=10 Kâmnrasani 1953' Cumhmrîyei S ON TELGBAFLAR Y a p ı l a n itaâf Meclis dün Suriye emlâk itilâfını tasdik etti . Ankara 9 (Telefonla) Meclis bugün saat ikide toplandı. Konya sulama idaresine ah bir lâyiha ile bir tefsir mazbatası kabul olundu. Bunu mütsakıp Suriye'deki em • lâk hakkmda Fransız'larla aktedi Ien itilâfnamenin müzakeresme gecildi. H*r'<.îye Vekili itîlpfname"in tasdiki lâyihasmm müstacelen mS • zakeresini istedi. Taiep kabul o lundu. Sait Aztni Bey mukavelede mevcut seraite tamamen riayet edilme • diğinî söyledL Hjıriciye Vekili Bey de Suriye'de Fransız'Iarca yalnız emlâk sabsı nın menedildîği cevabmi verdL Hariciye Vekiline bir iki sual d*ha soruldu. Netieede itilâfname tasdik edil • di ve içtiraa persembeye bırakıldı. ...Ankara 9 Meclis bu hafta sonunda iki ay tatil karan verecekthr. Bu tatil in sebebi, ya«m alta ay Meclissiz kalan hükumetin bir çok ifleri tehir etmeğe mecbur alma sKİır. Bu suretle Meclis k»şın iki ve yazm yalnı» 3 ay tatil yapacaktır. Cevaba cevap! Son bir iki söz daha.. Avukatlar krab "Verilecek nasihatler |F«nsH'iaria varsa Çin'e verinîz!,, Jfcponya îngiliz'lere «Biz taarruz edecek dcğiliz. fakat Çin hazırîanıyor)) dîyor TVkvo 9 (A *.") Chan H*i Kuan'dan Rango Ajaruına bildirili • yor: Ge<en gece Asya'daki fngiliz iissübahrileri kumandanı, muhasamatm durdumTması îçin Japon filosunun kumandanı o!an konter am'ral nezdînde ta • va«'ut teçeVbüsünffe bu'unmustur. Chan Haî KuanMa Japon a«feerî kuvvetleri ktımandanı, tngi'îz teklifînin kıymetini takdir etmekte oidu&u eevab>nı vermit ve fakat muSasamatm 3 kânunusani4e durmuf oldufunu ve Japon'lann Çin'liler tarafmdan yeni bir tahrik vuku bulmadıkça muharebe etmeğe niyetieri bulunmadıörnı beyan ile tavassut teklifîni reddetnrstir. Janon cevabında Çinli'lerin han> hazirlıklanna devam etmekte ol<Vkl?ır( noktasmda ısrar edPmekte ve îngiliz kumandamnm verecek bir nasihatı varsa bu nMİVati Çtn'lPere vermesi lâzrm geldiği ilâve olunmaktadır. Japon eevabı, Japon Intaahnn» Japon tebaasmj himaye için harekete geçmis oldukiarmı ve ha'i hazirda bu himayenin tenvn etmlf bulundu&unu tasrih etmektedir. Londra Ö (A.A.) Chantr Ha*neLiang Pekin'e göndermis olduğu bir telgrafnamede ««îmdikî ahvale gÖre, dostane bir hal sureti bulmak imkânı yo''tur» demektedir. Mumaileyh, kendt fikrînce vazîyetin ancak mutaamza karsı mücadele etmak üzere kat*î tedb'rler kabui edilmesi sayesinde kurtanlabileceğini ilâve eylemektedir. Cbang Hasne Ling, menv lekete hizmet etmek için hayahnı feda etmeğe amade olduğunu beyan etmektedir. «ıırammillllfHIUIIIIHH''HIHinilllllUIHNIIIIi Borçîar ve yenî Fransîz kabinesi M. Boncour mühim bir nutuk söyledi ParU 9 (A.A.) M. BorieoiiT, doğduğu sehir olan Saint Aihan «Loire et Chere» de sabık rauh»riplerin vermis okfuğu »iyafete rfya*et etmi'tir. Mumaileyb myafette bir nutuk söyliyerek demistir ki: «Tediyesi lâzımgelen bir paranın vadesi hulul eylediği anın arifesinde iktıdar mevkiine gelmenin vahim neticelerîni ölçüyoruz. Hiç bir hü kumet, huluf eden bu vadede tediyatta bulunmamak »uretile taahhüdiinü başından atamazdı ve buna her halde karsı koymamız Iâzundır. Çünkü vazif emizi if a etmemis ve ayni zamanda memleketin temsil etmekte olduğumuzu iddia eylediğimiz ekseriyetine vazifesini yaptırmamif oluruz.» M. Boncour, bundan sonra hukumet beyannamesinin ana batlannı ele alarak bütün mükelleflere mütavat dairesinde tahmil edilecek fedakârlıklarla, yapılacak cür'etkârane tasarruflaria malî kalkınınanın lüzıunundan bahsetmistir. Muiieyh, yeniden memnr alınmaması kararmdan bahsederek bunun vaktile barbiye nezaretinde iken başlamı* olduğu ıslâhatın umumi lestirihnesinden ibaret olduğunu söylemîştir. Başvekil demistir ki: «Bu tedbir, umumi idareleri i'Jah ve ordu için pek zanırî olan tensi* katı ikmale bizi mecbur edecektir. tran ecnebi nüfüzu Altında değildir! îran Haricîye Nanrînm mühim beyanab Tahran 9 (A.A.) Haridye Na«ri, Reuter Ajansı mümessüine beyanatta bulunarak Londra'daki tran sefirinm geri çağnfmasmm Amr'o • Persan • Oil mes'elesi ile hiç bir alâkası olmıyan alelâde bir tebeddül oldu&unn »oylemistir. Gasetelerin tahrif ednmif haberlerine telmih eden nazrr, lran'm takip etmekte oldugu siyasetin tran'tn sahip oknak istediği istikl&lin ecnebi devletlerin nüfuzuna bağh veya ba kabfl nufus fle imi* edilmis olmadtğuu butün cihana isbat etmek olduğunu ehemnoiyctle kaydeylemiştîr. Tenziiatlı tren tari'esi îran'da ntuhint bir konrctr Tahran 9 (A.A.) Ba yakıntarda nesredilen belediye kanuna mucibince Tahran'da mevcut mağaza ve dükkânlarm kapılan uzerindeki levhalarda acemce isimler kalm ve ecnebi bimleri daha ktiçük harflerle yazdmif bultmacaktır. Bu levhalarda, evveîce oldugu gibi, yalnız ecnebi isimleri yazılmıs olmıyacakbr. Millî Hakimiyet bayramı için bir teklif Ankara 9 Aksaray meb'usu Süreyya Bey Milli Hâkimiyet bayra • mmın 2 tesrinisaniyi takip eden günde tes'it edilmesi hakkmda MeclUe bir kanun lâyihası tevdi etmistir. Ziraat Bankasının aldığı buğdaylar Çeloslova'ya ve üzömlerimiz Ankara 9 (Telefonla) Çekoslovakya'dan gelen malumata göre tktısat Vekâletinin tesebbüsü ile Çekoslovakya'ya serbestçe ithaline müsaade edîlen fındrk ve incirden sonra kuru üziimün de gîranesi ka Ankara 9 Ziraat Bankası va • sıtasile koylerden satın alman buğdaylar bu sene satılmıyacak, stok halinde muhafaza edilecektir. Hariçten gelen fidanlar için bir karar Ankara 9 Ziraat Vekâleti ba • riçten memlekete girecek fid«"'an ve ağaçlan sıkı bir kontrole tâbi tutmağa karar vermistrr. Faydasiz fi danlarla topraklanmızda yetişemiyecek ağaçlar memlekete sokulmı yacaktır. irt şa meseîesmde yeni maznunlar mı? Anfeara 9 Barut ve mevaddı infilâkiye işi ile alâkadar bazı kim • seler b&kkında Ankara müddeiumumiliğinm lüzumu muhakeme karan tefrihati.' Bursa'da menenjit aşısı Bursa 9 (Telefonfcj) Menen jit asısına faaliyetle devam ediliyor. Bugün de 4000 kifi asılanmıştır. sanlıp ağlıyacağım... Onun dosl se • si,beni, o gün hayata iade etmişti... Yoksa ben, gectiğim yollarm birinde, ya bir kaldınm kenenna, ya bir çuku ra düsüp yıktlıverecektim... Osman Rakım, gozlüğünün camlarmı süiyor: Sen hastasm, Macit! Durdueum yerde sallamyornm... Şüphe'endi: lctin mi? Sarhoş musun? Bir yere oturalun, anlatırrm... Osman Rakım, evvelâ saşh, manmak istemedi. Anlattım. sonuna kadar külmeden beni diniedi. Cebimden düğmeterle tabakayi ci • kardığım zaman bir kariksha attt: Sen çoctıksnn... Elinde para e • decek malı o'an adam korkw mı? Hem niç'n kuyumculara, simsarlara Hİdivorsun? Nereye gidevim? Omuzlarmı kaldırarak homurdan di: Sandalbedesteni ne güne durayor?.. Evin eşyalannı da orada sat • Ankarm 9 (A.A.) Devlet de nriryollarınca 600 kilometre ve daha asun mesafeler için yolcu ve esya te» ve «mflletlerini» kelimeleri «kadro» nakliyatmda Utbik edilmek üsere t»hiKi«tn kaleminde «milletleri» seklint tenzüâtlı bir tarife tanzim edilmekalmif ve «edyorlarmış» keUmesi de tedir. «ediyorlar» a tahavvül etmif! Yenl tarife proje«?n<n îki «ya kaBu tahrif cumlenin tamamen mana • dar hazuianacağı ümit edihnekte • smı degistirtiyor.. Asıl cumlenin manadir. Haber aldıgımuta nasaran ya • sı şudurt «KadrocuUnn idealleri ferde pılacak ten*ilât 600 kilometreden hürriyet vermek değil; millete dhaı! b*flıyarak 1500 kİlotnetrelik bir me . içînde hak ve ferd* de is ve vazife versaf ede yttsde kırk bes nisbetini bu mektir. Sanki tngüter*, Fransa, Amerilacaktu*. ka, tsviçre, tskandinavya ve sair bu giBundan baaka AnVara Oe Konya bi fertler* hürriyet veren demokratik •»d* yolcu tarifeler'ide avr"*n devletler kendi milletlerine cihan içinde yüzde kırk nistebinde bir tenzSâthak vermiyorlarmıs». .. Halbuki cumlenin tahrif edilmis olan lı tarife daha yapılacaktır. Bu ta seklinde, bu mana tamamen değifiyor rife diğermden evvel tatbik edile ve su tarzt ahyor: «Fransa, tngiltere, eektb*. Amerika» ve saire gibi devletler alelumum mületlere hak veriyorlar mı? tzmir Bir kuduz kopek 21 ki Dikkate Iâyık diğer bir nokta daha fiyi ısırmısbr. Kopek «orla oldü var: Benim cümlemde isimleri zikrolurülmüstür. nan devletler arasmda bir de lsviçre ve Îskandinavya devletleri vardır. Tahrif olunan cümlede bu isimler kasten hazAtina 9 (HIMUSÎ) Maliye Nafedilmistir. Bunun sebebi şimdi aniafi ztn Angelopulos, Basvekil ve diğer lac&k. Nanrlar ile bütçenin tanrîminde ihBu suretle cümlemi bastan asagıya tilâfa düşülgünden Utifa eylemlf kadar tahrif «ttiktra sonra genç ve atetir. şin «kadro» sahibi bana karsı iki sütuntki aydanberi Util yapan meelisi İuk bir ates yağmuru yağdınyor! Gencin meb'uuının toplanacaği bugünlerde vatanperverli hissi kabarmış! buhnan iktıscdî dolayisüe kabinede Bakınız nedler diyorlar: pek mühim mevkri olan Maliye Na«lngiltere, Fransa ve saire gibi de n n n m istifası hükumetin mevkiini mokrat devletel milletleri haklarından mahrum mu ediyorlar?» Ne demektir sarsmaktadır. Ahraet Beyî Bunu nasü söylüyorsunuz? Buna nasıl diliniz vanyor? Elbette mahAtina 9 (Hususî) tki aydan rum ediyorlar. Mahrum ettikleri içindir beri tatil edilmif olen Meelisi meb'ki cihanda bir milli kurtuluş hareketi usan bu çarfamba günü içtimsma vardır. Mahrum ettikleri içindir ki Tiirbafhyacaktrr. HUkumet iki aylık kiye bir inkılâp içindedir..^ icraatraı anlattıktan sonra yeniden Evet muhterem Ağaoğlu Ahmet ihdas edilecek vergiler hakkmdaki Bey! Klâsik demokrasiler, su birer sayk»nunlan meclise vereeektir. dığınız demokrat devletler cihan içinde : millete hak vermiyorlar. lngiltere, Franr sa ve s. saydığımız devletler, cihan içinde milletleri haktan mahrum ediyorlar... Lnndrn 9 (A.A.) Tayyareei Bert Avrupa sokaklannda hürriyet, rekaHinckler'in tngihere Avushrralya rebet, matbuat, parleman, falan ve falân konma tesebbüs etmif oldugu malumo sizin gıpta ettiginiz şekilde ve yolunda dur. gidiyorsa, bu. Hint'te. Çin'de ve dünC'Tnartesî günü saat 3 te Bren^î''*ve yantn di|er dört bucagında yüz milyonhareket etmif olan tayyareciden hiç bir larc afedrin ve yuzlerce miHerin bütiin haber aJmamamıstrr. mukaddes haklanndün ve bizzat demakRoma, B'enHîri. K«hire ve H"l»nrasinin bakası namına mahrum edilişinten «relen te!<*raflar tavvarecinm f » bîr >c dedir. tarafta eorülmemif olduğunu büdir • MuhteTem Ahmet Beyf mektedir. Milli hayanmızın seyrinde rnüdahaBundan dniavî ciddî endişeler duleniz ve harbi umumî sencliîrinin terbîyulma$a banlanı'mıshr. Türkiye Cumhuriyetindeki avukatların başına bir kral geçiyesinde eliniz ve emeğıniz vardır. Bız o cKadro» sahibi kitabmda demokrayor: Filorina'h Nâzım Bey bazaman sizın, her sSünüzde «milli» te siden bahsederken diyor ki: «Cemaat roya giriyoraıuş! lâkkinin damgasmı seerdik. Fakat şimiçinde ferde adeta onu cemiyetten ayıKalemile, «iir perisinin kanaran bir hürriyet vermek değil, dhan idi neden misalleriniz ve işaretîeriniz, dında bir tek tüy bırakmıyan üsçinde millete hak ve ferde bu hur milmünhasıran gayrimillî gorünüyor? Sıze let idnde iş ve vazife vermek idealdir.» tat, kaleminden daha keskin ohürmette kusur etmeği, kendi vicdanıTabiri aharle «Kadro» sahibine göre mız için bir nakise biliriz. Fakat genç lan dilile kim bilir gözü bağlı aideal ferdin hür olması değil, cihan içinneslin inanmak ve kendi vatanını. ya daleti nc hale koyacaktır.. de mflletin hak sahibi olmasıdır! bancı misallere göre değil. kendi lelâkTürk şiri, Filorina'hyı elinden Ben geçen yanlanmda ba cfimleyi kilerine göre kurmak mefkureaine siz de kaçırmakla yalnız bir şair deği!, tahlil ederek cumlenin bir kelime ıpebiraz hürmet etmesini biliniz. bir kral ve bir ihtifalci kaybedikülâsyonundan baska bir sey olmadıŞimdi benim cumlemden «tıviçre ve yor. Edebiyat ülkesindeki sadık ğını, hürriyetin fertleri cemaatten ayırlsk«ındinavya» kelimeerinin neden hazmadığnu ve aksine olarak onunla cemaat tebaası, kendilerini terkeden h&$* fedildiklerini anladuuz mı? Bu demokarasmda kınlma» bir tesanüt sebekesi metlu krallan hakkmda ne düşürat memleketler mustemleke sahibi de* yarattığını, hürriyetten mahrum fertlerğüdirler. Halbuki genç yazıcıya mustem necekler bilmena. Fakat, onu diden mfirekkep bîr cemaatin na hür olaleke sahibı devletler lâzımdır ki o uzun riler affetse de ölüler affetmiyebilecegini ve ne de cihan içinde hak tiradı yapabusinl cektir. öyle ya, bundan »onra he» kazanabüecefrmi ve oyle bir ferdin de Tam iki »ütun devam eden bu ateşirt yıldönümünde Tevfik Fikret'i, hiç bir if sahibi olamiyacagını uzun dehitapnameyi okurken hayalimde • elinliller üe isbat etmistim. Süley.nan Nazifi kim yadedecek? dfc tahrif edilmis bir vesikayı keskin bir Ba delillerimi redden âciı kalan Bugüne kadar hece ve aruz vepalavra gibi sağa, so!a sallıyan ve sahte «Kadro» sahibi benim bir cümlemi alazinlcrile oynıyan Filorina'hnm bir senet üzerine dava ikame etmiş bir rak ve baştan aşagiya kadar tahrif edeavukatın aldığı gürültiilü, nümayiskârabundan sonra mahkemelerde a* rek iki sütunluk hitapname ile umumî ne tavurlar üe açık kapiyı zorlıyan bir dalet vcznile davacılara hak daefk&n tağlita çalışıyor. genç tasavvur ettim ve kendi kendtme: ğıtmağa kalkması, doğnısu görül Benim yazdıgım ciimle şu idi: (CumAh! Bana cesaret dersi veren genç?... meğe değer! buriyet 17 tefrini&ani) «sanki klâsik dediye acıdım! mokrasüer cihan içinde millete hak verBana öyle geliyor ki, hiç bh Sanki ben möstemTekeciliği fasvip e* miyorlarrnış! Sanki tngütere, Fransa, mısraında vezin yanhşı yapmı • diyormusum; sanki ben mustemleke saAmerika, tsviçre, îskandinavya ve sahîplerînin müstemlekelerdeki ahaüyo yan kral Hz. nin elinde, adalet ire dcmokratik devletler cihan içinde hak ve hürriyet verdiklerini iddia edi • terazisi, f izikteki şaşkın teraziye milletlerine hak vermiyorlarmıs.» yor musum! dönecek ve bir kefedeki binlerce «Kadro, sahibinin kaleminde ba cümle Baskalarma tasımadıklan fkirler is su sekli ahyor: kiloluk hak, obür kefey konulan nat etmek, sonra da o fikri kahramana» «Sanki klâsik demokrasiler; tngiltere, bir kaç dirhemlik belig cümle ile ne tavurlar 3e reddetmeğe kalkısmak. Fransa, Amerika ve saire gibi demok altiist olacaktır... hem güiünçtür, hem de gayriahlâki olratik milletler cihan içinde milletleri sa gerektir! Veyl kral Hz. ile çene yanfin» haktan mahrum ediyorlar mı?» çıkacak avukatlara! Bu fecî yola girmis olan gence şunn Bu suretle benim eümlemdeki «milleda söyliyeyim ki ben esasen kimsenin kimseye hak ve hürriyet verdiğini bil miyorum ve zaten bahsedümiş olan hak ve hürriyete de asla kıymet vermem! Fransu'larm, tngüiz'Ierin, Amerika'hlarm hak sahibi, hur miHetler olduk larmı elbette ki bizim gencimiz d« inklr edemez. Bu milletler bu hak ve hürriyeti bin bir f edakârlıklar 3e kendileri ahmşlar ve kendileri tetnin etmislerdir. Neden Hindistan, ve sair möıtemleke halinde bulunah milletler de ayni fedakârlıklara katlanarak hak ve hürriyet! erini temin etmiyorlar?. Neden tngiltere yambasındaki kfiçücük Ho'landa Qe küçüiük Danmjarka'yı tahakk&mü alfına alarmyof d«î kendi • sînden on kere büyük olan Hindistan'ı tahakkümü altında tuttıyor? Neden Fransa yambasındaki Belçika ve tsviçre gibi zençin yerlere el uzatamıyor da ta Hindi Çini'ye kadar gidiyor? Çünkü her ikisi de biliyor ki, her Hollanda'lı, her Danimarka'lı, her Uviçre'U, her Belç^ka'Iı, her tngiliz'in ve her Fransu'm boğazma bir kemik gibi hkanir, onu ö'Gnciye kndar boSar! Neden HinduMar, Hind Cini'lerde böyle bir kemik olamıyorlar? «H«"kantflberreyin ve behreîn o'»n arametli padisahlar zamanmdadır ki Türkrye nrmmihtemleke bir hale gelmiştiL Büyük Millet Meclisinin kürücük devletidir ki Türkive'vi vedi devlete karsı asırdİde »encirlerinden kurtardı ve müstakil, hür bir memieket yaptı. YUSUF ZIYA 83,000 liralık bîr Sigorta davası Ertuğrul ve Altmçizme mağazaları mahkemede Geçenlerde Ertuğrul mağazasmda bir yangın çıkmif, bu yangın münasebetile mağazanm sahibi Nihat Beyle, Altınçizme sahibi Onofli ve terri Hristo Efendiler hakkmda tahkikat yapdmıçtı. Ertuğrul mağazasının esyası 80 bin, Altmçiztnenin eıfyası da 3 bin Hraya sigortalıdır. Terzi Hristo Efendinin kısmı sigor talı değildir. Dün baflanan muhakemelerÂnde maznunlar, sigorta beJeline tamaan yangın çıkarmak suçunun varit ol madığmı, yanan maüarmın sigorta ettikleri bedelden f azla kıymette olduğunu soylemiflerdir. Muhakeme fahitlerin dinlenmesi ve bir noktamn sisrorta fîrketinden sorulmasi için başka güne bırakıl miftnr. 21 kişyi ısıran kuduz kSpek Yunan maliye nazırı islifa etti Yunan mecllsi açılıyor Defterdarlık ve Yunan emlâki Gavrimübadillere bono mukabi • linde Yunan emlâki satan komisyon dün de Defterdar Mustafa Beyin rv yasetmde toplanmiftn. Defterdar lık çim^iye kadar komisyon emrine sahs için (700) mülk verdiğini, bu kadarmın kâfi oldu^unu, Rayrimübadıilerin satışa daha fazia emlâk çıkanimasmı ellerin'ieki bonolarm yükselmcsi için istediklerini sÖyle Bir layvarpcm n îjMbetinden end şe ediliyor B»»nun da vesrâne sirini M«tafa Kemal'in su söz'erinde bula^iliriz: «Icao ederse memleketimin son kayası üzerine cikup oradan tekKaşnna vatan'mra İK^klâl ve hürriyetini müdafaa edecegİm.» Yarm G^ndi de ve G*ndi'pîn hemserileri de bu karan vemnler; ö^ür eün Hin^stan hak sa»"bi. hür ve serbsttir. Bütün mesVle ^u k»r»« verebümekte ve onu icra edebümektedir. Böyle bir karan veremiven'er başkalanndan hak ve hürriyet beklrven Ier bek'îye dursunlar. Bin^enalevh m'«tem'eke m««'elıl«'nde nsıl m«<ahaze edifecek taraf mü»tem'"We olm»8a katlananlardır. Hayat mücadelesinde b*«ka!arın<Jan hak ve hü'^îvet bek'^mek çalısmıtŞı bırakra dîi«T,ı;iîk ehn»»&e benzer. Hürrivet ve istiklâl ise. «efkat, merhamet ve tese'ül mevztru olamaz. AfiAOĞLU AHMET SON çağırıldı; konuştular. Ben, seyredîyo • rum. Zayıf, nazik, sevimli zat, bana dondü: Kırk lira veren var... Eğer bekîerseniz, resmî mvameleye kovarız, teshir edilir. O vakit ellıve. e'li bese de çdcar. Bu, biraz da talih isidir. Osm'n R"kiTn*ı eösterivor: Beyefendi, tavassut buvurdnlar; zat'âünİTiin istical ettipînizi »övVdiler. Ahbap kuvumculara ırösterdik. Bunda bizim, maddî manevî hiç bir mes'uliyethniz yoktur. Artık sizin reyinize, tensîbinize kalmıs bir sey... Yü= lirayı bul mak ihtîmaii de vardır. Kırk lira ividîr, bevefendi... Tekrar söylüvorum, bizimkisi sırf dostça bir tavassuttan ibaret... Lutfunuza çok teşekkür ederim, bevefendi. Osm»n R»lnm. araya girdi: Buçünkü i^^'vncmı savsın da... Değil mi ya efendim? Cumhuriyet Nüshası 5 Kuruştur çeraiti Senelik A!tı avlık Üç aylık RİT Turkiye için 1400 Kr. 750 400 1R0 Hariç için 2700 Kr. 1450 800 Yokhır TipiJDindi! Yazan: MAHMVT Ş l «Bîr kere geldin, beyhude yorubna!» beni korumuyor, tehdit ediyor... Yirmi beş lira, neye ıiâç oUrak? Mangt açık kapanacak? Diigmelerle Ubakayı aldun, yüruyorum. Arkamdan bagınyorlar: Gel yirmi bese ver... Tekrar gelîrsen, yirmîye in«rîm, bflmiş ol... Ustü kapalı, dar, karanlık, kaiaba • !ık yoUardan geçiyordum... Işıklar, «e«ler, kalabahk, vücodüme iğne i'ibi babyor... Sen. T>nrı»1»»da ne »»rîvoMtm? Osman Rakım'ın sesi ile kendîme geldim... Onon elini »ıkarken, ellerünin tıtremesîne tnâni olanuyorum. Bana, hayretle bakıyor: Hasta mıstn? Ellerin buz gibi... Eğer utannıasanı pnun boynuna mif olsaydm, eline, iki üe misli para geçerdi... Koltukçular, simsarlar, 8' dürür de ahrlar... Anlıvor mnsun ? öldürür de ahrlar... Çok yazık etmif srn? BasTnu igdim: Oranm muamelesmi bilmiyorum ki... KNtıeyi de tanımıvorum .. Biimeğe, tanrmağa lüzum yok. Ma'mı gotürürsün, kıymet tahm;n e • dildikten sonra teshire çıkar... Malma karsılık, bir miktar flcrmz da ederler. Madam ki bflmiyorsun, birine danu... Mal satmanm aytp oldnğu devfrler geç> ti, yavrum... Orada. Ali Fasih'in ta nıdıklan vardır, götürür, seni takdim ederim. Bazı minnettarldclar var ki, insam, kendi nefsine bile karsı mahcup edi yor. Osman Rakım'm e'Ierin: tuttum: B*ma, ettiğin ivilie; bilemezsin... Tatlı bir tebessümle baktı: Neye simdiye kadar bizlerc^en birini olsun aravro bulmadm? Cocuk • İuk etmişsm! Hem çok çocukluk et • missrâ... Kardeslerinin hesabma, af • folunmaz doŞrosu... Sana tesadüf et memis olsa idim, ne yapacakbn! Sos... Devam etme... Elim'e ağzını kanadun: Kalk, fhndi gidelim... Bogün yaTdrrmak için vakit geçb'... Eğer pek ihtiyacm varsa, söyleriz, elden sathrınz! Osm»n Rakım, kolumdan ;uttu: Elden sattıralınv. Osman Rakım, kolırma jrirmis, Sandalbedesteni'ne dogru çekiyordu: Kolay... Çok ziyan etmiyeceğine de emin ol... Çar*ı kapısmdan girerken ce Gene o adamlara gosterecek değüler mi? Sana ne, efendim? Senin gös • lermen ile onlann göstermesi arasmda fark vardrr. Bir kere «rde'im, seni ta nısıniar. Eh, belki gunün birinde lâzım olur! Osman Rakım, hakîı... Hiç sesimi çık»rmadan ona tSbi oluvorum. Beni, zavif, nazik, sevim'i bir beyle tanıştırdı. Düğmelerle tabakaya oakh !ar, elden ele dolastı, bir iki dükkâncı koy... Yan cenlerde filân ya düsürür, ya çaldınrsm! dedL Anlaşılan o, benden tecrübeli: Sen bu yollardan daha evvel geçmise benziyorson. Başını geriye îttî: Hayır... Göre gpre, duya duya oğrendim. Utana ntana soruyorum: Çoktan^ır so"le karsılklı otarup sohbet etmdik... Bir yere girelim mi? Bir îki kad"h îreriz. Osmin Rakım, bir kahk»ıVa kooardıs Komtuvonumu mu Sdiyeceksin? Sırbmı okşadı: Doğru evine jpt... Hesaplanm temizle... E^er mutlaka içmek isbVorsan, bakkaldan bir sise al, otur, evinde îç... Ben, butrun idare ediime^e mub»mcun... B'"r bos'u&un i''nde yürüyonjrn~ Eve girerken kendimi biras tonlndım. Odama çıkm^k, yatmak istiyorum... Mer^'^enin ikinci basamağmda sen Bedestenden çtkarken, Osman R»kım: j deledim. {Maba&l vart. Sen, o parayı, yeleğinin iç cebine '