Çamharivet '• TELGQAFLAQ İL iursa kazaları Fransız Başvekilinin mühim bir nutku M. Daladiye Fransanın tahdidi teslihat, dörtler misakı, Londra konferansı hakkmdaki tıoktai nazarını bir daha anlattı Paris 9 (A.A.) Havas Ajansmdan bildiriliyor: M. Daladiye, radikal sosyalistlerin verdikleri bir zlyafette bir nutuk söylemiş, hükumetin malî siya • tetr den bahsederek demi)tir ki: « Frangı müdafaaya, millî parayı kortnnağa karar vermis olan hükumet teşrinievvelde toplanacak olan par • Iâmentoyu, halkm selâmeti için lâzım olan malî vaziyeti son bir kalkınma i le temm etmeğe davet edecektir. Hükumet memleketin ve sulhun menfaatlerini dikkatle müdafaa uğruna kani • dir. Hükumet Milletler Cemiyeti • ni faaliyetinin mihveri yapmış, komşu olsun olmasm, Millet • ier Cenuyetinde aza olsun olmasın bütiin memleketlerle teşriki mesai yoluna girmiş ohnağı Milletler Cemiye tine doğrudan doğruya hirmet olarak telâkki etmiştir. M. Daladiye hükumetin başka bir devletin işlerine müdahaleye bakkı olmadığı kanaatinde olduğunu söylemiştir. Fakat demistir, beynelmîlel sahada beşeri bir mesele mevıu bahsoluaca hükumet hürriyet ve adalet fiktr • lerine sadık kalarak sesini duyunnuş • tur. Ve duyuracaktır. M. Daladiye Cenevrede Fransanm, Makdonalt plânmı mfizakere esası olarak kabul ettiğini, sulh işine M. Ruzveltm iştirakini sevinçle karsıladığını söylemîştir. Fransa, Sovyet Rusya tarafından îleri sürülmüş olan mütecavizin tarifi hususunda elde edilen neticelerden memnnndar. Silâhlan bırakma konfepansı için verilen tehir kararı Fransa tarafından yapıîmamıshr. Fransa bumı sadece faydalı görüşmelere fırsat vermek, daedmasını istemediği konferansı mu • vaffakiyetsizliğe götürecek zıt görüş leri azaltma maksadile kabul etmiştir. Fransız Başvekili, bundan sonra hükumetin bir tuzak olmamasi için dal • mî ve bir sekflde kontrol edilmek sartile ayni zamanda silâhlann bırakil ma meselesinde almış olduğu vaziyeti hatırlatmışhr. Mumaîleyh demiştir ki: « Eğer bütün milletler silâhlan bır rakmak hususunda ayni irade ile hareket etseler, samimivetlermi ispat i çtn serbest ve dürüst bir şekîlde kon • trol hutusunda Fransa gibi yapsalar sulh büyük mikyasta takviye edilmiş olacakhr. Dortler misakı büvük sulhperver te • sekküllerin mantıkî bir neticesidir. Fakat misakm imzalanmış olması devamlı bir siyasî eser demek değüdir.» M. Daladiye bundan sonra Fran sanm para ve iktısat islermdeki tezini bir kere daha tekrarlamıştır. ıııımtmm»" ">•"•••»»• Nura kavuşuyor Altı şehirde elektrik tesisatı yapıbyor Gemlik ( H u „. f susî) Belediyelerin malî kud ret ve ihtiyaç ları, kuvvei muharreke için lüzumu olan mahrukatm en ucuzu ve memlekete en uygun olanı dü şünülerek Mu danya, tnegöl, Gemlik elektrik projeleri ikmal ve Nafıa Vekâ MOntffttte "Hasan letince de tasdik Halet Bey edildiğinden bu şehirlerde elektrik tesisatma başlanmıştir. Mustafa Kemal Paşa, Yenişehir ve Karacabey projeleri de hazır lanmaktadır. Bu altı yerde elli bin nüfus elek trik ziyasından istifade edecek ve altı belediyenin sokak tenviratı bin bes yüz lâmba ile temin olunacaktır. Mudanya, Gemlik yağhaneleri 1negölün tabakane ve kereste bıçkı atelyeleri, Yenişehir ve Karacabe yln değirmenleri bu yeni kuvvetle gece, gündüz çalışabileceklerinden memleketimizin sanayi hayatını da yükselteceklerdir. Bundan başka bu kasabalarda gece hayatının teessüsü, radyounn taammiimü ve asayişin de daha fazla takviyesi mümkün olacaktır. Bursa Vilâyetinin böyle sistematik bir şekilde elektrik için çalışması diğer vilâyetlere nümune teskil edecek mahiyettedir. Kuvvei muharrike olarak Mudanya ve Gemlikte madenkömürü ve zeytin küspesile lokomobil, İnegölde dizel, Kemalpasa ve Yenişehirde gazojen, Karacabey için Hanife deresinden istifade edilerek madenkömürü sevkinin ucuzluğu dolayısile lokomobil kullanılacaktır. Bütün bu mesai ve tasdik edilen bu projeler Amerikada tahsilini bitiren elektrik mühendisi Hasan Halet Beyin eseridir. Vilâyetimizin en güzel kasabalanm ışıklandıran bu kıymetli ve mütevazi gencimizin bu muvaffakiyeti takdirlere lâyıktnr. Reçit Süleyman Deniz hatlarımızda... İskenderiye seferlerinde inkişaf Yeni alınacak gemiler Vapurculuk şirketinde intihap... Deniz yolları isletmesi, İskenderiye seferleri nin devamını te min edecek olan esash tasarruf tadbirlerini al maktadır. Idarenm bu haricî servisleri, ayni hatta çalı •an ecnebi kumpanyalara nazaran çok fazla rağbet gördüğü vapureSOt ffrketf ve varidabnra bu mecHrt idare reist müesseselerle kıCemal Bey yas kabul etmiyecek derecede fazla oldugu anlaşılmıştır. Egenin son seferinde yalnız tskenderiyeden (226) yolcu aldigı ve bir tek bos kamarası kalmadıgı halde dün Iskendireyeden lünanımıza gelen bir ecnebi vapurunda ancak 15 yolcu bulunduğu anlasılrmstır. Aradaki fark bu hatta Türk gemile • rine gösterilen rağbeti ve binnetice bu hattan alınacak faydalı neticeyi ispata kâfidir. Bu, ayni zamanda ecnebi vapur kumpanyalarımn, tstanbul Pire • tskenderiye yolunda Türk gemilerine nisbttle çok az is yapmalarına rağmen seferlere devam için nekad'ar malî fedakârhklara katlandıklarını da göstermektedh*. Deniz yolları işletmesi, vapurlaTına rağbeti daha ziyade artırmak için nakliyat hususunda alâkadar bütün tacir ve yolculara mümkün olan kolayhklann yapümasım kararlastırmıs ve tedbir almıstır. kilerden daha süratli vapur iste • mektedir. Süratli vapurla'ın uzun olması icap ettiğinden, limanımız bunların manevrasına müsait olmadığından vaziyet tetkik edilecektir. Her limanın hususiyetine göre gemi yapılmakta, yeni gemilerin .nuhtelif memleketler tezgâhları ara • sında münakasa açmak suretile alınması mukarrerdir. Akay idaresi, evvelâ Yeşilköye vapur isletmek için tetkikat yap mıs, fakat neticede bu işi zararlı gördüğünden şimdilik sarfı nazar etmiştir. Cemil Bey dün Yalovaya gitmiştir. tskenderiye hattımn devamı dolayısile Denizyolları işletmesi (Dış • hatlar) için de yeni bir vapur mu bayaası mutasavverdir. Bu hususta idareye birçok ucuz sera'tli müracaatler de vardır. Malî imkân bulunduğu takdirde müsbet bîr karar verilecektir. Bana kalırsa Sade mi, şekerli mi? ehadet parmağımzm mafsal kemiğini sivrîlterek üç defa tah ^ taya vurunuî: Tık, tık, tık... Çünku, maşallah, dört bes sene var ki tramvay ve otomoba kazalan epeyce seyreklesti, hatta hiçe indi. Bir zamanlar neydi o ? Gün geçmezdi ki tram vaylar veya otomobuler, adeta iki dunya arasmda nakil vasıUsı imisler gibi, üç dört bedbahh ahret diyanna taşı masmkr! Vatmanlar uvuyordu, şoförler rüya görüyordu, belediye horhı yordu ve her allahın günü, gazete sa hifelermde, parçalanmıs bir kafatası, kıyılmış bir gövde, kesflmiş bir kol, biçilmiş bir bacafe resmine tuylerimtz diken diken olarak bakıp duruyorduk. Bugün Vali Muhitrin Beye, Şehir Me< lisine ve belediye erkâmne, seyrfisefer memurlanna, soFörlere ve vatmanlara, uvkusundan uysnan umumî dikkate teşekkür edelim. Bundan beş sene evvel, kazalar, senede dört bini buluyormus. Evet, hatta ben bir gazeteye «kazalar senede dört bmi buluyor!» baslığı altmda bir fıkra yazmıştım. Size birkaç satınnı okuyuvereyim: «Birkaç gün evvel karalaT sayıldı. »enede dört bin! Evet, dö...rt binl Yani günde on taneden fazla.> «Buna karşı ne yapılmıştır? Hiç! Val manlara, şoförlere tembihat, komisyon* lar, dınltıİaT, zınltılar, filânlaT, feşmekânlar... önÜmüzdeki sene döît bin ka' za daha olmıyacagına eaıin miyiz? Asla! Bugün tayyare ile büyük denizler* den, yüksek dagVann üstünden geçmek, tramvayla veya otomobille Şişhane karaicoiunn inmekten daha tehlikeslz bfr «Efendim... Yollar daT... EhaK dal. gin...» «Hayir b'eyîm, hayir! Ne yollar daiv n« ahali dalgın! belki sizin beyniniz da' ve siz vazifenîze karsı dalgınaına.» «Fakat, ey, bu akan kanlardan ve Hfr nehir gibi Mannara derdzine kansan g 8 i yaslanndan mesul beyefendi! Lutfen, bir elmirden kahve fincanınızı, 8teki elimzden d« «igaranızı bırakınız, yermizden kalkınız, 5nümüzdeki sene için hazrrlanan dört bin fadanın Snüne geçmek için bîraz kımildayınız!> Bugün anlasdıyor ki o beyefendî ve 5teki beyefendiler, bir ellerinden kah•e fincanlarmî, Stekî ellerinden de sigarayı bırakraışlar, yerlerinden bir fırlayış fırlamışlar, ba dönyadan 5tekine a» çılan yolkn kapatmtşlar ve soförlerlf vatmanlara anlatmışlar ki vazifeleri yal mz bu tarafta yolcu nakletmekten iba • Demek ki biraz davranmca meçtesadüflere ait sandığımız mukad deratın önüne geçmek bile nsan içm mümkün oluyor. Şhndi o beyefendiler, tam bir vicdan rahatlığile bir sigara tellendirebilir ve bir kahve içebiKrler. Bu sefer ben ıs•lıyorum. Sade mi, sekerli mi ? Vapurculuk şirketinde Posta vapurculuğu şirketi idare meclisi toplanarak teskilât hazırhklarına başlamıstır. İdare meclisi reisliğine Bursa vapuru sahibi Pasabahçeli Cemal, müdür vazifesini görecek olan murahhas azalıklara Yelkencizade Xutfi ve Sadıkzade Rusen Beyler seçil • mişlerdir. Şirket müessislerine tercihen va zife verilmesi muvafık görüldüğün • den mühim memuriyetlere hariçten kimse ahnmıyacaktır. Yalnız, Va purcular Birliği ilga edildiği takdirde Birlik müdürü Muzaffer Beyin firkete alınması mukarrerdir. Şirket nizamnamesi bu hafta sonunda, dört kisilik bir heyet tara fından Ankaraya götürülecek sürat le tasdik formalitesinin ikmali için İktısat Vekâletine müracaat edile • cektir. tdare meclisi reisi Cemal Bey, heyet Ankara dan avdet ettikten sonra şirketin dahîlî nizamnamesinîn yapılacağını, kısa zaman zarfmda teskilât ve kadrolann tamamlana cağını söylemtştir. Takdiri kıymet komisyonu dün de toplanmış, Erzurum ve Saadet va • purlannı muayene etmiştir. Yann mütebaki vapurlann mua • yenelerine devam olunacaktır. Tacirlerin teşekkürü İskenderiye seferlerinin devamina karar verilmesinden çok memnun olan ihracat tacirleri aralarında toplanarak ve bu hayırlı karar müna s«b»tile hükumete sukranlarını bildireceklerdir. Akay işletmesinin mevcut vapurlarının ihtiyaca kâf i olmaması yü zünden müskül vaziyette kalmaması için tktısat Vekili Celâl Beyden emir aldıgını ve bu hususta hazırhklara baslandığını yazmıştık. Deniz Müste+an SaduHah Beyin izahatma göre, Akay idaresi şimdi Yunanistanda Siyasî mücadele Muhalifler, hükumete tnukabele ettiler Atina 9 (Hususî) Hükumet ve muhalifler ayni vaziyetlerini muhafaza et mektedirier. M. Venizelosun hareke tinden sonra muhalefet cephesiran ri • yasetini M. Papanastasyu almrs ve hü kumete karsı olan hücumun şiddetmden hiçbirsey eksilmemistk'. Hükumetin beyannamesine cevap o • larak bugün çıkan muhaliflerin beyan • namesinde kuuanılan lisan pek şiddetli • dir. Bilhassa beş mart mtihabüe hüku • mete verilen salâhiyetin kudutsuz ve haBon vaziyeti hükumetin yolsuz hare • ketterine ve ınevküıa sunstimale müsaH olmadıgı zikredilmektedir. Hükumetle teşriki m*«ai hakkmdaki beyanata karsı da hükumetin fskacılık zihrriyetini terkederek yüksek vazife • sine hasri mesai ettiği zaman bomm mümkün olabtleceği soylenmektedir. Birçok mutedn rical hükumetle mahalifterin arasmı bulmak için bir teşebbüste bdunmuşlardır. Muhaifler fnnr • lerinde musır olmakla beraber hCkuvneti takviy* için ban şerait tekif eylemiş krdir. Bunlar arasmda •tâkaBtcilerin derdesti de vardr. Î Dörtler misakı Imzalanıyor mu? Almanya, papalıkla kongordato aktetti Paris 9 (A.A.) Maten gazetesmin Roma muhabiri M. de Jouvenelin dün M. Suvitchi ziyareti ttalyanın Parîs sefiri M. Pignatti Custozanın M. Daladieri ziyaret etmesi arasında bh münasebet görmekte ve Ro • mada bu riyaretlerden dörtler misakmın imzasmm yaklaşmış olduğu ne • ticesinin çıkarılmakta bulunduğunu ilâve etmektedir. Maten gazetesi M. Musolininin müdahalesi üzerine Almanyanın eski protestolanndan vaz gecnm nldu ğunu Düçenin buna mukabil Al manya ile papalık makamı aresında aktine çahşılan kontartonun aktini kolaylaştırtnak için çalışmış bulun duğunu yazıyor. Vatikan 9 (A.A.) M. Von Papen ile Kardinal Pacelli dün akşam papalık makamı ile Almanya arasında aktedilmiş olan kongordatoya şah çekmişlerdir. M. Hitler, Başvekil muavinine telgrafla memnuniyetîni bildirmiştir. Mes'ut Cemil Bey Döndü! Bundan bir müddet evvel Viyanaya giderek ora radyosunda almanca bir konferans ve alaturka bir konser veren Istanbul Rad yosu Spikeri Mes ut Cemil Bey dün şehrimize avdet etmiştir. Mes'ut Cemil B tanburu ve kıy • metli mızrabı ile Mes'ut Cemü Bey Viyana musiki âleminde büyük bir muvaffakiyet kazanmış, müteaddit mecIUlere <favet olunarak tanbur çalması ricalarile karşılaşmıstır. Değerli Spikerimiz yalnız radyoda değil, bu hususî konserlerinde de Avusturyalıları Türk musikisine hay • ran bırakmıştır. Söğüt crençlerinin spor faaliyeti SSgttt «Hu . susî» »öğüt tdman yurdu aralannda bhmusiki, bir de t • m s 11 b« yeti teskil e derek çalısma • ğa başlamıştn*. Takımımı» tnonünde Bo züyük • tnönü muhtelk takı • mım yenmistîr. Bu sefer de S8 PEYAMl SAFA Bömröklerdeki pirinç çıkarıldı Gümrüklere son zamanlarda gelmiş olan 10 vagon pirincrn rthaline pirinç takasa tâbi olduğundan mü • saade edîlmiyordu. Alâkadar tacirlerin müteaddit teşebbüsleri üzerine bir defaya tnahsus olmak üzere bu pirîhçlerîn takas harici olarak ithaline müsaade verilmisth*. Piyasada yerli pirinç fiatlannda hissolunur bir tereffü görülmektedir. Dil Heyetinin içtimaı Ankara 9 (Telefonla) Dü heyeti bugün Maarif Vek3i Reşk Galip Be yin riyasetinde toplanarak d£ derleme faaliyebn tetkik etmiştir. Fırka grupunun dGnkd içtimaı Ankara 9 (A.A.) C. H. F. Umumî idare heyeti buçünkü toplantısmda Fırkanın hükumetle teması talimatnamesinin müza • keresine devam etmiştir. ğüde gelen Es • Söfğüt idman yurdu ve Eskişehir Bozkart kişehrm Boz takımlan bir arada kurt kulübile karşılaşmış neticede T ğın okkası yedi buçuk kuruşa dut ise yüz paraya sahlıyor. 3,3 e kalmıştır. Diğer taraftan iki aylık ve beş Bir kuzu SO kuruşa! okkalık oğlaklar ayaktan elli kuruşa Bu sene ilkbaharda sık sık ya ve etinin okkası beş kuruşa derisi ğan yağmurlar neticesi dut yaprakları geç yetişmesinden ipek böcek • lerrnin gıdasını teşkil eden yapra ise seksen kuruşa satılmaktadır. Hiitnu Papalık Alman muahedesi Berlin 9 (A. A.) Papalık ile tnuahedenin Romada imzalandığını haber ahr almaz Basvekil Hitler siyasî cürümlerden tevklf edilmis olan bütün papazlar için af ilân etmis ve siyasî mahiyette olmıyan dinî teş kilatın tekrar yapılmasına müsaade etmiştir. Af emirnamp«i scnunda, Hitler, yakında devlet ile protestan kilisesi arasıoda bir anlaşma rmzalanacağı ümidmi izhar eımiştir. Malkarada mahsulât çok iyi Giresunda ziraî kooperatifler Malkara (Hususî) Bu sene feyizlj yağmurlann topraklara verdiği kuvvet, ziirram yüzünü güldürmüştür. Ekinler fevkalâde denilecek derecede kemale ermiş ve orak baş • lamiftır. Yalnız zürraın bir derdi var. Orakçı bulmak! Bu meselede müşkülâta tesadüf edildiği ve birçok orakçıların fahiş fiat istedikleri görülüyor. Malkarada alacaklılar tarafından Giresun 8 (A.A.) Ziraat Bankasının bu yıl içinde 42 ziraî kredi kooperatiflerine ikrazatı 4 2 0 bin lirayı buldu. Temmuzun birinden itibaren de yeniden ikrazata basladı. borçlu çiftçinin malı hergün hacze dilmektedir. Eli bağlanan müstah siller boyunlarını bükerek gözyaş ları döküyorlar. Sonra benimkine uzanıyor. ttiraz etmek istedim dinlemedi. Biraz şampanyadan ne çıkar, hem senin ilk balonun ve böyle pırıl pırıl bir genç kız olmanın şerefine içeceğiz. Diyor. Mithat Bey de: Evet, evet Meral Hanım, se refinize, doğan güzelliğ'mizm şerefine, diyerek kadehini bana doğru uzatıyor.. Içmeğe mecbur oluyorum.. Bu içki o kadar tuhaf bir şey ki evvelâ bir ilâç gibi istemiyerek, gözlerimi kısarak içiyorum. Fakat içtikçe insanın damarlarına tatlı bir zevk yayılıyor, kanı sıcak bir alev halinde şakaklarına doğru çıkıyor, başı dönüyor, döndükçe içiyor. Yavaş yavaş kâinat bir hayal, bir efsane şeklini almağa başhyor. Bütün hakikatlere renkli tüller çekiliyor. Mithat Bey önümde iğilerek: Bir tango lutfeder misiniz? diyor. Yavaşça kalkıp dansedenlere doğ Henderson kapu kapu dolaşıyor! Londra 9 (A.A.) M. Henderson pazartesi günü Parise gidecek, orada Fransız hükumeti erkânile silâhlan bırakma konferansı işlerinin bugünkü vaziyeti hakkında görüşecektir. Bu görüşmeler neticesi memnu • niyet verici olursa, M. Hendersonun Romaya da gitmek niyeti vardır. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Rokfolter 94 yaşında bayram yapıyor Nevyork 9 (A.A.) Daim a dinç ve nikbin, sabık petrol kralı John Rokfeller, dün bir aile bayramı yaparak, Poccantico Hillsde evinde doğumunun 94 üncü senesini kut • lulamıştır. şeraiti i Türkiye Hariç için 1400 Kr. Senelik Altı aylık 750 Oç aylık 400 150 Bir aylık 1700 Kr. 1450 800 yoktur mağa baslıyor. Talha garsona bir j Fena halde kızarak hiddetle söyseyler söylüyor. Annem dansa kalIenmeğe hazırlanıyorum. Tam bu sıkanlara bakıyor. Mecburen etrafla rada arkamdan bir ses: meşgul olmağa başlıyorum. Beni en O Monsenyör.. Nasıl oldu.. Sen ziyade karsıki masada oturan • böyle yerlere gelir misin? lar meşgul ediyor. Bunlar yaşlıca, Talha gülümsiyerek bu yeni ge • beyaz saçlı çok kibar haili bir adam leni bize prezante ediyor: 25 : Haziran yor. önünden geçtiğimiz masalar ve genç, zarif bir kadınla sarısın bir Mithat Feridun.. Sekiz seneHâlâ başımda hafif bir dönme, üsda oturanlar birbirlerile konuşarak gençten ibaret. Fakat bunların üçülik tnektep, daha doğrusu sınıf ar • tümde büyük bir ağırlık var. Güçıük bize bakıyorlar.. Fena halde sıkı nün de öyle değişik hoş tipleri var ki kadaşım.. hyorum.. Neyse nihayet biz de bir le açılan göz kapaklarımı uğuştu • kadın düz siyah bir tuvalet giymiş, masa bulup oturuyoruz.. Tam bu sırarak dün geceyi düşünüyor, yor Bizi nasıl tanıtacak diye merakla siyah parlak saçlarını ortadan ayırrada cazbant susuyor. Dansedenler gun gözlerimi kapıyarak bir daha bekliyorum. Annetn için gayet tabiî mış, ensesine düşen büyük bir to kan ter içinde birbirlerini ite kaka görmeğe çahşıyorum.. tşte siyahlı Valdem.. puz yapmış, kulaklarına pırlanta • yerlerine dönüyorlar. Kendi kendibeyazlı, boncuklu, istirash, koca • Benim için de sadece: larla süslü uzun küpeler takmış, man dekolteli tuvaleti, sahe.ne güzel me «bu eğlence değil iskence* diye Meral., parmağında, boynunda hep pırlan düşünüyorum.. Tafha düşünemi anliğile annemin yanında açıkli koyulu Diyor.. talar, elinde fildişitıden uzun bir aeflâtun, çiçekler, tüllerle süslü tu • lamış gibi bana bakarak gülümsü • Sonra bir iskemle çekerek arkağızlık mütemadiyen sigara içiyor. yor.. Sonra ortada dolaşan garsona valetimle kıntmıya müheyya bir daşına oturması için ısrar ediyor.. işaret ederek dikkatle beyaz bir tuArada sırada yanındakilerle ko Bu Mithat Bey çirkin, fakat çok biblo gibi kalıyorum. Salondan içeri valeti tetkik eden anneme: nuşuyor, birdenbire Talhanın sesi neş'eli bir çocuk.. Bir mevzudan öteki girince evvelâ kulaklanmıza caz «vay Don Juan» diyor. O da karşımevzua atılarak durmadan konuşubandm patırdısı, gözlerimize bol bir Ne emredersiniz diye soruyor. dakilere bakıyor. Gülerek: yor. Hoş hikâyeler anlatarak bizi ziya, müthiş bir kalabalık, yüzümüAnnem ağır ağır başını çevirirkcn güldürüyor. Nihayet garson da ge ze de boğucu bir hava çarpıyor. Gay Demek bu kadar dikkatle bi cevap veriyor: iiyor, yemişleri ve şampanya şişe • riihtiyarî, atnan ne sıcak.. Ne kala Ne isterseniz.. Yalnız serinle • zim Don Juana bakıyordun.. Aman, lerini bırakarak gidiyor. Talha kalbalık, diyorum.. Annem sözlerime hiç tecek bir şey olsun.. dikkat et.. Pek tehlikelidir. Âsık okıp annemin kadehini dolduruyor. aldırmadan bütün azametiie ilerli Cazbant, tekrar bir fokstrot cal • lursun... Büyük hikâye: 15 Yazan: Perihan ömer Oölge Çiçeği ru yürümeğe başlıyorum. Ama onlar bana o kadar uzak görünüyorlar kî yolda bir şey olacağıtnı, düseceğimi zannediyorum. Kalbim hızlı, hızlı ç«rpıyor. Meral Hanım nereye'ı Mitat Bey gülümsiyerek iğiliyor, kollannı uzatıyor, bizde dansa başlıyoruz. Biraz dolaştıktan sonra birden soruyorum: Niçin Talhaya monsenyör diyor sunuz ? Gene gülümsiyerek cevap veri yor: Mektepte âdettir, herkesi ye niden vaftiz ederler. Talhaya monsenyör demeierin.n biraz u& sebebi vardır. Yaşmdan ümit edilmiyecek derecede ağır başlı ve ciddidir. Se • kiz sene arkadaşlık ettik.. Onun ufak bir fena hareketine, ufak bir haylazlığma raslamadım.. En büyük zevki okumak, çalışmaktır. Lâkin asıl sebep giyimile cömertliğidir. Mabadi var