Kânunuevvel ttmhttriyet' SON TELGRAFLAP I Bana kalırsa İtaly< ile ra Arnavutluk Denizkızlan yan balık, yan kadın şeklinde gözümüzün önüne gelirler. Fakat Eftalya Hanımı görmek ve dinlemek için, Balıkane'ye de, Kadın Birliğine de gitmek lâzım değildir: Onu Beyoğlu birahanelerinden birinin sahnesinde kolayca bulursunuz. Balık eti viicudünün balıkla naünasebeti ne kadarsa, gür, yüksek, Vasîngton 27 (A.A.) M. Hoo mıyacaktır. Almanya üe harp, davudî sesinin de kadınlıkla alâveı'in borçlar mes'elenîn halü hususunu için bir emri selâmettir mes'elesi olarak kası o kadardır. Bir kadın hançeM. Roosevelt'e bnakmağa, gitgide tekalacaktır. » mavül etmekte olduğu göriHmektedir. M. DavU cevap olarak Fransa'nın resinden fışkıran bu cesur ve erYeni Reisictnnfıurun halihazırda araAlmanya'ya karsı ittihaz etmis o'duğu kek ses, belki de garip bir tezalaruıda M. Young gibi maruf simalar hattı harekette basıl o'an müsait tahavdın cazibesile halkı çekiyor. bulunan bir takun müsavirlerle müzakevülü takip etmekte olduğunu söylemis Bu sesin ne kadar meftunlari ratta bulunmakta olduğu söyleniyor. tir. var! Ağaoğlu Ahmet Bey de Ba müzakereler hakkinda büviik bir Mumaîleyh, tahdidi tesübat gayesi ke'ınniyet muhafaza edümektedir. için çalışanlann Japonya ve Fransa'nın onlardan biri. Fakat üstadın mütBcbaharda M. Roosevelt iktidar mev itirazlanna rağmen tahtelbahirleri flga samahası herkeste olsaydı, buraküne gelir gelmez yalnız borçlu dev edebileceklenni sövlemis ve Londra konda bazı meshur isimler daha ifşa letlerin haziranda borçlarmı tesviye edip feransına müşabih bir Fransız Italyan ederdim. etmivecek'eri mes'elesi değil, ayni zaitflâfı bahrisi aktediimesinin, hava bomBen de bu meftunlar kafile raanda bira imali ve füruhtu, çifçilere bardımanlannm. zehirli gazlerin, seyyar yardım edilmesi ve bütçe muvazene ağır toplarm ve bombardıman tayyare sinin bir köşeciğine ilişiverece sinin temin olunımsı gîbi âcfl mes'eleler lerinin kanun barici addedilmesini iltiçim, fakat tereddüt ediyorum. Ie karşılasacağı ve kongreyi fevkalâde zam etrnistir. Denizkızı Eftalya Hanımın, as olarak içtimaa davet edeceği söylen M. Roosevelt ve M. Benes borçlar lında zengin usarelerle şişmiş, mektdir. mes'elesini de göriîşmüslerse de M. Royüksek ve özlü sesi, her hangi bir osevelt'in bu husustaki noktai nazarrnı Iki reîsicumhur arasındaki değistirmiş olduğunu gösterecek hiç bir birahanenin tabiî gürültülerini, müzakere alâmet mevcut değildir. vakitsiz kapı açılışlarını, yeni geNevyork 27 (A.A.) M. Roosevelt Cihan ikn»%t konferansı doiavısile lenlerin yürüyüşlerini ve sandaliie M. Davil arasındaki mülâkatta tesM. Roosevelt programdan her türlü tahlihatm tahdidi, cihan 3rtı<at konferpnsı, ye takırtılannı bastırmak için fazdidatın çıkvılması hususunu iltizam eygümriik tarifelerhtin tadili, dövizin îstikla mı zora geliyor, nedir, biraz lemi«Hr. ran ve gümüş paraya yeniden kıymet dikleşiyor ve keskinleşiyor. Bir M. Davis M. Roosevelt fle görüştüktakdir edilmesi mes'eleleri mevzuu bahten sonra tekrar Riyaseticumhur dairekonser salonunda bu ses, belki tfle görüsmek üzere Vasington'a dönehazinlerini daha cömeft boşaltaM. DavU, demistir ki: cektir. s « ftimadı ve dofctyuüe h'caretin dicak. , Amerika Yunamstan'tn talebini MiiKagı olan krediyi yeniden tesis etmek Bir de Eftalya Hanımın oku • kabul etti için teslihatın tahdk edilmesine muhtaduŞu yeni şarkılar fena sinirime cız.» Atina 27 (A.A.) Amer&a hükudokunuyor ve tereddüdümü artt, M Roosevelt vaktüe söylediği bir sözü meti, Yunan borçlanna ak moratoryomu 1934 seneai nihayetine kadar temdit hitırlatm^tır: tmyor. Fakat, dün kendisinin c Hiç bir zaman teminat mevcut ol etmeğe muvafakat etmistir. «Vakit» gazetesine verdiği beyaıııuııuıllMilllllHliaillllllllllllinillHiniininiinıılınnffiM»»»»» natta, bu şarkılardan, benim ka*. dar şikâyetçi oldusrunu okudum ve pek sevindim. Musikimizi bir meyhape eğlencesi telâkki ettiren sebeplerden, benim kadar onun : da gönül mahzun. Tenkidin sıkı Yugoslâvya'da hararet bir süzgecînde elendikten sonra, Gümrük birligi yapmak bu kuvvetli sesin icindeki, ozün , • için müzakereye giriştilrr derecesi (25) e düştü değerini inkâr etmek kabil değil z Belgrat 27 (A.A.) Umumîyetle Belgrat 27 (A.A.) Belgrat'ta sid dir. Sessiz bir konser salomrmm detli bir soğuk hüküm sürmektedir. Don sahnesinde Eftalya Hanımın daiyi malumat vermekte olan bir mem • rauş kırağı seyrüseferi güçlestîrmektedir. ha pes perdeden okuyacağı şarbadan olman bir habere göre iki mem • Dün Split'te sıfirdan aşağı 25 derece leket arastnda bir gümrük birligi ihdası kılan dinliyeceğimiz güne ka soğuk kaydedilmiştir. için Tiran'da İtalya hükumetile Arna dar, ben hakkında böyle düşüvutluk hükumeti arasında müzakerata nüyorum ve meftunlan, onunsegirişflmiftir. si önünde diz çökerken, şimdilik ttalya hükumeti, bu mözakerah taeil ben ayakta duruyonım. / Paris 27 (A.A.) Temps gaze Mı\ Roosevelt borçlar mes'elesini tetkik ediyor Mr. Hocver bu mes'eleyi yeni Reisicum hura bırakmağa karar verdi Denizkızı Eftalya Hanım Polisi 2 sene uğraştıran muamma halledildi! Ardıye kasalarına dadanan hırsız herkesin sevdiği bir gençmiş! Büyük ikramiye Geçen haf ta, mektepteki muallim arkadaşlardan biri benden bir lira istedi: On tane müsterek yılbaşi piyangosu alacaklarmış. Lirayı verdina.Verdim ama, bütün rahatımı, huzuıumu da beraber verdim. O gündenberi, gece yatağa girdim mi, kafaının içinde, <î>ütün uyku bulut Iarını dağıtan bîr^omba patlıyordu? 500,000 lira!.. %, t Ba bes rakamrain, bir havaî fiseğîn renkli kandilleri gibi dimağıma serptîği sıfırlarla basım bir donanma gecesine dönüyor, sevinç içinde, uyanık rüyalara dalıyordum: Ada'da bir köşk, Boğaz'da bir yalı, Sıraselviler'de bir apartunan, kapıda bir ototnobil, rıhtımda bir raotör, cepte bhr çek defteri ve daha, itirafı caiz olmıyan nice tatlı arzular! Fakat dün hayalimin bu renkli baionnna hakikatin kara dikeni dokunuverdi: Mektebe gitmişthn. Bak" tım, bir kaç muallim başbasa vermişler, ellerinde kâğıt kalem, cemler> tarhlar, zarplar, taksimler yapıp duruyorîar.. Kolay gele yahu, dedim.. Ne hesap ediyorsunuz böyle? Malum ya, dediler.. Yılbaşj yaklasıyor.. Büyük ikramiyeyi pay» lasıyoı uz.. Âlâ.. Ne düsüyor adam basma 1 tşte bir haftahk hulyamı, neş'etni, ümid'ır'i harap eden cevap: Sekiz yüz otuz üç lira.. Havretten ağzrm açık kaimıstu îzah ettiler: Biletlerimiz beşer liralıkraıs Bîr bilet yüz lira olduğuna nazaran. biz çıkan ikramiyenin, yirmide birini alacakmısız. Yani, be* yüz hin lira vurursa, yirmi beş bin lira!.. Sonra, her bilet, otuz muallim narnına ahnmış. Yirmi bes bin lira da otuz kişiye bölününce adam basma ne düser?.. Sekiz yüz otuz üç lira!. Şu nesaba göre, yılbası gecesi, bizim müsterek biletlerden birine ^jes yüx bîn liralık büyük ikramiye çıksa bile, ben 833 lira alacağım.^ Cebiıre 833 lira girecek ama, adım 500/300 lira kazanmısa çıkacak! Ertesi gün, gazetelerin ilk sahi fesinde ve (Bir talihli) serlevhast alhnda fotoğraflanmı görecek ve altmda da 500,000 rakamını okuya caksmız!.. Bileti satan bayi, yirmi metre boyunda uzun bir patiskaya suluboya resminri çizdfrip caddenin bir ucundan öbür ucuna gerecektir...ı Ama, is bunımla da bitmiyecek: Mektupla borç »tiyenler, kârlı bir ticaret isine ortaklık teklif ede« ler, «atılık han, hamant, apartıman sağhk verenler de etraiımı kuşa * tacak+ır! Bütün bu raklâmlara, dedrkodulara, gürültülere rağmen, hâlâ üçün* cü sınıf bir aparhmanda oturduğu mu, hâlâ eski palto ile gezdiğimi, hâlâ tramvaya bmdiğimi görenler ise, yüzleri gittikçe artan bir nef retle buruşarak homurdanacaklardır: Hay nekes herif hay.. Amnta cimri tabiatli, amma pmti ruhlrymış Balkan'larda Şiddetli soğuklar Balkan'ların sulhu ve Fransız gazeteleri arzusundadır. Japon Diyet'i açıldı Tokyo 27 (A.A.) Diyet mec lisinîn 64 üncü devre»i dün sabah saat 11 de lmparator hazır olduğu halde açılmtstır. tmparator Baskumandan üniformasiK giymi* olduğu halde saat 10, 30 da saraydan çıkmıs ve bir çeyrek sonra âyan meclisine gelmişttr. tmparator, açıhş resmi miinasebetile soylediği nutukta Japonya ile diğer devletler arasındaki dostluk baŞlarmm kııvvetlendiğini^nnekten mütevellit memnuniyetini tebariiz ettînnistir. tmparator Mtat 11,2S te «arayına dönmüstür. Meb'usan meclUi tmparatorun nutkuna verilecek cevap hakkında hazırianan müsveddeyi ittifakla kabul etmistir. Bu müsveddede mecIis tmparatorun nazikâne mıtkunu derin Hr surette takdir ettiğini, bütçe ve diğer kanun lâyihalan hak kında yapılacak muzakereler esnasında vazifesmi tuurlu bir tarzda yerine getirmeğe söz verdiğini be yan ermi$tir. tesi, basmakalesinde yazıyor: «Balkan'Iardaki vaziyet, haliha zırîa beynelmilel vaziyet itîbarile değil belki bir çok senelerdenberi Avrupa siyasetinin inkisafı üzerinde büyük bir tesir icra ettniş olan genis bir grupu teskil eden memleketle rîn dahilî siyasetleıf îtibarile bir takım kaygular uyandurmaktadır. Ba'kan'larda sulhun tarsini bü tün Avrupa'da sulh davasının tak viyeai hususumtn en büyük ve esaslı fartıdır Bitmeknizere olan sene zarfında gerek Bükreş, Atina, Belgrat'ta v« gerek Sofya'da hiç olmazsa iktısa^î sahada müsterek menfaat lerî buîunan devletler arasında mukarenet vöcucTe getirilmek üz«»re methe sayan bir takıtn mesai sartedilmiş olduğu inkâr edilemez.> PEYAM1 SAFA Kafrre'de akim kal^ı bir suikast teşebbüsfl mü? Hahire 27 (A.A.) Yeni bir bomba keşfedilmistir. Bu bomba, Kraî Fuad'in öğleden sonra ziyaret edecfrği mühendisler mektebi bah "çesinde buluntnuştur. Medît oğlu Hüseyin ve Iîmon • portakal ardıyelerinden bir kaçı tki senedenberi Tütüngümrüğü civadaki kasaya ait anahtar da görüiüyor. rmdaki limon, portakal ardiyeleri sa • Hırsızm o gece Suphi ve Çakv Efen • hip ve müstahdemlerini isgal eden bir dilerin Tütüngümrüğü sokağındaki müsmuamma iki gün evvel yerinden oynıterek dükkânından Foti ve Tevfik E • yan bir ceviz çuvalının çıkardığı gürülfendîlerin ardıyesine girdiği, oradan Hatü yüzünden aydınlanmıştır. mk Şükrii Efendinin ardıyesine geçtiği Bu esrarengiz muamma yüzünden iki ve nihayet Rasim Efendiye ak dükkânm senedir bir çok biçareler işlerinden çıtaban tahtalanm sökerek içeri girip kanlmışlar, bir çok kimseler zannaltmçekmecedeki 127 lîrayı aldıktan sonra da kalnuşlar, ortaklar arasında kavga ayni yoldan geri döndüğü, Foti ve Tevlar çıkmıs, kendisinden nahak yere süpfik Efendilerin ardıyesine geçerken cehe edildiğini gören zavallı bir genç çoviz çuvaUarmdan birini düşürdüğü ancuk teverrüm edip gitnüştir. Zabıta melaşılıyor. Üzerinde bulunan 37 anahtann memurlan son zamanlarda böyle garip o civarda soyulan kasalara ait olduğu bir vak'a karsuonda kalmadıklannı tüymeydana çıkıyor. lemektedirler. Hırsız o civardaki tacirlere, memur Mes'ele soyle başlıyor: ve müstahdemlere kendistni çok sevdirtki sene evvel müessesesi Tütüngümrüğü civannda bulunan limon ve porta ' mis bir gençtir. Bir dükkânda yanasmalık yapmasına rağmen şhndiye kadar kal toptancı esnafından Abdülhamit hiç kimse ondan süphelenmenuştir. DiikEfendi bir perşembe aksamı ardiyesini kân sahiplerinin işlerîne ait bütün husukapıyor. Abdülhamit Efendinin kasasınsiyetleri tetkik etmis olan hırsız, tacir • da 150 lira para ile ailesîne ait bir kaç lerin cumartesi sabahian alacaklılara bOezik ve Osmanlı bankasındaki kasasmın anahtan vard». Abdülhamit Efen vermek için daimî surette perşembe akdi cumartesi sabahı gelip kasasmı açtısamından kasalanna para koyduklarmı ğı zaman oraya koyduğu para ve mü • anlamış, cuma günleri her yer kapalı olcevherlerin hiç btrini yerinde bulamıyor. duğu için iki sene rahatça çalısmıs, durHer şeyi yerli yerinde durduğu îçm bu muştur. ise saşıp kalıyor. Ortada bir ayak izi Hırsızm 22 yaşmda Meck oğlu Hüsebile bulunamıyor. Polis tahkikat yapıyin olduğu söylenüdiği zaman bir çok yor, tetkikat yapıyor, fakat hiç bir şey kimseler buna inanmaırn»lardır. bulmak, anlamak imkânı olmuyor. Bir A FUAT müddet sonra ayni yerde ve ayni tarzda ikinci, üçünc5, dördüncü üâh... kasa hırsızlan oluyor, hhr cok ardıyelerin kasalan soyuluyor. Derinden tahkikyapıhyor, bir şey bulmak imkânı hasıl Sofya 27 (A.A.) tntikam devolamıyor. Kasalan acıp paralan alan hırresi, Protegeroff taraftarlarından sız işini o kadar belli etmeden, o ka StaJcaticileff'in Mihail taraftarla dar muntazam görüyor ki bütün esnaf buna hayret ediyor. Bir taraftan bu vak* nndan Dimitrioff tarafından rovelver km şunu ile öldürülmesi ile basalar devam ededursun dîğer taraftan lamışftr. tacirier ile memurlan ve müstahdemleri arasmda dınltılar başlıyor. Bunlardan Fırkanm ihtilâlci gazetesi, fırka biri başına gelen vak'ayı yanında çalısazasmdan her ölene karsı mukabil brdığı genç ve terbiyeli bir çocuğa at fırkpdan biri sinin öldürülmesini tavfediyor. Zavallı çocuk bu isnattan müsiye etmis olduğundan yeniden bir teeııir oluyor, hastalanıyor, verem olutakım kimselerin katledilmesi muhtemeldir. 1 I Bulgarisfan'da kanlı fırka mücadeleleri I înnanistan'da fırka'ar arasında yeni bir ihtilâf . Aîma 27 (Hususî) Hariciye Nazırı M. RalHs M. Venizelos'u zi yaret ederek hükumetin haricî borçlar île ikinci ve dördüncü ordularra lâğvi hakkındald kararlannı izah etmutir. M. VeSnizelos askerlik işlermd* efkarı umumiyenin tenviri lâzım geldiği mütaleasmda buhmarak bu islerin mecliftte müzakeresini teklif etmîç ise de Harlcîye Nazırı Başvekilin askerlik mes'elesini fırka reislerinden mürekkep bir mecliste müzakere etmeyi kabul eylediğini, bu isin rneclise sevkini istemediğini söyleanişth*. M. Venizelos fikrmde ısrar eyledîçind*en Basvekil ile aralannda yeni bir ihtilâf çrkmıştır. Ona bıraksam, birini ne atacak, ne sasacak: Bu çekmece, annemin yadigândır, ağabey; sakhvacaptm. Sakla, Müzehher! Bu k»nsol, beybabamin pek he suna p'derdi; satmivalım. Satmival'in, Müzehher! Onu. birden kırmamak icin, razı olmuş jrorünüyontm . MüzeMıer*in beğenrl'e'i evi gezdim; dört odah, kuhı gibi, şirin bir ev... Fakat bizim eşyalann yansınm s'sacaeı süphelî... Müzehher*in satmamnk i<tediği hantal, eski bicîm konsol, ta<«Iıktaki ve^tiver. yemek odasmdaki büfe, on iki losflik sofra, o evin kan'gmdan zor jrirerler. , btmu alısbra alıstıra anlâzım. Biz, esyalan ayinrken. suthala Avse Hs«nım da vfmnmzda... Ellerîni gö1>ejrinin Sstünde kavushnrmus, adım ad'm btzi takio edivor ve kendisine hic bir sey sorulmadiCT, söylenmedivî halde, her şoşe, her ifarete, yan utanv, yan Bu sene Almanya'da basılan Kitaplar Berlln 27 (A.A.) J Wolff ajansı biidiriyor: Bu senenin ilk on ay\ içinde Al manya'da çıkan kitaplann sayısı geçen senenin ayni devresindeki miktara nazaran % 1 5 nisbetmde daha azdır. Müzehher, dizleri üstünde duramadı, karyclanm yanındaki koltuğa yığrldı: TelTSlin ismi Koço mu imis ? Sen, nereden bilivorsun? NumîeSr kalfa bile bflîyor! Av«e Hamrtm de«»î§i k»dar var ya, sen de çok cakUîn, Müzehher! Gen<" k»nn bası göğsüne düstü: Anladfm. Yanma yaklastım, eüerimle saçianni oksuyorom: G»zd'$tn evVrîn îçînde be&en • digîn oldu mu? Fîab A* uvgunsa, he • mfn tufanz, tasmınz. tsîmize varamiyacak fazîa eşyaUn satanr .. Sen, lâzım olan'sn ayır. . Ben, koltukçulan çağıdı. VHTÜ TJerken kasaa soyulan dort ortaktan mürekkep, bir iş ocağı dağılıyor. Ortaklar birbtrlerinden süphdeniyorlar, kavga ediyorlar, döğüsüyorlar. tş mahkemeye aksediyor. Mahkeme ortaklardan sabıkalı olan birisini mahkum edivor. Balıkpazan'na doğru müstevli bir sekilde yapılan bu kasa hırsızlıklan yüzünden artık tacirlere, müessese sahiplerine bir emniyetsiziiktir anz oluyor. Herkes parasmı tasunak mecburiyetini hissedi yor. Herkes birbirinden füpheleniyor. Muamma nihayet gecen cuma gecesi . çozülüyor. Cuma gecesi ba civarda do~ lasan polis ve bekcfler Tevfik ve Foti Efendilerin müsterek ardıvdermde bir ceviz çuvalmm defe^etli bir patırh ile yere yuvarlandığıra duyuvorlar. Gece yansı duyulan bu gürültü üe alâkadar oluyorlar. Biraz sonra yirmi iki yasında bir gencin yavaşça açtığı bir dellrten çıkmak üzere olduğunu görüp hemen yakalıyorlar. Gencin üstü aramyor ve tamam 37 adet anahtar, müteaddh çala ve saire bulunuyor. Bu anabtarTar ara sında geçen sene Abdü'hamit Efendinin kasası icinden alman Osmanlı bankasmacır gibi ffülümsüyor: Eski konsoldur o ; para eder, haıvm kızım. . Koltukculara. hew para etmivecek, hurda e<valan gösterirseniz, dönup bakmazlar bile... Susuyorum... Benim için, susmaktan ba«ka care yok! tssîzim, parasızrm .. E*«»r «irkette olsavdım, esyalan bu sekflde satrnaŞa kaünrniT^fifc;.. Simdi mecburum. thtiyar. belimi büküj%r... Sirkete müracaat e^*»^îm, vn^trt başka bir is a r f s i m . . . Ffkat evi*. eşyalarla, göçle, kim meşgul olacak? Süthala Av?e Hanîm, eloence divan durmus. odamın kani«rn<1a poriinrtü: Koltukcular geldi, beyefendi evlâdım. K>m ça&irdı ? d!"e soram»yonnn. Biz, k*n«^i irademMe hareket etmiyoruz; bîzî. i«*are edivorlar. Taslıkta, kundnralnnnı teM'^izce sürSven ayak s^leri çoSa^dı... Ni'"»»î, korkak korkak bana sokuluyor... Mü ingltereiran ihtilâfı Halep 25 tngiltere tran ihti Iâfın.n tran'da uyandırdığı asabî hava hâiâ zail olmamıştır. Dahiliye Nezareti halka JKtaben bir beyanname neşretmiştir. B« beyannamede vaziyette fimdilik bir fevkalâdelik mevSofVa 27 (A. A.) Bulgar ajansî cut olmadığım, hükumetin her ihtibfldiriyor: male karsı hazııiıklı bulunmak mecÇiftçi fırkasma mensup üç nazır kaburiyetini duyması için böyle hâdibineden îstifa ettiler. selerin mevcudiyetine lüzum bulunBasvekil M. Musanof matbuata vaki maH.ğı bildirilmektedir. ' ~" ^oevanahnda, yann ka^inenin isîtfasını kjrâia arzedeceçîni btldirmistir. YUSUF ZtYA Bulgar kabinesi Busrün istifa ediyor Yeni sigara pakefleri tnhbar idaresi tarafından piyasaya yeni lüks sigara paketleri çıkarıknTstır. Zarif kâgıtlarla güzel bir şekilde ambalâjlanmış olan bu uzun paketlerde Sipaht ocağı, Gazi, Ankara, tsmet, Boğaziçi, Yeniçe gibi lüks sigaralardan onar tane bulunmaktadır. tnhisar idaresinrn bu lüks sigaraları (200) kuruşa satılmaktadır. zehher'in yüzünde bir damla kan yok... Hepsi bir çok hatıralar saklıyan, bir çok sevgUilerin kokusu, havası sintniş, yıllarca bir arkadas, bir dost gibi beraber ya^adığm eşyalar, yabancı ellere gececek! Bunlar almtrken, acaba bu akıbet, hiç dünJ"ü!dü miydi? Kimin aklmdan geçerdi? Bunlar, niKayet, tahta, demir, cam parçalan de?î] mi? Fakat onlann tozlarma, kirlerine, paslanna, insanlann şa^^îyetleri, hüviyetleri yapısıvor... Karvoiamm ba^urunda asilı duran annemîn resmînp bakbm. Evvelden ruhlarla yasıyan ruhlar arasında, esyalan isHyen ve esyalardan geçen rabıtalar olmalt... Bana, ann«"Ti'n fotografındaki gÖ7İer, vasanyor gibi geldi. Süthala Avse Hanım, o gün, temkininî. soSrk kanlılı&rnı kavbetti. B''»klerinde bir sevinc kınk''"', parmakla nnda bir sevînc titrem»si, a<*'mT<»nnda bir sevmç te'âsı var. Basörtüsünün ucunu, çenesinin albna sıkıstırmış, kol Cumhuriyet Nüshası S Kuruştur T Q r k ; y e H a r i ç şerâiti Sen,Iik Altı avlık Üç aylik RIT avlık 1400 Kr. 750 400 150 2700 Kr. 1450 800 CVMHURlYET'in tefrikan: 30 Tipi Dindi! Yazan: MAHMUT YESARİ Sus... Kasabın da hesabı var... Onun, daha sonra bakkalm, zerzevatçının, sucunun, aktann, bilmem nenm, defterlerinde, pujulalannda, çetelele lerinde, tebesirlerinde daha neler çıkaca? Bakkalm, rakıyı, sigarayı borca vermediğine dua et, Müzehher! Sen, ona dua et! Müzehher, birden alıklasmısh: Neden ağabey? Ne demek isti • yorsun? Gene elimle snshırdum: ' Sonra, bunlar, biz bize kaM^ınnı zaman konnsuruz. Anladın mı? Biz bize kaldığimn zaman! Gülmeğe baslamıstım: Tellâl Koço Efendinin prezdîrdiği evieri nasıl bnldun? Onu söyje.^. me bakh. Kim bîlir, ben de ona, nasıl 1 bakıyor»' "*» W bovnnnu biîWKî sesini çıkprmdı!. Keşke ağlasaydı, sikâyet etseydi! Kuvvetimi, sen de kirma, Müzehher!. Mozehher, efyalajı tözdea g«çiriyort tukculara hürmetle yol gösterîyor. Kasketli, fötr şapkalı, mmtanlı, kravatlı, ceketi omzunda, yağız esmer, sansm, zavrf, tıknaz, bodur, uzun, p a y tak; şekil, sekil, renk renk, boy boy bir sürü adam, kiminin elleri cebînde, kimmin arkasmda, hepsinin ağzında sigara, ayaklannı silmeden, merdivenlerî cıktılar; gözierinin gördüklerinden başka şey ler görmek, başka seyler bulmak ve aramak ister gibi, etraflanna bakına bakına odalan dolasmağa başladılar. Girr'ikleri odada, eşvalara bakıyor, gözlerile, kaslarfle, çenelerile isaret ediyorlar: Bunlar mı? Sonra, koku a'mak ister gibi govdeleri ilprifle ve ürkütmemek t*» ister gibi, ağır, ihtivatlı adımlarla eşya'ara yak lasıvor; iğilivor, ka'kivor, ellerile dokvmuyor. aŞızlarie hohluyor, parmaklarfle fîskeler vuruvor, tırnaklannm n»•ile kazıvor ve hic bîr sev sovlemiyor lar: aralannda gîzlt gizlî fısıldasarak başka odaya giriyorlar. (Mabadi var}