• lemmus * Ctmtfiariyet '• S ON TELGRAFLAO ^ ^ ^ ^ ^ Bana kalırsa İskenderiye ^j seferleri Avrupa sulhu namına yeni bir muvaffakiyet Türkiye ile diğer altı devlet arasında Londrada imzalanan itilâfnameye daîr mütalealar Paris S (A.A.) Havas Ajansı, Sovyet Rusyı ile, Baltık derletleri, Polonya, küçük itilâf devletleri ve Tür • Irîye arasında mutaarnzın tarifi hak • kmda yapılan bir anlasma üzerine yan resmî bir tebliğ yapmaktadır. Tebliğe göre, anlasma, Frantız noktai nazanndan, Şarkî Avrupada sul • hun temellendirilmesi için esasur. Tebliğe göre M. Pol Bonkur ile u zun bir görüşme yapan Türkiye Ha • riciye Vekili Tevfik Rüştü Bey, ken dislni, anlafmanın yapılması için sar • fettiği gayretlerden dolayı tebrik et • miştir. ParU 3 (A.A.) Hava» Ajansı bildiriyor: Gazeteler, Rusya, Lehistan, Balok memleketleri ve Türkjye arasmda mü tecavizm tarifme müteallik olarak imza edilmîş olan itilâfname dolayuile memnuniyet izhar etmektedirler. Pöti Jurnal diyor ki: * Gerçi Londra konferansı, bir takım bayal inkisarlanna bais olmuş ise de hiç olmazsa resmî müzakereler haricinde Avrapanın sulhunu tenune matnf olarak murahhaslar arasında faydalı mükâlemelerde bulunmasma müsaade bahşolmuşhır. tngiliı • Sovyet ihtilâfmnı halltnden sonra Lehistan Lftvanya münaseba • ttnm salahım derpiş etmeğe mfisaft o • lan ve bütün Şarkî Avrapadaki gerginliğin mes'ut bir surette zaîl olmuş ol duğunu gösteren dünkii itilâfnamenin imzası, bilhassa memnuniyetle kartı lanacak rjri bir hâdisedh*..» Le Jurnal, sulhun kuvvetlenıdirihnerine haidkaten medar olacak ve hatta B«serabya meselesinin hallini kolay • laşttrmak suretfle Şarkî Avrupada sağlam ve devamlı bir sulhun temeUerinl atacak olan bu ttilâfm ehetnmiyehne işaret etmektedir. Bu gazete, bu bu • susa müteallik müzakerelerde M. Bonkurun sarfetmiş olduğu mesaiyi ha • tırlatarak Türkiye Haricîye Vekflî Tevfik Rüştü Beym Paris ziyaretinde mu • maileyhi bundan dolayı tebrik etmis olduğunu flâve ediyor. Tahkir ve teşhis u ikismi birbirine kanştır • mıyalım. Tabkir, müsbet bir kıymete raenfi bir tesbis koymaktır: Bilen bh* adama bilgisizlik, duyan bir adama duygusuzluk, namuslu bir adama bırsızlık, necip bir adama bayağılık isnat etmek gibi; fakat cahilin bilgisizliğini, odunun duygusuzluğunu, eliuzunun hırsızlığım, sütübozuğun bavafılilhm söylemek bir teşhistir. öküzden bahsederken başka bir tabirimiz var mıdır? Ayıyı ismile anmaktan baska ne yapabilhiz? Pek mce ve nezib Montaigne bfle eşekçe fikirlerden «e?eklikler> diye bahsetmiştir. Çünkü bu bir teşhis tir: Uyuz, bunaklık, salaklık veya kansız teşhis gibî. «Adanın dişi ve erkek bütun • fekleri» diyeceğimiz yerde, bu tnaaum hayvanlann bile şerefleri tizerinde kabalığa düşmemek için <A • danın o sevimli merkep hanımlan ve beyleri» diyebilir miyîz? Burjuva nezahetinin kalmanm ve tfi*mesini istediğim taraflan vardir: Dobra söz, ölüme mahkutn bir hastaya âkıbetini söylemeğe kadar ileri varmamalıdır; beseH s&flann pek eoğuna karsı alenî bir teshis dirayetsizlik vazîfesidir. Fakat yolunuzu kesen ve görülmemis bir cör'etle sizi tabkire velt^nen birînln abiak ve zekâ teşhisini koymak, onu başkaianna Varsı da susturmak vazi fenîzdir. öyle ktistah dangalakiar vardir ki onların yflztine: «Ahmak!? diye baykirmak bütün b»r zfitnreye, bir sinıfa rahat nefes aldınr. Balkabağiaı cyuvarlak ve hosca bir tatli» suretile zikredlp te Ismrni agzına »'miyan btr nezabet yabut ta sadece <bal» diyip sreçen bîr müdahene, bizim muaseretimizden uzak olsuni PEYAMİ SAFA Yaz veihracat mevsimin • Iş Bankasının en buyuk ışı de hiç ilga edilemez Birinci aahifcden tnabat rin hasılata 10,850 lira tutar. En masrafh gemi olan Egenin bir seferlik bütün masrafı 12,665 liradır. Bu paranm yüzde 20 sini yani 2500 Krasnu hidemafa umumiye kar sdıgı olarak masrafa ilâve edelim: 15,165 lira eder. Amortisman ve sair masarifi gayrimelhuza Kra ile birlikte bir seferin masrafı 16,000 lirayı geçeme». Bir senede karsılıkh 52 sefer yapıldığma göre bir seneük masraf geniş geniş hesap edHdiği halde ancak 832,000 Kra tutar. Son 2,5 seneJlc hasılatın senelik vasatüi 564,000 lira tuttuğuna nazıırnn 832,000 \ 564,000 268,000 Hattn bir senede verebilecegi azami açık asla bu rakamtn fevkmda olamaz. Yani 400,000 lirabk açık yoktur. Velevki olsa da, yaptağunn en aagari hesapla Türkiye miDÎ nctısadiyatraa Mehmet Astm Beyin «annettikleri açığm 10 misli daha ağv bir darbe indirecek olan hatı kaldırmak yobma lapmak kat'iyyen caiz değildir. Mesele, bugun için bütçe mesded de değildir. Çönkü hat yaz ve sonbahar mevsimlerinde ziyan etmez, kışm ziyan eder. Şu halde bu ayUrda açığı ka • patmak için umumt butçeden tahsisat almağa da lüzum yoktur. Binaenaleyh seyahat ve öıracat mevsimmde yani tam seferlerm kar getireoeği bir zamanda postalan ilga edip memleket 8ıracatı baft bos bnakıhunaz. Kaldı ki hattm açdc vermeden iftetBmeai imkanlan var1) Mısva ve Yunanfatana mracatm Bçte 3tki senenîn Srinci akı aymda yani hazirandaa sonra yapıhr. Genuierm bu devrede zararhn senenin ilk akı aytna nasaraa çok azd». 2 ) Seyahat ve nSracat mevsimmin sonuna kadar zarar etmek ibtimali esasen ohnadığmdan seferlere devam etme* li ve meaeJeyi yenîden tetfcik etmelidir. 3) tskenderiyede tonaj Hibarile Turk bayarğı yedind hamule hibarile ürinci gelmektedir ki İskenderiye seferlerini yapan vapurlanmun muvaffakiyetme bundan beliğ bir misal olamaz. 4 ) Edd S^rkefam idarecmm çok m&hun bir yükfl masarifi umumiye olarak topten yekun tskenderiye haMma yukletamiştir. Halbdd bu M çok daha u masrafla yapmanın mümkün olduğu kendfliğinden tezahur eder. Kaldı ki, ilk tesis edilen ecnebi memleket hatfe böyle üç sene sonra lâğvedSırse ilerde tesis edilecek hatlara da Idmaenin itimadı kalvapurlar Istanbul lunanmda muamelâtmda betaet ve müskülâta maruzdurlar. Bu yüzden, muamelâtta sürat arayan tüccar bu vapurlara Izmirden tstanbul için eşya yüklemediği gibi; seyahatte de rahatlık ve kolaybk arayan yolcular lzmirden gelirken diğer vapurlan tercih ediyorlar. Ecnebi limanlarından gelen Türk vapurlannın ilk muvasalat ettikleri Türk Iknanında gümrük muamelelerinin yapılmasi ve müteakıp Türk limanında gemilerin iki Türk limanı arasında işliyen Türk vapurlanndan farkh muamele görmemesi mevzuahmız icabı olduğu halde, her nasılsa gümrük muamelâtın daki bu mahzurlar hâlâ kaldınhnanustar. Izmirden gelen tskenderiye postala nnm azamî sürat ve sühuletle gmnrük muamelelerinin yapılmasma tstanbul gümrükleri başmüdürlüğü hususî bir ehemmiyet göstermeü ve alâkadar memurlara bu yolda tebligatta bulun malıdır. Tekrar ediyoruz. Bu mevsimde va • purlann hasıiaft fazladtr. Seferleri ya pılacak tasarruflarla zararsız bir hale getirmek güç değildir. Geçen cuma günü lskenderiyeden gelen Ankara va purumuz 194 yolcu getirmiştir. Romanya vapuru ise 47 yolcu 3e hareket et miştir. Bu kadar sarih menfaatlerimiz kar şısında seferlere devam etmekten başka yapüacak bir hareket yoktur ve ola maz. tstediğimizi bir daba hulâsa edelim: Şimdi vapuriarm ziyansız hatta karlı çah»bğı mevsime giriyoruz. Seferleri şhndi flga etmek, gelen br kân tekmelemek demektir. Vapurlar zarar etmedikieri bu mevsimde çalıssmlar; yeni müdür tetkikat yapsın ve kart karar ondan sonra verilsin. NALINA MIHINA Kadıköy subesmin açıl* ması münasebetil» e büyük değisiklik! Hem de ne kisa zamanda. .J Daha dün diyebileceğimıg yakm bir devirde bir ecnebi ban kasinra şubesi olan bir binada, bn* Türk bankasınm şubesi açıldı. Cum huriyet idaresi teessüs ederken mem * lekette iki Türk bankası vardı: Ziraat Bankası ve ttiban Millî Bankası. Bu gün, jş Bankası Cumhuriyet Merkes Bankası, Sumer Bank, Emlâk ve Eytam Bankası gibi büyük malî müesseselerden başka, muhtelif şehirlerde birçok; küçük bankalar da açıldı. Bunlann hep» si Cumhuriyetin eserleridir ve hepsi de ts Bankasınm muvaffakiyetli yürüyü şünden flham ve cesaret alarak vöcude getirflmişlerdir. ts Bankasmm malî, sırtaî ve ticart sahada yaptıği muvaffakiyetli işleria, büyük tesislerin yanmda, Kadıköyünde tâli bir şube açılması, mühim bir şey degil gibi görünür. Belki zahiren ö y ledir; fakat bu tâli şubenin açılmasıt»daki mânalar büyüktür. Evvelâ, yukanda söylediğimiz gibi, Kadıköy şu besi, Kadıköyünde açılan ilk Türk banka şubesidir ve «Doyçe Oryant Bank» şubesinin yerine kaim olmuştur. De mek ki tş Bankası, en büyük Avrupa bankalan gibi ayni şehirde müteaddit tâli şubeler acmak suretile büyük bir mkişaf göstermektedir ve Türk ban • kacıhğı günden.güne genişliyerek her tarafta ecnebi bankalarmm yerine ka hn olmaktadır. Doyçe Oryant Bank, Kâ dıköy şubesini harpten evvelki para bolluğunda açmıştı. tş Bankası ise, Kadtköy şubesini cbuhran» denilen âfet devam edip giderken açiyor. Aradald fark mühimdir. Fakat ts Bankasınm Kadıköyünde bh yube açmasmdan çıkan manalarm en mUhimmi, bu tesism, bankayı idare edenVrin halkcilık prensibhıe bağlılık' lannı gösteren bir aeııl olmasıdır. Kadıköy halkmı, banka ile olacak Işleri için tstanbula kadar yormamak gibi bir kolavlık göstermek suretile hal« ka hizmet, kumbaraiar vasıtasüe ta • sarruf fikrmi yavmak ve tatbik ettir « mek suretile halka hizmet ... Birkaç sene evvel, kumbaralarm ilk piyasaya çıkanldığı gün yapılan ta sarruf merashninde, Celâl ve Mahmut Beyefendilere söylediğim gibi, mem lekette tasarruf fikriıü çocuklar vası tasile nvilete aşıhyan tş Bankası olmuştur ve tş Bankasınm en büvük işlerin • den biri ve benim fikrimce belki de birincisi, halkta tasarruf ülküsünü yaratmasıdir. tş Bankasınm ortaya çıkardı • ğı bn kumbara, artık memlekette cta • sarruf timsali» olmustar. Faydasi gö • rülen ve sevilen bir tnraal... Çocuklanrnıza israfın fenalıgmı, tasarrufun i yiliğini öğreten ve bu suretle halk ter • biyesi itibarile memlekette mürebbilik eden bir timsal. Yüz binlerce lirayı sefahatle eritip te Köprü altında yatan pasazadelerden ancak «kumbara» nm fazileti terbiyetkârisi ile kurtulacağız. Gün gel*cek ki her Türkün bir kumbarası bulunacak ve servet sah^sında Fransız milleti «çorap» larile meşhur olduğu gibi Türk milleti de kumbar^iarile meşhur olacaktır. Bunun en büyük şerefi de, muhakkak ki, tş Bankasına düştrcektir. ıi>ı»ıııUHMmniini!lllflll!lllllll!l|)IİIIUIMW Sanayi malzemesi Rus fabrikalan imalâta devam ediyorlar Lenfngrat 3 (A.A.) T u AJan • n bildiriyor: Leningrat mensucat sanayi rmktneleri insasi sahasmda ilml araş • tırmalar enstitüsü, Karl Manc fabrikasmda imal edilecek ve Türkiyede vü code getirilmek üzere bulunan meneu • cat fabrikasma gönderilecek olan mjhanikî taraklarla teferrüatnnn kullanılman hakkmda resimli bir risale hazırlanmaktadır. Bu risaleler, Türkiyedelri mensucat fabrikalarmm büyük küçük bütün idare memurlanna gönderilecektir. Okyanus seferî Jeneral Balbo filosu hareketi tehir etti Londonderry 3 (A.A.)Tayyareler denize indikten sonra Jeneral Balbo taytarecileri bir araya toplarmf, seyaha • tra ilk îki kısmmda sarfettikleri gay • retlerden kendilerini tebrik etmiştir. Tayyarecilere akşam için izin verilmiştir. Fakat bu sabah saat 8 de haznr bulunmalan bildirilmiştir. Hava mfisaK olduğu takdirde, tayyareeflerin saat 9,30 a doğru uçmalan muhtemeldir. Londonderry 3 (A.A.)Havanm fena olmasmdan M. Balbo hareketmi tehir etti. THrkiye HoUanda cemiyeti Ankara 3 (A.A.) Lâhey avu • katlarmm tanınrmf simalarmdan Ba • ron Testa geçenlerde memiekethnîze gehnisti. Bu strada Maarif Vekili doktor Resît Galîp Beyi ziyaret etmîş ve bu mSlâkatta iki memleket arasmdaki ilmî ve iktısadî münasebetlerln inkisa fma hizmet maksadfle blr Türkiye • Hollanda cemiyeti kunıimasi görüşülmuftü. Baron Testa memieketine doner d8nmez Türkler ile Hollandalılar arasm • daki ilmî, ictimaî ve smaî münasebet • leri rnkişaf ettirmek ve Cumhurivet h9 kumeti tarafmdan vücude getirilen terakki ve yenilfkleri Hoüandalılara ta • nıtmak maksadile bir Türkiye Hol • landa cenjiyeti kurmustur. Türkiye dostu Hollandalılar tarafmdan vücude geHrilen bu cemiyet Türkiye hakkmda konferanslar verdirmek, etüt ve m ı • kaleler neşrettirmek suretile Hollan • dada memleketimizi tanıhnağa çahş • maema karar vermis ve Türkiyeyi alâ • kadar eden kitap, neşriyat ve gazetelerden müteşekkii bir de kütüpane tesb etmiştir. Bu cemiyetle memleketimiz arasin daki münasebetlerin tanzim ve idaresi için vekâlet talim terbiye azasından bir zat ile iki muallimden mürekkep bir bgmhe de teskil edümistir. Bugün Ankara gidiyor Seyrisefainin yerine geçm Deniz yollan tşletme müdürlüğünân Ankara vapuru tskenderiye seferini yapmak üzere bugün limanımızdan hareket edecektir. Bundan sonraki seferler hakkmda hemiz kat'î bir karar verümemiştir. Deniz yollan işletme müdürlüğü, bu hericî hattm kâr ve zarar hesaplarmı esaalı surette gözden geçirmektedir. Yeni Umum müdür Sadettin Beyin tetktkah bu hafta içinde bitecek ve yakmd* gelmesi beklenen tlctnat Vekili Celâl BeyIe yapılacak temas neticesmde mesele neb'eelendirilecektir. frofesör Malş Ankaraya gidiyor Ankara 3 (Telefonla) Dariilfti mm kadrosunun tetkikme hususî ko • misyon bugün de devam etti. Neticede profesor Mal*m Ankaraya daveti ka > rarlaşbnldı. Mr. Hines istanbula geliyor izmirde yagmur ve sel Ankara 3 (Telefonla) tkusadî tetk&at heyeti reut Amerikak Mister Hines fotanbula hareket etti. Aiılatbeli hafriyatı beklenen neticeyi verdi Ankara 3 (Telefonla) Ahlatbe • Hnde yapılan hafriyat aranılan neticeyi verdiğinden Gölbast dvanndald Kara* oğlan tepesinde bulunan diğer bir hö» yükte hafriyat yapüacakhr. tzmir 3 (A.A.) Dün öğleden »onra yağan şiddetli yğmurlardan şehrin muhtelif yerlermi sular basmışbr. Bir müddet tramvaylar islememiftir. 5) Hattn ^ Denizlide dokumacılık inkişafta Denizli 3 (A.A.) Vüâyetin doknma tezgâhlarmda ve bu merkezlere yakm köylerde dokumacılık hergün biraz daba mkifaf etmektedir. Vilâyet dahi Imde ayda bir mnyon 200 bin metre kumas dokunmakta ve bunlar derbal satılmaktadır. îstok yoktur. Tıearet odu» dokunan kumaslan istandarize etmis ve Buldan, Kadnıöy, Kızılca, Kalcı ve Tavasta teşkü edilen dokumacı esnafı cemiyetlerini bu usulün tatbflana memur etmiştir. tstandarize usulünün tatbSd alıayı çoğaltmiitır. Satıs artmakadır. Korede seylâp felâketi Tokyo 3 (A.A.) Seuldan Röyter ajansına bildtriüyor ı Korenin şimalinden gelen haberlere göre müthiş yağmurlar, bu mmtakadaki nehirleri taşirrmştır. Bir çok arazi aular albnda kahnıa, tnsanlar Öbnüs, ve lararlar olmuştur. Resmî haberler 1920 denberi böyle birsey ohnadığmı bildtrmektedir. Şimdiye kadar 19 kişi boğulmuş, 7 kişi kaybolmus, 10 ev ytkıhmş, 102 evi aular sOrüklemtş, 4600 evi su basmıştır. Tren yollan sökülmüştür. Bütün zarar ve ziyan 5 milyon yen tahmin ediliyor. Hükumet yardnn tertibatı ahmstv. olduğu vapurlan tskenderiye acenta «nın mfiteahhh stfatile kâr ve zaran kendistne n t olmak üzere isletmek n • temesüe de sabtttir. Biz kanaatimîsde ınusuık. tskenderiye postalarraı daha az masrafla işletmek hatta bu mevsânde zararsız çaliftırmak kabfldir. Bunun için bafvurulacak ça • reler şunlardırı A ) Vapurlan 3 g&n tskenderiyede muattal tutmıyarak Portsaide ugratmelı. Japonya ve Hindistandan Türkiyeye gelen ve senede 810 milyon lira tutan mallan Portsaitten alarak gemiler av det seferlerm dolu yapmalıdv. B) tskenderiye seferlerinm en ağır masrafı köm&r sarfiyahdtr. Daha ucuz körmir tedariki yeni idareee mümkün görüunektedir. Kömür bedellerinde senede 70,000 80,000 lira tasarruf mumKundur. C) Gemilerm masarifah umumiyesinin yüzde 11 ni tutan maasat kısmmda da tatarruf kabüdh*. Kadrolan mfim • kfln olduğu kadar daraltmalı. Tasarruf, •antimi hesap etmekle elde edilir. Yeni idarenm başmda uzun zamanlar buyuk bir bankayı idare eden Sadettin Bey gtbi çok kıymetli ve muktesrt bir zann bulunması bu işierde muvaffakiyete asla mâni bıraknmyacaktır. Biz buna kanüz. D ) tskenderiye seferlerinden gelen temedim, bu kibrime dokunacaktı, omuzlanmı silkerek dadimdan da !ma duyduğutn gibi «ne olacak, görünü açıp kapamadan geçer» de dim. Ve lâkayit görünmeğe çahşarak aordum: S!z nereye gidiyorsunuz? ttalyaya dedi, hem gezmeğe fıem dinlenmeğe ihtiyacım var. En münasîp yer olarak ttalyayr buldum. Küçük; bîliyor musun, ben senin gibi böyle bir köşede kapanıp otur masinı sevmem. Musikiye, gUzel manzaraya, bol havaya bayılırım. Bak göreceksin, Filoransadan »enden genç döneceğim. Doktorun vedaa geldiği gün de durmadan miskinliğimle alay etmesi beni fena halde sinirlendiriyordu. O gidinciye kadar socnurttum, ve adeta dargın ayrıldım. Fakat daha o aksamJan kitap • Bulgaristanda bir yobaz dervişin yaptıkları Bulgaristanin Seroy kazasina tâ • bi Subindol köyiinde bir bektaşi tekkesi varmış, postnişini ölmüş imis. Bir sene evvel buradan giden Haydar Cemil üuninde birisi orada köylülere hulul etmiş ve tekkeye postu sererek aklına geleni yap mağa başlamıs. Ana vatandan kim bilir hangi sebeplerle aynlıp gitmiş olan bu adam köy camisine bektaşiliği telkin eder mahiyette levhalar astırmış, daha buna benzer marifetler yapmış. Türkiyedeki teceddüt harekelerini takip eden köy genç • leri bittabi bu yobaza fena halde kızıyorlar, fakat ihtiyarların onu tutması sebebile bir şey diyemiyor • larmış. Nihayet, tbrahim Etem isminde ateşli bir genç dayanamamış ve camiye asılan bektaşi levhalannı birgün sökiip atmış. Haydar Cemil <f« hmcmı almak için bu yeni kafalı Türk çocuğunu mahkemeye verdîrtmiş. Bulgar mahkemesinin ne karar vereceğini bil miyoruz. Fakat ana vatan haricin • deki Türklerin hâlâ bu kabil adamlara yüz verdirmelerini doğru bul • muyoruz. Türke f aydası ve hayn olan adam Türkiyeden kaçıp dısarıdaki Türkleri izlâle gitmezdi. lann başına geçtün. Bu çalışma evvelâ zorla daha sonra istekle de • vam etti, yapyalmz geçen çocukluk günlerimi okumakla doldurdum. Anlamak ve bilmek için. . Bu hırs icimde hergün bîraz daha fazla canlanıyor, koca dünya bana arkadaslarımm ağızları açık seyrettikleri içi muamma dolu bir hokkabaz kutusu gibi merak vermeğe baslıyor. Herseyi bilmeğe, bana esrarh görünen herşeyi öğrenmeğe çahşı yorum. Artık sorduğum sualler hocalanmın içlerini sıkmağa başladı. Hatta dört bes ay sonra avdet eden doktor beni alnımdan öotükten sonra gülerek kulaşhmı çekti: Küçük, dedi, vur dedikse öl dür demedik ya? Sen muhakkak ifrata mı gidersin? Anlaşıldı, senin basma benim gibi bir ceza lâzım. Bursada bir hayır cemiyeti kuruluyor Rusingiliz anlaşması Londra 3 (A.A.) Bütün matbuat, Sovyet Rusya ile müzakeratm neticelenmesmden dolayı hükumeti tebrik et • mekte, kullanıian usuüerin müsbet neticeler vermiş olmasım kaydetmekte • dir. Almanyada yabancılar memur olamıyacaklar BerUn 3 (A.A.) Nefredilen bir emirnameye göre asıHan âryjen veya ariyen olrmyan birUi evli olan khnseler Abnanyanm mnum hiçbir dairesmde memur olamazlar. Ailenin muhafazası için kadmlarm ancak 35 yasından son ra memur olabilecekleri emirnameye üâ ve edihnistir. Yözlerce balina balıjı öldö Miami 3 (A.A.) Floridamn ee nup sahillerinde yuzlerce balma balı ğmın ölüleri bulunmuştur. Bunlann esrarh bir deniz afeb' neticesmde öldükleri zannedilmektedir. Bursa (Hususî) Burada hal • kın isteği ve Haikevinin onayakhğile (Fakirlere ve khnsesizlere yardım cemiyeti) nami altında bir cemiyet teşkil edilmektedir. Bu cemiyete aza olmak için haftada en aşaği kırk para vermek kâfidir. Evvelce Halkevi teşkilâtının mahaJlelerden topla makta olduğu kırkar para bundan sonra yeni kurulan bu cemiyet va ntasile alınacak ve fakirlere, yok • sullara devamlı bir sekîlde yardımda bulunulmuş olacaktrr. Bu cemiyet te diğerleri gibi Halk Fırkasının himayesinde olacaktır. Doktor masadan bir kitap aldı, Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur / Türkiye 140 ^ Kr. Senelik Alh ayhk 70 400 Üç aylık 150 Bir ayhk Hariç ıcm şeraiti) /700 Kr. 1450 8C0 yoktur Büyük hikâye: 9 Yatan t Perihan ömer Golge Çiçeğt Hoslanmıyorum demedim kL Evet, bunlar olduktan sonra çalışaniye hoşlanmıyayım? caksın; yani okuyacaksın. Şunu bil öyle ise neden öğrenmek i» • ki okumak dünyanın en büyük zevklerinden biridir. tnsan okurken ken» temiyorsun? Neden piyanoya elini dini, üzüntülerini her şeyi unutur. sürmüyorsun? Gözünün önünden geçen satırlarla Kıpkırmızı oldum, söyliyeceğimi büsbütun başka bir âlemde yaşar. bulamadıtn. Biraz tereddüt ettikten Eğer bu söylediklerim aklmda kalırsonra mecburî cevap verdimt sa büyudüğün zaman manasını anlar Piyanoyu Talha çalıyor da... •e bana hak verirsin. Ha, bak unu • Hem o piyanoyu çok »eviyor, ben Istuyordum; duyduğuma göre sen mutemem! siki ile hiç alâkadar olmuyormus • Anlaşıldı, öyle ise başka bir sun. Piyanoya elini bile sürmemek çalgı öğren. Meselâ, meselâ... Ke • te inat ediyormussun, doğru mu? man seni f azla yorar. Baska ne var ? Neyse.. Nasıl olsa sana mUnasip bîr Evet. şey buluruz. Şimdilik sen benim s ö y Çok gartp, senin gibi ince bîr k» İediklerimi yap ta •uısikideo nifiin hoslannuum? sahifelerini çevirirken: E... Meral, dedi. Ben birkaç ay yoğum, verdiğin sözü unutmiya caksın ya? Hayır unutmam ama, siz bir kaç ay nasıl yoksunuz? Doktor katıla katıla gölmeğe başladı. Bu îri adamin öyle temiz ve candan bir gülüşü var ki, minicik bir çocukta bulunmaz. Ben de onu taklit ettitn. O çenemi tutup yavaşça sarsarak: Yaramaz, dedi. Benimle alay mı ediyorsun? Gidiyorum, tam dört ay beni görmiyeceksin, bakalım o zaman kime nazlanacaksvn? Hem dört ay ne demek aman efoıdim ne uzun ne uzun...Anlaşılan bu dört ay bana hakîkaten uzun göründti. Acısi hemen içiraa çöktü. Fakat belli etmek U Bak su kutuyu aç bakalım, içinden ne çıkacak? Nasıl beğendin nü, o • yuncak gibi bir çalgı değil mi? && nu sana ttalyadan getirdim. îtalyanlann hemen hepsi khar çalıyor, hele siyah saçlı parlak gözlü kadınları çalarken ne hoş oluyor. Onlan gö« rünce düşündüm: Her halde bu çalgı san bukleli küçük Merale daha yakışır, dedira. Sen ne dersin? Bir defa eline alıp baksana canım! Yavaşça elimi uzattım, kitarî sapından tutup kucağıma aldım. Utana çekine tellerine doktmdum. Acı mânasız sesler çıkıyor, beni şaşır • tıyordu. Doktor da hemen kahka • hal an bastı. İçimden bu ele geçer geçmez acı acı bağıran çalgıyı inim inim inleimeğe, o siyah saçlı kadınlardan daha güzel çalmağa ahtettim. (Mabadi var)