Teşrinîevvel S ON TELGI5AFLAR Teslihat Konferansı müzakerelerine başiadı endişelendiren beyanatta bulundu İsmet Paşa Diyarbekir'de Baron Neurath Berlin'de, devletleri SAN'AT VE EDEBIYAT Ressam ve resim muallimi PEYAMİ Ahmet Halit kütüphanesi tarafın • dan çıkarılan ve Devlet matbaasmda basılan bu kitap şekil güzelliği ve temizliği olarak ta, muhteva olarak ta mükemmel bir eserdh. Şimdiye kadar bu mevzuda, bu kadar fevkalâde bir kitap çıkmamıştır. Yalnız, eserde «senation» karşılığı olarak «ihtisas» kelimesini kullanm&k gibi ıstılah yanlışları var. Ben de beş hissiminizin faaliyetine «ihtisas» değil, «ihsas» denmesine taraftarım. thtisas, bizde, hâdiselerin üstümüzdeki hissî tesirleri için, bir nevi duygu intibaı manasında kullanılan sözdür ve karı şıklığın önüne geçmek için «ihsas» demek doğrudur. Almang* ine^ıbalardan alman bu kitapia, resim öğretme yollarının bugün ne kadar inceimiş olduğunu göriiyoruz ve çoeuğun dışarı âlemle, eşya ile münasebetine dair, terbi • yenin [ 1 ] ve ruhiyatın yeni verim cdonne» lerile zenginleşmiş bir çok yeni hakikatlerle karşılaşıyoruz. Bunlardan hiç haberi olmıyan bir san'atkârı resim muallimi yapmak, resmin terbiyedeki yerini mkâr etmekle birdir; yahut ta bir heykeltıraşı Tıp Fakültesinde marazî teşrih muallimi yapmaktan farksızdır. Bunlar o kadar başka başka işler olmuştur. Aleyhinde pek çok şeyler söylen meğe ve yazılmağa başlanan Güzel San'atlar Akademisinin düzeltilmesine bütçesini daraltmakla başlamak doğru değildir. Bu müessese hakkında yapılan tenkitlerin haklı olan ta. rafı üstünde araştırmalar yapmak gerektir. Her halde Akademinin içinde anlayışh ve dikkatli bir resmî bakışm göze en aı görünen köşelere kadar nüfuı etmesi ve bu müessesenin sıhhatini korumak için en doğru teşhisi koyması zamanı gelmiştir. PEYAMİ SAFA [1] «Terbiyo kelimesini P6dagogie, «yeti^tirme> kelimesini «ducation, «öğretme» kelimesini de talim, tedris, instructlon karçılığı olarak kullanıyorum. GÜNÜN AK SLERi Millî intikam Yazı dilinrn ana dilinden uzaklaşması, devletin milletten uzaklaşmasıdır. Saltanat Türkîye'sinde, her şey gibi edebiyat ta saraya mahsustu ve ne saray halkın sesini tanıyordu, ne de halk sarayın sesini! Osmanlı diyarında, devletin şairi ayrı idi, milletin şairi gene ayrı... Biri altın nakışlı tavanların altında ve somaki sütunların arasında, Arabistan çöNerini, İran yaylalarmı ürperten bir kervan ahengîle kasideler terennüm ederken, öteyanda saz şairleri, kekik ve rezene kokulu dağlarda, kayalardan fışkıran kaynak başlarında iki ince telden bütün bir milletin kalbini ürpertecek sıcak sesler çıkanyorlardı! Dillerin ayrılması, kalplerin ay. rılması demektir. Bunun için, Türk dilini yıkanlar, millet kalbinde devlet sevgisini yıkıyorlardı. Meşrutiyet iiân edildiği zaman, devletle millet, bir lisan harabesi ortasında, biribirine uzaktan baka kaldılar. Şimdi, bu harabeyi bir çiçek bahçesi yapmak için devletle milleti elele vermiş görüyoruz: Âlün, şair, meb'us, vekil, muallim, muharrir, köylü, kadın, erkek... Ve hepsinin başında Gazi! Türk milleti ve Türk devleti, Türk dilini yıkan sarayda Türk dilini yapıyorlar... Bu tesadüf, bir millî intikam • dır! Bir ay evvel, Güzel San'atlar Akademisinden beş muallim muavini açığa çıkarılmış. Bunlar, Avrupa'da resim, heykel tahsili gören ve müstakil ressamlar sergisinde eserlerini Başvekil bir hafaya ka • hayran gözlerimizin önüne seren genç san'atkârlardır. tçlerinden biri dar Ankara'ya dönecek Anadolu'nun Yalvaç kazasına resim muallimi tayin edilmiş; ötekiler de, Diyarbekir 1 (A.A.) Başvekil İsmet Paşa Hazretleri, dHin Urfa'dan buna benzer memuriyetlerle Istanbul'dan uzaklaştınlacaklarmış. şehrhnize gelmişlerdir. İsmet Paşa Şüphesiz Türkiye İsianbul'dan iistemekte olduğunu da sözlerine ilâ Hazretleri, mülhakattan akın, akın Cenevre 1 (A.A.) Tahdidi te«. baret değildir ve memleketinde bir iş gelen köylüler ve tekmH Diyarbe . ve etmiştir. lihat konferansı ordu mevcutları ko. görmek istiyen adam için Van Vilâkir'liler tarafından enualsiz tezahümisyonunda teslihatın tahdidi hak. Nutkun Cenevre'de tesirleri yetinin ıssız bir kasabasile Beyoğlu ratla karşılanmış ve şiddetle alkış . kındaki müzakerçlere Alman mu . Cenevre 1 (A.A.) Dün akşama kazası arasında fark olmamak ge lanmıştır. Paşa Hazreteri, gösterilen rahhaslarının gıyabında başlamıştır. doğru malum olan M. Von Neurat. rektir. Hatta, Anadolu'nun mualli samimî tezahüratta n mütehassis o . Amerika müjnessili M. Mil>on h'ın beyanatı Milletler Cemiyeti me. me, doktora büyük şehirlerden fazla Iarak halkı selâmlamışlardır. konferansa nimresmî olarak tevdi hafilinde pek az müsait bir intibr ihtiyacı olduğunu düşünelim, biraz Bugün hükumet konağında bir edilmiş olan Koover teklifini nazari tevlit etmistir. Bu mehafil, Alman yerimizden kımıldıyalıra ve memlekabul resmi yapılacak ve Halkevin. itibara almannı teklif eylemiştir. nazırının Büyük Medis huzurunda ketin her bucağına uzanalım. de şereflerine bir konser verilecek . M. Milson bu mes'ele hakkında söylemiş olduğu nutku mutedil li Kabul. Fakat, evvelâ muallimle tir. i sanı arasındaki tezadı kaybetmekbir muhtır* tevdi etmiştir. Belediye hmet Paşa Hazretleri san'atkâr arasındaki farkın üstüne Amerika mnmes$ilinin bir teklifi tedirler. M. Von Neurath, Fransız şerefme bu akşam büyük bir ziya . biraz dikkatle iğilelim. Resim veya hükumetini tahdidi teslihat hakkınCenerre 1 (A.A.) Devletlerin fet verecektir. heykel yapmak başka, bunu öğretda mahremane miizakerattan imtina sulh zamanında bulunduracakları Ankara 1 (Telefonla) tsmet Pş. mek te başka şeydir. Büyük bir reseylemiş olduğundan dolayı muahaze kuvvetler hakkında tetkikat yapan Hz. Diyarbekir'de tetkikat icrası ile samın iyi bir resim muallimi ve iyi koro/lede Amerika mümessili, mevcut eylemekte ve fakat Lozan'da akte . meşguldürler. Başvekilimizin bir bir resim mualliminin de büyük bir dilmiş olan itimat itilâfnamesinin M. kurvetlerin tesbiti için hesaba katıl. Heriot'yu bu usulü redde icbar eyle haftaya kadar Ankara'ya donmesi ressam olması şart değildir. Nitekim ması lâzım gelen her türlü kuvvet . beklenmektedir. mekte bulunduğunu hatırlatmakta . bütün edebiyat muallimlerimizin biJerin de tetkike tâbi tutulmasına rer şair veya romancı, bütün musiki dair sarih bir kaydın Hoover plânın rfır. muallimlerimizin de birer bestekâr dakî esaslara ilâvesini, M. Boncour'un Bir de M. Von Neurath'm Cenev. Siverek 1 (Hususî) Başvekil Paşa olmalarını beklemiyoruz. Resim mudünkü mütalealan üzerine ve bir re'de M. Heriot'ya mülâki olmaması Hazretleri bugün on buçukta şehrimizi anlaşma temini arzusile, kabul et . allimlerinin talebeye öğretmeğe mecsırf kendisinin bunu istememiş ol . teşrif ettiier. Siverek kendilerini istik miştir. bur oldukları mektep resmi ile, ha masından münbaistir. bale hazırlanmış, bir takuafer yapüraış kikî resim «peinture» arasında fark Bir rivayet ve tekzibi Alman Hariciye Nazırının 7e hükumet konağından bir kilometro vardır: Resim mualliminden istiyeCenevre 1 (A.A.) Salâhiyettar ileriye kadar halılar serilmişti. Başvebil miihim beyanatt mehafil 10 sene zarfmda teslihatta Paşayı on binlerce kişi büyük tezahüratla bilecegimiz şey, yaratıcı bediî bir ka. Berlin 1 (A.A.) Wollf Ajanbiliyetten ziyade, intibalarmı doğru müsavat vücude gethrhek maksadîle karşıladı. Paşa alkışlar arasında hüku • •ından tebliğ ediliyor: kaydedebilecek kadar resim tekniğini Fransa ile Almanya arasında mü . met konğına geldi. Biraz istirahatt«n Hariciye Nazırı M. Von Neurath, ve öğretme yollannı bilmesidir. Avzakerata girişileceğine dair Lond . sonra süvari alayı karargâhını ziyaaet gazetecilere yaptığı beyanatta Ce . ra'dan gelen haberlerin esassız oldu. etti yeni yapılan caddenin küsat m e t f rupa'ya gönderdiğimiz, Paris ve Bernevre'deki mülâkatlarında hukukça ğunu beyan etmektedîr. lin atelyelerinde çalıştırdığımız genç. sirnini yaptı. öğle yemeğinden sonra beraberlik esas mes'eleıi tamamile Avrupa ittihadı komisyonu Stresa gene alktşlar araıında Diyarbekir'e haler buraya birer ilk veya orta mektep halledilmezse, tahdidi te»lihat ko>rekct ett*. Mehmet Ali resim muallimi olarak değil, birer rak etmiyeceği noktası hakkında hiç konferansının elde etmif olduğu ne. san'atkâr olarak dönüyorlar; oniarbir şüpheye mahal bırakmadığını e ticeyi tetkik etmek üzere gece top . ş Bankası kumbara ikra dan ancak bir güzel «an'atlar mektelanmıştır. hemmiyetle kaydetmiştir. binde if beklenebilir. Her biri bize M. Von Neurath, Almanya'nın Fransa bir taraftan gemi yapiyor! tniyesi çekildi Avrupa'da on bin liraya mal olan bu konferana tarafından umumî tah . Bordeaux 1 (A.A.) Uzak se . değerli gençleri, köy çocuklarma çizAnkara 1 (A.A.) Iş Bankası . didi teslihat hakkında akti muhte. ferler için ayrıca inşa edilen hafif nın bir teşrinievvel tasarruf kum . gi dersi vermeğe mahkum etmekte mel itilâflar çerçevesi dahilinde dih*rp gemilerinden Amiral Charnes barası ikramiyesi bugün çekilmiştir. bir kaç türlü zarar vardır: B:r?ncisi ğer devletlere millî müdafaa saha namnıdak! avizonun denize indiril. 750 liralık birinci mükâfat tstan . sında verilecek serbettinin aynini resim öğretme yollannı bilmiyen ve mesi merasimi bu sabah yapılmıştır. IIIIMIIHIIIIII iKlııllunilllllllililllllünilllllUlillllllllllllllllllllimıııııı bul'da 13032 numaranın sahibt Ne. » ve bir muallim mektebinden çıkmıyan riman Hanıma, 250 liralık ik' bu insanlardan çocuklar fayda gör • mükâfat Ankara'da 7396 numaralı mezler; ikincisi de, ancak müzelert, kumbaranm sahibi Ali Beye çıkmış. sergi'eri, abideleri ve atelyeleri olan tır. Diğer ikramiyeleri kazanan he. tstanbul gibi bir şehirde kendilerine sap numaraları şunlardır: inkişaf ve faaliyet muhitleri bulabi12737 Necati Bey, 9484 Hamdi . len bu san'atkârlar, uzak vilâyetlerde Hanım, 3164 Zühtü Mehmet Bey, de, kaza merkezlerinde körleşhler Mahatma «Dokunulmaz» Harp gemileri çatlak bi 17847 Recep Eyüp Bey, 17540 Na. ve nihayet, bu güzideleri yetiştirmek şide Mehmet H., 2083 Rezzan H., için harcadığımız yilz binlerce lira tabirini itemiyor naları berhava ediyor 218 Ahmet Muhlis Bey, 4426 Me»'ut da boşa gitmiş olur. Bey namına Sabri Bey, 124 Naci Bey, londra 1 (A.A.) Burada Hin. Londra 30 (tstanbul) Selânik Çoeuğun müşahhas dünya ile alâ34434 Leylâ Kena n Hanım. Yüaer dittan hükumeti tarafından Gan . havalisinde <elzele devam etmek. lira ve 6319 ömer Bey, 8575 Sühey. kasının terbiyedeki sularını ilk önce di'nin her türlü haricî mtinas<>betler trdir. Selânik ahalisi yıkılmakta olâ H., 524 Kemal B., 3281 Kadri B.. anlıyan ve ihsaslanmızm hakikî rolde bulunmasını men'e matuf ola . 3593 Bülent trfan B., 2450 Neziha lan evlerin altınd'a kalmamak için lerini ilk Önce bildiren Rousseau'dan Bekir H., 1007 M. Rüştü B., 9219 rak tttihaz olunan kararın Mecu hemen kâmilen şehri boşaltmışlar, zamanımıza kadar, resim, ÖğretmeBehiye H., 899 Kariton Haciman, •i'lerle Dokunulamaz'ların miimes. Atina'ya ve diğer şehirlere iltica ey. nin en büyük yardımclsı ve yeti^;r2268 t. Sadettin Bey, ellişer lira ka. sillerî arasında bir itilâf husule gel. lemişlerdir. Yenisehir ahalisi kırlar. menin en büyük vasıtası olmuştur. zanmışlardır. mesi için Mahatma'nın lehinde itti . da çadırda ikamet etmektedirler. YıBizde de resmin öğretmede ve yetişhax edilmiş olan muvakkat tedbir . kılan binalar üç bine ve telefat 400 tirmede ne canlı ve kudretli bfr valerin normal bir neticesi olduğu ser. Ankara 1 (Telefonla) Güm . kişiye baliğ olmuştur. Ecnebi harp sıta olduğunu ilk anlıyan ve anlat deeFHmektedir. rükler Umum Müdtirlüğü 3 aylık gemileri mürettebatı Selânik'te bü. mağa çalışan mütefekkir, terbiyeci kontenjan listesini mahallerine göre Bu itilâf hâsıl olmuş olduğundan tün gayretile çalışıyor. tnhidama 1 tsmail Hakkı Beydir. «Resim ve tertevzi ile meşgul olmaktadır. h!' :umet mevkuf lehindeki tedbir . mail bina ve duvarlar bunlar tara . Bir iki güne kadar her taraf a teb. biye», hususî tedris usulleri» adh kileri ilga etmeğe karar vermiştir. fından berhava edilmektedir. ligat yapılnus bulunacaktır. taplarlle bu işe ilk ve en çok ehenv Maamafih Mahatma, sil&hsiz itaAtina 1 (A.A.) Zelzele mınta. miyet veren, bizde resim öğretm* atsizlîğin terki maksadîle müıakera' kası civarında bulunan tngiliz harp m L yollarınm tarihciğini yaparak millî Manila 1 (A.A.) Wolff ajansınta bulunmak arzusunu izhar j$i gemileri Yerisso ve Stavros köyle . dan: seyrmi âe bildiren odur. Tuhaftu ki ve bu bapta hükumet nezrlinde yefti rinde ahali için bir tehlike teşkil Dünya etrafında devir seyahatini mu Akademide bu dersi veren İsmail bir teşebbüste bulunduğu takdir4s. eden duvarları top atesile tahrip et. •affakiyetle başaran Alman tayyareci kendisine kongre zimamdarlarile^j^ mıştır. Hakkı Bey de açığa çıkarılmış ve bu Von Gronau'a Manila fafcrî hemşehriders tamamile kaldınlmış. maatler riiesasını kabul etmesi için Dünkü sarsmtıiar, pek zayıf ol . liği verilmistir. Halk, Uyyareciyi ha mezuniyct verilecektir. Fakat, bir taraftan da resmin termuştur. Atos manastın, hiç bir ha. raretli ve heyecanlı bir surette karşıla Ahmetabat 1 (A.A.) Söylen . mıştır. biyedeki yerini günden gün« daha sara uğramamıştır. diğine göre Gandi, Paria'lara tat . çok anladığımizı gösteren deliller Roma 1 (A.A.) M. Musolini Yu ve manastıra bir şey olmamıştır. bik edilen «Dokunulamazlar» tabi . var. İşte size yeni çıkmış bir kitap hanistan'da vuku bulan zelzele fe. Yunan zelzele felâketzedelerine rînin sebebi mevcudiyeti, 6 aya ka. daha: «Reshn, elİşleri ve san'at terlâketzedelerine 50,000 liret göndeı Hilâliahmer'in yardımı dar ortadan kalkmazsa tekrar açlık miştir biyesi». Muharriri, Mektep müzesi Ankara 1 (A.A) Türkiye Hilâligrevine başlıyacağını ve ölünciye ka. müdürü ve Gaıi orta mektep elişleri Dün de hafif bir takım zelzeleler ahmet Cemiyeti Yunan zelzele fe . dar bu greve devam edeceğini be muallimi t. Hakkı Bey. (tsmail Hak hissedilmiştir. lâketzedelerine yardım olmak üzere yan eylemiştir. kı Beyle kanştırmayıtuz). Muallim Aynaroz'da hasarat azdır. KUlU beş bin lira göndermiştir. smer Pş. Siverek'ten geçerken YUSUF ZIYA Bir gemi ile bir tahtelbahir çarpıştı Kopenhag 1 (A.A.) Bir Dani • marka vapuru, Fenlândiya körfezinde bir Sovyet tahtelbahrile musademe «tmiştir. Tahtelbahrin batmış olduğu zannediliyor. ^ ^ Sırp hududunda komiteciler Belgrat 1 (A.A.) Dün gece saat 2,5 te 10 müsell&h şahıs, Bossile Ogoab mmtakasında Yugoslavya hudutlannı geçmek teşebbüsttnde bulunmuştur. Bunlar, Yugoslavya hudut muhafızlarının atesile karşılaşnuşlar ve Bulgar araıisine sürittmüşlerdir. Gandi tekrar Selânik'te Grev mi yapacak? Kimse kalmadı Baba oğul yandılar Biga'nu^ Kavaklı mevkünde oturan demirci Kadir ustanın evinde yangın çıkmış, kansı güç hal kurtanlnuş, fakat Kadir usta ile bir çocuğu yanarak öl • müştür. Belgrat'ta bir suikast Belgrat 1 (A.A.) Bu sabah saat 6 da meçhul bir şahıs, bir hamala yeni bir bavul tevdi ederek bunu mahfele gÜndermesinl ve kendisini orada beklemuini söylemiştir. Hamal çanta ile mahfele gitmu ve bir müddet sonra bavulun içinde bulunan bomba pat Iıyarak hamalı öldürmüştür. Mahfelin hiımetçisi, hafif surette yaralanmıştır. Hasar, ehemmiyetsizdir. Bursa Apırceza Reisliği Bursa 27 (Hu. Mu.) Temyiz mahkemesi azahğına tayin olunan şehrimiz Ağırcaza reisi Saim Beyin yerine Trabıon Ağırceza Reisi tlhami Bey tayin olunmuştur. tlhami Bey şehrimiıe gelmiş ve yeni vazifesine başiamıştır. Yeni kontenjan listesi Hamidiye Pire'ye gidiyor tzmir 3 0 Mektep gemtsi olan Hamidiye kruvazörümüz dün Mer. sinden buraya geldi. Hamidiye İz . mir'den Pire limanına gidecektir. ) KARtLERlMIZE KOLAYLIK: Aybk abone Hususile vilâyetlerdeki bir çok karilerimis gazetelerini munta • zaman kendi adreslerine alabil • mek için bizden bazı kolaylıklar is temektedirler. Bu aziz karilerin arzulannı yerine getirmek üzere Cumhuriyet için aylık abone usulü ittihaz etmeğe karar verdik. Ay lık abone bedeli yalnı* Dünyayı dolaşan tayyareci Yarın çıkıyor Mizah ilâvemiz Eğlenceli yazılar, fıkra lar, karikatürler, renkli resimler ve saire ile 150 kuruş... Un ibarettir ve tabiî peşin olarak gönderilmek lâzımdır. Bu usul idarece fazla mesaiyi icap eden külfetli bir meşgale olduğu için abonelerinin inkıtaa uğramamasını istiyen karilerimizin paralannı idareye vaktinde yeti secek veçhile döndermekte devam etmeleri iktiza edecektir. Yapacak. Bunlar şoförle ortak. Bir uçurumun kenarında ikisi de otoj mobilden atlıyacaklar, otomobil u çuruıfla yuvarlanacak, benzin deposul alev alacak, köylüler koşacaklar, sizi' ve beni alevler arasından kurtaracaklar. Peki, bu terserüere biz ne fenalık yaptık? Niçin bunu yapiyor. lar? Benim bir rakibim var. Sizi se. viyor. Zengin bir adam. Siz ona beni tercih ediyorsunuz. İkimizden de in4 tikam almak için para ile adam tutuj yor, bizi bir otomobil kazasında öldürmek istiyor. Ölüyor muyuz? Hayır. Peki bu Ayşe ile Pol nerede tanışıyorlar, nasıl sevişiyorlar? Pol Piyer Loti'nin kitaplarına i raef tun bir genç. Kimdi bu Piyer Loti? tsmini işH1 mişliğim vardı ama kim olduğunu 1 bilmiyordum. Piyer Loti, Piyer Loti./ Mdba&l var Bedavadır Müvezzilerinizden arayınız beni düşüncelerimle başbaşa bırakmamak için bir düzüye lâf söylüyordu. Apartımana girince Andre bir deste kâğıt çıkardı: İşte senaryo bu, dedi. Bakınız, bunlar tablo numaraları. Filimlerde birbiri arkasma tablolar değişmez mi? îçte her numarada tablonun dekoru, manzarası, yaz'sı, sBzleri, ruhları hakkında izahat var. Bakınız birinci tabloda, yani fühn başlaymca Ayşe ile Pol, yani «i: ben bir otomobilin içindeyiz. Siz jaşınızı benim goğsüme dayamış, uyuyorsunuz. Adeta kucağımda gibisiniz. Ben size muhabbetle bakıyorum ve saçlarınızı kokluyorum. Sonra ikinci tablo otomobilin arkasını gösteriyor. Orada, kıyafet: şüpheli bir adam, bir serseri var. Otomobilin arkasına takılmış ve küçük pencereden içeriye bakıyor. Eserin asıl mevzuu nedir? Şim diden merak etmeğe başladım. Bu serseri Ayşe ile Pol'a bir fenalık yapacak mı?, BÜYÜK HÎKÂYEı 9 Sinema DeÜsi Kız SERVER BEDl Annem sesini çıkarmadı ve yüzüme ikisi de fena fena bakarak gittiler. Ertesl gün Andre Roan'la saat üçte buluşacaktık. Pakize bana birde geldi. Geceki vak'ayı ona anlattım. Kızım, dedi, sahiden sen timarhaneük olmağa başladın. Nedir bu [ Bırak Allahını seversen... Şimdi izin koparmak güçleşti. Sinema diyemem, doğrusunu da söyliyemem, bir kolayını bulsana... ! Sen bırak bana. Ben anneni kandırmm. Kandrımak deyince Pakize bire birdir. Allem etti, kallem etti, an nemden izni kopardı, beraberce iki b'uçuğa doğru bahçeye ghtik. Ona Andre Roan'la hangi noktada buluşacağımızı gösterdim: Sen şu sırada oturursun. Biz senin önünde dolaşırız. Onu iyice gö rürsün. Saat üçe yaklaşırken bizi bir arada görüp te tanıştığımızı anlamasın diye Pakize'den ayrıldım, başka bir sırada oturdum. Arada bir bakışıp gülüşüyorduk. Tam saat üçte Andre geldi. Griler giyinmişti. Pakize'nin oturduğu sı ranın ününden geçerek ağir ağır yürüdük. Filmin mevzuu Kazır, dedi, se naryo Faris'ten bu sabah geldi. Reji sörle de konuştum ve şizden bahşet * tim. Fakat, haberiniz olsun, ona küçük bir yalan da söyledim: Burada Konservatuvarda okuduğunuzu ve tiyatrodan anladığınızı... A... diye bağırdım; eyvahlar olsun, bizde Konservatuvarın yalnız musiki kısmı vardır, tiyatro kısmı yoktur ki... Andre Roan güldü: Ben bunu düşünınedim değil, fakat bizim rejisör ne bilecek? Bakın ben de bilmiyordum. Rahat bir nefes aldım: O da var, dedim, fakat provalarda benim acemi olduğumu görürse? Ben bunu da düşündüm. Sizi rejisöre tamtmadan evvel ayrıca bir prova yaparız. Prova mı? Nerede? Nasıl? Muvakkat bir zaman için mobilyalı küçük bir apartıman buldum. Bizi orada kimse görmez, çalışırız. Düşünmeğe başladım. Yalnız bir apartımanda Andre Roan'la başbaşa ^! Bu kadar d& elâleme em niyet olur mu? Sinema artisti olayım derken.Andre bu tereddüdümü anlıyarak dedi ki: Sizin istikbaliniti, şerefinizi ve saadetinizi düşünmüyorum sanma yınız. Benden bir fenalık beklemezsiniz değil mi? Hayır... Onun için değil.. Fakat... Sizi kesmem, yemem... Bir Avrupa'lımn beni eski Türk kızları gibi müteassıp zannetmesini de istemiyordum. Hem ben kendi ahlâkıma güvendikten sonra ne mah zuru var? Peki... diye mırıldandım. . Vakit te biraz dar. Bir haftaya kadar filim çevrilmeğe başlıyacak, Provaları hemen yapalım. Şimdi bir otomobile «tlar, gideriz. Bahçeden çıkarken Pakize'y* gözlerimle veda ettim. Apartıman Cihangir taraflarmda idi. Yolda bir kaç defa korku ve tereddüt geçirdim. Fakat Andre Roan