23 Temmuz 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

23 Temmuz 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

23Temmuz 1933 Ya fıürriyeUa ölüm! TEFRlKA: 5i Yazan: ALl NACt Avusturya ile ticaretimiz Avusturyanın yeni ticaret siyasetini tetkik Londra konferansı hiçbir iş yapamıyarak bugünkü gülünç vaziyete düstükten sonra, arhk her devlet kemfî iktısadî menfaatlerini ancak mevziî ve karşılıkh itilâflarla korumaktan baska çare kalmadığım görmüs ve Avrupanın faaliyeti ticariye ve iktısadiyesme bu prensip hâkim olmağa başlamıştır. Şeraiti hazıra içinde iktısadi salâhın ancak karşılıkh itilâflarla mümkiin olduğu tezini ötedenberi müdafaa eden Türk heyeti murah hasasınm kanaatini bu ruretle hâdisat dahi teyit etmis oluyor. Alman gazeteleri Londra konferansınm tamamen iflâs etmis olduğunu, iktısadî sahada karsılıklı anlasmalardan başka hiçbir is yapılamıyacağını müttehiden yazıp rfuruyorlar. Bu vaziyet karşısında Londradaki murahhaslar fırsattan istifade ederek ticari ve iktısadî mesailde karşılıkh anlaşmalara koyulmuslardır. Bu sahada en büyük becerikliliği gösteren heyeti murahhasalardan birisi de Avusturya murahhaslandır. Avusturya heyeti birçok devletlerle ticari itilâflar yapmak üzere çalısmaktadır. Heyeti murahhasanın bu faaliyetini gözden geçirerek Avusturyanın ticarî siyaseti hakkıncFa bazı müsbet fikirler elde etmek mümkündür. Almanya ile Avusturya arasında rüçhanh tarif e esasına müstenit bir ticarî anlaşma etrafmda epey za • mandanberi cereyan etmekte olan müzakereier son günlerde inkitaa uğramıstir. Diğer taraftan İtalya ve Maearis ! tanla olan ticarî münasebetler gün I den güne inkisaf etmektedir. Lon drada bulunan Avusturya heyeti mu rahhasası ile Polonya murahhaslan bu fırsattan istifade ederek iki memleket arasında rüçhanh tarife esasma müstenit bîr ticaret mukavelesi yapmıslardır. tngiltere ve Avusturya arasındaki ticarî münasebetleri de genisletmek üzere lâzım gelen teşebbüslerde bulunultnaktadır. i YENİ ESERLERt İnkılâp Şeker ihtikârı meselesi Bugünkü f iat yüksekliğinin ciddî sebepleri olmadığı anlaşılıyoı Şekerîn son zamanlarda bakkal Iarda 64 kurusa ve hatta daha ziyadeye satılmıs olmasından çıkan ve bugün hâlâ da devam eden pahahhk hakkındaki tahkikat müsbet bir sahaya girmiftir. Her halde, bugünkü fiat yüksekliği için ciddî sebeplere tesaduf edilememiştir. Bakkalların bu fiat artmasından hiç müteessir olmadıklan da anla • sıldıktan sonra ihtikâr müsebbiple» rini toptancılar ile bakkallar arasındaki mütevassıtlar meyanında ara • mak icap etmektedir. Toptancılardan bazlıannın, meselâ tngiliz fekerinde olduğu gibi menşe faturalannı bile esasından fazla gösterdikleri ve tngiliz şekerleri için (Anvers) ten fatura ahn dıği görülmüstür. Bu suretle fiat yüksekliği evvelâ, Avrupa fiatında, sonra da toptancılan müteakıp elden ele geçmekle meydana gelmistir. Diğer cihetten, toptancılarm ikinci ele yaptıklan satiş fiatlarında fatura harici zamlar yapıldığı da anlaşılmaktadır. Halbuki, son zamanlarda görülen toptan (45,90) fiat bile esasından fazla addedümektedir. Şeker f iatlanmn bu dereceye çıkma sına tngiliz sekeri getiren tüccarın sebep olduğu tahmin ediliyor. 8u tüccar kabul edilemiyecek füzult masraflar göstermişlerdir. Herhalde, Ticaret Odasından aldığımız asağıki fiatlara bakilaeak olursa 100 kiloluk çift sandığı 1 nisanda (42,15) lira olan sekerm 1 haziranda (44) liraya kadar çıkması ile kilo başına (10) kuruş bir fark husulü kabul edil • memektedir. T Stambuliski hırsızın biriydi Çiftçi fırkası reisi öldükten sonra, bankada beş lira parası vardı. Fakat çiftliğinde iki milyon Isvicre frangı bulundu Stambuliski, 1918 de hapisten çıktıJı zaman, bankadaki tasarruf defterinîde «318 leva» yazılı idi. Yani bizim paramızla, takriben, beş lira kadar bîr parası vardı. 1923 te, Sç sene kabine reisliği neKcesinde, Sofyanm yanında büyük bir çiftliği, doğduğu eehirde bir vulân, bunlarm etrafmda alabfldiğine arazisl blduğa tesbit edildi. Ama, kurnaz tilki, botön büyük hmızlar gibi, servetitai, oradan nefret eden bir vatanper • ¥er rolfi oynıyarak, muhtaç bir dflentî tavn icinde, ardı arkası gehnez tazalMmlerle Srtöp gîzlemeği biiirdi. Bu noktaya bilhassa dikkat etmeğî asla ih • mal etmezdi. Nakarat gibi, daima: « Ben ve arkadaşlanm, bütün varîmızı, yoğumuzu, eskî nanrlardan her nangi birinm servetfle değiştirmeğe hanra!» derdi ve manılmaz sey şudur ki, biçare Bulgar milleti de, bu palavralan, bile biie hazmederdi. Halbuki Stambuliskinin çiftçi idarefct devrmde olduğu kadar hiçbir devirde, Bulgar hazmesi mükemm«>l şekilde soyulup soğana çevrilmemistir. Deviet Maresi o hale gelmisti kî, arka arkaya fiç defa, Simendifer, MaÜye ve Ziraat Nazırlan, ellerini devlet kasasma sokmuş vaziyette, cürmü meşhut haiinde yakalandılar! Fakat Stambuliski, arkasmda ezîci! ekseriyeti, bütün bunlan, istediği gibi yaldızlı haplar şekline sokup kapat tnakta, batta vatan namraa yapılmtş bayırlar haline sokmakta müşkülât çek medi. Köylulf^in kralı, namusun timspli, vatan muhabbetinîn bayrağı, herşey o değilmi idi? Boyuna: « Benîm diraya mslında sröziîm yok! Benim maltm ve mülküm ahlâk ve fazilettir. Benim emval ve emlâkim bu dünyaya ah şeyler değildir!» diyordu. Ama, bu ifade, olümünden sonra, evi ve yazıhanesi arandiğı zaman, akıl almas servetierin meydana eıkmasma tninj olmadt. kavuşamadıklan için bir türlü kökü kaztnıp temizlenememiş bir hastalık o • larak, Bulgaristanda birçok politika • cılarm, politika yapmak yüzunden büyük tervetler kazandıklarmı ve irtişanm, apartımanlar, mağazalar ve muhteşem villâlar sekline girmîş irtifalannı görmek kabildir. Ben Sofyada iken, bizzat Bulgarlar bana, köyler satm almış ve devlet hazmesmden yöz milyonlarca leva yap mış nice Balkan karunlan göstermiş lerdir. titimas, hırsufdc, bilhassa ruşvet, Bulgaristanda, maalesef, önfine geçiiememis içtimaî hastahklar halinde genç Bulgar miHetinin çok çalıskan, çok değerli, çok muktesK ve cidden çok mütehammii bunyesmi alabildiğine ke • mirip gîtmektedir. Alabildieine hürri yet ve geniş bir demokrasi hayatı i çinde, Bulgaristanda iktidann, bazı poÜtikacılar icin, kolav çıkıhr ve hwanı kolay zengm eder bir para ve stös teriş kaynağmdan baska bir telâkkisi olmadığı yalan değîldir. *** Fakat Stambuliski, yamiz para yapmakla kalmıyarak, Avrupah devlet adamlarile temaslanndan aldığı inti • baiarla, mem'eketmi hakir de görmeğe ve bundan Bulgar halkını kendisinî Peygamber seviyesine çıkararak ö nünde âdeta secde ettirmeğe bile te • şebbüs etti. Son aylardaki şeker fiatları şun lardır: Toptan yüz kiloluk çift sandığı 127 nUan 42,1042,20 28 nisan 42,30 29 nisan 42,3042,50 30 nisan 42,5042,80 31 nisan 42,80 43 I haziran 4 3 4 4 > Ticcar mal çıkarnuyor. 47 > Gene toptancı tüccar mal çıkarmıyor 7 > 43,50 II > Gene toptan mal yok. 3 temmuza kadar mal yoktur. 3 emmuzda 45,50 45,90 İngillz şekeri 6 temmuzda 45,30 45,80 Toptan mal yok Şu fiatlardan anlaşıldığı veçhile nisan iptidasında ( 4 2 ) lira eden şekerin haziranda ( 2 ) lira artmasile perakende de ( 1 0 ) lira artmasının yegâne sebebi şekerin mutavassıtlardan geçmesidir. Bazı toptoncı tacirler malları yalnız beş on ele hasrettikleri | halde Hayrettm Bey gibi piyasayı kırmağa uğraşan tüccarlar ( 1 0 3 ) ele vererek mütevassıtları ortadan kaldırmak istemişlerdir. Fakat, esasen mallarını piyasaya tedricen çıkaran bazı toptancılarm oynadık • l a n role mâni olmak kabil olama • mıştır. Hulâsa, Ticaret Odasınm yaptığı hesaplara göre, bir vagon şeker ( 3 9 1 0 ) liraya, nihayet ( 4 0 0 0 ) liraya mal olmaktadır. Halbuki, toptancılar ( 4 5 0 0 ) lira ile ( 4 8 0 0 ) lira arasında satarak vagon başına ( 5 0 0 800) lira kazanmaktadırlar, bu da tn • giliz şekerlerinde toptan kazancı ( % 2 0 ) y e kadar çıkarmaktadır. ^ Avrupadan en son dönüsünde, Buigaristanm her tarafına «ey millet hatibi, hoş geldin!», «ey Bulgaristamn Smidi, sen çok yasa!» vazılı takiar kurdurarak altlanndan geçti. Artık bütün mânasfle kendisini dev avnasında görmekte ve deli olduğuna hükmettirecA tı*teketlerden bile çekirmemekte idi. ^ Filvaki. onun zamanında Bulgaristanda bulunan birmk kimseler, Stambuliski için «deli idi...» de derler. Onun hareketlerini ve sözlerini göriip isittikten sonra, bu iddianm yanlış olduğuna nasıl hükmetmeli? Bu iddja, Yamn çiftTi§msdei"banknot oiarak, belki tamamen yanlış değüdi. Stam • flri milyon tsvîçre frankı bulunduktan buliski, çocukluğunda başına kuvvetli maada, olduğu zaman, Harlakof ta, bir yumruk yîdîğrnden ve o zaman • lîendîsm!, tenelerce ve hâlâ, Avnıpadanberi zaman «aman başına müthiş da, rahat yasatacak kadar banknot desağnlar geldiğirden, daima şikâyet ederteleri fceşfetmekte geç kaimadı. Bütün di. Diğer taraftan şiddetli sar*a nöbet btmlardan sarfı nazar, Nazırlar Mecîilerygeçirmiş olduğu da söylenirdi. rfntn verdiği giziî b!r karar ile, her hanFakat bu deli, bir taraftan Bulga gî thtimale karşi, dort milyon frank saristanı, altüst ederken, öbür taraftan hibi oVmak aalâhîyetini de bir hak rüyasında gormediği servetleri biriktirgRA Szerine alvuştı! mek akıfthğını göstermeği de ihmal etStambulîski ve arkadaşlarhıin Bul • medi . far hazmesînden çaldıklan paratar he • Hulâsa, onun butün karaktermi, nu•ap edüince, bımlann bîr senelik Bulluklarmda ve birbirine ztt kanunlanngar butçesmfn yüzde yirmi besmi cepda görmek kabildir. Stambuliski, durlerme indirmis oiduklarım gosteren ramadan değişen. kararsız, fakat korkunç kamlarm korkunç yekunu karşısmda bir meczup, müthiş bir demagoğ ve Bulgar ağızlanmn kulaklara kadar a • tarihin az gördüğü, derece nisbeti mu çılmif olmasına hayret ediimemelidir. ezzam şarlatanlardan biri idi. Suiistimalden ve hırsızlıktan daima Babası haksız değildi. Oğlunun ne mal olduğunu bilen bu biçare, birgün, İztırap çekmiş olan Bulgar milletmm tac zaman henü? pek genç yaşında olan nıdığı büyük devlet hırsızlan içmde Bulgar Kralı «Boris» tarafmdan ka şüphe yok ki Stambuliski listenin ba bul edumiş VÎ hükümdann bir sualine: şmda en yüksek ve birinci derecede « Haşmetmeap, Bulgaristanm isbir «ıevki ihraz etmiştir. Fakat ona likbalini çok karanlık görüyorum. Devbunun için nasıl kızılabilrr? O, bazi let işleri bir çocuğun elindedir. O çoBulgar politikacılannm yalnız para yapcuk, sizsiniz; bir delinin elindedir, o mak için iktidara geçmek istiyen ihtideli de oğlumdur!» raslannm, tam ve klâsik numunesidir Cevabmı vermfti. ve Bulgar hazinesini çalanlarm ne bi • tşte Stambuliskinin portresi, karakrincisi, ne de sommcusudur. Belki Abterit dülhamit idaresinden Bulgarlara geçmiş ve sıkı bir disiplm idaresine Devam edeceti Ecnebi paralarından damga resmi nasıl alınacak? Damga resmine tâbi evrak ve senedatta zikir ve 5 nisan 1340 tarih ve 462 numaralı kanunun birinci maddesinde tadat edilen ecnebi paraların Maliye Vekâletince her altı ayda bir tayin ve ilân edilen fiatlar üzerinden Türk parasma tahvil edilerek ona göre damga resminin hesap ve istifan icap ettiğinden Vekâletçe gecen ikincikânundan haziran 933 gayesine kadar ecnebi meskukâtın altı aylık fii vasatisi Türk p«rası olarak şöyle hesap edilmiştir: "•' Kurus Para Ingiliz liran { 20 ng ı 10 Fransız frangı 8 Alman m&rkı' .60 00 Avusturya silln1 *3 2 10 Belçika belfa 20 29 Bulgaristan leva 20 Mıaır llrası "744 20 İspanya pezeta 17 SO Yunanistan drahmi 1 10 İtalya liret 10 35 Felemenk filorin 85 20 Nevyork dolar 00 n9« Romanya lej 1 10 İvsiçre frank 00 H Yugoslavya dinar 2 35 Çekoaloyakya kron fl 10 Moskova (çervoneç) (On ruble mukabili) 19 00 00 Ticarethane levhaları nasıl olacak? Ticarethane levhal«nda şirket, se • rik ve kumusyon ibarelerini gösteren levhalar yeknasak değildir. Hemen her ticarethane, bunu başka baska remiz lerle ifade etmektedir. Ticaret Odası bu kansıklıgın önünü almak için ta cirler arasında bir anket açmıştır. Neticede en ziyade müteamil olduğu an • laşılan şekil tacirlere tamim ediiecek ve levhalarm o tarzda yazılması mecburî olacaktır. "' « Macar Basvekili Jeneral Gömbos son günlerde Viyanaya giderek Macarrstan ve Avusturyamn takîpedecekleri ticarî sîyaset vw"bir merk*#tt Avrupa konferann meseleleri etra • fmda uzun uzadıya görüsmü'tür. Avutturyanm ticareti 1933 senesinin ilk bes ayında Avusturyanın Macaristandan ithalâtt 67 milyon şilinden (20 milyon lira), 51 milyon (15 milyon lira) düsmüstür. Avusturyadan Macaristana ihracat ise ayni devrede 31 milyon • dan 33 milyon siline (9,3 milyon liradan 10 milyon liraya) çıkmıstır. Avusturyadan ttalyaya vaki olan ihracat bu senenin bes ayında 31,4 milyon »ilin (9,4 milyon lira) olup geçen seneye nazaran aynıdır. ltalyadan ithalât 34,5 milyon şilinden (10,3 milyon lira), 20,5 milyon siline yani 6,1 milyon liraya düşmüştür. Diğer taraftan Lehistana ihracat 13,2 milyon sîlinden 18 milyona (5,4 milyon lira), Romanyaya 8,4 milyondan 12,2 milyon siline yükselmiştir. Yugoslavyaya olan ihracat Sırbistanda şedit bir buhranı iktısadî hükümferma olmasına rağmen azalmamıştır. Romanya ve Lehistandan Avusturyaya yapılan ithalât geçen senenin ilk beş ayına nisbetle bu sene % 30 derecesinde tenakus et miştir. Bu rakamlar Avusturyanın aktedeceği yeni ticarî itilâflarda mühim rol oynıyacaktır. Avusturyanın Almanyaya ihracatı hemen hemen geçen seneye nazaran hiç değişmemiş, 50 milyon şilin (15 milyon lîra) raddelerinde kalmıştır. Almanyadan Avusturyaya yapılan ithalât bu senenin ilk beş ayında geçen senenin 136 müyonundan 96 milyon siline yani 29 milyon Türk lirasına inmiştir. KOçflk bankalar birleşiyor Mevduah koruma kanunu 5 ağustosta mer'iyete girecektir. Kanun banka Iarın asgarî sermayesmi bulunduklan şehirlerin nüfusuna göre tayin etmiştir. 250 binden fazla nöfusu olan şehirlerde asgarî sermaye bir milyon lira olacak • tır. Bu bankalarm diğer şebirlerdeki subeleri nisbetinde de sermayesinin yük • selmesi lâzimdtr. Küçük bankalarm bu kanun dolayısile şehrimizde bulunan bankalardan biri sermayesini artırmağa karar vermiştir. Buna mukabil muame • lâtını esasen tahdit etmis olan bir tki ecnebi bankasınm da faalivetine nihayet vereceği zannolunmaktadır. Kıymetli genç* lerimizden A• merikanın Ko • lombiya Darülfünunu terbiye şubesinden me zun çocuk ruhiyab mütehasaısı Hilmi Malik Bey şimdiye kadar neşrettiği dört esere «İnkılâp Yolunda» atlı bir kitap daha ilâve ederek çocuk ter nnmi MaTCk Bey biyesi kütiipaneaini en yeni bilgilerle teçhiz etti. «tnkılâp Yolun<fa> atlı eser içh» içtimaî hayatımızı ve küKürümüzii yükseltecek, kuvvetlendirecek yollarra rehberidir diyebiliriz. Müte vazı muhitinde daima sakin, sessiz mesaisile temayüz etmiş olan ve zaman zaman çok kıymetli eserler neşrederek bugünün küçüğü, fakat yannın büyüğü olan, daha doğru bir tabir île, varlığnnızın temelini teş kil eden çocuklarımızı nasıl yetiştirmek lâzım geldiğini bizlere, ana ve babalara, açık bir lisanla öğreten Hilmi Malik Beyin bu yeni eserini her Türkün okuması lâzımdır. İnkılâp yolunda birbirini tamamhyan 3 kuvvetten, çocuklarımızın bütün muhitlerini inkılâba akan bir hale getirmenin yollanndan, inkılâp felsefesinin ruhundan, köylerde çocukları manen ve maddeten nasıl korumak, kimsesiz kalmış yavrulan nasıl yetiştirmek, ihtiyaç ve ruhi sebeplerle fena yollara düşmüş gençleri nasıl kurtarmak mümkün olduğundan bahseden bu yeni eseri bütün okuyanlara tavsiye ederiz. Hilmi Malik Beyin bundan evvel çıkmış eserleri şunlardır: 1 Çocuk ruhu ve terbiyesi: Küçük çocuklarm cinsî hayatlannı gayet güzel tahlil eden ve terbiyeleri hakkında müsbet fikirleri gösteren kıymetli bir etüttür. 2 Demokrasi mefhumu ve müo rimlerimiz: Demokrasinin kısaca tarihçesinden ve prensiplerinden, ferdin ve suçlunun terbiyesinden, file < zof Beykonun hayatından, müsbet ve amelî felsefesinden bâhistir. 3 Türkiyede suçlu çocuk: Tamamen orijinal olan bu kitap çok canlı bir eserdir. Ağlatacak ve düşündirecek kadar acı hakikatlerlfl doludur. 4 Yaratıcı küçük insan^ve ka biliyetî:'Çocuğun dunyaSfa^ mevkii ve ehemmiyeti, çocuk ve muhit, çocuk re kiyat, çocukta korku ve cehalet, çocukta iktısat f ikri, çocuk ve oyun, çocuğun 21 yaşma kadar bedenî, fikrî, ahlâkî terbiyesi, mesguliyeti, içtimaî hayatı hakkında kıy« metli malumab muhtevidir. Bilhass. çocuk büyütmek mes'uliyetini taşıyan ana ve babaların okuması el • zemdir. Deniz Ticarel mektebi Baitalimanına naklediliyor Deniz ticaret mektebi âlisinin Baltâ Limanındaki balıkçılık mektebine ve bahkçılık mektebinm de Deniz ticaret mektebinin bulunduğu Ortaköydeki binaya nakline karar verilmiştir. Liselerden kaç talebe mezun oldu? Bu sene haziran devresinde tstan • bulda bulunan ecnebi ve ekalliyet mekteplerile Ticaret ve Amelî Hayat lise leri talebeleri hariç olmak üzere resmî ve hususî liselerden 124 talebe şeha • detname almağa muvaffak olmustur. Yapılan bir istatistiğe göre Darüşşa fakadan yüzde 67, tstiklâl lisesinden yüzde 45, Feyzi âti lisesinden yüzde 40, Kabataş lisesinden yüzde 38, Şişli Terakkiden yüzde 38, lstanbul erkek lisesinden yüzde 37, Erenköy kız lisesin • den yüzde 35, Kadıköy lisesinsen yüz • de 29, Galatasaray lisesinden yüzde 29, tnkılâp lisesinden yüzde 29, Hay riye lisesinden yüzde 25, Pertevniyalden yüzde 23, tstanbul kız lisesinden yüzde 22 talebe mezun olmustur. U mumî vasatî yüzde 39 dur. Darüşşafakalıların gezintisi Maliye Vekâleti temmuz 1933 iptidasından itibaren altı ay müddetle damğa resminin mezkur fiatlar üzerinden hesap edilerek tahsilini alâkadar makamlara bildirmiştir. MOracaat möddeti uzatıldı Çayuı bir elden ithali hususundaki karar mucibince, alâkadar tacirlere ve • rilen müracaat müddeti bu ayın sonuna kadar uzatılmıştır. Yerli şekerler piyasaya ne zaman çıkacak? Darüşşafakalılar cemiyeti bu gün Şirketihayriyenin 70 numaralı vapurile bir tenezzüh tertip etmişler dir. Vapur saat 9da Köprüden hareketle Boğaziçinin muhtelif iskelele • rine uğrıyacak, Sütlücede bir müddet tevakkuftan sonra ayni iskelelerti uğrıyarak Moda ve Ada etrafmda dolaşıldıktan sonra saat 22 de Köprüye dönülecektir. Tenezzühün eğlenceli ve samimî olması için her türlü fedakârlık yapılmıştır. Davetiyelerini tedarik etmiyenler vapurda da alabi • Iirler. Alpullu şeker fabrikası ay sonunda piyasaya şeker verecektir. Uşak havalisinde pancar ekilen topraklar, mahsulü biraz daha geç verdiğinden Uşak fabrikasmda kampanyaya 15 gün baslanacaktır. sonra İRTİHAL Mcrhum Hacı Abdullah Beyin refikası ve Gümülcüne şehbenderi Ahmet Muhtar ve tktısat Vekâleti maden mua> melât müdürü tbrabim Beylerin vali desi Fatma Ranıdil Hanım kısa bir hastalıktan sonra vefat etmiştir. Ce • nazesi yannki pazartesi günu saat 16 it Büyükadadaki hanesinden kaldınlarak Büyükada kabristanına defnedilecek tir. Allah rahmet eylesin. Tramvay ile çarpışan otobüs Türkiye Avusturya ticarî münasebatı Türkiye Avusturya münasebatı ticariyesine gelince: Bu senenin ilk beş ayındaki ihracatımız geçen senenin 736 bin lirasına mukabil 431 bin liraya düşmüş, ithalâtımız dahi 759 bin liradan 407 bin liraya inmiştir. Bu rakamlara transit suretile Triyesteden giden mallar dahil değildir. Avusturya ile takas esası dahi • linde aktettiğimiz yeni 3,5 milyon lira lık mukavele iki memleket ticarî münasebetlerini düzeltecek mahi • yettedir. Avusturya bizden baslıca tütün alacaktır. Bizim Avusturyadan mübayaatımız mensucat, kâğıt ve sair sınaî mamulât gibi eşyaya münhasırdır. H.Ş. tstş'e... Lüks... Dans... Açık ve şık kostümler... Şarkılar... Musiki... En güzel kadınlar... En güzel eğlenceler... Işte bütün bunlar: 1933 TROPİKAL EKSPRES Büyük Brezilya Revüsüdür TAKSiM BAHÇESiNDE icrayı lubiyata başhyacaktır. Habeşiler, Çinliler, dansorler, cambazlar, kovboylar, meddah'ar ve FRED KARLO ve KOMPANİ'nin 35 kızdan mürekkep Büfün şehir halkı bu sayam hayret ve fevkalâde eğlenceli temasayı görmeğe gidecektir. Cıraıa ve Pazar günleri saat 17 de raatine 26 Temmuz Çarşamba akşamından itibaren Himayeietfat cemiyeti için bir Miisiki muallimi araniyor Himayeietfal cemiyetinin Kars şubesl bikes çocuklardan teşkll etmiş olduğıl bando için lâzım gelen evsafı haiz biı muallim aramaktadır. Talip olanların Kars Himayeietfal merkezine şeraitl anlamak için telgrafla müracaaüeri. Şoför Nüzhetin idaresîndeki 3549* numaralı otobüs dün saat on dörtte Sirkecide 837 numaralı vatmanm sev kettiği Edimekapı • Sirkeci tramvay arabasile çarpısmıştır. Otobüste bulu • yolculardan 50 yaslannda Münev ver Hanım, musademe n?ticesin<fe ^ı nlan camlarla muhtelif yerlermden yaralanmış, hastaneye kaldınlmıştır. Resmimiz otobüsün musademeden son • raki vaziyetini gösteriyor. Bale heyeti Usküdar Hale sinemasında TELEFONCU K!Z MAGDA ŞNEYDER îlâveren: Garp Kahramanlan Vilyam Desmond

Bu sayıdan diğer sayfalar: