Meşhur Casuslar Yazan: BERNDORFF Türkfeye çcvircn: AB1D1N DAVU> r icmal Şehir ve memleket haberlerı " j i tramvay Mübadelekomisyonunun Hindistan Müslüman'lar Komisyon reisi ((Mevcut mes'eJeler zamanla halledilebilir)) diyor Cttmhttrıyet * ft&uunuev vel Matmazel Doktör'ün esrarlı bakışile esir ettiği Fransız küçük zabiti Goudoyanis eskiden Yunan ordu*unda zabttti. Ordudan niçin çekil. diğini pek te açıkça söyliyemiyordu. Galiba, bir para vurgunundan do layi kapt dışarı edilmişti. Matmazel Doktör'den aldığı paralarla Meunier ve sürekâsının otomobil Iâstiği ve edevatı satan ticarethanesini, bu fırmanm varisleri olan iki ihtiyar kızdan satin aldı. Fransız casuslukla mücadele teşkilâtı ne Meunier ticarethanesinden, ne de onun ansızın Ölüveren umutnî müdürü M. Pissarddan zerre kadar şüphelenmemişti. Onun için Matmazel Doktör, bu müesseseyi Yunan'lıya sahn aldirmakta Mc bir mahzur görmedi. AVnne Marie Lesser bir müddet daha Fransa'da kaldı ve bu miiddet zarfında Yunan'lı kuru yemişçi Constantin Goudoyanis'in, hiç bir zaman öğrenemediği bir şey yaptı. Genç kadtn, Fransız Büyük Erkânı Harbiyesinin, casuslukla mücadele şubesinin bulunduğu datrenin ö mrnde, paydo* saatlerinde dolaşıyor, gtreni çıkanı tetkik eddyor, bazı kimseleri mimliyordu. Gözüne kes tirdiklerini nazart dikkati celbetmeden takip ederek oturdukiarı evi, yemek yedikleri Iokantayı, şarap içtilcleri gazinoyu öğreniyordu. BÖylece öğrendiği adamlar ara *ında sevimli bir küçük sabit en fazla nazan dückatmi celbetmişti. Bir pazar giinü tesadüf . tabiî Matmazel Doktör'ün hazırladığı bir tesadüf • iki genci, Paris civarındaki güzel köylerden birinde birbhrile tanıştırtverdi. Anne Marie bu genç küçük zabite, o tılsımh gözlerile öyle tatlı, öyle isveli bakıyordu ki şimdiye ka • dar Fransız ve Belçika ordularınm büyük rütbeli zabitlerinin bile dayanamayıp teslimi silâh ettiği bu sev dah bakiflara zavallt küçük zabit nasıl mukavemet edebilirdi. tki gün sonra, o da manen ellerini kaldrrdi. Teslim! diyerek esir oldu. Doğrusu, Anne Marie de, bu genç ve yakışıklı küçük zabiti »ilâhını teslira ettikten sonra, ekserfya esrrlere yapıldığı gibi, fena muamele etmedi. Onu aç susuz bırakmadı. Küçük zabit, bu baş döndürücü kadınm ateşli dudaklarından aldığt her buseye mukabil, farkında bile olmadan bir sürü esrar döküyor ve verdiği bu sırlara mukabil her zaman bir buse alıyordu. Matmazel Doktör, âşıkından Berlin'de bilinmesi kıymetli ve faydalı olan şey ler öğrendi. Mühim ha berler aldığı zaman mutadı olduğu iizere memnuniyetinden ıslık çalan Matthesius son günlerde gene net'eli neş'eli ıılık çalıyordu. Çünkü Pa ris'ten yeni yeni haberier gelmeğe başlamıştı; kıymetini takdir etme mek mümkün olmıyan mühim ve tarn haberier .. Anne. Marie Lesser, küçük zabiti söyletmek için, alelumum casuslara ve ayrıca kendine has her vasıtayı kullanıyordu. Küçük zabit, tesadüfün önüne çıkardığı bu nefîs kadımn büyük buluvarlar ve Monmartredeki eğlence yerlerinin profesyonel bir müdavimi olduğuna inanmıştı. Fakat asıl samimiyetle inandığı diğer bir şey daha vardı ki o da, bu genç ve güzel kadımn, kendi hayırlı nüfuz ve tesirile, iyi ve fedakâr bir ev kadını olacağı kanaati idi Anne Marie. toy delikanlının bu kanaatini takviye ediyor, simdiye kadar sürdüğü zevk hayatından ar tık lezzet duymadığını, bilâkis nefret ettiğini onunla seviştiği gündenberi hayatta başka bir zevk ve saadet bulduğımu söylüyordu. Küçük zabit, nihayet, bir gün Anne Marie Lesser'e kendisile evlenmek istediğmi müjdeledi. Genç kız, tspanya hududunda bir kücük köyde oturan a'lesin'" r''a v» mü^aa desini almak şartile, bu izdivaç teklifini memnuniyet ve sevinç ile kabul ettğini söyledi. Hemen gidip ailerain müsaadesini alayım, bir hafta sonra Paris'e dönerim. Vakrt kaybetmeden evleniriz sevgilim, dedi. Hakikat halde ise, o aksatn, Alman istihbarat dairesi tarafmdan gizlice Paris'e gönderilmiş olan bir Alman zabiti ile bazı şeyleri münakaşa ediyordu. Bu zabit, Paris'te Yunan'lı Coustantin Goudoyanis'in mevcudiyetinden ve faaliyetinden haberdar değildi. Yunan'lı casusun da, ondan haberi yoktu. Alman zabiti de, Al * man Başkumandanlığı için bilinmesi hususî bir ehemmiyeti haiz olan hususat hakkında malumat almağa baslamıstı. Anne Marie Lesser, Fransız'ların casuslukla mücadele teşkîlâtının füpheaini celbetmemek için azamî ittnayı göstererek Fransa'yı dolaştı. Fontainebleau'da Matthesrus'un gönderdigi hususî bir adama, elde et . tigi bütün raalumatı verdi ve oradan tekrar Paris'e hareket ederek bir öğle üstü Fransız payıtahtma vardı. Gidergitmez ilk isi Fransız ca • suslukla mücadele şubesindeki âsıkım ar&mak oldu. Anne Marie, mü. teaddit defalar, bu dairey* gidip küçük zabiti kapının önünde beklemişti. Küçük zabit, ekseriya tam vaktinde çıkar, sokakta sevgilisini bulur ve beraberce yemek yerlerdi. Bugün, genç kız, sevgüismi çok fazla bekletneğe mecbr oldu. Küçük zabit nihayet gelip te Anne Marie LesserM gÖrünce pek çok sevindi, hele Matmazel Doktör'ün getirdiği haber, onu büsbütün sevfndirmişti. Genç kızın ailesi, küçük zabitle ev. lenmesine müsaade ehnişlerdi. Bununla beraber Fransız sinirli ve perişan bir halde idi. Anne sordu: Nen var sevgilim, g , rahatsız ? mısın? Hasta değilim ama, çok yor gunum. Bugün o kadar fazla çalıshk ki bitkin bir hale geldim. Neden bu kadar fazla cahş . tın? Fevkalâde bir şey mi var? Allah belâsım versin, başımıza yeni bir dert çıktı. Ne derdi? 'Mdbadi var) n Ve Terkos tesisatı Şirketler umum müdürü tetkikatmı bitirdi Şehrimizde bulunan şirketlerin muamelâtım tstkik ve tstanbul, Usküdar tramvaylarile Terkos Sirketi tarafın Yunan hükumetince Muhtelit Müdan vücude getirilen bazı tesisatı tefbadele Komisyonunun lâğvine karar tis etmek üzere sehrimize gelen tmti verildiği, bu hususta hükumetimizin vazlar Şirketler Umum Müdürü Ziya noktai nazannın da istimzac olun . Bev, faaliyetine devam etmektedir. duğu malumdur. İmtivar'ı Sirk»tler Müdiri Umumisi Dün, Yunan Mübadele başmurahTramvay Sirketi tarafmdan Topkapı hası M. Fokas bu mesVieya dair ma~ hathnda yeniden tesis edilen yeni malumatma müracaat eden bir muhar kaslara ait tertibatı da teftis etmiştir. ririmize şu sözleri söyîemiştir. Bu teftis esnasında sirket müdürleri ile « Hükumetimin Muhtelit Mü Tramvay Sirketi Komiseri Nâzım ve badele Komisyonunun lâğvı lehinde Belediye Makine ve Sanayi Şubesi Mübir kararı olduğundan resmen madürü Sefik Beyler de hazır bulunmuş lumattar değilim. Esisne komisyon lard"\ tedricî bir surette tasfiye edilmek Ziva Bey, bundan baska, Usküdar tedir. Son zamanlarda her iki he Halk Tramvavlan Sirketi tarafından yete mensup murahhas ve memurSP VICPTMSÎ ile üskiHar Ukelesi arasında Iarın maaşlarından iki defa tenzilât tesis edPen cifte hatlarla diğer bazı yeni icra edilmiştir.> tetisatı tetkik etmiştir. Bu yeni tesisatın Muhtelit Mübadele Komisyonu reitetkiki esnasında tmtiyazlı Şirketler si ve bitaraf azası M. Holştat ta bir Müdiri Umumismden baska, Komiser muharrhimize bu mes'ele hakkında Nâzım Bev. Re'ediye Fen Heyeti Müşu beyanatta btılutmuştur: t*'\Y"\\ Yus"f Z'va B^v ve S'rk<"t müdürü « Yunan hükumetinin komis ile başmühendisieri hazn* bulunmuşlaryonun lâğvine karar vererek Türk dır. hükumetine müracnat ettiğinden res tmtiyaTİı Şirketler Müdiri Umumisi, men haberim yoktur. Fakat böyle Terkos Sirketi tarafından, Terkos göbrr şey işittim. Komisyonun elinde Iünden Kâhtane'deki terşih havuzla bulunan islerm kısmı azamî halledilnna kuvvetli su sevk ve havuzlardan da miştir. Etabli vesikaları tevziatı ta şehre bol su isale etmek maksadile Kemamen ikmal olunmuştur. Garbi merbur*az civannda vücude getirilmis Trakya'daki etabü Türk'Ierden listeolan sifon tesisatını da görmü», burada ye dahil olanlara ait 150 bin tngiliz fennî bazı tecruKe'er yapılmıştir. lirası ile Yunan hükumeti tarafından tstanbul ve UskSdar tramvavlarile, müsadere edilerpk iadesi kabil ola • Tekos Sirketi tarafından v"«cude sre mıyan emlâk sahipleri için tahsis tirilen yeni tesisatm muvafık olduğu olunan (30) bm tngiliz lirasımn tevanlasılnnştır. ziatı da bitmiştir. Ziya Bey, bugün Elektrik ve Rıhum tstanbul'daki eatbli Rum'lara ya Şirketine ait muhtelif muamelât ile meş pılmakta olan tevziat. bu hafta içingul olacak ve bu akşamki trenle An de nihayete erecektir. kara'ya dönecektir. Bundan sonra ortada hakem mes'eleleri kalıyor. Bu müteaddit îhti * lâflı işlerden bir kaçı hakkındaki hakem kararları yakında tebliğ edi lecektir. Bundan başka bir kaç nizalı mes'ele vardır ki bunlar hak kında bitaraf azalarm tetkikatı heGeçenlerde, tzmir Rıhtım Sirketi nüz brtmemiştir. Elimizde bulunan davasma dair kararm Temyiat mah bu işlerden başka Türk ve Yun?kemesince tasdik edildiği yazılmtfti. Tahkikahmıra göre bu haber teeyvüt etmentektedh. Henüz karara ait T@ş@klkür bir malumat yoktur. M Holştat izmir rıhtım sirketi davası heyetleri arasında halledilemediği için bize tevdi edilmek üzere bulu • nan ve Türk Yunan heyetleri tara fından muameleleri yapılan (30) mes'ele daha vardır. Arynca (30) mes'ele hakkında da bitaraf azaların noktai nazarlarının alınması iki heyet tarafından kararlaştırılmıştır. Bunlar pek o kadar ehemmiyeti haiz mes'eleler olma rrtakla beraber iyice tetkik edilebil mek için zamana Iüzum gösteren işler dir. 1 Kânunusaniden itibaren 6 ıncı komisyon ve teknik bürosu lâğvedi • lecek, komisyonun kadrosu darlaş mış olacaktır. Komisyonun mesaisine daha ne kadar devam edeceği sualine cevap vermek müşküldür. Bu iş, iki heyeti murahhasanın muamelâtta gösterecekleri sür'ate bağlı dir. Fakat bu da oldukça güç bfr tştir. Çünkü her iş için Yunan heyeti Yunanistan'dan, Türk heyeti de bu radaki veya Ankara'daki alâkadar dairelerden malumat, talimat iste mek tedir. Bu itibarla işler zamanla tasfiye edilebilir. Biz mevcut mea'elelerin halli için sür'atle çalişıyoruz.> Hindular ile müslümanlar ara . sındaki siyasî zıddiyet ve münafe ret burada tngiliz'lere karşi müt * tehit bir cephenin teşekkül etmesine kat'î surette mâni olmustur. Memleketi sıkı bir inzibat altmda bu lundurmak istiyen Ingiliz'ler ancak müslümanların müzaheretî sayesinde maksatlanna muvaffak oIliyoriar. Hindi tnf''iıî'nm en rrrü him eyaletlerinden Bombay'da örfî idareye yakın şedit inzibat tedbirlerîni tatbik içm manall! hükumetin eyalet teşriî meclisin ^âi ka nun müslümanların lehi* reF vermesi sayesinde kabul edümiştir. Bundan on iki sene mukaddem müslümanlar ile Hindular Hint milli kongresnım bayrağı altmda tngi ~ liz'lere karşı itaatsizlik hareketini ilân ettikleri zaman bütün HindU tan yekvücut olarak istiklâl müca * delesine gîrişmiş ve tngiliz'lerin Hindistan'dan çıkıp gidecekleri daki kalar yakmlaşmıştı. Fakat millî kongre fırkasında ekseriyeti teşkil eden Hindu politika cılan Hindistan'dan tngiliz'leri çı karmakla kalmayıp Turan'dan gelen fatihlertn neslinden olan müslüman unsurunu rfahi temsil ederek yutmak ijttemişlerdi. Müslümanlar ise tngi liz empriyalizmrnin boyunduruğunu Hindu empriyalizminin ihtimal da ha ağır daha zilietaver olacak ke mendine değiştirmek istememişler dir. tşte bu zıddiyet Hindistan'da tngiliz'lerin mevkiini günden güne sağ* lamlaf tırmaktadır. Maahaza müslü manlar kendi cemaat mevcudiyetle * rini muhafaza etmekte ısrar etmekle beraber itilâf kapısını kaparaaktaı çekiniyorlar. Bir sahtekârlık muhakemesi Bazı talebelere Seyrisefam mek. tepli paaosımun verilmesini temin içîn Senbenüva mektebmin mührünü taklit eden Jan Ef. nin muhakeme sine başlanrmştır. tddia makamı maznunun sahtekârlığmı sabit görerek ceza kanununun 22S inci maddesi mucibince tecziyesini Utemiş, mu . hakeme başka bir güne bırakılmıştır. usküdar dispanserindeki hâdise hakkında tahkikat yapıliyor Üsküdar'da Ayazma'da bir evîn üst katından düşerek kaf atası çatlıyan bir çocuğu Tıp Fakültesine nakil için vasıta arandığı sırada, civarda bulunan sıhhiye otomobilinden bir türlü istifade edileme . diğini kaydetmiştik. Vak'aya te essürle şahit olan semt halkının bize ş3câyeti üzerine yazdığımız fıkra ile Belediye derhal alâkadar olmuş ve tahkikata başlamışhr. Belediye muavini Hâmit Bey, Sıhhiye Müdiriyetmin de ayrtca tah. kikat yapmakta olduğunu ve ne ticede mes'uiiyeti görülecek olanlarm şiddetle tecziye edilecekle rini, dün gazetemize de bildirmiştir. Belediyenin, bu mes'elede de gösterdiği hassasiyet ve alâkaya gerek gazetemiz ve gerek bize şikâyette bulunan karilerrmiz na . Dr. S^it Cemil B. Dün gömüldü Tıp Fakültesinde dün yapılan merasim Beraet eden kahveci Galata'da kahvesînde esrar bulunan Ali Osman isminde bn*i muha keme ediliyordu. Muhakemesi dün bitmiş, Ali Osman'ın bir seyden ha. beri olmadığı, kahvenin de sahibi olmadığı, orada yanasma bulunduğu anlasılmış ve beraetine karar veril mtstir. Esrar kaçakçılarının muhakemesi Çankırı'lı Mustafa isminde biri, çarsida tellâlhk eden Şükrü'ye: «Şu. nu saklayıver!» diyerek bir paket vermiştir. Bu esnada çarşıda Mişon Ef. nin dükkânı önünde bulunan tellâl da paketi alıp, dükkânın sokağa ç<kmış vaziyette bulunan rafına koymuştur. Çankırı'lı Şükrü'yü, inhisar me murları takip etmekte olduklann . dan, derhal polise haber vermisler, raftan paketi aldırıp açmışlardır. Pakette esrar olduğu anlaşılmtştır. Bunun üzerine her üçü de mahke meye verilmişlerdir. Ağırceza mahJ kemesi dün bu davayı rüyet etmis, maznun mevkimde bulunan Mişon ve Sükrü Efendrler vak'ayı dedifimiz şekilde anlatmışlardır. Paketin asıl sahibi Çankırı'lı Şükrü'ye gelince, bir müddet evvel ölmüstür. Dünkü munakemede, heyeti hâki. me Mison'un dükkânında, rafların hakikaten sokak üstünde olup olmadığınm tayini için keşif yaoılmasına, 13 lira keşif ücretmin de Mişon'dan alınmasına karar vermiş ve muha kemenin devammı başka bir güne birakmıştır. Sami Rifat'ı kaybettik • BiTincı sahifeden mabait) lemdarhk yapan bu kudretli adam; bilhatsa son senelerini feragatkâr bir mesai içinde tamamen mületine hizmetle grecirmiş ve o yolda ölmüstür. Vatan sevgisi ve fikir pırlantalarile sü<t'e<*ı>i öz'ü »iirleri yavnılanmızın bile ezberindedir. Son senelerde onu âdeta nesir hayatından ve hatta şahsî hayatm her türlü hareketlerinden çekflmiş ve tamamen Türk tarihine, Türk kültürünün ana membalanna dalmış görüyorduk. Dil inkılâbı arefesinde ve safhalarmda süphesiz yeri doldurulamı yacak yuksek bir unsurun rollerini muvaffakivetle basarmıstı. Koraîtaya tekaddüm eden ve ietimalara sahne olan gün'erde Samih Rîfat'ın zayıf bünvesine ve hasta haline ragmen uvkuyu, durağı da feda ederek fasılasız bir <?ayret!e nasıl çahstıçını bugün haz'm hazin hatır'ıyoruz. O kadar ki Samih Rifat beyninde ve kalbinde yanan vafan aşkıntn sevküe kendini ihmal etmîs ve kendini o ulvî gaveve feda etmistir de diyebiliriz. O mület yolunda belki kanım akıtmıs değil. fakat kanını kurutmus bir ideal fedaisidir. Şurası da muhakkak ki Samih Rifat her seyden evvel büyük bir insandı; k?ndini tanımtyanlara bile hü'met, muhabbet telkin eden huluk, faziletli ve muhterem bir insan... Bugün ölüm serhadinden ötede ebediyet âlemine doğru bizden uzaklasan bu aziz öiüyS rahmetle anarken ailesi kadar Millet Meclisreî, Turk edebryatını ve nihayet TSrk millerrni de taxiyey« lfizum güruraz. Bir ziya daha! (Birinci sahifeden mabaıt) nım da birer musiki ehlidirler. Muıa Süreyya Bey 1300 tarihin de lstanbul'd'a doğmus ve kırk do kuz yasında aramızdan ayrılmıştır. Merhum nazarî ve amelî olarak çark musikisine hakkile vâkıf olduktan başka Avrupa'ya gitmis, garp mu sikisi tahsil etmiş ve Berlin konservatuvarından mezun olmustur. Burada, eski Darülelhan müdürü Ziya Pasadan sonra mektebe müdür oU mus ve konservatuvarm yeni »eklini tesis ve idare etmiştir. Son güne ka dar musiki tarihi mu&liimliğinde kalmıştı. Bundan başka Galatasaray, Erkek ve Kız Muallim mektepleri, Selçukhatun ve diğer mekteplerde musiki muallimlikleri vardı. Musa Süreyya'nın ebedî ay rılığı, musiki ve maarif âlemleri • mizde büyük bir boşluk bırakacak,,.> nisbette keder ve teessür uyandıra caktır. Fevkalâde nazik, haluk, seciye sahibi olan merhumun zıyaından dolayı kardeslerini, ailesini, dostlarını taziye ederiz. Merhumun cenazesi, bugün öğle yin Aksaray'da Validecami'sinde namazı kılındıktan sonra Merkezefen di'ye defnedilecektir. Konservatuvar müdürü Yusuf Ziya Beyden aldığımız samimi teessürlerle dolu bir mektupta merhumun zryaı münasebetile mektebin bugün tatil edildiği bildirilmekte ve talebe, üstadrn son teşyi merasimine davet •dilmektedir. Yunan sefiri istifa etti Yunanistan'ın Ankara sefiri M. Pclihronyadis kendi arzusile Hari ciye Nazırına istifanamesini vermiş. tır. Sefir bu talebinde ısrar ederse yerine tstanbul jeneral konsolosu M. Sakearopulos tayin edilecekth*. Profesör Marks bugün gidiyor Dişçi mektebi müdürü ve Tıp Fakültesi memaliki harre müderrisi Sait CemO Beyin canezesi dün Kadıkö • y'ündeki evinden kaldınlarak Karacaahmed'e defnedilmiştir. Merasime, bütün Darülfünım mü derrisleri, fakülte reisieri ve bütün tıp, eczacı, dişçi, hukuk talebesi iştirak etmişlerdir. Merhumu taşıyan tabut talebesinin kollan arasında Tıp Fakültesine nakledilerek methalde hazırlanan yere konulmuş ve Fakülte ReıNi Tevfik Recep, Akil Muhtar, Neşet ömer ve Server Kâmil Beyler tarafından birer hitabe irat edilerek merhumun hayatından ve mezayasından bahsolunmuştur. Bunu müteakip Tıp Talebe Cemiyeti namma söylenen çok müheyyiç bir hitabe ila tıp talebesinin derin teessürleri anla mına tılmıştir. Hukuk, dişci, eczacı talebe cemiyetleri namma da birer hitabe söylenmiştir. Bundan sonra cenaze çok sevdiği talebesinin göz vaşlan arasında Karacaahmet'teki makberine nakle dilmiştir. Mezan başında merhumun sınıf arkadaşı profesör Mahir Bey herkesi ağlatan çok heyecanlı bir hitabede bu lunmuştur. Kabre Tıp Fekültesi, Tıp Talebe Cemiyeti, Disci ve Eczacı mektepleri, Hukuk Talebe Cemiyeti ve Bulgar talebesi nam'anna birer çelenk konulmuştur. Ellermdeki mallar son mübadele itilâfnamesine tevfikan istirdat edi. Müteakıben Tıp Talebe Cemiyeti len tnübadiUere verilecek yüzde on mümessilleri merhumun evine giderek faizli bonolarvn vize muamelesî Di ' ailesine Tıp talebesinin tees'ürlermi ve vam Muhasebatça ikmal olunmuştur. teslivetlerini iblâğ etmişlerdir. Ancak Divanı Muhasebat bonolann Dün alâmeti matem olmak üzere Datevziinden evvel mübadillere mal rülfünun tatil edilmiş, Tıp Fakülte*!, verilirken ferağ muamelesi yapılmıs Eczacı ve Dişçi mektebinin ve Tıp Taolduğunu nazari dikkate alarak evlebe Cemiyeti merkezinin bayraklan velemirde iadei ferağ muamelesi yarıva indirilmiştir. yapılmasına Iüzum göstertniştir. BL Merhum Sait Cemil Bey Sam bbbılâhare Vilâyetle Divanı Muhasebat yesinde fizyolojî muallimliği yapmış, arasında cereyan eden muhabere nebilâhara tstanbul Tıo Fakülte»! mema ticesinde bu muamelenin tevzi es liki harre muallimliğme tavin olun nasında yapılması kararlaşmıştır. muş, bir müddet emrazı dahiliye o • Bonoların tevziine yakında başla . kutmuş, üç senedenberi Eczacı ve Dişçi nacakhr. mektepleri müdürlüğünü denıhde et miştir. Vitaminler hakkında yaptığı tetkikat Fransa Tıp Akademisince maz Konservatuvarı ıslah için Viya • hari takdir görülerek akademi azalığına na'dan getirilen profesör Marx ih kabul edilmiş ve bir madalye ile de zarî tetkikatını ikmal ederek buna taltif edümiştir. Mumaileyh iki sen« • dair ilk raporunu Belediyeye ver denberi hasta idi. Buna ragmen çok dîğinden bugün Viyana'ya bareket sevdiği talebesinden bir türlu aynlmak edecektir. Profesör bilâhare tekrar istemiyordu. Ailesine ve talebesine gelecektir. tekrar beyanı taziyet ederia. Londra'da toplanan Yuvarlak Ma sa konf eransmda müslüman mümes * siller, müstakbel Hindistan idaresi • nin merkez parlâmentosundaki meb' usiarın üçte biri müslüman olması hakkındaki talebi tadil etmişlerdir. Şimdi bunlar meb'uslarm dörtte biri Hindi tngilizî müslümanlanndan olmasını ve yerli hükumetlerdeki müslüman anasırının gönderecekleri meb'uslarm bu hesaptan hariç tu tulmasınt teklif etmişlerdir. Filvaki yerli hükumetlerden gelecek müs lüman meb'uslar İle merkez parlâ mentosunda gene tnüslünu»nl»y u mura meb'uslarm üçte biirni teşkil edeceklerse de son teklif çok elâstiki ve amelî mahiyette b\ılyndıjğunduğundan itilâf ı kolayhıştiracaktir. Müslümanlar kendi aralarındaki it tifaka büyük ehemmtyet verfyorlar.! Ahiren Hmdistan'm en büyük müslüman siyasî ve cemaat teşkilâtı bu • lımhn umum Hindistan müslüman konferansı, umum Hindistan müs lüman ittihadı ve umum Hindistan u lema heyeti müşterek bir kongre aktederek, Allahabat'ta Hindu millt kongresi azası bulunan Hindu müs lüman unsurları arasında geçenlerd husule gelen siyasî' mukarreratı müzakere ve tetkik etmiş ve neticede bu mukarreratı seksen milyon müs ~ lüman cemaattnm siyasî menafii ile kabili telif görmiyerek reddetmiş re millî kongrede küçük bir hizip teşkil eden müslümanların Hint müslüman âlemini temsil etmek hakkını haiz olmadığmı ilân eylemiştir. MU HARRE M FEYZl Yeni bir karar! Hususî mektep talimat namesi değiştiriliyor Maarif Vekâletmce hususî mek tepler talimatnamesinde bazı deği ştklflcler yapılacağı kararlaştırılmıştır. Bu hususta talimatnamede de ğişmesi icap eden cihetleri tesbit etraek üzere hususî mekteplerm mü dürleri bu ayın yedisinde Ankara'da aktedilecek içtimaa Maarif Vekâleti tarafından davet edilmişlerdtr. Bu hususta kendisile görüşen bir muhar. rhnize Fayziati lisesi müdürü Hıfzı Tevfik Bey şu izahatı vermiştir: «Son günerde hususî mekteplerm talimatnamesinin bugünkü ihtiymca kâfi gelmediği nazari Hibara alınarak bazı noktalarm değiştrrilmesi mevzuu bahsolmaktadır. Bu me»'ele hakkında görüşülmek üzere Anka ra'da aktedilecek içtimaa Maarif Vekâleti tarafından davet edildîk. Benim fikrime kalırsa hususî raek tepler bugün, bir kaç tanesi müstes**a resmî taliraatname ve programı tatbik etmelrtedirler. Mademki r«*raî mekteplerm talimatname ve prog« ramlarmı tatbik ediyoruz. Şu halde hususî bir talimatnameye hiç Iüzum kalmıyor demektir. Yalnız Vekâlet hususî mektepleri sıkı sıkı teftis etmelidtr, sonra gece ve gündüz hayatraı tetkik etmeli ve resmî mekteplere muadil olması için ne Iâzımsa yapmalıdır.» Şehritnizdeki bilumum hususî mektep müdürleri yarm sabah Feyziye lisesinde bir hazılrık içtimaı aktedeceklerdir. Bu içtimada Anka . ra'da aktedilecek umumî içtimada mevzuu bahsolacak mes'eTeleri de tetkik edip mü zakere edecekl«rdir4 Teşekkür ederiz Malları istirdat Edilen mübadiller Faizli bonoların tevzii yakında başlıyor