8 Ekim 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

8 Ekim 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Cnmhurtyet 8 Teçirinevvel ı >~ 2 OSMÂNİ fMPAİPJcmLl|©UN DÂ MAKTUL VEZlRLER 16 Şehir ve memleket haberleri Liman işlerinin Bir elden idaresi Liman Şirketi Müdürü Hamdi Bey ne diyor? Siyasî icma Beş devlet konferansı Yazan: " * • Kendi haline bırakılmış bir bina SeKmiye kışlası eteğinde, deniz kenarmda güzelce bir bi na vardır. Burası vaktile mezbaha olarak yapılmış ve sonra kendi haline bırakıl mıştı. Bu bina taştan yapılmış olmasına rağmen gitgide harabeye dönmektedir. Bakan, eden olma . dığı için pencereleri, camları, hat. ta danundaki kiremitleri yavaş yavaş çalınıyor ve zavallı mües. sese günler geçtikçe bu bakımsz. Iık yüzünden kabuğu soyulmuş ağaca dönüyor. Bir gün belki gene bir| işte kullanılacak olan o koca bina iyice muhafaza altına alınmaz, oraya namuslu bir bekçi konul maz, kapıları, pencereleri kapa . tınlmazsa pek az zaman içinde büsbütün perişan bir hale ffele . cek ve rîaha sonra tamirine bin. lerce lira sarfedilmesi lâzım gele. cektir. Lüzummız ise bari bunun enk&zından Utifadc edilse diyoı f.r, Yunus Faşanm akıbeti : Selim, Paşanın Mısır hakkındaki mulâhazasını dinler dinlemez hemen muhafız Solaklara bağrıyor: Hey beri gelin. Tez şu biedebin kafasını kesin!.. Halbuki Selhn, bu crhete hiç e . hemmiyet vermemişti. O, muharip ve gayrtmuharip, yüz binlerce adamın kanı akmış zengin Mısır beldelerihi yağma ve talan ettirerek Mısır'lıla. nn bütün servetlerini ellerinden al. mış, tam (bin deve yükü teşkil eden) altın ve gümüş ganimet eşyasını, za fer alaymın arkasına takmış, büyük bir gurur ile (Asitanei aliye) »ine avdet ediyor... Ve bu esnada da, Istanbul'da 'Ayasofya) camiinde, (Hilâfet) tacını nasıl giyecegini dü. şünüyordu. (923) senesi ramazanının altıncı günü idî. Selim'in (mevkebi hüma . yun) u çölde ilerliyor, (Salihije) menzftîne takarrüp ediyordu. Erteai günü (Gazze) ye girilecek ve büyük bir zafer şenliği tertip edilecekti. 'Bunu hatırlıyan Selim, birdenbire atımn başını çekti. Mağrur ve mü . tehakkim bir tebessümle başını çe. virerek arkasından gel«n Veziri a. zam Yunus Paşaya hhaben: Bak!... Mısır, arkaımzda kal. 3ı. Yaruı (Gazze) ye vannz. Dedi... Yunus Paşa. sabredemedi. Kalbini yakan hissiyatı cferhal iz . har etti: Beli Sultaıum!... (Mısır), ar. kamızda k&ldı. Hem de, bir h*in Çerkes'in elükte bırakıldı. Bilmem ki, bu zaf erden ne kazanıldı... Bun. ca askernmz, çöllerde helâk oldu. Mınr'ın dört kösesi kana boyandı. Ntce (ümmeti Muhammet) huni revan içinde boğuldu. Akîbet meydan gene Çerkes'lere kaldj. Eğer böyle olacağı bilinseyd?, kullann bfr adım bile ileri gitmezlerdi... Der demer, Selim, hemen atının ozengilerine bastı. Dimdik do&rul. du. Sağına soluna baktı. önde giden muhafız (solak) lara bağırrfı: Hsy!. . Beri gelm... Tez, şu biedebin kafasını kesin... Solaklar, derhal atlarını çevirdi . ler. Yunu* Paşanm üstüne siirdüler. Zavallı Veziri azanu atından dü . şürdüîer. Başını kestiler. . Çolün kumlan üstüne atıverdiler... Frenk ibrahim paşa (At meydanı), cihanda misK gö. rülmemiş bir haşmet ve saltanata fahit oluyordu. (Mihterhane< hüma yun) binası önüne rengârenk çachrlar; al, yeşil, turuncu nakışlarla müzeyyen saye . b«nlar kurulmuş, davullar dövülü yor, zurnaların tiz nağmeleri, tunç çalparelerin tannan ahengile karışarak semalara doğru yükseliyordu. Meydanı teşkil eden mütatilın kar. şı cephesmde kırmızı çuhalar ve Hint dibalarile karısık bir (Eyvan) yapıl. mış... Her tarafa kıymettar îpek ha. hlar yayılmıe... Ortada murassa bir taht... Bu tahtın üstünde de, (Padısahlar Padişahı) unvanını kaza . nan, (Birinci Sultan Süleyman) oturnyordu. Eyvan, vüzera ve ülema ile dol muftu. Tahtın sağında (Şeyhülis . için neler yapmağa muktedir olduğunu itbat etti. Sporu, spor olduğu için yapan ve bundan kendisine maddî menfaat değil, fakat milleti için tnanevî şeref bekliyen amatörler, dün gece seyircilere hakikî spor heyecanının lezzetini tattırdılar. Çelik kollu, Levent Türk gençleri, «Türk gibi kuvvetli» darbı meselinin hâlâ bir hakikat olduğunu gösterdiler. Müsabaklar natıl oldu? Müsabakalara tüy siklet şamoiyonlarından başlandı. Ankara'dan Seyfi, Istanbul'dan Necip ile karşılaştı. Mücadele üç dakika sürdü. Necip güzel bir oyunla rakibini yendi. En hafif siklette Esat «Ankara», Bedri «tstanbul» ile karştlastı. Bu iki peîflivanın güresi altı dakika devam atti, Bedri, rakibini yendi. Hafif siklette Raif «Ankara» Münür «tstanbul» karşılaşhlar. Münür, iki dakikada hasmının sırhnı yere getirdi. Yari ortada Hüseyin «Ankara», Sabn «tstanbul» ile güresti. Saimîn ma Km olan kudreti karsısında Hüseyin'in bemen mağlup olacağı zannediliyordu. Fakat Ankara şampiyonu, namdar rakibine tam altı dakika mukavemet etti ve zevkli bir güresten sonra yenildi. Orta siklette Sejim «Ankara», Sevki «îstanbul» karşılaştılar. tstanbul sam ^ o n u , rakjbipi ınağBp pdebjhtaek i t b fstanbul limanında bazı değişiklikler yapılarak liman işlerinin bir elden idaresi içirı bir tasavvur mevcut olduğu yazılmıştı. Gümrükler muhafaza teşkilâtı Ulâm Kemalettin Paşazade Semset . mum Kumandaîıı Seyfi Paşa da bu tin Ahmet Efendi ile Anadolu kazasmes'ele hakkında hükumete bir ra keri Mevlâna Kadiri Efendi, solunpor vermiştir. Bu raporda liman işda (Haccei Sultanî, Mevlâna Hay . lerinin birleştirilerek bir umumî mürettin), (Rumeli kazasker! Feiarî dürün 'daresi altında toplanması zade Muh.ttin) Efendiler otıiruyor.. teklif edilmektedir. Karşıda da, (Veziri a zam Damat İstanbul Limetn Şirketi Müdürü ibrahim Paşa) ile Vezir: sani Ayas Hamdi Bey bu hususta şunları söyPaşa, Veziri salis Katım Paşa, Ru. lemektedir: meli ve Anadolu beylerbeyleri, Ve« Liman îşlerile uğraşan bütün ziri azamlıktan mütekait Piri Meh. müesseselerin bir tek müdürün idamet Paşa, Zeynel Paşa, (Diyarı Şark resi altında birleştirilmesi fikri çok ümerasından) Ferahşat Bey, Akko . eskidir. Bu işle uzun zamandanberi yunlu Prenslerinden Murat Rey, Mı. meşgul olmaktayız. Ben de bir müd»ır Sultanı Kanso Gavri'nin oğlu det evvel tetkikat yapmış ve bunun Mehmet Bey, Zülkadirli Lâtif Bey çok faydalı olacağı neticesine var gibi hükümdar evlâtları büyük bir mıştım. Şimdiki halde İstanbul limahürmetle diz çökmüş bulunuyor . nında bir çok resmî idareler ve huIardı. susî şirketier liman işlerile meşgul olmaktadır. Istanbul'da liman işle Sultan Süleyman, dudakiannda rile uğraşan müesseseler şunlardır: mağrur bir tebessümle meydana ba. kıyar.. Mahşer gibi kaynıyan hal . Ticareti bahriye müdürlüğü, Li kın, yapılan oyunlan büyük bir neş'e man reisliği, Fenerler idaresi, Karave sürur içinde seyrettikierini gör . deniz methaiinde tahliaiye işleri, dükçe onun da kalbmdeki baz ve Klavuz ve romorkör servisi, Polis bememnuniyet artıyordu. şinci şube müHürlüğü, tstanbul ti caret mmtakası müdürlüğü, Beledi Meydanda, o zamana kadar gö . ye, Ticaret ve Sanayi Odası, Şark şirühnemiş oyunlar yapıhyor; cam . bazlar, ateşbazlar ve sair şabedebaz. mendiferleri Sirkeci garı, Anadolu şimendiferieri Haydarpaşa garı, Rıhlar, bazan halkı heyecandan heye . tım ve antrepo şirketi, Liman tnhi cana düşürüyor, bazan rfa tuhafhk. larJfo kınp geçiriyorlardı.. • Bir Türk sarı şirketi. binicisi ortaya geldf. tki el'eri bağlı Bu teşekkül'erin her biri kendi olduğu halde çıplak atını eğerledi, dahilî nizamnamelerine göre hare gemini taktı, hayvanm üzerine at . ket etmekte ve kendileri tarafmdan ladı. Halk, bu mahir cündiyi hara. tanzim edilnv'ş olan tarifeye göre retle alkısladı... Gene bir Türk san. resim ulmaktadtrlar. atkârı, zarif şekflde bir araba ile Mutasavver yeni teşekkül bütün meydana gelcK. Bu (arab<\ üzerinde bu işleri bir elde birleştirecektir. Mabir köşk peyda edip kendisi köşkün amafih henüz bu hususta hükumetçe içine girip arabayı içerisinden tah. verilmiş bir karar yoktur. Mes'ele rîk eyleyip yürüttü) [ 1 \ Bu muci. proje halindedir. Hükumet bu hu z"evî hareket, bu defa da halkı derin susta alâkadarlarm verdiği raporu bir hayrete düşünnüştü. tetkik cttikten sonra bir karar ittihaz Bütün bu san'atkârlar, sadece al. edecekir. • > v kışlanmakla kalmıvor o''nin ö . nttne, tepsiler dolusu altın ve gümiiparalar serpiliyor, bu sur.îtlo san'at ve meharete karşı büyük bir alâka ve takdİrkârlrk gösteriliyordu. Esa. M. Stalko Gorjan isminde Yusen meydan, bir servet ve saltanat goslav'yalı bir gazeteci dün Avru mesheri halinde kK. Her tarafta renpa'dan sehrimize gelmiştir. gârenk ipek kumaşlar parlıyor, kay. naşan halkın üzerindeki altın sır . malardan ve m \ssa siâhlardan Fakir ve muhtaç halkı tefecilerin enurlar saçıhyordu. linden kurtarmak için yeni tedbirler Birbirini takip eden büyük zafer. alınmıştır. Tasdik edilmiş vesikası buler, (Orta Avrupa) nın bütün altın ve elmaslarını tstanbul'a dokmüştü. lunmıyan tefecilerin ellerindeki maaş Koca bir altın külçesinm, dayanıklı cüzdanlarına mukabil para verilmemesi bir çizme kadar bile ehemmiyeti defterdarlığa ve mal müdürlüklerine yoktu. (Taban demir) inden yapıl . bildirilmiştir. nnş ortan iyi bir kılıç. bazan bir misli altınla tartılarak satılıyor* (Akın) a elverişli yorga bir ata, kıymet takdir Emil Conrad isminde bir tenor bu olunamıyordu. . Servet, kıhcın al akşam Galatasaray lisesi tiyatro satında idi. Kılıcına ve atıaa güvenen lonunda bir konser verecektir. Türk akmıclan, düşman serhatlerine sık srk baskmlar yapıyor. (oanı pa. hasına) kazandıkları kıymettar (ga. za. malları) nj İstanbul'a taşıyor . Iardı. Mabadi var Mut kazası kıyıda köşede kalmış, [1] Solakzade tarihi. Sahife 476. (Muhticaret yollarından uzak düşmüs bir katerem karllerim, dikkat buyursunlar. Bu za olmakla beraber belediyesi çok ça tarih yazılduğ zaman (otomobll) kelimesı lışmıya baslamıstır. Bu cümleden olahenüz lugatlerde mevcut değildi). rak kasabamn elektrikle tenvirine çalışılmaktadır. Belediye kasabamn en iyi tam sekiz dakika uğraşmağa mecbur bir yerinde cumhuriyet namına bir âbide ojdu ve ancak sekiz dakika sonra galip yaphracaktır. Kasabada gayet güzel geldi. Yarı ağırda Hüsnü «Ankara» ile ve on dokuz odalı bir otel de inşasına Mustafa «tstanbul» gürestiler. Mustafa başlanmıştır. üç dakikada galip geldi. Ağır siklette Ankara şampiyonu Necmi Beyin Istanbul'da rakibi yoktu. Necmi Bey, rakipsiz olarak birinci oldu. Ermenak'tan verilen haberlere göre, Bundan sonra Necmi Bey, Çoban Mehmet'le hususî mahiyette bir müsabaka kasabada Karaman oğullanna ait bazı yapmıştır. Çoban Mehmet, altı daki kitabeler ve eserler bulunmuştur. Bazı kada Ankara şampiyonunu mağlup etti. kimseler Karaman oğullanndaa Musa Müsabaklardan sonra birinci ve ikinBevin cesedinin mumyalaştınlarak defcilere madalyalar tevzi edilmiştir. nedildiğini tahmin etmektedirler. Musa Şampiyonlanmızm dün akşam gösBey türbesinde yapılacak hafciyat bu terdikleri muvaffakiyetler, Balkan şampiyonası için bize büyük ümitler ver • iddialarm ne dereceye kadar doğru olmiştir. duğunu gösterecektir. Doğru değil mi? Sigorta ihtila.fi Tazminat hangi esas üzerinden verilmeli? Sigorta şirketlerile sigorta yaptıranlar arasında yangm vukuu halinde verilmesi lâzım gelen tazminat noktasından bir ihtilâf çıkmıştır. Söylenildiğinc göre sigorta şirketleri tazminat miktarmı, sigorta ettirdikleri zamandak: kıymet üzerinden değil, yandıkları zamandaki kıymet üzerinden hesaplamaktadırlar. Diğer taraftan, sigorta şirketleri sigorta yaptıkları esnada kıymet takdiri için keşifte bulunmadıklarından bazı kimselerin dükkân, mağaza ve depolarını yüksek kıymet üzerinden sigorta ettirdikleri iddia olunmak tadır. Yugoslâvyalı bir gazeteci Tefecilere karşı tedbir inkilâp kütüpanesi e Beyazıt medresesinde açdacak olan inkilâp kütüphanesinin hazırlıklan ikraal ediîmiştir. Kütüphane müdürlü ğüne Hayrettin Bey tayin olunmuştur. Rıdvan Nafiz Bey Maarif Vekâleti teftiş heyetî reisi Rıdvan Nafiz Bey dün İzmir'den şehrimize gelmiştir. Osmanzade Hamdi Bey İki buçuk aydanberi dairei inti habiyesinde tetkikatta bulunan İz mir meb'usu Osmanzade Hamdi Bey Ankara'ya gitmek üzere dün Ege vapurile İzmir'den şehrimize gelmiştir. İzmir ve mülhakatında tetkikat yapan kıymet li meb'usumuz Ege mıntakasında iktisadî vaziyetin iyiye doğru inkişaf etmekte olduğunu söylemiş, bir çok yollar yaptıran, mektepler inşa ettiren Vali Kâzran Paşanın faaliyetinden memnuniyet ve takdirle bahsetmiştir. Osmanzade Hamdi Bey pazar günü Ankara'ya avdet edecektir. Balatasakay'de konser Mut kazasında yenilikler Almanya'nm sflâhlı olmak hususunda hukokî müsavat talep ederek Fransa'ya yapnns olduğu müracaate Fransa'nın ret cevabmı vermesi ve İngütere'nin dahi bu cevabı teyit edecek surette fikrini bir nota ile beyan eylemesi İngiltere efkâri umumiyesi tarafmdan iyi nazarla bakılmadığmı ve bunun tevlit Karagöz münakaşası henüz de . eylediği vaziyetin bütün cihan için bir vam ediyor. Sarıyer'de mukim karilerimizden Sabri Arif Bey bu münatehlike teşkil eylediğini nazari itibara sebetle bize şu mektubu gönder . alan tngiltere Başvekili Mister Makdomiştir: nald tnes'eleyi kurtarmak için biisbn • < Karagöz'c dair şimdiye kadar ya tün başka bir yol tuttu. • zılan yaztları okudum. Yazıldığına Mumaileyb Ahnanya'nîn müsavat tagöre Karagöz'ün mucîdi Bursa'da lebini ve terki teslihat işini müzakere hükumet caddesinde metfun (Şeyh için beş büyük devlet arasmda bir kon Klişteri) namındaki zurefayi irfanferans aktedümesi için davette bulun dan bir zat imiş. muştur. Bu bes devlet tngiltere, FransaYıldırim Beyazıt devrinde (Hacı Almanya, İtalya ve Amerika'dır. AmeIvaz Hacı Evhat), (Hacivat) ve rika yalnız bir müşahit gönderecek ise (Karagöz) namlannda iki nekre . gunun lâtife yollu münazaraları Şeyh de bu devletin oynıyacağı rol mühim Küşteri tarafmdan hayal perdesinolacaktır. Çünkü Amerika Hariciye Nade gösterilerek meydana getiril . zırı Mister Stimson terki teslihat işle miştir. rinde Avrupa devletlerini uzlaştırmak Evliya Çelebi seyahatnamesinan için geçenlerde sureti mahsusada Av • btrinci cildmin (654) iincü sahife . rupa'ya gelmiş ve büyük devletlerin smden itibaren melabei hayale dair ricali arasında mühim müzakerata yol nev'ama hürafatı andırır nakliyatıaçmıs idi. Fakat o tarihte Fransa gayet na göre de Hacivat'ın (Alâettini Sel itilâfgirir davrandığından müzakerat çuki) zamanmda Mekke Üe Bursa ilerlememiş idi. Simdî Mister Makdo • arasında gelho giden bir sai olup nald Amerika Haricîye Nazirmm başbeynelharemin Arap eşkiyaları ta . ladıvı ve natamam bıraktışh müzake rafmdan katlolunarak Bedrihanif'te ratı devam ettirmek için beş devlet defnolunduğu, Karagözün de Kırkkonferannnı dayet etmiştir. kilise'H olup İmpamator (Kustan . tin) in saisi bulunduğu ve bunların tngiltere'nin noktai nazarîna göre muhavereleri Yılrfırım Beyazıt devri Almanya'nın müsavat hakkı esas iti zurefayi mukallidmden (Kör Ha barile taninmalı ve lâkin bundan dolayî san) namında bir nekregu tarafın . Almanya'nın diğer devletler kadar ordu dan hayal perdesinde gösterilerek teşkil etmesi icap etmemelidir. Maahaza Beyazıt'm huzurunda icrayi Iubiyat Almanya her sînıf ve cins silâhtan mueylediği anlaşılıyor. Lâkin tmam ayyen bir miktarda bulundurmak suSarani (F.lyevakit Uelcevahir) retile müsavat vaziyeti ihdas ediimelidir. ismindeki cserinde Şeyhulekber'in Yani Almanya Versay muahedesile (Fütuhatı Mekkiye) sinin 317 inci elinde bulundurmaktan memnı» oldufaslındıan naklen: tHalkın hicabı ğ'i harp tayyaresî, tank, tahtelbahir ve arkasında olarak Cenıbı Hakkın fa. ağır top gibi silâhlardan muayyen mikili muhtar olduğunu bilmek istiyen (hayali settare) ile suretlerme nazar tarda tedarik edebilecek ve bu suretle etsin» diyerek başlad'ıkları melabei diğer devletler hukukunu zimnen haiz hayale sıbyanın inhimakleri ve ehli olacaktır. trgiltere Almanya'nm silâhdikkatin bu melabeden derin mana. lanmasını değil en ziyade silâhlı olan lar çıkardıkları mufassalan beyan devletlerin tedricen silâhlaruu ehem • eyled.'klerine ve Şeyhulekber'in ve . miyetli surette tenkis ederek Almanya'fatı ise her ha'de Şeyh Küşteri'den nın vaziyetine yaklaşmalarınî îstiyor. mukaddem yani (638) taribi oldu . Almanya'nın da Fransa'ya4 rve tngfl' '• 7 " • **"î ~~ ..""TTi*, *>Wu5ıi basKa bir şey j»«îiraraatl«PÎn Arabi) nin asıl vatanı olan (Endii ., mahıyetı dahi bundan değildir. Fakat Fransa'nın gayet menfi liis) kıt'<uındaki Arap'lar beyninde dahi Settare ismile şöhret bulduğu olan cevabî ve bunu tngiltere'nin nâanlaşılıyor. zariyat itibarile ütizamı Almanya'da Ezcümle Karagöz'ün mezarı ki fevkalide itimatsızlık tevlit efaniy olduÇekirge'ye giden yolun saç tarafın . ğundan beş devlet konferansı hakkmd| da görülmek lâzım gelir. Bursa'dan Almanya büyük ümitler beslememckte verilen malumata göre şimdi nakve esas talepleri bakkında evvelden teledil miştir.'* minat almak fikrinde bulunmaktadır. Maahaza tngiltere'nin teklifi taban t«bana zıt olan usule ait Fransıı ve Almat noktai nazarlannî hayli telif etmektedir. Almanya müsbet bir iş çıkaburoesi Unkapanı köprüsünün yeniden ta için müsavat talebi hakkındaki müza • miri için tahsisat gelmediğinden yol kerattn ynlni? alâkadar devletlere ve inşaatından münakale yapılacağını raeselâ Fransa ile Almanya'ya münhayazmıştık. Bunun için Dahiliye Ve kâletinden müsaade alınacaktır. Bun. sır kalmasinî istiyor idi. Franıa ise mes'e dan sonra münakasa açılarak tamire j lenin terki teslihat konferantlnfa müzakere ve halledilmesinde ısrar ediyor, başlanacaktır. Bu işler altı ay kadar idi. Bu iki zıt fikrin ortasını tngiliz tekuzıyacağına göre bu kış tstanbul lifi bulmuştur. Maahaza Almanya ile bir kÖprü ile kalacak demektir. Fransa esas hakkında fikirleri yekdi ğerine yakın değilse bu konferanstan dahi bir hayır çıkmıyacaktır. tflâs eden eski antikacılardan bir MUHARREM FEYZİ zatın şimdiye kadar topladığı antikalar Karagöz'le Hacı Evhat Yıldırim devrinin iki nekregusu nasıl ebedileşti? Unkapanı köprüsü Antikalar salıhyor mahkeme marifetile sahlacakur. Antikalar arasında bir kısmı kanunen memleket haricine çıkanlamıyacak şeyler olduğundan müzeler müdiriyeti, bunları almak tasavvurundadır. Bunun için müzeler miidürlüğünden tahsisat istene cektir. Çocuk evi Belediye Galata'da aldıgı binayı tamir ediyor Belediye, suradan buradan top hyacağı kimsesiz çocukları yerleştirmek üzere Galata'da aldığı binayi tamir ettirmektedir. Buraya şhndilil'' köprü altında sabahlıyan çocuklardan altmış kadarı toplanarak yerleştirilecektir. Bu çocuklar, gece ders okuyacaklar, gündüzleri de muhtelif san'at erbabımn yanında çahşacaklardır. Ustalar, çocukların yevmiyelerini müesseseye verecek tir. Bu para ileride bunların ilk «ermayelerini teşkil edecektir. Düzce, orta mektep istivor Ermenak'ta hafriyat yapılması isteniyor Teneke kutu içindeki paralar Bir kaç gün evvel vefat eden Sultanahmet camii kayyumu Şükrü Efendinin, camide bir teneke kutu içinde olduklannı söyliyerek kızı Hayrünnisa Hanıma vasiyet ettiği paralar bulunama> miştir. Hayrünnisa Hanım, bu vaziyet karşısında polis« müracaat ettiğinden cami dolaplarında taharriyat yapılacakfar. Türk'Ier, en az üziiın, incir, fındık yiyen bir millettir. Halbuki Türkiye, üzüm, incir, fındık memleketidir. Üzüm, incir, fındık yetiştirmiyen milletler, bu yemişleri Türkiye'den getirtiyorlar. Halbuki, biz, kendi memleketimizde ye tişen üzümlerimize, incirlerimi ze, fındıklarımıza iltifat etmiyoruz. Bu ne gafletî. Millî İktısat ve Tasarruf Cemiyeti ince minare tamir edildi Konya Asari atika muhipleri cemiyetinin teşcbbüsü üzerine Konya'daki ince minarenin tamiri için 700 lira verilmiş, minare bu para ile tamir edilmiştir. İnce minare Selçuk eserlerinin en güzellerinden biridir. Düzce'nin umumî blr manzarası Silifke'da 6azi hevkeli Silifke'de bir Gazi heykeli rekzedilecektir. Heykelin yapılması müteahhide verilmiştir. Heykelin temel atma merasimi cumhuriyet bayramında yapıla caktır. Adapazarı Bolu arasında ve Bolu dağlarının kuşandığı zümrüt gibi bir sahada gittikçe büyüyen Düzce'de okuma, yazma hevetleri artmıstır. Şimdiki mektepler az gelmektedir. Düzce'liler bir orta mektep açılması için bina da yaptırmışlardır. Son bir müracaatte Düzce'liler orta mektep açıhrsa muallim maaşlarını da vereceklerini bildirmişlerdir. Maarif Vekili Reşit Galip Beyefendinin bu dileği nazari dikkate alacağına şuphe yoktur. Zekfli Bey de Paris'e gitti Türk dayinler vekili Zekâi Bey borçlar mes'elesi hakkındaki müzakerata iştirak etmek üzere Paris'a gitmijtir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: