^Cumhurîyet >3Te«irinevvel i932 ÖSMÂNtf fMR*RATpRLUGUNDA l A K T ü t VEZlRLER 11 Şehir ve memleket haberieri Mübadelede İhtilâfh işler Belediyenin Fabrikalardaki kazalar Bazı fabrikalarımızda dikkatsizUk yüzunden ağu kazalar oluyor, ölenler bulunuyor. Daha geçen gün Yedikule'de kâin bir fabrika'da dışarda yapılması lâzım gelen bir işin çatı altında yapılması yüzunden bir facia eereyan ettit Nori Efendi ismmde bir genç yandı. Cerrahpaşa hastanesinde sekiz gün ıztırap içinde kıvrandıktan sonra dünyaya gözlerini yumdu. Nuri Efendinin ölümüne sebep kızgın bir boya kazanına benzin dö • külmesi ve parlıyan benzinin her taraf: kaplamasıdır. Sanayi müdiriyeti bu gibi fabri kaların ne yapıp ne ettiklerini daima göz önünde bulundurmalı, çalışan amelenin hayatını korumak için tedbir almıyan fabrikalara acımamalı, onlann sahiplerini kanunun kuvvetli pençesinc teslim etmelidir. icmal Yunanistan Yazan: * :; Açacağı lokanta Bitaraflar reisin avdetini Fatih'in vefatına kadar, kurnazlığile, icrayi sadaret bekliyor eden Mehmet Paşa, Padi^ahm vefatından sonra Muhtelit Mübadele Komisyonundaki Türk ve Yunan heyetleri, arayaptığı iki yüzlüiük yüzunden Yeniçeriler tarafın larında itilâf edemedikleri üç mes'eleyi yeniden bitaraf azalara tevdi dan kıbç ve hançerle katlü itlâf edildi etmislerdir. Bu üç mes'ele gayrimenordu, Mesih Paşanın idaresizliğine Mehmet Paşa, bu mesnette uzun müddet kaldı. Esasen zeki ve (ahvali kurban olduktan sonra, (Fatih) bir türlü sükun ve huzur bulamıyor. Daiâlem) e uygun bir zat olduğu için ma düşmandan intikam almağı düşümevkiinde her türlü tehlikeden azade nüyordu. bir surette, sakin ve müsterih bir Nihayet, (886) senesi baharı gel halde yaşadj. Onun bu mülâyim ve mişti. Herkes, tstanbul'un bibedel muti harekâtı, (Fatih) in nazari dik bahar zevkini sürmeğe hazırlanı katinden kaçmıyordu. Fatih, kah yordu. (Fatih), birdenbire orduya ramanlığın verdiği gururla azamet seferberlik emrini verdi. Bu emir, kesbeden ve uhdelerine tevdi edilen halkın nes'esini kaçırmakla beraber, vazifelerde tam bir istiklâl ile iş gör derhal icra edildi. İTK Safer ayının yirmi altıncı günü idi. halde yaşardı. Onun bu mülâyim ve Fatih, tstanbul ufuklarını titreten kalelerin hakikaten (Fatih) i olan selâm toplarının heybetli aksi sadaMahmut Paşayı boğdurup attırdıktan ları arasında, tantanalı bir alayla sonra, ayni kudret ve celâdeti gös (Usküdar) a geçti. Bir kaç gün o rada kaldı. Ordu, son noksanlarını teren Gedik Ahmet Paşayı da azil ikmal ederken mutat olan merasim de ve hapettirmişti. hitam bulmuş ve artık bütün bölük Fatih, bütün umurunda müstakil ler, ileri hareket emrini almıştı. kalmak i»tiyor.. Ve (emrü ferman) Fakat o esnada, Fatih'in vücudünına karşı büâistisna herkesten itaat de büyük bir zâf asarı başlamıştı. Büve inkiyat bekliyordu. Buna binaen tün (etibbayi hâssa) nın her türlü dir ki, Gedik Ahmet Paşayı azil ve tedavi ve ilâçlarına rağmen bu zâf hansettikten sonra (vezareti uzma) günden güne artıyor, Fatih'in vücumakamına, Karamanî Mehmet Pa dü hümma nöbetlerile sarsılarak a sayı «eçirmişti. (H. . 882). teşler içinde yanıyordu. Mehmet Paşa, tab'an halim ve mi(Gebze) ye yaklaşmışlardı. (TekzaTİrdi. Fatih'ingururunu okşamak, fur çayırı) denilen yere geldikleri ona karşı daima muti ve mütevazi bulunmak lâzım geldiğini çok iyi id zaman, artık Fatih'in ıztırabı artmış, rak etmişti. Bu suretle Fatih'in gö viicudünü yakıp kavuran ateşlere züne giren Mehmet Paşa, ayni za mukavemet edemiyerek kendini kaymanda hasımlarını ve rakiplerini betnişti. Erkânı devlet, telâş içinde kurnazca düşünülmüş tedbirlerle ez idi. Padişahin bu hali, ordu arasında mesini de biliyordu. (Rados) harbinşayi olursa bir çok münasebetsiz ahde hezimete uğrıyan Mesih Paşa valin zuhur ettnesi çok muhtemeldi. azledildiği zaman, (Fatih) kazas Buna binaen (Otağı hümayun) ci ker (Manisa Çelebisi) ni vezir ve (Molla Kastalani) yi kazasker yap varına hiç kimsenin takarrübüne mümak istedi. Halbuki Molla Kastalani, saade edilmiyor ve Padişahin has Mehmet Paşanın (hasmi cani) idi. talığı, büyük bir dikkat ve ehemmi Kendisine rakip olmak ihtimaline bi yetle gizleniyordu. naen derhal Mehmet Paşa Fatih'in Bu hal, uzun sürmedi. Nihayet Fahuzuruna'koşfö:' tih, rebiülevvelin dördüricü hamis Sevketli Hünkârım. Divanı hügünü (cihan saltanatı) na ebediyyen mayunda vezir, dörfctür. ' Kazaaker veda ederek yüzünü, (ahiret seferi) dahi iki olsa itmamı mesalihten ne döndürmüştü. gavi izdiyadı revnaki divan ve tek ıri'i daratı unvanı) olur. Dedi. Zaten, darat ve haşmete tneftun olan Fatih, Asıl müşkülât, şimdi başgöster Mehmet Paşanın bu maruzatım der mişti. Saltanatın varisi olan (Şehzade hal kabul etti. O zamana kadar A Beyazıt) Amasya'da îdi. Haber gi n»dolu ve Rumeli umurunu bir tek kar.asker idare ederken, derhal bu ma dip te onun gelmesi, hayli zaman sürecekti. Bu müddet zarfında Pa kam ikiye ayrıldı. Molla Kastalani (Rumelikazaskerliği) ne, Molla Hacı dişanın vefatını saklamak elzemdi. Hasanzade de (Anadolu kazaskerli Karamanî Mehmet Paşa, buna bir ği) ne nasbedildi. Bu suretle, ka çare buldu. Padişahin (cnizaci şe zaskerliğin nüfuz ve kudreti kırıltnış, rifleri) bir miktar haleldar olduğundan ve bu mesnet ikinci derecede bir me muriyet derecesine indirilmişti. Böy (istihmam iktiza etmekle bir kaç gün darüssaltanatları tarafına müracaat) lece en mühim bir hasmına galebe çalan Mehmet Paşa, dört sene mev lâzım geldiğini ilân etti. Ve guya, Pakiini muhafaza etmiş ve hiç bir ra dişha namizaç olarak avdet edryoranış kip tarafından iz'aç edimeden sakin gibî cenazesini kapalı arabaya koy ve müsterih bir halde (icrayi sada durarak gizlice tstanbul'a nakletti. ret) eylemişti. Ayni zamanda (Babı saadet) kapıcılandan (Gülük Mustafa) ya (Rados) mağlubiyeti, (Fatih) e mektuplar verilerek saltanat müjdesi dağı derun ohnuştu. Muktedfr ku için Amasya'ya gönderildi. mandanların elinde, bütün düşman saflarını ve kalelerini tarümar eden (Mabadi var) kul emval ve bankalardaki merhu • nata taalluk etmektedir. Cemiyeti Akvam içtimalarına meırleketi namına iştirak etmek üzere Cenevre'ye gitmiş olan komisyon reisi M. Anderson şehrimize avdet ettikten sonra bitaraf azalar, bu üç 'htilâflı mes'ele hakkında karar vereceklerdir. Avrupa'da tedavide bulunan Mübadele Başmurahhasımız Şevki Bey bu ayın on beşinde şehrimize dönecektir. Doğru degfil mi ? itfaiye için alman yeni bir alet Belediye tarafından itfaiye için dört tane raket almmış, yapılan tecrübeler muvaffakiyetle neticelendiği cihetle bunların tezyidine ve her grupta kâfi miktarda bulundurulmasına karar verilmiştir. Merdiven şeklinde olan bu raketler yangınlar esnasında bir binanın üst katında kalarak yanmak tehUkesine maruz bulunan kimselere atılacak, tehlî kede olan kimse bu vasıta ile aşağı inebilecektir. Doğum operatörü Bir kadın doktorumuzun muvaffakiyeti Son seneler de, AvrupaV tahsil görmüs bazı Türk dok tor hanımlar yetişmişti. Bu defa da, başta Besim ömer Paşa ol mak üzere, Ke • nan Tevfik, Fuat Fehim ve Tevfik' Remzi Beyler, vü cudile hakikaten iftihar edebile . cekleri bir kadm Doğum operatöm doktor yetiştir Zahide Şefik H. diler: Zahide Şefik H... Zahide Şefik H., 1924 senesinde Bezmiâlem kız lisesini brtirdikten tonra, Tıp Fakültesine girmiş, 1929 lenesinde mezun olarak velâdiye ve nisaiye şubesinde ihtisas kesbetmek üzere asistan sıfatile iki sene çahşmıştır. Bu zaman zarfında bir çok kadm hastalıklarile doğum ameliyatlarını prof esörlerinin nezareti altında muvaffakiyetle yapmış ve bu şubenin teşrihi marazisini ehemmiyetle takip etmiştir . Zahide Şefik H., asistanlık müd. detini doldurduktan sonra, geçenlerde bir jüri heyeti huzurunda müte hassıslık imtihanını da vermiş ve bu imtihanda kendisine tevdi edilen «mülhakatı rahim uru» ameliyatını emsalsiz bir muvaffakiyetle neticelendherek, Türkiye'de ilk bhinci sınıf kadın hastalıkları ve doğum operatörü unvanını almıştır. Zahide Şefik Hanıma daha büyük muvaffakiyetler temenni ve kıymetli profesörlerini de hararetle tebrîk ederiz. Avrupjyj Jjjmî surette ıztırap îçînde bulund«.an âmiUerden biri de Bal«. a n kan milletle: rasmdaki geçimsizlik ve ir ç o k mes'eleler ve bilhassa ekalliye\çr m e s ' e l e s i Balkan hükumetlerini uzl^ r a a k t a n u z a k bulun duruyor. Bu mes,ı e l e r i n hviçteki dev* letlerin dahii ve ^ ^ oImaksızın B»lBelediye memurlarma ucuz fiatla kan bükumetleriniı kendi araUrıad* yemek tccnin etmek maksadile Bele halUtmelerini temini ç î n Balkan birliği fikri ortaya atıImıştı.Bu fikir pek ça diye tarafından bir lokanta açılma. buk revaç buldu. İki d>fa Balkan birliği sına karar verilmişti. Bu işe ait tah. konferansı aktedildi. İst«nbul'da in'ikat sisat yeni bütçeye konmuş bulun duğundan işe baslanmıştır. Evvelce I eden son konferansta hakikaten mühim lokantanın Muhtelit hakem mahke , kararlar verilmiş ve millî Balkan bir melerinin işgal ettiği binanm ait ka. iiklerinin tavassut ve teşebküsü ile Balkan hükumttleri arasında ceeyan edetında açılması tasavvuru vardı. Bi. cek müzakereler ile muallâktaki mes'lâhare yapılan tetkikat neticesinde elelerin ve bahbsus ekalliyetler mes'eleburasmın muvafık olmadığı anla sinin halledilmeıi kararlaştırılmış idi. şılmıştır. Şimdi lokanta için müna . sip bir yer aranmaktadır. Lokanta. Lâkin bu karar bir çok sebeplerden nın faaliyete geçmesi için başka bir tatbik cdilemedi. Ekalliyetler mes'ele • mâni kalmamıştır. sinde en ziyade alâkadar olan Bulga ristan'm nihayet sabn tükendi ve geleBelediye tarafından vücude getL cek ay Eükreş'te toplanacak üçüncü Balrilecek kooperatifin nizamnamesi kan konferansına iştirak etmemeğe kahenüz hükumetçe tasdik edilmemişrar verdi. O zamana kadtr Balkan dev* tir. Maamafih; bunun etrafındaki letlcri aras:nda hususî müzakereler eerehazırhklar da devam etmektedir. yan ederek İstanbul konferansının Lokantanın açılmasını müteakıp ekalliyetler mes'elesine ait karan icra bu işin de mevkii tatbika konmasına edilmediği takdirde Bükreş konferan çalışılacaktır. sında Bulgaristan hazır bulunnruyacaktır. Bulgaristan'ın iştirak etmiyecegi bir konferans ise Balkan birliği içtimaî mahiyetini haiz olamaz. Bütün hazırhklar bitti, yalnız yer aranıyor Yusuf Kemal Bey gidiyor Şehrimizde bulunmakta olan Adliye Vekili Yusuf Kemal Bey bu aksam Ankara'ya gidecektir. Beynelmilel seyrüsefer işaretleri Otomobil ve otobüs kazaları son zamanlarda bilhassa şehir haricinde zî yadeleştiği için beynelmilel seyrü sefer işaretlerinin bir an evvel yerlerine konmasına karar verilmiştir. İşaretler hazır olup yerleri de tesbit edilmiş bulunduğundan bir kaç güne kadar faaliyete geçilecektir. Altın kaçakçısı Adliyede Avrupa'ya alan kaçırırken zabıta tarafından yakalanan Şark Demiryolları Şeftreni Marsel Bilyo Ef. adliyeye verilmiştir. Şeftrenin üzerinde çıkan bin altm lira da dün Defterdarlık memurla • rınca tesellüm edilmiştir. ( Avrupa ekspresi gecikti Sabahları tstanbul'a sekizi kırk beş geçe gelmesi mutat olan Avrupa eks presi dün Yunanistan'daki zelzeleler dolayısile bazı yerlerde vukua gelen arızalardan dolayı iki saat teaahhürle onu kırk dokuz geçe gelebilmiştir. Tayyareci Vecihi Beyin acaçagı ilk tayyare mektebi şerefine önümüzdeki perşembe günü Meclis Reisi Kâ zım Paşanın himayeleri altında Ka • dıköy'ünde Süreyyapaşa tiyatrosu salonunda büyük bir balo verilecektir. Balonun çok güzel ve muntazam olması için büyük gayretle çalışılmaktadır. Baloda muhtelif ve zengin programlı eğlenceler ve dans ola caktır. Yük arabaları lâstikli oluyor Verilen bir habere göre Belediye şehrimizde pek fazla gürültü olduğunu ve bu halin halkın sinirleri ü zerinde fena tesir yaptığı için bazı tedbirler almağa karar vermiştir. Bu cümleden olarak yük araba larının tekerleklerine lâsttk konu lacak ve satıcıların fazla miktarda bağırmalarına mâni olunacaktır. Tayyare mektebi balosu Bir taraftan Balkan birliği fikri şiddetli sarsıntıya uğrarken diğer taraftan Yunanistan ile Bulgaristan arasında malî mes'elelerden ve lüzumsuz matbuat münakaşa'arından dolayı asabiyet mütemadiyen artıyordu. Bilhassa Atina ve Sofya nimresmî gazetelerinin açmıs olduğu manasız münakaşa bu iki milletin münasebatına çok fenalık yapıyordu. Son günlerde Atina Nimresmî pazetesi birdenbire bu münakaşaya nihayet vermiş ve Bulgar Yunan dost luğu için el uzatmıştır. Sofya'daki nimresmî gazetc dahi bu tek'ifi kabul et miştir. Bu matbuat münakaşasınm bıçak ile kesilmiş gibi birdenbire nihayet bulması iki milletin uzlasması için ilk defa samimî bir adım atılmış olı:yor. Diğer taraftan Romanya hükumetinin yeni Dob rice'de Bulgar'lara karşı Makedonya'lı Ulah ınuhatirlerin tecavüz ve tszyikte bulunmalarını men için gayet şiddetli emirler vermiş olması Bulgaristan ef kârî umumiyesi üzerinde pek iyi tesirler bırakmtşhr. Romen millî köylü hutmonettnin 1M< adilâne tedbiri liberal fırkasımn ve r»atbuatmın şiddetli itirazlanna uğramış ise de hükumet Bulgar'lara ve diğer ekal liyetlere karşı himayekârane siyasetvıe metanetle devam ediyor. Romanya ile Yunanistan'ın Bulgaristan'a karşı tut tukları uzlaşma yoluna Yugoslavya hükumeti dahi girdiği takdirde Bükreş konferansının hakikî Balkan birliği içtimaî mahiyetini tekrar haiz olacağuıa şüphe yoktur. • MVHARREM FEYZt iskftn işlerinde yolsuzluk tskân yolsuzluğuna ait tahkikat devam etmektedir. Bu işle alâkadar ol • duğu anlaşılan Hayriye Hanım isminde bir kadm da celbolunmuş, ifadesi almmış tır. ihtikâr komisyonu toplanamadı Vilâyette mütesekkil Tetkiki thtikâr komisyonu dün toplanacak, bes gaz ve benzin kumpanyasının ihtikâr yaptık larına dair olan tahkikat evrakını tetkik edecekti. Fakat komisyona Belediye tarafından memur edilen Adalar azası Mehmet Ali B. istifa ettiğinden ve ye rine henüz yenisi tayin olunmadığından dünkii ">tima yamlamamıştır. * Bir Fransız profesörü geliyor Paris Darülfünunu hukuk fakültesi hukuku âmme profesörlerinden M. Leferrier bu ayın on beşinde şehrimize gelecektir. M. Leferrier şehrimizde bir hafta ka dar kalacak, bu müddet zarfında müderrislerimizle temaslarda bulunacak tır. Profesör ayrıca hukuk fakültesi hakkında da bazı tetkikler yapacaktır. Profesör şimdiki halde Mısır'dadır. Orada hukuk fakiütesinin imtihanlarında hazır bulunmaktadır. Millî vapurcular Hükumete yeni bir teklif mi yapacaklar? Millî vapur kumpanyalarına vâ' purlarının kıymetlerini göstermek üzere beyanname vermeleri içîn tayin edilen müddet gecmek üzeredir. Buna rağmen şimdiye kadar Seyrisefain idaresine hiç bir beyanname veril • memiştir. Bunun sebebi. İkiisat Vekâletinde vaki tebeddül dolayısile, vapurcuların hükumete yeni bazı teklifatta bulunmak istemeleridir. Maamafih kumpanya sahipleri bu hususta çok ketum davranmaktadırlar. Vapurcuların vapurculuk îşlerinin kendilerinin de dahil olabilecekleri yeni bir anonim şirkete devrini talep edecekleri zannolunmaktadır. Vapur sahiplerinden mürekkep bir heyetin şehrimizde, olmadığı takdirde, Ankara'da, tktisat Vekili Celâl Beyle temaslarda bulunacağı söy lenmektedir. Alman sefaretinde dünkü resmi kabul Alman Reisicumhuru Mareşal Hin denburg'un 85 inci yıl dönümüne musadif olması münasebetile dün Tarab • ya'daki Alman sefaret konağında bir resmi kabul yapılmıştır. Sefaret kona • ğında Alman sefareti maslahatgüzan, Alman kolonîsi ile diğer ecnebi ziyaretçilerin tebrikâtını kabul etmiştir. Bu münasebetle sefarethanede bir de çay ziyafeti verilmiştir. İktisat cebrî değil, tabiî olabilir [Başmakaleden mabait] her memleket iktisadî bir şovenlik yolunu tuttu, ve her memleket her hususta kendi ihtiyacına kendisi yetmek istedi. Bunun için her memle kette büyük tesisat vücude getirilerek b "den büyük masraflar ihtiyar e , e her tarafta her nevi istihsalât alabildiğine artırılmak yoluna gidiîdi. Büyük mikyaslı tesisatm mahsullerini müdafaa etmek için gümrük resimleri arttınltnakla beraber herkes fazla mahsulünü harice satmak ihtiyacı altında da kıvranı yordu. Tipik bir misal olarak Avuı turya'dan ayrılan Çekoslovakya'nın kendisinde noksan ve fakat yanıbaşmdaki Avusturya'da mevcut sanayii kendi memleketinde yeniden tesis etmiş olduğunu ve pek ziyade kü • çülmüş Avusturya'nınsa ziraatini inkişaf ettirmekte çok ileri gitmiş bulunduğunu zikredebiliriz. Netice o Iarak Çekoslovak fabrikaları müş • külât tçindedir, Avusturya fabrikaları ise onda yedi nisbetinde kapalıdır, Macaristan'a gelince o ziraî mahsulâtını satacak yer bulamıyor. Bunlar göze batan şöyle birer misalden ibarettir. Her memleketin her hususta kendi ihtiyacına yetmek davası bütün dünya memleketlerine sirayet etmiş umumî bir hastalık ha lindedir. Bu cnmleden olarak Şimalî Amerika Cnmhnriyetleri tttihadmın sanayiini harpten evvele nisbetle on misli, yirmi misli artırmış olmasına ilâveten meselâ buğday istihsalinde dünya muvazenesini bozacak bir vaziyete geçtiğini ve Sovyet'ler İttihadmın ise kapılarını bütün dünyaya kapıyarak sanayi ve ziraatte bir nevi Şimalî Amerika Cumhurietleri haline geçmeğe çalıştığı malumdur. Japonya sanayü Japonya'yı boğacak bir buhrana dahil olarak bu devleti Asya karası üsterine atmıştır. Her mem leket her hususta kendi ihtiyacına yetmeğe çalışmakla beraber fazla istihsalinî ihraç etmek istedikçe dünya buhranının önüne geçmeğe bittabi imkân bulunamıyacaktır. İtiraf etmeli ki biz bile ayni daiye ile bir takım teşebbüsata girişmiş bu lunmaktayız. Bütün dünya memle ketleri ayni halde olursa hangi memleketin istihsalâtını hangi memleket satın alabilir? Bu yolun çıkmaz bir yol olduğuna şüphe yoktur, ve bizim zan ve tahminimize göre cihan iktisat konferansı bütün memleketler için bir nevi delilik halini alan bu vaziyeti bütün f enalığile tebarüz ettirecektir. Hakikati halde cebrî iktisat olamaz, ve her memleketin iktisadî beynelmilel mübadele ihtiya cından kurtulmaz. Her memleketin tabiî surette müesses bir iktisadî hayatı vardır, onu bozmak veya dairesini birdenbire genişleterek her ihtiyacı her memlekette tatmin edecek tesisat vücude getirmek herkesi pek çabuk gelen bir çıktnazla karşılaştırmak demek olur. YUNUS NADİ Hukuk talebesi mecmua çıkaracak Hukuk Fakültesi talebeleri, kendi leri için, «Hukuk Fakültesi talebe mecmuası» diye bir mecmua çıkarmağa karar vermişlerdir. Bu mec muada talebelerin muhtelif hukukî mevzular etrafındaki yazıları bulunacaktır. Ayrıca müderrislerden de makaleler almacaktn. Seyyahlar azaldı Memleketimize seyyah gelme mev • simi nihayet bulmustur. Alâkadarlr«xa yapılan hesaplara göre bu sene mem • leketimize gelen seyyahların adedi, geçen senekine nazaran pek noksan dır. Türk Turing Kulübü ile seyahat a centalan gelecek sene memleketimize daha çok seyyah celbetmek için şim diden hazırlıklarda bulunmağa kasar vermişlerdir. önümüzdeki mart ayından itibaren İstanbul'a kalabalık seyyah kafileleri getirmek için bazı tasavvuHar ve tedbirler üzerinde müzakereler yapılmaktadır. Bulgar sefiri gitti Bulgar Hariciye Nezareti umuru si yasiye umum müdürlüğüne tayin ol»'nan Bulgar sefiri M. Pavlof dünkü ekspresle Sofya'ya hareket etmiştir. Sabık Bulgar sefiri Sirkeci gannda Bulgar sefaret erkânı, Bulgar kolonisi, ecnebi sefaretler mümessileri ve hükumet erkânunız tarafından teşyi edil miştir. 6azi Mükâfatı jöri heyeti Gazi mükâfatı için verilen eserleri tetkik eden jüri heyeti dün topla nacaktı. Bu içtima Dil Kurultayının içtimaları dolayısile aktolunama mıştır. Heyet şimdiye kadar verilen eserIerin yarısını okumuştur. Diğerleri de Kurultayın hitamını müteakıp tetkik edilecektir. Jüri heyetinin faaliyeti ayın yirmisine kadar sürecek, netice 29 teşrinievvel Cumhuriyet Bayramında ilân olunacaktır. İş Bankası kumbara ikramiyesi Garbî Trakya'da IBirinci sahifeden mabaitl meğe bile lüzum görmiyerek Meric'e atılmakta ve yüze yüze topraklan mıza sığmmaktadır. Garbî Trakya'h Türk'lerin bütün şikâyetleri Rum muhacirlerindendir. Bu zavallıların evleri ve topraklan kâmilen muha cirlere tahsis edilmiştir. Haksızlığa maruz kalanlar şikâyet edecek bir makam bulamamakta ve şikâyet edenler olsa bile haksız çıkarılmak tadır. Yunan hükumeti bunlara pasaport vermediği halde hudut karakolları Meric'i geçerek topraklarımıza iltica edenlere göz yummaktadır. Şayet âcil ve ciddî bir tedbir alın • mazsa muhaceret akınının biraz sonra daha bUyüyeceği anlaşılmaktadır. Eminönü ocak kongresi C. H. Fırkası Eminönü ocak kongresi dün aktedilmiş, bir senelik mesai ra poru kıraat edildikten sonra heyeti idare azası seçilmiş, ve kaza kongresine gönderilecek mümessilliklere Fehmi ve Kâmil Beyler intihap edilmislerdir. İş Bankası kumbara ikramiyesi kur'asînîn Ankara'da çekildigini Dünkü ictimaa Tayyare Cemiyeti müdürii Hasan Fehmi Bey riyaset etmiş | dün telgraf haberi olarak yazmıştık. Resim Ankara banka merkezintir. ' de kur'ayı çeken heyeti (österiyor.