9 Mayıs 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5

9 Mayıs 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

9 Mayıs 1933 CamhariVet '• Ana ve babalarla hasbıhal Deniz kazası Muhitine şifa dağıtan hayırlı bir müessese... Samsun memleket hastanesi halkın sıhhatile çok sıkı rabıtalarla alâkadar oluyor Bir sandal devrildi, 3 ba lıkçı güç kurtarıldı Fakat mes'uliyet hissile beraber b»«ıun mukabili Cuma günü Bakkesirde olan imtiyazları da ve ımeği unutmamalıdır V büyük bayram yapıldı Balıkesir Halkevi tarafından geçen cuma günü büyük bir köy bayramı tertip edilmis, bu bayram Ovaköyde yapılmıstır. Bu bayrama, yirmiden fazla köy halkı iştirak etmiştir. Bayram münasebetile burada bir çok müsabaka lar da yapılmıştır. Evvelâ zeybek ve bengi oyunlan oynanmış, bu millî oyunlar umumî bir takdir kazanmıştır. Bundan sonra cirit oyunu başlamuttır, Müsabakaya 13 atlı girmiş, Balıkh köyünden Ismail birinci obnuştur. Bundan sonra yapılan çop oyununa da on bes atlı istirak etmiş, Çayuhhisar koyünden Abdullah birinci obnuştur. Köy çocuklan arasında 100, 400, 1500 metro kosular yapılmış ve Tepeköy delikanlılan arasında halat çekme müsabakalan icra edilmistir. Otuz çift pehlivan arasında yapılan alaturka pehlivan gâreşleri zevkle seyredümiştir. Köy bayrammda Balıkesir valisi tbrahim Etem Bey, Kolordu kumandam Ali Hikmet Pasa da bulunmuslardır. Balıkesir Halkevi, bu köyü bir nü mune köyü haline ifrag etmeğe karar vermistir. Bütün ana ve babaların gayesi, li çocuklarının büyüyüp hayat ta mühim mevkiler ve bu mevkilerle müteradif mesuliyetler ve imtiyazlar sahîbi birer sahsiyet olraa landır. Zira mesut ve muvaffakiyetli bir hayatın en baslıca vasıflaon dan bni mesulîyet yüklenebilmek ve bu mesuliyetleri lâyıkile basarabilmektir. Böyle olduğu halde çocuk terbiye ve inkisafının en ziyade ihmal edilen bir cephesi onlara bu mesuliyet hissinin telkin edilmesi dir. Dünyada küçük bir çocuk ka dar insanların himaye sevki tabiile rmi tahrik eden başka bir sey var mtdır? Böyle bir çocugun aczini düşünmek, ona karşı fedakâr ve himayekâr bir tavır takınmak nekadar tabii, ayni zamanda nekadar güzel bir tahassüstür? Fakat ana ve babalar yavcuları nın mintminiliğinden çocukluğa, çocukluktan büyüklüğe geçmelerinin anî değil, gayet tedricî bir değisiklik olduğunu bilmeli ve onlara tel kin edilmesi lâzımgelen mesuliyet hissini bu tedricî tekâmül ve inkisafa göre ayar etmelidir ler. Halbuki birçok ana babalar bu tekâmülün anî olduğunu zannettnekte ve dToğduğu andanberi hertürlü hknaye ve ihtimam ile yetistirilmiş olan çocugu, artık büyüdüğünü söyliyerek günün birinde birçok vazifeler ve mesuliyetlerle karşıla$tın vermektedirler. Hepimiz altı yedi yasına geldiğî halde henüz çorap larını ayakkaplarım anneleri giy diren, saçlartnı anneleri tanyan nazIı çocuklar görmüf ve bu zavallı yavrucuklann yarm hayatta ne gibi bir akibetle karşılasacaklarını derin derm düşünmüsüzdür. Hiç kimse o zamana kadar otomobil görtnemis bir genci bir gün direksiyon basma geçirip ona «haydi bakalım oğlum, bu makineyi idare et ve istediğin yere git.» demeği aklından geçir * mez. Halbuki çocuklarını mümkün olduğu kadar uıun bir zaman hiçbir kayitsiz ve mes'uliyetsiz muhafaza eden, sonra bir gün birdenbire ya hayatın tabiî icabatı, ya da kendilerinin ortadan çekilmesi neticesi olarak onlan bütün mükellefiyetler, bütün mes'uluyetlerle karsı karsıya bırak mağa mecbur olan ana ve babalar pek çoktur. Bu ise ömründe otomobil kullanmaraif bîr gencin direksiyon basma geçtiği zaman gerek kendi * sine ve gerekse cemiyete yapacağı fenalıktan aşaği kalmıyan tehlikeli ve acı neticeler doğurmaktadır. Köy bayramı Çocuğa mes'uliyet hissi tedricen telkin edilmeli Samsun memleket h&4tanes !n!n dısandan görtnüşü âamsun «Hususî» Memleket miftkn. Belediye şimdi yolu yaptır hastanesi Samsunun en güzel ve hamağa basladı. Bugün artık bu mahvadar yerinde inşa edilmiftir. Era xur da izale edilmis oldu. Şimdi saline üeretli hususî hastanelerdc hastanenin en büyük ve mübrem ihbile ender tesadüf edilebüecek intiyaci fudur. Maalesef hastane idatizam, temizlik ve bilhassa hastalaresi susuzluktan çok müskülât çekira gösterilen alâkasile Anadolu hasyor. Mübrem ihtiyaçlar için bile sutanelerimize nümune olacak kıy • yu hesapla sarfetmek mecburiyetinmetli bir varlık gösteriyor. Zengin dedir. Belediyenin şehir suyu depoeczanesi, baktriyoloji ve rontken su hastaneye pek yakin bir mesafedaireleril« aann bütün fer&iti fen • de bulunduğu halde bugüne kadar niyesini cami iki büyük ameliyat • heroedense hastaneye bol şehir suhanesi cidden giizeldlr. yu almması ihmal edilmiş. Memleket hastanesi yalmz Sam • Bımdan baska hastaneden şehrin sunlular için çalısmıyor. Mevcut îlk mahallesine kadar lâğım açıkta lıastalarin hemen daima nısfına yaakıyor. Bu mikrop kanalıda o makin bir miktanm civar vilâyetler halle halkını tehdrt ediyor. Beledihalkı tefkil ediyor. Dar bütçesine ye ve idarei hususiye el birüğile bu rağmen tam bir iktisatçı kafasile mahzurlan da izale ve hele has çalışan kıymetli doktorlarunınn bu tanenin boş ve çalılık civarını bir muvaffakiyetleri sayanı fükrandir. babçe haline ifrağ ederlerse SamGeçen mektuplanmın birind* sunlularm artık Belediyelerinden şihastanenin yolsuzkığundan bahsetkâyete haklan kalnnyacaktır. Bilecik İdmar Yurdunun müsameresi Kmalıda kurtanlan balıkçılar EvveUci aksam saat beş buçukta Kınalıada civarmda Yenikapıd'an çiroz yüklü olarak gelen bahkçı sandalı, birdenbire havanın dğiş mesi yüzünden devrilmiştir. Sandalda bulunan bal Jtçı Kostantinos, çocugu Yani, gemici Malat yalı Musa denize dü$müşJerdi>r. Bunların feryatlannı işiten Sen Jan Batist Fransız mektebi talehesinden bir kısmının haber vermesi üzerine balıkçüarm imdadma yetisilerek dalgalar arastnda boğulmak üzere bulunurlarken kurtvümiflardır. Bunlar denizde yarım saat kal dıklarından hayatlan tehlikede göriilmüs ve hastaneye kaidırılmif Jardır. Hizmefcisini vurdu Burgazm Kurtkemeri nahıyesinde Çatlak sokağmda oturan Kalkandelenli Kasun oğlu Ramazan hizmetçisini rovelverle tehlikeli surette yaralıyarak kaç • mıstır. Hsstaneye nakledilen mecruhun hayah tehUkededk*. Barda bir hâdise Heroin içen bir artist ölüm tehlikesi geçirdi Beyoğlundaki Roznuvar ban artistlerinden Aliye Hanım evvelki gece barda otururken birdenbire fenalafmış ve yere yuvarlanmıstır. Hatta bir aralık hastanın öldüğüne bile kanaat getirilmis, ve kendisi süratle hastaneye nakledil aistir. Yapılan muayene neticesinde aldığı heroinden kalbi durduğu ve ölüm tehlikesine maruz kaldığı arjafil mıstır. Aliyenin hastanede icap eden tedavisi yapılmıstır. Polis dün bu barda çalısan diğer artist kızları celbederek heroinin kimin tarafından verildiğinî tahkik etmistir. Çorum mekteplerinde beden terbiyesi Çorum (Husuı) Çorum merkezi ilk mektep mualiimleri arala rinda on bes günde bir ohnak üzere meslekl nümune dersleri verir ler. Bu nümune derslerinden sonra usul ve esas üstünde münakaşalar olur. Muhtelif tedris usulleri cereyanından muallimler haberdar edilir. Bu derslerin muhitimizde çok faydası göriilmekte, muallim ve killeri ve yeni muallimler pek istif ade etmektedirler. Resimde terbi yei bedeniye tatbikatmı yapan talebe ve bu ders için toplanmı? olan ilk mektep muallimleri görülmektedir. MOsamerede rol alanlar Bilecik «HUAUSλ Bilecik td • ınan yurdu tarahndan güzel bir müsamere verilmistir. Müsamerede yurdun hanım azalan da vazife almışlar, müsamerenin muvaffakiyetli olması için çok çalısmif lardır. Bu hanımlardan bazıları Bilecikte ilk defa olarak sahneye çıkmıs lardır. Bu yenilik, muhitte büyük bir alâka uyandırmıs, genç hanımlar alkıslanmıstır. Yunanlıların Manisada Yerli meyvalara rağbet artıyor Ticaret her >ıraktığı altınlar aranıyor tarafından odası, memleketinfm kuruüzüm, incir ve Manisa merkez karakolu karsı sındaki Kemal Ummi mezarlığında bulunan Kemal Ummi türbesi merd>veninin altında Yunanlıların şehri tahliye ederlerken iki teneke altın gömdükleri Yunanistandan Manisa blediyesine haritası gönderilmek su~ retile bildirilmistir. Hafriyata devam edilmektedir. Henüz bir sey bulu * namamıstır. Bu mezarlık iki ay evvel arsa haline konmus ve Dr. Cemil Bey tarafmdan sahn ahnmıştır. dığın nasıl yendiğini sormustu. Bundan maksat faydah istihlâk şekil • lerinî umumilestirmekti. Bu anket sayanı dikkat neticeler vermistir. Meselâ Usaktan alınan cevapta, güvey tarafın geline çok miktarda kuruüzüm gönderilmesi âdet oldu gundan bahsedilmistir. Uşakh ge linler bu üzümleri konukomsuya ikram etmektedirler. Gelen cevaplar, ceviz yetisen yerlerde fmdığa fazla rağbet olmadı gim da gostermisiir. bursa Halkevi halk için nasıl çalışıyor? Bursa (Hususî) Bursa Halkevi; bütün Halkevlerme bir nümune ve bir misal olacak tesküât yapmıştır. Bu teskilât, Halkevi içtimaı yardım komitesme bağlı olarak her mahallede teşkü okman birer yardnn kolu vasrtasne sehirde muhtaç ve fakir kimselere doğrudan doğruya yardım etmeyi gaye edinmiştir. Mahallelerdeki yardım kollan haftada bir defa vaktü haü yerinde olanlann evlerini dolasarak Halkevmden verilmis olan kotulara her aileden birer kuruş toplamaktadırlar. Haftada bir sigara eksik içilmts kadar ehemmiyetsiz bir şeye karsıhk olan bu bir kuruşu herkes seve seve vermektedir. Hatta fakir aileler bile kendüerinden daha muhtaç kimselere yardım edileceğini öğrendiklerinden bu vazifeyi onlar da yapıyorlar. Her hafta toplanan birer kuruş mühim bir yekun tutmaktadır. Şu hesaba göre bir aya kadar Bursada muhtaç ve fakir kimselerin doğrudan doğruya Halkevinin himayesine girmiş bulunacağı anlasılmaktadır. Musa Edremit'te bir sörek avında 11 domuz 6 çakal vuruldu Edremttten yazuıyors Edremit Avcılar Cemiyeti Hacıarslanlar karyesi cîvannda büyük bir sürek avı tertip etmistir. Bu ava 100 den fazla avcı istirak eylemis tir. Avcılara Belediye taraf ından barut ve fisek verilcniştir. Sürek avın da 11 domuz ile 6 çakal vurulmus ve bu domuzların yavruları da canfı olarak yakalanmıştır. Avcılar, önlerinde davul zurna olduğu halde büyük bir alayla avdet etmislerdir. Vurulan avlar da bir araba ile kasabaya getirilmiştir. Vilâyet umumî meclisi, muzır hayvanlarm öldürülmesi için avcılara verilmek üzere 933 bütçesine 450 lrra tahsisat koymuştur. Yakında bir sürek avı daha tertip edilecektir. disine yaptıklan muameleden gene kendisi mes'ul olmalıdır. Meselâ \skr çocuk arkadaşlarınm kendisini o • yunlarına altnadıklanndan sikâyet ederse buna karsı da annesi «sen ü~ zülme çocuğum, onlar oynamazlarsa seninle ben oynarım.» yahut ta «on* lar zaten fena çocuklar. Seni oyun larına almadıkları daha iyi.» derse çocuk hayatta hosa gitmiyecek va • ziyetlerle karsılaşmca hemen anne stne iltica etmeği ve annesînin her seyi düzeltebileceği kanaatini edinir. Halbuki böyle yapacağı yerde annesi «vah vah çocuğum, arkadaslartn la gecinemediğine üzüldüm. Fakat bana kalırsa bunda onların olduğu kadar senin de kabahatn olmalı. Eğer onlarla oynıyamıyorsan git kendi kendine oyna.» derse çocuk cemiyet içinde mes'ut yasıyabilmek için cemiyetin kayıtlarına riayet et mek lâzım geldiğtni öğrenmiş olur. Çocuklara mes'uliyet hissi ne za* man telkin edilmeli, her hangi bir vazife ile ne zamandan itibaren mü~ kellef tutulmalıdır? Bu her çocuğun kabiliyetffıe ve inkisaf derecesme göre değisir. Ana babalar çocuklan • nın tekâmül ve inkişaflannın dere cesini daima göz önünde bulundurmalı ve onlara ona göre kabiliyetlerile mütenasip mes'uliyetler tahmai etmelidirler. Sonra burada dikkat edilmesi lâzım gelen bir nokta daha vardır ki o da çocuklara yükletilea mes'uliyetlerle beraber bu mes'utîyetlerin mukabili olan imtiyazlann her hangi bir vazife verilir de buna karsı hiçbir imtiyaz verilmezse çocukta bu haksızhktan dolayı tab\atile bir isyan hissi uyanır. Bunun aksi olarak hiçbir vazifesiz ve mes'uliyetsiz, çocuğa bir çok ikntiyazlar verilirse bu sefer çocuk bunlarm kıy metini takdir etmeği ögrenetnez v« hayatta her istediğini zahmetakce elde etmek ister ki bu da kabil ol madığı için binnetice bedbant olur. Çocuklara vazife *e. mes'uliyet b%si telkin etmek icin ilk ve en güzel vasıta onlara evde yaslan ve kudretler» ile mütenasip isler gösten uıektir. Şimdi günden güne taammüm et meğe başlıyan elektrik, hava gazi, kalörifer ve saire gibi isi bafifîeten vasıtalarla mücehhez evlerde bile çocukların yapabnecekleri bir çok isler eksik değildir. Daha mütevazı evlerde ise her türlü ufak tefek vazifeler pek çoktur. Bu gibi vazife ler çocuklara hissi mes'uliyet, iti madı nefis, çalıskanlık gibi mezi yetleri kazandırdıği gibi aile oca ğında ise yarar bir uzuv olmak duyÇocuğun hayata kansbğı andan gusunu da tattırdığı için son derece itibaren her devre için kendisine kıymetlidir. Çocuklarını böyle mes'ugöre mes'uliyetleri vardır. Yeni doğliyet his»? ile yetiştiren ana babalar, muş bir bebek sütünü emmek, uy himaye ve fedakârlık sevki tabülert kusunu uyutnak ve geri kalan vakiçin baska bir mahreç aramak mectinde kendini oyalamakla mükellefburiyetinde kalacaklardır. Fakat tir. Bu onun için bir ihtiyaç olduğu onları hayata kolaylıkla intıbak e gîbi ayni zamanda bir de vazifedir. Biraz büyüyünce muvazenesini te * debilen, ayni zamanda cesur, mütemin etmek ve böylelikle yü.Vyebil sebbis, nefsine güvenen muvaffak mekle mükelleftir. Biraz daha bü insanlar olarak görtnenin ana ve bayüyünce oyuncaklanndan, daha sonbalar indinde, bu feragatlertkıi kat ra elbiselerinden mes'ul tutulmah kat ödeyen bir mükâfat yerme ge > dır. Sonra gerek oyun sahasında ve çeceğine süphe yoktur. gerekse sınıfta arkadaşlarımn ken MEFHARET MÜNİF Birbirine düşman olan komünistlerle faşistler 1 mayısı tes'it ettiler Nazilli mensucat fabrikası Nazilli (Hususî) Nazilli mensucat fabrikasının yapılacağı mahalle kadar temdit edilecek demiryolu nun ana hattaki makastan itibaren güzergâhınm tayini ile plânınm yapılması nakkında Iktısat Vekâletin den Vilâyete emir gelmistir. Nafia dairesince mahalline me mur gönderilmistir. Bu fabrikanın kurulacağı yer de sondaj yapmak üzere lâzım gelen alet ve makineler Eskişehir'den yola çıkarılmıstır. Bu fabrikanın Nazilli ticaret piyasasında büyük bir rol oynamaktan baska yüzlerce ameieye bir çalısma zemini ihzar edeceğînden dolayı halk sevinmektedir. frabzon Halkevinin atlı gezintisi Traibzon 8 (A.A) Halkevi köylere atlı gezintiler tertip etmiş tir. Seksen altı kişilik bir kafile beş mayısta Kireçhane köyüne gitmiş tir. Atlılar arasında ziraatçi, doktor, ve baytar gibi mütehassıslar da bulunmakta idi. Kireçhane köyüne civar köylerden gelen birçok köylüler ioplanmiştı. Burada şehirli ve köy lüler arasında sıcak bir kayftaşma ve tanışma oldu. Köylülerin hastalan, hayvanlan bakıldı. Kendilerine ilâçlar verildi. Halkevinin köy lere at gezintileri semt semt devam edecektir. Köylüler bu ziyaret ve yoklamadan çok memnun olmuşlard.r. Oörtyoldaki liman Dörtyolda bir liman inşası için mahallinde tetkikat yapılmakta olduğunu Yeni Mersin refikimiz yazmaktadır. DarOlbedayi izmirde Darülbedayi heyeti Anadolu turnesine devam etmektedir. Heyetin trmire vardığı ve temsillerine bas • kdıtı bildirilmektedir» Blnlerce müsellâJı Rus amelesl, 1 mayısta Moskovada Kızılmeydanda resimgeçlt yaparken torluk zamanında büyük askerî taHer sene 1 mayıs günü, Moskovalim ve manevra meydanı olan Temda muazzam merasimle tes'it edflir. pelhofta yapılmıstır. Berbndeki meİlk defa olarak 1 mayıs Berlinde rasime de bir milyon Alman ameleayni Oıtişam ve azamet ile tes'k edü • si istirak eylemistir. Yekdiğerine mistir. Fakat iki hükumet merke tabantabana zıt olan iki hareketin zindeki merasmin ruhu ayni değilyani askerî komünizm ile askerî fadir. Moskovad'aki merasimde Kızılsizmin ayni günü tes'it etmiş ohna » meydanda Leninin mezan önünde ları garip bir tezattır. evvelâ elli bin asker geçit resmi yapM. Hitleır, Almanyada komünizm mıstır. Arkalanndan adetleri bir hareketini kökünden mahvettikten milyona baliğ olan amele ile ailelesonra bunlara tâbi amele teskilâtım ri geçmiştir. ve sosyal demokrat fırkasının dört Berlindeki merasim ise impara Tüz binden fazla genç Alman Reisıcuhuru milyona yakın azası olan serbest amele sindikalannı ilga ve diğer bütün amele teskilâtım devlet amele teskilâtına raptetmisti. Almanyada amele hareketi millilestirildtkten sonra Alman milH a • mele bayramı olarak 1 mayıs intihap edilmistir. Rusyada dinsizlerin yevmi mahsusları noel ve paskalya gibi dindar hıristiyanlann en mukaddes günlerine tesadüf ettirildiği gibi Almanyada dahi fasizm millî amele teskilâtının yevmi mahsusu da, ko 1 mayısta Berllnde Luftgartende selâmlarken münistlerin bayram günü olan 1 maytsa tesadüf ettirilmistir. Moskovada 1 mayıs merasiminde en mühim rvutuk, Kızılordu bafku mandanı jeneral Voroşilof tarafın • dan irat edildiği gibi Berlindeki 1 mayıs gününde en atesin nutuklar da M. Hitler ile Alman ordusu kumandanlari tarafından irat edilmLjtir. Biribirıinin biaman hasmı olan komünistlerle faşistler, ayni günü tes'it ederlerken birbtrleri aleyhiiM en ağır sözleri sarfetmislerdir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: