngiliz gazetesinin Aarmariste bir orman yanıyor M. Venizelos Meclis Reisimiz Kâzım ve Başvekilimiz İsmet Pasalar Hazera tile birlikte evvelki gün Yalovaya gitmisti. Bu tenezzühten avdette Kâzım Pş. Hz. Ymanlı gazetecilere şu beyanatta bulunmuslardr: « Türk Yunan dostlugu ebedidir. Çünkü her M milletin arzu ve is • teğine istmat eden bir dostluktur. Bunu size Türk milletini temsil eden bir moessesenm, yani Büyük Millet Meclisinin reisi srfatile sövlüyorum.» Bunu müteakıp İsmet Ps. Hz. de Yunanlı gazeteciler demişlerdirki: « M. Venîzelosun aramızda biraz daha bulunmasan kendisinden rica ettim. MecHsm açJması dolayısile Ankaraya gitmekliğim kap ederse M. Venizelos burada Türk nulletkırn misa firi olarak kalacaktır.» Sabık Yunan Başvekili bu sabah saat 11 de Taksime giderek Cum huriyet abidesine çelenk koyacak ve oradan otomobille Topaneye inerek bir muşla Heybeliadaya gıde • cektir. Doktor operatör M. Skur teos Heybeliadadaki köskünde M. Venizelos serefme bir öğle ziyafeti verecektir. M. Venizelos aksama doğru otele avdet edecek* ir. M. Venîzelosun resimleri Misafirimiz M. Venizelos, san'atkâr Süreyya Beye muhtelif pozlarda re simlerini çektinniştir. Kerestecilerde yapılacak hal Kerestecilerde yapılacak olan mu • vakkat hal binasına ait bütün hazırlıklar bitroiş, inşaat münakasaya konmustur. Insaahn kesif bedeli 3ri yüz altmış beş bin küsur liradır. İhale kısa bir müddet içinde yapılacak ve temelatma merasimi 29 teşrinievvel Cumhuriyet Romanya Kralı itilâfı tasdik etti M. Venizelosun dOnkO ziyaretleri M. Venîzelos dün öğleye kadar oteldeki dairesmde meşgul olmuş, saat 11,45 te otelden Topane nhhmma mmiş ve Ankara motörile Fenere gitmiştir. Madam Venizelos ta otomobille o • telden doğruca patrikaneye gitmiştir. M. ve Madam Venizelos saat 12,15 te patrik Fotyos Efendiyi makammda ziyaret etmişlerdir. Patrik Fotyos Efendi Madam ve M. Venizelosu Atinada maruz kaldıklan sırkastten kurtulduklan için tebrik etmk, M. Venîzelosa patrikaneyi üçüncü defa olarak ziyaret ettiğinden dolayı tesekkür eylemistir. gidip şu Tahiri bulayım be... Gene pirelerim ayaklandı.» Peki, diye sordu, sen Tahiri gördün mü? Hayır, fakat bana haber göndermis. Gidemedim hâlâ... Kon • yadan geleli bir ay olmuş. Anadoludan da gelen gelene.. Senin Mahmut ta gelmiş! Hangi Mahmut? Neydi adı onun yahu?.. Ha... Cenan kalfanın koca»ı! Nafiz Bey birdenbire gözlerinî açta: Sahi mi?.. Nereden biliyor • sun? Nereden bileceğün?.. Şimdi bizim semtin serkomiseri o! Bir dalavereden eline düştük, bereket versin kimin nesi olduğumu sordu, ben söyleyince yerind*en fırladı: «Sen Nafizin oğlu musun? Oğlu musun sen Nafizin?..» diye zıp zıp sıçnyarak hora tepmeğe başladı. Salih, serkomisere tesadüfünün bütün safhalannı, evine gidişini M. Muşanof Cenevreye çağırıldı ^ Sofya 28 (A.A.) M. Musanof, Cenevreden aielâcele çağmlcniftır. Bulgar Başveküi dün öğleden sonra Sofyadan har«ket etmiştir. B&res 28 (A.A.) Kral Karol Sovyet Rusya, komçu memleketler ve Küçük itilâfla yapılan anlasmalan tas • dîk etmektedir. | Yugoslavya 3e Romanya arasmda muallâk meseleleri halleden on dokuz mnkavele de tasdik edıTmiştir. Bir nehir taştı 15 kişi öldö Montpellier 28 (A.A.) Heraoet departımanmdaki nehirlerin anstzm taşması dün aksama kadar 15 kisirün ölümüne sebep olmoştur. Maddî hasarat çok mühimdir. Sırp Bulgar hududunda bir hâdise Bir tre n kazası Danzig 28 (A.A.) Volf ajan«ndan: Yanlış bir makasian gecirilen bir yük treni tampona çarpmu ve yoldan çJcmşbr. Makinist olmüs, tren memurlarmdan 3 kîşi de yaralanımştır. Atma 28 (Hususî) Sırp hudu. dundan gelen haberl#re göre Köki lide bir boznba patlamıştır. l»rsanca zayiat olmuftur. Bu suika»tin Bul'gar Makedonya komrtaaı tarafından yapıldıği meydana çrkmıştır. Sırplar beş Bulgan kurşuna dizmişlerdir. Bulgar hükumeti, Sırp askermin Bul gar hududuna tecavüz etmesi ihti malme mebn? Sırp hududunda ikl böKik asker tabfit etmiftir. sin, resitsin, iz'an ve idraküıe sa • hipsin... Hem atalar sözü vardır: Acı patlıcanı kırağı çalmaz! Ka • fayı çekmis, bir yer<Ie sızıp kal mışsındır. Maamafih, baska bir meseleden dolayı sana haber göndermek istiyordum. Fakat yattığın kalkıhğın yer belli mi ki?.. Adresin fil an varsa bırak ta bir daha lüzum olursa seni aratayım. Nedir o bafka mesele? Tahir gelmiş, Tahir!.. Tahir kim oluyor? Hani sana Şükranın Konyada bir erkek kardeşi var dedimdi ya? Işıte o. Peki, ne olacak? Ne olacak! Ondan al haberi. Belki Şükranın mektuplarını d*a o saklamıstır. Unuttun mu? Ben sa na ananm Şükrana yazdığı bir mektuptan bahsetmiştim. Ha... Ha ... Nezahet bu mektubunda her şeyi itraf ediyordu. Salih düfünmeğe ba^ladı: tSahi Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Türkiye Senelik 1400 Kr. Altıayhk 750 Üç ayhk 400 150 Bir ayhk Hariç şeraiti 2700 Kr. 1450 80Q yokh» Tehikai 59 SERVER BED1 Sabahsız Geceler , Fakat Salihia bu feragati uzun fcürmedi. İlk fırsatta gene cmleri fcyakJanmıştı. Berber kalfalığina girdiğinin haftasına kadar» yani yirmi günden fazla bir zaman geçtiği halde Çengrelköyüae gidememişti. Hep Mahjnılt Beyle beraber gitmeği tasar • tryorlardı, Fakat serkomiser de vakit tmlamamıştı. Nihayet üç cuma fasılasmdan sonra, Mabmut Beyi beklemiyerek, Salih, Nafiz Beyin zi • yaretine gitti. Annesinin verdiği papeller de tükendiği için Tana* • tan para ahncıya kadar, Nafiz Beyde biriken üç haftalığı cebine in • dirmek istiyordu Müsteri bahşiş • leri pek parlak değildi. Nafiz Bey Salihi her vakifki dur(unluğile karsıladı. Uç haftadır nered'e olduğunu bile sormamiftı, yalnız bir elinin dört parmağım sal • lıyarak: Hayrola, ne var, ne yok? dedi. Sonra da Salihin umumî kıyafe • tine ve haline dikkatle baktı. Elindeki krtabı bıraknuya bile lüzum görmüyordu. Serseri gene içerledi ve kendi kendine: «Gel sen ol da babanı arama! Bu herif benim babamsa bu kadar soğuk durmıya hakkı var mı be?..> diye diisün • dil ve açıkça siteme baçladı: Ammada meraksız adamun be yahu!.. Yuh!.. Seni görmiyeli blr ay oldu, nerede kaldığımı sormıyorsun. Ne olursa olsun ben senin resmen oğlunum be!.. Nafiz Bey kaşlannı çatarak: Beş yaşında çocuk musun sen? dedi, neni merak edeyim? Âkil • anlattı. Fakat henüz berber kalfası olduğunu söylememişti. Bunu haber vermek zevkini sona saklıyordu. Mahmudun tstanbula geldîği havadisini duyunca Nafiz Bey kitabı elin den bıraktı: Ya!.. dedi, bak hele... Tu haf sey... Demek evine de gittin ha!.. Garip sey... Buyursun... Beni görmek istiyor demek, buyursun... Hay hay... Görüşelim... İyi adamdır o, bilir misin? Baba gibi a dam, doğrusu, ne yalan söyliyeyim? Bana is buldu o, i»! Ne işi? Salih, nihayet onu da anlattı. Nafiz Bey doğrulmuştu: Ooo!.. dedi, şimdi Mahmudu bulup kendisine tesekkür etmek farzoldu. Aşkolsun koca herif!.. Bak işte, hiç birimiz yapamayız ama o seni adam ed'er. Hem iyi kalpli, hem de mertliği ve cesareti var • dır. Lâkjrdısını dinlersen seni se ver, dinlemezsen vallahi seni inim inim inletir. İşte biz de lâfmı dinledik te berber olduk. Sen bu içi beceriyor musun? Arm gibi! Sana Ha»köyde üç ay berberlik ettiğimi söylemedim mi yahu?.. Evet... Hatta bir sabah beni tıraş etmek istemiştin. Usrturayı yıldınm gibi çeke rim. Sinek kaydı hras birebir. Fa kat o senin doktor hikâyesi kof * muş be... Ne doktoru? Salih kulağını göstermek içm doktora gidişini de anlattı. Nafi* Bey ona verdiği eski nasihatleri bh* an için unutarak: Artık doktora filân hacet kalmadı. Sen Tahiri gör Tahiri!.. Be • yazıtta oturuyormuş. Ve Nafiz Bey bir adres tarif ettî.1 Salih can kulağile dinliyordu. (Mabadi var)