21 Eylül 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

21 Eylül 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 Eyful I 33 FAYDAU BTLGÎLER HİKAY IH1RLI Vaktüe Re . fet baba i$ • minde fakir bir dilenci vardı. Bu zavallı adam şehir şehir gezer, ka saba kasaba do> laşır, ötekine berikin« avuç açar, şundan bundan ekmek ister, bu suret le karnını do • yurur, haya tını uzatırdı. Mombo harabeleri Tarihin en mühim kaynakla rından biri de bilirsiniz ki abideIer ve onların üzerlerindeki ya zılardır. Fakat bu eski zamanların hemen hepsinin anahtarı, alfabesi bilinemiyor. Eski Türk yazıları, Mısır hiyeroğlif i çalışıla çalışıla okunduğu halde meselâ Amerikada Yukatarı harabele rinde tesadüf olunan yazılann mânaları bir türlü anlaşılamı yor. İşte onun gibi Cenubî Afrika • daki Mombo harabelerinin esran da henüz keşfedilmedi. Bu harabeler hakkında tetkikat yapan birçok âlimler, hususile Alman antika mütehassısı Şlehter Mombo harabelerinin o civarda otu ran kâfirilerin ecdadı tarafından kurulan şehrin birkaç binasına ait olduğunu söylemekle bera ber daha fazla malumat vere miyorlar. Bir kısım âlimler de Mombo harabelerinin vaktile hem mabet, hem ev, hem fabrika vazifesini görmüş bir binanın yıkıntısı ol duğu fikrindedirler. Duvarlardaki kargacık burga Büyük Gazi ölümle pençeleşen bir ülkeye can uerJtn, Mucizeler yarattm sen tstiklâl Harbinde! Türkiyeye kurtuluş yollannı gösterdin, Alttn izler bırakttn bu milletin kxdbinde!n * O kadar yücesin ki, esini bulamaytz, Kara günlerimizde bize can yoldasısm! Yazünii bir dakika göremezsek olamayız, Sen dünyalar durdukça bu milletin basıstn!., * inkdâpla yücelettin yedi kat göke bizi, Seni yurdumuz için kurtarıcı biliriz!.. Ey camndan daha çok milleti seven Gazif En derin saygılarla karsında iğiliriz!.. r meraklı $eyler Müthiş bir mantar Yunanistanda Patras cdvann • da bir ormanın içinde müthiş bir mantar bulunmuştur. Mütehas sısların söylediklerine göre bu mantar, şdmdiye kadar dünya ü zerinde tesadüf olunan man tarların en büyüğüdür. Yunan ga zetelerinin verdiği malumata göre bu mantarın ağırhğı tam 7 kilodur. Evvelâ bir parçası tahlil edi lerek zehhli olup olmadığı araştınlmış, zehirli olmadığı anlaşı lınca Atinada büvük bir lokan • T CTAHAT1BR Fırtmalar yahut Ümit bıırnu! taya satılmış, müşteriler bir Id övün bol bol mantar yemişler dir. alay etaneğe başladılar. Hatta içlerinde biçare ihtiyan taşa tut • mayı teklif edenler bile vardı. Lâkin baston gene hızla Re Dedi. Yere bastınp prova et fet babanın koltuğunun altından tikten sonra da şu sözleri mırılf ırlamış, yaramazlardan her biridandı: nin başına, sırtına inerek onları kaçırmıştı. Hay Allah seni kaybeden • den razı olsun.. Tam da boyu Refet baba bu hali göriince dama göresin! yanamatnış: Sen amma mübarek şey Biraz yürüdükten sonra kasamişsin! baya girmişti. Iki sıra ahşap, fa kat teraiz boyalı bahçe içindeki Diyerek bastonu şappadan öpevlerin birinden biraz ekmek, yemüştü. Ağır adımlarla kasabanın mek verirler diye ümit ediyor öteki ucundan tarlalıklara çıkan du. Kimsenin nazan dikkatini ihtiyar bir ağacın dibine oturdu. celbetmediğini göriince kapılarBastonu dizlerinin üstüne alarak dan birini çalmağa karar verdi. onunla konuşmağa başlamıştı: Fakat bu karannı tatbika hacet Sabahtanberi bana yaptığın kalmadı. Çünkü bir aile çolu iyiliklerin haddi hesabı yok. ğuyla, çocuğuyla oturmuş bah • Mademki sende bu kadar kuv • çede yemek yiyordu. Parmaklı vet, kudret var.. Beni bu sefa ğa doğru yaklaştı, boynunu bükletten büsbütün kurtarsan ne o tü", biraz ekmek istedi. lur? Meselâ şöyle güzel bir ev.. Birkaç tane hizmetçi.. Yeni el önce aile erkânından hiç biri biseler.. Haydi şunlan bana teRefet babanın ricasile alâkadar darik ediver! olmadı. Fakat fakir adam ısrar edince aile reisi olan bey: Arzulan o anda yerine gel • di. Refet baba mükellef bir köşk Rahatımızı bozma.. Haydi te zengin bir bey haline girdi. defol şuradan! Artık ne istese yiyip igiyor ne zevk Diye bağırdı. Çocuklardan biri de ayağının ucunda yatan köpeği eğlence isterse derhal emeline nail oluyordu. Birgün ilerideki «tut!» emrile Refet babanın ü şırıl şırıl akan nehre akan bal zerine saldırttı. Zavallı ihtiyar kona sofra kurdurmuş, mükemköpeğe ısırılmamak için var kuvmel bir iştiha ile yemek yiyordu. vetile kaçmağa başladı. Fakat O sırada sokaktan geçen bir dio anda koltuğunun altmdaki baslenci yalvaran titrek sesile: ton kendiliğinden harekete gelip fırladı. Evvelâ köpeğin başına Beyefendi, dedi, sabahtangerilip gerilip indi. Sonra çanakberi ağzıma lokma girmedi. lan, bardakları kırarak sofrayı Ne olur bana bir dilim ekmekle altust etti. bir sahan yemek gönder! Refet baba usaklarından birini Tekrar gelip Refet babanın kolçağırdı: tuğunun altına girdi. Yemek yi Şu herifi çabuk kovun, diyenler neye uğradıklarını bilmiye bağırdı. Biraz daha suratına yerek şaşırmışlar, öteye beriye çil bakarsam iştiham kaçacak! yavrusu gibi dağılmışlardı. Uşak hemen aşağı koştu ve O sırada ihtiyar, bastondan esfakirin üzerine saldırdı. Lâkin Re rarlı bir sesin yükseldiğini du fet babanın biran yanınd \n a yuyordu. Ses şöyle diyordu: yırmadığı sihirli baston birden Kalpsizlerin, merhametsizdizlerinin arasından fırlamış, evlerin, kendi cinsinden fakir diişvelâ uşağı tepeledikten sonra, müşlere acımıyanların cezası budur! sofrayı devirmiş, köşlrii sallayıp Ayni zamanda Refet baba Refet babanın başına yıkmıştı. ceplerinde bazı şişkinlikler his Refet baba perişan, bitkin ve setti. Elini sokup bakınca ora tıpkı eskisi gibi sefil bir halde lannın taze francala, pasta ve sokağın prasına serilmişti. Bu yemişle dolu olduğunu anladı. defa öteki dilencinin koltuğunun Fakir ihtiyar bastondaki bu altına sıkışmış olan sihirli baskuvvete hayret edip başını sal ton nankör ihtiyarın yüzüne şu lıyaraktan ve cebindekileri mi 'desine yuvarlayıp karnını doyu sözleri haykırdı: raraktan yoluna devam etti. Konduklan rahatın kad *** rini bilmiyen, eski çektiği sıkınKasabanın meydanında, mektılan çarçabuk unutup kendi cintepten çıkan çocuklar zıpzıp oysinden yardıma muhtaç olan'a nıyorlardı. Refet babayı göriince rın imdadına koşmıyan, onlan oyunlarım bıraktılar. Onun pejhakir görenlerin cezası budur! mürde kıyafetile, büyük belile Bir gün ge ne kasabanın birinden ötekine giderken ıssız yolun bir kenannda cilâsı kaçmış, fa kat tağlam, dayanıklı bir bastou gördü. Hemen eğilip aldı. Kendi kendine: lşte çok işime yanyacak bir Gürbüz çocuklar Solda: Kaptavn şehrinin bir köşesi ve Şeytan tepeai Sağda: Mizenberg kasaban ~ 1486 senesinde Portekizli bir gemici, Bartolomeo Diaz, o za manlar tamamile meçhul olan Afrika kıt'ası kıyılarını baştanbaşa dolaşmağa karar vermiş ve garp sahillerini takip ederek aşağıya inmişti. Fakat kara kısmının tam en cenup noktasına geldiği va kit durmağa mecbur olmuş; rüzgârla, dalgalarla haftalarca mücadele etmesine rağmen ileri gidememiş, orada kalmıştı. Bunun için Bartolomeo Diaz kendisini yoluna devam etmekten alakoyan çıkıntıya «Fırtınalar burnu» is mini vermiştir. Halbuki oranın bugünkü is mi aşağı yukarı ilk adınm büs bütün aksine olarak «Umit bur nu» dur. Çünkü Bartolomeo Diazın seyahatinden 11 sene sonra gene bir Portegiz gemicisi Vas ko de Gama bu burnu fazla müşkülâta uğramadan geçmiş ve Hindistana doğru yoluna devam et mistir. 1650 tarihinde de burnun 50 kilometre şimalinde Hollandalı lar taraf ından «Kaptavn» şehri bina edilmiş ve bu şehir 1806 se • nesjnde İngilizlerin idaresi altı na geçmiştir. Bu şehrin hali ha • zırdaki nüfusu 100 bindir. Yanında üstünün düzlüğünden dolayı «Masa dağı» ismini almış olan dağ vardır. Bu dağın en yüksek noktası 1000 metre irtifaındaki «Şeytan tepesi» dir. Kaptavn, Cenubî Afrikanın en büyük şehirlerinden ve en ziyade ticaret merkezi olan limanlarından biridir. Cenubî Afrkanm başlıca mahsulleri: Yün, tütün, kahve, bakır, altın, elmas dünyanın muhtelif tarafiarına buradan ihraç olunur. Bundan maada Ümit burnuna en yakın bir noktada küçük «Mizenberg» kasabası vardır. Bu kasaba o civarın en mükemmel sayfiye mahallidir. r cık yazılar okunsa bu müteleaların hangisi doğrudur, meydana çıkacak. Lâkin henüz o dilden anlıyan yok. Yalnız şu var ki oralardan her geçen seyyah bir hatıra olmak üzere bu taşlardan bir parçasım alıp götürüyor, hükumet te buna mâni olmak için bir hareket göstermiyor. Böyle giderse birkaç sene içinde Mombo harabeleri ortadan kalkacak, tâbiî esrannı halledebilmek için ortada bir eser kalmıyacak. TOtOl Izmir gurbözlerinden iki yeanru daha Kazananlar Geçen bftita koyamadığımjz btarer kltap kazananlann lshnleriıü bogÜD ba sıyoruB. Kütahya Ticaret Odaa Giyas Bey km Cahlde, Satnmın poeta memuru Ferit Boy oğlu Turan, Irak hükumeti dahülnde Kerkük Nafia Salihl, Yunanlstan Qö müldtne Eolu sokağı ahçı Mustafa îbrahlm ı^lu Hüseyin OaMt, Beyoğlu 13 uncfl İlk mektep taJebeslnden Hurşit Kernal, Bolu Sıhhat memuru Mustafa Efendl oftlu Mehmet Nuri, Beyazıt 6 mcı kız mek tebi 287 Handan Peyzi, Burdur Nafıa mühendlsl Behram Münir Bey oğlu Sami, Bolu Belediye reisi Vasli Bey tan Le • man, Bursa alay 126 bölük 6 kumandanı Münlr Beytn oğlu Yümaz, Bursa Ulucaml karşısında 1 Salp Bey lozı Mahmure, Akşehtr Osmanlı Bankasında Ahmet Elendl oğlu Sadık, Geyve istasyonu posta memuru Haydar Bey oğlu Naci, BİIecik posba memuru Oel&l Efendl blradert Mehmet, Kara orta mektebi birlncl srmf 171 Orhan, Fatih Nişanca caddesi 102 Zlya, Beşiktag Şairnazlm sokağı 51 Mefharet Osman, Kadıköy Misakımllll sokağı 48 Saadet Hüsamettin, Edtrne Ayşekadın Ouzelcebaba caddesi 30 Ag&h, Polatlı lstasyon büfeshıde Hamdl Efendl oğlu O& bek, Cumhurlyet orta mektebi 217 Nerlman Hanım ve Beyler. Fıkralar Tükenmez sualler Feyzi de her çocuk gibi an nesine, babasına durmadan su aller sorardı. Bir gün babası hafifçe hiddetlendi: Eğer, dedi, senin yaşında iken babama bu kadar sual so raydım, acaba başıma neler gelmezdi? Çocuk hiç tereddüt etmeden cevap verdi: , Neler geleceğini biliyorum. Herşeyi öğrenirdin de şimdi beniaa suallerime de adamakıllı vaplar verirdin. Bilmeceyi doğru halledenler Gürbüz çocuklar Eylul bulmacası lsimleri yazıldıkları ve okundukları zaman içinde alfabe nin her hangi bir harfi iki ve ya üç defa geçen vilâyetlerimiz var mıdır? Varsa hangileridir? Bildiriniz. Doğru cevap verenier ara smda birinciye 5 lira, ikinciye bir Iş Bankası kumbarası, ü çüncüye Foto Etemde altı kartpostal bir ağrandisman çıkar mak hakkı taktim edilecek. Diğer 100 kişiye muhtelif hediyeler verilecektir. Cevaplar teşrinievvelin birinci gününe kadar «Cumhuri • yet Çocuk sahif esi muharriri» adresine gönderilmelidir. Geç kalanlar mükâfat kazanamazlar. babanca mualllmlerinden Ttîfat Bey oğla özcan Nuri Bey **jıdan ittbaren sıra İle 1 «^bze ilk mektep 16 Yaşar. 2 Oazlantep Sakarya mektebi 33 Zinnur. 3 Gebze Akhlsar ahçı Hallm Ağa nm oğlu Osman. 4 Rize Defterdan Muhsin Beyin oğlu Kamil. 4 Düase demlrci Halil Efendinln oğlu Mehmet. 6 Zile doktor Sabrl Beyln ofelu Ertuğrul. T Şlşli Terakki li«esi 385 Sedat. 8 Zlle mütekalt Nadl Beyü> Turgut Zlya. 9 Düzce Hnhisar zdraat âmM Hallt Beyta oğlu Orhan. 10 Kayseri Maarif müdürünün oğlu Hikmet. 11 Karagümruk Kabakulak c?ddesl 22 No. da Meüha. 12 Mudanya blna tahrır komisyonu reisi kazı Güneş. 13 Bursa Zülfü oğlu Ahmet. 14 Üsküdarda Hrant Mesropyan. 15 Kadıköy Moda 8 inci ilk mektep 36 ÂdiL

Bu sayıdan diğer sayfalar: