Hayat Ansîklopedisi inci cüzü çıkti 35 ftA u S6I16: flO. 3 2 9 5 umhuri muharebesı f 1 1 llirmilllllllllMIMIMIIIIIIIIIIIHIMII Hazin bir mukauese:\ Londra ve Îstanbul " " " "•nımıntmın """""""" Konleransia kat'î karar bugün veriliyor ımıılllHIIMIIIMI 'IIIHHIIHIIIHimiimmitllllllHlllllhUIIIIIIIIIIIHMIHI lHlMimiHIIIIIHIIIIIIIIIIIIHIIIHIIIIimillHIIIIIMIIlllllllllıııı,ıı.ıı..l,,,jm,. ÎSTANBUL CAĞALOGLU Telgraf ve mektup adresl: Cumhurlyet. tslanbn] Posta iratusu: îstanbul, No 346 Telefön: Başmuharrtı: 22366, Tahrtr müdürü. 23236, İdare müdürü; 22365. Matbaa. 20472 İ 10 T8I1)IMJZ 933 Hayat Ansîklopedisi Büyük bir kiitaphaneyi btr arada eviniıe getiren eıt faydalı eserdir. Her evde bir tane bulunmak lâzımdır. alih Rıfkı Beyin Londradan bize gönderdiği hususî bv mektubun bazı parçalarını Cumhuri • yete nakletmekten kendimizi alama • mışhk. Güzel şehir âşıkı olan arkadaşımız Londra şehrinde dolaştıkça hep lstanbulu düşünüyor ve tstanbulu anıyormuş. Eğer mektubımu neşretmeden bu haberi vermif olsaydık mutlaka Falih Rıfkı Beyin sish olmakla maruf ve 8 milyondan fazla nüfus barındıracak veçhile kalabalık olan Londrada biribiri üzerine binmiş evlerin sikletinden bunalarak güzel denizli, mavi semalı, her tarafında insanın yüziine gülen İstan • bulun hasretini çektiğine hükmederdi niz. Halbuki vaziyet tamamen aksinedir: tki üç katlı kunt binaların taaku • bundan terekküp eden Londrada Falih Rıfkı Beyin nazan dikkatini celbeden en miihim hâdise bu evleri ihata eden ağaç ve bahçelerin çokluğudur. Şehir içinde hal böyledir, ve her istikamette şehirden iki adım aynlınca ise insan dünyanın en güzel vadilerine, parklarına ve kırlarına dalmaktadır. Falih Rıfkı Bey Londrada İstanbulun yeşilliğe, ağaca, kıra ve parka hergün biraz daha fazla veda eden son vaziyetlerini yadetmiş. Bize teessürle anlattığı mukayese ve hikâye içte bu. Filhakika Londrayı gördükten sonra yalnız oraya nisbetle bile değil; yalnız İstanbulda, hatta bütün Türkiyede ağaç bilgisinin yok olduğuna hükmebnemek mümkün olmaz. Yahuz oraya nisbetle diyoruz. Çünkü bütün Avrupada ağaca ve yeşilliğe muhabbet alabildiğine yürüyüp giden bir sevda mahiyetini almışta*. Ve bu iş dünden bugüne tahakkuk etmif bir keyfiyet değildir. Meselâ In • gilterede ve ezcümle Falih Rıfkımn bahsettiği Londrada bugün guzelHğine paha biçümek ihtrmali olnuyan beş yöz yülık parkku vardır. Bizzat bizim ziya • ret ettiğimiz Ruzberi ailesine ait şatonun parki lâakal beş asırlıktı. Büyük Britanya adası üzerinde ömürleri beş yüzle bin sene arasında ağaçların hep sini bir araya toplasak muhakkak beş on tane Uludaği ormana garkederdik. Güzel ve keleş Bozaziçinvizın me • dihlerini, senalarını, doğrusu beyhude yere gttkU r e çıkartr dururuz. Londranm içindeld Rıchmond vadisine uzak • tan ve yüksekten bakan bir Tiirk bizim güzel Boğazımızı biraz yüzü kızararak hatırlar. O vadiye hâkim olan adeta mjsuz bucaksız parklarda sürülerle geyikler otlamaktadır. Falih Rıfkı Bey bizim dünkü kırlarımızdan, Kâğithaneleri mizden, Kurbağahderelerimizden bah • sediyor, ve o bunu tngilizlerin Londrayı içinde geyik sürüleri gezen dağlarU bezemiş olduklannı göre göre böyle söylüyor. Biz bu hazin hatıraların manasmı anlamaz değiliz. Falih Rıfkı: Hiç olmazsa Kâğıthane, hiç olmazsa Kurbağalıdere!.. Demek istiyor, ve çünkü o orada büyük ağaçlarm, güzel bahçelerin, büyük parkların ve büyük kırlann içinde hatırlıyor ki biz iptidaî Kâğıthane, Kurbağahdere kırlanmızı bile bozup mahvede • rek kmk dökük bir kenara falatıp geçmişizdir. Nevyorkta eflâke ser çeken büyük 4050 katlı yüksek binalar var ama orada her tarafı park olan büyük cadde • ler de muazzam Inrlara uzanmaktadır. Parisliler: Ah kâfi ağaç ve ormanımız yok! Diye hayıflanır dururl&r. Vaktile bu tihet pek nazan dikkate alınmtyarak pebir teessâs ve inkişaf etmiş gknuş Hniş. Halbuki Parism Bulonya ormanına vanncıya kadar büyük küçük park. lan ve her tarafınm ağaçlan bir araya toplansa tstnbulu iki üç defa doldura cak orman elde edilir. Şimdi Falih Rıfkryı Londrada tstan bul hatırası namma nelerin yakıp tutuş turmu» olduğunu anladmız mı? Nişan • taşını, Taksim taraflannı ve Cihangir üstlerini mahveden gelişi güzel apartı man mşaatile îstanbul düyanm en fena Avrupa şehri olmak yolunu rutmuş gidiyor. Ağaca düşman, yeşilliğe düşman, bahçeye düşman, çiçeğe düsman ve bütün marifeti üstüste simanarme bina yükseltmekten ibaret bir şehir. Köp • rüden îstanbula gelinirken Süleymani • yenkı yanıbasmda bir yeşillik görünü • yor: Bir yangında yanan eski Meşihat binasınm nasılsa mutlaka kendi haline btrakıldığı içm ufacrk bir park halini almış olan bahçesi. Geçen gün orasuu uzaktan temasa ederken nerede ise o yeşiüiğin yerinde de birkaç simanarme yüksehneğe başlıyacak vahünesile yü • reğimiz ürperdi. Şeytan kulağına kurşun, henüz dikkat eden bulunamamış •İBcak, yoksa bugünden yarına o kii çücük yeçüliğin mahvolduğunu gör • P ara 1T% IIIIIIIIIIIIIIIIIIHIItlMIIIIIIMMIIIIIIIItMIIIIIIIIIIIIIIIIMIIIIIHIIIIIIIIIIimilllMltlllMllllllllllliniiminilllnilMIIIIIIII ^ • Yeni mensucat fabrikalarımız Altm taraftarları ittifak yaptılar, Amerika da kendine müttefik arıyor Konferansta bugünkü mühim içtima Londra konferarmnın devam edip etmiyeceği, bugün konferansın büyük divanında veirlecek kararla kat'î surette anlaşılacaktır. Altm misakına taraftar olan devletlerden aitısının teşkil ettiğı blok kongrenin devamında fayda görmemekte, tehirini istemektedir. Hat ta bu devletler Pariste hususî bir konferans aktederek paralarım şimdiki nisbette muhafaza için müşterek tedbirler almağı kararlaştırmıslar • dir. Hernekadar «bundan maksat paraların spekülâsyona karşı mü dafaasından ibarettir.> denmiş ise de hakikati halde bunun paraların îs • tikrarına muhalif olan Amerikaya ve bu devleiin tarafını tutacak dev letlere karşı hasmane bir ittifak aktinden ibaret bulunduğuna şüphe yoktur. Amerika Reisicumhuru Londraya yeni gönd'erdiği beyanat ile konfe ransın devamına şiddetle taraftar olduğunu bildirmiş ve konferansın me$gul olacağı esasları tasrih etmiştir. tngiliz Imparatorluğunu teşkil eden dominyonlar ile Hindistan aşikâr bir surette Amerikan iktısadî politikasına taraftardırlar. Asıl îngilte ise ne yapacağını henüz kat'î ola • rak tayin etmemiştir. Bu viizden Amerika kendisine yeni taraftar ve müttefikler aramaktadır. Son za • manlarda îngiltere ile Japonya arasmda iktısadî meselelerde birçok ihtilâf çıktığından Amerika, şimdi Ingilterenin eski müttefiki ve dostu Japonyayı kendi tarafına çekmeğe çalışmaktadır. Binaenaleyh bütün dünya devletleri iktısadî sahada birb'rine hasım zümre teşkilile meşgul bulunuyorlar denebilir. Rusyadaki sanayi heyetî dün hareket etti Heyetimiz Kayseri fabrikasmın projelerini tesellüm etti Moskova Elçimiz de geliyor Moskova 9 (A.A.) Türk sanayi heyeti Türkiyeye dönmek üzere hareket etti. Büyük elçi Huseyin Ragıp Bey de mezunen ayni trenle hareket etti. Gerek elçi ve gerek murahhas heyet azası istasyonda hariciye, ağır ve hafif sanayi komiserlikleri mümessilleri tarafından teşyi edildiler. Sefaret müsteşan Mefamet Ali Bey maslâhatgüzarlık vazifesmi yapacaktır. Moskova 9 (A.A.) 7 temmuz tarihinde Türk sanayi heyetine Kayseri mensucat fabrikasma ait ve imal edi lecek mallann malî fiatlarile alet ve cihazlann kıymetine müteallik hesap lan intiva eden kat'î projeler tevdi e dilmiştir. Reşat Bey bu projeleri tesellüm ederken görülen isten dolayı tesekkür etmif, Sovyet teşkilâtlan tarafından Türk murahhas heyetine karşı gösterilen fev kalâde istisnaî dosthıktan bahsetmiş ve Sovyet projesine göre vücude getirilmiş ve Sovyet makinelerile teçhiz edilmiş olan iHc fabrikanm gerek Rusya ve gerek Türkiye için yüı ağartacak bir müeMese olduğunu beyan ve ikinci fabrikaya ait projelerin de Ros mütehassuhui tarafmdan sürat ve mükemme • Moskova Bay&k Elçimiz Hüseyin Ragıp Bey liyetle hazırlanacağı ümidnıi izhar ey • lemiştir. Dün akşam Türk heyeti şereftne blr ziyafet verilmis, bu ziyafette Türkiye büyük elçisile hariciye ve ağır ve hafif sanayi komiserlikleri mümessilleri hazır bulunmuşlardır. "îstanbulun imarı pek kolay bir iş değildir' Muhittin Bey «Üsküdar tramvayları ve Terkos işlerini başarırsak şimdilik kâfidir» diyor «Vtt» mecmuannm son nüshastmn VaM ve Belediye Reisi Muhittin Bey dân kendmle görüşen bir muharririmize muhteKf sehir isleri hakkmda şu izahab vermiştir: « Yeni bina kanunu resmeı» bize tebüğ edilrrrr* olduğundan evvelki ka • nunu külliyen değiştiren yeni kanun hakkında ıttıla hâsıl etmek ve tatbikinde ayrı, ayn hareketlere meydan verme mek üzere kaymakamlarm ve belediye âmirlerinm istiraklerile bir içtima yaphk ve bazı esas noktalan tesbit ettîk. Aynca heyeti fenniye ile de temas ederek icap eden esaslan kararlastıracağız. Kanun evvel emirde şehirlerde müstakbel plârJarm vücude getirilmesini ve plânsız insaat yapılmamasmı âmirdir. Yalmz plânlarm yapılmasına hemen imkân olmadığmdan bazı şartlarla ve ileride yapılacak plâna müskülât çıkart mamak şarn'le bina mşası için belediyeye salâhiyet vermiştir. Dünkü içtimada Dünkü temaslar Londra 9 (A. A.) Sabahleyin M. Bone tngiliz diplomatlarile te • maaa g*çti, İngilizler aiın ölçüsüne bağlı devletlerin iştirakile konfe • rans işlerine devam arzusunda ol • duklarını bildirdiler. M. Bonet bundan sonra birkaç saat istirahat etmek Uzere Oksforda gitti. Alttn blokunun kararlart Paris 9 (A.A.) Paralan altın ölçüsüne bağlı devletlerin müesse • seleri arasında Pariste dün yapılan müzakereier neticesinde teknik bir mukavele imzalanmıştır. Mabadi 6 ınct tahifede a Bir ilâhın sukutu!,, Borisin şayanı dikkat bulduğumuz makalesmi aynen tercüme ediyoruz: «Altın en eski devirlerdenberi itibara mazhar olmuş laytnetli bir madendir. Henüz pek yeni olan fakat çok rntişar Mabadi S inci sahifede Dolann sukutunu ve altm esasmı tahlil eden çok güzel bir makale Fransız iktısatçılarından M. Jorj Borit, Viı mecmuasında altın hakkında (dün • yadan atılan bir ilâh) »erlevhası ahm • da bir makale neşretmiştir. Mecmua bu mevzua ait bir resmi yukarda gördüğünüz gibi kapağına koymuştur. M. Jorj Muvakkaten yalnız üç katlı bina inşaatına müsaade verilecektir. Plân meselesi henüz karardan uzaktır. Liman vaziyetini hükumet halledecektir. Gazi köprüsü plânla alâkadar degildir. Sa ihtiyacı tamamen temin olunuyor. üç kattan fazla bina inşasma müsaade etmemeğe esas itibarile karar verdik. Ancak bu inşaatm yapılcak plâmn tat • bikatmda müskülât çıkarmamasma heyeti feuniyece dikkat edilecektir. Evvelki kanun ancak azamî irtifaın tayini hakkını belediyeye vermekte idi. Bu sebepten dolayıd* ki birçok caddeMabadi 4 iincu tahifede Türk musikisinin Avrupadaki tesirleri Maruf viyolonîst Mel. Erika Morini, halk musikimizi çok zengin v© kudretli buluyor Roma 27 (Hususî) Dün gece ' Mes'ut Cemil Beyin Viyanada radyo ile verdiği konser burada kibar bir cemiyette Türkiye hakkında samimî tezahürata vesile oldu, ve bu mü • nasebetle salâbiyettar san'atkârlar Türk musikisine dair uzun hasbihallerde bulundular. Bir kaç gazeteci beraber, ttalyan şairlerinden C. Davallanın evine davetli idim. Bu tanıntnış Roma.gazetecilerinden maada büyük heykel tras M. Cordato, ikî fütürist muharrir, Roma san'at akademisinden bir prof esör ve dünvanın en meshur kadın kemancisı Matmazel Erica Mormi davetliler arasında idiler. O akşam kıymetli üstat Mes'ut Cemilîn Viyana radyosunda konser vereceğini bildiğimden san'atkân mızı bu cemîyete dinletmek, salâ hiyettar kafalar arasında Türk mu sikisîne dair bir münakasa açmak istedim. Yemekten sonra fikrimi soy I Reisicumhur Hazretleri Ittanbul 9 (A.A.) Reisicumhur Hazretleri bugün dcnrelerinde istirahat buyurmuslar, bir tarafa çıkmamıslardtr. Sporcularımız Kaf ile bu akşam Rusyaya hareket ediyor Binicilik müsabakaları dünde heyecanlı oldu Yağmur altında yapılan müsabakalardan üçünü Bulgarlar, dördünü biz kazandık Mefkur kemancı Matmazet IIHIIIIIIIII Mabadi S incî sahifede mekliğimiz işten degildir. Mücadele ohmacak çok fena bir zihniyet: Tabiatten uzakiafiyor, ve de I Erika Morini imilllllliltllllllllllllllMlliltHIIHIIHIinimittlHlllllimlltlllMIIIIMIMIMIIIIIIIi MltiMllllMlltHIMIIMIIIHIIItHllimiltlHllltlllHltllIHIMl nebilir ki bu hal ile adeta insanlıktan çıkıyoruz' YUNUS NADİ Bugün Ruayaya gidecek futbolcul • rtmtzdan Salâhattin, thsan, A<nt Eşref, Hütmü, Fikret Beyler Rusyaya gidecek olan sporcu kafilemiz bu akşam saat akıda bir Rus va • purile sehrimizden Odesaya hareket edecektir. Sporcu kafilemiz 40 kişiden mürekkeptir. Evvelce de yazdığumz üzere kafileye Cevdet Kerim Bey riya set etmektedir. Mabadi S inci tahifede Dünkü tufanâsa yağmurlardan got haline gelen sahada bir Bulgar zabiti atlarken Şehrimizde bulunan Bulgar süvari zabitleri ikinci ve son temaslarmı dün Taksim stadyomunda bizim süvari zabit • lerile yaptılar. Havanın öğleye doğru bozma» va devamlı bir yağmur başlamasma rağ • men halkın «tadyomu doldurman bi • Lutfen tahifeyi çevirini*