18 Mart CamhttriveV Seyahat intibaları '*••*•! *BBB****** *^B^^^^^** " Birinci selâm Sarayburnu'nu dönünciye kadar sallanan beyaz mendillerin gölge lenip kaybolması bize seyahatin başladığmı ihtar etti.. Biraz sonra kendimizi genlş bir denizin ortasında bulduk.. Vapurumuz fena değil.. Bir İtal yan vapuru.. Onların süse ne kadar meraklı olduğunu pek âlâ biliriz. Mütareke senelerinde yakinen gör müştük.. Vapurları da öyle siislü.. Pudralı, alhkh kadınlar gibi.. Biraz fazla merasimperver ama, fena değil ifte.. Gundüz doğru diirüst gittik.. Geee çalkandık.. Ama ne kadar? Mirthiş!. Vapurun burnu denize batınca, arkadaki pervanesi boş dönüyordtu. Yolcularra çoğu sofradan kalkhlar.. Ben sebat ettim, kalkmadım.. Daha doğrusu yemekler giizeldı dayanamadım.. Vapurumuzda her cin»ten yolcu var.. Mütemadiyen viski içen İngi liz'ler, borsadan bahseden Museviler, tngiliz lirasile drahmiden bahseden Rum'lar. Daha bir »üni cins.. Sonra biz.. Dört Türk.. Ertuğrul Muhsin'le operatör Cezmi Yunanistan'a filim çekmeğe gidiyorlar. Ben de yeğenimle tiyatro görmeğe.. Ha, unutuyordum. Rivayete bakılırsa vapurda Yunan aktörile Atina'ya kaçan İstanbul'Iu kızın babası da varmış.. Bir hayli aradım.. Herkesin yüzü gülüyor.. Kızi kaçan babaya benzer bir kimseyi göremedim.. Sormağa da utandım.. Görseydkn bir gazeteci gibi mülâkat yapacaktım.. Pire'nin yeni binalarla süslenmrş, yepyeni mahalleleri, sayfiyeleri görünmeğe başladı.. Pire, bana İzmir'i, Kadıköy'ünü hatırlatır.. Belki ikisinin arasında bir münasebet göremiyeceksiniz.. Ama seyahatlerde daima böyle oluyor.. Her gördüğü yeni bir manzarayı memleketinden bir parçaya benzetmemenin imkâ nı yok.. Buna bilmem memleket hasreti mi denir.. Hasret çekecek ka dar da daha vakit geçmedi ki.. Ne ise!. Akşamki fırtınadan dolayı li mana altı saat teahhurla giriyoruz.. Vâkıa sabab. olunca biraz güneş yüzünü götterdi.. Fakat dalgalar daha hırcınhklarını yenememişler.. Ara sıra vapura kuvvetli kuvvetli çarpıyorlar.. Bizler karmcalann aksine kışın çabşıp yazın oturan meslek erbabındanız.. Onun için benim bütün seyahatle rim yazın geçmiştir. Kışın böyle uzun bir vapur yolculuğu yapmamıştım.. Bu sefer anladım ki yaz seyahatlerinin bazı güzel meşguliyet leri kış seyahatlerinde bulunmuyor. Kılavuz kaptan götürüp bizi rıh" tımın bir köşeaine yanaştırdı.. Bazı sinema ve tiyatrocular, bir iki gazeteci geldi.. Bizi karşıladılar.. Gasetecder resimlerimizi çektiler.. Herkes nezaket gösteriyor. Bavulumun en üstünde yüz tanelik bir paket sigara vardı.. Bavulumu esasen çok aramadılar bile.. Fakat •igaralann miktarı muayene memurlarının gözüne çarptı.. Mono ' pol olduğu için kanunen sokrnaması lâzım.. Başmemurla görüştüler.. Ben bir seyyah olarak memleketlerine giriyorum. Az çok bir para bırakacağım.. Yüz tane sigarayı da sata cak değilim.. Içeceğim.. Onu içti ğkn müddetçe de belkiYunan sigarası almıyacağım.. Nihayet olsa olsa Yunan monopolu benim sigaralaı* yüzünden yüz kuruşumu alamıya cak.. Fakat ben buna mukabil buraya şöylece en aşağı yüz Iira bırakacağım.. Sigaralarnnı ahrlarsa müteessir olacağım.. Gittiğim yerde aleyhlerinde söyliyeceğim ve ihtimal bir daha gelmiyeceğim.. Şîmdi Yuna nistan benden sigaraları alırsa mı kâr eder, almazsa mı?.. Almadı'ar. İade ettUer.. Gezdiğun yürüdüğüm yerde Yunan gümrüklerinin yolcu lara sühulet gösterdiğinden bahsedeceğim.. Benim ettiğim gibi her kes te etmiş olacak ki oteller, lokantaar, barlar adam almıyor.. Şehir ecnebilerle dolu, bizimkiler gibi deDilerim Tanrıdan ki: Kârımızın hangi'yolda olduğunu idrak edecek memurların adedini bizde de arttırsın... Amin! VASFİ RIZA Yeni bir ümit kapısı daha! Akhisar'da Orta mektep Vekâletin bu kararı halkı çok sevindirdi Akhisar « H u s u s î » Akhisar'ın başlıca ibtiyaçlanndan biri olan orta mektep, Maarif Vekili Reşit Galip Beye • fendinin nazan dikkatlerini celbeylemiş v e memleketitnizin bu mühim ihtiyacı temin edilmek üzere karar verîlmiş ve bir orta raektep küşadı Maarlf Vekâletinden kaza kaymakamlığma bildirilmiştir. Belediye dairesinde Halk Fırkası rei»i Smdırgılızade Mebmet Beyin riya seti altında kirk elli kişi toplanmış, derhal bir heyeti faale aynlmıştır. Oracıkta bin Iira kadar bir para toplanmış v e sekiz kişiden ibaret heyeti faale hummalı bir surette işe başlamışlardır. Memleketin çok nezih şahsiyetlerinden seçilen heyeti faaliyeye muvaffa • kiyetler dilerken Maarif Vekfli Resit Galip Beyefendiye v e bu miibrem ihtiyaa Vekâlete iblâğına v e bu hayırlı îşi basarmağa muvaffak olan Smdırgılı zade Mehmet Bey v e kaymakanurnız Zeki Beye memleket evlâtlan ve ço • cuk velileri bilumum halk şükran hislerini iblâğa muhterem pazetenizin vasatabnı rica eylemektedir. Ordu yollarınm 8 büyük koprüye ihtiyacı var! Bunların ikisini Nafıa Vekâleti, altasını da Ordu idarei hususiyesi yaptırıyor ı Makdonald plânı cok müsait karsılanaı (Birıncı sahı)eden mabait) yekununu Deniz aşırı kuv. 300000 400000 . 250000 200000 200000 170000 150000 100000 75000 75000 l u n d u r u l a c a k kuvvetlerin g ö s t e r m e k t e d ir. Anavatanı kuv Sovyetler bırlığı Franaa İtalya Almanya Lehlstan Ispanya Romanya Çekoslovakya Belçika Felemenk 500000 200000 200000 200000 200000 120000 150000 100000 60000 25000 ma mevcut olduğunu ve beşler kon feransınitt beyannamesindeki şartiarm gerçekleştiğini farzetmektedir. frzıaıelmR macmacmfhamamamamnı Frannz ve Alman murahhaslarının beyanatları B u l g a r i s t a n , Yunanistan, M a c a ristan v e P o r t e k i z h ü k u m e t l e r i n d e n her birinin o r d u mevcutları t o p y e k u n u 6 0 0 0 0 k i ş i d e n ibaret olacakt:r. Ordu Vilâyetinin Vona nahiyesindr 6 0 , 0 0 0 liraya yapılan yatı mektebi Ordu « H u s u s î » Vilâyetin Ordu Giresun, Ordu Mes'udiye, yollan üzerinde sekiz mühim let Ordu köprüye Fatsa, Fatsa • Unye, Ünye • Terme ihtiyaç vardır. Bu köprülerden ikisi Meve Bolaman'dır ki Nafıa Vekâletinin proğramuıa dahildir. Geriye kalan altı köprünün vilâyet heyeti fenniyesince yapılan keşfi neticesinde 2 2 0 , 0 0 0 Iira y a inşa olunabiiecekleri anlaşılmış tır. Bu köprüleri mahallî vesaitle yapmak, geçmiş senelerdeki sakat tecrii • beleri tekrarlamaktan başka bir şey olmıyacağı meclisi umumice anlaşıldığm • dan maliye elile tahsil edihnekte olan, senevî 1 2 0 , 0 0 0 liralık hususî idare varidabndan senede 4 0 , 0 0 0 Iira vermek ve Maliye Vekâletinin kefaleti de temin edilmek şartile işin toptan mütehauıs bir şirkete ihalesi kararlaştınl mıştır. Köprüler işi bu şartlara uygun şe kilde halledildiği giin Ordu vilâyet ve tnülhakah bir adaya benzemekten kurtulaşaktır. Şehirli, köylü bütün vilâyet halkı bu karann neticesini »abırsnlıkla beklemektedir. Maarif hayatt Vilâyet maarif teşkilâtı verim itibarile yüksek derecededir. Vüâyette 6 6 ilk mektep, 1 4 7 mualUm vardır. Bu d e n senesi içinde ilk mekteplerde okuyan talebenin sayısı 4 7 3 1 dir. S C. Muhteşem bir yatı mektebi Vona nahiyesinde kurulmuş olan ( V o n a yatı mektebi) muhteşem binasile asri tesisat v e teçhizatile eşine ender tesadüf edilen bir mekteptir. Bina v e paviyomın inşaatma 6 0 , 0 0 0 Iira sarfedilmiştir. Mektebin bütçesi 2 3 7 9 4 liradır. Bu mektebin leyli ve neharî talebesi ( 1 2 8 ) dir. Karagöz meselesi Rami Beyin sözleri meğer ciddî değilmiş! Bursa ( H U S D S Î ) Maarif Cemiyetinin verdiği baloda Darülbedavi san'atkârlanndan Hâzım Beyin Karagöz oynatrnası, Karagöz'iin mezan etrafında koparılan hrtmaya yeni bir renk verdi. Hâzım B e y Karagöz'e mezar istiyordu. Halk ta bu fi'ci a'kışladı. Fakat ne garip bir tesadüf v e tezat e:.eridir ki o aece baloda bulunrn v e Karagöz'ün rpczarmı yaptıra :ağmı söyliyen Rami B. bu mezan yapttrmaktan biraz evvei vaz geçmîşti. Çünkü Karagöz'ün yaşamış bir »ahsiyet olmadığtnı ilk defa ortaya atan Dr. Osman Şevki B. kendisini ikna etmişti. Krragöz'ün yaşamadığmı iddia eden doktor beyle yaşadığını zanaederek ona mezar yapbrmağa heveslenen avukat Rami B. balodan evvel gene bir tesadüf eseri olarak yanımda bulusmııv lardı. İkisini tamşbrdım. Rami B. doktor beye anlatmağa başladı: Gazi kütüpaneti Yeni kurulmus olmastna rağmen Gazi kütüpanesi şehrin okuma ihtiya • cına cevap verecek raükemmeh'yette • dir. Kötiipanede 6 4 0 Arap harfli, 4 4 1 Türk harfli ve 2 9 fransrzca, ingilizce, almanca olmak üzere simdiuk 1 1 1 0 eüt kitap vardır. Türkiye'nin her tarafın • dan gazete ve mecmua geldiği gibi her yeni çıkan eser derhal getirilmektedir. İngiliz plânı yenid'en yapılacak müteharrik kara topları çapı için 108 milimetre, bugün mevcut bu kabil toplann çapı için de 155 milimetre tesbit eylemiştir. Deniz kuvvetlerine gelince, 1935 senesinde bu hususta bir konferan* toplanacaktır. Bu konferans bütün devletlerin deniz silâh kuvvetlerini memnuniyeti mucip bir surette kararlaştıracaktır. İngiliz plânı Fransa ve İtalyan deniz kuvvetleri hakkında kruvazör ler ve torptto muhripleri için 1932 birinci kânununda İngiltere ve Amerika tarafmdan yapılan müşterek teklifi esas tutmuştur. Gene bu plânda saffı harp gemileri inşaatında umumî bir mütareke yapılması tek lif edilmiştir. Bu plân Almanya hakkında Versay muahedesinin tayin ettiği keyfiyetçe tahdit esasını tanımakta, fakat tatbikat sahasmda bu mü/tarekeyî Almanya'ya da şümullendirmskedir. İngiliz plânı hava kuvvetleri sahasında şu tek lif leri havidir: Tayyare bombardımanlarının nev'i askerî tayyareler miktarının azal tılması. Bu son teklife göre Fransa, Ja ponya, ttalya, Sovyetler birliği, A merika ve İngiltere mevcut askerî tayyarelerini 500 e indireceklerdir. Dîğer h'ükumetleVin tnevcul as kerî tayyarelerini indirecekleri hadler şlı suretle gösterilmiştir: 200 Çekoslovalcya, Lehlstan. Ispanya, Yugoslavya 150 Belçika, Felemenk. Romanya, . 100 Turklye, Çln 75 Yunanistan, Norveç. Isveç, Isvıçre. 50 Danlmarka, Estonya, Letonya, Lıt vanya. 25 Fenlandıya ve Portekiz. tngiliz plânı teklif ettiği mukaveIe projesinin meriyet müddetmce yeniden tayyare yapılmasını menetmekte, bulundurulması memnu tayyarelerin yarısının 6 haziran 1936 tarihinden evvel ve öteki yarısının bu mukavelenin müdMeti birmeden ev * vel tahribini derpiş eylemektedir. Bu projenin üçüncü kısmında silâh kuvvetleri hakkında malumat teatisi ve alınacak kararların ileride mukaveleye ilâvesi ileri sürülmüş tür. Dordüncü kısımda kimya mad deleri, mîkrop ve yangın çıkaran bombalar vasıtasile harp yapılması menedilmektedir. Beşinci kısımda daimî bir komi» yon teşkili teklif edilmektedir. Bu komisyon, 5 sene için mer'i olacak ve mevcut sulh muahedeleri ahkâmının yerini tutacak olan bu mukavelenin müd'deti bitmeden evvel toplanacak ikinci bir silâhları azaltma konfe ransı için hazırlıklar yapacaktır. Toplar ve deniz kuvvetleri Cenevre 1 7 ( A . A . ) Havas Ajansından: * M. Makdonad'm izahatı bittikten sonra M. Daladier demiştir ki: Bu plân o kadar ehemmiyetli • dir ki biz bunu en büyük itina v e en derin bir alâka ile tetkik etmek btiyoruz. Bu plânm mülhem olduğu yüksek v e asil duygulan hürmetle ananz. M. Paul Boncour'un evvelce verdiği iza hattaki başlıca esaslan biz bu plânda büyük bir memmmiyetle mevcut göriıyoruz. Milletler arasında sulhun tep • reşmesi, silâh kuvvetlerinin bütün milletler tarafmdan ayni zamanda ve mü essir bir kontrola tâbi olmak üzere yavaş yavaş azalblması uğrunda sarfedilen candan ve hflesiz her türlü emeklere Fransa derin bir surette bağlı v e sadık kalraak tadır. Amerikan mümessili M. Dipson d» konferansı kurtarmak için sarfettiği emeklerden dolayı M. Makdonald'a teşekkür etmiş, tmriliz projesinin heyeti umumiyesinin ittifakla kabulünü um • duğunu söylemiştir. Bundan sonra Alman Başmurahhan M. Nadolny fransızca bir nutuk söyKyerek konferansa yeni bir hız vermek îçin Cenevre'ye gelmesinden dolayı M. Makdonald'a teşekkür etmis ve demiş • tir ki: M. Makdonad'ın konferansa vermek istediği bu hız ve ileri hareketi muzakerelerinin müsbet bir neticeye ulaşmasına şüphesiz imkân hâsıl edecekbV. İngiliz murahhas heyetinin teklif ettiği mukavele projesi konferansm gir diği çıkmazdan kurtubnasım temin edecek yegâne amelî çaredir. Esası beşler konferansında kabul edilen emniyet, Almanya'nm fikrine göre silâh kovvetlerinin ancak esaslı ve adeiete uygun bir surette azaltalmasi ile hakikat şek line girecektir. M. Nadolni'den sonra İtalyan Başmurahhası M. Cabellero söz aunış, Ualyan murahhas heyrtin^n ^InRİllr plânmı büyük bir Hma ile tetkik edeceğini söylemiştr. Komisyon Ingiliz projesi bakkmdaki umumî müzakereye perşembe gönü başlamağı kararlaştırmıştır. Hava kuvvetleri Ali Rıxa Samsun İdman Yurdu İstanbuTa gelecek Amerika Harieiye Fezaretinde * Nevyork 17 ( A . A . ) Nevyork Taymi* gazetesi yazıyor: Harieiye Ne zaretmin Amerika'ntn Makdonalt silâh bırakımı projesmi müzakerata esas kabo) etmesi muhtemel olduğunu bildirmek tedir. M. Norman DavU projenin tetkikine başlamışhr. M. Rozvelt Amerika'nm silâh bırakımmda bir anlaşmıya vanl • ması için çabaladığını ve bu husuta geniş mikyasta birlik çahsmıya hazır olduğunu sefirlere bildirmistir. Vaçington'da müzakereler Vasington 17 ( A . A . ) M. Rozvelt biribiri ardısıra İngiliz, Fransız, Alman elçileri, Harieiye N a ı ı n M. Hul ve M. Norman DavU ile görüşmüştür. Bu g o rüşmeler esnasmda silâhları azaltma mes'elesinin konuşulduğu zannedilmektedir. Bir Ma.car antrenörünün nezareti altında futbol Samsun « H u s u s î » Samsun sporculannın sahasızlıktan çalışamadıklan hakkmdaki müracaatleri nazan dikkate ahnarak emlâki milliyeden Talimhane meydanının spor sahası olarak hasrı vadedilmiştir. Osman Şevki Beyle Rami Bey v e Bursa muhabirimiz bir arada İstanbul'daki kütüpanelerin hepsinde kırkar ellişer kuruş gundeük vererek bir çok adam kullanıyorum. Her gün sabahtan akşama kadar kendile • rine Karagöz'ün kaydini arattınyorum. Bu kayde rasgeldikleri gün mezar taş'annı yaptıracağım. Doktor bey de mukabele etti: Paranız çokmuş azizim, akıntıya kürek çekerek boşuna zahmet buyurmussunuz! Galiba Rami B. in mezar taşları için para harcamağa hiç myeti yokmuş ki derhal yumuşadı v e (bu mezan yap tırmaktan vazgeçtim artık!) dive sözü Samsun'da sporculğun banisi İdman Yurdudur. Bu kulüp bundan on beş sene evvel 3 3 4 temmuzunda Behiç v e Şmasi Beylerin teşebbüsile teessüs etmiştir. Halen Samsun şampiyonu v e Karadeniz ikincisidir. İki yijze yakın azası vardır. Bahriye binbaşılığından T>Ü çalışan Samsun İdman YureTu takımı ftmncı tekait eski v e kıymetli sporcolardan Refik B e y kulüp için senelerdenberi büyük bir şevk ve sönmez bir azimle çaIışmıştır. Halen elli beş alhnış yaşında olmasına rağmen boş saatlerini kulüpte genç sporcularla beraber geçiriyor. Macar millî takımının oyuncularmdan olup son günlerde mühendis olarak Samsun'a gelmiş olan M. Jozef İdman Yurdunun antrenörlüğünü kabul etnıiştir. İdman Yurdu yakında büyük bir turne ve bu arada Ankara ve İstanbul'a da giderek muhtelif maçlar yapacakhr. Japonya'mn fikri Tokyo 17 ( A . A . ) Hükumet M. Makdonald'm teklif ettiği plâna az al» ka sösterir gibi görünmektedir. Başmurahhatlarm ile görüşmüştür. tetkikleri Cenevre 1 7 ( A . A . ) M. Makdona] bu sabah Leh Harieiye Nazın M. Bek Cenevre'de bulunan başmurahhasla bu sabah İngiliz plânını itinalı surette tetkik etmişlerdir. Murahhas heyetler ve içlerinden bir coihı hükumetlerine dan'smak niyetindedir. M. Makdonald'ın izahatı Siverek'te kuraklık Tehlikesi kalmadı Siverek «Hususî» Son günlerde yağan yağmurlar Siverek'te kuraklık tehlikesini bertaraf etmiştir. Zeriyat devam etmektedir. Geçen seneye ni«betle zeriyat daha fazladu*. Geçen seneki kurakhk dolayısile çift hayvanatmı elinden çıkaran Urfa vilâyetinin Harran halkı için bugünlerde hayvan tüccarlan Siverek hayvan pazannda çift hayvanatı almağa başla mışlardır. Bu alış neticesi olarak fiatlar yükselmiştir. Senelerdenberi Doktor bekliyen kasaba Arapsun « H u s u s î » Kasabamız senelerdenberi doktorsuz bir haldedir. Buraya gelen doktorlar azamî beş altı ay sonra aynlıyörlar. Bir aydanberi yeni bir doktorun geleceğini işitiyoruz. Halk sabırsızhk içinde bekliyor. Küçük kasabamızla köylerinin sıhhati tabirle kadere terkedilmiş bir haldedir. ölenlerin muayenesiz derin nykula • nna gömühneleri doğru mudur? Otuz kırk Iira maaş alan v e üç dört nüfnslu ailesini idare etmek endişesinde bulu • nan bir memur hastalık tehlikesi karşısında bir çok yerlere baş vurarak alacağı para ile doktor aramağa çıkıyor. Ya hastasım kurtanp borcunu düşünüyor v e yahut ta hem hastasım kaybedîyor, hem d e bu uğurda dökülen paranın altında eziliyor. Muhitimizin doktora pek çok ihtiyacı vardır. Türk kütlesinm sıhhatini koruyan büyüklerimizden bu ihtiyacm pek yakında kapanmasını candan dfleriz. kesti. Günlerce gazete sütunlannı isgal eden Rami Beyin (mezar ta») hikâyesi de Bursa'daki baloda işte böylece ortadan silindi. Zavallı Karagöz mezarsız kahp gitti. Musa Gaziantep vilâyet mecl si Vilâyet umumî meclisi vali Akif Bey tarahndan açıldı. Bütün daire reislerile beraber tatbtkat görmek için gelen lise ve ilk mektep talebesinden bazı sınıflar hazır bulunuyordu. Talebe tarahndan önce istiklâl marşı çalındı. Bundan sonra Akif Bey izahnamesini okumağa başladı. Bu, bir saat devam etti. Geçmiş senenin çaLşma hesabı herkeste büyük memnuniyetler uyandınyor. tstikbal için daha fazla ümitler veriyordu. Meclise verilen mütevazin bütçenin masraf kumı 6 0 8 8 9 5 liradır. Ahmet Muhtar Ağaç dikme faaliyeti Bursa (Hususî) Gemliğ'in sahil köylerinde müteşebbis gençlerden M. Kemal Bey namında bir zat büyük granit taş ocaklan işletmeğe başla • mıştır. Kemal Bey Uk defa İstan * bul'da Altm Ok ticarethanesile mü * him cniktarda satışa bağlanmıştır. Bu taş ocaklan çok zengin olduğundan Gemlik için de oldukça faydalı* dır. Ocaklar hariç memleketlere bile taş ihracına müsaittir. Bu ihracat de»!z tarikile yapılmaktadır. Memleketin teşçiri çiin geçen sene yapılan ağaç dikme ameliyesine bu sene de devam edilmektedir. Bir hafta danberi Urfa Diyarbekir ve Viransehir yolları tarefeyne ağaçlar dikil mektedir. Kaymakam Haşim Bey ağaç dikme işlerile bizzat alâkadar olmak tadır. Bir şaki yakalandı İki üç senedenberi eşkıyalik eden Hanıfı ismindeki şaki derdest edilmiştir. M. Ali Ahmet Lâtfi Cenevre 17 (A.A.) M. Mak donalt, dün öğleden sonra söylediği nutukta vaziyete dik bir nazarla bakmak gerek olduğunu beyan et miş ve demiştir ki: Eğer Almanya yalnız kazannvsk la kalmah istiyorsa bu onun olup biten şeyleri ve kendi menfaatlerini yanlış bir surette kavradığını gös terir. Silâhları elinden alınmış milletler hak ve hürriyet istiyorlar. Silâhları ellerinde olan milletler bu dileği hesaba katmalıdırlar. Yalnız beşler konferansınm beyannamesi hukuk beraberliği ile emniyetin birbirine bağlı şey ler olduğunu tanıraıştır. Bu sözlerden sonra M. Makdonalt milletler arasında itimat duygusu hüküm sürmedikçe hukuk beraber Iiği işinde ilerlemek baş göstermiyeceğine dikkati çekmiştir. M. Makdonalt silâhları azaltma konferansınm başka bir vakte bı rakılması düşüncesine itiraz etmiş, bunun şimdiki halde bir muvaffakiyetsizliğe uğrama demek olacağım söylemiş ve nutkuna şöyle devam etmiştir: İngiliz projesi Fransa ile AI ~ manya arasında karşılıklı bir anlaş Makdonalt Roma'ya gidiyor Cenevre 17 ( A . A . ) M. Daladier iie M. Boncour bugün Paris'e avdet edeceklerdir. M. Makdonalt ile M. Sbnon R o n u ' v ı hareket edecekler v e oradan Paris'te kalmaksızuı do^nıca Londra'va gide • ceklerdir. M. Daladier'nin pek yakın' 4 ; Londra'ya hareket edeceği bildirilmektedir. i H7. n«n resimler Kıymetli ressam arkadasınuz Ali Cemal B e y Gazi Hazretlerinin çok giijel bir portresini kalemle taş üzerinde büyültmüştür. ötedenberi bu işlerde mahir olan Cemal Bey, Gazi Hazretlerinin portreiermi şimdiye kadar yapılanların en iyisi diyebfleceğimiz bir sekilde fotoçraft?k .«nizel'î^ni taroamile muha faza ederek muvaffakiyetle büyültmüf v e taş basması olarak mükemmel su • rette tabettirmistir. Gazi Hazretlerinin portrelerini al mak Utiyenler için A'ı Cenut1 Beyin eseri en güzeli ve e a tavsiyeye lâjnk okuııdır.