19 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

19 Nisan 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

19 Nisan 1^ 3 Camhariyet' SON TELGRAFLAR Moskovadaki dün akşam üstü bitti Kararın dün gece verilip maznunlara tebliğ edilmesine intizar olunuyordu Londra 18 (A.A.) Moskova'dan Ro>ter ajansma bildirüiyor: Dava, bugün saat 10,30 da baslamıstır. Salon tamamile dolu idi. Thornton avukatı, ilk olarak soz almıştır. Mumafleyh, Thornton'un yalnız Dctısadî maJumat toplanruş olduğu nu çünkü Rusya'nın günün birinde b * caret sahasmda İngiltere'nin rakibi ola. cağina kani bulunduğumı söylemiştir. Avukat demiştir ki: « Thornthon, askerî casusluk ne demek olduğunu bilmiyordu v« bu hu•UM dair alnnş olduğu bütün haberler kendtsine istemediği halde verümiftir.» Nordvall'm avukab Dalmatovski, müekkili aleyhinde Banou Oleinik ve Thornthon tarafından yapılan şehadetIerin nazarı itibara almmıyacağını çünkü bu üç sahidin müddeiumumî tarafmdan «ahlâksız insanlar» diye tavsif edilmiş olduğunu söylemiştir. «Bımdan baska Nordvald'in m u p • miyeti bir tngiliz bankasının mumaileyhin bir kürklü manto satın alınmast için verilmiş olan parayı Taylor'a vermis olduğunu beyan etmesi ile de sabit al • mustur. Mumaileyh, kat'iyyen Lobanou ile ve tahripçiler grupu île münasebette bulunmamış, zamanmm büyük bir ktsmmı ailesîne hasretmektedir.» Dalmatovsk, Nordvald'm talıHye edilmesini utemîstir. Londra 18 (A.A.) Moskova'dan Royter ajansma bîldiriliyor: Cushney'in avukah Lieiov söz almts hr. Mumaileyh, müekkilinin gizfi bir ajan oldufuna, makineleri tahrip etmiş ve glsli nvüumat toplamı» oldnğuna dair olan itham'ann isbat edilememis oldu ğunu söylemiştir. Mumaileyh, amelenin kendisinden ufak paralar istikraz etmiş olduklannı ve ihüma! ona iade etrtvemiı bulunduklanm ve bunun için kendisinîn rüşvet ver . mekle itham edilmiş olduğunu Uâve etmiftir. Nihayet bî»at Thornthon, Cushney'in jyasî ve iktısadî mahiyette haberler *o«lamtş, fakat askerî mahiyette haberler toplamamıs olduğunu söylemiştir. Ce*»e 20 dakika tatil edildikten sonra Monkhouae'un avukatı, Komodov, Sokolov, Ulunflc ve Macdonald, Monkhouse'un casusluk ve tahrİDÇ'likle müc. rim olduğunu söylemiş olduğundan do layı müskül oduğunu ifade etmiştir. Avukat demiştir ki: « Maamafih ayni şahitlerin şeha • detleri Monkhouse'un müddeiuıriumînin iddiası hilâfma olarak baslıca mücrim olmadığmı göstermiştir. Komodov'un müdafaasmdan sonra maznunlara »on deli"erini »öyleme'erine müsaade edilmistir. Macdonald, davattn bidayetînde mficrîmiyetini kabul ve sonra fnkâr etmistî. Bu defa mücrim, «fazla bir sey sSyl'yecek def iîim» diye. rek veniden hayret uyandırmıştır. Nardval, Thornthon, Cushnev ve Grepory tiddetle masumiyetlerini iddia etmi»lerdir. Monthouse öyle ba^rmutnr: «B^na kar«ı serdedflpn 3 nevi itimmın hiç birinm aslı yoktur. ben. masvmum. casusluk ithamına geîinrp 22 senedir Thornthon'u tanıyori'm. Beni i'ham edec«k bir vesika is»'* e»U imzalsmıs olmasını hic zannp'm m. bıı vesiltalarm, hiç bir mahkemede kiymeti olmasınn ihtimal vermem. Bü?ün RJS maznunlar, mücrim oMnklaniı söylediler.» ^•at 15/30 da jüri müzakereye çekfldi. Moskova 18 (A.A.) Hâkimler •erecekleri hüküm halckında konuşmak üzere saat 15,30 ta müzakere odasma çekilmişlerdir. Hükmün bu akşam geç vakit ve * rîlmesi ve maznunlara bildirilmesi muhtemeldir. Londra 18 (A.A.) Reuter A jansının aldığı malumata göre Moskova mahkemesinin tngiliı maznunlan hapiste bırakacak veya daha ağır cezaya mahkum edecek her hangi bir karannm Londra efkârı umumiyesince kabule şayan görülmemesi muhtemeldir. Bursa'Iı maznunla Kazandıklarmı Kaybediyor! Bir Fransız gazetesinin şayani dikkat mektubu Almanya Paris 18 (A.A.) Havas Ajansı bildiriyor: Excelsior gazetesi, Hitler Başvekil olalıdanberi ortalıkta Avrupa hükumetleri siyasetinin veçhesini değiştirebilecek bir tahavvül görmektedir. Mezkur ?azete diyor ki: t Vâkıa Fransa, Hitler*ci Almanya'nm kaynaşması karşısında tamamen sakht k^lmaktadır. Fakat Avrupa'da. ve Amerika'da asabiyet gözükmeğe bas • ladı. Bunun delili Avam kamarasmdakî son celsedir. Birleşik Amerika'da be borçlar isini silâh'arı bıraknm meselesile birlestirmekten daha az bahsedilm^k • te ve daîia iyi bir sulh teskilâtı yapıl maks'7tn A'manya'ya komsu olan devletlerin millî müdafaa!annı azaHmaktaki müskülâti daha iyi anlasılmakta dır. Üc aydan daha kısa bir müddet içinde Hitler'ci Almanya Stresemann ve Brüning'in meharetü siyasetlerine borc. Iu olduğu manevî kazancinı kaybetmistir. Rus Alman anlaşması sözden i • b^ret kalmak üzeredir. Moskova, Le • histan ve Fransa'ya doğru yakJaşmaktadtr. Bu yaklasmanm sumulünü mü • balâğa etmemekle beraber SovyetAlmanya anlasmasmm simdilik bertaraf edilmiş olmaımm büyük bir şey olduğunu kaydetmek muvafık olur.» Dün Çorum'da muhakemeye devam edildi. Beyşe Diriik düzenlik getirecek hir'ü üç irtica maznunu beraet ettî moda! Dis ağnsmın ne belâli şey olduğunu, bu sahrlan okuyanlar içinde bümiyen varsa, her halde pek mesut bir insandır ve bu saadetm kadrini bikin. Ben, hemen her sene bir defa bu belâya uğnyanlardanım. Bir kaç gündür bir yirmi yaş dişmden muztaribim. Kırkından sonra azan insanlar gibi bu yirmi yas dişi de kırkmdan sonra çıktığı için, azdı ve beni bir hayti uykusus btraktı. Nihayet dişimi söktürdüm U M »îmsmı söktü* remedim. İlham perlsl be agnyan kafanın semtine bile uğramıyor. Aspirin, Nevrozin gibi hepsi in ile biten ilâçlar da adama ilham degîl ter veriyor. Kariler nasıl her gün sigara içer gibi istiyerek Utemiyerek, beğenerek, beğenmiyerek bu sütunu okumağa alışkmlarsa bk de, mutlaka, her gün bir seyler yastmak ttryakisiyiz!. Yazmadan edemeyiz. Halimden bir dosta şikâyet ettim. BugünHik te benim söylediklerimi yaaver, dedi. tşte söyledikleri: « Gazetelerde görüyorum. Kadmlar arasmda erkek kıyafeti moda oK mağa başlamış. Ha şöyle! Doğrusu kadm, erkelke her cihetçe müsavi oHuğunu iddia eder ve erkeğin yaptığı her işe, tuttuğu her mesleğe burnumı so • karken, kıyafetlerde aynhk gaynlık oW ması manasız bir şeydi. Yazm biz sıcaktan bunalırus, onlar incecik eft>ise • lerle küfür küfür gezerler. Biz bir smokin veya frakla beş senede elli balo ve müsamere savuştururuz, onlar bir tu valeti iki defa giydikten sonra atarlar. Bicim kostümlerimi», üç dört sene, hatta daha fazla giyiKr. Onlannld bîr senenin dört mevsiminde dört defa moda değiştirir. Biz, 5 0 ilâ 100 liralık bir paltoyu on sene giyeriz. Onlann bir kaç senede bir modası değişen kürkleri en as 200 liradan başhyarak alabildiğine yükselir... Ben kanmla flk defa moda yüzün • den kavga etmiştim. Yeni evlendiğimiz zaman kadınlanmız çarsaf giyiyorlardı. Bir hanımın en az üç çarşafı vardı. Daha balayı bkmeden, bihnem n* çarsaflar moda oldu. Çarşaf isterim, diye tutturdu. Lâkırdı uzadı ve bu suretle flk kavgamız moda yüzünden oldu, hoş sonra da kavgalanmızm çoğunun sebep ve mevzuu bu oldü^y*!... Şimdi, kadmlar erkek kıyafetine girerlerse hem keselere yıkım olmaz, hem de kan kocalar arasında diriik düzenlik artar; çünkü erkek modası kolay de ğişmiyeceği için kadınlann «elbise isterim» leri azalır. Onun için ben, ka dmlann erkek modasuıı kabul etmelerini cam gönülden alkışlanm.» Bana mevzu buJduğu için dostuma teşekkür ettim ama, fikrine iştirak etmedkn. Çünkü kadm ruhunun ve zevkinîn erkek kıyafetini de yetmiş bin şekle sokacagı, bu defa bizim masraflan • mız da artarak derdimizm daha büyüyecefi muhakkakfar. İHEM NAL1NA MIHINA I Alman gazeteleri Avusturya Başvekilme hücum edivorlar BerKn 18 (A.A.) M. Dollfuss'un Roma seyahatmden bahseden Taegh'che Rundschau «razetesi, Avusturva Banvekilinin M. Musolmi ile ttalya'dan Lo • «an protokolunu feshetnteğe yanvacak bir istikraz akti için müzakerelerde bu> lunmus olduğunu yazmaktadır. Buna mukabil Avusturya ile Papahk arasın* da bir konkurdato akti meseleai ikinci plinda kalmıstır. Bu gazete diyor ki: « Böyle bir istikraz, ttalya'nm Vîyana'daki nüfusunu pek çok arttıra caktır. Bu itibarla gayesmi tamami'e müdrik olan ttalva'nın Avusturya Üe A'manya'nın birl«smesine tamamile düsman olacağı şüpheden azadedir.» M. Dollfuss'un hatta memleketin siyasî istSfameti değişse bile yeniden intihabat yapilmasmın her halde önüne geçmek arzusunda bu'undu^unu yazan bu gazete, bu bantaki mütaleasuıı fu surette telhis etmektedir. «Bütün bu intrikalar karşısında biz, Avusturya'da yeni mtihabat yaoılmacı prensrpira müdafaa ediyoruz. Nasyo nal sosyalîstlerle Hernıwc<Men1«rhı mütteRcIeri ile devletin idaresini elle rine almalannı istiyonız. Her halde M. Do'lfum gibi bir devlet adamnun millî bir hükumette yeri yokhır ve Avus turya'yı Almanya ile birlesmekten menetmek için Avusturya'ya yeni bir ta • kim siyasî istikametler vermek kâfi değildir. Almanya ile Avusturya'nm birleş mesini temin etmek icin M. Dul'fuss'u ve onun saltanat taraftan olan yakm larmı siyasî sahadan tardetmek lâzım geKr. Çünkü nasvonal sosyahstlerin t talyan parasile is görmekte olduğunu söyledikleri Prens de Spahrenberg bu suretle âdeta, tasfîyeve uğramifbr.» Maznunlar Çorum'da tevklfaneden Adllyeye götürüinrlerken Çorum 18 (Hususî) Bursa'daMuhakeme Bursa'dan istinabe ki ezan hâd'isesi maznunlarının muvarakalarmın gelmesine intizaren hakemesine bugün Agırcezada de25 nisana talik olunmuştur. vam olunmuştur. Muhakemede mazBursa müftisi Nurettin Efendinin nunların ikisi müstesna olmak üzemuhakemesi Tıbbı adliye göndeci re hepsi hazır bulundular. Bir çolen Ferid'in raporu gelmediğinden ğunun sağ avuçlarında bir takım talik olunmuştur. Köse Koroz köyü dualar yazılı idi. imamını türkçe ezan okumaması Evvelâ Tevfik sorguya çekildi. için tehdit ettiğinden dolayı çağrı Bu adam Ulucami hatibidir. Hikâyelan Halil cürmü inkâr etmis ve yi anlattıktan sonra sözünü «Cami «irnamla aramda mevcut düsman büyüktür. Arapça daha iyi duyulur lıktan dolayı uydurulmu» bir yalan zannile böyle hareket ettim.» Bahaolduğunu> söylemiştir. nesile bitirmiştir. Bundan sonra KaBeyş«hir'H Ali, Yusuf ve Tahsin zanlı tbrahim dinlenmiştir. Bu da beraet etmislerdir. Emre Hasan «türkçesini bilmediğind'en arrapça okuduğunu, gerisinin if tira olduğunu» söylemistir. Bursa 18 (Telefonla) Ağırceza Fakat evinde yapılan taharriyat mahkemesinde bugün Çorum'dan neticesinde ele geçirilen defterlerde istenilen istinabelerin alınmasına cumhuriyetin, sapkanın aleyhinde devam edilerek bir çok şahit dinlenyazılar bulunduğu söylenince mazmiştir. Dinlenilen şahitler emniyet nun cyazdun. Fikrinodir» demek müdürlügU kısmı idarî ve siyasî remecburiyetinde kalmıstır. islerile bazi polis memurlandtr. BunBundan sonra dinlenilen maznunlar h&disenin eereyam hakkmda ların ifadelerinde mühim bir şey yokgördüklermi ve bildiklerini tekrar tur. Hepsi muhtelif bahanelerle bu etmislerdir. İstinabeler Çorum mahişte bir suçlan olmadığmı ileri «ürkemesine görKÎerilmirtir. müşlerdir. Bursa'da alman istinabeler Hakkı telif Gazi Hz. nin irşadı Alman eserlerine ait te Bankalar ^12 den fazla faiz almıyacaklar şebbüs iyi netice verdi Ankara \7 Almanya He aktedilmiş olan ticaret muahedesi abnancadan tercüme edilecek edebî ve bediî eser ler müelliflerine hakkı telif vermemizi ftmir bulunuyordu. Hükumet bu mes'eleyi ehemmiyetle nazarı dikkate almıs, Hariciye Vekili Tevf3c Rüştü Bey son Cenevre seyahatinde Almanya hüku roeti erkânile bu hueusta temaslarda bulunmuştur. Bu müzakereler neticesinde tercüme edilecek Abnan eserleri için müeUiflerine müracaat edildiği takdirde dost Ahnanya müelKflerininı maddî hiç bir menfaat beklemeden bu müsaadeyi vermege her caman hazır olduklan te • min edilmistir. Ankara 1 8 Gazi Hz. son tetkik seyahatlermde kredi vaziyeti ve halk(an alman faiz miktarile yakmdan alâkadar obnuslar ve refakatlerinde bulunan tktısat Vekili Celâl Beye bu mesele ile mesgul olmalarmı emretmiflerdi. Bu iş etrafında esaslı tetküder yapdraış, faiz nisbetlerinnı mühim milctarda mdirurnesi karar ahma alınmışfar. Büyük bankalann yüzde 12 den fazla faiz almamalan şimdiden takarrür etmiş gibidir. Maliye Vekili de bankalann salâbiyettar erkânile görüserek bu hususta mutabık kalmıstır. Yüksek faiz almamasına rağmen tş Bankası şubelerine de yeniden talimat verümiş, kredi üzerine muamelelerde yüzde 12 den fazla faiz almmaması bildiriVr.iştir. Çîn îçerilerinde iAunarebeler fapon kıtaatı 24000 kilo metre daha ilerledi Londra 18 (A.A.) Pekin'den Reuter ajansına bildiriliyor: 2400 kiloraetre murabbamda bir mıntaka işgal etmis olan Japon'lann bütün hedeflerini elde etmis olduklan söylenraektedir. Japon'lann, Ching Wang Tao'ya oir kaç mü mesafede bir kaphca olan Peitaflıo'yu isgal edecekleri zaımolun maktadır. Burada toplanan malumata göre bu şehre karsı cumartesi günü ta • arruza girişilmiştir. Japon tayyareleri limana yür kadar bomba atmıslar ve &lanc.uri kuvvetleri Japon topçu kuvveı dayanarak üç koldan ChingWangj üzerine yürümüslerdir. Çin kuvvetleri, bu taarruzlar ve tayyajelerin bombardımanlan karşısında %&Xİ Çekilmişlerdir. Teitaiho'ya 21 kilometre mesafede bir muharebe baslamiftır. Orada Japon tayyareleri Çin kuvvetleri bombardıman Pekm 18 (A.A.) Tangsham'da, Tientsin ile Şinvangtav arasmda Britisc Kailan Mining Administration tararm «dan olan kömür madenlerinde Japon askerî faallyetleri yüzünden faaüyet dur mostur. Japon ileri hareketinin Pekin'e kadar surülmesi korkusu üe bir çok Çin' Vergî tahsilâtı Mart aymdaki vaziyet] ıyı goruldu Ankara 18 (Telefonla) Maliye Vekâletine gelen ma lumata göre mart ayına ait vergi tahsilâtı memleketin h«r tarafında müsait vaziyette bulunmaktadır. Bu netice bütçedeki tahminlerin tahakkuk edeceğini göstermektedir. «Gfin/nA bir kariiniz» imazarile mektup gönderen zata iktısat Vekilinin Atina seyahati Ankara 18 (Telefonla) tktısat Vekili Celâl Bey Atina'ya perşembe günü hareket edecektir. Celâl Beyin refakatinde Hariciye Müsteşarı Numan Rifat, Harici OfU müdürü Ceınal ve tş Bankası müfettişlerin den Sami Bey ler bulunacaklardır. Mersin'de Gazi Hevkeli dikiliyor Mersin 18 (A.A.) Denîz kena nnda ve şehrimizin serefli yerînde Gazi Hazretlermin bir heykelinm dikilmesi kararlaştmbnıştır. Bugün Vali Beyin reisliğinde Belediye, C. H. Fırkası, Halkevi reislerile vilâvet endhnen azalart ve Nafıa Bafmühendisinden ibaret bir komisyon toplanarak bu » üzerinde görüşmüslerdir. Komisyon bu hu susta mütehassıs ve heykeltraşlanmızın fUdrlerinden ictifadeye karar vermi* • tir. 13er bu mmtakadan çekilmektedir. Çin takviye kıtaab Luan nebrinin sag sahî linde toplanmaktadır. Rusya'ya giden Sanayi heyeti Moskova 18 (A.A.) Türk santyi heyeti murahhasası Ivanoov'da gez • diği mensucat fabrikasmdan avdet et • miştir. Türk heyeti reisi Resat Bey matbuat mümessillerile yaptığı bir konusmada bu fabrikalann kendilerrode çok iyi bir intiba bıraktığını söylemiş T * Türk heyeti namına aşağıdaki beyanatın nesrini rica etmiştir: « tstediğimiz her şeyi gördük. Sovyet hükumeti bize karsı misli görülmedik bir kabul yapmışbr. Bu Sovyet Rusya ile Türktye Cumhuriyeti» bir birine bağlıyan sağlam dostluğun yeni bir deKlidir.» t açıkça söylediği gibi ona lâyık bir es olabilmek için lâzım. Halbuki paketimde beş sigara kalmıs; sonra?.. Beyoğlu'nda rastladığım arka daş gözümün önüne geldi. Aman yarabbi! Gördün mü? Bir göz açıp kpamadan ben de onun vaziyetine yaklaşmıştım. Cebimdeki iki üç lirayı tükenmez bir hazine mi sandım nedir? O zaman bu neticeyi tahmin etmemiş, yahut ta bu kadar yakm olacağını kestirememiştim. Ne ya pacağım şimdi? Para lâzım. Hem de o gün, o anda. Ne yapayım? Üç beş lkra bulmak bile güç; kolay olduğunu bile farzetsem mese * leyi esasından halletmiş olmıyaca ğım ki. öyle »imdilik üç beş lira, öyle ayda aeksen yüz lira, öyle kıt, sayılı değil, yüklü bir para lâzım. Bu ihtiyacı düşünürken başımı çep çevre bir sıcaklık, bir humma kuşatıyordu ve yüzümün kan dolduğunu hissediyordum. Para lâztm, para... Vaşinçton içtimaları İçin fikrimiz soruldu Ankara 18 (A.A.) Londra beynelmilel iktısat kongresi müzakeratı hakkmda Vasington'daki ihzarî mükâlemelerd« Cumhuriyet hüku metinm de noktai nazan sorulmus ve hükumetimizin bu husustaki noktai nazannı izah eden bir muhtırayı tevdîe ve teativi efkâra Vaşington Büyük Elcimiz Muhtar Beyefendmin memur edildiği ögrenilmistir. Atina'da istikbal hazırlıkları Atina 18 (Hususî) Ttirkiye Cumhuriyeti İktısat Vekili Celâl ve Hariciye Müstesan Numan Beylerin istikbali için yapılacak program hazorlanmiftır. Yunan İktısat Nazın M. Besmazoğlu Celâl Beyi Pire'de kar füıyacaktır. Yunan Hariciye Ne zaretinde müsteşar bulunmadığın dan Numan Beyi de bir müdiri umumî istikbal edecektir. Yatalım artık. Ayrılırken elimi tuttu, kuvvetle sıktı ve sordu: öyle değil mi? Yann neler olacağını kim bilir? 5 «Para lâzım, para...» diye dîye uyudum ve ertesi sabah ta «para lâzım, para...> diye diye kalktım. Hatta, geceleyin bir iki defa uyan mışhm ve her gözlerimi açışımda, kendi kendune, ayni sözleri tekrar ettim: «Para lâzım, para...» Hem de ne derece lâzım? Son, son, son derece! Bir paket sigara alabilmek için lâzım (çünkü cebimdeki bozuk paralar yetismiyor!); tramvayla şuradan şuraya gitmek için lâzım; dışarıda bir fincan kahve içebilmek veya özlenen bir kitabı alabilmek için lâzım; ay sonunda hala hanımın avcuna bir şeyler sı kiştirabilmek için lâzım; velhasıl, evvelâ geçinmek içîn lâzım; sonra da, Hicran'ın pek beğendiğim bir samimiyetle v« makul bir surette Mektabanuzu inaanz bırakmaktaki itimatnzltğtn »ebebini mltya madım. Razgrat'ta bazı BtAgar'larm Türk mezarlartna karşt yaptıkları şenaat hakkmda, yaxt yazdtğtma hiddetlenmifsinU. Meaetenm etosı hakkmdaki teetur ve heyecamnıza hak vermekle beraber ba kadar aceleei olmamantzı rica ederim. Vaxi femizi müdrikiz. Zamanı gelince yapartz. Plâstiras Kalimnos'ta imş Atina 18 (A.A.) Gazete!erin verdikleri bir takım haberlere göre Jeneral Plâstiras, Isa'nın öldüğü gün sayılan tarihin yıldönümüne musadü cuma gecesi kaçmış ve 12 adalar dan Kalimnos adasına sığınrmştır. Para! Bin şey düsünmeğe başladım. Sık sik babam aklıma geliyordu. Ba bam! Fakat nastl yapayım? Nasıl edeyim? O günden hemen eve gits e a geç kalnuf sayılmam. Bk yalan kıvınnm, o geceyi halamm evin.de geçirmeğe mecbur kaldığımı anlatırım. Meselâ halam hastalanmış olur (fa ben de insanhk namına başınm ucundan aynlmamış olurum. Babam bu palavrayı yutar, yutmaz, baska mesele; fakat naçar kabule mecbur olur. Olum ama sonra?. Babamdan hemen yüklüce bir para koparıp sıvısamam ya... Aklıma türlü münasebetsizliklet gelmeğe başladı. Meselâ babamın sedef kakmalı büyük bir ceviz çelr mececi vardır ki içinde şehadetna • meleri, tapu senetleri, ve iki yttı kadar da altını durur. Bunları ça> mayı bile şöyle bir aklımdan geçirdim. Mabadi var Milli tefrikamız : 37 Hep Senin için! Muhlis! dedi, seninle biz hiç AÇikça konuşmadık. Hissediyorum ki Inrası geldi Ben duygusuz bir kız ideğilim. Senin benim içm neler hissettiğini anlamıyor değilim. / Aman yarabbi! Söylüyor! Içimdeki muammaların her birine cevap veriyor! Kalbhn sıcak bir avuç içinde ytığuruluyormuş gibi sıkıldı. Dikkat kesibniştim. Nefet almama bile kı £carak dinledim. Söylüyordu: Hatta bunu annemle de iki üç j fcere konuştuk. Hani senin avukata jgönderdiğin o yanlif mektup üzerine bu meseleyi bana annem açtı. Uzun İuzun konuştuk. Annem seni aever, khlâkını beğenir. Fakat çok ince dfifünür bir kadındır o. Biliyrosun ki jÇerrahpasa'daki evi, arsayi rebine belki çok yardım ederdi. Çünkü para tutar o. Zengindir demem ama iratları da vardır, parası da. Her halde bunlardan daha zengindir. Hicran'a çirkin bir miras hayali yapamaz dım ya... Susmağa mecbur oldum. koyduk. Faizini bile veremiyoruz. Beni teselli mi etmek istedi, nedir, Satılacak bunlar. Yok demektir. Çar dedi ki: şıdaki dükkânlann kirası indi. Emi Hayat bu. Sen erkeksm. Vaxi nönü'ndeki dükkân hikâyesini de biyetin değişebilir. Onun için ümidini liyorsun, hacizden sen kurtardın. kesme, diyorum. Fazla söylemem. Biliyorum, biliyorum. Hiç bir şey de vadetmem. Bilirsin ki Yani işlerimiz fena gidiyor. An ben para canlısı değilim. Fakat hesanem istiyor ki beni alacak adam... bımı da bilmek îsterim. Bugünkü Biraz... hayat hep hesap, değil mi? tnsan Cesaretle sözünü ben tamamla her şeyi düşünmelî. Bak beni zen gince insanlar da istiyor, vanyor mudım: yum? Fakat sen biraz düzelsen... Paralı olsun. Gülümsiyerek açıkça sordum: Doğrusu bu. Düzelsem kabul eder mism? Düşünceye daldım. Hîeran'a pa Belki. rab bir adam olduğumu iddia ede Gene mi belki? mezdim; hele cebimdeki son bozuk Tabiî. Çünkü hayat bu. Yann luklar bu hakkı benden tamamile ane olacağını kim bilir? lıyordu. Üstelik bi r de işsizdhn. Ba An. Gene bu sözü soyledin. Fabamdan bu meselede hiç hayır yok. Baska bir kız sevmiş olsaydım babam kat bu «efer daha açıkça... Yazan: SERVER BED1

Bu sayıdan diğer sayfalar: