1 Nisan 1933 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

1 Nisan 1933 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhurtyel CH SULTAM Yazan: M. TURHAN Dil işi Yenî karşıbklar Okurlarımızdan aldığımız yeni karsılıklan snalanmıs olarak ba»ıyoruz: • •• r Bir aylık icmal 933 martı içinde dünya memleketlerinin iktîsadî vaziyeti memnuniyeti mucip değildir Amerika'da zuhur eden maK bubran ve Ahnanya'daki dyMt tebedduiler dunyanm her tarafmda ticarî faaüyeti möteessir etmis, gerek tiearet gerekse sanayide münim durguaMdar husde getirmiştir. yük bir asabiyet ve tereddüt husule ge nrdiği içm HoHanda Devlet Bankan 71 milyon florm (takrîben 60 müyon l n ) aifam eUnden çıkarmağa m*cbur kalmifhr. Maamafüı, btma rağmen ha> len Holanda Devlet Bankasmtn altn mevcudu 949 mayon florin ( 8 0 6 ) mflyon lira) dff. Tedavüldeki evraJa nakta'ye mflctan 9 6 7 mbüyon florkı ( 8 2 2 milyon ira) olduğuna göre bemea be men mütedavfl paranm % 100 karşthğı altmdır. Bubran kua bir mfiddet devam ettBrten sonra saS oknuş, merolekette tekrar khnat teessSs etmistir. Holanda'nm bugun en böyük derdi devlet bötçesmm tevzm edflememesidir. Bundan baska ecnebi mernieketferm ağır gGmrâk tarifeleri, men'i khal, kontenjan ve san« tahdidatOe harict Hcaretmin daralnus bulunması yüzünden memle • kette isstzler çoğalmakta ve mBtt varldat sunden gfine azalmaktadir. Bu akşamki program t Tercih ediniz: s STDTGABTı 32,20 Çtnrene sjkı (Lehar). TULUZ t 21,05 Mocarfm Te Debuasy'nln eser. leri. VARŞOVA 1 24,10 0109111111 eflerlert. ANKARA 1 18 1 inei senfonl (Beetboven)'. 81 15 înci asır Avrupa'sında Türk adının uyandırdığı büyük, derin ve çok engin alâka O devrin zihniyetine göre aile haysiyetini süahla müdafaayı şeref bflen marlrilerin, kontların, baronlarm Cem'e karsı, Cem'den gelebilecek tehlikelere karsı uyanık bulunduklanm kabul etmek lâzımdır. Matmazeller ise £elip geçici bir zevk için, istikballerinin kirlenmesini, yapmıya namzet bulunduklan yuvalann yıkilmasım îstiyemezlerdi. O balde sebep?.. Bize kalırsa bu »ebep, on besinci asır Avrupa'sında Türk adının uyandırdığı büyiik, derin ve çok engin alâkadrr. Avrupa, orta zamanda din p"'"'tiıl*»rine bo ğularak şarkı ve şarkın ezelî ve ebedî trmsali olup a«ırlarca garbi ay dinlatan Türk'ü unutmustu. Türk'le rin on dördirncü asırda Rutneli'ye geçmelerile bu unuruluştan kurtu lundu, Türk adı, tsa'nın ismini de bastıran bir hakimiyetle, her Avrupa'lının vüresinde yer tuttu. Artık herkes, Türk'ü düsünüyordu ve her hâdisede Türk'ün na^alini «»Krüvordu. Bu «Türk'ü diişünme» haleti suur üzerinde o kadar büyük bir tesir yanmıştı kî zelzeleyi. Türk süvari sinin toprak'arı sarsırt&sma hamie ~ denler görülüyordu, Ruhıtların gökte ucusundan yenîçerilerin yürüvü • sünü teveMıüm edenlere tesadüf olunuvordu. tstanbul'un almması, bütün Av runa'da vaktile Kudüs'ün gene bir Türk olan Eyyubi Salâhattin tara fından zaptolunması sribi . heyecan uyandırmıştı. Garbin, şarka karşı yıkılmaz bîr sınır olarak sevdiği bu büyük sehir, Türk'e göğsünü açar ken Avrupa'lıların yüreğinde de unulmaz bir yara açılmıstı. Bu elem, tstanbul'un Türk'Iesmesinden değU, Türk'ün daha çok ilerilere yayılması endisesinden doğuyordu. Macaristan ovalannı, Alman topraklarmı, tzonzo ve Tagilyamento sularını dönüp dolasan Türk akıncıları da bu endiseyi her yıl yelpazeliyorlardı. Bu vaziyette Fatih, her Avrupa'li' nın bir kâbusu olmustu. Cem, o kâbusun yavrusu idi. Fakat silâhsız, kudretsiz bîr yUvni. Nis kadınlan, «Mont blanc» kadar yüksek ve ürkünç sandıkfan bir adamm eglunu da o heybette bir şey olarak tahayyül ediyorlardı. Cem'i, zarif bir centihnen gibi karsılarında güler, içer ve eğlenir görünce ilkin saştılar, sonra o büyük dağdaki kudretin mehabetin bu nazik vücutta saklandığına zahip oldular, tek bir gülden koca bh* gülüstan ve tek bir daldan koca bir orman zevki emmek hırsına kapıldılar. Bu, bir zerre üzerinde engin bir âlem temasa etmeği istemeğe benzer ki kadınların bilerek, bil miyerek nnrendikleri çeydir. İşte Cem'in etrafında pervanele " f«n kadınlan tahris eden, sürükle yen, evirip çeviren sebep!.„ Şehza " deye gönül veren güzel, bu yolda en ileri atılan bir kadındı. Herkesten evvel ve herkesten fazla, Cem'deki esran içmek hırsile yanıyordu. O, genç prensle beraber bulundukça adeta marazî bir heyecan geçirirdL Cem'm kollarında, Tuna'Ian akmaktan alıkoyan akıncılarm, hiç bir ma~ dene benzemiyen kudretli kollan nın en parlak bir nümunesini sezerdi. Onun bakışlannda, Macar süvarilermi manyatize ederek yaya bırakan Türk sipahilermm sihirli bakışlarını görür gibi olurdu. Bir keltme ile söyliyelim: Kadm, tahrından ayn düsmüs bhr prensi d«ğil, Türk kuvvetini seviyordu ve bu kuvveti Cem'in sahsında temessül etmiş gördüğü için bütün kaprizlerini onda tattnin ehneğe savasıyordu. Bu hasta bir düsünce, yanm bh* delilik ve nihayet saskın bh hulya idi. Fakat Cem'in önünde, erkek ve kadm, her ba*ın iğilısi, her yürekte ondan bir eaer bulunuşu da Nis güzelini duygulannda ve düsüncele rrade aynca kamçıhyordu. Genç prensteki aırların yalmz ve yalnız kendisine açılmannı istiyordu, bu istekle de kıskanç davranarak Cem'i, gözlerinin alevi içinde çembere alnuya savasıyordu. Kadın, bu marazî hissiyatia daha bir çok seyler umuyor ve bekliyordu. Meselâ Cem'm, bir giin kendi önünde sevda dilile konuşacağım kuvvetle ümit ediyordu. Bu ümidin yüreğinde her, ktmıldanışında içine ya kıcı bh haz yayılırdı. Çünkü şehzadenm o yolda konusmasmı esrarlı bh uçurumun zarif bir çiçeğe mu habbet fısıldamasi gibi emsalsiz bir terennüm sayıyordu. Bazan gözlerini kapardı, Cem'in kendisinden bir seyler istediğini hayallerdi. Bu isteyis ona, güneçin yere doğru iğilip bir gülden koku almak istemesmi görmek kadar yüksek geludi. Hele o hayallecnelerin mecrası genişleyip te Cem'in kollannı açarak kendine yaklastığuu görmeğe ba*Iay*nca, Atlas dertizinin bh* kucak haline inkılâp ettiğine şahit olmus gibi korku ile karısık bh»«vinç duyardı. O kucakta, bir damla su olmak, Nis perisini çıldırtacak bir emeldi. (Mabadi vari Liste: 13 NABIZ: Damar atması, NEZAKET: Yavuklu, istekli, NAMUS: Doğruluk, NAZ: Kırıtma, NAZIM: Ölçülü söz, NBSİR: Ölçusüz söz, NEDAMFT: İldlmiik (Kamusu Türki) NESİL: Soy, döl, NEŞ'E: Sevlnç, NEŞİR: Yaymak, çıkarmaJ, NETİCE: Son, bitkin, verlm, NEZAHET: Temlzllk, arıklık, NEZAKET: İncelik. Muderrls: HalU Nlmetullah **• lngiltere'det Hmdistan hariç ohnak özere tngütere tmparatorhığu dahHinde tiearet isleri o\dukca iyi bir halde cereyan etmistir. yalnız Hmdistan pazarlarrnda Japon par muklarmm müthis rekabeti tam manas3e devam etmektedir. ^ J NABIZ NABZ: Atan ruran damar, büek daman, NAMZET: Yavuklu, NAZ: Güzellerin yüreği çeken duruşu, çeklnme, sözü geçer olmak, NEDAMET: Yaptıguıa tasalanma, NESİL: Döl, NEŞ'E: Şen olma, NEŞİR NEŞR: Yayma, dağıtma, NEŞRİYAT: Yaymalar, NETİCE: Son, NEzahet: Temizllk, NEZAKET: İncelik. Evkaf Umum Müdürlüğu memurlarından Zühtu •*• A vustralycfda : Avustralya'da yagmura ç > mkyaç Vk vardn. tptidaî maddeler fiatlarının dösmekte devam etmesi hasebfle vaziyet ümitbahş değildir. Liste: 14 PAYE: Yüceme, yülöek yer, (kendlnl adam yerine koyma, kendine değer verme) PEJMÜRDE: Solgun, eski, burnşuk, kuru, PENÇE: Elönü (avuç lçi ve parmak önleri) pençaya çevrllerek türkçeleştlrilmlştlr. PERTTT7İ: Çeklnme, sakinma, duşünceli gltme, yemegi azaltma, PERVANE: Işıkyanan, (ıgığm çevrestade dövünen kelebek) geml döndüreğl, PERVER: Besllyen, seven, PERİŞAN: Dağınık, karışık, saçık, (kaygulu, tasalı), PİŞİMAN: Ettlğlnden dönme, ettiğine üzülme, PEŞİN: Önce, önceden, öncekl, «skl, PBYDA: Çıkma, çıkagelme, edlnme, kapma, PEY GAMBER: Tanrı elçlsl, çalaptan sahk getlren. Poüs mektebl dahlllye 1 tacl komlseri Dervİ4 Emln *»* PEJMÜRDE: Küıkaa, PENÇE: Elatma, PEHRİZ: Sakmma, PERVANE: Çarh, PERVER: Sevlndlren, PEŞİMAN: Cay mak, PEŞİN: Önce, llkln, PEYDA: Oörünen, belertj, PEYOAMBER: Elçl ulak, PERİŞAN: Daguuk, kanaık. İlk tedrtoat müfettişlerlnden M. Muharrem #•• Kanada'da: Ahs venderde bir salâh yoktur. Toptan ve perakende fiatkr tabiî seviye lerden düskündür. Kanada'da bir müyon kisinm baskalanmn moavenetme muhtaç bir vaziyette olduğuna bakılrrsa istira kudretmm ne kadar saramn* olduğu kolayca anlasıhr. Memlekette m&him miktarda buğday stoklan mevcuttur. Fakat mâfteri memleketlerm dlermde mal kabnadığmdan yakmda bn m tetnijrlpTimesi memuldür. Hindistan'da Bir tarafan Amerika'daki malf bohran, diğer taraftan dahü ve hariçte taleo azlığı hasebile Hindistan'da ham pamuk piyasası çok gevsek gitmelctedir. Japon emtiasınm rekabeti şiddetle devam ediyor. Mancister pamuk mensucah üıerme muamele vaoılamamaktadır. Cermbi Afrika'da: Cenubî Afrika'da altm esasinîn bı rakılm&sı uzerine evvelce Londra'ya kacmH olan bir çok sermave tekrar geri gelmisar. Piyasada para bolluğa var dtr. Cenubî Afrika hâkâmetmm takip ettiği para siyaseti tamamile malum olamamıştır. Gerek Cenubt Afrika'da gerekse hariçte siyast vadtyetin meskuk bir halde oiması vaziyeti muphem bı raktığı için yeni tesebbüslere gmsile memekte ve bn yüzden muazzaan «er . mayeler âtıl bir halde durmaktadır. Memleketm her tarafmda kurakiık olduğundan ziraa* vaziyeti fenadır. Bufday ve mısır mahsoTâ az tahmfa edîli yor. Bazı mmtakahra son gönlerde iyi yağmnr yağmıs ise de Avrupa tslerindeki kanştklık yuzânden yün fiadân gevsektir. En mukaddes borç! (Birinci aahifeden mabait) tikbalde her hangi bir harp ihtima linin korkunç tecelliyatına göre hava kuvvetlerimizi mümkün olduğundan daha fazla çoğaltmağa mecbur bulunuyoruz. Biliyoruz ki Türk milleii de bu lüzumu takdir etmekte ve her frrsatta, yurdumuzun göklerini, çelik kanatlarla, muhtemel bütün düşmanlara karsı gecilmez bh* hale koymak için uğrasan Cetniyete ymrdım elini uzatmaktadır. tşte bir kaç gün sonra gelecek olan kurban bayramı ynrttaslara Tayyare Cemiye tine yeni bir yardım fırsatı hazırla maktadır. Bir kaç senedenberi kurban bayramında kesilen kurban'ariT» deri ve barsaklan halk tarafından Tayyare Cemiyetme verilmekte ve bunlardan toplanan paralar Tayyare, Hilâliahmer ve Himayeietfal Cemiyeti ara sında paylaşılmaktadır. Bu üç cemiyetin memleket için, halk için ne kadar havirh isler gördü?ünü kim bilmez. Bunun içindir ki halk kurban bayramında kestiği kurbanların deri ve barsaklarını bu cemiyete seve seve, gönül ho^luğile vermektedir. Hatta geçen senki kurban bayramında Çumra kazası halkı deri ve barsak fiatlarının pek düsük olduğunu düsünerek kesecekleri kurb^ı^ları canlı olarak cemiyete •vermıçıerdir. Bir köy halkının gös «erdiği bu yüksek vatan severliği bütün yurttasların fföstereceği ve kurbanlarını veya kurban paralarını, yahut barsak ve derilerini bu aene de cemiyete hediye edecekleri füphesizdh*. Çünkü cemiyete verilecek olan bu paralar, bu deriler, bu barsaklar, Türk yurdunu, Türk yurttaslannı gazlı bombalara, yansrmcı kumbaralara, karsı koruyacak bh*er çelik siper halme gelecektn*. Düşman hücumlanna kurban olmamak için kurban paralanmzı Tayyare Cemiyetine teb«rrü ediniz. Kurban kesmis gibi sevaba girer, vatan müdafaası gibi bir fayda da temin etmîş olursunuz. «** Her sene kurban bayramında, kurban deri ve barsaklan Tayyare Cemiyeti tarafından toplanmakta ve hasılat Himayeietfal, Hilâliahmer ve Tayyare Cemiyetleri arasında tak sim ediltnektedir. Bu üç hayır cemiyetinm halkımızca ne kadar candan sevildiğini gösteren bh* hâdise, bu sene yalnız derileri de^il, kurban bedellerini de Tayyare Cemiyetine teberrü etmek arzusunun hemen hemen umumilesmesidir. Bu hayra geçen kurban bayramında Comra'lı lar yüksek bir misal vermisler, deri ve barsak fiatlarının pek düşük ol duğunu görerek kesecekleri kurbanIarı canlı olarak Tayyare Cemiyetme teberrü etmişlerdi. Bu suretle Çomra'hlar cemiyete 900 kurban teslim etmislerdir. Fenlândiya Türk'lerinden Zinetullah Ahsen Bey, her sene olduğu gibi bu sene de cemiyete bir kurban bedeli olarak 20 lira cöndermittir. PAYE: Yükflelme, baha, PEJMÜRDE: Kılıksız, yırtık pırtık, soluk, PENÇE: Tırnak, el, yırtıcı«l, PERHtZ: Oraza, oruç, PERVANE: Döngelek, kelebek, PERVER: Sever, besler, PERİŞAN: Saçık, Uag'mık, bojîgnn, PEŞİMAN: Dönek, Tazgeçme, acınma, PEŞİN: Önoe, ladınlık, PEYDA: Oluşma, yapılma, PEYOAMBER: Tann elçlsl, dllekçl. F6TEİ Altuft *** PAYE: Basamak, sua, (sırasına erdl>, PEJMÜRDE: Soluk, kılıksız, (kılıksız blr adam), PENÇE: Pençe, PERHİZ: Sakınma, oruç, (çok yemeden sakınmalı), PERVANE: Gece kelebeği, fınldak, PERVER: Besler, sever, (dllsever blr adam), PERİŞAN: Dağınık, kansık, PİŞMAN: bdım, lldimlik, (Kamusu Türkl), PEŞİN: önden, (parasını önden verdl), PEYDA: Belll, görunür, PEYGAMBER: Yalvaç, elçl. *** HalU Nlmetullah Franta'da: Mensucat sanavimde mfihim bir tahavvul yoktur. LiDe'de isler mahduttur. Rusya malı keten fîatlan sağlaındır. Armentiereş fabricalarmda zuhur eden grev yüzSnden iplik talebi azdv. K8 mur niyasası cok durgun gibnektedir. LİBte: İS RAÖMEN: Tersüıe, göre, RAGBET: İstek, saygı JIAKAM: Yazı, sayı, RAKİP: Geçmeğe kalkışan, çekemlyen, gözetliyen, RAZI: Kanık, pekl dlyen, REFAH: Bollukta yaşamak, çağını üzüntüsüz geçlrme, REMIZ: İşmar, (düşünce ve duygulan görünürdekl benzerlerile canlandırma, Turk bayragı, Türk unünün Işmandır), RENK: Belir, huy (bu söz artık türkçe Iesmiştlr), RESİM: İz, çlzgi, taslak, türe, gösteriş, vergi, (bac), RESMÎ: Yüısıksız, ağır başlıca, (yasaya uygun laler), REY: Görüş, duşünüş, dllek. Polls mektebl dahillye 1 Incl komlseri Dervlş Emin *** RAĞMEN: Terslne, Iken, REKABET: Yarıs, şart, aşık atmak, RAKAM: Sayı yazmak, çİ2me, RAKİP: Atü, hızlı, kaptan, RAZI: Beğenlcl, beğenmek, REPAH: Sağlık, lyi gün, REMİZ: Birinln karşılığı, yerinl tutan, kestlrmesi, RENK: Aydmlıgın görünüsü, RESİM: Benzeyenl, emlfl, vergi, gösteris, RESMÎ: Hükumet adamı, devlet Isl, saygüı, REY: Düşünce, görme, seçme. Gemlik: Gazl mektebi mualüm Ragıbe **• RAĞMEN: Körlük olarak, RAKABET: Engel olmak, RAKAM: Sayı biçlml, RAİ KİP: Engel, RAZI: Yürekten kanmak, REFAH: Kolay geçinls, RENK: Boya, RESİM: Benzeri, alım, REY: Istek. Üsküdar 30 uncu İlk mektep B. mual. Fevziye RAĞMEN: Çirklnliğine, kuraklığma, REKABET: Çıkışma, (karşılıklı çıkmak), masdardan lkl kişinln yekdiğerine çıkışması, RAKAM: Sayı belglsi (bellemek), masdanndan, RAKİP: Binlci, blnen, (binmek masdanndan), RAZI: Kail olmak, hoşnut olmak, REFAH: Ongunluk, bolluk. REMİZ: Belgl, anlatma belgisi, belgi (işaret) demek, RENK: Tüs, betbenlz, RESİM: Kalıp, atasözü: «Kalıbı kalblne uymaz» (suratı yasalı alğı yüreglne uymaz), RESMÎ: Yasalı ls, yasalı adam, (resmî adam), REY: Davuş, ses, hoşnutluk. Yeşilköy: Fevzi Altuğ Beleikctda: Evlerde kuHanılan kömör talepieri azalımstır. Elde cok stok oldujrundan fiatlar gevsektir. Fabrika komurlerin de ecnebi rekabeti hissedümektedir. Demir ve çelik ticareti azalımtUi1. Japon ya'dan bir miktar demir levha siparis almması islerde biraz &mjt uyandvmifta. Yenî bîr İhracat unsuru Izmir'de pire otu yetiştirilmeğe başlanıyor tSTANBUL t 18 Saz (Müşerref Hanım) 18,45 Radyo orkeatrası 19,30 Fransızca ders (Müptedilere mahsua) 20 Saz: (stüdyo saz heyeti) 20,30 Saz: (Hafız Ahmet Bey) 21.30 Tekrar Orkestra konseri Sonra t Ajans ve borea haberleri. ANKARA t 12,30 Ankarapalastan nakfl: (ot • kestra) 18 Riyasoticumhur flârmonik orkestram: 1 ind senfoni (Beethoven)18,40 Alaturka saz 19.40 Dans musikisi • 20,10 Ajana haberleri ve hava raporu. BERLtN 1 Skandinaoya memleketlertnde: 18,05 Konser 19,05 Spor haber leri 19,30 Orkestra 20,05 Musahabetsveç'te kereste ticareti mart «arfmda 21,05 Bismark'a dair bir konferans oldukça faaKvet sröstermis, satular ge22.05 Muhtehf program 24,05 Ha çen seneve nisbetle farlabumıstır. Kâğtt vadisler ve dans muaikirf. nmHnde kuîlanan ağaç hamuru tlca STÜTGARTt reti Amerika buhranı yuzunden çok 18.35 Konser 20.30 Musahabe • nnteessr olduğu için bu sahada işler 20,55 Mumahabe 21,35 Musahabe teahnura ugıaııgş ve tediyen lâznn ge22,20 (Gmgene aşkı) Lehar'm üç perlen hesaplar bo muddet yfiz ustS kal dehic Romantik opered 24,05 Havatnıştır» disler 24,30 Gramofon plâklan 24,50 Kronan 32 kuroM dfismesi Dan! • Munih'ten. moıka'da toptan esva ftat1*nnnı ,117 den MÜNİH » 124 e çıkmanna sebep olmustur. 18,15 Konser 19.55 Genciik" saati Norveç'in Bıracatı subat aymda rt • 20,25 Salon musikisi 21,30 Githares halâtmdan fazladır. Halbuki kâmmu konseri 21,55 Mu«ahabe 22,15 Muhsantde tiearet bilançosu açık vermistL Bt«na rağmen m*ml*t<~*** Uv7\*k co telif prograon 24,25 Havadisler 24,50 Dans musikisi. ğahnış ve muattal gemfler ziyadelef LAYPZlG: miştir. 18,35 Beriin'den 20,05 Spor Kâ ttviçre'de: berieri 20,35 Musahabe 21.05 BisŞubat 1933 te tsvicre'nm hem ithamark'a darr konferans 21,20 Halk lâb hem de ihracab fazlalasmıştır. musikisi 22,05 Konferans 22,35 konFakat beynelmilel buhran hatebfle ih • ser 23,20 Muhtelif program 24,10 racat sanayii hâlâ müteessir olmakla beHavadisler ve dans musikisi. raber dahflî piyasada ahs veriş yerindeVtYANA : dir. lthalatn çoğahnası da gosteriyor ki 18,10 Mandolin 19,10 Musahabe fsviçreli'lerin istira kudreti azahnamıs20.10 Konser 21.15 Musahabe 21 40 hr. Amerika bohranı hasebile beynelKoro 22.05 Tarihî bh piyes 24.50 milel para siyaseti cihetmden biraz enHavadisler 24,55 Dans musikisi (gradife gosterflmektedir. mofonla). Avuwtarycrda : 19,35 Cazbant 20,45 Kqso Sonayi vaziyeti çok fenadrr. Demir ve Şarkı ile Verdi'nin tanmmamış eşeTİeri çelik ticaretlerOe bünasM lokomotif imal 23.05 Bahar programı .1,05 Tsigan eden fabrilcalarm tamamen atıl kalma • orkestraot. lan dolayuile Avusturya'da ağır sanayi VARSOVA : pek müskül bir vaziyet içindedir. Yeni 22.05 HaHf musiki 24,10 CKopm'm siyasî vaziyetler ve bübassa Almanya'da eseplermden mutat kon«er 1.05 Dans kereste, peynir ve tereyağ uzerine mevmusikisL zu yeni gümrük resknleri karştsmda AlROMA k 19,35 Konser 21.25 Havadis^r manya 3e tiearet umumiyetle mütees • sîrdor. 22.05 Gramofon plâklan 22^50 Bir tiyatrodan nakil. PRAG: 18.55 Gramofon plâklari 20.35 Aîmanca bir musikih' temadli 21.15 Mor. Ostrava'dan: (kon»er) 22,10 Orkestra ile piyano konseri 24,05 Hava disler 24,20 Mor. Ostr. dan: (dan# musikisi.) Konferans ve konser Tıp Talebe Cemiyetinden: 2 nisan pazar günü sat 1 7 de Halkevinde profesör agreje doktor Tevfik Remzi Bey tarafmdan (Hekim Ruhiyan) mevzulu bir konferans verilecektir. Konferancı müteakıp dis doktoru dok" toT Cemal Kâmil Bey bir konser verecek ve Anadolu halk şarkılarını çalacak tir. Meslektaslarrmız davetlidİT. Almanyctda: Almanya'daki siyasî tebeddüHer tî carî faalivetlerde durgunluğa sebep olntustur. tssizl% nisbeten aıa'mıs, son on bes leün zarfmda 6,047,000 den 6.000.000 a Hunistir. Lebzi^ sergisi yeni ihracat hususunda umît edüen neticeleri vermemistir. Kömür istjhsalâtı haftada 261,000 tondan 246,000 tona düsmfiştor. Makme ve mensucat sanayn de o kadar faal değildir. Haricî ticarete geUnce: Kânunosa • ni 19^3 te 390 mflvon marka (19S m3yon lira) baliğ olan ihracat subatta 370 milyon marka ( 1 8 5 mflyon lira); ithalât ta 3 6 8 milvon marktan ( 1 8 9 mi'von lira) 347 milyon .marka (173,5 milvon lira) düsmdstur. Almanva hük&meti yeniden tesekkul et mek üzere bulunan beynelmîlel çelik karteli etrafında cereyan eden müzake ratı yakmdan takip etmektedir. Bu kartel tahaJAuk edecek olursa demir ve çeJt"k esya gümrüğünün tezyidi muhtemeldir. Holandada: Amerika buhranı Holanda'da bS • tzınir (Hususî) Ecnebi memle ketlerinde ve bühasaa Almanya'nm hbbî mâstahzerat fabrikalarmda mühim bir iptidaî madde olarak kabui olunan (pire otu) yalnız Yugoslâvya'nm Dalmacya evaletmden ihraç edihnektedir. Şehrimiz Burnuva haserat ve nebat ha^ talıklan ensHtüsu geçenlerde pire otu nun tohumundan bir miktar elde ederek mektep tarlasma ekmis ve şimdilic m8satt bir netice hâsıl olmustur. Enstitâ nün müracaati uzerine Ziraat Vekâleti ztraat mudnrlüklerine gSnderdiği bir tamimde, dağlarda ve bayvlarda tesadüf edüecek her türlü yaban» ot tohumlarmın enstituye yoilanmasmı büdirmis tir. Bu meyanda Manisa ziraat müdürii mmtakast dahilmdeki dağ ve bayrrlar • dan toplathrdığı ot tohumlarmı enstituye göndermiş ve ekflen tohurslar dolavısile Manisa dağlarmda küIKyeth" miktarda hudaymabit (pire otu) ne • batmm mevcut olduğu anlaşıfmıstır. Bu havalide pire otu yetiştiren mahaller hftlen sTİa kontrol ahina almmıstır. Pire otunun buralarda istihsali içm lf zımgelen tedbirtere ba» vurulmuştnr. Tıbbî mâstahzerat fabrikalan içm pek kıymetii okm ve yüksek fiatlarla satüan bu madde yakmda Ege ikhsat mrotakasmm bellibaşlı ihracat maddelerinden birini teskîl edecektir. ( 2 YÜZLü ADAM Esrarengiz fiiminin son iki gOnönden bilistifade Ş | K SiNEMASINDf ^^ gidip görünüz. ^^m KARtLERtMİZE KOLAYL1K: Aylık abone Hususile vflâyetlerdeki bir çok karilerimiz gazetelerim munta • saman kendi adreslerine alabü • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedhler. Bu aziz karflerin arzularmı yerine getimaek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulu htihaz ehneğe karar verdik. Ay • hk abone bedeli yalnız M A L E K MiLYONER Komık fılimlerin en komigi şehrimıze ?eJi\or Bagram yaklaşıyor. Hayatınızda gülmediğiniz kadar güleceğiniz günler yaklaşıyor; çünkü: Sesli sinemanm hakikî harikası Muazzam abidesi 150 kuruş... tan ibarettir ve tabiî pesin olarak gönderflmek lâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfeüi bir mesgale olduğu içm abonelerinin inkttaa uğramamasını istiyen karflerimizuı paralannı idareye vaktinde yeti • secek vechfle döndermekte devam ' etmeieri îktiza edecektir. ' Arhadaslık Sadakat Aşk ve heyecan filimi.

Bu sayıdan diğer sayfalar: