Vazan: MARTA MAK KENNA Iki Yüzlü Kız 97 { Şehir ve memleket haberieri * Siyasî icmal ) îstanbul fırınları tahdit edilecek Feci bîr cinayet Vapurlarımız neden Genç bir kadm, kocasını Rodosa uğramıyor? âşıkına öldürttü Bartında çok feci bir cinayet olmuştur. Bartının Yukarıseyhler köyünden Bayram oğlu Ali ile aynî koy ahalismden Satı isminde birisi beraber ce çalışmak üzere bir çiftlik tutmuşlardır. Fakat bir müddet sonra Satı ile Alinin zevcesi Hanife Hanım arasında gayrimesru bir münasebet başlamıstir. Bu münasebet gittikçe fiddetlenmiş, ailesi Satıyı evlendirmek îstedikieri halde Alinin zevcesi, kocasını ortadan kaldırdıktan sonra Satı ile evlenmeği tasavvur ettiğinden buna mâni olmustur. Hanife, kocasını öldürmesi için genç âfikır.ı ikna etmiş ve bfr gün Ali ile Satı, mantar toplamak üzere tarlaya gitmislerdir. Ali, kuytu bir yerdeki mantarları toplamakta iken, Satı, beraberinde gethdiği baltayı Alinin kafasına indirerek zavallı adamin başmı vücudünden ayırmıs ve orada bırakarak kaçmıstır. Iki jfün sonra bir köylü Alinin cesedini tarlada görmüs ve köye ha • ver vermiştîr. Mesele Müddehrmumiliğe tntikal etmî|. yapilan tahkikat neticesmde kati] meydana çıkarılmış, Satı ile beraber Hanife de tevkif edilmistir. • Cumhanyet '• 23 Temmnz 1933 Gandi ve Müslümanlar indivtand'a tngiliz idaresi ve hâkimiyeti ile yapılmakta olan mücadele yeni bir safhaya dahil olmustur. Hindistanın başlıca siyasî teşekkülü olan millî kongre fnkası ahiren Punada toplan * mıştır. Bu fırka ihtilâl ve inkılâp ta> raftan olmakla beraber tngilizler bu defa içtimalannm alenî olmasına mümanaat etmemislerdîr. Çünkü bu fu kanın yeni temayüllerinin bariz bir surette anlaşılmasını kendileri da* hi istemektedirler. Bu fırkada son zamanlarda hakikaten silâhsız ita< atsizlik ve tngiliz idaresile tesrikl mesaiden imtina hareketinin deva< mından artık bir fayd*a gelmiyece» ği kanaati belirmeğe baslamıştır. Fırkadaki Hindu yani Mecusi ek< serıyeti, çoğu neslen Turanli olaıl seksen. milyon Müslümam siyaseten temsil etmek gibi tmperyalist te • mayüUer gostermekle Müslümanlar firkadan soğutmuştur. Bu sayede tngilizler Hindistanda kendilerine az çok taraftar kuvvetH bir un« sur bulmuflardır. Diğer taraftan yukan sinıf Hin« dulann Pariya denilen ve kendile * rile teması bile caiz görmediklerî asağı sinıfa müsavat hakkı vermekten imtina eylemelerî yetmif milyona baliğ olan bu unsuru siyat sahada Müslümanlar ile birleştir • tnistir. Ingilterenin Hindistana vâsi mikyasta idarî muhtariyet vermek; fikrinde cîddiyet göstermesi dahî aynca kendilerine birçok taraftar kazandırmıştır. tşte bu şerarrin birlesmesi, millî kongre fırkasının Gandinin vaktile ileri sürmüf olduğu itaatsizlik hareketinin hararetli taraftan olan maruf slmalannda bile tereddüt hu * sule getirmişth*. Bu vaziyet karsısın da millî kongrenin yeni içtimaında itaatsizlik hareketine derhal nîhayet verecek bir karar alınmau beklenmekt* idi. Fakat kongre i«*imaında Gandi, bu defa kendismden hiç beklenilmiyen bir maneva çe« virmek istemiş, tngilizlere k. rşı ga« yet hasmane bir tavn har^ket ta« kmmıstır. Filvaki kongre itaatti*îk hareke^ tinin ilgası için bir krrar vermiş • tir. L&kin Gandinin H^ıdistan Valii umumiıi ile görüşere'ı karann tat' bikina aft serait hustısunda muta • bık kalmalan şart konulmustnr. Hint Valii umunriinm gayrika • nunî addolmuuı bir }«»reket bakkm* da Gandi ile gorüşmesine inıkân olmadığindan bu şart karann ameü kıymetind ve tatbik imkinım »elbetmiştir. Bu şartm konulmasmda Gandirtm tesiri vardır. Çünkü Gandi itaat»izlik hareketinin ortadan kalk • masile kendisinin siyasî nüfuz v« itibannm zaü olacağtm pek iyi tak« dh* etmektedir. Maahaza Gandi halkın kütle halinde itaatsizlik hare» ketine devam eylemesine de imkâa gönnediğinden bunun ferdî itaatsiz« Kk şeklinde devam etmesim iste x mektedir. Bu maksatla millî kon • grentn içtimaında bh* karar «ureti teklif etmiştir. Fakat kongre, bu teklifi kabul etmemiştir. Gandi asıl maksadına nail olamamıştn*. Fakat itaatsizlik hareketinin ilgasına ait karar suretine icrası gayrimümkün bir şart koydurarak bu hareketin reuneo ortadan kalkmasına da mâni olmustur. Ba suretle gerek millî kongre, gerek Gandi, tekrar bir çıkmata girznif bul unmaktadırlar. Hal bu merkezde iken Hindistan Müslümanlan, tngihere hükumetin* den Hint eyaletleri içdn mümkün mertebe vâsi muhtariyet hukuku koparmağa çalifmaktadırlar. Umurd Hîndiye Nazınnın son beyanatı ba hukukun bir derece tahdit edileceğini anlattığından muhtelif Müslüman nazırlar bir heyet ve kütle tm> linde Hint Valii umumisi nezdinde şiddetli teşebbüste bulunmuşlardır. Valii umumî, Müslümanlann Hindular ile birleşmelerine mâni olmaİE için Müslümanlara kendilerile beraber olduğunu ve arzulanm yerme g& tirmeğe bütün kuvvet ve gayretile çalışacağını soylemiştir. tşte bu suretle Hindistanda Gandinin tuttuğv yol ile Müslümanlann takip ettiklerf h&tb hareket arasında büyük bh fari peyda olmustur. Çevıren: ABlDlN DAVER Saafımı da buldum Belamı da... Teşrinisanmm ton günleri gelmişri. Büyük meydandaki binaiann birinde bulunan «nevki kumandaniıği karargâhrnm onünden geçiyordum. Karargah kapısının yanmda duvara asılmış bir kara tahta vardır ki bunun üzerine, Rou1er»teki tivilleri aiikadar eden emir ve taiimatlan havi iiânlar ve beyannameler yapıştınlır. Oradan geçerken tesadüfen gözüme ilişen bu iünlardan birinde fU »atırlar yazilı idi. beni himaye için kendi va • tandaşlarma aleyhtar bir c«phe alamazdı. Kendisine, ne zaman ister*e ve ne zaman hastanede işler ço • jralır da benitn yardımıma ihtiyaç hasıl olursa emrme âmade oiduğrumu söyledhn. Sonra, bStiin koğuslan dolaşarak doktcrlara, cerrahlara, h marcı askerlere ve sıhhiye küçük zabitlerine, beni tanıyan yaralı ve hastalara veda ettim. Aynlık ve veda, daima hazin ve acdır. Kapıcınm elîni, sonuncu defa sıkıp ta gene sonuncu defa Roulersin yolunu tuthıgum zaman, içimde büyük bir huziin ve teessür vardi. Maamafih, yegâne teseliim, Alfonsun haftada bir defa beni gormeğe geleceği ve hastaneden bana haberler "etireceji ihnidi idi. Bilmem neden o gün Lucellenin casusluğa başladığım vakit bana söylediği sözleri unuttum Belediye tahdidin faydalı, olduğuna kanaat getifdi yahut ta, onu bulan bh* sivilden a • Fakat vaziyeti pek müşküldü; şirtnış olacaktı. Her iki aurette de mesele bana, kanşık ve füpheli görünmedi. Benim için kıymetli bir hatıra olan saatime kavuşmağı pek i«tiyordum. Bilmem neden o gün, Lucellenin casusluğa başladığım vakit, bana söylediği sözleri, yaptığı ihtan unuttum. Lucelle, bana: « Eğer yakalanırsan, mutlaka kendi kusur ve hatan yüzünden yakalanırsın» demeraişmi idi? Saatimi gidip îstemeden evvel, her halde ariz ve amik düşünmem lâzimdı. Fakat öyle yapmadtm. Ertesi gün saat onda, mevki kuman danlığı kalemîne damlıyarak saatimi istedim. Beni doğru kumandanm ya» nına götürdüler. Esasen kendisini pek iyi tanıdığım kumandan beni mütebessim bir, Guten Morgen (sabahlar hayrolsun) ile karşıladı. Kendisine kaybolan bilek saatimi almak için gel diğimi ve gaip eşya Hstesinde 4 numara ile yazılı olan altin saatin bana ait olduğiınu söyleymce kumandan bhdenbire şaşırdı. Pek garip bir sesle: Demek bu saat, sizin ha, Matmazel Conckeart? diye sordu. Kumandan bh* taraftan bu sözü söylerken diğer taraftan da bomboş bir çekmeceden benim saatimi çı • karıp nezaketle masanın iUtüne ve benim önüme koydu. Saatimin bulunmuş diğer eşyalar arasında değil de boş bir çekmece • de tek başına saklanmış olması, bilmem neden, o zaman nazan dik katimi celbetmedi. Halbuki etmesi lâzımdı; çünkü kapıdaki ilânda bir hayli eşyad&n bahis vardı. Kuman • dan, Saatinizi tekrar bulduğunuza çok memnun oldum Froylayn, dedi. Zabite teşekkür ederek saatimi aldım ve el çantamın içine koydum. Çarşıdan oteberi alıp ta eve döndüğüm zaman annemi endişeli buldum. Nen var anne? Sabahleyin jandarmalar geldi buraya. Mabadi var Bir müddettenberi Belediye tarafmdan yapılmakta olan tetkîkat neticesinde fstanbulda mevcut fırın • ların ihtiyaçtan fazla olduğu, bu fazlalık yüzünden hem güzel ekmek çıkarmak îmkânmın güçlestiği, hem de «ıhhî şeraite lâyıkile riayet olu namadığı anlasılmış ve fınnlann tahdidine karar veriimiştir. Bu esas kabul edilmif olmakla beraber kararın tatbikat sahasına konabilmesi için bu mevzu üzerînde bir müddet daha tetkikat yapiiacak, lâzım gelen tedbirler alınacaktır. Evvel emirde ts • tanbulun fınn ihtiyaci adet itibarile tesbit olunacak buniar nCfusun kesafeti nisbetmde mıntakalara tak sim edilecektir. Simdiki fırınlar sihhî seraitten çok uzak olduğu içm ipka edilecek olanlara da yeni fırın yaptırmalan teklif edilecektir. Belediyenin kanaatine göre bugünku fınnlann çoğu küçük ve az sermayeli olduğu cihetle az ekmek çıkar • makta ve toplu un alamadıklann • d«n ayrı avn verlerden ve muhtelif cinste un alarak her zaman bir nevi ekmek çıkaramamaktadırlar. Düşünülen sekil tatbik edfldiği takdhde fırınlar daha az masrafia daha çok ekmek pisirebilecek ve fiatlar da daha ucuz olacaktır. Maamafih, Belediyenin bu karanndan fırın sahioleri memnun de ğildirler. Henüz Belediye tarafmdan kendilerine tebliğat yapılmadığını soyliyen bazı finncılar haklanm aramak üzere icap eden makamlara müraeaat eyliyeceklerînden bahsetmektedîrler. Adaya yaptığımız ihracat gittikçe azalıyor Eskider Seyrisefaîn idaresinin Mersin seferlerîni yapan vapurlar Rodosa uğruyordu. Adanm yanından geçen bu vapurlar 1932 senesi iptidasmdanberi her nedense Rodos limanını tutmuyorlar. Rodos1 a memleketimiz arasmdaki ticarî münasebatı kısmen ecnebî vapurlan, kısmen de Fethiye ve havalisi sah^lerimizle ada arasında gayrimuntazam surette işliyen ka • yıklar temin etmektedir. Rodos senede S milyon liralık kıymette pıdaî maddeler ithal eden bir memlekettir. Bu ihtiyaçlarım Türkiye, Yunanistan ve Mısır tat min etmekte ise de; Rodosa gemi lerimiz uğramamağa başlıyahdan • beri rakinierimizin ihracah fazla • laşmağa bizimki azalmağa yüz tutmustur. Dün Rodostan gelen tîcaretle meşgul bir vatandasımızm soyiediklerine göre, gıda maddelerinin, evvelki senelerde, yansına yakin bir kısmi Türkived«»n pelmekte iken, son senelerde Türkiye muvaredatmm çok azaldığını, bu tenakusun baslıca sebebi adanın burnunun dibinden geçen gemilerimizin Rodosa uğramaması olduğunu söyliyerek ihraca • trmızi sıyanet ettnek ve ticaretimi • ze inkisaf vermek için Mersin postalannın behemehal Rodosa uğra • tilmasını tavsiye etti. Yaptıfimız tetkikata göre Tfir kiveden Rodosa 1931 senesinde bir milyon lirahk ihracat yapılmıstir. Mevasi, küme» hayvanatı, Tıububat, balık, yumurta, kereste, kömür kâ • milen denecek derecede Türkiye den gönderilmektedir. Dıshatlar îdaresine fazla bir külfet tahmil etmeksizin vapurlan Rodosa uğrarmak mümkündür zannederiz. Meseleyi. Dıshatlar tdaresi mii dtirij Sadettin Beyin nazan dikkatine arzederiz. Plâkasız otomobiller Verilen müteaddit emirler hilâfma son günlerde sehrimizde dolasmakta olan plâkasu; sahte plâkah ve yahut ci var belediyelerinden alman plâkalarla dolasan vesaiti nakliyenin adedi ziya • delestiği görülmuştür. Bunlara bilhassa cuma günleri tenezzüh yerlerinr^ daha fazla tesadüf olunmaktadır. Bunun içm sikı bir kontrol yapılması ve cuma günleri tenezzSh yerlerindeki geçitlere noktalar konması hususunda alâkadarlara emir verilmistir. Bu maksatla dün Seyrü sefer merkezi vesaiti nakliyenin kısmı azammı teftiş etmiştir. Kaytp Eşya €Wuriemberg orduttma menntp hir nefer, askerî inzîbat tnemttrlart tarafmdan hırnzhhla merzntmen reoktf edilmiştir. Ba neferin astunde balunan eşyanm bir kısmı tehir ahalisine crit feylerdir. Asağıdakt lirted* yazılı tşya artutnda, kendine ait birşey bulunduğanu zannedenlerin, aoat tO dan 12 ye kadar, kumandanhk halemine müraeaat etmeleri.* Gaip eşya li»tesinin dört numa rasmda şu sahrlar yanlı idi: «Kapağtmn içine M. C. markan hakkedilmis alttn bir bilek saati.* Bu, nmhakkak benim »aatimdi. M. C. küçük ve aile ismim olan Marta Conck«artm ilk harfleri idi. Hırsızlıkla maznun asker, ya saathni dogrudan doğruya kendi bulmus, Bir kaçakçı daha mahkemeye verildi Mıhla îsmindeki tngiliz vaporunun ikinci malrinisti Yunan tebaasindan ts • tirati dün kaçakçılıkla suçlu olarak 2» • tısas mahkemesine verîlmiştir. Mahafaza memurlan, bu şahstn vapordan çıkarken aldığı vaziyetten ş3p< heienmislerdir. İkinci makmist Istira • tmin belindeki siskiniiğin esran, bu süphe Gzerine kolaylıkla meydana çık • mtstır. Belms kaçak kumas sarmif olan tstirati bu suretle yakalannustır. Ayasofyada kapatılan kahve Geçenlerde Belediye tarafmdan A • yasofya camü avlusundaki kahv* kapa> tılmıs ve bu hareketi haksız bulan kahve sahibi Belediye aleyhin* Şurayi Devlete müracaatte bulunmuftu. Şurayi Devletçe yapılan tetkikat neticesmde Belediyenm buhosusta salâhiyet sa • hibi olduğuna karar verflmistir. ftltı çocuklu annelere mDkâfat veriliyor Altıdan fazla çocuk sahibi olan annelere verilmek üzere bu seneki bütçeye 7000 lira konmuştur. Vüâyetlerden bo gibilerm bîr listesi istenilmistir. Alh çocuk sahibi her anneye elli lira verilecektir. Bu suretle bu sene 140 alh ço • cuklu anneye yardım edilmis olacaktır. Galatasarayın antrenörü Mr. Sidney Pödifut, merasimle karşılandı ve gördiiğü samimî hüsnü kabulden pek mütehassis oldu Bir kaçakçı mahkum oldu Kacakçıhk ve rüsvet meselesinden maznun tngilis bandırah Mirya vapur kamarotlanndan Simon, nuıhakemesi neticesmde bir buçuk sene hapse ve 160 lîra para eezasma mahkum olmustur. îskenderiye seferlerj Denizyollan tsletmesi umumî müdürü Sadettin Bey dün Gumriik Basmudürü Seyfi Beyi ziyaret etmiştir. Îskenderiye seferlerinde tzrair yolculan için götte rilecek gümrük muayenesi kolayhkları hakkmda görüsülmüs ve neticede lâ zun gelen formül hususunda mutabık kalınmıştır. Evvelce yazdığımız gibi tzmir yoieularmın esyalan gemide ayn bîr yere konulaeak, Istanbulda mua • yeneden istisna olunacakhr. Bağcılara konferans verilecek tstanbul Ziraat Odasi ziraat miitehassıslan vasıtasile halka faydalı konferanslar vermeği kararlaştn*mi« tır. 4 ağustos euma günü Oda namma bağcılık mütehassısı Necati Bey Top çularda, o havali bağ sahip ve me • raklılarına bir konferans verecektir. Bir darOlfOnun müderrisi aİ8yhine dava açıldı Himmet pehlivan ummde birisi, bir ihtilâftan dolayı cereyan eden muha kemesi esnasmda rapor vermemekte nrar eden ehli vuktıftan bir Dartilfunun mSderrisi aleyhmde Sultanahmet sulh mahkemesine müraeaat etmis ve tec • ziyedni istemistir. Karaya oturan vapur kurtarılıyor Gölcema] vapurfle musademe ederek yaralanan ve karaya oturan Abulah vapuru henüz kurtulamamıştır. Vapur evvelki gün öğleye kadar kendi vesa • Hile kurtulmağa çalısmıs, muvaffak olamaymca acentası tarafmdan Genu Kurtarma inhisan şirketme müraeaat edilmistir. Tahliye ameliyesi dün akşama kadar devam etmiştir. Şimdiki halde! gemmhı yarası kapahlmaktadır. Bu iş bittikten sonra sular boşalfalacak, on dan sonra da gemi yüzdürülecektir. Vali B. rahatsız Vali Muhittin Bey rahatsız oldu* ğundan dün makamına gelememisth* Beraet edince ne yapacajını şaşırmış Hırnzlıktan maznun bir mezkuf 3rinci ceza mahkemesinde beraetine karar verümesi üzerine ortadan kaybolmus, kactıği zatmedilnriştir. Arastama neticesmde, beraet eden mevktıfun, sevincinden muamelesinm ikmalini beklemeği unuttuğu ve tev • kifhaneye giderek çamasırlaruıı topla • makla meşgul olduğu anlasüınif ve kendisi serbest bırakılmıstır. Fatih mafmödörlOğö nakiedildi Beyazıtta mülga Maliye Nezareti binasının altında bulunan Fatih Malmüdürlüğü, Defterdarlık binasına nakledilmistir. Dun tdbdh gelen tngüiz GntreriSrti, SirkectSel, JStemffoZni ittikbcd eden Gtdatasaravtılar aratmda, * Galatasaray kulübti tarafmdan | IngOtereden celbedilen futbol antren©>8 Sidney Pötifut dün sabah Semplon ekspresBe şehrimize gelmişth*. tngilterenin en maruf oyuncu • lanndan olup müteaddH defalar tnfiliz millî takımına kaptanhk eden bu kıymetli futbolcu ve antrenor, Sİrkeci garmda parlak merasimle karşılanmışhr. Mr. Sidney Potifutun zevcesi de berabermde bulunmak • Udır. Karşılama merasîminde birçok Galatasarayhlar, kulüp reisi Ali Haydar, idare heyetmden thsan ve Naei Beyler, koşucu Besim Bey, tzzet Muhittin Bey futboleulardan Muslîh, Bürhan, Suphi, Tevfik, Rasim, Celâl Şefik Beylerle diğer birçok futboleular bulunmuştur. Antrenörle zevcesine san kirmın renkte gayet güzel iki büket verilroiştir. Gordüğü bu samimî hüsnü kabulden pek mütehassis ve mem • tıun olan antrenor otomobille, ikametine tahsis edilen otele götürül • muşrör. Bh> iki gtin dinlendikten liftıracaktır. Galatasarav kulübünden çekilen •kalliyet v e muhalefet partisi aza•ına tnukabil Galatasaray lîsesinin bu seneki mezunları kâmilen kulü p s d i f M Resmî daireler bugOn kapalı 23 lemmuz hürriyet bayramı dolayısile bugun devairi resmiye ve müesse • satı maliye kapalıdır. İstanbulda cumhuriyet bayramı hazırlıklarî BOyOkdere faciası tahkikatı Buyukderede Bristol otelmde sevgilisi Mehlflta Hanınu tabanca ile öldu • rea Arif hakkmdaki tahkikata dün de davam edilmistir. Vak'ayı müteakıp katili yakalıyan Buyükdere merkez memuru Eyref Beyle polis memurlan, otel garsonlarmdan Diyamandinin dün sa • htt olarak dordüncS mustantflclScçe tehadetlerine müraeaat edümistir. Diyamandi, bir muharririmize şun • lan soylemiştir: Katü Arifî, hâdiseden sonra gordüm. Bana sanlarak: «Aman bir bar • dak nı ver!» dedi. Çok sarhos görönuyordu. tstediği suyu verdim. Fakat bardağı elinden düşürdü. Ve sonra kendisi de yere yuvarlandı ve sızdı. Bir müddet uyndu. Geee kendisine geldi.» Katil, dün kendisini görenlere, çok müteesisr olduğunu söylemistir. Maamafih bütün teessürüne rağmen Arifin sıhhati fena değildir. Müdafaa • nnı haztrlamakla meşgul olmaktadır. MUHARREM FEYZt Bulgar sefiri Ankaraya gitti Bir müddettenberi sehrimizde bulunan Bulgaristanın Ankara sefiri M. Antonof Ankaraya gitmiştir. şsiz kalan ameleye iş bulundf Program komisyonu içtima halinde Cumhuriyetin 10 ımcu yıldönümü içm program yapacak olan komisyon dün de Belediyede içtima etmiştir. Komisyona, tstanbul maarif müdi • riyetini temsilen Hıfzırrahman Bey iştirak etmiştîr. Maarif müdhiyeti bay ramda yapdacak merasime maarifin ne şekilde iş tirak edeceğini tesbit edip bir program şeklinde hazırlık komisyonuna bîldirecektir. Bayrama bütün irfan or • dusunun iştiraki temin edilecektir, Capadaki tütün pavıyonlarmdan bi • rmin Darülfünun emanetine verihned uzerine burada çalışan amelenin işsiz kaldıklartnı yazmıştık. Sırf o muhitin işci ve fakir halkuta iş tedartki için Çapada tütün işliyen inhisar idaresi aldığı tedbirlerle açıkta kalan usta ve ame • lelerin kâffesmi gene Çapada bulunan diğer imalâthanesin« yvlestirmiştir. be aza kaydolunmuşlardır. Meahur bir fngiliz futbolcunun antrenor olarak glmesi uzerine birçok gençler de Galatasaraya girmek üzere ku lüp riyasetine müraeaat etmislerdir.