'CnmhurîyeV SON TELGRAFLAB Bana kalırsa J Ski yolları yapılıyor İnşaat faaliyetine geçildi, kı^la beraber Uludağda büyük dağ sporları başlıyacak Nafıa Vekilinin beyanatı Hilmi Bey, Malatya Ergani hattında büyük bir faaliyet olduğunu ve Malatyadaki meyvacılıea ehemmiyet verileceğini söylüyor Mersin 28 (A \ . ) Nafıa Vekili Hıimi Bey dün Mersine ge'erek hara • retle karsılanmı«tır. tstikbal sırasında nutuk söyliyen bir m«ktep!i vilâyetin, linvan insasj, Tarsus çavınin ovaya akıtılmatı hakındaki düeğîne tercüman ol. musttır. Akum Belediye ve bugün Bğlede C. H. Fırkası taraftndan Hilmi Bey şerefine ziva'etler verilmiştir. Mersin 28 (A.A.) Nafıa Vekili Hilmi Bey Anidolu Aiansımn Mersin tnuhabirine şu beyanatta bulunmuşturr « Bu defa Malatya Elâziz üze . rinden Erganiye kadar gittim. Hattın Erganive kadar olan kısımlart daha evvel ihale edilmiş olduğu için her tarafta büyük ve canlı bîr faaliyetle karşılaş tım. Malatyada su işlerini tetkik ettim. Büyük mikyasta meyvacılık üzerinde ça. lısan bu vilâyetimizde «u işleri ehem miyetli bîr mevzu halindedir. Onun için bîz oraya bu seneden itibaren fazlaea alâka göstereceğiz. Ben orada iken E. lizis sube hattı da mütaahhidine ihale edildi. Halk btından büyük bir memnuniyet duydu. Mersin limanmm inşası etrafında mütait denebileeek şekilde müzakerelerimize devam ediyoruz. Tarrusun bir kııım arazisini sulamak i c " Berden çayindan istifadeyi tahakkuk ettirmek emelindeyiz. Bu bapta bir proj« hazırlanmıştır Onu da tetkik edece. ğim.» Vekil Bey yarm doğruca Ankaraya hareket edeceklerdir. inkılâbımızm ideolo jisi eçenlerde Kütahya Alâyunt köyü muallimi Nuri Beyden al dığım bir mektup, Cumhuriyette, «tnkılâbımızın ideolo i'si ne ola . bilir?» tarzında bir anket açmanrzı teklif ediyordu. Belki en müddit zamanda yerine getirebileceğimiz ru arzu, ciddert, en büyiik iktiyaeımızın ifadesidir. Evet, inkılâbımızm ideolojisi ilmî bir tarzda yapılmamış oldııktan başka, dün Cumhuriyet başmuharririnin de işaret ettiği gibi «Türk inkılâbmm de. rin mânaları henüz hakkile tesbit o • lunmus değildir ve hatta, diyebil'riz ki, bunları tesbit edebilmekten henüz pek uzak bulunuyoruz.» Bununla beraber, son yıllarda, bazı gruplar ve ban meslektaşlar, Türk inkılâbının izahına tesebbüs etmemif değillerdir; hatta mecmua ve kitap bile çıkarmışlardır. Bunlar Karl Manc ik tısadiyatını millî bir kadro icine sok. mağa çalışan telifçilerdi. Nlhayet, sos. yalist veya kollektivist fikirlerin mil liyetçilikle telifi gayretleri, ister «nasyonal . sosyaüzm», isterseniz csosyal . nasyonalizm» diyiniz, baska iki ke lime ile daha iyi hulâsa edilebilirı Türk fasizmi. tşte bu Türk faşistleri. teılerine isim koymaktan çekinerek, herkesi önünde iğiimeğe mecbur edecek bir tâbir buldu'ar: Kemalizm. Ben de bu güzel ve büyük îsim kar. sısmda hürmet ve minnetle sapkamı çı. kardıktan sonra derhal ilave edece ğim ki onlann tezlerile hak:ki Kemalizm arasmdaki mesafe, buradan Sovvet Rusya veya faşist ttalva kadar uzaktır. Kemalizm, klâsik ve ölü »ekillerinden sıynlarak, demokrasi ve liberalizmm kemale ermiş bir safhası demektir ve asla fasizm veya ona doğru bir temavül ifade etmez. Çünkü: Vesika 1 Teskilâtı esasiye ka . nunu (ârayı umumiye, intihap ser . bestisi, sahsî hürrivet ve masuniyet... esasianna müstenit). Vetika 2 Gasi Mustafa Kemal ve tsmet Paşa Hazretierile bütün inkılâp adamlarım<zın rutukla^ Vesika 3 Devlet ve Maarif adamlanmizm «Türk demokrasisi» hnkkında vazılmı* kitaolan. Vesika 4 tnkılâp vıüannda bü . tün gazetelerde çıkan binlerce maka. le. IHEM NALINA M1HINA Mazhar Osman Beyin kıymetli bir eseri Imanlann sarsaklan ve delilerî kuırlastırmağa karar vermeleri üzerine bir muharririmizi, ev . velki gün doktorlanmızm fikir ve mütalealannı sormağa memur etmîştik. Bu soruşturmağa doktor Besim ömer Paşa gibi pek muhterem bir üstal ile tnemleketin en kıymetli akıl hastalıkları mütehassulanndan biri olan genç dok. tor Fahrettîn Kerim Bey, rlUnkü nüs hamızda okuduğunuz, cevaplannı verdiler. Bu meyanda, Mazhar Osman Be. ym de muharririmize sövlediği su sözleri elbette okumussunuzdıır. « Bu mesele üzerinde başka bir gazeteye izahat verebilirim. Fakat Cumhuriyet gazetestne veremem. Sizin muharrirleriniz Abidin Daver ve Peyami Safa Beyler, buna da yatarlar; çiinkB onlar alimî hiildürler. Mazhar Osman Beyin bu kısırlaştır. ma meselesi hakkında gazetemizfe bir şey söylemediğine müteessir olm&dık. Çünkü, kıvmetli meslektasian Fphrettin Kerim Bey, zaten bu hususta söy lenecek şeyleri söylemis olduklan i . çin, pek muhterem Mazhar Osman Beyin sükutlan, bizim icin b'"r ziya teşkil etmemiş, yalnız Cumhuriyete ve Cum. hurivette de benimle Peyamiye karşı infialleri olduğunu göstermef e yaramıştır. Peyamivi bilmem ama, bir zamsnlar, benim Mazhar O«man Bevie aramız çok iyi idi. Çünkü, AUaha sükür, kendilerinrn ihtısası olan hastal<k!arla alâkam ol. madığı için, üstada ne bar oldum, ne de müsteri .. Muhterem doktorun reklam ihtiyaçlannı o zamanlar, bol bol temin ettiğim için, aramız çok iyi îdi. Fakat Mazhar Osman Bev, doktorlara haksız yere çatan bir iki gazeteciye eevap vermek îcin benim gibi geçen »ene bu sütunda doktorlan hararetle müdafaa edenler de dahîl olmak üzere bUHrn gazetecîlere top yekun hücum edinee, gayet tabiî olarak, geçenlerde şöyle hafifçe bir mukabil taarruzda bultm . dum. Bir iki küçük çekie darbesînin acısı doktorun hosuna gitmemiş olacak kî bize küsmüs. Peki ama, madem kî muhterem üstadın sirirleri böyle bir iki fiskeye tahammül edemiyecek kadar gevsekti, o halde ne diye, bütün gaze. tecftere toptan o kadar şiddetle hücum ettiler. Yeni nesrettikleri «Sıhhat Almanakı» isimli muazzam eserlerindeki siirü Mİrü atalar sBzü arastnda «tğneyi kendine bahrmadan çuvaidın başka. sına batırma» süzü acaba mevcut değil mi? Her ne ise maksadım «Âlimî kül» diye benimle aiay eden doktor Maıhar Osman Beye catmak değildir. Alay etmefti âcizane ben de bilirim ve hnatı buiunea muhterem doktorun hissesinî vermekten de çekinmem. Ben, bu yazımla doktorun nesrettiği kitabindan bahıedeceğim. Evvelâ, su. nu »oyliveyim ki Mazhar Osman Beydei bu kitabın bir nü.thasırı vüzümüzü kızar tıp istemek suretile adeta xorla alabil. dik. Makaleler vazarak neşrine yardım eden bütür* meslektaslanna dahi Almanaki ücer liraya sattıği için mi, yoksa bize küskün olduğu icin mi, her ne dense, bütün eser'erini daima bize gön. dermek eömertliğinde bulunan doktor bu defa sebebi artlaşılmoz, fakat çabuk geçici bir hisset gösterdi. 1136 sahifelik. üc lira kıymetinde koca bir kitabı, bize bedava gönderen doktorun bu kitabına reklâm yapmak, bir vazife ve mecburiyetti. Onun içindir, ki bu uzun mukaddeme ile kalerce sanldım. Sıhhat Almanakı, listat Besim ö mer Pasanın 1315 ve 1316 senelerinde nesrettiği «Nevsali 'Âfiyet» isimli ki tabından ilham almıştır. Fakat ondan mükemmeldir. Hemen hemen bütün doktorlann re* simleri, Türk doktorluğu hakkında ma. lumat, hastanelerimizin tarihçeleri, hekimliğe ait tarihî makaleler, muhtelif hastalıklar hakkında mütehassıs etib. bamızın yazdıkları halka mahsus güzel yazılar, vilâyetlerin sıhhiye teskilâtı, bazı edİDlerimizin ve muharrirlerimizin yaLutfen aahifeyi çeviriniz çalanıyor. Macunları kopuk camların zangırtıları ve evin içinde, «anki, canavar sürüleri haykırışarak kosuşuyorlar. Nafiz Bey düsünüyor: «Ya bu uçan kiremitlerden biri oğlanın ba • şına düşerse?..» Yüreğini parçalı yan bir merhametle kapıya koşmak, onu içeri almak istiyor; fakat müthiş bir korku, doğrudan doğruya ölüm tehdidinden gelen bir korku onu tutuvor. Salihin deminki çığlık ları arasında bir sözünü hatırladı: «Ab! fkiniz de sürünün inşallah e mî?> bu iftinizden maksat ne olsa gerek? Öteki kim? Pembe Hanıro mi, yoksa annesî mi' Sofadan bahçeye bakan p«nce « relerdsn birinin önüne karanlıkta gittî. Set set üç bahçeden yalnız ikincisi, aşağı evin ısıkları sayesinde bîraz aydınhktı. Sol tarafta, tabtaparmaklıkh kapının yanındaki dut ağacının altında onun gölgetinî gördü. Amerikada isci ücretleri artıyor Bükreşte Cüzamhlar isyan etti Patronlara karşı şiddetli Isyan, halk arasında bir bir mücadeleye başlandr panik tevlit etti Vasington 28 (A.A.) tşçi ücretlerinin arttınlmasını ve çalısma müddetinin aıaltılmasını temin için Mr. Ruzvelt tarafından hazırlanan propaganda ve mücadelt hareketi dün baş. lamıştır. Matbuat vasıtasile, telsizle her tarafa asılan ve yapıştınlan afişlerle patronlara hîtaben bevannameler nesredilmiştir. Bundan baska parklarda ve sokak başlannda bir takım hatipler yeni ça. lısma ve is kanunu hakkmda kısa kısa nutuklar söylemektedirler. Nevyork hükumetî valisi eski refah halinin avdetini temin maksadite Mr. Ruzveltin hazırladığı programa tamamile iştîrak etmis olmak için trosllar aleyhindeki kanunun muvakkaten dur. durulmasım tesriî meclisten istemistif. Detiotdakî Chevroiet otomobil kum. panyasi çalışmakta olduğu kırk bin isçiye verdiği ücretlerin vUzde on beş rıisbetinde Arttınlac&ğını bildirmis . tir. Pariı 28 (A.A.) Bükreşten bildi. rildiğine göre, tsacea Ciiıam hastane • linde ekmeğin az verilmeıinden dolayı bir isyan çıkmış ve CUzamlılar müestese müstahdeminini müdiriyette haptettik. ten »onra müdürü beraberlerine alarak taleplerini bildirmek üzere lsacecaya gkmişlerdir. Cüzamlılar balk arasında tasavvur edilemiyecek bir panik çı • karmışlardır. Nihayet zabıta hapisane müdliriinü bunlann elinden kurtarmış ve sükunu îade etmiştir. Ski sporuna ehemmîytt veren Barsa Valin île Koiorda ktman3am Ali Hikmet Pafa Uludağda [1 Vali, 2 Ali Hikmet Paşa, 3 miralay ttmail Hakkı Bey 4 miralay Emin Bey] Büyük dağ sporu merakhlan, laşla lishun ve Kolordu Kumandanı Ali beraber Uludağda hiç tehlikesis ski met Paaanın bu «pora olan alâka ve sporlan yapabileceklerdir. Atletizm gayretleri sayesinde birkaç giin evvel antrenörü Her Aleksi Abrahanu bu hep birden bütün araziyi tetkik ve yap. ma noktalannı tesbit ettik. Şimdilik 6 münasebetle su izahatı vermistir: ski kulübesi inşa edilecektir. İnşaatı mi Bugtin Bursada ve tstanbulda 3 ralay tsmail Hakkı Bey idare edecek ski kulübümüz vardır, fakat Uludağda tir.» her ski kayana kabil olan emniyet ve Idman Cemiyetleri İttifakı, Her Abyardımı temin edebilmek için ski ku • rahamsı, kulübeler yapılır ve yollar tes. Iübeleri yapılacak ve tki yollan isa • bit edilirken Uludağda çalısmağa me retlerle tesbit olunacaktur. Bursa Va. mur etmiştir. i Irak Maliye Nazırı Türkçe karşıhklar Elhaşimî Paşa dün Yalovaya gitti Avrupadan •ehrimis* gelen Irak Maliye Nazın Yasm Elhaşimi Pafa dün sabah Irak sefiri Amin Seydi ile birlikte Yalovaya gitmiştir. Irak Maliye Nazın Yalovada birkaç gün istjrahat edecektir. Dil Cemiyeti bugün raporu tetkik edecek Türk Dili Tetkik Cemiyeti umumî merkez heyeti bugün saat 14 te Dolmabahçe saraymda bîr toplantı daha ya . paeaktır. Ruşen Eşref Beyin riyaset edeceği bu toplantmın türkçe kartılıklar bulma anketinfn hulâsalanm tesbit eden rapor lon defa tetkik edilecektir. 7000 ameie grev ilân et" Nevyork 28 (A.A.) Ipekli kumaş fabrikacılan cemiyeti mesai nazinna miiracaat ederek amele birliğile olan iktilâflarmdan dolayı tavassudunu rica et mjşlerdir. Amele birliği bu tesebbüsten birkaç saat sonra umumî grev ilân etmiştir. Greve 7000 amele istirak et . mistir. Bu grev mensucat kanunun kabulünU protesto için flâ.n edilmiştir. Almanlar batıkçılığa ehemmiyet veriyorlar Berlin 28 (A.A.) HUkumet hareng balığı avlamak üzere 30 yelkenli ve 20 vapur yapılması için altı milyon mark tahsisat kabul etmiştir. Diğer taraftan Nafıa işleri cemiyetinin k^ediler komi. tesi resmi banlann tamiri ve genişletilmesi için Prusya hükumeti 12 milyon mark borç vermistir. Cemiyeti Akvamın fevkalflde içtimaı Paris 28 (A.A.) Milletler Cemiyeti Meclisi Bolivya . Paraguay ihti * lâfmı halletmek için 3 ağustosta fcvkalâde toplanacaktır. Yunanistanda yeniden grev ilân edildi Atina 28 (Husu»î) Tütün amelesi tskece ve Gümülcünede grev ilân etmislerdir. Bulgar stan, Çekoslovakya ticaret muahedesi Prage 28 (A. A.) Bulgaristanla Çekosiovakya arastnda bîr ticaret muahedesi akti için yapilmakta olan müza» kereler nelicesinde bir proje haztrlan mıştır. Bu projeye göre gtimrük tarifelerrnde birçok tenzilât yapılmaictadır. Bu proje Bulgar nültumetinee kabul edilir ediimeı parafe oiunaealctrr. : ransada yardım cjOren işs'zler Paris 28 (A.A.) Resmi Gazeteye göre Fransada yardım gören issizlerin miktarı 22 temmuzda 242,744 dü bul. muştur. Geçen haftaya nîsbetle 2999 eksiktir. Bursa vapurunda bir kaza Zunguldak 27 «Hususf Muhabirimiz. den . Gecikmiftir» Zonguldaktan Ereğliye gitmekte olan Bursa vapurun • dan bîr çocuk denize düşerek boğul • muştur. tkinci kaptan, çocuğu kurtar . mak için denize atlamıs ise de muvaffak Oİnmamıştır. Auni Alman hava nezaret'nin bir kararı Beriin 28 (A.A.) Alman tayare. ci Virthshaftın cenup Atlantiki geçme teıebbüsü etnasında kaybolmaıı üzerine Alman hava naıın uzak uçuşlara an. cak çok ciddî bi imtihandan tonra müsaade etmeye karar vermiştir. M. Heriyo Sofyaya g'd'yor Sofya 28 (A.A.) Havans ajansı bildirîyor: M. herriot Sofyaya 8 Ağustosta fransız heyeti murahhasasile bir. likte keiecektir. Bu heyet murahasa 12, 14 ağustosta Sofyada toplanacak olan beynelmilel radikal koigresine kongresine istirak edecektir. Giresun Halkevinin faaliyeti Trabzonda nafi yağmurlar Trabzun 28 (A.A.) tki günden. beri yağmur yağmış kuraklıktan bunalan mahsulât çok istifade etmiştir. Giresun 28 (A.A.) Halkevi gençlerden aynlan bir kol beraberlermde doktor ilâç ve kitap olduğu halde Bek. taş mmtakatı köylerrne gittiier. Gençlerimiz köylülerle temas ederek fmdık zîraati ve bakımı hakkmda hasbihalde bulunacaklardır. Köylülerin hastalanm muayene ederek ilâcını vereceklerdir. Kitap dagitacaklar ve köylülerin ikti . sadî, ııhhî ve içtimaî vaziyeti hakkın da tetkikat yaptıktan tonra avdet ede. ceklerdir. Vesika S tnkılâp Maarifi tarafırtdan yazdınlan ve coeuklara resmen o* kutulan kitaplar, Yurt Bilfileri (bu kitaplann içindeki hürrivetoerver lel • kinlerin değiştirileceği söylenîyor. tm . kim voktur. Bunun için rejim değiş . melidir). Vesika 6 tnkılâp hâdiseleri: Büyük Millet Meclisînin teşekkül tarzı, intihap sistemi, Iiberal reîimlerin baş tâbiri olan Souvrainete nationale so • Nevyork 28 (A.A.) Reisicumhur ztinün her yerde umde ittihaz edi'meM. Ruzvelt iktısat kanunlannı kabul etsi: «Hâkimiyeti MiHiye». mekte geciken htihada dahil hükumet. Vesika 7 Halk Fırkası progra . lere ve bu kanunlan kabul ettirmek için mınin hukukuâmme maddesi. yeni salâhiyetler almaya karar ver • Halbuki nasyonal soıvaiitt bir re. mistir. Bildirildiğine göre M. Ruzvelt 8 Jim, Kemalizme şu noktaiardan zittır: ağustostan sonra bütün sanayide gün . 1. Büvük Millet Meclisi olmamak delik iş saatlerini bizzat kendisi tesbit lâzım gelirdi. ' edebilecektir. 2. Hüâfet kalkmamış olmak Iâ. zım gelirdi. 3. Kadım mutfağinda hapsetmek Bem 28 (A.A.) Haber verildiğine lâzım gelirdi. göre bu sabah profesör piccardın uçaÇünkü Almanyada da, ttalyada da ' cağı balonun ipleri muayene edilirken «millet vekili meb'us» olmadığı gibi bu iplerin çürümüs olduğu görülmüştür. Hitler dinî fırkalarla hoş geçinmis ve M» Bu ciddî muayene sayesinde bir felâketin solini Papayı hudut haricine çikarma. onü alınmıştır. mıştır. Fakat her ikisi de kadınm hürmektep kitabı müellifi olarak sahsî tez. riyetini inkâr etmislerdir. (Le Meis met lerini inkılâp nesillerine telkin etmeleri, muastntn son nüshaMnda, Avrupalı bir açıkçası, rejim e ihanettir. tşte Türk kadın, bütün dünya kadmlanna bir beinkılâbmm ideolojisini resmen bir kere yanname neşretti. Kadınlara: daha tesbit ve ilâna bizi mecbur eden «Mutfağa dönünüz!» emrirî veren vaziyet. 29 teşrinievvel hazırlıklannın faşizm ve nasvonal . sosyalizm hare . başında bilhassa bulunması lâzım geketlerini bir barbar istîlâfi telâkki e • len şey budur. Yoksa, inkılâbımızm o. diyor). nuncu yıldönümünde, her ağızdan başGörülöyor kî Aimanva ve ttalvanm ka bir ses cıkacak ve inkılâp ideoloji hususî vaziyetleri itibarile kendileri i . >i diye bir tifolunun riiyası gibi htimma çin hayırlı olabilecek rejimler, Kema • ve hezyan dolu bir anarşi manzarası lîzmle tabantabana zıttırlar. lcarşısmda kaiacağis. Ben, Türkiyede fasist, komSnist ve daha bilmem ne ist bin türlü doktrin PEYAMİ SAFA sahibinin yaşamasına ve yazı yazmasıDüzeltme Dıinkü yazımda Charles na muanz değilim; fakat bunlann tezMaurras kelimesi yanlışlıkla Charles lerine Kemalizm ismi vermeleri, son • Maurois tarzında dizilmiştir. Düzelti . ra da mektep müdürü, muallim ve rim. P. S. Macar Başvekilinn Roma seyahati Roma 28 (A.A.) Macar Basvekili M. Goemboes ile M. de Kanyanın Ro. mayı ziyaretleri Avnıpa gazetelerinde çok büyük bir alâka uyandırmıştir. Bu gazeteler Roma da tetkik edilen meseleierin çok ehemmiyetK olduğunu, ali. nacak kararlann merkezî Avrupayı yakın bir zamanda çok yakından alâkadar edecegint temin etmektedir. Buna te bep olarak ta dörtler misakırun ttalva ile Fransa ve ttalya ile kiicük itilâflar a. rasindaki münasebetleri düzeltip iyilestirmia olması gösterilmektedir. Macar Basvekili ile Hariciye Nazmnın Roma seyahati hakkında mütalea yü. riiten Fransız gazeteleri Avrupa sulhunun yeni temeller üstüne kurmak ve akla tusunda dörtler misakının milletler ce . uygun bir surette tahakkuk ettirmek humiyeti yerine geçtiğini kaydetmektedir. Roma 28 (A.A.) M. Musolini Romada bulunan M. Gömbös ile M. Kanyanın şerefine bir ziyafet vermiçtir. Hariciye Müsteşarı M. Suviç ve Hariciye Nazırmın yüksek m«murları da z'yafe^le bulunmus . lardır. Ruzvelt iş saatini bizzat tespit edecek M. Pikardm balonu Cumhuriyet Niishası 5 Kuruştur \ Türkiye Hariç için şeraiti i 'Ç' n Senelik 1400 Kr. Aitı ayhk 750 Üç ayltk 400 Bir ayhk 150 1700 Kr. 1450 800 yoktur Tefrika: 2 SERVER BEDI Sabahsız Geceler Dönkü tefrikamızın hulâsası Nafiz Bey, bir fırtına gecesi, vi» ran, ahşap evinde talebrsinin edebîyat vazifelerini okurken kapının fiddetle vurulduğunu duyuyor, gi dip sağır hizmetçisi Pcmbe Hanı ma haber veriyor ve eğer gelen adam «Salih> ise beyefendinin evde olmadığını söylemesini emrediyor. Hizmetçi kapıyı açarken Nafiz Bey oraya bir koridordan kulak vermektedir. Tahmin etriği gibi ,gelen Salihtir. yani Nafiz Beyin oğlu. Hizmetçi, beyin evde olmadığtnı söyleyince Salih bağınyor, kı yametleri koparıyor, babasını 61 . düreceğini sölüliyor. Arkasından bir insanin yere yuvaTİanmasına benxer biı gürültü ve bir haykırış. Nafiz B,ey, gözleri karararak ve ne yaptığmı bilmiyerek ilerî doğru fırladı, bahçe kapısına inen küçük merdiven başına kadar koşmustu; fakat, elindeki idare lâmbasının ışığı altında, tahmin ettiği manzarayı görmedi: Bembe Hanım, kapıyı muvaffakiyetle kapamif, kcldemîrinî vuruyordu. Sonra parmağını duda • ğının üstüne koyarak Nafîz Beye susmasını işaret etti. Bahçekapuı disandan yumruklanıyor ve Nafiz Bey oğlunun haykı • rışlannı yakından daha iys duyuyordu. Baba mısın be mubarek?.. Sen alçaksm, alçak!.. Ah b'r elime geçeyim deme!.. Bu fırtınal: gecede sen beni içerî almazsın ha?.. Ulan!.. Bütün hayatımı yaktm, kül ettin!.. Nafiz Bey iki elini birden kalbinin üstüne bastırmıs, soluyordu; bir baygmlık geçirir gîbi oldu ve merdivenîn ilk basamağma oturdu. Fırtına aesleri arasında kapıya inen yumruklar ve tekmeler gittikçe hafifliyordu. Çığlıklar da birer inilti derecesîre îndi: Ah tkînîz de sürünün înşallah e mî? . Bende bu gece hal ol saydı, bu fırtına olmasaydı, acaba bu evde cam çerçeve mi bırakırdım?. Haydi ulan, bu havada son vapu ru da bekliyeceğim . Daha bîr diyeceğin kalır tnı?.. Bahç^de ağaç lara sarılarak bekliyeceğim! Nafiz Bey yerinden kalktı, ter • liklerini cıkararak ayaklarının ucuna basa basa içeriye kaçtı. Yatak odasına kendini atarak yatağına yüzükoyun kapaıunış, iki elile kalbini uğuyordu. Pembe Hanım arkasından yetişti. Fakat onun ne halde olduğunu an • larmyor, ellerile kalçalarını döverek tarif ediyordu: Ah, yarabbim, onu hiç bu halde görmedi idim... Ağzından nefesleri oluk oluk, alev gibi çıkı>ordu. Gene içmiş. Gözlerinin Vı^«»a'»ı çukurlarından deli bakışı gibi fıskırıyordu. Al lahım! O surat sahrcrn »ahrem... Nafiz Bey, inliyerek: Sus! diye bağırdı, haydi .. Pembe Hanım Kos bana ikî parmak su getrr... boğuluyorum Hizmetçi dışarı çıkarken Nafiz Bey fanilâsınm düğmelermi kopararak önünü açh. BüyUk ve derin nefesler almağa çalışıyordu. Pembe Hanı mın getirdiği suyun bir kısmını içti, bîr kısmını da başına ve göftsüne serpti. Kadının müthis tasvirine devam edeceği korlrusile parmağını duda • ğına koyarak ona susmaıını işaret ediyordu. Biraz kendine gelince odanın icinde geniş adımlarla dolaşmağa baş » ladı. tcini dolduran birçok duygu lar a.a ıııda, iki tanesı, ıkı * vah bulut gibi kabanyor ve bütün ru • hunu kap!ıyordu:Korku ve merhamet! Hudutsuz bir korku duyuyordu. öyle ki, odanın içinde körleşmiş bir »uur ile dolaşırken, me&elâ bir dolaba yaklaştığını farkedemiyor ve karsısına birdenbire çıkan bu usun mobilvadan ürkerek geriye sıçrıyordu. Bir taraftan da, aklı hep bah çede: Ağaca sanlmıs, ağhyan ve hıçkıran bir insan gözünün önüne ge liyor. Bu insan onun oğlu. Derin bir merhamet, bir ağacı kökünden sö • ken kasırga gibi ruhunun diplerini kazıyor. Ve içinde bir ses: «Efendi! Sen bir Rİ^aksınN. Baska bir ses müdafaa «»diyor: «Ben alcak değilim. Mes'ul ben değilim.», «SensmN Ve yukan katta, bos dairelerde, kapıların kanatlan bir silâh gibi pathyarak vuruvor, mutfak tarafının damından kiremitler uçuyor, gev rek, fakat vahsi setler cıkararak par (Mabadi var)