ito Nısan Camharîyet' SON TELGRAFLAO f Bana katırsa l Yeni Euigar sefiri mım istirhama cesaret ediyocum Reisicumhur Hazretleri. Reisicumhur Hazretleri şu cevabı vermişlerdir: Elçi Hazretleri, Ha'rmetlî Bulgar Kıralı Hazretlerinin zatı devletlerini nezdime fevkalâde murahhas ve orta elçi tayin buyurduklarmı bildiren mektupiannı büyük bir memnuniyetle alıyo rnm. Yüksek vazifeniz için düşünüsü nüzü gosteren sözlerinizi büyük bir zevkle dinledim. Btnrada çalışmalannınn bilhassa iki komşu devlet arastndaki dostluğu arttırmaga yanyacağma şüphe etmem. Bu yolda bizim de isteklerimtzle tamamile birlesmis oluyorsunuz. Hakikatte milletlerimizin birbirinin yürekten duygularla en çok yaklaçmaları menfaatlerine en uygun olanıdır. İki milleti birlestiren yüzlerce ve yüzlerce senelik bağlan iki mille tin btribirim değerleri tammaları nin ve menfaatlerini anlamalarının Türkiye'deki işinizi kolaylastıracağı tabiidâr. Bizzat benim Hasmetli Bulgar Kralı ve Bulgar milleti hakkmda Bulgarisian'da bilindiğini sevimJi sözlerinizden bir kere daha öğrendiğim dostluk hislerimm ve Cumhuriyet hükumetinin komsu memlekettn dostluğuna verdiği kıymetin de size Türkiye'de sıcak ve devamlı bir müzaheret muhiti yaratmakta esaslı yardımı olacakhr. Elçi Hazretleri, Türk Bulgar dostluğu mevzuu bahis olunca bu dostluk için çok e meği geçen mümtaz selefiniz M. Pavloff'u hahrlamamak kabü de ğildir. Mumaileyhin hizmetlerinden memnuniyetimi bir daha söylemek isterim. Şahsun ve Türk milleti hakkmda yüksek metbuunuzun ve Bulgar milletinin asil hislerine teşekkürlerimi söylerken Hasmetli Bulgar Kralı Hazretlerile dost Bulgar milleti hakkmda gerek şahsunın ve gerek memIeketimin yüksek takdir duygularının ve hararetli saadet ve refah temennilerini ifade etmekle bahtiya rım. İktısat Vekilinin Atina seyahatî ta, oldukça tuhaf bir şey baber veriyor. Ankara 15 (A.A.) Yeni Bul Şöyle ki: «Nota» kminde haftahk bir gar sefiri M. Antonov bugün Çan musiki mecmuası matbuat âlemine çıkaya koskünde Reisicumhur Hazretkagelmiş ve kapağmda külâhiı bir re leri tatrafından kabul edilerek iti lim varmış. AJtında şöyle bir ibare: matnamesini takdim etmistir. «2000 senelik bir Tiirk musiki üstadı». Sefir Cenapları bu münasebetle kimmis bu, bib'yor musunuz? Farabi! su nutku soylemiselrdir: Olabiür ki 1352 hicrî senesinde balunReisicumhur Hazretleri; dugumuz halde meshur islâm feylozofunklan meydana çıkarmasını soylediğinı, Mufahham metbuum hasmetli Mcskor» 15 (A.A.) Tas ajarnı nu 2000 yu evvele atan, mecmuanm Bulgar Kralı Hazretlerinin beni nezt»adiriyor: Yüksek mahkeme dün de bımun için iiç bin ruble teklif etttgbu, bilgisizliği değil de mürettibin safiran teklifi kabui ederek parayı aldığmı ve di devletlerine fevkalâde murahhas suikast ve casusluk maznunlannın mo1 gözü veya parmagıdır. Fakat iiçüncü doğruca a!»*"^" makamata miiracaat ve orta elçi sıfatile tayin buyurdukhakemesme devam etmistir. ederek keyfiyeb' bildirdiğinl ve bu pa samfeyi açıyormuşsumız, bakıyormufsu' Iaruu bildiren mektupiannı zatı devIvanov elektrik merkezinin madürü nuz ki muharrir urar ediyor: «2000 seletlerine takdim ile seref kesbede Lobanof, suikast taskilâtına dahfl bu rayı da tesiim ettiğini söylemiştir. ne evvel Türkistan'da doğan...» rim. Zuvoç merkezinde turbin kunu şefî hmduğunu makmelerde bir çok tahribat Böylece koca Farabi'yi hıristiyan feyolan maznun Kot'iareoaki MakdonaU'Türkiye Cumhuriyeti ile Bulga yaphğmı ve harp esnasmd* merkezi istan 1000 ruble aldı^mı ve bir çok tah Iozoflan arasına sokan muharririn yap* rutan ICrallığı arasında teyemmü letea su bendfcri yıkmak için Nordvald ribat yaptığun itiraf etmistir. Makdonalt bğı hata bu kadarokla kalsa, kendisine nen müe«ses olan ve yamız imza 9e birlikte bir plân haznIamış oldukla tefekkür ederek sapkamızı bile çıka lanmış muahed'eler ve mukavelenabu Hıraflan tevft eylemiştir. nnı itiraf etmistir. M. Lobanof bu isler rabüira; fakat bana mektup gonderen meJerle değil bilhassa iki memle için Nordval'dan 5000 nıbfe almıs ve Dunku mahakeme nstadımızın işaretine göre, muharrir, ket zimamdarları arasında devamlı bamm 2400 rablesmi arkadastarma daMoskova İ S (A.A.) Reuter AFarabi'nin «Metlıali Musiki» bminde bir fikir teatisile de teeyyüt eden gltmtStir. jansmdan: Moskova'da yapılmakta olan ikinci bir kitabı ve içnde de Ebcet harfdostluğun gHtikçe daha ziyade i? Maznunlardan Lebedel de Lobanof la mnhakemenm bu sabahki celsesinde lerüe yazdmış notası olduğunu da be lenme»ine ve inkisaf ettirilmesine beraber çahşmıs olduğunu ve harbiye MonMtome, sustaruhnasına îmkân hâstl yan buyurmuf ki bunun da zerre kadar matuf ve zevkli olduğu kadar da dairesinin isb'hbarat tefkü&b hakkm otm»dan fcnflenbfre ayafa kafkmıs, aslı ve esası olmadığı gene üstadunızm faydalı bir vaztfe için hükiimdan dakl maîumah Metrovîçkers mühendis kendttimn 18 saat sorguva çekitmJs olisaretleri cümlesindendir. mın intihabtna nailiyetimden dblayı lerinden Elbot'a verdiğint söyTemiştir. daguıra »gylîyerek Mrazrfa f>tnWnus ve kendimi bahtiyar hissediyorum. Farabi Turk felsefesi ve Türk musiki Maznun tngiUz NordvaM Sovyet Rus sonra fıavkırarak demistir ktt taribinin öğünerek andığı en büyük Bütün gayret ve dusüncelerimi ya'ya yaptığı hizmetleri nWi sürerek na«Bu davaya hüe kanshnTrnıstır.» filozoflanmızdan biridir; havdi mu hizmetine tahsis edeceğim bu kıy musu daJresinde çalısraı* olduğunu iddia Morlchouse, bu aSrl^ri ^yled»\te» metli dostlugun kuvvetlendirilmesi harririn bu Türk mütefekktrini 2000 etmistir. Fakat Allmık NordvaJd'm bu sonra ifadeaine devamia •unlan soy hususunda bana terettüp edecek yd evvel dünyaya getirmesini hasretten •özleri hüâftna olarak makinslerdeki bohiç bir seyde kusur etmiyeceğimi zave istiyaktan müteveUit bir acelecüiğe zukluklan kendisine baber verdiği halde ııww «ahidî Su • atfedip geçehm; fakat bir de onun kncDSn holrntnı tı devletlerine temin edebilirim. nramej!eyhm btmlan dSze'tmediğmi ve kuroekm'nı »orierim sonr» Turk ve Bulgar miUetlerini birle» zasuH, yazmadiğı kkaplann üstiine atba yüzden mfflâklar ve raühim hasarat bv mvhakeınetmt korkurolnms Rus mü mak h^Mnnı muharrire ldm verndftir? tiren bir çok ve asırlık bağiar, iki vukua geldiğini soylemistnr. hendislernıfn ira<Merme dayandıttnı temilletin birbirmi karsılıkh takdir Hele «Nota» admı tasıyan bir mecmotvanov merkezimn ustaoasut »«0100 , ; . ..,.,.fc *|LJlLÎlJÎll « leri ve hakikî menfaatlerini anJa anm nota tarihi hakkmda böyle feci Sîevert, Thornthon emrile munasebetHâkrm, daha sonra ba voida beva • mış olmaları zatı devletlerinîn mem* hatalara düsmesi, yahut ta kendi hayalte bulunduğunu ve onım taHmah 3e tah •atta Luiun HfWefinı Monfcfcouse'a leketimle onun hükiimdan hakkm hanesini açarak bize tarih gibi okutmaribat yapüğuu ve gizli malâmat topla•Bylemntfr. Monkhoos* verme otnrmada müteaddit defalar izhar buyur ga kalkması hos bir sey degfl. Kalemini dığmı, bu isler için de para aldığım bedaa mrvd naitrofon önune giderek denras olduklan muhalasat hislerile zurna gibi kuManan ve «bunda peşrev yan etmişnr. Thornthon ba tfadeyi redve bütün Türk siyaset âlemmin ceolmaz, ne çıkarsa bahtma!» dtyen bu f detmis ve Sievert'e para vcrdijHni ve saret verici temayüllerile ifasmda «Besı kendim kttihnnlaB usolien bilrmı*'Vi âlkni, Farabi'den baska bahsekendisine fırkamn ban işlerioi gördirdütakviye edileceğime kanaat getirdi* mtvonrm. CunkS 18 saat •orgova ©• decek adam ve mecmuasma notadan günü söylemistir. Moskova elektrik ğhn vazifemi kolaylaftiracaktar. ht'Itmavoram.» baska koyacak isim bulamadı mı ? Zira, kezinin isletme mudürü Sotkaruşkeüt, MonlchoTise, protoatod» bdonarkeri göninüyor ki, bu mecmua da, muharriri Vatandaslarutu daima pek derin 1927 den 1932 ye kadar bir eok tah d''ii! kullanıııtftu1. de, musrkiden ziyade edebiyata ve edebir surette mütehassis eden bu hisribat yapmıs oldnfunu, banu Thomt ler ve temayüllere halkı gibi hükiimbiyatın masal kısmına yakmdırlar. Mahakeme bturan bitivor hon'dan aldığı talimat dairesinde yap dan tarafmdan da şahsî saadetleri Mtskov» İ S (A.A.) Hâkim UL PEYAMt SAFA fağınt ve kendisinrden para aldığmı iti ve Türkiye Cumhuriyetinin büyükrich tncrhs muBcndnTerinnı yapdar* muraf etmiftir. lük ve refahi hakkmda har temenhakenMrnnı varm biüneai mohtemel olThornthon ha ifadeleri reddetmiştir. niyaita bulunan Bulgaristan da mütauvuiM Dtiunnusuı. Mahkeme heyeb' bundan sonra şa • teftkan istirak edilmektedir. Moskova İS (A.A.) tstiçvapTarm hftlerden hiç bir fırkaya mensup olmıyan tste bu serait icindedir ki, zatı ve okunaeak iddianamelerin varm bitRBS mStehassnı DolbgoPu dmlemistir. devletlerinin yüksek lutufkarlıkla mesi muhtemeldir. Fakat baxı ma* | Muroaiieyh ithalât ve ünacat tr8s« rile Cumhuriyet hükumetinin yardıfcontrol dairesi müdSrSdür. Mamaileybin ntmiarm mohakemesi ve hâkîmler arasmdaki muzakereier devam edeeektir. iradesjne göre Thornthon kendism oHtflm&n aneak salı gQnB verilmesi danna çafırarak Metroviçkers'hı gon Atina 5 (Hususî) Havas Ajanfnvbtemeidir. «Mrdlgl jnakdnelerdetıi zorluk ve sakatm bildiriyor: Eski Osmanlı borçlarr için Türkiye Cumhuriyeti için ka (Btrtnct sahifeden mabatt) rarlaştmlan sekil Yunanistan, BulmüBcte cinayeti kendUinin yaptığını garistan, Yugoslavya ve Arnavutluk tamamen itiraf etmistir. devletlerine de tesmil edilecektir. Fedai Beyin Hirafına göre hâdise Şlmdiye kadar hiç bir para verme söyle olmustur: mif olan bu devletler kendi hissele " Fedai Bey, Matmazel Suzan'ı rin« düşen parayı, Türkiye ile yapıbir kaç senedenberi tanımaktadir. lan kilâfnamedeki sartlar dahilinde Suzan'ı ilk gördüğü zaman sevmis, tediye edeceklerdir. bir gün nrsat bularak gönlünü aç mif, aıskmı itiraf etmiş fakat ret ceAnkara İS (A.A.) B. M. M«c Ankara İS (Telefonla) tktı vabı almıstM. Fedai Bey bundan lisi bogün Rew Vekili Hasan Beyin •at Vekili Celâl Beyin perfembeye müteessir olmamıs, Matmazel Su riyasetinde toplanmıştır. doğru Atina seyahatine çıkacaği zan'ın pesini bırakmamıs ve nihayet 27 nisanda hükumete intîkal edetahmin olunmaktadır. Ankara 15 (A.A.) Nisan ayı kendisini kandırarak beraber yasaeek olan Adana Fevzipasa hattı Atina İS (Hususî) Türkiye nın birinci ve ikinci haftası içinde mağa ikna etmistir. nin i»Ietme masrafları ve açıkla buIktısat Vekili Celâl Beyle Hariciye grümrük muhafaza kıt'aları tarafınlunan memur ve möstahdemlere veFedai Bey, bu gene kızla seviştiği Müsteşan Numan Beyin yakmda dan cenup hududumuzda musademeli karşılığı olarak Atina'yı ziyaret edecekleri haberi * rilecek tazminat sıralarda zevcesinden aynlmıs bu müsademesiz 47 kaçakçılık vakası oldevlet demiryollan isletme umum nin resmen teeyyüt etmesi burada lunuyordu. tki gene iki sene kadar muş ve birisi yaralı oltnak üzere 68 mikltlrlü^unün 1932 senesi butçesine deırin bir alâka uyandınmstır. Celâl beraber yaçamışlaırdır. Bir gün Fekaçakçı yakalanmıştır. ve Numan Beyler burada bulunduk 65 bin lira fevkalâde tahsisat konuldai Bey eski refikasile tekrar banmasi hakkındaki kanun müzakere ve Bu vak'alarda 3749 defter si?ara lan müddetçe hükumetin misafiri sıp evlenmis, bundan sonra Suzan kahul olunnruştur. kâğıdı 576 adet cinsleri muhtelif hayolacaklardır. Misafirlerin mihman dan ayrılmıs, fakat tanısmalan Kanunî mezuniyetlere müsteniden darlan simdiden tayin edilmistir. van 1400 küsur kilo şeker 282 kilo devam etmistir. Fedai Beyin eski lıazinenin kefaleti ile akto!unan is gaz 35 kilo ipefcli, 1112 kilo pamukkansile tekrar bklesmevme rağmen tikrazlardan vadelerinin hululiinde lu kumas 75 kilo esrar, iki mavzer tüSuzan bir güa kendisine: öd«nmesi lazım gelirken Sdenmemefeği, 3 tabanca, 10000 küoya yakın si sebebile hazinece yapılan tediyat Bana üç bin lira ver de gene cinsleri ayrı gümrük efyası elde edilkarşılığı olarak 1932 senesi diiyu beraber yaşıyalım. demistir. Çorum 15 (Hususî) Ağırceza mistir. nu umumive butçesine 800 küsur bra Fedai Bey kıza bu kadar parası mahkemesî Çorum'un Asdul köyünlira fevkalâde tahsisat konu'ması ve den Abdullah ve Mehmet ismînde iki tün inhisar idaresmin 932 senesi büt olmadiğını söylemiş, fakat kendi evkaf umum müdürlüğü bütçesinde kardesi vahşiyane surette öldüren sile beraber yaşamak için fedakârçesmin memurlar ücreti maddesin 6800, hudut ve sahiller sıhhat umum Hasan'ın idamına, cinayet arkadaşlık yapabileceğini söylemistir. tkisi den 40 bin Iiranın tenzil edilerek bütçesinde 500 Hrahk lan Veysi ile Mustafa'nm yaşlan kü müJürlüçü ecnebi mütehassrslar ücreti ve har arasında bu ask ve müsterek hayat ve tstanbul Darülfünumı bütcesin ~ çük olduğundnm idamdan tenzilen pazarlığı bir müddet devaia etmiscırahlan faslına nakli kabul olun • de de 15.000 liralık münakale ya onar sene, ŞakirMn 15 sene hapsine tir. Cinayetin vuku bulduğu gün muştur. pılması hakkmd?ld kanun lâyihalan karar verdi. Hasan kacmak için penFedai Beyle Suzan tünelde buluş müzakere ve kabul edilmistir. Meclis pazartesi günü toplana " cere demirlerini eğelerken yakalanmak üzere sözlesmisler, Matmazel bir kanun lâ"iha«M<» de tü cakttr. Emre Hasan Moskova'da salı günü karar verilecek Bir varmıç, bir yokmuş ... M. Antonof dün Ankara'da Reisicumhur Hz.ne itiPek sayılı ve saygılı musSci üstatlanmatnamesini takdim etti ve nutuklar söylendi mızdan biri, bana gönderdiği mektupGazi Hazretlerinin cevaplart 1HM NALJNA M1HINA Kanlı aşklar! ] İngiliz mühendislerinin dünkü muhakemesi çok lıeyecanlı ve şayanı dikkat oldu Son gunlerde üstüste iki genç kız, sevdüderi tarafmdan öldürüldü. Sevgj yüzönden yapılan cinayetler bizde hayB çoktur. Sevdiği kadmı kıskandıgı için, sevdiği ktzı kendine varmadığı icm öldürenlerm cmayetlermi snt sık gazetelerde okuruz. Fakat galiba aşk yüzünden cinayet rokoru Fransa'dadır. Yalnız orada bir baskahk vardır ld Ins kançhk ve sevgi gibi sasklerle yapılan. cmayetlerde, bizdeki gibi, mazlum daima kadm ve zaKm daana erkektir. Fransız kadınlan da, ba hususta er keklerinden geri kaknazlar. Onlar da sevdiklerinin suranna kezzap dökmek, yahut ta kalbine kurşun sıkmak sure • tile «aşk» m «CUMİ lâttf» dentlen kadm için de böyle hotbin, zahm ve yırhcı bir his şeklini alabfldiğini tsbat ederler. Sevdiklerinin kanını dökmekte Fransu» lann kadmlarae erkekleri, bkbirinden aşağı kaknamak suretOe bu kanlı katO sevismelerda de btrbaierine denk ol* duklannı fcösteriyorlarsa da, bizde, va* : z yet böyle değildir. » MühendisHğe, operatorlüğe vanncıym kadar erkeğm her yapoğı işj yapmağa kalkısan kadm, henüz sevdiği erkeği, alacakaranlıkta köprS üstünde bir kurşunda tepeleyip kaçacak, yahut ta sevgünini soka'c ortasmda, mezbahada hayvan boğazhyanlara yaraşan bir mer hametsizlikle on yerinden bıçakhyacak kadar zalim ve canavar değildir. Komşunun kızma âşık olup ta ken • disine ihifat ebniyor diye zavalhyı öldüren erkeğe bakıp ta, daktilo hanım da, gönül verdiği müdürünü oldürsey di, kadm erkek müsavab burada da te> essüs etmif olurdu; fakat, ADaha şükür Türk kadmı, sevdiğintn kanını dök mektense kendisi göz yası dökn k surerDe askm hieran ve shtiraslarmı nıUV perverane bir seküde nalletmektedir. Fakat, sevdiğini öldüremiyen kadm kanlı ftsıklann tabanca veya kamasından kurtarmak, bunun iein de vahsi hayvanlarda bile görSlmiyen azgn bir ihtlrasla sevdiklermi öldürenJeri ağır cezalara çarpmak Iâzımdır. Sevdiğini öldürecek kadar kah yürekli olanlara acımanın manası yoktur. Hele aşk yuzünden cani olanlar, baba ve ana katflleri gibi idama mahkâm edüsin de bakaiım, gönül verdiği km btçakbyaeak babaviğitler, bu kadar bol bnlunur mu, o vakh goVfirfiz! Osmanlı borçları Alâkadar diger devletter de tediyata başhyacaklar Katil cürmünü itiraf etti Afefîn Suzan randevü yerkıe gitmek üzere isinden daha erken çıkmıs, biraz sonra da Fedai Bey müesseseyi terketmiştir. Fedai Bey Sirkeci'de bir tramvaya binmiş, fakat köprüden geçerken Matmazel Suzan'ın yaya yürüdüğünü görünce tramvaydan atlamıs, kızın yanına gitmiştir. Bu suretle beraber yürümeğe ve tekrar üç bin lira vermek curetile beraber yaşamak meselesini görüşmeğe baslamıslardır. Matmazel Suzan, Fedai Beye, tekrar metres olmak için bu musevilere! Dünkü Meclis îctimaı Ahemlâ cemiyeti türkçeyi tamime çabşıyor Celâl B. in persembe gü Adana Fevzipaş ahattır.ü hareketi bekleniyor na ait layiha kabul edildı Cenupta 68 Kaçakçı yakalandı Azılı bir katil idama r.lahkum oldu Balat MuesvTleri eskidenberi türk çeye büyük bir muhabbet gSstermektedir. 1878 senesinde Ahemlâ cemiyeti hayriyesi narnüe tesekkül eden bir kulüp, türkçeyi MusevTlere oğretmek hususundaki mesaisini son zamanlarda bir kat daha arttırmıstır. 14 nisan 933 te, yeni merkez binanran açüması dolayuile, bu kulüpte çol güzel bir müsamere verümistir. Duvarparayı mutlaka vermesi lâzım geldiJardaki Gazi resimlerinm yanında bâr ğ'uu söylemiş, o buna imkân olmadı «,'ok (Vatandaş! Turkçe konuf) lev halan göze çarpıyordu. Müsamere, ce» ğmı anlatmc «sîz Türk'ler yaşamamiyetin komisyon reisi Marko Levi Ef. sına bilmezsiniz ki...» diyerek elile nin gibel bir nutküe açümış ve samimî dostunun başına hakaretamiz bir bir hav? içinde saat dokuza kadar dedarbe mdirmiştir. vam etmistir. Bu sözler ve bu darbe Fedai Beyi Marko Levi Ef. bir muharririmize fevkalâde kızdırmıs ve anî bir he su izahah vermistir: yecan ve hiddetle tabancasını çe « • Cemiyetimiz 1878 senesinde kerek genç kızı öldürmüştürr. (Davit Kampeas) Ef. nin riyaseti altmKatil, cinayeti itiraf ettikten sonda tesekkül etmistir. Bu cemiyetin gara daJdkalarca hüngür hüngür ağyesi vatandaşiannuza türkçeyi ana Blamıs, hatta, isticvabi esnasmda bir sanı olarak kabul ettirmektir. Kütüpaaralık fevkalâde teheyyüce gelerek nemiz snf rSrkce eserlerden murek keptir. Her aksana yüzlerce azamız bu elinde bulunan sapkasmı da parçakütüpaneden istifade etmektedhrler. Iamışbr. Yeni progranmnıza her on beş gunde Fedai Bey dün sorgu arasında kabir bir türkçe konferans ta itbal edil pi altında beklerken bir bardak su miştir. Konferanslar sehrimizin tamn istemiş, kendisine verilen suyu içtik nu« Uira adamlan tarafından verilecekth ten sonra teessür ve teheyyücünden «Ulkü» müz, türkçenin, Musevite rin ana lisanı olmasıdır. Buna yakmda bardaği kafasına vurarak parçalaerişeceğimize emknz!» mıs ve alnmdan yaralanmıçtır. Sarışın! Hayır. Fal benden iyi bilecek değil a... Tuttuğum niyeti bilmez miyim ? Israr etmem, fal ne gösterirse onu söylerim... Peki, esmer olsun, sarışın ol sun, ne diyor fal? Dur bakayım... Hep bu kızı düşünüyorsun. Kısa boylu bir adam yoluna çıkıyor. Ben;m yoluma mi? Evet. Kısa boylu adam... Allahallah.. Bıyıklan var mı? Fal onu söylemez. Fakat bu adam sana düşman. «Avukattır!> diye bağıracaktım; sustum. Yolculuk var.. Kime? Sana. Pek yakmda, ama t»ek yakında kısa bir yola cıkacaksın, pek yorulacaksın, fakat... Nasıl diyeyim? Seve seve... Hieran kâğıtlan kanştırarak bir daha açh ve «Ooo!..» diye bağırdı. Hayrola? dedim. Aman ne kansık! Ne kansıkl Birbirinize ghriyorsunuz! Kim, kim? Kısa boylu adam, bir esmer a* dam daha var, sansın kız, bir de ya? lı esmer kadm var, sen, ooo!.. Bu kadın da kim? Taze bir kadın ama hepinize dis biliyor. Şurada iki adam daha var... A... Hep saçsaça başbaşa geliyorsunuz! Muharebe mi oluyor? Ama...n! Sana hücum eden a> dene! Vay canına!.. Sebep ne yahu? Ben kimseye fenalık etmedim. Bilmem. Dur gene kâğıt aça • hm... Işte... Fakat, bak ileride açıklık var... Kalbin ferahlıyor. Oh... Sonu iyi olsa bar!... Belli değil o... Kavganm sebebi nedir? Hep o sansın kız. Sarışın değiL MabaJi var mın, talihimin, kalbimin, askımın, ne yapabilîr? öldüremez ya... Milli tefrihamız : 34 istikbalimin dönüp durduğunu, çekil Sus, dedi halam, neler oluyor diğini, büküldüğünü, yuğurulduğunu şimdi!.. Hacer hep gözümün önündesanıyordum. dir. Kâğıtlarını birinci açısında Hieran Hieran, şafcane bir eda ile: gülümsedi: Ben Hacer değilim, dedi. Erkeksizlik çok fena... Çok fe tyi! dedi. Yemekten sonra da, yukarıda, Pu kadıncağızın bir tek kızı var. El I na... Ben becerikli bir kadınımdır öyle mi? öyle mi? Nedir? hep bu avukat meselesini konuştuk; |»et.te... Merak etmez mi ya, elbette ' ama yalnız evin içinde... Rahmetli Şu tuttuğun niye*. Hala Hanım buna çok ehemmiyet eder. Kızı da anaıesini meraka dü " beni dışan işlerine kanştırmazdı; Peki? veriyordu. Hieran bağırdı: sürmemek için doktora kendi başına hatta gazete okumamdan bile pek Şu da yüreğin. Yeter artık, bu bahsi keselhn gitmiftir. Pek makul!.. Sonra bh sey hoslanmazdı. Dışanda ne olmus, ne Sonra? anne, sinirime dokunuyor! daha var: Eğer ortada annesinden bitmis, pek bilmezdim. 31 mart ol Baksana, yanyana diişüyor! Ve bu hikâyeye bir nihayet ver gizliyeceği bir fenalık olsaydı, ben duğu zaman da konukomsu gelir, bin Kâğıtlara yiyecek gibi baktım. mek için iskambil kâğıtlarını getirdi, den de gizlerdi. Bilhassa benden ?izsey anlatırdı, ben susarim. Rahmet bana dedi ki: Nefis parmağının isaret ettiği nok lerdi: Erkeğim ben, uzak akrabasıli de aksama eve geldiği vakit: «Sen Haydi senin falına bakayım! tada iki kâğıttan baska hiç bir sey yım, sevdalısıyım, bana karşı daha onun bunun dediklerine kulak as Ben bu teklîfe bayıldım. Hieran'ın görmüyor ve bir şey anlamıyordum. ihtiyatkâr olması lâztradır. Oh... ma! Devlet ne yapaeağını bilir!» ağzından mukadderatımı öğrenmek! Fakat: tcim bir ferahladı, bir ferahladı ki... derdi. Beni pek siyasiyata kanşttr Yalan bile olsa onun benim istikba Ne âlâ, ne âlâ! diye mınldanParmağım da duruvermisti. mazdı. Fakat Hicran'ım öyle değil lim hakkmda bir seyler düşündüğüdım. I Yemek hizmetlerini Hieran y a p r nü görmek! Hele gönül meselelerine yordu. Benim en keyiflİ dakikala dir pek. Meraklıdır o. Okur, sorar, Tuttuğun niyet bir kadm veya aît onun ağzmdan bir seyler isHtnek! kız değil mi? eder. Benden cesurdur da o. Avufeata nm... Bütün varlığıma yeni kuvvet Aman ne âlâ! benim kadar ehemmiyet vermiyor. ler doluyor... O Sabahat'i, o »vuUatı Evet. Hieran hafifçe omuzlarmı silkti: Haydi, dedim. bm parçaya ayırabüeceğimi hissedi Sansın bir kız. Kıvrak ellerile kâğıtlan kanstı Bir münasebetsizlik eder de yorum. Yooo!.. Ora« olmadı i»te. Sanrken parmakları arasında bahtı dedikodu olur diye korkarmı, yoksa Halam dedi kit nfin değil. Yazan: SERVER BEDI Hep Senin İçin!