29Teımmrc 1933 Ya hürriyet, Ya ölüm! Kızıl Bulgaristan ve diktatör Çankof! Milâsta yol faaliyeti : AL! NACi Köylerin kasabaya bağ« lanması iktısadî havaiı Altm ve para meselesinin «Iktısadî Devletçilik müellifine göre mahiyeti nedir? kolavlastırdı mek gibi iki yoldan birini tutacaklar . Londra konferansı mühim bir fi • Hazırlanan ihtilâli bir ecnebi hükumet haber Milâs «Hususî» Hükumetin bü . dır. kir ayrılığı yüzünden kısır kaldı. Belki yük yol siyasetme vermeseydi, kıyam belki Bulgaristanın tamamen ve elde edilen çok verdiği ehemmiyet birçoklanmız bunun neden bu kadar Amerikalılar ve tngilizler, para fia faydalı netieoler, tının değil, eşya fiatımn istikrarı lâzım ehemmiyetli olduğunu tetkike vakit memleket dahilinde yeni yol seferber bolşevikleşmesile neticelenecekti 9 haziran 923 darbesinden Çatko. fun kabine reisliğinden düştüğü 1926 senesine kadar, Bulgaristanın sivil Sırp siperi, aksiyon ve reaksiyon halinde, iki büyük met ve cezir hareketi gosteri»: 1 Stambuliskinin çiftçi diktatör • yasıni ilân ederek orduyu bozmağa, muhalif Burjuva fırkalan yıkmağa ve Bulgaristam başka devletlerin kuyruRun? '"kmağa girismesi, ve bu vaziyet karşı&ında zabitlerin, fırkalann, Make. donya komitasının toplu ve mukabil hareketi erile Stambuliskinin öldürül . mesi, çiftci şeflerin Bulgaristandan kaçması ,iktidann Kral etrafında toplan mış milliyetperver zümreler eline geçerek çiftçi diktatörlüğünün geri Hfl . mesi, ! 2 Başlan kesilen ve kollan, ba. caklan Sırbistana iltica eden çiftçi fırkasının, esasen, StambuU*kinm iş başında olduğu zamandanberi temasta bulun duğu bolseviklerle münasebeti sıklaş. tırarak Bulgaristan sehirlerinde müşte. rek ve geniş bir çiftci komünist ha reketine geçmesi ve bu hareketin bil . hassa Katedral hâdisesinden sonra . ordu kuvvetlerini kullanmak suretile Çankof ve Lâzarof taraflanndan bü • yük şiddetle ezilmesi, Filvaki çiftçi fırkası, Stambuliskinin ölümile Belgrata sığmmak mecburiye . tine düştükten sonra partiyi kaybetmiş gibi bir kenara çekilerek rahat durmağa nza göstermedi. Bilâkis, dahilî düş. manlanna karşı harekete geçmek için, bir taraftan Yugoslavyadan yardım istedi, diğer taraftan da Stambuliskinin açtığı yola devam ederek bolsevik • lerle Bulgairstanda büyük bir çiftçi . komünist ihtilâli çıkarmak üzere tamamen birleşti. Esasen Çankofun 9 haziran hareketi de, yalnız çiftçi fırka. sına karşı değildi. Bu ihtilâlin rmimeyyiz evsafmdan biri de, çiftçi fırkasile beraber ve o fırkanın siperi içinde gizli ve hatta son zamanlarda meydana çikarak açık bile çalışan bolsevik cere. yanlanna karşı da ayni zamanda aksü. lâmel mahiyeti göstermesinde idi. Vaktile Çarlık Rusyası Bulgaristam kendi emperyalist emellerini tahakkuk ettirmek için nasıl Balkanlarda ileri karakol haline koymak istemiş idise, komünist Rusya da, harp sonrası karga şalıklan sırasında, Bulgaristam, o ta . rihierde sadakatle takip ettiği Troçki. nin çekilmesile beraber vazgectiği re volution permanente, yani «bütün dün. ya komünizm ihtilâline kalkmadıkça Rus ihtilâli netice vermiş sayılamaz!.» nazariyesinin ileri kuvveti haline koymak emelinde idi. Binaenaleyh Bulgaristan bolsevik propagandasına en müsait yer ve hareket için en münasip sevkülceyş noktası olmuştur. Bulgarca ile rusça a. rasında az fark olması. Stambuliski ida. resînin müsait vaziyetlerinden istifade eden Rusvanın kendi iMüâl edebiyatını büvük kolayhklarla Bulgaristan yı • ğınlan arasına dağıtmasma ve fikirleri besleyin hazırlamasına imkân bıra. kıyordu. Bilhassa Stambuliski ile bol . şevik şeflerden Rakofskinin, bir Av rupa seyahatinde, Riviyera sahillerinde buluşup görüşmelerinden sonra. Bulgaristan, bolsevikler için artık tamamen kazanılmış bir kuvvet halini alrr.ak is tidatlarını gösterdi. Meselenm, bolsevik Rusyanın dün . yani bolşevikleştirmek istiyen o zaman. ki siyasî bakımından haiz olduğu büyük ehemmiyet derecesi, Bulgarista nın Balkanlardaki coğrafi vazivetine bakmca, derhal goze çarpabilecek halde !di: ' Bulgaris'anın bolseviklesmesi. «ıları, Filorinalı Nazım Beyin Mazhar Osman Beye ithaf edilmiş bir şiiri, ve. fat eden bazı büyük ve meşhur doktorlanmızın resimleri, tıbbî nasihatler, he. kimliğe dair tuhaf fıkra ve yazılar, ata sözleri ve saire ile bu kitap Türk tababeti namına hakikaten kıymetli bir eser olmuştur. Mazhar Osman Beyi, bu muazzam salnameyi vücude getir . diği için cidden tebrik ederim. Ben görmedim ama, bir doktor doshım dedi ki: « Almanaka diyecek yok, yalnız içinde şöyle bir beyit gözüme ilişti. Bir Hamidi evvel gelip bu mülk'ün üstüne Sen Hamidim sonra geldin, tüy de diktin üstüne. Bu beytin ne münasebetle bu Sıhhat Almanakına girdiğini anlıyamadım. Anlıyamıyacak ne var! lyi bilnutyorum ama galiba Eşrefin olan bu b$y. ti de Bakırköy timarhanesindeki has talanndan biri Almanakın müsvettelerine hatıra olarak liği vücude getîrdi. Cumhuriyet devrine kadar büyük ana yollara bile ehemmiyet verilmezken bugün köyleri nahi yelere ve nahiyeleri kazalara bağlıvan ve memleket iktısadiyatında çok bü . yük bir değisiklik meydana getiren ldiçük ve esaslı vollar gün geçtikçe da. ha ziyade bir genişlik arzetmeğe baş . ladı. bulamamısızdır: tstikrarh para, istik • rarsız para, yahut altm karşılıkh para, altın karşdıksız para ihtilâfı!. Konferansa bütün ümitlerini bağh • yan insanlar yer yüzünde pek te az de. ğildi; hatta bir ktsım nikbmler, iki üç ay sonra dünya ahvali düzeleceği için, yeni isler vapabilmek üzere hazırlan • rmslardı. Bu kadar yaklaşmıs zannediIen ve herkes tarafmdan istiyakla ve sabırsızlıkla beklenen iyi günlerin gelmesini men, ve Londra konferansmı akamete mahkum edici nokta, «para» meselesi etrafmda dolacan bu iki nt Hlorden [! «<r*t O^ Dünya bui.ranı ve ona baelı mesele. leri etraflıca ve derin bir vukufla tet • ktk eden «iktı«adî devletçilîk» etermin ikincî cildinde Ahmet, Hamdi Bey «pa. ra» meselesine ayrı bir fasıl ayırmıstır. Bu fasılda paranın umumî mahiyeti anlatıldıktan sonra, «altm» nın mübadele vasıtası olarak kabulü neticesmde hâsıl olan vaziyetler, orijinal bir gö • riişle tahlil olonmuştur. Sağlam «para» denmce akla «akin» geKr; dünyanm son devamlt buhranı sebepleri arasın . da milletlerfn ahm etaslarmdan mak laşmalan, bu suretle sağlam ve istik . rarlı bir para dan mahrum ohnalan başlıca sebep olarak zikrolunmaktadır. Geçen yazınuzda [ 1 ] işaret ettiğimiz gibi, «altın» esastndan uzaklaşılmasmı Ahmet Hamdi Bey, buhrantn sebebi deİn\, ancak zarnrî bir neticed olarak gö. rüyor. Ve altm esatma milletlerfn kolay kolay dönemiyeeeklermi kitabmda u zun ve delilK olarak izah ediyor. Hamdi Beyin «Londra» konferansmda ortaya atıian fiitirlerie teeyyüt eden noktai nazarma göre. en büyük inkılâp altı . nın tardıdır. Altın esasına rücu, zaru retlerin neticeti daima ahmmete mah • kum kalacaktır; altının beynelmilel is titnlâki, ve milletlerin kendi mübadele ihtiyaçlanna göre yeniden taksimi mfimkün olmadığından, altın artık müba • dele vasıtası olmak rolüne malik de . ğildir. Hamdi Bey kitabmda «istikrarlı para» (isteminin de yürüyemiyeeegini id • dia etmektedir. «Para» da istikrar, iktısadî hâdiseleri rnsanlann ters taraf . tan görmelerfnin bir neticesidh*. Klâsik iktısat ilmi «para» yı başlı başına müstakil bir tnahiyetle mütalea etmiş, on. da ayn kanuniyetler görmüştü. Onun için «para» yı «abit yapmak şartile mübadele hâdiselerinde beliren kıymetlerin dayanacağı bir temel bulunmuş olacaktır. «Fransa» hem altın toplamış hem klâsik ikhsatçıların çok nüfuzu altında kalmış bir memlekettn1; ve serbestçe ileri düşündüğünü zannetmesine ragmen için için muhafazakâr kalarak büyük fikir hareketlerindefı uzaklaşmıştır. O. nun için «para» isinde altm esası kal • karsa işlerin büsbütün fenalasacağına kanidir. Amerika ve tngilterede ise hâdiseleri kitaptan ziyade, tabiatten ve tarih akışından mütalea etmek usu. lü mevcuttur; ve bu memleketler, her devrin ve her zamanm kendine göre bir görüsü, bh ilmi, bir felsefesi olacağına vâkıftırlar. Onun için «para ve istikrar» içinde onlann görüsü. «Fran. sa» dan başka ve daha ileri bir gö . rüştür. tstikrartn bugünkü şartlar içinde doğru, mümkün ve faideli olmadı . ğma kanîdirler. Konferansm bir cel • sesmde ıns'ifiz mütehassısı Profesör Kaseı şoyıe aemiştir: « Altm esası oaralara istikrar verecek bir sey değildir; asıl istikrar maddesi, eşyadır.» «tktısadî devletçilik» müellifi Hamdi Bey kitabmda bu meseleler etrafında şayanı dikkat olan fikirlerini neşret . miştir. Hamdi Bey, evvelâ «altın» ın ferdiyetçi iktısat rejimine göre yavaş. yavaş muayyen ellerde ve milletlerde toplanarak mübadele harici kalmağa mahkum olduğunu ispat ediyor ve bu vaziyete bugünkü buhran âmillerinden biri gibi bakıyor. Binaenaleyh hem «altın» ı kurtarmak, hem de buhrandan kurtulmak için istikrar taraftarlanm yaptıklan mücadeleyi şuna benzeti . yor: «Altın torba boynunda olduğu halde denize düşmüş hasis bir adamın altın ile beraber suyun üstüne çıkmak için yaptığı nevmidane bir mücadele!..» Milletler ya devamlı buhrana katlanmak, yahut altın dan vaz geçerek, yeni bir para esasına ve buna dayanmıı yeni bir mübadele ve iktısat rejimine geç • [1] Birinci yazı 23 haziran tarihli nüshamızdadır. Para meselesi c Bu akşamki program Yol faaliyeti Milâsta çok fazla göze çarpan bir şekilde devam etmektedir. Yolun ve yol yapmanm kendileri içra ne kadar faydalı olduğunu takdir eden Milâs koylüleri candan bir hevesle çalifinalrtadırlar. rî?jı.köyl«ri ftıerkez fcazayâ bag • lıyan genis ve mtmtazam yollar günden güne çoğaimakta ve köyler bu sayede kazaya daha ziyade yaklaşmaktadtr. Bulgariatandahi Botşeoîh ayttttlan • Milâs kazasmın yüz yirmiye yaklaıan mamnı bantırmakta büyük rol oymköylerinin hemen hemen yarısından faz> yan Jeneral Latorof lasına bugün otomobil ile gidip gelmek fimal komşusu Romanyanm, iki bol . kabil olmaktadır. şevik Silâv devleti arasında kıskaca n. tki senedenberi devam eden yol faa. kısması demekti. liyetinde kaymakam Sım Beyin çok 2 Bulgaristanın bolşevikltşmesi, büyük himmeti olmuştur. Kendilermin garp komşusu Yugoslavyamn, esasen eksilmiyen bu çalışması sayesmde ya türlü dahilî ihtilâflar içinde kaynaşan kın bir atide bütün köylere ait yollar cenup Silâvlığının da bolşevikleşmesiikmal edifecek ve bu sayede her koye ne yol açılması demekti. otomobil gidebilecektir. Bu yollann 3 Bugaristarın bolşevikleşmesi, ticaret hayatında o kadar büyük bhr böyle bir siyasî istihalenin Romanya tesiri olmuştur ki vaktile yollarm pek ve Yugoslavya taraflannda vereceği biçimsiz bir halde olmasından yakit ve ilk gayrikabili içtinap neticeler. Macazamanında merkeze gelemiyen köylüler ristan, Avusturya, Almanya gibi yan yetistirdik'eri meyvalannı, sebıelerini yana dizilmiş ve harpten mağlup ç<k . Milâsa getiremiyorlar ve bu yüzden çok mış memleketlerdeki asabiyeti müessir zarara uğnyorlardı. Yağ ve peynirle . kılarak komünizm hareketinin Avru . rrni de bir takım muhtekirler köyler de panın büyük bir kısmına sirayetini, ya» ucuz fiatla ellerinden alıyordu. Mah ytlmasını ve «revolution permanen • sullerini nakil için çok fazla bir kira *e» nazariyesinin kunı hayal olmaktan vermek mecburiyeti vardı. Halbuki baçıkarak hakikat halini almasını temin gün bu mahzurlar yol sayesinde yavaş demekti. yavaş ortadan kalkmakta ve köylü tur. Bu hayatî nokta üzerinde, ellerindefanda yetiştirdiği sebze ve meyvasmı ki o büyük vasitalarla bolşevikKerin na. vakıt ve zamanında kolayca Milâsa gesıl çalışmış oMuklannı anlamak için tirebilmek çaresini bulmaktadır. Bun . Bulgaristana bakıldığı zaman görülü. dan başkv vaktile yolsuzluktan dolayı yordu ki, Çankofun ifctidara geçmebakılamıyarak baktirılamıyarak yok «inden sonra dahi, hatta bilhassa Çan. yere ölüp giden hastalar bugün yol sakof zamanmda, bircok Bulgar şehir • yesinde vakıt ve zamanında tedavi eleri tamamen komünistleşmişlerdi. Hat. dilmekte ve bu yüzden birçok vatan . ta bunlardan çoğu hükumet daireleri. daşın hayatı da kurtulmaktadır. Yüz • ne kızıl bayrak çekerek «So\yet Cumlerce kilometreye baliğ olan bu yollar huriyet» leri bile ilân etmekte idiler. sırf köylünün emek ve gayretile vücut Geniş bir Bulgaristan hayalile alabil • bulmaktadır. Ve köylü her kazmasmı diğine açılmış sayısız Bulgar jimnaz • vurdukça köyünü merkeze biraz daha lannda yetiştirilen ve harpten sonra, yaklastırdığmı ve bu yolun köyüne ve Bulgaristan, kendi normal hacmi icne kendisine genişlik ve iyilik getireceğini çekilince işsiz ve ekmeksiz kalmak rr.ec. bilmektedir. Yollannı tamamlamış olan burivetlerine düşen münevver, genç köylülerin sevinçleri çok büyüktür. tki sınıflar, Rus kitaplannin tahriklerile pek sene sonra Milâsta ikmal edilmemiş yol kolay bolsevik olmakta, etraflannı da kalmıyacaktır. Çok çalışkan Milâs köy. kolayca kendilerine uydunnakta ve bi. Iülerini ve kazanm kıymetli kaymaka naenaleyh kendilerini oynatanlar için mı Sım Beyi muvaffakiyetlerinden df>mükemmel, bulunmaz bir malzeme teşlayı tebrik etmemek kabil değildir. kil etmekte idiler. Ahmet Nazmi Hulâsa, Stambuliskinin ölümünden sonra bile, çiftçiler, başladıklan isi bı rakmak istemediler ve muvaffak olmak ümidile bolşeviklerin temayüllerini istismara girişerek onlarla beraber ve olduğu mütaleasındadırlar. Acaba işı. dilmiye başlıyan bu tez nasıl şeydhr? «Para»' nm mahiyetini ve içtimaî rolünü kavramadan bu tezin nasıl bir şey olduğu anlaşılmaz. «tktısadî devletçilik» ikinci cüdindeki para faslile bizi simdiye kadar hatta münakaşasız kabul ettiğimiz bazı fikhlerde bile yanılmış olabileceğimizi anlatıyor. Hamdi Beye göre, «para» mübadele hareketlerinin, daha doğrusu istihsal münasebetlerinin haricinde başlı ba şrna ve müstakil bir mahiyet alamaz, ve a'rratnalidır. «Paranın kıymet ye . : un «^...«4. ı »urmeı yekununa muadii oimsk lâzımAr.ıf'Hamdi Beyin hu. lâsa ettiği bu düstur «para» telâkkile • rimizin yolunu aydınlatmaktadır. Fil • hakika istihsalin yekun kıymeti düş tüğü, yani eşya fiatları alçaldığı zaman, istikrarlı ve altın karşılıkh para siste . mine göre «para» nm yekun kıymeti düşmemektedir. Şu halde ihtiyaçtan fazla kalan «para» bir «para istihsal fazla. n» şeklinde gözükür ki, buhran zamanlannda bankalarda mevduatın çoğal ması, plâsmanlann azalman ve faizlerin düsmesi sebebi bu suretle iznh olu. nur. Bilâkis istihsalin yekun kıymeti çoğaldığı, yani eşya fiatları yükseldiği za. man altm karşılıkh para sisteminde, paranm kıymet yekunu sabit kalaca • ğından, bu zamanda da bir «para» kıtlığı hâsıl olur. Böyle zamanlarda bankalardaki mevduat azaln, plâsmanlat çoğalır, ve faizler yükselir. Hamdi Bey her iki şekli «malî ve sınaî sermayenin istihsal yekun kıyme • tine kendisîni uydurması» halmde mü. talea eder. Şu halde istikrarlı para yapmak demek, istihsal kıymet yekunile, para kıymet yekunu arasında olması zarurî olan münasebeti bozmak demek. tir. Eğer ortada mutlak istikrar edile • cek bir şey varsa o da, «para» değil, onun haricindeki kıymetler (eşya ve is ücretleri) dir. Halbuki «para sabit kalmış olmak için, kendisinden maada bütün kıymeti altüst etmek doğru görülmüstür. Eğer para sabit kalmasa idi, istihsal yekun kıymetine nazaran kıy • met alacak, alçalacak veya yükselecek. ti.» İktısadî devletçilik müellifine göre, bugünkü para telâkkimizde en hatalı nokta budur. «Bir insanı yerinden oynatmak için bütün bir odayı onun etra. fında çevirmek tercih olunmuştur. Hâdi. selere muhitten değil, merkezden bak • manm elbet bir zararı vardır. Böyle bakışlarda msan kendi döndüğü halde muhitini, kendi etrafında devreder sanır. tnsanlar bu hataya asırlarca sap . lanmadılar mı? Güneş, yıldızlar ve bütün semavatın arz etrafında döndüğü zannedilmişti!. Halbuki ilmî tetkikler gösterdi ki dönen yalnızca dünyadır. Onlar, bizim naçiz dünyamızın etraftn. da dönmek için çok büyük seylerdir.» Bu güzel misalden sonra Hamdi Bey bah*e söyle devam ediyor: «tnsanlar, ikhsat faaliyetlerini «para» etrafında döner zannederler; hatta avam lisanında dünyanın para etrafm • da döndüğü gibi bir istiare bile vardır. Onun için parayı sabit, diğer kıymetleri mütehavvil yapmak doğrudur, zannolunur. tşte bu bir görüş hatasıdır ki, in. sanlar nasıl dünya ile semavatın hareketinde asırlarca aldanmışlarsa iktısa. dî münasebetlerde de paraya başlıca bir mahiyet vererek öyle aldanmışlardır. İktısadî münasebetler para etrafmda değil, para iktısat münasebetleri etrafmda döner. İnsanlar, parayı hacim ve kıymet noktasından tesbit ederek, bu nun etrafında döndüğü zannedilen bü • tün kıymetlerin değişmesine razı ola . caklan yerde, yalnızca para hacil ve kıymetini deiristi'mekle iktifa ederler se, birçok müşkülâta rağmen hallede • medikleri mu?zzam meslelerin bile, kolayiıkla ortadan kalkacağını görürler» Hamdi Beyin para hakkındaki gö rüş'eri Londra iktısat konferansmda Amerikanm ağır bastığı bir tarafın en kuvvetli tezini tahlil eder. «Paramızı düşürmiyeceğiz» diye altın karşılıklar ve yükseltme tedbirlerile uğarşan millet . lerin mi, yoksa iktısadî münasebetlerde «para» ya başlı başına ve müstakil bir mevki vermiyerek, onu eşya fiatlarmın bir makesi gibi addeden yeni fikir ta raftarların mı haklı olduğunu öğren . m»k için çok zaman beklemiyecektir. Hâdisat, iktısadî devletçilik müellifinin noktai nazarının doğruluğunu isbat edecek sekilde inkisaf etmekt<dı'r. ANKARA: 12,30 gramofon 18 salon orke» trası: 1 Boieldieu: (Le Calife de Bagdat), 2 Massenet: (VVerther), 3 Faure: (Bercause), 4 Straus: (Ninetta) 18,45 alaturka saz 19,45 dans musikisi 20,15 ajans haberleri. JSTANBUL: 18 gramofon: (Odeon, Sahibinin Sesi) 18,30 fransızca ders (mnpte dilere) 19 udî Refik Talat Bey ve arkadaşlan 20,15 BedayK Musikiye heyeti 21,30 gramofon: (Sahibinin Se si, Odeon) 22 Anadolu ajann, bor»a haberleri, saat ayan, VİYANA : 1 18,05 konser 19.30 konferanslar20,20 Salzburgdan: (Fidelio) Beethovenin iki perdelik opera» • 23 hava disler • 23,15 dansing. BUDAPEŞTE: 18,05 koro ile şarkılar • 19,15 flüt konseri 19,45 mektuplar 20,15 gramofon plâklan 21,05 tiyatro • 23,05 cazbant. VARŞOVA. 18,20 sarkı konserî 19,20 konfe * rans • 19,40 şarkılar 20,10 hafif mu • siki plâklan • 20,45 edebiyat saati 21,05 hafif musiki konseri 22,35 Leh musikisi • 23,05 dans havalan. BÜKREŞ: 18,05 muhtelif musiki parçalari • 20,05 kıraat 20,25 plâklar • 20,45 konferans 21,05 şarkılar • 21,25 or • kestra musikisi 22,05 konferans • 22,20 orkestra devam ediyor • 21,05 iki piyano refakatile şarkılar 22,05 muhtelif 23,05 konferans • 23,35 dan havalan. Amerikada malî müskülât! M. Ruzvelt Vol Striti de kapayacak mı? Deyli Herald, Nevyorkun malî merkezi olan Volstritte son günlerde müt hiş spekülâsyonlar cereyan etmekte olduğunu yazıyor. Mr. Ruzveltin aldı ğı fevkalâde salâhiyetlerin , birtakım miidarnıteleri tevlît edecegi körkusu altında müthiş surette esham ve tahvilât satışı başlamış ve birgun içinde satılan tahvilât 9,750,000 e baliğ olmuştur. Menkul kıymetlerde 3 gün zarfında husule gelen fiat düşüklüğü Nevyork borsasına tam 700,000,000 tngiliz K . rasına mal olmuştur. Bu vaziyet karşısında Mr. Ruzveltin Vol Strit büsbütün kapamaya teşebbüs edeceğmden endişe olunmaktadır. Alaturka ve alafranga mükemme Tatlıctlık ve pattacılık Her evc lâzım olan bu kitap en nefis tatlılar, kompostolar, pastalar, reçeller şurupların tarzı imalini gayet açık ve kolay bir surette öğretir. inkılâp klt&phanesinde 50 kuruşa sa . tılır. Türkiye İspanyc ticaret muahedesi Holivuf Hollvutun 3 üncü sene 31 ind bir gün teahhurle çok güzel resimler \e zengin filim mevzularile intişar etmiştir. kendi ideoloiilerini komünizm ideolo. jisi içinde y*ök edercesine, bolşevikleri adeta ellerinden tutup kendi memleket. lerine getirdi'er, yol gösterdiler ve bu hareketlerile de münhasıran kin ve intikam hislerini tatmin etmek istemekte idiler. Böylece Stambuliskiyi deviren Çan. kof idaresine karsı müthis bir darbe hazırlandı ve Sveta Nedelya kilisesi bu darbenin her tarafta birden infilâkının ilk işareti olarak atıldı. Eğer bir ecnebi devlet. kendi ca . suslan vasıtasile, tertip oiunan hareke. tin gizli plânını ele geçirmemiş ve Bulgaristam vaktinde haberdar etmemiş olsa idi, ihtilâl, Bulgaristanın bir sabah uyandığı zaman çok kanlı şekillerde bolşevikleşmiş olduğunu görmesi gibi neticeleri muazzam olabilecek bir siyasî hâdise doğurmaktan belki geri kalmıyacaktı. Fakat Çankofun derhal harekete geçmesi, başta Jeneral Lâzarof ve Makedon. yalı Jeneral Protegerof olduğu halde birçok zabitlerin bolsevik ihtilâlini şid. detle ezmeğe memur edilmesi ve as kerî idarenin he* tarafa «evkettiği muntazam kuvvetler, muhtelif noktalarda, ayni zamanda başlıyan ihtilâl hareketlerinin irtibatlannı keserek teşebbüsün birbirine bağh bir kuvvet halini al . masına imkân bırakmadılar ve kıyam. ları yer yer bastırmağa başladılar. Filvâki birçok taraflarda ihtüâlciler, ray ian söktüler, askerlerle çok kanlı oar pışmalara giristiler, birçok memuriarı öldürdüler, elli kadar şehrin hükumet konaklan üzerine kırmızı bayraklar çek. tiler; fakat en sonunda gene şiddetle e. zîldiler ve başlann ölmesi ve kaçmasile, çoğu çiftçilerden mürekkep bol • *>J"Ti mabat Ankarada devam edilmesi de ihti mal dah:lindedir. İstanbuld'a üç ay kadar kala . cağim. Bu müddet zarfında Muhtelit Mübadele komisyonunda bulunan bir takım malî işlerin halli ile mesgul olacağım. Bitaraf azaların hakemliğinde bulunan meselelerin birkaç aya kadar halledileceği ümidindeyim. Komisyonun altı aylık tahslsatı mevcut . tur. Komisyon mesaisini azamî radmanla en kısa zamanda hitame erdirmeee çalışacağız. şevik âletleri nihayet sindiler, silâh • larını teslim ettiler. Ve kanlı kavgalar arasında, bolsevik kıyamı, ortada yirmi bin Bulgar ölüsü bırakarak bitti, tenkil edildi. Fakat bu brtiş, Bulgaristanda, başka bir dahilî harbin sebeplerini ortaya çu karmak gibi yeni bir vaziyet ihdas et. m*»kte idi: ötedenberi Bulgar' ordusunun zabiti olarak Makedonyanın Bulgaristana iltihakına çalışmış olan Jeneral Prote • gerof, merkez komitası arkadaşı Todor Aleksandrofun Makedonyalılar ara • sındaki büyük şöhretine mukabil, Can. kof hükumeti tarafmdan 'akv'ye edil . mekte ve bu suretle Bulgar polit'kasmın peşinde gitmesi Todor Aleksandrofla arasının açılmasına seh^bıyet vermek • te iff". Bu gerginlik, 1924 te, Jeneral Protegerof taraftarlannın Todor Aleksandrofu öldürmesi üzerine, en kızgın saf. hasına girdi ve iki hizip. o tarihten »nnra, artık durup dinlenme bilmeksizin bir . birini bitirmeğe girişti. Devam edecek Fizikî kimyaya başlangıç Dr. Saip Ragıp, muallim Rifat, muallim Dcfan Beyler tarafmdan memleketimizin mühim bir ihüyacını örten «Fiziki kimyaya Başlangıç» isimli bir ki*>ap neşredilmîştir. Doktor, ziraatç!, riyazl yeci, kimyacı, felsefeci... gibi hemen bütün ilmin esaslarile sıkı alâkası olan her münevvere hitap eden bu eser lisenin son smınannda bulunan talebelerin bile anlıyacağı şekilde tertip olunmuştur. Fizik ve kimyanın bütün modern nazariyeleri 1932 senesi sonuna kadar sn yeni Alman, İngiliz ve Fransız neşriya tmdan hulâsa olarak şösterilmiştir. Kısa fakat açık bir şekilde yazılmış olan bu eserin ikinci cildinin de neşri memleket irfanında çok büyük bir boşluğu doldaracaktır. MAHMUT YESARl Tipi Dindi! ROMAN Kıymeti bütün okuyanlar tarafından takdir edilen edebiyatımızın en güzel eseri.. 65 KVRUS Fiatla bütün kitapçılardan arayınız. Taşradan siparişlerde posta ücreti müesKeseye aittiı Matbaacılık ve Neşriyat Türk Anonim Şirketi Istanbul N. A.