Cttmhariyet' SON TELGRAFLAO Silâhlar meselesi ve İngiltere MÜLÂHAZALAR.. M. Pierre Quintin Zekâsı!.. "Almanya ısrar ederse yalnız kalacaktır,, Komite, Hitlerin hücum kıt'aları ve Çelik miğferlileri Alman ordusuna dahil addediyor Londra 12 (A.A.) Harbiye na2irı M. Halsham, Lordlar kamara sında silâhları azaltma meselesi hakkında bazı beyanatta bulunarak demiftir ki: « Konferansa yaptığımız teklifler karşısında ve bu tekliflere rağ men Almanya müzakecelere istirakten imtina edecek, yahut konferanstan aynlacak olursa kendisine verdiğimiz sozü yerine getirmek îçin yaptığımız teklifi reddetmiş ve bundan doğabilecek her türlii mesuli • yete hak kazanmış olacaktır. Almanyanın bizce en makul va ziyet gibi görünen hareket tarzını ittihaz edeceğini hâlâ umuyornz. Şa yet Almanya konferanatan aynla cak olursa diğer devletler için takip edilecek yolun çok vahim düsünce lere ve endişelere mahal bırakacağı muhakkakrlır. Arkadaşlarıma danışmış olmıyarak ve binaenaleyh sırf şahsî olarak şunu da söyliyeyim ki ben bu vaziyetten dbğacak hukukî neticenin Almanyanın o vakh Versay muahedesi ahkâmile bağlı kalması ve yeniden silâhlanma hususunundaki her te «ebbüsün bu muahedeye mugayir bir hareket olacağı fikrinde bulunuyo Bu şerait dahilinde ise Ahnanyaya komşu olan devletlerin »ilâhlan azaltma hususunda her hangi bir geniş ve şamil tedbiri kabul etmeleri çok güç • leşmiş olur. Almanya biz sîlâhlanmızı azaltmıyacağız. Sizin beğeneceğiniz herhangi bir muahede ile bağlı kalmıyacağız, böyle bir muahedeyi imza etmiyece • ğiz, kendi yolumuzda yüriiyüp gide • deceğiz diyecek olursa diğer devlet lerin bilhassa Almanya ile hemhudut olanlann silâhlan azahma yolunda ne yapmak niyetinde olduklanm kendile rinden Murulmasını makul sayacaklanm zannetmiyorum. Bu devletler ve bilhassa Fransaya o zaman silâhlannı geniş mikyasta azaltmalannı istilzam edecek bir muahede yapmalannı yahut bu maksatla hazır lanacak mukavelelerin müzakeresine devam etmelerini tavsiye etmek bu devletlerin ve en ziyade Fransız milletmin tidalinden, hüsnü niyetmden ve sab nndan haddmden fazla birşey bekle • mek ve istemekle bir olur. Şurayı Devlet hakkmda bir tetkik tecrübesi 2 fHEM n N ALINA MIHINA Zehirli gazlere karşı 1 1] . Islahatta takip olunacak usul: Teşkilât Fransız Şurayı DevletiAlcnî heyet yerine umumî heyet Tahkik enciimenleri Muavin heyeti Müddeiumumiliğe lüzıım var mı? Usulü muhakeme mevaddmm maruzatı anifemiz daire • sinde tadil edilmesi çok miiftt olacağı kanaatindeyiz. USULÜ MUHAKEME: Kaza sahasında fevkalâde mühim bir cihet te usuiü muhakemedir. Zira usulü muhakeme hakkı izhar için riayeti suretj kat'iyyede vacip fennî ve ihnî esaslar demektir. Herhangi bir davanm tahkflc ve hükmünde kat'î ve muayyen kaidelerin mevcut olmaması adalete vüsul için ehemmiyetli bir teminatm noksan kalmasını, indî muan\elelerin revaç buhnasını, hakkın kargaşahk ve intizamsızlık içinde kaybolmasmı istilzam eder. Memleketimizde ancak bir kaç senelik Smre malik olan idarî kaza sahasmda ve bühassa göze çarpan bu usulü muhakeme noksanı marülarz mahzurlan tamamile irae ettiği tecrübelerle sabit olmustur. Gerek 341 tarihli Şurayı Devlet kanununda ve gerek tadilâtında ve nihayet son ihzar edilen lâyihada mahdut bir kaç usulü muhakeme kaidesi vazedü mişse de bunlarm hukuku idare gibi çok mufassal ve memleketimizde henüz gayrimüesses bir mevzua müteallik deavinin rüyetine kâfi gelmiş tasavvur olunamaz. Bu baptaki kaidelerin içti • batlarla teessüsüne gelince: Yukanda arzettiğimiz gibi kaza sahasmda mele • ke ve vukuftan mahrum bulunan idarî hâkimlerimizin şu birkaç sene zarfmda izhar ettikleri tereddütler, bu husosta herhangi bir içtihadın teessüsüne im • kân bırakmadığı gibi daha uzun müddet te buna fankân olamıyacağmı göstermekte, kaza mefhumu ise muvakkat bir zaman için de olsa kaidesizliği terviç ve hakkm ihlâlme müsait bulunmamaktadır. Binaenaleyh bo noktadan hakka teminat itası çok âcil bir zaruret halini flctisap eylemiştir. D M. Pierre Qulnt Fransız muharriri M. Leon Pierre Qumt bugünkü edebiyat âleminin tanımadığı, yahut henüz tammağa muvaffak olamadığı bir simadır. Esaslı olarak şimdilik yalnız iki kitabını biliyo • nız: Biri Marcel Prounstun, diğeri Andre Gidein hayatlan ve eserleri hakkmda. M. Pierre Quint geçenlerde şeh rimize gelmişti. Kendisile miilâkat yapmağa, Perapalas oteline gittik. Mülâkatın ilk kismı şöyle cereyan etti: Malî buhran Fransada edebiyata da tesir etti mi? Evet... Fakat buhramn fena muham'rlere tesiri dokundu. lyi rauhar • rirlerin karileri eskismden farkh de ğildir. Fakat bazı kıymetsiz müellifler çok düştüler... Bu suretle buhranm bir parça olsun iyiliği de dokundu diyebi lirim... Meselâ hangi muharrirler kari kaybetti, hangileri kaybetmediler ? Kaybedenleri saymak istemem, Fakat etmiyenler arasmda meselâ, ben pek sevmem ama, Andre Maurois, sonra F. Mauriac, Henri Bordeau, Andre Gide ve ilâh... bunlarm okuyuculan eksilmek değil, bilâkis günden güne çoğalıyor bile.. Yeni bir şey yazıyor musunuz ? Evet, bir roman yazıyorum. Fakat seyahatimi bitirdikten sonra itmam edeceğim. Buraya geimeden evvel Sofyayı ve Atinayı gezdim. Ankarayı (nitekim gitti) ve Bursayı görmek niyetindeyim. Bilâhare Bükreşe ve Belgrada uğnyarak memleketime döneceğim. Böyle güzel güzel konuşurken M. Quint bazı sualler sormak istediğini söyledi. Memleketimize ait bir iki şey sordu. Kendisine Kur'anın her yerde türkçe okunduğunu, tedrisatın tamamile yeni harflerle yapıldığuu ve herkesin kolayca okuyup yazdığmı bildirdtk. M. Pierre bu suallerinde nedense bizi sinirlendiren bir müstehzi tavır takmmışn. Bir iki dakikalık sükuttan sonra: Neden, diye sordu, camileri birer dans salonu yapmıyorsunuz ? Ben bir iki tanesini gezdim. Çok münasip... Akhmıza derhal üç dört sene evvel Ayasofyayı dans salonu yapmak istiyen meczup geldi: Evet, dedik, hakkmız var. Bundan bir müddet evvel de bir kaçık bu fikri ortaya atmıştı... Bu tek gözlüklü zeki (!) mösyö ile daha fazla konuşmak Kizumsuzdu. Düşündük ki bizim senelerce evvel deli diye tımarhaneye tıktığımız tipin bir ay. nısı Fransız muharriri diye karşımızda duruyordu. Ve aynldık... * Ordu mevcutları komitesU nin kararı Cenevre 12 (A.A.) Ordu mev cutlan komitesi mflliyetçi sosyalist hücum kıt'alan fle çelik miğferliler teşkilâtını ve diğer yarduncı askerî teşkilâtı silâhlan azaltma mukavelesînde istih • daf edilen ordu mevcuduna dahil et meğe karar vermistir. tngiltere, Belçika, Fransa, Felemenk, Lehistan, Portekiz, Romanya, Çekoslovakya ve Yugos • lavya yukanda zikri geçen teşkilâtın ordu mevcutlarma ithali lehinde, Al manya ve Macaristan ise aleyhinde rey vermişlerdir. Türkiye, Avusturya, Is • panya, Amerika, Fenlandiya, Italya, Japonya ve tsveç murahhaslan müstenkif kalmışlardır. Bizce matlup olan teminat gayesini en ziyede temin edebilecek teşkilât bir buçuk asra yakm bir tecrübenin pek miitekâmfl bir mahsulü olan son Fransız teşkflâtıdır. Pek mütekâmil unsurlara malik olan Fransızlar, dünyanın en mükemmel hukuku idare ilmine ve asırdide müesses içtihatlara sahip olmalanna rağmen yukanda arzettiğimiz teminatın teşkilâta taalluk eden cihetlerinden kendilerini vareste gormemişler, 1923 senesinde bu esas dairesinde yeni bir kanun tedvin etmişlerdir. Bu teşkilâtı bütçe mülâhazatına ve memleketimizin hususî ahvaline tevfik ederek almak bizim için pek müfit olacaktır. On aza ve bir reisten mnrekkep bir tek devai dairesi bir kere mütehalif içtihatlara mâni olmak itibarile sayanı tercihtir. Bundan sonra bu dairenin beşer azadan mürekkep iki şubeye taksim edilmesi ve her şubenîn ayn ayn tetkik ve hükme mezun olması islerin tevzi ve mkısamı ve binaenaleyh çabuk göriilmesi noktasından bir daire halinde calışmaktan mütevellit mahzuru da izale etmiş olmaktadır. Bu şeklin bir diğer faydası da maden ve âmme hizmeti imtiyazlanndan münbais ihtilâflar gibi ba> zı işleri ve şubelerden sadır olan kararlar aleyhine iadei muhakeme, idarî kazada da tesisi elzem olan tashihi karar gibi taleplerin deavi dairesinin vazifesine ithali suretile daha geniş bir dairede tetkik ve riiyeti mümkün olmasıdır. Şube ve daireden maada bazı işlerin ehemmiyetine binaen bir de Şurayı Devlet kazaî heyeti umumiyesi teşkili lâbüttür. 341 tarmli Şurayı Devlet kanununda heyeti eleniye denüen bu teşekkül Şurayı Devletin diğer dairelerinden ve tahsisen tanzimat dairesmden alman 5c azanm deavi dairesine mximamile Şurayı Devlet reisinin idaresinde içtimamdan terekkup eder ki iptal davalan ve deavi dairesmden sadır olan karariar aleyhine iadei muhakeme ve tashihi karar talepleri burada rüyet olunur. Bu şekilde tesis olunacak deavi dairesini ikişer aza ve bir muavinden mürekkep beş tahkik encümenme inkısam ettirmek te dairei imkâna girmektedir. Gelen işler bu suretle numara sırasüe encümenlere tevzi edilerek bunlarca tahkikatı ve tetkikafa ikmal ve raporu tanzim edildikten sonra hüküm derecesine gelmiş bir vaziyette subelere veya daireye sevkedilir. Böylece /savi dairesi beş koldan birden çalışmış olur ki gerek daha fazla faaliyet sarfı suretile işlerin mtacmda sürat ve gerekse karara kadar tetkik safhalannm taaddüdü gibi hayata karşı mümkün mertebe bir emniyet temin edilerek adalet namma çok faydah bir netice istîhsali mümkün olur. Teşkilât bahsinde nazan dikkate aItnacak mühim cihetlerden biri de bilhassa istikbale taalluku itibarile muavin heyetine aittir. llerisi için meslekten yetişme, tecrübe ve meleke sahibi kıymetli idarî hâkimler yetiştirmek Şurayı Devletimiz için esaslı bir umde teşkil etmektedir. Bunun için muavinlerin muahakkak lisan bijen ve muayyen bir müddet kazaî bir mazisi bulunan hukuk mezunlanndan müsabaka fle intflıabı ve şimdikinden daha vâsi mikyasta idarî hâkimliğe namzet bulunmalarmm kanunen temini elzemdir. Bir taraftan da balâda arzolunan şekilde tesis olunacak deavi dairesmdeki muavinlerin yeni Ihtiyaca tekabül edecek tarzda tevzii zaruridir. Ezcümle her şube için iki muavin ve deavi dairesi için de rmistekillen aynca iki muavin ve bunlara ihtiyaç nisbetinde mülâzim tefriki maksadı temine kifayet eder. Burada düşünülecek bir nokta da müddeiumumilik meselesidir. Fransa Şurayı Devletrnde hükumet komiserî unvanile mevcut olan müddeiumumi • liklerin hikmeti vücudünü, hukuku idare uleması bitaraf bir zatm işi tetkik ederek mütaleasım bildirmesinde fayda bulunduğu tarzında izah etmektedirler. Fakat bu izahah müsbet herhangi bir vazifenin lüzumunu tesbit etmekten fazla asırdide bir müessesenin kidemle müktesep mevcudiyetine hürmeti ta zammun eden bir an'aneperverliğe çok yakmdır. Bu itibarla esasen muayyen bir vazifesi olmıyan müddeiumumiliğhı Fransada böyleymiş diye bizim teşki • lâtımızda idamesine mahal görüleme diği gibi bu ise tefrik edilen muavinlerin doğrudan doğruya vazifei asliyelerinde muhafazası herhalde daha faydalı olacağı şüphesizdir. Elyevm mevcut iki deavi dairesi mevcudü ceman sekiz aza ve iki reisten ibaret olduğuna nazaran marülarz teşkilât hatta bir reis tahsisab tasarruf edihnek suretile bütçeye hiç te bar olmadan tesis olunabilecektir. Binaena leyh Şurayı Devlet kanunu lâyihasının deavi dairesi teskilâtına mütedair olan [1] Makalenin Uk 11 mayıs tarihli nüzhamızdadır stkbal harplerinde, gayrimuharip haEc için büyük ve korkunç bir tehlike olan zehirli gazler hakkmda, güzide bir müderrisimiz, ömer Şevket Bey çok güzel konferanslar verdi, halkm bu miithiş silâha karşı nazan dikkatmi celbetti. Fakat, bence bu kadan, asla kâfi değildir. Halka zehirli gazlere karşı korunma çarelerini ögretmek için muntazam ve devamlı bir surette çalışmek lâzımdır. idazlers karfi mim ajbflm> sada halk İçin neşredüen risalenın kapagı Evvelâ, her şeyden mühim olan maske meselesidir. Hflâliahmer, açacağı maske fabrikasmı bir an evvel yapmalıdır. Sonra, maskelerin kuüamna tarzlannı ve diğer korunma çarelerini halka ögretmek için, bütün medenî memleketlerde olduğu gibi, herkesm anhyabfleceği açık bir lisanla yazılmış küçük resimli risaleler basıp halka parasız dağıtmah, mekteplerde talebeye zehirli gazlerden korunma yollan, adeta, bir ders gibi öğretilmelidir. Alman mallarına amborgo Londra 12 (A.A.) Avam kamarasında liberal meb'uslarmdan M. Mander, Mflletler Cemiyeti misakı muci • bmce beynelmilel cezaî ahkâm cümle stnden olarak Alman eşyasına ambargo konmasma memnuniyet verilmesi hakkmda bir kanun teklifinde bulunmak için 17 mayısta Meclisten müsaade istiyecektir. M. Mander, bu teşebbusü ile efkân umumiyenin dikkatmi Almanyanın yeniden silâhlanması halinde alına bilecek tedbhier üzerme çekmeği is • temektedir. Bu kanun teklifme bütün fırkalar azasınm müzaheret edeceği söylen • »••ektedir. Mançuri Rusyayı Tehdit ediyor! Moğolistana tecavüz endişesi çoğaldı Harbin 12 (A.Â.) Yeni Man çuri hükumeti tarafmdan bildiril • diğine göre Şarkî Çin demiryoluna ait olan ve Sovyetler tarafmdan zaptedilen vajon ve lokomotiflerin geri verilmesi için taym edilen müh let yann geceyarısı bitecektir. Yeni Mançuri hükumeti Şark huIdudunu kapatmak ve bu suretle Vilâd'svo't^ck limanmı demiryolu münakalâbndan tecrit etmek tehdi dinde bulunmaktadır. Taymise atılan Alman çelengi | i Londradaki hâdise siyası! mahiyet alıyor Londra 12 (A.A.) Harp ölüleri abidesine M. Rosenberg tarafın dan konulan çelengi alıp Tamise nehrine atan yüz başı Sears sulh mahkemesine verilmiştir. Polislerden brri Rosenberg çelen ginin Tamise nehrinden çıkanldı ğını söylemiştir. Hakim suçlu yüz başıya kırk şiling para cezası ver dikten sonra demiştir ki: «Yaptığı nız bu iş fena ve nezakete aykırı dır.» Avrupada hemen her yerde yalnız msanlar değil köpekler, atlar için bile gaz maskeleri yapılmağa başlanmışhr. Biz evvelâ, kendi cammızı düşünelim de hayvanlar sonra ya kalsın! (Onu da Bu zaruretin kabulunden sonra tetkik Hhnayei hayvanat cemiyeti elbette düedilecek cihet idarî kazaya mahsus ayşünür!) nca bir usulü muhakeme tedvini mi, Başka memleketlerde gaz tehlikesrae yoksa idarî davalann istilzam ettiği bakarşı her türKi talimler de yapılmaktazı cüz'î tadilâtla hukuk usulü muhakedır. Tıpkı bir askerî kıt'anm talim ve meleri kanunumuzun idarî kazaya da terbiyesini andıran bir usulle evvelâ teşmili mi musip olacağı dır. münferit maske takma, maske ile Biz bu hususta bilâtereddöt ikinci i gezmeğe ve iş görmeğe alışma talimleri şikkın memlekethniz menafiine muvayapılmakta, sonra da mahalle mahalle, fık olduğu kanaatindeyiz. Bu kanaatihatta şebir şehir bir tayyare ve gaz hümize istinaden hukuk usulü muhake cum un a karşı, umumî manevralar yameleri kanunumm kazaî idariye de tatpılmaktadır. Zabıta, itfaiye ve sıhhiye bik olunabilmesmi mucip tadilâtmı arteşkilâtınm da ahali ile beraber iştirak zetmeden evvel bu kanaatimize karşı ettiği bu manevralar sayesinde, her serdedilen ve esaslı gibi görünen bir memleket, her şehiıj. kendi haHtmı bu itiraza cevap vermek lüzumunu hîssetmüthiş silâha karşı usul ve intizamla komekteyiz. rumağa alışmaktadır. Bizim için, elde maske olmadıkça, böyle münferit ta [Müteakıp makalede muhakeme usolimler ve toplu manevralar yapmak lünün tetkikma devam olunacaktv. Tah hnkânı yoktur. Fakat şhndiden mektepıer ve halk ?çm gazlerle mücadeleyi rir heyeti] oğreten bir risale basmalı, bunu hemen yaymalıdır. Millî müdafaa işlerinde aeele etmek iyi bir meziyet, geç kalmak ise büyük bir kabahattir, ki bazan cinayet derecesini bulur. 5 yaşında piyanist Matmazel Leibovitchin muvaffakiyeti Altay galip Yunan takımı Izmirde dün 2 1 yenildi tzmir 12 (A.A.) Dün şehri mize gelen Yunanistan küme şam piyonu Etnikos takımı bugün birin ci müsabakasmı Altay takımı ile yaptı. Yunan takımı ellerinde Türk bayrakları olduğu halde sahaya çıktı ve halkı selâmladı ve halk ta misafir takımı şiddetli ve sürekli b'.> surette alkışladı. Müteakıben Altay göründü. Bayrak meras'mind^n sonra oyuna hakem Altınordudan Saim Beyin idaresinde Altayın bir a kmı ile başlanıldi. tlk dakikalar, iki takım da oyu na hâkim olamıyordu. Oyun gitgide çok güzel ve heyecanlı bir seh'l aldı. Altayın yerden seri akmları misafirler için daima tehlikeler yaratıyordu. Vehap, ve Said'n çektikleri şütler ya kale direğine çırpıyor, yahut ta avuta kaçıyordu. Her iki takım da birkaç fırsatı kaçırdı. Birinci devre 0 0 berabere bitti. tkinci devreye daha sıkı bir iu rette başlanıldı. Onuncu dakikada Etnikos aleyhine bir penaltı oldu. Sait Sıtkı bir şütle ilk sayıyı kay detti. Bu gol misafir takımı harekete getirdi ve biribiri arkası sıra hücuma geçtiler. Fakat müdafaanın gayreti gol olmasına mâni oluyor du. Bir aralık bir tereddüt netice sinde top Altay kalesine yavaş ya vaş girdi. Beklenilmiyen bu gol, takıma bir durgunluk vermişti. Sol • dan bir akm esnasmda sol açik, hafif bir vuruşîa ikinci ve galibiyet golünü attı. Bundan sonraki çalışmalar netice vermeden oyun 2 1 Altayın galibiyetile bitti. M. Litvinofun beyanatı Moskova 12 (Hususî) M. l itvinof dün gece matbuata vâki be ~ yanatında Rusyamn Mukden mua hedesi mucibince Sark şimendiferlerini satıp satmatnakta serbest oldu ğunu söyliyerek Mançuri hükumetinin teklifini reddetmiştir. Maahaza Monğolitsana Japon tecavüzünden de endişe edilmekte ' dir. Avam kamarasında miinakaşalar Londra 12 (A.A.) Dahi'liye Nazın M. Gilmour, M. Ro senberg'n Londraya gelmesi meselesi hakkmda Avam kama • rasmda yeniden birçok sualler karşısında kalmıştır. Meb'uslardan bir çoğu Troçki ile diğer bazı ko münistlerin Londraya gelmelerine muvafakat edilmediği halde bir propagandaci olan Rosenberge niçin müsaade edildiğini sormuşlardır. Londradaki milliyetçi sisyalist merkezi hakkmda da nazıra birçok suaaller sorulmuştur. Mclis reisi müdahaleye ve başka sualler sorulma • sını mene medbur olmustur. Celâl Bey dün geldi (Birinci sahifeden mabait) Fransız sefirinin ziyafeti Fransız sefiri Kont dö Şambrön Cenaplan tktısat Vekilimizi ve Numan Beyi bugün için öğle yemeğine davet etmiştir. Yunan meclisinde Atina 12 (A.A.) Parlâmentonun mesaisine tekrar başlaması üzerine* Başvekil M. Çaldaris Türkiye ile Yu nanistan arasmda aktedilen ticaret itilâfınm ehemmiyeti ve ahkâmı hakkında Meclise izahat vermiş, bu itilâftan doğacak faydalan ve menfaatleri tebarüz ettirmiştir. M. Çaldaris beyanatına devam ederek demistir ki: * Hükumet, Türk nazırlannm Atinada bulunmalanndan istifade ederek Türkiyedeki Yunanh küçük san'at erbabı meselesi hakkmda memnuniyetî mucip teminat almıs, Türkiyeye ve Yunanistana yapılacak seyahatlere dair bazı kolaylıklar elde etmiştir. iki memleket arasındaki münasebetler bugün o kadar samimidir ki pek yakm bir zamanda bir takım yeni tedbirlerin bu dostluk bağlannı bir kat daha kuvvetlendireceğini zannettirecek kuvvetli sebepler mevcut bulunmaktadır. M. Çaldaris beyanatmı bitirdikten sonra M. Venizelos söz alarak gerek aktedilen yeni ticaret itilâfından, gerek bilâhare yapılacak olan ve Türk Yunan dostluğunus gittikçe ilerlediğini ve daima daha gerçek ve sağlam bir hale geldiğini gösteren mükâlemelerden do> layı Çaldaris hükumetini tebrik etmiştir. M. Papanastasiu ile diğer hrka reislerî de hükumeti elde ettiği netrcelerden dolayı tebrik etmişlerdir Dadyada zelzeleler Devam ediyor Muğla 11 (A.A.) Dadyada arasıra zelzele olmaktadır. Ayın sekizinde bir kaç defa şiddetli ve hafif sarsıntı olmuş ve dün akşam da kaza merkezinde hafif, Süleymaniyed e şiddetli olmak üzere iki defa zelz e l e olmustur. Her iki sarsıntıda da cayiat oimamışhr. Bulgar çeteleri Gene Yunan hududuna taarruz ettiler Atina 12 (Hususî) Yunan Bulgar hudut ırantakasmdan alman telgraf haberleri Yunan hududu içinde kaiabaIık ve mâkemmel sOâhla mücehhez bir Bulgar çetesinin zuhur ettiğine dair ma. lumat veriyorlar. Çete efradile Yunan mSfrezeleri arasrada yapılan musademe' de bir Yunan neferi telef olmuş ve iki komitacî yaralanmıştır. Çete dağılıp efradınm çoğu Bulgar toprağtna kaç • miflardır. Şarkî Makedonyada da zelzeleler oldu Atma 12 (Hususî) Şarkî Makedonyada şiddetli zelzeleler olduğu SelânScten bildirilmektedir. Şimdiye kadar insan zayiatı tesbit edilememiş ise de bütün o civar kasabalan ve köyleri haDa korkularmdan açtk yerlerde ge. ceyi geçirmîştir. * ukanda resmini gördüğünüz fı' vmazel Leibovitch henüz 5 yaşmdadır. Dün sabah Glorya sinemasmda hoca • smm talebeleri arasında tertip ettiği piyano konserine iştirak etmiş ve çok mu. vaffak olmustur. Küçük Matmazel Leibovitch nota okuyamadığı için parçayı kulaktan ezberliyerek çalmışhr. Mat mazel Leibovitch ayaklannm kısalığm dan ve piyanonun Dedallanna yetişemediğinden şHıâyetçidir. Rasataneden verileh malumat tstanbul Kandilli rasatanesi 11 mayıs 1933 perşembe günü saat 22,11,2 de cenubu garbî istikame tinden gelen siddetliee bir zelzele kaydedilmiştir. Merkezinin fstanbuldan 500 ki * lotnetre mesafede olduğu tahmin ediien bu zelzele 23 nisan zelzelesi mıntakasmda olduğu tayin edilmektedir ve g«cea şelzçley* oisbetl* x naftftir. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Gandi fenalaştı Puna 12 (A.A.) Gandi gittikçe kılvvetten düşmektedir. Karısı alel&cel* Gandinin yanın* gitmektedir. Abone • şeraiti» Senelik Alü aylık Üç aylık Bir ayhk Türkiye için İÇİB 1400 Kr. 750 400 150 2700 Kr. 1450 800 Yoktur