! Cumhurtyet '• 14Temmuı 1933 Yazan: MARTA Iki Yüzlü Kız MAK KENNA Şehir ve memleket haberleri Edirne Yolu Bir Fransız gazetecisi de şikâyet ediyor Franstz gazetecilerinden M. Elvin • gerin berabermde zevcesi ve kızkar deşi olduğu halde otomobille Paris • ten şehrunize geldiğini yazmışhk. M. Elvinger dün kendisile görüşen bir muharririmize demiştir k: « 15 gün evvel, Paristen hareket ettik ve Italya, Dalmaçya sahili, Sırbistan ve Bulgaristandan geçerek Edime ye kadar geldik. Edirneden kalktığırruz gün dehşetli bir yağmur basladu Yol da çok fena idi. Otomobolimiz adeta bir çamur deryası içinde yuzüyordu. Bu vaziyette ancak Muratlıya kadar gelebild3(. Muratkda bize polt» çok yardıra etti. Memleketinizde vaki olan bu seyahathnizde Türk köylüsönün dünyanın en iyi kalpli insanı olduğunu öğrendik. Misafir olduğumuz bir evde iki kadm bize bir anne muamelesi yaphlar. O evm iki çocuğu bizim rahahmızı temin etmek için yerlerini bize terkederek geceyi yağmur altır.da geçirdiler. Buno hiçbir zaman unutamıyacağız. Biz Fransada büe böyle bir hale maruz kalsaydık bu kadar samimiyet ve sefkat gö remezdik. Muratlıdan bize çok yardımı dokunan polis âmirinin tavsiyesi üzerine otomobflimizle Tekirdağına ve oradan da vapurla İstanbula geldik. ŞehrinizJ fevkalâde bulduk. Hemen herkea fransueca konusuyor. Fransadan buraya küUiyeth miktarda seyyah gelebilir. Fakat hernedense memleketin* hakkmda hiç propaganda yapmıyorsunuz.» Siyasî icmal Londra konferansı ondra konferansı toplanah bir ay oluyor. skndiye ka • dar konferansta cihanın derdme deva olacak hiç bir is görül • medi. Konferans münasebetile Londrada birbirine tesadüf eden muh • telif devletlerin basvekil ve hariciyd nazırlan, bu devletler arasındaki bazı meseleleri kendi aralannda rıal< letmemis olsalardı adeta bu cihan konferansının toplanışına teessüf et< mek icap edecekti. Londra konferansı büyük ümitler içinde açılmıstı. Konferansın biranr evvel toplanmasında istical gösterefl Amerika ohnustu. ts tngiltereye kalsaydı konferans, en uygun zamanın gelmesine intizarane hayli gecîke • cektİ. Amerikanm yeni Reisicumhuru, vazifesfne baslar başlamaz tngiliz! Basvekil mi, Fransanm, ttalyanııv Almanyanm, Japonyanm ve diğer bazı mühhn devletlerin en maruf ricalini Vasingtonda toplamış, bunlarla cihanın iktısadî ve malî meselelerini görüstnüs, neticede Mister Makdonaldı konferansı derhal da vete traek içîn zorlamıştı. Bu hazırlıklan gören bütün dünya devletler! konferansa memnımiyetle istirak etmişlerdi. Fakat konferansm daha îîk îçtîmaında ümitler sarsılmıs, inkisart hayal alâmetleri belirmişti. Amerika Reisicumhuru Mister Ruzvelt, iktısadî âlemin bozulmus olan mekanizmasmı düzeltmek için bir ta • raftan Londra konferansı vasıtasile hariçten yardımlar beklerken diğer taraftan kollannı sıvayarak dahilî tedbirler almısti. Bunlan Amerika pariâmentosu olan konşrreye kabul ettirmisti. Kongrenin kabul ettiğî tedbirlerden biri de dolann haricî kıymetini mdirmek ve dahflde ziraî ve sınaî eşya fiatlannı yükseltmek ti. Şimdiye kadar dolann harîci kıy« meti takriben yüzde otuz nisbetinde inmis ve dahilde esya fiatlan da gene takriben yüzde otuz yüksel • miştir. Dolann hariçte düsmesi sterlinin düsmesine benzemiyor. Sterlir» kambiyosu takriben yüzde otuz dü?« tüğü zaman tngilterede eçya fiat « lan yüzde bir nisbetinde bile cıkmamıstı. tngiliz esyasi yalnız hariçta ucuzlamıs ve diğer memleketlerin eşyası ile rekabete muvaffak olmu* tu. Dolann düşmesinde böyle bir mahzur yoktur. Çünkü dolann düsmesi ile Amerika^ emtiasmm haricî kıvmeti inmemiştîr. Maahaza dolann haricî kıymet! nin sufcutu hariçte Anüsrikan emtia* sına fayda temin etmemekle bera ber, paralan altin mikyasına tâbî bulunan devlelerin paralannı tehlikede birakmıştır. Bu hükumetler, paralannın haricî kıymetini muha faza için mütemadiyen altın ihra * cına mecbur olmaktadırlar. Bunun için konferans faaliyete baslar baslamaz bu devletler herşey den evvel paralann istikran mese * lesine ehemmiyet verdiler ve meselenin esasmdan halline kadar mu < • vakkat bh istikrar vapılmssını is tediler. Çünkü paraiannm kıyme • tini muhafaza etmelerine başka tüı lü imkân yoktur. Amerikanm ise iktısadiyatmı düzeltmek için almakta olduğu tedbirlerin basmda dolann kıymet me istikrar vertnemelc teftbiri vardır. tşte bu yüzden konferansın bü « güne kadar olan içtimalan istikrar meselesi etrafındaki münakasalarlai geçtî. Altına tâbi devletler, bu mesele halledilmediği takdirde kon * feranstan aynlmak için tehditte bulunduklanndan tneiltere. konferansı kurtarmak üzere Amerika tarafım tuttu. tngiliz tmparatorluğunu teş kil eden Dominyon hükumetlerl, Genubî Amerika devletleri, Japonyâ ve Çin hep Amerika tarafına geç tiklerinden konferansm devamı le • hindeki reyler ekseriyet kazandı • Iar. Konferans dağılmak tehiikeshv den kurtuldu. Fakat konferansta ge> ne devamlı, esaslı ve sürmıllü kararIar verilecek kat'î vaziyet hasıl olamadi. Konferans içtimalan, Amerikanın aldığı dahilî tedbirler bir neticeye bağianmcıya kadar ikmc! derecedeki münferit meselelerin mü« zakeresi ile geçeceğe benziyor. Maa< haza bn hal, konferansm aşikâr bir sırrette akamete ugratnası seklinden ehvendir. Henüz ümitler büsbütun kesilmemistir. MUHARREM FEYTt Çeviren: ABİD1N DAVER Tehlikeli bir tnacera: Marta ile Alfons Alman cepaneliğini uçurmak teşebbüsünde... Bu delik eski bir lâğım ke merinde açılmıştı. Bu suretle, mer • minin meydana çıkardığı delikten sehrin altında kilometrolarca giden genis ve eski bir lâğıma giriliyor. Harbin bidayetinde Roulerse yeni geldiğimiz zaman meşaleler yakarak delikten içeri g'rrip dolasmıstık. Bu, çok eskiden kalma metruk bir lâğım olsa gerek. Sona nereye çıkıyor? Bir yere dayanıp kalıyor. An/aşılan sonradan iki nihayeti örülüp kapatılmıs! Hastanede böyl ebir şeyden bahsedildiğini ben hiç işitmedim. Çünkü unutuldu ^rtti. Benim1e eraber lâğıma girip gezen askerlerin hepsi başka kıt'alara ve cephelere gönderildi. Sonra, deliğin üstfine, hastane hademelerinden bir kısmmın yattiğı baraka insa edi]$ • rek burası körletildi. Peki, ne yapmağı düsünüyor • sunuz şimdi? Bu eski lâğım, şehrin ortasından ve cepane deposunun bulunduğu büyük arsanın altindan geç • mektedir. Yani, lâğımdan Utifade ede • rek cepaneliğe girebileceğimizi söylemek istiyorsunuz öyle mi? Evet, bu fikir, ilk akhma geldiği zaman, bana delice birsey gibi geldi. Sonra tesadufen, eski kitaplar satan bir dükkânda Roulers hakkında yazılmış küçük bir kitap gö züm« ilisti. Esere göz gezdirirken eski lâğımdan da bahsedildiğini görünce biraz para vererek kitabı satın aldım. Kitabın bas arafmda eski Roulersîn bir plânı var. Bu plânı tetkik edince lâğımın, mühimmat ve levazım deposunun bulunduğu büyük arsanın altından geçtiğhri de gör • diim. Eğer, lâğımı takiben, arsanın altına gelebilirsek, deponun etrafın daki nöbetçilere görünmeden, içeri girebiliriz. tçeri girdikten sonra, dinamitleri cepane sandıklannın altına yerlestirir, uzun bir fitil bağlar, fifrili ateşledikten sonra, tekrar lâğıma girip kaçanz. Sonra, Almanlar da, isleri yoksa arasınlar. Mükemmel fikir ema, lâğımın içinde, eepaneliğin bulunduğu arsanın tam altına geldiğimizi nasıl anlıyacağız? Mesafeyi nasıl ölçece • ğiz? Tahmin ve hesaplanmızda küçük bir yanlışhk yapar da lâğım • dan, ya büyük meydanın ortasına, yahut kilisenin içine ve en fenası nöbetçilerden birinin ayağınm dlbine çrkılırsa ne yaparız? Hem lâğımdan nasıl çıkacağız? Girerken Alman mermisinrn açtığı delikten girece ğiz, fakat biz Alman mermisi de • ğiliz ki çıkarken de koca bir delik açabilelim. Hakkmız var, Marta, zalen ben söze baslarken bir çok tehlike lerden bahsetmedim mi size? tşte en büyük tehlike burada. Parmağınızı tam meselenin can alacak yerine bastrnız. Hatta, merkez kuman danımn masasınm altına bile çıkmamız ihtimali vardır. Maamafih, biraz ihtiyatlı ve akıllı davranırsak bu belâlan atlatınz. Bence bir dereceye kadar hesap yapmak mümkündür. Hastanenin kütüpane salonunda, duvarda büyük mikyasta bir Roulers haritası var. Kütüpanede Birinci gahifeden mabat etmistir. Bunlann tstanbula sureti ithalleri ile Anadolu dahiline sürülmeleri meselelerinde de ipuçlan ele geçirilmiştir. Sahtekârların bulundukları mahallin polisi ile polisimiz temas halindedir. kimse olmadığı zamanlarda, haritayı tetkik edeede hastane ile eepaneliğin bulunduğu büyük arsa arasında tam üç kilometre mesafe bulunduğunu ölçtüm. Uç kilometre katettiğimizi lâğımm içinde nasıl ve ne rle ölçece ğiz? Sonra lâğımın tam bîr hattı müstakhn takip ettiğine emin misi • niz? Kitaptaki eski haritaya nazaran, lâğım, bir hattı müstakira ta kip ediyor. Lâğımın içinde katedeceğimiz mesafeyi ölçmek lüzumunu ben de düşündüm ve bu suretle yü* metre boyunda bir ip tedarik ettim. tki ncuna iki tahta bağladım. Lâğımın içinde 3000 metre katettiğimize göre yüz metrelik ip 30 defa uzandı mı bu mesafeyi almısız demektir. Şimdi farzedelim ki siz de benimle beraber geliyorsunuz. Hastaneden lâğıma iniyoruz. tndikten sonra fu suretle hareket edeceğiz. Siz, ipin bir ucundaki tahtayı tutacaksınız. Ben de öteki ucundaki tahtayı tu • tacağım. Sonra siz duracaksımz, ben yürüyeceğim. İp gerilince ben duracağım. Ben birinci yüz metreyi katettim, demektir. O zaman siz yürümeğe bashyacaksinız. Benim yanımdan geçecek ve yürümekte devam edeceksiniz. tp tamamen geri • lince siz de duracaksımz. tkinci yüz metreyi de sht katetmis oluyorsunuz. Bu hareketi otuz defa tekrar edince aşağı yukan eepaneliğin altına varmı* olacağımız muhakkaktır. Alfons bu izahatı verdikten sonra, içtiği ikinci sigarayı da atıp sordu: Ne dersiniz Marta? Bir tecrübe edelim, bakalim. Bir iki gece sürecek olan bu yeralh tenezzühüne ne vakrt çıkacağız? Yann aksamdan tezi yok. Eğer, beni, yarah tasımak için cep • heye göndermezlerse yann aks&m işe baslanz. Hastanede geç vakjte kadar kalmak için bir behane bulunuz ve sivil hademeye mahsus barakanin sağ köşesinde beni bekle • yiniz. Marta, yalniz size bir daha tekrar edeyim. Yapacağımız is, küçük ve ehemmiyetsiz bir macera değildir, büyük ve tehlikeli bir istir. Bir sualime cevap vermediniı Alfons, diyelim ki eepaneliğin altına geldik. Lâğımdan nasıl dısan çıkacağız? Eğer delik bulsmazsak lâ • ğımeı askerler gibi çahşarak kemerden bir iki tas sükeceğiz. .Fırtınaları haber veren] bir saat Geçenlerde memleket için mühhn bir mevzu münakasa edilmişti: Şiddetli bora ve kaMTgalaTin bir gün veya hiç değilse, 6 saat evvel vukuu tes| bit edilmek fennen miimkündür, bu takdirde de Kalkı ve bilhassa sefere çıkacak gemi ve mümasillerini vaziyetten habeTdar ederek muhtemel kaza ve felâketlere nisbeten olsun mahal bırakmamak imkânı vardır. Lâkin bizim metropoloji teaiaatımız buna kâfi değildir, yahut ta matlup olan umuma Hizmet vazifesi yapılamıyor. Dün kariimiz S. Asseo Efendiden bu bahse dair bir mektup aldık. Karirmiz münakasa vesilesile, eskiden Bahriye Nezaretinde Şurayı bahrî sa] lonunda bulunan çok kıymetK bir konsol saatini hatıılamış. Filhakika üzerinde mükemmel ve çok ince ahvali havaiye tertibatını ihtiva eden bu nadide saati; o vakitlere yetisen lerimizden birçoğu biliyorlar. Asseo Efendi bir hatırasmı da anlatıyor: Takriben 40 aene evvel; Bahriyede vazife sahibi olan kariimiz; bir yaz günü Şurayı bahrî salonundaki bu saatm şiddetli bir frrtmaya işaTet et mekte olduğunu görmüş. Hakikaten iki gün sonra hava birdenbire kararmıs, miithiş bir frrtına kopmuş ve bittabi birçok tahribat ta yapmış... Istanbul çok kanşık havn ve su cereyanlanna maruz bİT liman olmak] itibarile böyle ansızın baskın yapan boralann daimi tehlikesi alrmdadn ve işte asıl bunun için sehrrmizde büyük fırtmalann vaktinden evvel bilinmesine şiddetle lüzum vardır. Bugün hava vaayetlerini 4050 se ne evveHci barometTelerden daha mükemmel ve isabetli olarak gös • teren aletler ieat edilmiştir. Koca tstanbulun selâmeti nanuna bunlardan edinilemiyorsa, kimbilir belki bir ambarda filân metnık durmakta olan o saatten olsun istifade edile • brlİT. Bu işle limen dairesi alâkadar olarak şehri, gemileri ve yüzlerce I insanın hayatını nistî bir mahfuziyet altına almahdır? İskenderiye Seferleri Açığm en büyük âmili gümrük muameîesidir Denizyollan isletmesi, tskend'eriye seferlerinde çok müşkülâtı mucip olan gümrük muamelelerinin ihtiyaca muvafık bir sekle ifrağı için tesebbüsatta bulunmağa karar vermistir. Şimdiye kadar İskenderiye hattinın açık vermesinde en mBhim âmilin bu gümrük müskülâtı olduğu anlaşılmışhr. Bilhassa gümrük muayene me murlarının, bu vapurlarla tzmirden »ehrimize gelen yolculann esyalarını da muayene etmeleri, beyhude rahatsızlığı mucip olduğu için tzmir yolcuları başka vapurlan tercih etmektedirler. Salâhiyettar zevatın izahatma göre, vapurda, polis ve muhafaza memurlanna ilâveten gümrük muayene memuru da bulundurularak tstanbula gelmede nevvel lâzım gelen araştırmalar yapılmalidır. Maamafih yolculann iz'aç ed'ilmemesini istihdaf eden bu tedbirler, kaçak çılık yaptığından süphe edilenlerin limanımizda tekrar muayene ve takibe tâbi tutulmasına bittabi mâni değildir. Ancak, ortada hiç brr sebep olmadığı halde gümrüğün, muayene hakkmı, çok ağır tekayyüdat seklinde istimal etmesi yanlıstır ve bu yanlıslık, İskenderiye seferlerinde çalisan Seyrisefain vapurlannı her itibarla, diğer gemilere tercih ed*en yolcuları müskülâta maruz biraktığmdan tzmirden alınan yolcular miktan hemen hemen yüzde elli kadar a • zalmıs ve binnetice varidatta da senede 52 sefer hesabile takriben 100 bm liralık bir noksanlığı mucip ol • mustur. Bu meselenin beklemeğe hiç ta • hammülü yoktur ve müstacelen halli lâzımdır. Esasen, Gümrük idaresi de ts • kenderiye hattının memleket menfaatleri için ehemmiyetini nazari itibara almış, haklı sikâyetlere meydan vermekte olan muayene uanllerini ıslaha karar vermiştir. Gümrük Başmüdürü Seyfi Bey bunu teyit ederek demiştir kiı « tskend'eriye postalarındaki gümrük muamelelerini kolaylastır mak için mümkün olan tedbirler alınacaktır. Biz, yalnız tzmir yolculannı değil, bütün yolcuları tstanbulda mu • ayene müskülâtmdan kurtarmak için vapurun tskenderiyeden hare ketinden evvel muayene işlerini yol* da yapmağı düsünüyoruz. Bu tasavvurun tatbiki için kısa bir zaman zarfında lâzım gelen tertibat alınacaktır.» Geçen hafta tskenderîyeye giden Ankara vapurumm, Mısırlılarla dolu olarak bugün tstanbula gelmesi beklen mektedir. Dün, tzmirden, bu gemiye pek çok yolcu binmek istemis, fakat sırf tstanbulda muayene işlerüe iz'aç edHlecekleri endisesi bunlann çoğunun diğer gemileri tercih etmelerine sebebiyet vermiştir. Gümrüğün daha fazla vakit kaybetmiyerek uhdesine terettüp eden vazifeyi, memleket menfaatlerine uygun bir tarzda yapması pek haklı olarak temenni edilmektedir. L inşaala mösaade ediliyor Yeni yapı ve yol kanunu müna sebetile Beledîye tarafından muvakkaten insaahn tatiiine karar veril • mişti. Yeni kanunun tatbikat sekilleri hususunda hazırlanmakta olan talimatname ikmal edildiği cihetle önümüzdeki haftadan itibaren bu memnuiyet kaldınlarak insaat ruhsatiyeleri verilmeğe başlanacaktır. Bundan sonra kaza fen heyetleri ruhsatiye veremiyeceklerdir. Bilu « mum insaat hakkmda Belediye merkez fen heyeti tetkikat yapacaktır. Doğru değil mi?j Florya plâjı istimlâk edilemiyor Florya piâjmın Belediye tarafın dajı ist)mlâkme ikarar Terilmisti. Lâkin bu saha hazfne ile bazı eshasa ait ohıp bu şahıslarla hazme ara • sında çıkan bazı ihtilâflar mahke» meye mtikal etmistir. Bu hutustaki davanın neticesine kadar bu sene de istimlâk muamelesinin geri kalacağı anlasılmaktadır. Ali Fedai Efendinin muhakemesine başlanıyor Geçenlerde KöprS üstünde Suzan Hanım» tabanca fle öldüren Anadolu a • jansı telsiz memuru Ali Fedai Efendinin muhakemesine yakmda Ağvceza mahkemesinde baslanacakbr. Lâtjımda ilk keşif Ertesi aksam, saat dokuzu çalar ken bir gölge hastaneden bir hırsız gibi sessizce smşarak sivil hademenin barakasına doğru gitti. Bu saatte. koiruslardaki hastabakıcilar ve tımarcı neferlerden~\>aşka, hastanede kimse yoktur. Barakaya doğru giden gölgeyi barakanın köşesinde baska bir gölğe bekliyordu. Az çok sinirli bir kadm sesi: Alfons, dedi. Bekliyen gölğe cevap verdi: Bonsuvar Marta, tam vaktinde geUfiniz. Şuraya oturun da evvelâ biraz konusalim. Peki! Mabadi var I zırlanan kanun lâyihası halen Millet Meclisindedir. Küçük san'atlar hakkındaki kanunun iki sene zarfında tatbikı kararlasmıştı. Bu kanun için hazırla nan talimatname Heyeti Vekileye sevkedilmiştir. Talimatname esaslı tafsilât ve malumatı ihtiva etmekte, ecnebi tebaasmdan hangi san'at erbabınm burada icrayı san'at edin hangisinin edemiyeceği tesbit edilmis bulunmaktadır. Zeynep Kâmil hastanesi açılıyor Uzun müddettenberi Belediyece tar7:m v» tpfriş edilmekt** olan Us» küdardaki Zeynep Kâmil hastane • sinin son noksanları da bir kaç güne kadar iktnal edilmek üzeredir. Kalörifer, elektrik, su, havagazi ve saire gibi tesisah yapılmış; doictor ve memur kadrosu tesbit edilerek bunlar da tayin edilmiştir. Şimdilik kırk yataktan îbaret bulunacak olan hastane bu ay nihayetine doğru faaliyete geçebilecektir. Komönistlik maznunlarının muhakemesi Zabıta (arafından, 1 mayts munase betile komünist tahrikât ve propagan dası yapmağa teşebbüs cürmile zan altma almanlardan, istintak hâkimince haklarmda muhakemeye lüzum karan verilen dokuz suçlunun muhakemesine dün Ağırceza mahkemesinde gizli olarak baslanmiâhr. Mevkuf bulunan bu komünist suçlulan Mimire Hanımla, Yaşar, Kâzım, Izzet, Sadi, Kadri, Recep, Hasan, Mehmet ve Ziya Efendilerdir. Posta vapurlarının muayenesi Posta vapurculuğu sâketme girecek gemilerin muayenesine dün de devam edilmiştir. Aym on sekizine kadar, takdni kıymet formüln tesbit olunacaktır. Komisyon azalarma verüecek masraf bedellerinin miktarı hükumet tarafın • dan tayin olunacaktır. Sami vapuru sahibi dün komisyona müracaat ederek muayeneden vaz geçtiğini bildtrmistir. Aldığımız malumata göre, vapurculardan bir kısmı, yeni sirketin nizamnamesini, takdiri kıymet neticesi anlasılmadan imza etmemeğe karar vermiş • lerdir. Bunlar, gemilerine az kıymet. konulduğu takdirde mutazamr olmamak için şirkete girmiyerek şilepçilik yapmak niyetindedirler. Maamafih bu yüzden nizamnamenm tasdik muamelesi teahhura uğramaması için kendilerine cumartesiye kadar müh1et verilmistir. O güne kadar imzala • madıkları takdirde daha ziyade beklenmiyerek nizamname noterliğe tevdî olunacak ve muamelesi yapüdıktan son' ra Ankaraya gönderilecektir. Eroin kullanan bir kadm mahkum oidu Galatada bir otel odasında erom kullanırken yakalanan Nazmiye ismindeki sabıkalı kadınla eroinci Moruk Osmanm muhakemesi dün Dokuzuncu thti sas mahkemesinde neticelenmiş, Naz • miye Hanım beş ay hapse 5 üra ağır para cezasma mahkâm olmuş; Osmanm da bu cürmn sabk olmadtğmdan beraet etmistâr. Küçük tan'atlar kanunu Fransızlarm millî bayramı Bugün Fransızların millî bayra • mıdır. Bu münasebetle sehrimizdeki Fransız sefarethanesinde merasim yapılacak, maslâhatgüzar M. Barbier saat 11 de tstanbuldaki Fransız tebaasını kabul edecektir. Ankaradaki polis mektebi tstanbul, Trabzon ve diğer yer lerdeki polis mektepleri kurs ha • lindedir. Halbuki son çıkan emniyet teskilâtı kanununa nazaran birinci ve ikinci derecede terfi edebilmek, komiser ve polis âmiri olabilmek için kanumm gösterdiği âli polis tahsilhri görmek lâzrmdır. Emniyet işleri utnum müdürlüğü bu sene Ankarada bir Polis mektebi insa ettirecek, polis âmiri olmak istiyenler bu mektepte tah • sillerini ikmal edeceklerdir. Emniyet isleri umum müdürlüğii Avrupada tetkikat ve tetebbüat icrası için bu sene bütçesine sekiz bin )h*a koymuşur. Âli tahsil görtnüs bazı polis âmirleri tesrinievvelde Vi yanaya ve Almanyaya gönderilerek tetkikatta bulunacaklar, bilâhare avdetlerinde Ankarada açılacak Polis mektebi ile polis âmirliklerinde istihdam edileceklerdir. Avrupaya gidecek zevattan ecnebi lisanı itibarile zayıf olanlann lisan öğren meleri için Polis mektebinde bir kurs açılmıstır. Bu suretle her sene Av rupaya bir kaç memur gönderile cektir. Polis ve jandarma Bir kısım polis islerinin jandarma tarafından, diğer bir kısım jandarma islerinin de polis tarafından ifa edileceği hakkındaki haberler doğru değildir. Yalnız polis teski lâtı bütçenin müsaadesi nisbetinde kazalara kadar tevsi ve tesmil edilecektir. Bu sene bir kısım kaza • larda polis teskilâtı yapılmıstır. Yeni askerî baytarlarımız Avrupaya gidecek heyei Hukuk Faköltesi rozetleri Hukuk Fakültesi talebe cemiyeti tarafmdan Hukuk fakülesi talebesme maJı sus olmak Szere ismarlanan talebe rozetleri gefaniştir. Rozetler çok zarif bir tarzda imal edilmiş, üzerlerinde t.H.F harflerUe bir de terazi resmi bulunmaktadnr. Rozetler dağvtumaga baslanmıştar. Memlekette yağmur vaziyeti Mersin ve Adana havalisinde pamuklar yağmursuzluktan müteessir olmağa başlamiftır. 12 temmuza kadar bu havaliye yağmur yağmamıstır. Buna mukabil memleketin di • ğer taraflarında yağmurlar devam etmektedir. Rizeye dün de 8 mili metre, Giresun ve Samsuna 2, Trabzona da bir milimetre yağmur düs • tnüstür. Tahlisiye vesaiti noksan gemiler sefere çıkarılmıyor Deniz ticareti müdürlüğü, dün lima • nımızdan hareket eden gemileri sıkı bir muayeneden geçirmiş, Türk bandıralı bir geminin tahlisiye vesaiti noksan görülmiiş, yolcular tahliye ettirilerek, vesaiti ikmal edilmeden yolcu nakline müsaade edihniyeceği büdhilmiştir. Balataseraydaki tahkikat Yüksek Baytar mekteblnden bu sene sekiz genç baytarımız diploma alarak orduya dahil olmuştur. Bunlar bir senede askerî baytar tat • bikat mektebinde staj gördükten sonra orduda vazife alacaklardır. Resmimiz kendilerini muallimlerile beraber gösteriyor. Genç bay • tarlarımıza hayatta muvaffakiyetler dileriz. Vilâyet idare heyeti Galatasaray liîesindeki yolsuz sarfiyafa tetkik için bir ihtısas komisyona seçmisti. Bu komis yon vazifesini bitirmis, raporunu vilâ • yet idare heyetine vermistir. Vilâyet idare heyeti yakmda toplanarak tct • kikatmı yapacaktv. Polisin salâhiyetîni tevri Polism salâhiyetini tevsi için ha