12 Mayıs Cumhunyet' SON TELGRAFLAB Cenubî Amerikada harp Bana kalırsa Kültür mücadelesi ir garp mütefekkirinin dediği gibi «rbugünün en biiyük harbi, kültür mücadelesidir.» Zafer ve istiklâl, gizli ve meknî kuvvetler arasında cereyan eden bu kavganın sonuna bağlıdır. Bugün, bütün garp dünyasmda, orta adamın gözüne görünmiyen bir kültür boğusmaaı var. Yabancı bir medeniyetin baskısı altmda teprenen bir miller, istiklâlinden bahsedemez. Tanzimattan sonra biz bunu çok yeni anlamıs bulunuyoruz. Türk mede niyet eserlerini aramak, toprağın altmdan bulup çıkarmak ve Türk dilinden yabancı paslan silmek için mükemmel bir faaliyete giriştik. Fakat arayıp bul* makla beraber, yayma, tanıtma ve »evdirme de lâzım olduğunu hep biliyoruz. Meselâ Bürhan Ümtt, Yunus Emere divanınm birinci cildini neşretti. Bu eserde beş yüz kadar öz türkçe söz var ki bugüniin Türkij, manalannı bilmiyor; bine yakın soz de var ki manasmı bildiğimiz halde kullanmıyoruz. Fakat Yunusun o sıcak ifadesindt, bize aykın ve soğuk görünen bütün osözler ısmıyorlar, donmuş kalıplar hah'nden çıkarak ılık bir akışla içimize geciyorlar. Bürhan Ümidin evinde Fikret Adü, Yunustan birkaç şiri fransızcaya tercüme etti ve Leon Pierre • Qukıte okudu. Fransız muharriri, modern bir tahassüs tarzına kadar yükselen bu şürleri okadar beğendi ki tercümelerini mem • Ieketine götürecek ve nesredecek. Bizim Yunus gibi sairlerimiz ve mütefekkirlerimiz var. Bunlar umumî kütüpanelerm kazıklasmış toz yığınlan altında uyuyorlar. Hakikî bir millî kültür hareketi, yalnız bunlan güneşe çıkarmakla kalmamalı, hem Türkiyeye, hem de mümkün olduğu kadar garbe yaymalıdır. Japonlardan MısırMara ve lranlılara kadar her millet böyle yapı yor. Cazibesini san'at eserinden ahnıyan ve yalnız lâgat kitabmda kalan bir millî kültür hareketi, garpte değil, aramızda bile umumî sempativi güç kazanır. Dün Yunus Nadi Beyle görüştüm; bir taraftan Türk san'at ve medeniyetini araşhrmak, öteyandan içerîye ve dışanya sevdirip yaymak için aynca faaliyetlere lüzum olduğunu sövledim. Fikrimi çok müsbet karsıladı. Bu husustaki tasavvurianmı aynca yazacağun ve müsterek bir gaye için, Cumuhiryet gazatesile okuyuculannm nasıl bir faaliyet esası üzerinde birleşebileceklerini aynca bildirmeğe çalısacağım. PEYAMl SAFA Darülfünun teşkilâtı Dün bütün Fakülte Meclisleri toplanarak, yapılacak ıslahata dair raporhazırlamağa başladılar [HEM NALINA MIH1NA Paraguay Bolinyaya res men ilânı harp etti Bu karar Milletler Cemiyetini tekrar müşkül bir vaziyete sokmuş oluyor Diğer taraftan vasatî Amerika hükuCemiyeti Akvam, Mançuri meselesin | metlerinden Kolombiya ile Peru ara. Üe iflâsa mahkum olduğunu aniat •ında gene bir liman meaelesinden zuhur mıştı. Cemiyet ahiren Cenubî Amerika eden ihtilâfta Cemiyti Akvam Pruya söz devletlerinden Boiivya i!e Paraguay geçiremediğinden bir başka harp zuhuru arasında çıkan ihtilâfta iki tarafın birihtimalini ortaya atmaktadır. birine karşı resmen harp açmasına mâni olmuş, iki devletin aralarında dogTU . Bolivya Paraguay harbi hakkında dan dogruya müzakerede bulunarak uz dün gelen telgraflar şunlardır: laşmalarına açık yol bırakmış, fakat, CeAssomption 11 (A.A.) Paragunubî Amerikada ise aşağıdaki telgrafna ay, Chaco ihti'âfı dolayısile Bolivyaya melerde görüleceği veçhile Paraguay resmen harp ilân etmistir. devletinin ilânı harp etmesine dahi Assomption 11 (A.A.) Reisicummâni olamamıştır. hur M. Ayalanm bir kararnamesi Para. Cenubî Amerikah iki devleti resmen guayla Bolivyanm harp halinde bulımharbe sevkeden mesele iki memleketin duğunu beyan ve harbin devamı müdnududu üzerinde bulunan Çoko arazi detmee iki memlekette örfi idare ilân et sidir. Bolivya evvelce şarpteki kom • mekte ve bu vaziyetin Milletler Cemiye. şulannın taarruruna uğrıyarak Barhî tme ve bütün memleketler basvekâletMuhiri kebirdeki sahillerini çoktan kayrme iblâğ edileceğini ilâve eylemektebetmîşti. Dahilde mahsur kalan bu devdir. iet hiç olmazsa Çoko arazisini işgal al. Kolombiya ve Pero ihtitâft tina alarak Bahri Muhiti atlasiye akan Cenevre 11 (A.A.) KoWnbiva büyük nehirde bir liman ve mahreç temümessüi Milletler Cemiyetinm saîâhidarik etmek istiyordu. Esasen bu arazi yettar komitesîne bazi mütalea ve iti . çoktanberi iki komşu hükumet arasınrazlan havi bir muhtıra göndermiştir. da münazaalı idi. Bidayette Paraguay Kolombiya mümessili bu muhtırasınhücüm ederelc bu araziden Bolivyayı uda Letipia îhtilâfınm bir tarihçesini yapzaklaştırmıştı. Bolivya da Cemiyeti Ak. hlrtan sonra Milletler Cemiyeti meciî vama müracaat ederek Cemiyetin mü sinrn tavsiyelerini kabul etmiyen ve teeadahalesini istemiş, Cemiyeti Akvam ise vüzkâr vaziyette ayak direyen memleket galip Paraguay devietme söz anlata mamışti. Bunun uzerine Bolivyalılar Al hakkında cezaî hükümlere basvvul • manyadan Kunat isminde bir jeneral cal. rnasmı istemiştir. bederk ordunun tensikini ve kumandaBu murrbraya şu sözlerie nihayet ve«nı kendisirte tevdi eylemişlerdi. Alman rilmistir: jenerah az zamanda orduyu ıslah ederek «Milletler Cemiyeti kendi prensipleriÇoko arazisi üzerine yürümüş, Paragune uyğun surette hareket etmiyecek oaylılan maŞlup etmişti. Bunun üzerine lursa Kolumbiya hiikumeti için cebir ve siddetten baska sapacak yol kalımya Paraguay Bolivyaya resmen harp ilân caktır. etmiştır. '".«mmııımmiımilllllllfflimilllüinillllllllllllfflmir Hele, bir kış gelsin... I Dun toplanan fakülta mecllslerlnden Hukuk fakült«sl meclW lçtbnada Yeni Darülfünun teşkilâh hakkında I mektebmin ne fekil alacağı da Maarif Vekâletince tesbit edilecektir. Maarif Vekâletince mütalealan sondan Dün Darülfünunun hukuk, fen, ede. Darülfumn Fakülteleri meclisleri dün biyat ve ilâhiyat fakülteleri meclisleri de to plannuslardır. toplanarak ayni mevzu üzerinde totkik Sabahtan akşam geç vakte kadar deve münakaşalarda bulunmuşlardır. vam eden bu içtimalarda evvelâ Fa • Fakülte meclisleri yann da toplanakülte reisleri tarafından Ankarada Ve. rak son kararlannı vereceklerdir. Dün kâletle yapılan temaslar ve ittihaz olu mevzuu bahsolan en mühim nokta şunan kararlar hakkında müderrislere izadur: hat verilmiş, müteakiben ıslahatın nasıl Islahat n« sekilde ve nasıl bir prensip yapılacağı etraftnda müzakerata baslanalhnda yapılmahdır? Fakültelerden mış ve çok hararetli münakaşalar ol hangi kürsüler kaldınlmalıdır ve yer mustur. lerine hangileri yeniden ühdas edil Tıp Fakültesi medisi uzun müzakereImetdir? ler neticesinde ıslahat esaslanm karar tşte Fakülte meclislerinin bu husus lastırmıs ve bu hususta Vekâlete gönlara dair hazırhyacakları raporlar bir derilecek raporu hazırlamak üzere bir kaç güne kadar içtima edecek olan Dakomisyon teskil etmistir. Meclis, ko. rülfünun divartında tetk3t edilecektir. misyonun geceli gündüzlü çalısarak Divantn varaeağı netice Darülfünunun sür'atle işini bitirmesi kararile dağıl karan olarak Vekâlete bildirüecek ve mıstır. Pazar günü meclis tekrar topla müteakiben Ankarada gene bütün Fanarak komisyon raporunu tetbjk edekülteler reislerinm istirakile bir ictima cek ve nihaî seklini kararlastırarak Vedaha yapüacakhr. Bu tonlantıda Da kâlete gönderecektir. rülfünun raoorlarile M. Malsm raporu karşıUştınlarak asıl elde ediiecek neFakülteden hiç bir malumat verilmetice bir lâyiha sekline konarak Meclise mekle beraber içtimada bazı kürsülerin verilecektir. Yeni teskilât Drojesi 1 tesbirlestirilmesi suretile kadroda eJıemrmievvele kadar ikmal edilrrri» buluna • miyetii tasarruf ve tedrisatta daha ziyacak ve yeni senei dersiye iptidasından de topluluk temini zaruretinin münaka. itibaren Türk üniversitesi tam teşkilâtfle şalan mudp o'duğru anlasılmaktadtr. faaliyete geçecektir. Bu raruret Trp Fakültesmde mevcut Lâğvedilecek ve ihdas olunacak kür. 36 müderris ve muallimden bir ktsmı suler olduğu muhakkak bulunmakla nın kadro haricine bırakıimasnu intaç beraber müdem'sler hakkmda evvelce edeceğinden bir çok itirazlara sebep olcıkan şayialar bugün için rivayet deredu?u söylenmektedir. cesinden ileri geçecek kıymette değü Şimdiye kadar Tm Fddihesine merdirler. but olarak idare edüen Disci ve Eczaeı <Kışın yapılan sivrisinek mücadel*ti çok iyi netieeler vermiş, Kurba» ğaltdere, ErenkSya, Bostanct, Kalamış ve civar koylerde sivrisinekten hemen hemen eaer kalmamtftır.* Refiklerimizden birinde şu yukanki fıkrayı okuduktan sonra, bir hayli guldüm. Erenköyü gibi sfvrisinekleri bo! olan yerlerde oturanlar da, kışın Anadolu tarafmda sivrisinek kalmadığun söyliyen gazeteci arkadaşm bu çocukca saffetine gülmüşlerdir. Anadolu yakasında kaç senedir srtma ve onunla beraber sivrisinek mücadelesi yapılıyor, evvelki sene sivrisinekler hakikaten azalmıştı. Fakat geçen sene, birdenbire Erenköyünde mücadeleden evvelki yazlara benziyen incesazlı btr yaz geçirdik. Eskiden o eivarlarda ya geceleri calışmağa mecbur olanlar cibinlikte otururlarrmş. Geçen sene ben de cibinlikte değüse de, sivrisinek öldSren bir sürii kokulu ilâçlar, kesldn tutsHler yakarak pagodlarda yaşıyan Mesuci rahiplerine döndüm. Sivrisineklerin askerî bir tabirle, get çen seneki avdeti taarruzilermin sebebia anlamak kabil olmadı. Halk, tahsisatsızlıktan mücadeleye geç başlandı; diye sıhhiyecilere kusur buldu, onlar da fennî temizlik yaprrayorlar; diye kabahati halka yüklertiler. Sebebi herne olursa olsun, geçen yaz, sivrisinekler Anadolu tarafı halkma göz actırmadılar. Hatta kışm bile tektük sivrisinek göriHdü. Nüketdan bir Erenkoylü olan Ahmet Izzet Bey geçenlerde bana yaadığı bir mektupta şöyle diyordu: «Erenköyüne şimdiden yaz geldi. Yani köyümüzün en eski, en muhte rem sazendeleril... Erenköy, yaz ve sivrisinekI... lşte yekdiğerini tamamlıyan üç kelime!... Vaktile mektepte kıraat kitaplannda «üzümlerile meşhur olan Erenköy!» diye okurdum. O cümleyi «sjvrisineklerile meşhur Erenköy» suretinde tashih* etmeli, Maarif Vekâleti erkânından bazılan birer ayhk yaz tatillerini hep kdyümüzde geçirdikleri içîn bu nesriyatm bir hakikat ifade ettğini bütün varlıklarile tasdik ederler. Sivrisinekler şimdiden canlanmağa başladılar. Yazın, geçen seneden daha berbat olacak demektir. Kanşmam, sonra oturur «Hem nalına, hem mıhma» fıkranızı cibinlik altında yazarsmız. Sivdisineklerle mücadele heyeti şimdiden mücadeleye girişmeli ki heyet te o haşaratla adamakıllı mücadeleye koyulsun!... Üç sene evvel, mücadele de kışın ilk soğuklarile başlamıştır. Oyaz, sfvrisrnekcikler neye uğradıklannı biIemedileT!... Ertesi kış, mücadele ayni şiddetle devam etti. Senelerdenberi Erenköyü, ilk defa olarak yazı cibinliksiz geçirdji Geçen kış, tahsisatsızlık yüzünden cenk gevşedi. Sivdisineklere gündoğdu, geçen sene çektiğimiz malum! Mel'unlar, iki yazlık intikamlannı öyle çıkardılar ki... Mücadeleciler, bu kış yalnız bir kerecik geldiler ve sivrisineklere sanki «biz gelmiyoruz ama, büsbütün gittik te sanmayınız hal... Alimallah kafanızı kıranz...» der gibi birkaç nefes zehir püskürmekle iktifa ettiler. Fakat bu tehdit galiba büsbütün aksi tesir yapmış olacak ki, sivrisinekler şimdiden biz fakirleri iğnelemeğe, hem de sazlannı çala çala, bizlerle alay ede ede iğnelemeğe başladılar... Bu gidişle kışm sıcak odalanmıza siğman bu kodamanlar yazın biz fakir lerle beslenerek Fenerbahçeli meşhur aslan avcısının Afrikada gördüğü bıldırcın ctsametine gelecekler ve milyarlarla evlât ve torun sahibi olduktan sonra karabulut halinde ovakte kadar artık bizde emilecek kan kalmıyacağı için efendilerimize sayfiyeye teşriflerine intizar edeceklerdir.» Demek ki gazeteci arkadaşm kışın eser kalmadığını söylediği sivrisinekler, baharla beraber faaliyete başlamışlar. Sivrisinekler zemherirde değü; yazın sıcaklar bastığı zaman meydana çıkan sazendeler olduklarma göreyukandaki haberi yazan gazeteci arkadaşa, yaz gelsin de, ozaman görüşürüz, derim. Dr. Şahtm Amerika seyahati Almanyaya yeni kredi bulmağa çalıçıyor Berlin 11 (A.A.) Havas Ajansindant Amerikada kendisini bir banker ve bir flrtisadiyatçı sıfatile tanıtmakta bVın doktor Schachtin beyanatına reğmen, Altnan gazeteleri, muma * ileyhin bilhassa siyaset adamı sıfatile vaki beyanatını kaydetmekte dirler. Şimdi anlaşıliyor ki: M. Sch acht, Amerikaya Amerikan maliyecilerine Almanyanm müşkül vaziyetmi, ihracat fazlasımn tenakusu dolayısile Almanyanm ecnebi istikrazIarına art faizlerle amortisman için lâzım olan dövizleri nakledememekte olduğunu anlatmak için gitmiştir. M. Schachtin bilhassa gümrük meseleierinde kolaylıkîar istiyeceği ve Amerikalı alacakhlara ve Alman ihracatı dolayısile gelen dövizlerin iptidai maddeler ithalâtına ve Al manya tarafından iki sene müddetIe kat/iyyen döviz nakli talep edilmemekte olduğu cihetle, Rayfhş bankm tedavül mevkiindeki evra lnnm karşılığını teşkile tahsis edü•nesini teklif edeceği söylenmekte «Jir. r Japon tayyareleri Pekinin üstünde! Bir tayyare şehre risaleler attı Pekin 11 (A.A.) Japon tay yaresi olduğu zannolunan bir tay yare, şehre birtakım risaleler armıştır. Bo risaleler Çinlileri Pekin ve Tiyençinde kanli sahnelere mâni olmak îçin Mançuri ordusu saflarına iltihak etmeğe davet etmektedur. Bu risaleler ayni zamanda iki Asyalı ırki barberce yaşamağa ve re faha kavuşmağa davet fttmektedir. Nazım Hikmet Bey davası Londrada harp ölöleri abidesine konan çelenk aşırıldı Londra 11 (A.A.) Harp ölüleri abidesine M. Rodenberg tarafından ko. nan çelenk meçhul bir şahıs tarafından aşırılmıstır. Bu adam bu çelengin konduğu yerin çok yakmmdan otomobil ile geçerek çelengi kapıp almıstır. Bundan sonra otomobil son sür'atle yoluna devam etmistir. Çelengi bu suretle alan adam amele fırkası namzetlerinden yuzbası Sears tn. Yüzbası Sears bu hareketi A'man Basvekili M. Hitler tarafından gelen M. Rodenberge bu çelengi koyması için müsaade verilmiş olmasını protesto maksadüe yapmıstır ve bile bfle yaptıgını soylemiştir. Yeni askerî elbise Ankara 11 Yeni askerî elbise nizamnamesi âli tacdika arzedflmistir. Buna nazaran yalruz hava ve deniz zabi. tanımn elbiselerinin yakası açık ola caktır. Nizamnamenin tatbün için iki sene rmihlet verilmiştir. Nihayet M. Schachtin Amerisa da takriben iki buçuk milyarlık bir kredi açhrmağa çalışacağı rivayet edilrnektedir. (.Blrind sahifeden mabait) Çünkü haksiz hareketlerin davet ettiği tahkirler cürüm sayılamıyaca tahkikatı ikmale vakit bulunmarfığı ğtna göre manevî muhasebede tam için bir şey söylenemiyeceğîni rfade bir ödeşme için dilini biraz daha uetti. zatması lâzımdır. Nazım Hikmet, Davacı vekili Nazmi Nuri Bey deNevyork 11 (A.A.) Kentucky ve Süreyya Paşayı istihdaf etmiş ol di ki: «Kitap 2 veya 3 kânunusani Tennessee hükumetleri dahilinde bir ka. 933 tarihinde dağılmıştır. 3 bin nüssaydı bunu pervasızca söylemek sırga çıkmışhr. Ekserisi Tennesseede ten çekinmezdi. Herşeyden evvel müha olarak basıltnış, bundan 1900 Averton kontluğunda olmak üzere 35 ruru zaman hakkında karar veril nüshası toplathnlmış, üst tarafı sakisinin ölmüs olduğu söylenmektedir. melidir. tilmıştır.» Ve suçlu vekilinin şiirin Nevyork 11 (A.A.) Vukuu bildiTarih meselesine gelince mahkeevvelce yazılmış olduğu hakkındaki rilen kasırga neticesinde 58 kisinin ölme ve müddeiumumilik harekete geifadelerine itiraz ederek (burnuna müs olduğu haber veriliyor. çerek müsveddeleri bulmah, bunları gözlük takması), (felç dolayısile meydana çıkarmahdır. ellerinin tutmaması) gibi şürde bah' Bunun üzerine hâkimler mtizakesedilen noktaların vaziyete çok uy re ederek neticede kitabın basıldıkduğunu, Nazım Hikmet Beyin babası tan sonra müddeiumumiliğe gönde Ankara 11 (Telefonla) Bütçe en. Hikmet Beyin tedfini sırasında irat rlip gÖnderilmediğini, gönderilmiş cümeni terkos imtiyazınm sabn alm edilen nutukta da buna dair imalar ise hangi tarihte gönderildiğinin ve ması lâyihası ile askerlik dersleri mualbulunduğunu söyledi, gazetemizin gönderilmemiş olduğu takdirde hanlimlerinin ücretleri hakkmdald lâyihayı 22 mart 932 tarihli nüshasını gös gi tarihte basıldığmın ve satılmak kabul etmistir. terdi ve bu şiirin Süreyya Paşayı isüzere tevzi olunup olunmadığının, tihaf ettiğinde ısrara etti. kaç nüsha olarak basılmış olduğu Nazım Hikmet Beyin vekili trfan nun ve bu kitabm toplattırılması Emin Bey cevap verdi. Ortada bir hakkında bir karar mevcut olup olsuç bulunmus olsaydı adi hakaret Berlm 11 (A.A.) «Volff Ajansı madığının ve böyle bir karar bu suçu olmak nokiasından üç aydan bildiriyor» Almanya darülfünun bulu . lunduğu surette ve toplattırılmış ise fazla zaman geçtiği için müruru zanan mubtelif sehirlerde teşekkül eden hangi tarihte toplattınldığınm tah manın tahakkuk etmiş olacağını yüksek tahsil talebesi komite'ei. ahlâkı kiki için Müddeiumumiliğe müzeksöyliyerek ve ortada şiirin Süreyya bozan ve milliyetçiliğe aykın terrvayülkere yazılmasma ve muhakemenin Paşaya matuf olduğu hakkında karşı ler gösteren yıgınlarca kitabı dün gece 17 mayısa bırakılmasına karar ve tarafça ileri sürülen delillere işaret açıklık yerlerde toplayıp yakmıslardır. rildi. ederek dedi ki: Berlinde kitaplar yakıldığt sır^da na« Davacı vekili beyefendî geçen zırlardan M. Goebeels söylediği bir nusene babasının öpülesi ellerinin titretukta demiştir ki: diğinden bahseden mısraı okuduk« 1933 inkılâbı çileden cdtan hır. ları zaman bunun bir (iğbirarı ferAdana 1 0 Orta mektep talebesinden çui yahudi zihniyetçiliği devresini artık 17 yaaında Suphi Ef. arkadaşı olan ayni kapamıştır. Bununla beraber darülfünun zendane) mahsulü olduğunu söylediler Eğer bu vakılar hakikat ise ve smıf ve yasta Sabri Efendryi iğhjrar yülular bu fikir sürDÜntülerini ateşe ver bu (İğbharı ferzendane) varsa Na zünden tabanca ve bıçakla dört yermdSderi sırada hakikî Alman zihniyetine zim hikmet lüzumu kadar sövme den yaralıyarak kaçmıstır. Yaralmm yol açmak mes'uliyetini de üzerlerine almiş olmakla itham edilmelidir. 1 vaziyeti tehükelidir. mıs oluyorlar.» Amerikada bir kasırga 58 kişiyi öîdürdö Bfltçe encömeninin kabul ettiğ) yeni lâyihalar Alman CarOlfünunluları kitapları yakıyorlar Arkadaşını vuran mektep talebesi tefrikamız : 58 Yazan: SERVER BEDI Hep Senin İçin! Sabahat Hamm, geçirdiğîm ı hastalık öyle beni teselli için söyle | diğiniz gibi grip flân değil. Halis tnuhiU zatürreedir bu. Göğsümün içini ben sizden daha iyi bilirim. Benim yaşımda bu hastalık çok vakit götüriicüdür. Şimdi kuru tesel lileri filân bırakımz da beni dinle yiniz. Hazır bu akşam nöbetim kirka çıkmamışken ben söyliyecekle rimi «öyliyeyim de sonrası AUah kerim. Sabahat Hanım, bana bir emri hak vaki olduğu takdirde, siz de dört Varisimden biri olarak müsavi hisse alacaksınız. Bu miktar sizin madamülhayat geçimmiz için kâfidir. •I Söyleneğe hacet yoktur ki henüz »enç olduğunuz îçin üçüncü defa •vlenmek istediginiz takdirde ruhu* mıı azaba aokmayı dUfUnfneuinu. Bu, sizin bileceğiniz iştir. Fakat, baş ucumdan ayırmadığım ve benee büyük bir manevî kıymeti haiz eşya ile dolu çekmece hakkında da bazı şeyler sÖ3«.'emek isterim. Onu buradan kaldırdıftınıza iyi etmediniz. Hemen şimdi oğlum Muhlise teslkn etmeniz lâzımdır. Hem de içinden bir toplu iğne bile eksilmemiş olarak. Babam bütün kuvvetini toplıyarak bu sözlerî tane tane, muntazam söylemişti. Sabahat kımıldamadan dinIiyordu. Babamm sözieri bitince de • di ki: Doğrusunu istersenîz ben bu sözlerinizi fazla buluyonun. Çünkü zatürreeye benzer bir soğuk algınhğı geçirdiniz. Artık hiç bir tehlike kalmadı. AUah size uzun ömürler verün. Benim mirasta filân gözüm yok. Çekmeceye gelince... Hay hay... Mahdum beye onu veririm. Isterseniz bütün elbiselerimi, yüzüklerimi ve bileziklerimi de veririm. Babam şiddetli bir öksürükten sonra dedi ki: Hanım!.. Beni hasta halimde fazla söyletme! Senden ne don ne gömlek istiyen var, ne de yüzük, bilezik! Yalnız çekmeceden bahsedi yoruz. Şimdi onu al gel. Sabahat oturduğu yere mıhlanmış kalmıştı. Babam daha kuvvetli bir sesle: Haydi! dedi. Sabahat cılız bir sesle: Fakat, dedi, ben çekmecenin içindekileri muhafaza ettim. • Ne demek o ? Sakladım. Çalmasınlar diye. Odanıza girip çıkanlar... Nereye »akladınız? Kadın durakladı. Cevap veremi yordu. Babam sesini yükselterek: Nereye sakladınız? diye tekrar etti. Sakladım. Fakat cnereye?» sualinin tekrar lanacağını hisseden Sabahat daha zayıf bir sesle ilâve etti: Bedestene götürdüm. Pekâlâ, kâğıtlannı buraya getiriniz, elbette size orada müfredatı gf sterir bir makbuz vermişlerdir. Sabahat gene yerinden kımıldamıyordu. Babam birdenbire yata ğin içinde doğruldu ve krrmızı gözlerini alabildiğine açarak bağırdı: Hadisenizel Ben babama öfkeden bir fenalık gelîr korkusile ayağa kalktım: Baba! dedim. Sonra Sabahate dondüm: Haydi! Babam elini sallıyarak, bana: Yalan söylüyor, dedi, yalan! Çekmece burada. Ben dedim ki: Burada ama içi boş, ben bili * yorum. fçindekiler de buradadır Sabahat titrek bir sesle: Hayır, dedi. Fakat yalan söylediği halinden okadar belliydi ki acı bir kahkaha ağzımdan kaçtı. Babam iki yumruğunu da sıkarak havada sailadıktan sonra, boğuk, çatlak bir sesle öyle bir haykırdı ki ağzından kan boşanacak, büyüyen gözleri patlıyacak sandım. Haykırı yordu: Haydü Çabuk! Getir buraya çekmecenin içindekileri, çabuk, yoksa şimdi polis çağırtınm. Ben de çığınmdan çıkmıştım, Sabahatin omzundan yakaladım ve tar taklıyarak öyle bir sarstım ki iskemleden yere yuvarlanıverdi. Haydi! diye bağırdım. Sabahat ayağa kalktı: Peki... Peki... Dedi, önüme düştü, ikimiz de odadan çıktık. (Mabadi var) Bursada 1060 köpek öldüröldö Bursa (Hususî) Bursa Belediyesi şehirde başt bo» dolaşan köpeklerden 1060 tanesmi öldürmüş, diğerlerini de Behirlemeğe b&slamtşrjr. Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur Abone. şeraiti* Senelik Altı avlık Oç ayhk Bir ayhk Türkiye için 1400 Kr. 750 400 150