Cmnharîyet '• Meşhur Casuslar Yazant BERNDORFF 96 Çevıren: ABİDlN DAVER Şehir ve memleket haberleri Yeni kazanç Vergisi lâyihası Şehir Meclisinde Münakaşalar... Vagon Li şîrketînde Çirkîn bir hâdise Türkçeyi btemiyenm Türkiye'de yeri yoktur! Bir çok meslek ve san'at Esnafm muayenesinden erbabı istisna edildi para alınmıyacak Yeni kazanç vergisi lâyihasmda vergiden istisna edilenlerin diğer bir kısmı da sunlardır: Çiftçiler ve avcılarla balıkçılarm kendi mahsulleri, hayvanlan ve bunlard'an çıkardıkları maddeleri diikkân olmaksızın satması, zira atte müstahdem işçiler, hususî ev lerdeki hizmetçiler, nüfusu beş binden aşağı olan köy ve kasabilar daki ebelec, hasta bakıcılar, ecza " cılar, nüfusu on binden asaği olup iskele ve îstasyon olmıyan yerler deki doktorlar, iki gözü âma veya malul, elsiz ve ayaksız işçiler, seyyar satıcılar ve müstahdemlerle mütekaitler, nühusu beş binden a~ şağı olan yerlerde yenecek, içecek, yakıiacak mevaddı seyyar olarak satanlar, bu gibi mevaddı şehir ve kasabalara getiren köylüler, hususî deli hastaneleri, verem sanator • yomları, hususî ilk ve orta tedrisat mekteplerî, liseler, meslek mektepleri, risale, makale yazanlar, for ma halinde tercüme yapanlar, (bir müessesenin daimî memuru olma mak şartile), ayhk kazancı 15 lirayı geçmiyen memurlar, müstahdemler, işçiler, elli lirayı tecavüz etmiyen maaşlarda maaşın ilk on beş lirası, harcirahlar, ikamet ve seyahat yevmiyeleri, mesken bedelleri, tedavi ve ölüm yardunlaın vefat veya bu gibi anzalarla verilen tazminatlar, para mükâf atları, ikramiyeler, sigorta tazmînatları, yemek ve hayvan yem bedelleri, her nevi atış, uçuş, dalış, yanş müsabaka ve spor ikramiye ve mükâfatlan, amatör oyuncular arasında tertip edilen müsabakalann duhuliye ücretleri, mümessiller, konsoloslarla maîyet lerinde çalıçan memur ve müstah demler, bankalarda bulunan bes bin liraya kadar mevduat, tasarruf ve kumbara faîzleri, dahilî ve haricî devlet istikrazlaırının faiz, amortisraan ve ikramiyeleri, imtiyaz mukavele ve şartnamelerinde temettü ve kazanç vergilerinden muafiyetleri kabul olunanlarla hususî kanunlarla temettü ve kazanç vergilerinden istisnaiyeti kabul edilenler de ka zanç vergisinden muaf bulunmak tadırlar. r v? • . Ankara'nın hususî vaziyeti na zan dikkate alınarak Ankara'da dort yüz lîraya kadar maaş alan lardan kazanç vergisînin nısfı ke arilecektir. tradı gayrisafî üzerinden vergi veren mükelleflerden de yttzde otuz tenzilât yapılarak mOtebakisinden vergi alınacaktır. Bir mükellef 1926, 1927, 1928 senelerinde verdîğî vergi 1340 senesinde vermiş olduğu temettü vergîlerinin üç misline tekabül ednyotsa kendîsinden bu teneler için hiç bh* sebeple yeniden vergi tarhedilemez. Evvelee bu tarzd*a tsrhedilip te henüz tahsil olunmamiş versriler varaa bunlann defterden kayitleri sflinir. Türkiye'de yerleşmîş eenebi şh* ket ve fırmalardan henüz tahsil edilmemîş vergiler varsa bu kanu nun meriyete gectiğ'i tarihten itîbaren bu yeni kanuna göre tetkîk edîlecek ve yeni kanuna gore cezasiz % olarak tahsil olunaeakhr. Şehîr Meciîsi dun bîrind re« SadeHin Ferit Beyin riyasetinde top landı. Gecen eelsenm zaptma ak hulâ» oktmdu. Safive Hüsevin Hanım sSz aldı. Zabıttaki; Kurbağalıdere'nm tat hiri; ayni sahada bir kana! vao^ması ve bir taraftan da avan projelerin hazırlanması hakkındaki ktsma isaret ederek zaptm cok eksik oldi'^unu soyledî. îsmaİl Srtkı Beyle Tevfik SaKm P»*a da bu ise temas eden hulâsamn muanel olduğu fikrmde bulunduhu. Geçen cel «eve rivas^t etmi? olan ikinci reîs vekıfi Necro Bey bo hususta izahat verdı. Zabıt hulâsası verilen izahat dairesmde reye konarsk ekseriyeüe kabul edudi. Tevfik Salîm Pasa: Benim kanaatimce bu zabıt ek€ seriyet'e ka>>»l edflmemistir. Bu da zapta sreçsm.» Dedi. Geçenlerde vefat eden azadan Manv di Beyin yerine medlse istirak eden tfieeardan Senihi Bey heyeti nranmiyeye takdım oiundu. KaraAgaç, Daruîbedayi, Darfflâeeze ve Konservatovar muesseselerine «ft 933 bütceleri Bötçe Encömenme verildi. Bma ve araz! vergileri taknt zaman îarınm tavini hakkmdaki Defterdarli terktreu MuDdye Encumenme gonderildi. 931 •enesi hesabi kaf»! rapormnm müzakeresine devam olundn. Şofor, sandala ve saire gîM «an'at erb«bmm muavenelerine taalluk eden fasılda; bu kabil lrimselerin nraayene • «nden badema vanmşar hra öeret alnv mast hakkmda bir temennei vardı. Tevfik Salhn Paşa buna Hiraz ettit « Bu adamlan muayene ettiğnmz zaman sari bir hastalık gorecek oiursak hem hizmetten menedeceetz; hem de muayene ucreti alacağız. Boyle i? ol maz. Külfet tahmil ettiğinuz bir htsana bir külfet zamrm daha doğru değfldîr. Bu muayene uınumım menfaatine karşt yapılan bir iştir.» Dedi. tsroafl Şev ket Bey; verilen izahatm istenen ce • vapla alâkası olmadığını ve binaenaleyh buna izahat denemiyeceğini soyledi. Neticede Scret ahnması hakkındaki en eumenm temennisi reddolmdo. Me • zarlıklara temas eden fasd da münakasm uyandırdı. tsmail Şevket Bey; kabris • tanlar iftnm halli zamanı artık geçtiğini söyliyerek: « Yirmi bin uralık tahsisat verfldiği halde yirmî paralık iş görmiyen makam gelip bu hususta izahat verme • lidir.» Dedi. Bu faskn; alâkadar makamm huzu rile munakasasuıa devam edilmek fixere pazartesi günü içtima edOmesine karar verildi. Siyasî icmal Lehisfan ve Avnıpa siyaseti 3Düşmana casuöluk eden casusluk teskilâtı reisi: Miralây Redel feonsttmal ettiği söyleniVor.y Böylesi görülmemiştir! Bundan evvel maceralannı oku «luğunuz Matmazel Doktör ve MataHari gibi iki möhim ve meşhur ka<dm casu»un hayatlarına karışan bir çok casuslan gördünüz ve tanıdınız. Fakat, boylesini gormediniz Te işitmedinht. Bir ordunun en güzide ve en itimada lâyık bir erkânı harp miralayı, bir casusluk teşkilâtmın ve istihbarat dairesinin reisi kalksın da bizz&t düşmana casusluk etsin, vazifesi itibarile bildiği en mühim esran düsmana satsm, sonra tahkikat •e takibatı bizzat idare ederek bir takım bigünahlan mahkum ettirsin... 8u bakikaten görülmemiş bir şeydir. Bu gorülmemiş ve işitilmemiş facianm kahramanı, Avusturya Maear ordusu erkânı harbiye re islerinden meşhur mîralay Redel'dir. Miralay Redel barpten evvel Avusturya • Macar ordusu, istihbarat •dairesi reisi idi. Vazifesi casusluk •e casuslukla mücadele teşkilâtını idare etmekti. Bu emin erkânı harp zabHinin bir gün Rus casusu olduğu meydana çıktı ve Avusturya'da bihakkin kiyamet koptu. Şimdi bu înanılmaz ve esrarengiz isin nasıl olduğunu lutfen takip edinîz. çıkartlan bir casusluk mes*elesi ara~ stnda bir munasebet vardır. Miralay Redel, zengin bir aileye mensup olmadığt halde, çok debdebeli bir ha~ yat geçiriyordu. Miralayın, harbiye nezaretinde sorguya çekileceği gunün arifesinde öldüğu söylenmek tedir. Miralay Redel, evvelee harbiye nezaretinin casusluk işleri şeti idi. Vazifesi dolaytsile bir çok mehafille temasta olduğu ve nihayet bu temaslcm neticesinde vazifesini suiiistimal ettiği soyleniyor.* Bu haber evvelâ, Berlin'deki B.Z. am Mittag gazetesinde çıkmıştı. Prağ'da münteşir Bohemia gazete srnin muharriri olan muhabir, nvi ralay Redel'm casuslukla kuvvetli surette itham edildiğini gayet iyi biliyordu. Onun bu ant ölümü ile alâkadar olan vekayiden de haberdardı ve isterse bu isin diğer bütün tafsilâtını da iSğrenebiIirdi. Bunlan kendi gazetesine yazmayip ta evvelâ muhabiri olduğu Berlin gazete ıme bildirmeği neden tercih etmişti? Bu, bir gazeteci kurnazlığı idi. Avusturya sansörünün bu işi örtbas edeceğini ve bu kadar mühim hatta feci bir ihanetin gizli kalması Avusturya'ya hizmet olmadığını biliyordu. Eğer, bu havadisi, evvel, kendi gazetesi olan Bohemia'da neşret mek isteseydi, Avusturya sansörü bu~ na asla müsaarie etmezdi. Hatta belki bu haber gazeteden çıkanl makla kalmaz, gazete kapahlır, müsadere edilir ve sahtbi büyük maddî ziyanlara uğrardı. Prag gazetesi îçm mevcut olan bu tehlikeye mukabil Berlin'deki B. Z. am Mittag gazetesi için böyle bir tehlike mevcut değildi. Çunkü Avusturya tansörünün knrnızı kalemi Berlm'e kadar yetişemezdî. Bohemia muharriri aldanmamısti. Bu haber, Berlin gazetesinde çıkar çikmaz, Avusturya'da bir kıyamettir koptu. Yalmz Avusturya'da mı ya? Almanya, Rusya, hatta, bütfin Av rupa askerî mehaf ili altüst oldu. Daha o gün, öğleyin Almanya büyük erkânı harbiyesi, Avusturya Ma ear harbiye nezaretine ve erkânı harbiye riyasetine müracaat ederek malumat ve taf silât istedi. Viyana' da bulunan bütün dünya gazetele • rinin muhabîrleri, alâkadar devaire nücum ederek mes'ele hakkında izahat ve tafsilât istemeğe başla • dılar. Avusturya . Macar büyük erkânı harbiyesi de, mîralay Redel'tn anî ölümü etrafında tahkikat yap makta olan zabıta ve adliye raemurlarma ve Prag kolordusu ve Prag merkez kumandanlıklarına müracaat ederek hakikati oğrenmek istedi. Ayni günde, îhtiyar tmparator François Joseph de, bu müthiş haberi oğrenerek tahkikatm tesriini ve neticenin kendisine bildirümesini enretti. (Mtibadl petr) Kıyamet koparan bir hayır 1913 senesi mayısmdayız, yani amumî harpten on dört ay evvel. O zaman bir Avusturya şehri olan »imdtki Çekoslovakya'nm merkezi Prague (Prag) da bir Alman gazetesinm muhabiri 26 mayıs günü alelâcele telgrafhaneye koşarak Ber lin'deki gazetesine bir telsrraf çekti. Berlin'de çrkan B. Z. ara Mittag gazetesinm muhabiri ve ayni zaman ida Prag'da intişar eden Bohemia ffazetesinin de muharrirlerinden olan bu gazetecinin çektiği telgraf gayet kısa idi ve gazetede şu şekilde edrb: Prag, 26 /n#yM,/9J3 (Huauri fef üe) Avusturya Macar ordasunun Prag kolordusa erkâm harbiye reisi miralay Redel, Viyana'da bir otelde 515 olarak bulunmuftur. Muhabir, ertesi gün Berlin'deki gtızetesine ikinci bir telgraf daha çekti. Bu ikmci telgraf ta gazetede «u sekilde intişar etti: Prağ 27 mayu 1913 (Hususî tel ile) merkezi Prag olan 9 ancu Avusturya . Macar kolordasa er kânt harbiye reisi miralay RedePin SlümS etrafında, burada, çok mü • him oe gÛTÛltülü şayialar deveran etmektedir. Miralay Redel, geçen pazar gun& Viyana'da bir otelde Slu olarak balanmustur. Dönen sayialara nazaran, miralay RedePin bir otel adannda Slü olarak batanmast ile ahiren mevdtma Miratay RadeFin 5/Smfi Ctmtt erkânı harbiye reiti Dskân GayrimObadller hayeti gidlyor Gayrimübaduier Cemiyeti idare heyeti dun, geçen kongrede intihap edilen marahhaslarm da iftirakile bir içtima aktetmiştir. Bu içtimada, Ankara'ya gideç^k olan heyete harcırahlan ile, gayrhnabadil • ler kongresine ait zabıtlar ve hukumet nezdinde teşebbusatta bulunacaklan mesaüe ait raporlar verflmisth*. İçtimada, bono tevziah, istihkakla > rm tesbiti, gayrimübadiDere ait ban mevcut paralarra dağıtalman gibi bükumetten temenni edflecek ban esash mes'eleler uzerinde muzakerelerde ba • ranuhnuftur. Gayrimubadfller heyeti, ba aksam Ankara'ya gidecaktir. 20 Halkevi daha açılıyor CBfrtnef sahljeden mabait) 3 Ankara HaOcevinm nutuklan 4 lstanbul Halkevinin nutuklan 5 tstanbul Konservatuvar muallimlerinm konseri, 6 Şiir 7 Halk turkuleri 8 Şehir bandosu konseri. Bu merasim salonun darhğı dolayısüe ysJna davetiyesi olanlara mahsustor. Mezkur merasim radyo fle neşre dueceğinden radyosu olanlar istifade edebîlecektir. Alaykgşkü saat 16 da 1Ntrfuk 2 ö x yurt piyesi temsil ednecektir. G«ec.* Halkevi merkezmde saat 21 £0 da 1 Nutuk 2 Radyo orkestrası tarafından konser. (Alavkosku) 1 Nutuk 2 ö z yurt piyesi temsil edilecektir. Gece merkezde, gece ve gundSz Alaykoşku'nde veriiecek musamereler için arzu edenler Halkevi idare memuriuğundan davetiyc alabilirler. İkinci Zaro Ağa! (Birinei sahifeden mabalt) rinei kanm 45, ikinci kanm 60 yannda öldü, Üçüncü kanm sağ... Şimdi 72 yaşında... 7 çocuğum oldu, fakat bugün hiç biri sağ değfl. Elbistan'ın en ihtiyar adamı benim. Duyduğrrma gore memlekette benden ihtiyar yalnız Zaro Ağa varmıs. Sultan Mecit günunde askere cağnlmıstun, bedel verdim. Sultan Hamit zamanmda da Elbistan'da ilk defa olarak dısa nya çıkhm. Koyun satmak üzere Haleb'e gittim. Denîzi Ok defa olarak orada gordSm. Bu seferki seyahatte ikinci defa gSrüyorum. Bu sefer üsteuk vapura da bindim. 100 senedir kahve içerim. Bir o kadar senedîr de tütün kullanıyorum. Gençlik zamanlanmda rakı da içer • dim. Dedim ya her şeyi yaptun. Gönlümde bir şey kalmadı. Şimdiye kadar bir defa olsun hastaIanmadım. Baş ağnsı, sıtma, oksuruk nedir bilmem. öyle sanıyorum ki Ok hastalandığnn gün öleceğim. Bu kadar çok yaşamak için ne mi yaptım? Hiç... Her seyi karannda bıraktım. Hayafam koyun süruleri ara • sntda gectiği için sut, yoğurt, et, yağ çok yedim. Bugün de en cok bunlan severim. Elbistan'dan kalkıp ta buralara gel • memin sebebi hükumetten bana bir maas bağlamasmı istemektir. On senedir kuvvetten düştüm. Yol yürümesine biraz yürüyorum ama çalışacak halim kalmadı. Üstelik gözierim d« görmuyor. Gazi'yi göreceğim. Ellerinî opup yalvaracağun. O buyüktür, elbette beni bu halde komaz.» tzdihama mâni olmak üzere haziriık yapılmıshr. Nutuklardan sonra temsiller verilecektir. Ekmek nerhî Sabah ref iklerimizden biri dünku nüshasmda Zahtre borsası heyetînin bir ictima aktederek ekmek nerhinin un fiatlan uzerinde tesbit edilmesi hakkında bh* karar verdiğini yaz mıstı. DiSü bh* nrah'arririmiz Borsa umumî kâtibi Cevat Nizanti Beyle görüşmüstür. Cevat Nizami Bey bu Içtimam Ankara beledîyesinin müracaatî üze rine yapıldığmı ve tstanbul içm n»evzuu bahsolmadığını soylemiştîr. Bir mSddettenberi şehrimizde bulunan Yunan sefiri M. Sakalaropulos dun rj trenle Ankara'ya gitmiştir. Yunan sefiri Ankara'ya gitti Lehistân Haridye Nazm değistîğin • denberi bu devlet Avrupa siyasetinde müstakfl ve müessir bir rol icra ediyor. Bes sene Leh Haridye Nezaretini ve Cemiyeti Akvatnda Leh murahhaslığını idare eden M. Zaleski her mes'elede Fransa üe birlikte hareket ediyorduUzun müddet kaybeylediği istiklâle kavuştuktan ve bunu Sovyet'lere karşı tki gün evvel Vagonli şirketînin kanh bfr harp »e mudafaa eyledikten Beyoglu acantahğında miHi haysi sonra Leh mületi kendisini toplamak yetimize bihakkia tecavüz telâkki için dost ve mötterîk büyük bir devlet edilebilecek teessüfe şayan bir hâüe birlikte ealısmak mecburiyetinde idL dise olımıştur. Lâkin yeni Lehistân Maresal PilsudsYatakh vagonlar kumpanyasının ki'nin her maniayı deviren ve kıraı» Beyoglu acantasi müdürü olan ve vatanperverane siyaseti sayesinde pek mükemmel ttirkçe okuyup yazmakla beraber, yaşadığı memlekete ve i çabuk kendisini toplamıs ve Avrupa ba memleket halkına tam bir hür devletleri arasında mühim bir mevki ismet beslediği için herkes tarafından gal etmiştir. sevilen Bdçikaiı M. Boel bunBunun için haricî siyasette dahi n * dan bİK buçuk ay evvel, başka tiklâlini eline almıştor. Hakikaten yeni bir vazifeye nakledilmiş ve yerine Hariciye Nazın Miralay Beck her siyasî M. Jannone isminde bir zat tayin emes'elede ne Fransa, ne de diğer devdilmiştir. letlerle birlikte hareket etmege lüzum Şirketîn Beyoğîu acantalığmda gormemekte ve yahuz Leh miUetinin v< çalsşan, vazifeşinaslığı, namuskârhğı devletinin Avrupa siyasetindeki hususî dort senedenberi âmirleri tarafından menfaatlerini gözetmektedir. daima takdir edîlen Nacî Bey ismîn35 mflyon nüfuslu Lehistân resmeD de bir Turk memuruna evvelki gön şehdevleti muazzama unvanım haiz değilrin maruf tuccarlanndan birisi mürase de Avrupa'da Fransa'dan sonra en caat ederek o günkü Ankara tre kuvvetli bir devleti askeriye olduğun ninde bir yatak istemiştir. Naci Bey, dan ve ikhsadiyab çok üerlemis bulunBeyoglu acantalığına ait olan yerler duğundan bn devleti muazzama rolünu tamamen satıimış olmasma binaen icra etmektedir. Lehistân mustakil bir telefonla Galata acantasını bulmus siyaset takip etmeğe başladığmdanberî ve orada bh* yer olup olmadığını muhteHf noktalarda Fransa ile mutabdc sormuştur. kalmadu Silâhlan bırakma konferan Tesadüfen mudür M. Jannone'nm «mda Fransa'nm teklif eylediği plâmri de orada hazrr bulunduğu sırada esaslan ve bir çok maddeleri Sovyet yapılan bu muhavere tabiatile türkRusya'sı tarafından tasvip ve iltizam çe cereyan etmiştir. M. Jannone teedüdiği halde Lehistân ba plâm teyit lefon muhaveresi bitince diğer meetmemiş ve konferansta şimdiye kadar murlara fransızca olarak şu çirkin itilâf hasıl olan ehemmiyetsiz bir kaç sSzIeri soylemiştir: maddemn bir mukaveleye rapti üe koıw Bu memur, boyle neee antnp feransa nihayet verilmesi gibi cezri bir duruyor, türkçe mi? fikri üeri sürmüştür. ' Memurlar, bu terbtyesizee suale Büyük devletler eihanîn ve Avrupa*yalmz: mn mühim mes'elelerini kendi aralann' * Evet...» demekie mukabele da hallederek ikinci derecedeki dev t etmîslerdir. letleri emri vaki karşısmda bulundur Müdür efendi bu cevabı alınca mak gibi bir usul takibine baslamışiardj küstahane Naci Beye hitap ederek: Tamiratm ügası ve Almanya'ya huku Burada resmî lisamn fransızca kî müsavat verilmesi kararlan bu usulüo olduğunu bilmiyor musunuz? Size bîrer mahsulüdür. Lelıistan hükumeti kaç defa soylemeli? Size sopa ile bir devleti muazzama kudret ve ehemn mi hareket etmeli?» diye bağırmışmiyetini haiz bulunduğu halde kendi tır. smin Avrupa'nm bayatî ebemmiyeti ha« Müdürün bu eirkîn hareketinden iz mes'elelerinde hariçte bırakılmasına müteessir olan Naci Bey, kendisine tabiî razı olmadı ve icra eylediği taz • » kısaca: yik ve tesirler fle bu usulün devamı « Ben Turküm! Memieketimde na imkân baakmadı. Almanya'da iktiresmî lisan türkçedir. Hatta siz bile dar mevkiine M. Hitler'in gelmesinden türkçe ogrenmelisiniz!> eevabım ba devletin komsularmdan en ax telâa. vermiştir. eden devlet Lehistân olmuştur. \ Bu cevap müdür efendiyi busbü tün hîddetlendJrmiştir. Evvelâ kaMalumdur ki Almanya'mn Ren'de» bahatsîz memura on lrra naktî ceza askerlikten tecrit edilen mıntaka Qe| vereceğîni gene ayni hakaret âmiz Sar havzası müstesna olarak Fransa ile tavırlarla bildirmiş, Naci Beyin: hudut ihtflâfı yoktur. Büâkis Alman Niye ceza vereceğim, kaba ya'da bütün fukalar Şark hududundakî hatim nedîr? Memleketimde türkçe vaziyetten gayrimemnundv. Asıl Le ^ konuşmak hakknndır.> şeklindeki histan fle deniz arasmda olup Almangayet muhik sozlerine, karşi ceza ya'yı iki parçaya ayıran koridonm kalk] nubetini arttırmış ve nihayet: masını her Alman istiyor. Bahusus AK Sizi on beş gün içm kovuyo ~ man Faşistieri bu talepte daha fleri gi« rum.> diye bağırmişhr. Naei Bey de diyorlar. M. HHler son günlerde bu ko* şapkasını alıp bir tek soz bile soy ridor mes'elesini fazlaca kurcaladı. Fa^ lemiye tenezzül etmeden çıkıp git kat ba hareket Lehistan'da ne telâf^ mişthr. ^ ne de fazla asabiyet uyandnmadı. Ye«» ni Leh Haridye Nazm maahedelermj, Hâdise, hazn* buTunan diğer meher zaman lâfla değfl iş fle tadfl ve teb^ «nrlan da müteessir ettiği için müdfl edildiğini kaydetmekle iktifa etti. P* düre gitmişier yaptığı hareketin doğlamentoda Ahnanya'mn korkloru al ^ ru olmadığını, arkadaşlan hakkında mak istediği roevzuu bahsolduğu za ^ verilen karann geri almmasını te menni etmişlerse de aldıklan kat*î man hukumet namma soz söyliyen HaiM cevap şu olmuştur: biye Müstesan yüksek bir sesle şu söz* leri söylemistir: A Ya ben giderim, yahut ta o!t. M Vak*a yatakh vagonlar şirketinre «Gelsinler, tecrübe etsmTer, bn yer 4 mümessnliğine de aksetmîş, fakat, leri alsmlar!» Bu sözler Ahnanya'daki ba küstahlıkla alâkadar olabîlecek yeni rejimm Leh koridora üzerindekî hiç bh* hareket gorülmemişth*. emel ve duşüncelerinden Leh hükumeti; Ba vesile ile şu noktaya nazan haztrasmm hiç telâş eylemediğini ve itw dikkati celbetmek istiyoruz: dal ve sekinetini bozmadığuu isbat edn Yatakh vagonlar şirketinin Kcr yor. Avrupa'nm gayet kanştığı şu sıra* memleketteki acantalık müdürlük da Lebistan'm kendi kuvvetine itimat lerine daima o memleket halkmdan ve istinat ederek soğukkanlılığım muh« bîri mtihap edilmektedir. Halbuki faza eylemesi şuphesiz vaziyetin vaha» bizim memleketimizdeki müdürlükmetini tadfl edecektir. Iere dakna eenebi müdürler tayin MUHARREM FEYZt edilmektedir. Bu işi idare edenler Türkîye'de boyle basit bir işi idare edecek kabiliyette kimse mevcut olmadığını mı zannediyorlar? Talebe Birliği Günes tutulacak Küsuf bugün saat 4,03 ten 4,56 ya kadar sürecek Suriye'deVı emlâk mes'elesi Türkiye'ye bulduğu bir işle ge • çindiği halde, fena hissiyat sahibi olduğu anlaşılan ve bu hissini insanı hayretten donduracak bir cür'etle izhardan çekinmiyen bu müdür efendinm istikrah verici hareketi karşısmda alâkadarlann şiddetle nazan dikkatîni cetbederiz. Kongreye gelecek hafta devam edilecek Millî Tdrk Talebe Birlîği kongresl ikinci içtimaım dün Halkevinde aktetmiştir. Geçen seneden verilen ka* rar mucibince millî Türk talebe birı liği bütün yüksek mektepler ve Da> rülfünun fakülteleri talebelerinden teşekkül edeceğinden intihap encü • * meni her mektepte intihap yaphra* caktı. Kongrede encümenin tıbbiye ve mülkiyede intihabı icra ettirme diği iddia edilmiş ve bu iki kıymetli mektebin birlik kadrosu haricinde bırakıknası teessür uyandırarak heyecanh sozler soylenmiş ve nihayet cuma günü ttbbiye ve mülkiyenin de birliğe iltihakı içm azamî gayret sarfedilmesi kararlaştınlmıştır. Bu sırada orman, baytar, mimar mek tepleri mümessilleri de kendi inti1 haplannın da nizamsız olduğunu ileri sürerek kongreyi terketmişlerdir. Neticede kongre intihap «acüme^l kararlannı tetkik içfa hafUy» ta i likına karar yerilmiitJ!: Davet tstanbul Halkevi Reisli^inden: tstanbul'da bulunan Büyük MiHet Meclisi azast Beyefendilerden, bugün saat 15 te Evimizde yapılacak merasimî sereflendirmeleri ve adresleri bili nemediğinden bu ilânı davetiye yerine kabul buyurnv*1arı rica olunur efendim. Ankara 23 (Telefonla)Halkevleri yddonümü merasimi hazırlıklan bugGn bitmistir. Başvekil îsmet Paşanm nut feuntm her taraftan dinlenmesi için tedbirler ahnmsür. Suriye'de Türk'lere ait emlâk ile Türkîye'de Suriye'lîlere ait emlâk hakkında Fransa hükumetile Ankaıra'da aktedilen emlâk mukavelesi d*ün tstanbul vilâyetine tebliğ edilmirthr. KomOnistlerin muhakemesi Bugünkü küsufu cüz'î hâdisestni gösterİT temaili resîm Kandflli Rasatanesmden verilen lumata göre bugün öğleden sonra gü neş tutulacak ve bu semavî hâdise sehrimizden de göriilecektir. Kusufu cüz'i saat 4 fi 3 geçe başhyacak ve 4 S 56 gece nihayet bulacakbr. Bu izahattan küsufun hem hafif olacağı, hem de kasa sfirecfği ™»Uf.ıfc . tadnr. Bir kaç ay evvel, zabıta tstanbul'da 7 Bulgar komünisti yakalamıstı, Ağn> ceza mahkemesi bunlann davasma dua hafi olarak devam etmiştir. « Tıp Talebe Cemiyeti çayı Tıp Talebe Cemiyeti 2 raart per • şembe gunü Perapalas salonlannda bir çay ziyafetî verecektir. Bu çayda bir çok mütehassıs doktorlar, müderrisler, tıp talebesi bulunacak, mezun doktorlar, genç tabipler yekdiğerine tanıştınlacakhr. Bu kabil toplannlar meslekî tesanüdü temin eden genç bbbiyelüerimizâ bühassa takdir ve tebrik ederiz. Ankara'da Diyarbekir'in ismi Oğuzeli oldu Diyarbekir'den bndirildiğine g o n Vflâyet meclisi umumisi, azadan T. Cahit Beyin takririni ittİfakla kabul ede rek Diyarbekir'in ismini «Oğuzeli» ne çevirmiştir. Karar tasdik içia Dahiliye Vekâletine gonderOmistir.