18 Nisan 1933 CM SULTAH Yazan: M. TURHAN Dil işi Yeni karşıhklar LUte: 28 HABİT: Yanümak, delilik, kuUuk, HACİM: Kalıp boşluğu, HAİL: Gölğe, perde, RAIZ: İçe almak, malik olmak, HAMİ: Korçalıyan, bakan, saklıyan, HAPİS: Türme, alıkoymak, çıkarmamak, HABÇ: Çıkan akçe, kanşan kuma. kireç, HASAR: Ziyan, kınlıp dökülme, HASLET: Huy, kılık, HASIM: Düşman, yav, HASTA: Tutaksız, yatağan, ağrılı, HAZAN: Guz, sararıp solma, HAZİNE: Akçe saklanan yer, kazna, HAVİ: Çılgaylı, saran, çıl ğamak, sarıp İçine almak manasmadır eski türkçedir. Yeşilköy: Feyzi Altuğ **• Antrepo ücreti Rıhtım Şirketi % 25 ten zilât yapmağa razı... 93 Maden Rüsumunun tenzili Bu akşamki program t Tercih ediniz: ^ VtYANA : 20,35 Şarkı konsri (Program BÜDAPEŞTE : 20,50 Senfonik mnsikL Her zaferin sonunda yeni bir gerdek kuran Fatih'in kanı, Cem'in de damarlarında dolaşmağa başhyor Baron, ev sahipliğine rağmen, tesrif at kaidelerini çiğnemiyordu, Cem tarafmdan çagırılmadıkça huzura çıkuuyordu. Prensin otıu hatnrlayısı îse pek nadir vaki oluyordu. Elen, her seyi unutturan bir mevzu idi. O mevzu üzerinde duran gözler, o mevzu Ue dolan yürek, Sasonaj Baronunu ı>ek güç haytırlıyabiliyorlardı. mak, onunia geçen çılgin dakikalan tahattür ettiriyordu ve bu tahattür, ayni dakikalan Elen'den istemek emelini doğuruyordu. Cem, Rados'tan aynldığı gündenberi askin tende yaşıyan safhalannı düsünmemisti ve ruhu heyecandan baska bir sey aramamtstı. İlk defa olarak bu perhîzi bozuyordu, yürek zelzelelerinin yanında bedenî yıkıbslan da arzu et • mepe bashyordu. Bütiin bunlar, suursuz tahayyüllerdi, İren'i düşünmekten ileri gelen isteklerdi. Fakat genç prensin damarlannı alevler içinde bırakmıya kâfi gclmişti. Arhk o, Kleopatra'vı kovan Sezar değildi. Savva dükasının önünde güzelliğin sırrmı Hâhî kaynaklarda arıyan adam değildi. Elen'in gözlerine bakarken AUahı düsünen temiz yürekli âsık değildi. Mal Hatunun askile düelloya atılan Osman Beyin, altmıs yasında iken on beş bahar görmüs Bizan* prenseslerine aç bir kartal gibi pençe vuran Or han Beyin, Sırp Kralının kızı Olivera için her seyi feda eden Yıldınm Beyazıd'ın, gene bir Sırp prensesinin askile gidalanmak ugrunda salta natını bırakan tkinci Murad'ın, her zaferin sonunda yeni bir gerdek kuran Fatih'in kam, kadın istiyen ka* nı, onun da damarlarında dolasmağa başlatnısh. [•] tren'i hattrhyor ve Elen'i istîyordu. Ankara'ya çağırılan he Rıhtım şirketi Umunu müdürü M. Ka. yet dün gitti nonj dün Ticaret Odasma gelerek hal»alar ihtilâfı miinasebetile Rıhtım sirketimin son noktai nazanm ve karannı bil. dirmistir. M. Kanonj bu münasebetle demis • tir ki: « Antrepo ücretleri tarifesinde yüz. de yirmi beş tenzilât yapmağı kabul edi. yoruz. Daha f»Tİj«mı yapmağa salâhiyetimiz yoktur. Esasen sirketin malî va ziyeti de buna müsak degildir. Tadrler bu tenzââh kabul ettikleri takdirde, mukavelesiz geçen muddet için istedigimiz tazmmattan da sarfınazar edecegis. Bu takdirde, geçmis günlerin ücretkri eski mukavele iierinden hesaplanarak alnucaktar.» Ticaret Odası bugünRerde hahcılan tekrar davet ederek Rıhtım ştrketmm son tekliftni büdaeceknV. Ihraç edflemiyen madenlerden alı nan rüsumun tenzili hakkmdaki.kararna. menin sureti tatbikına dair görüsülmek üzere alâkadar madencüer tktısat Ve kâleti tarafmdan Ankara'ya çağırılmıslardır. Bu davet sadece cevher »le tenlere münhasadu. Madenciler birliği kâtibiumumisi Sadrettin Enver Bey 3e Ereğli şirketi umumî müdürü M. Roi, Fethiye, Balya, Karaaydm sirketleri namma M. Bflyoti, Baştas krom sirketmden Orhan Brand Bey, Dağardı sirke . tinden M. Paluka ve Borasit skketinden Nihat Beyden mürekkep bir beyet dün Ankara'ya hareket etmişlerdîr. ZonguU dak kömür havza» umum müdürü Esat Bey de Ankara'ya davet edümtttir. Ankara'da tktısat VekiK Celâl Beyin nezdinde toplanılarak madenctligimizm inkisafı esaslan görüsülecektir. Sadret tin Enver Bey hareketmden evvel bir muharririmize demiştir ki: « Son karamame ile ihracat yapan madendlere bir prim temin edtttmstir. Karamame Ue tesbrt edilen tenzüâhn tâbi rutulduğu kayitierm kaldmhnası için tefebbosatta buhmacagız. Bu kavMer olmadığı takdirde karamame ihracatı . ma üzerine daha iyi bir tesir yapacakfar.» S J Fakat Elen, tasarladığı hamleyi Iıenüz yapamamışh. Daha dogrusu o hamleye bir türlü şekil veremiyor du. Ahlar, ohlar, kelimelere bağlı yamk dilekler, bakıslarda akan iştinalar, Cem'i hareketsizlikten çıkarmağa kâfi gelmiyordu. Kız, hayret ve iştiyak içinde kıvramyor, üzülü yor ve.. düşünüyordu. °~. büyük gün böyle geçti. tki gencin sevgisi ıcn haddi buldu. Cem Elen'i can tanır oldu, Elen de damar* larrada Cem'in yasadığma eskisin den daha kuvvetli olarak iman getirdi. Fakat dudaklar, yalnız sevgilerini söylüyorlar, o sevgiye bir bu•e sekli vermiyorlardı. tçte bu vaziyette bir gün Elen, Cem'in yanına geldi: Şatonun kilisesmi dedi görmediniz. Gezmek istemez mismiz? tsterim Elen. Hele >en kılavu zum olursan! Benim kılavuzluğum, size bafka bir haz mı verir? Şüphe mi Tar? Bir nevi azap, bir nevi ıstırap tef~ Nasıl bir haz verir? kil eden bu vaziyette genç prens, için Seninle kiliseye gidersem maiçin kıvranıyordu. O sırada Elen yabette mabudu görtnüş olurum! nında olsa, bu kıvranıstan belki ürkecekti. Nis perisi, bu değisikliği Halbuki mabetlere, mabudu agörse, belki imrenecekti. Lâkin Cem, ramak içm gidilir. Sîz de o «uretle gidiniz, beni arayınız. Ben, yanınız .içine yâyüan acıklı iştihadan hoşnut değildi. Aşkin temizliğini, denizlerm da t>ulunmıyı>cı>înm. Orada saklanadibindeki mezarından uzanan hayacağun. Bakahm bulabilir misiniz? lile kirleten tren'e lânet okuyordu. Cem, nes'eli, nes'eli güldü: Madem ki oradannız, mutlaka tfte bu sırada bir hizmetçi geldi, bulurum. Nur olup kandiliere bü tmparatorlara yapılan ihtiram ile rünseniz, gölge olup kubbeye sinse Cem'in onünde eğildi, haber verdi: niz, put olup duvara dayansanız ge Hasmetpenah, şato kiluvesini ne bulurum. gzebilirler!.. Tecrübe edelkn. Ben, kolay Cem, içindeki atese kül serpen bu kolay bulunacağıma inanmıyorum. usak sesine adeta minnettar oldu, tnanmız ve inanmalısmız. yermden fırladı: O halde mabetlerde mabudünu Hay hay, dedi, gidelim. önü bulabilen ilk msan siz olacaksınız. me düf te yol goster! Bu, çok mühim bir hâdise! Usak, aslanlara kılavuz olmak Fakat mabudünu bulan, bir çok vazifesi omzuna yükletilen bir kapfey »ter. Ben de istersem? lumbağayı andırıyordu, telâş ve ter Mabutlar comert olur. Ne is içind'e idi. tğri büğrü yürüyordu. terıeniz veririm. önde Rİttiği halde Cem'in ayağına Benimle yoldas olmaga da kabasacakmıs gibi yüreğinde çarpık rar verir misiniz? bir endişe vardı. Muhtesem esir, ka DUeklermizi mabette dinlerim. rışık düsüneeli âsık, önündeki canb Çünkü burada fani bir mahlukum, komediden bihaber, biraz evvelki orada mabut olacağım! iç buhranım gidermeğe çalısıyor, a Peki. Gidîn, saklanm. Bana da ğaçlara bakarak, çieçkleri oksıyarak haber yollaym, gelip arayayım. zihnini sakinlestirmeğe savasıyordu. Kız, geriye bakan sihirbaz gozleŞato kilisesinin önünde usak, gerile izinde tebessümler bırakarak nis bir nefes aldı, korkulu bir kovauzaklasırken Cem de tatlı bir hul lamadan kurtulmuş gibi sevmerek yaya dalmıştı. Kendisme yoldaşlık alnının terlermi topraklara döktü: edîp edemiyeceğine dair deminden Hasmetpenah, kilisemizin ö Elen'e söylediği sözler, gelîsi güzel nündedirler! ağzından çıkmıştı. Fakat simdi o Cem, daha esiğmde »erinliği se sözler üzerinde enikonu tevakkuf zilen küçük mabede girdi ve mabeediyordu. Elen'le yoldaşlık?.. Oh, din ihtiva ettiği resimlere, süslere bu ne tatlı bir hayat olacaktı ve kenbakmadan Elen'i aradı. dinm acılarla dolu hayatı böyle bir (Mabadi var) yoldaşm ıhk nefesleri, billur sesi [•] Osman ogullan aüesinl kuran Osiçinde ne çabuk güzellesecekti? man Beyin Eskisehir yatanlanndakl ItCem, bu düşünceler arasmda, ihburnu köyunde oturan Şeyh Edeball'nln tiyarsız, tren'i hatırlamıştı. Konya'tazı Mal Hatuna âçık olması hikâyesl mesdan erkek kıyafetine girerek ordu hurdur. Bu kadını, Esklşehlr beyl de aeya karısan o hain güzel, uzun bir zaviyordu. Bu sebeple İnönü beylnln evinman kendinm ışığı idi, bir çok kade bir gün bir çarpışma oldu. Mal Hatu. ranlık gecelerde ve tasalı günlerde nun iki âaıkı kılıç kılıca geldi, fakat gao ısıktan nur ve haz almıştı. Acaba, lebe Osman Beyde kaldı. Öburü yenilip Elen de Iren gibi bir kaç ay için olkaçtı, Mal Hatunu almak hakkını ve lev. aun böyle bir fedakârlık yapabilir kini rakibine bıraktı. Orhanla Tüdınnı'ın miydi ? ikinci Murad'ın, Patihin açklan pek meshur olduğu için aynca izaha lflzum yokŞündi düsüncenin yolu baska istitur. M. T. kametlere aynlıyordu. tren'i hatırla LUte: 29 İCABET: Uyma, gitme, peki deme, İHTİPAL: Saygı sunultusu, (büyük biri ne ve kutlu bir dönüm gününe karşı bü tünün saygı ve bağlantısının kalabalıkla gösterilişi), İHTİKÂR: Alıcı yıkımı, (darlık ve sıkıntı çağlannda ucuzu çoğa sürme, alışverlşte soysuzluk, huysuzluk, yapma), İHTİMAL: Belki, olabilir (gö türme, yüklenme), IHTISAS: Gönül kulagile duyuş, duygu yolundan yüreğe a kan sızı, İHTİVA: İçine alma, sarma, toplama, XHTIXAÇ: Zorluk, yokluk, yaTdım bekleme, İHTİTAT: Düşünceli davran ma, yedek aynma, sonunu göz önünde tutma (toplu ayngı ihtiyat kuvvet manasına kullanümıştır), İSPAT: Sağlam laştınna, kuvvetlendirme (varetme, gösterme, ipucu yakalıyarak, suçun izlerini elde ederek doğruyu ortaya koyma), İTHAM: Lekesiz birine suç kiri fırlatma, suçlu gosterme, ITTİHAZ: Yapmak, e dinmek (kullanma, kurma, düşünme). Polls mektebi dahlliye 1 inci komiseri Dervis Emin *•* Bu sene cenubî Afrika'da tötiin ve mısır Cenubî Afrika'da havalann ku rak gitmesi dolayısile bu sene mısır mahsulü geçen seneden % 40, tü tün % 55 daha az tahmin edilmektedir. İdrak olunan Tahmin olunan mahsul mansul 1932 1933 Mısır 19,034,000 çuval 11,384,000 çuval Tütün 9,591,000 kilo 4,204,000 kllo Kışlık yün mevsimi geçmiştir. Kurakhk yüzünden hayvanlann kırpılma zama.ni da taahhura uğramıstır. Maamafih dahilden epey mal gel mekte ve talep hararetini muhafa za etmekte Ue de f iatlar gevsek ve tenezzüle meyyal gitmektedir. LUte: 30 KAHİR: Zorlıyan, yenen, üstün gelen, ortadan kaldıran, büyük, KAİL: SOY liyen, anlatan, kanan, KARAR: Durma, duraklama, sonlama, (tasarlanan bir 1 «in yapümasına söz kesme), KARZ: Ö dünç, borç, KAST: Düşünme, lstiyerek bir işe başlama, bilerek yapma, KAS VET: İç sıkıntısı, (yürek katılığı, acı mak), KUBBE: Tas biçimi, yuvarlak tepe11 yapı, (kubbei sema gök, göktası), KUDRET: Güç, yapma, varetme gücü, KUTSİYET: Çalaplama, tapınak, KUR'A: Uğur deneme, işi uğura bırakma. Polla mektebi dahlliye 1 inci komiseri Dervifl Emin LUte: 31 MEPHUT: Şaşış, şasa kalış, şaşırmıs, sersemleyijş, MEBLÂG; Akçe. para, altm, MESELA: Şunun gibi, söz gelişl, MATBU: üymus, uyulan, uyulua, uyultu, MBTÖT: (Metn) yazının kendisi, öz yazı, ana yazısı, MİSAL: E9, örnek, MÜBREM: Olacak dlyiş, katlandıns, zorlayış, asılıs, balta olu§, MÜCADELE: İtişip kakışma, kavgalaşma, boguşma, MÜBHEM: Dört yana ç€ki§, zoranlayış, MÜSMİR: Kazançlı, sonlu, yararlı, MÜTECASİR: Göz kestirme, göz kestiriş, atılma, atüış. LUte: 32 NAGME: Ezği, güzel ses, türkü çağı rıs, NAIŞ: (NAŞ): Ölü, NASIP: Pay, (sen de nasibini al), NEFASET: Çiok beğenisji, değeri çok, güzel, ince is, NEFER: Tek kisi, NIFAK: Bozusma, bozuşus, bozuşukluk, N1MET: Dirlik, iyilik, varlık, azık, geçim paylan, NİSAP: Kıvam, varlıklı, NİSBET: Yakınuk, bağ, bağlayış, bag lantı, ölçüş, NİZAM: Düzen, düzgünlük, dizi, iyi diziş, NÜSHA: Tıpkısını alış, di zili yazı, NXJTUK: Düzgün söz, düzeltlli söz, uygun söz, iyi söyleyis.. İstanbul Eyüp 36 ıncı mektep muallimi İ. Hakkı Buradan ihraç edilen eşyanın muamele müddeti thraç edilmek üzere sehrimize gelen ve muamelesi görülmek üzere burada bir müddet kalan esyadan belediye oktrova resmini kabulü rou vakkat seklinde almakta, muayyen bir zaraan sonra esya ihraç edilince parayı geri vertnekte, bu muayyen müddet dolarsa aldığı oktrova res mini de irat kaydetmektedir. Ancak bu muayyen müddet kat'iyetle tesbit olunmadığından belediye üe tacirler arasında şık sık ihtilâflar çıkmakta idi. Ticaret Odası idare heyeti bu noktayı nazan dikkate alarak müddetleri söyle tesbit etmistir: Beyaz peynir, kaşar peyniri, zeytin yagı, zahireler ve hububat için 6 ay, kuru yemis için 4 ay, haşas, arasit, kendir gibi diğer yağlar için 3 ay, tuzlu balık için 6 ay. İSTANBUL: 18 saz: (Makbıde Hanım) 18,45 orkestra konseri 19,30 framsızca ders (ilerlerniş olanlara) 20 saz: (Hikmet Rıza Hanım) 20,45 saz: (Hafız Ah met Bey) . 21,30 gramofon plâkları sonra: Ajans, borsa haberleri y e saat ayan. ANKARA: 12,30 Ankarapalas'tan rtakil (orkestra 18 muallim Zdri Bey idareaindeki M .M. mektebi korosu 18,40 gramofon plâklan 19,10 gitar solo (Sadrettin B.) 19.40 konferans 2010 ajans haberleri ve hava raponı . VİYANA : 17,55 hafif musiki konseri 19,10 konferans, fransızca ders, havadisler va saire 20,35 sarkılar: (Schubert'in, Schuman'ın Brahms'ın ve Richard Srra» uss'un eseTİeri) 21.10 büyük kon ser salonundan naklen: Brahms konse» ri 22,50 havadisler 23,05 dams mu . aikisi. BÜKREŞ : 1 7,05 muhtelif konser havadisler ve müte&kıben 18,20 de konsere de vam . 19,05 konferans 20,05 orkestra 20,50 hafif musiki parçalan 21.50 havadisler. BÜDAPEŞTE : 18,35 tsigan musikisi 1^,15 fran m •îzca ders . 19,45 sarkı ve filüt konseri20,20 konferans 20,50 yüksek musikl mektebinden nakil: (Mendelsohn, Mozart, Mahler) 23,05 havadisler, sonra' tsigan musikisi. VARŞOVA : 18,05 senfonik konseT 19,25 havfi. disler, hafif musiki parçaJan ve muhte üf program 20,35 tefrika, 21,05 orke* tra 22,15 havadisler . 22,25 keman solo 23,20 kafe konser 24.05 dans havalan. ROMA: 21,05 konferans, sonra şarkılârZT,3O muhtelif konser 22,35 bir skeç . 23,051 konser devam ediyor 2320 gramofon plâklan neşriyatı 24 havadisler BELGRAT: 20,05 plâk konseri . 20,25 konferan»21,05 orkestra • 22.35 havsdkler. sonra MOSKOVA: (Wzsp«.) i : u . ~ 19,35 dan» musikisi yahut Konser 21,05 Hollanda lisanında bir konferans 22,05 havadisler 22.10 fransızca bir konferans 23 Kızıl saTayından nakil 23,10 havadisler . 23,20 macarca bir konferans. 1932 de dflnya memleketleri ihracatı ./• 21 azaldı Amerika'da nesrolunan yeni bir raporda dünyanm umum ticaret i nin 1932 zarfındaki faaliyeti hak kinda sayanı dikkat malumat var dV. Bu rapora nazaran: «Milletler arasmdaki ticaretin esasını ihracat kadar ithalât teskit eder. Fakat, medenî dünya bu ha kikati 1932 senesinde de anlama mazlıkta devam etmiçtir. Hâla s'a tın aldığından fazla satmak çarelerî araşttrJıyor. 1932 içinde medenî dünyanm bü~ tün ihracah 1931 senesine lay&sen kıymetçe % 21 azalarak 21 milyar dolardan (44 milyar Türk lirası) 16,5 milyara (34,8 milyar lira) dusmüstür. Dünyanın refahını yeniden tesis edebilmek için her seyden evvel fiatlann istikran şarttır. Fiatlann sukutu ticaretin önüne gümrük tari feleri ve sair tahdidat sekUlerinde yeni yeni manialar çıkarmak tema yülünü ziyadelestirmektedir.» "Beynelmilel Odalar kongresi Beynelmilel odalar kongresi ma yısın 28 inde Viyana'da toplanacaktır. Kongrenin 7 inci içtimaı için Viyana'nın intihap edilmesi, Avusturya'nın cihan iktısadî buhranınm en ziyade hissedildiği yer olmasıdır. Kongreye İstanbul ticaret odası da davet edilmiştir. Tashih 54933 tarihli nüshanızda Eyüp FL. karaperver cemiyetinm Jcongresi müna . »ebetile çıkan yazıda idare heyetine seçilen dişçi Kemal Bey olmayıp diş tabibi Kemal Bey olduğu tashih olunur. Muğla'da zirat kooperatifle; Muğla 17 (A.A.) MuğU Mer kez kazası ziraî kooperatifinin 932 senesi umumî heyeti toplantısı ya pıldı. Kooperatifler yeni seneye daha kuvvetli olarak girdi. Koopera tifler 35 köyde 1547 ortaktan mü tesekkildir. İhtiyat sermayesi 10 bin bes yüz küsur, taabhüt edilen sermayesi 137 bin lira, t&hsil edilen sermaye 59 bin liradır. Ortak mevduah 20 bin 950 lira ve bu suretle nakft serma ~ yesi 80 bin küsur liraya varmıstır. 933 senesine ait faaliyetin daha ryi neticeler verecegi tahmin olunmak tadır. Yeni yazhk sapka koUeksiyonunu 19 nisan çarsamba gününden itibaren teshire bashyacagmdan muhterem mü» • terilermi davet eyler. (2093) MADAM MARiNETTE MODA Yarın akşam ELHAMRA YARIN AKŞAM M E L E K Sinemasında Fransızca filmlerin en eğlencelisi en neş'elisi ve en zevklisi olan Fransız Güzeli Elize sarayında OSMANLI BANKASI 1933 TARtHLl % 5 FAİZLİ 1KRAMİYELİ DAH1LÎ ISTİKRAZ Osmanlı Bankası, 1933 tarihli %S faizli ikramiyeli dahüî istikraz tahvüle rine kayit hususunda îstifadeli şeraitle teshilât ibraz etmekte olduğunu umuma ilân eder. İSİMSİZ Fransızca sözlü büyük U. F. A. filmini herkes takdir edecektir. (2136) Meraklı filimierin en maraklısij Heyecanlı filimlenn en heyecanlisij Çok hareketli muazzatn: SiNEMASINOJt 1 KIZA 2 BA B A Bu kadar gülünçlü bir filim görül memiştir. Mümessiileri: FRAKÇOISE ROZAYKOVVAL ilâve: Dünya havadisleri. (2135) DİKKAT! • " Yannki matinelerden itibaren Tenvire tesne bir halk Bursa 15 (Hu susî muhabiri mizden) Halkevi içthnaî yardım subemiz dün ayni saatte Bursa'nm (12) muhtelif semtinde binlerce halka (12) konferans vermistir. Büyük bir alâka ile dinlenen bu konfe ranslarda insan lığı harap eden içki ve kumann fenalıklanndan Bursa'da Halkevlnln ayni saatte 12 yerde verdirdigi konfe bahsedilmis ve ranslardan blrini dinüyenler üzere içtimaî yardım şubelerinin bu ifle herkesm mücadele etmesî teteskil edileceği söylenmişth. Aç, menni ediknif, aynca muhtaç kim çıplak ve yer siz yurtsuz kalanlar bu selere yardım içm her mahallede teakilât Ue himaye edilecektir. Halk vakti hali yerinde olan halk tara • bu güzel ve hayırlı isi derhal benimsemif ve tefkil&ta. başlamiftır. fmdan, Halkevinin btrer kolu «lınak H H H ^ H S ^ Yarın akşam İYAT ZABiTLERi KEYFEDİYORI Fransız güzellik kraliçesînin, Fransız Reisicumhuru taraf ından kabul edildikten sonra, Elize sarayından çıkarken çekilmiş olan bu resmini fransızca «La Miroir du Monde» gazetesinden naklediyoruz. Ü R K (sabık Majik) SiNEMASINDA iKi ssatlik kahkaha LAiR ROMMER ve PAUL HORB 6ER Tarafmdan temsil edilmiş En eğlenceli komedi müzikali | H H (2143) MARIE DRESSLKR JEAN HKRSHOLT MYRNA LOY Metro Goldwvn Mayer'in fransızca mükâlemeli 0 P E R A'D A Yeni yaz fiatlari: Duhnlive 25 birinci ve balkon 35 hususî 50 localar 200 kuruş. Programda: İki büyük filim birden SAADET ŞARKISI 6İTTA ALPAR ve 6USTAV FROEHÜCH tarafmdan ve meşhur komik LESLiE FULLER tarafmdan buyuk sesli komedi Bu perşembe ahşamı G L O R Y A sinemasında Pek mükemmel filminde son derece alâkanizı celbedeceklerdir. E MMA (VASiYETNAME) (21S3) 96 No.li MAHKÛM >OPERA'daH(2i32)aH