Şubat $ON TELGRAFLAB Bana kahrsa Türk sana diyor ki Ne? Boğaziçi Evliya Çelebi 8 Yangından sonra Galatasaray Bey* lerbeyi'ne taşındığı yıl biz talebe iken mesrutiyetin ilk coşkun günlermi orada geçinniştik. Eski baraka sımflanmız belki de hâlâ duruyordur. Kuzguncuğ'a doğru sapmadan o gün gibi bugün de, karsıda rnavt sulardan bembeyaz çıkan kuğu süzülüslü Ortaköy camiine bakardım. Onun tepesinde, kat kat duvar kusaklannın icindeki korulara saklanmış korkunç Yıldu'a bakardım. Çelebi'den öğrendim ki Kuzguncuk adı, Fatih zamanında orada oturan Kuzgvn Baba'dan kalmıs, galiba Celâl Esat Beyden de dinlemisthn ki orası, Bizans tmparatorlan zamanında yapılmıs bir manastırm alhn yaldızh çatı smdan kinaye Krizokeramos diye anı • hnnıs. Halbuki vatile, Cel&I Esat Bey gibi eski ve yeni Kostantiniye'yi yazmıa olan Kostandius'un da bu köye ayni adı vermekle yanılmıs oldugunu söyliyenler de var. Onlar buranm adı Kozinisa idi diyorlar. Arük Usküdar'a varmadan Evliyadan aynldım. Bilirdün ki vaictüe Battal Gazi, Emevi Harun Reşit zamanında kendi şehri Malatya'dan gelip buraları aldığı, evler kurdurup yedi yıl oturduğu için Türk'Ier fetihten sonra, o vakayı hatırlatmak için buraya Eskidar dediler, bu da değise değişe üsküdar oldu diyecek, şehri anlatraağa başbyacakh. Böyle yapması beOci de doğru idi. Çiinkü burası içm söylenmiş btrbirini tntmaz rivayetlerîn hangisme inanmalı. Kimi diyor ki Agamemnon'la Hriseisin oğlu Hrisw, k u kardesi Ifijeni'yi bulmak için Torid'e dogru yola çıktığı sırada buraya gehnis, burada öl • müş, buraya gömülmüs, onun için şehre Hrisopolis demifler. Kimi diyor ki eski Iran'hlar diğer vüâyetler gibi bnraya da sahipken Bizans'Uardan aldıklan gümfi* vergiler burada toplandığı için sehre alhn yataği demek olan Hrisopolis adı verilmiş. Yazan: RUSEN ESREF • . «ıı» Japon'lar üç yeni şehir aldılar, harp büyüyor göndermemek mes'elesile meşgul Tokyo 25 (A.A.). Japon'lar, Jehol'ün şimalinde kâin Kaflu'yu işgal etmişlerdir. Chinchov 25 ( A . A . ) Bir Japon livası, Chaoyang'ı işgal etmiftir. Nankin 25 ( A . A . ) Çok ehemmiyetli bir demiryolu şubesi olan Pei Pi«n şehrinin Çin'lilerin elinden cıktığı resmî surette bildirilmektedir. Çin'lilere göre vaziyet Pekin 25 ( A . A . ) Japon'lann Chaoyang'ı zaptettikleri tekzip olunmak tadır. Küllivetli miklarda Japon takviye kıtaatı ile 5.000 Mançuri'li asker Lingyua'nm 50 mil eenubundan Lingyoan'a doğru bir taarnu hareketi yapan kıtaatı takviye etmek üzere alelâeele Shan Hay Kuan'dan hareket etmitlerdir. Linguang şehri şimdi Japon tayya releri tarafından bombardıman edii • mektedir. Pekin 25 ( A . A . ) Japon'lann hali hazırda Mancuri'de 60,000 ve Jeholde 30.000 kİMİik bir kuvvete sahip olduklan anlasılmıştır. Şimdiye kadar muntazam Çin kuv vetleri harp ehnemişlerdir. Piştar kıtaatını teşkil eden knvvetler gönüDü tnüfrezelerdir. Bir Çin membamdan bildirildiğine göre Japon'lann Chaoyang'ye karşı yapmif olduklan ceohe t u n u ı u akamete uğramıstır. Japon'lar şimdi cenup istikametinde bir çevirme hareketi yapmaktadırlar. Müthiş bir soğuk hükihn sürmekte • dir. Cenevre'deki Japon heyeti Halkeır Halkevi... İşte manasını fis • tünde taşıyan bir isim... Halkevi, iradeyi halka veren ve irade Cemiyeti Akvam Uzak Şark'a silâh Hâlâ mı b«nim toprağımda sen Mösyö, sen Mıstır, sen Sinyor, sen Her, sen Gospodin, hâlâ mı sen etimi sömüren domuz, hâlâ mı sen kemiğimi yalıyan köpek, hâlâ mı sen iliğimi eaıen sülük, hâlâ mı sen kanımı zehirliyen akrep, hâlâ mı sen benliğimi yalayıp yutan istismar ordusu, karşundasın! Hâlâ mı Türkîye'de, bir haber gelmemiştir. ütrkçe konuşan, Türk memuru MUUtler Cemiyetinin kararı nun, Türk diline, Türk yurduna, ve Japonya Türk benliğine bir Türk caddeTokyo 25 ( A . A . ) Mîlletler Cemij sindeki binada çatal dilini uzayetinin ittihaz ettiği hattı hareket, Japonya'da asabiyetle karşılanmıştır. Müf tarak hakaret savurmak gayretini ritlerin takriben 40,000 kadar olup ecgüdüyorsun! Misafir gibi otur r.ebilere karşı bir takım tecavüzlere kıduğun bu toprakta, benîm u!uwüyam etmelermden korkulmaktadtr. Mem cenabımı altına kalbetmek hu leketm her tarafmdaki zabıta teşkilâh susunda gösterdiğin hokkabaz ecnebilere karşı hususî himaye tedbir • hk ve her yıl milyonlarımı ce ieri almağa memar •dihniştir. Cemiyeti Akvamda yeni bimden asırarak, apararak, sırıkkararlar Iıyarak memleketine taşıman yetismiyormuş gibi, hâlâ mı benim, Cenevre 25 ( A . A . ) Çin Japon ihtilâfının safahahnı takip etmek ve hâlâ mı Türk milletinin karsısıncemiyet misakının 3 üncü maddesmin da alacağın tavrı anlamış değil3 üncü fıkrası mucibince büyiik meclise sin! Hâlâ mı, ey, «ilindir sapkalı vazifesini ifa hnsosunda yardım etmek yankesici, garpli serseri, küstah üzere Milletler Cemiyeti fevkalâde mecşaki, hâlâ raı boynumda kapitülisi tarafından teçkil edibniş olan istilâsyon zincirinin hatırasını göriir şari komite, bu sabah M. Hymans'm tryaseti altmda içthna etmistir. Bu iç gibi oluyor, hâlâ mı Sevr'le Lozan timaın nihayetinde aşagıdaki teblig neşrasındaki farkı bilmiyorsun? redilmiştir: «tstişarf komite, fevkalfide mecliıtn Muharebe üstüne muharebe • karar surefine tevfikan tngfltere hfikuden, ihtilâl üstüne ihtilâlden sonmetinin Uzak Şark'a yapılan silâh sevra, cenazesini aradığın bu Tür • kiyatı mes'etoinde diğer alâkadar h3k'ün son damla kanile nehirleri kumetlere temas etmesi lâzun gelmekte nasıl kızıla boyadığını, kurumuş olduguna karar vermiştir. Komite. mesandığin damarlarında senin saiti içm büyük bir ehemmiyeti olabiltcek olan bu mes'elenin inkişafı safahadritnotlarım ve olanca şevketini, tından malumattar edihnesini talep esatvetini batırdıgını, boğduğunu, der. Komite, M. Hymans tarahndan vesana bayrağını selâmlatarak, rilen bazı malumat üzerine riyaset meTürk hudutlanndan ötede nasıl selesini gelecek içtimaa kadar mual • yol verdiğini unutuyor musun? [ lâk bir halde bırakmağa karar verir.» Hâlâ mı Türk memurunu se nin kulun, Türk dilini senin zincirbendin, Türk ağzinı senin tükrük hokkan mı sanıyorsun? Hâlâ mı beni tammadm? Çağhyanlanmdan, denizlerimden, nehirlerimden, ırmaklanmdan fazla akan kanım, varlığımı sana bildirmek için kâfi gelmedi mi? Etimi sömüren domuz! Kemiğimi yalıyan köpek! İliklerimi emen sülük! Kanımı zehirliyen akrep! Sana toprağımm üstün • de değil, altmda bile yer yoktur; ölülerimi bile difliyemezsin. Geber! Geber! Hudutlanmın içinde leşine bile yer veremem. Topragımı istimlâk, terhin, ferag etmek istiyen Mösyö, Mıstır, Sinyor, Her, Gospodin, ya aklını başma toplıyarak otur, yahut defol! Ben buradayım! Kör müsün? nında silâhtar Abdürrahman Ağa gü yi halktan alan inkılâp fırkasınıo zel bir mermer çesme yapbnp ta adına kalbi ve dimağıdır. Biz bu evin Pasalimam demeden önce öküzlimanı ne kadar öz çocuğu olursak ve bu derlermiş. Orada hâlâ göriilen büyük ev bizi ne kadar öz çocuğu biliramban Uçüncu Selim yaptmnış Çünkü öküz iskelesi imiş. Beşiktaş'tan se, o kadar Gazi nesli olmak hak kını kazanacağız! öküzleri hep oraya naklederlermis. Fakat orasım eski bir masahn kaynağı olCuma günü, yurdun elli dort mak üzere de gösteriyorlar. Kostandibucağında, bir ağız ve bir yürek* us, Prapontid boğazına Bosfor admı vele Halkevlerinin birinci yıldönuren öküz buradan ge«miş diyor. Bi • mü kutlulandı... Saat dörtte tszans'lı Denis'e göre bu raasal şudur: tanbul Halkevinin önünde durYunon; İnaküs'ün kızı to'yu kıskandıgı için onu ineğe tahvfl etmis. Uğendire dum: Evin kapısım çeviren otoile dürtüle dürtüle süriilen bu inek can mobil zinciri etraf ında coşkun bb aeısmdan burada kendini denize atmış, kalabalık, Ankara'dan tsmet Payüze yüze karşıya geçip kendini kursanın sesini getiren radyoya bütarmış. Bu masalın zıttmı sByliyenler de tün dikkatile kulak veraıiş, kovar: to, sonralan Bizans şehrinin kurulduğu burundan kendini suya atmış, yünuşan inkılâbı dilsiz bir heye ze yüze Fenerbahçe'sme çıkmış. canla dinliyordu. Evliya'nm anlatacagı Usküdar'a bunEvin pencerelerine bsJctım: lan da ilâve eder avnlırdım. **• Buğulu camlar arakasmda, genç, Evliya Çelebi'den aynldım. Çünkü ihtiyar, siyah, beyaz, kadın, erartık, gecenin saati çok ilerlemiş, lâmkek, bir çok baslar, başlar, baş • balann şişesi islenmis, sigara tablası lar... külden dolmuş, oda dumandan boğulO zaman sevinçle anladım ki, muş olurdu. Hayalmi asırlar içinde dolaşbrmif biri gibi vücudümde yorguniçerisinde ancak üç dört yüz kîluk duyardıra. Fakat sezerdim ki gönfiyi tophyabilen evimizin salonlümdeki co^kunluk dalgalan hâlâ yalan, asıl sahiplerini alamıyacak hsmış degil. O andan, uykuya dalacağım kadar dardır. ana kadar da zihnimden kaç düşünce Vazifesi büyük kütleain kal bindeki inkılâp ve fragat ateşini daima ışıklı ve »ıcak bir alev halinde tutmak olan Halkevlerinde, az çok biribirini tanıyan bir münevver kalabalığm toplanmasını kâfi gönnemeliyiz. Radyonun sokağa haykıran ağzı karşısında biriken büyük halk dalgalarını duvarlan arasına alabilecek genif salonlara ihtiyaç var. Bize gurur ve iftihar veren bu coşkun alâka karşısmda bir an düşündük: Istanbul'un temiz bağ nnda eski malî esaretimizin tim•ali gibi yükselen Düyunu umumiye binası, acaba bir millî kurtuluç ve uyanif yuvası, bir (Halk^) nu? «Cihan ticaretini İhya edeceğiz!)) Bu teblig münasebetüe Uzak Şark'a hareket ediyor gonderflecek silâhlara ambargo kon • Cenevre 25 ( A . A . ) M. Matsuomajı raiihim mes'elesini ortaya atan zaka, akşam üzeri Cenevre'den hareket e tm M. Eden (tngÜtere) olduğunu tasdecektir. rih etmek dikkate sayan ve mühimdir. M. Matsuoka, Paris'e, Londra'ya ve MaamaHh, mumaüeyh, bu mes'eleyi Amerika'ya gidecektir. Bu riyaretlerinde umumî noktai nazardan mevrau bahreımi bir vazife ifa edecek değildir. «etmiştir. M. Eden, bilhassa ambargoPiğer Japon' murahhaslan da harenun yalmz Japonya'ya yapılacak sevket* tukziriânmaktadır. kiyata mı, yoksa Uzak Şark memleketJaponra'nın süâhlan azaltma kon lerine yapılacak bütün »evkiyata mı f eransına karşı alacağı vaziyet hakkmhwr ve tafuis edileceğini tasrih etme da her hanffi bir karar akndıgma dair miştir. 'nımratıııifliiiiııiHiıomilllııinııııııiHiifnmnımi Kontenjan listesi Bugün resmî gazetede intişar ediyor Ankara 25 (Telefonla) Heyeti Vekfle bugün saat 7 de Baıvekil Ismet Paşanm riyasetinde mtthira bir içtima aktederek neçredilecek olan 6 aylık kontenian kararname ve listesini geç vakte kadar tetkik etmiştir. Liste ve kararname yarın (bugün) nesredilecektir. Müstakbel Amerika Ha riciye Nazırının beyanatı Vasington 25 (A.A.) Mfistakbel Hariciye Nann M. Hull, gazetecilere şa beyanatta buluamuştur: « Gerek Amerika ve gerek diğer milletlerden hiç biri mdahadelerin e • sanna riayette ve hüsnü niyeti elden lî ticaretimizi de ihtiva etmektedir. Cihan «ulhunun mohafazasma yardım i • çin, an'anelerimizi ve kanunu e»asimizi hesaba katan beynelmflel realist bir teşriki mesai lâzımdır. Bundan böyle memleketimiz, mfllî iktısadî münasebetleri normal bir surette yentden tesis etmek ve cihan ürtuadiyatına eski mevküni vermek için uhdesine döycn vmafeyi ifa etmclidir. Harp borçlannm beynelmi lel vaıiyeta' ialah »iyaMtinde eq mühim bir unsur olduguna itiraz edilemez. Harp borçlanm mfizakere ederken dahilde ticaretm ulahı için de çok e*aslı ça • reler bulup kabul edeceğiz. PEYAMl SAFA Silâh kaçakçılığı Mes'elesi ve İtalya italya Hariciye Müsteşa nnın mühim beyanatı Yeni Müfettişi Umumf Diyarbekir'e gitti Ankara 25 ( Telefonla ) Bi rinci müfettişi umumî Hilmi Bey bugün ögle trenile Diyarbekir'e hare ket etti. tstasyonda bir çok zevat ken. disini tesyi etti. Bir jandarma ve polis müfrezesi tarafından selâmlandı. Bütçeler hazırlandı Ankara 25 ( Telefonla ) Vek&Ietler bütçelerini tamaraen bitir miş gibidirler. Yalmz iki vek&îet henüz bütçesini ikmal etmemistir. Yarın bütçeler Maliye Vekâletinden Heyeti Vekileye sevkedilecek ve yarın aksam toplanacak Heyeti Vekilede müzakere olunacaktır. Roma 25 (A.A.) Hirtettberg met'elesi hakkında istizah takrvmi i • Yeni hükumetin haricî «iyasetmin zah eden meb'utlardan M. Bacci kiimuvaffakiyeti, cihan ticaretini ihyaya çük itilâf misakı ile Hirtenberg mes'emuavenet derecetile mütenasip olacak lesini ve İtalya, Almanya, Macaristan tv. Cihan ticareti bittabi bîzim dah • muahadesi hakkındaki »ayialan bir • lî tcareimizi de ihtiva etmektedir. Cibirine raptederek bütün bunlann ttal • han ticaretinm ihyan adalete müttenit ya aleyhinde bir propaganda teşkil etesash bir siyasetle cihan sulhunun de • mek te oldngunu söylemistir. Mumaileyh, vamına yardım edecektir. Süâhlan Bırakma Kenferansı mes'e • M. HuH, netice olarak şöyle demîfBerlin 25 (A. A.) M. Hitler, lesine temas ederek bazı milletlerin hutir: dutsuz surette silâhlanmalanna mtisa • milliyetçi sosyalist fırkasmın kunı« Am«rika bir çok varidat mem • luş gününün 14 üncü yildönümü miiade eden ve bazılarını sflahsız buakan balanna, servetlere maKk olduğundaa nasebetile bu hf#îketin doğdugu Mufilî bir vaziyete istinat eden hiç bir siyeni hokumetin kabul etmek tasavvu • nih yehrinde savısız denecek dereceyasî veya diplomatik faaliyet ve icrarunda bulundugu bir hazine ve iktısat de çok bir dinliyici kaîabalığı kar programı sayetinde ticaretimizin pek ya atta bulunulmıyacağmı ilâve etmiftir. sısında mühim bir nutuk söylemistir. km bir zamanda dirileceğinden kalkı Hariciye müsteşan M. Bacci'ye ce • Bu dinliyicilerden binlercesi Souabe nacagından haklı olarak şüphe etmeğe vap vererek Hirtenberg mes'elesi hak mıntakasmdan ve yukan Bavyera' unkan yoklur.» dan gelminlerdir. kında bir hiç için pek fatla gürültü çı1 kanlmu olduğunu beyan etmis ve faHjtler, bu nutkunda Altnanya'da kat bu halin Avrupa'da devletlerin iki mÜtesekkiI diger hükumetlere kar»ı deiil, fakat Marks mesleğine karkuma aynlmış oldugunu göstermekte sı mücadeleye giristiğini ehemmiyetBursa 25 (Telefonla) tstanbul bulundugunu söylemistir. Hatip demifle kaydetmis, nifak saçmağa çalışa Yeniköy Belediye MüdÜrü Nazif Hr ki: cak oiursa bu hareketi Alman devleBeyin vazifeden mütevellit •uiitti* « Bu iki kısun devletlerden bir kıs tinin birligini korumak için lüzumlu tnal davası Temyiz mahkemesinden raı için her şey caiz, diğer kısmı için iolan hareket ve kuvvetlerle karsı nakzen gelmiş olduğundan bugün se hiç bir şey eaiz değildir. hyaca&ını söylemistir. sehrimiz ceza mahkemesinde tek Birinci smıf devletler, ikinci smıf dev» rar muhakemeye başlandi. M. Hitler, nutkuna $u suretle de letlere hitap ederken hür, müstakil ve vam etmiftir: tstanbuJ Belediye avukatı Rami hukuku hükmüranisine sahip bir dev • Bey maznunun tecziyetini, maznu«Almanya'nın daiılmamasına çaletı'n müsamaha edemiyeceği bir lisan nua vekili beraetinj utediler. Mulısmak benim için bir vazif edir. Al hakeme 9 marta kaldı. kullamyorlar.» manya'nın yaşaması lâzımdır ve o daha geçerdi: Boğaziçi'nde en geçfl • mez, en aşınmaz üstünKik tabiattadır. O kadar ki, insanlar, evlerini hiç bir güzellik düşüncesine bürümeksizîn sadece onun bir köşesine yerleftirseler bile o evler gene güzel görünüyor. Onun, bu eşsiz güzeüeştirici sihrinden degO midir ki insanlar binlerce yıldır onu sevmekten usanmamıslar. tyiliğe ve güzelliğe dair nice düsüncelerini onun kıyılanna toplamışlar: Kenarlan korular gibi masaOarla süslü payyen mabetler onun akıcı sularma aksederdi. Efsaneleri onun sulannda gemiler gibi gezerdî. Onun bir köjesine dikilen bir ağaç bfle, masalını, gölgesi gîbi her yana yayardı. Bin diyor Iri eskiden harflnılâde şeyKudüs'ün dini, Delfin dinini yeninee Ieri albna benzetmek âdetti, bozuk ve fntmalı havalarda Kalkedonya'mn U • kOiseler mabetleri yıkh; onun sularma dorik ve korentiyen sütunlar yerine Bimanı bu rahat körfezcik oldugu için zans'm küçük pencereli yuvarlak keHrisopolis adı ile anıhrdı. Tangnany merleri aksetfa'... Dinmez yürüyüsün diyor \a bu isim, batı saatlerinde güne•cnri bu idi ki o kemerler de siline, yersin isıklan o tnlarda ve camlarda alhn lerine Türk mimarisinm nazh ve edalı pardtılan çalkandırdıgı için buraya HnsopoUs denmif olsa gerektir. Strabo çngileri belirmek ve sularla söyleşip sevi»mek için... n'un gününde oraya henüz kale duvarBinlerce yıl nzaklıgmdald bu düşünlan yapıknamıs oldugu için Strabon oceler dehlizi ve yapılar müzesinde beş nu kitabmda köy olarak gösteriyor. anrdanberi bütün öteki varlıklar artık Sokrat: Buraya Hrisopolis denfldi, çünbîr daha dirilmez masallardır; zira bu kü Aisibiat buraya kale kurdurdu, öklayılarda beş yüz yıldır Türk îyiliği ve sen köprüsüne (Karadeniz) doğru cıgtizell&i gözle görülür, sözle öğülür, kacak gemüerden vergi aldırbrdı» dieüe tutulur gerçeklik olarak ayakta duyor. ruyor. Ksenofon'un rivayetine gör* Sirus Hiç kimse Boğaziçi'ni Türk'ler kaaleyhine seferlerinden geri dönen Yudar çok ve uyanık sevmedi. Hiç kimse nan'hlar, maaslanm almak için ellerinonun uğruna zenginliğini de kanı gibi deki ganimetleri vermek üzere yedi gün Türk'ler kadar cömertçe dökmfiş deorada kalmıslar. Leon Fokas orasım ğüdir. Onun en ufak bir şirinliğmm, en zaptetmis, simdüri Kızkulesi tarafındaki mce bir kıvraklıgının manasını hiç kimSalacak bumuna, eski Damalis burnuse Türk'ler kadar güzel sezmedi ve na asker koydu, Bizans'lılan ürküttö. sezdirmedi. Birinci Kostanten Lisinius'u orada hapEvliya Celebi'nin doyulmaz sözleri, setmif. onda Türk'lerin yarattığı varbğın ancak Usküdar adma gelince, bu kelim* bir amnı anlatıyor. Fakat bu bir an bikalkan manasına gelen Skutatus (Scule, ona verflen emeğin samimiliğmdeki, tatus) tan alınmış. Bizans'lılann Skutakuvvetindeki derinliği göstermeğe yettus dedikleri kalkanlı askerlerinin Skumez mi?... Bu sevgi, yazılmakla anlatarion isfanli kıslalan orada imtş. Hamtıfar şey değildir... Bu dinmiyen sevgi; mer'm tddiasına göre de Acem'ler bubitmiyecek sevgi... rasım aldıklan vakit şehrin adı Hriso*** polis imis, onlar Üsküdar komuslar, Boğaziçi'nin hayali, yanan gözlerimcBnkü Usküdar, acemcede atlı posta de gitgide oynaklaşır, dalgalanır, götatanna denirmiş. Haberler de Asya içrünmezleşir, uykunun karanlığında yok lerine buradan salındığı için bu menzil olurdu. Nasıl ki dalgmlaşan başımda da başma o adı vennisler. düşünceler uçuklaşır, hulâsalaşır, birer tek kelime kalırdı: Evliya Çelebi bunlan anlatmadıktan Boğaziçi, sevgi, sevgili... başka Pasalimam için de bir kelime söylemezdi. Oraya Üçüncii Mustafa zama YUSUF ZtYA Ask kahramanları (Birinci tahljeden mabatt) Papas'm Kifiaya taraflannda gSrttldüğü ve bu if in bir kısım gazetftler tarafından millî bir muvaffakiyet addedildiği anlaşılmaktadır. Firarilerin Atina'ya muntazam pasaportla gittikleri sabit olmuştur. Matmazel (Şor) un pasaportu Nima Argiro Kastritu namina çtkarılmıştır. Numarası 210 dur. M. Bivelli ne diyor ? Şehrimizde yapılan tahkikat, dün de yazdıgımız gibi firar işinde M. Papas'm bazı arkadaşlanndan yardrm gördüğünü meydana çıkarmış ttr. Bu i*t« alâkadar olanlar sabıta tarafından tamamen tetbit edilmistir. Haklannda tahkikata devam edilmektedir. Yunan tiyabrosu ak törlerinden M. Givelli'nin de bu meyanda labıtaea ifadesme müracaat edilmistir. M. Givelli diyor ki: < Zabıta îf ademe müracaat ederek beni serbest bıraktı. Matmazel Şor'u hiç görmemiştim, tanunıyordum. Dostum M. Papas hareketin den bir gün evvel gelerek «vapurla gideceğim, vaz geçtim. Yarın beni girrmeğe geleeeksin değil mi?» dedi. Ben de (evet) dedim. Ertesi gün sabahleyin beraber otomobile bin* düc, Şifli'ye gittik. Orada tramvay istasyonunda durduk. Ben kimi beklediğimizi kat'iyyen bilmiyordum. Bu sırada elinde küçük bir bavul tl« yanıraıza genç bir kız geldi, oto * mobile bindL Gayet şen ve lâkayittL Büyükdere'y* gittik. Matmazel orada Papas'Ia tayyareye bindi. Tay yare hareket etmek üzere iken bana iki mektup verdi. Bunlardan biri M. Şor'a, diğerî de M. Keresteciyan'a aitti. Ben ancak onlar gittikten sonra hâdiseyi öğrenebildim.» Bursa hâdisesi Sıhhiye Vekili Alman Başvekilinin Yeni bir nutku Maznunlar bugün Ço RefikB. dün Ankara'ya avdet etti rum'a sevkedilecekler Bu sabah saat onda sabık müfti Nurettin Efendi mahfuzen ceza mahkemesine getirildi. Vekili avukat Hamdi Emin Beydi. Maznun sorguya çekilmeden Temyiz mahkemesi BasmUddeiumumiliğinden gelen bir telgraf okundu. Bu telgrafta müfti Efendinin de diğer mevkuflarla bir likte Corum'da muhakeme edileceği bildiriliyordu. Bunun üzerine he yeti hâkîm^ kendisini davayı rüyete salâhiyettar görraediğine karar verdi. Bu suretle maznuna hiç bir şey sorulmadı. Maznunların yarın Corum'a sev kedilecekleri tahmin olunmaktadır. yaşıyacaktır. Almanya'da hususî teşkilât ve idarelere malik diğer hükumetler de yaşamak istiyorlarsa, her hangi hususî bir ferdin yapması Iizım geldiği gibi, müttehit milUt hüs> mesi içine girmelidirler.? Bir kaç gündenbeci şehrimtzde bulunan Sıhhiye Vekili Refik Bey, dün öğleden sonra Dolmabahce sarayına giderek Reisicumhur Haz " retlerine veda etmiş ve akçam trenile Ankara'ya gitmiştir. Sıhhiye Vekilimiz Haydarpasa garında Sıhhiye müdünrü, sehrimizdeki sıhhî müessesat müdürleri ve doktorlar tarafından selftmetlen ! miştir. Mel. Şor 21 yaşında mı imiçl Alman haberlere nazaran Mat mazel Şor kendisinin 21 yaşında olduğunu ve bunu isbat edeceğini, elindeki nüfus tezkeresinin kaydi* nin eksik yazıldığını iddia etmekte imiş. Diğer taraftan M. Şor ise ttalyan tebaası oldugu için kızınm kurtarılmasını ttalya hükumetinden rica etmiştir. Yeniköy belediye mödürönlin muhakemesi İngiltere'de büyük Kar fırtmaları Londra (A. A.) Dün Ingilte • re'de çok »iddetli bir kar fırtınası çıkmıştır. Şimendiferlerde pek zi yade taahhurlara sebebiyet veren bu kar fırtınası. bir çok noktalarda te • lefon ve telgraf muhaSeratını in kıtaa u^ratmıstir. Vahim her hangi bir hâdise vukuuna dair bir haber yoktur. Gayrimübadiller heyeti Ankara'da Ankara 25 (Telefonla ) BugOn gayrimübadtller heyeti geldi, tcmaslartna başladı.