14 Eylül 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

14 Eylül 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuftyet f • » Tertiplilik belâsı Sktosai 14 Eylul 1932 /rat, akar sahibi olmak ta bir dertmis! Ben, bunu, yeni anladım. Fakat apartı manı yeni aldı?un zaman, keyifli idîm. Binaya şöyle gerileyip te bir bakmca vallahi insanın neş'elenmemesine de îmkân yoktu. Evveîâ bir kapıcı, sonra kiracı bul dum; arhk yan gel, safana bak!.. Ne Sezer!?.. Bir giin, bh vesile ile apartımana uğranustım; kaoıcı, beni RÖriir gör mez: Aman beyefendi, dedi. Merdivenbasma bir levha asalım! Ne levhas! ? Gelen' piden avaklarîni siimiyor lar. Dört kat merdivenleri günde dört idefa temiziedifrim oluyor. Bîr mukavva aldırttım, hemen yazdık: «Potinlerînm sflmpden cıkmamamz, sıhhati uımımive namına rica olunurS Ertesi ırümi kfoıcı bir gö™ siş, avtnrdu patlamıs bir ha'de eve sreldi. Geçmiş olsun, bir kaza mı geçir din? TCeveferdi, baska bir kap»eı ba lun. Üçüncü kattaki kiracınm oğlu; bahamı tahkîr etrin; diye üzerime yürüdü, beni dövdü. 5ebeo? Potinlerinizi silin, diye yazdıgimiz içip! Lâf mı bu! Bundan tahkir çıkar mı; Üçüncü kattaki kiracı «kötürüm» dür. îste. bn aklıma geimezdi. Güçbelâ kapırıvı teskin etthn. gönderdim ve tabiî levhayı da çıkartbm. Bir ay k»dar sonra idi. Kapıci, yolumu bekiivordu: Beyefendi, apartimanm kapîsinı açık bırakamıvorum. Çünkü bir defasında paspas, bir defasmda kiracılardan birinin su kovasi çalmrmştı. Fakat ben, bazan yukarda, yahut bodnımda ola yorum, zilin sesini duyamıyorum. Bir levha alsak ta kapmm üzerine assak... Levbayi yazdık, asbk: «Zfle kuvvetle Ogünün akşamı, kapıcı, bası sargılar içinde bana geldi: Bana izin... Ben, gidiyornm. J^ Gene ne oldu? îkinci kattaki kiracmin karisi, kapîya ashğimız kâğıdı gördü, bundan kocamı tahkir cıkar, dedi, soba masasile kafamı vardı! Neden tahkir çıkiyormus? tkinci kattaki kiracı «çolak» tır. NasihatlernnVrîcaîarım fayda etmedi, kapıcı apartımanı terketti. Yeni kapıc» tertinll adama benziyordu: Beyefendi,TOerdivenbaşilesahan lığın boyalan dökülmüş, fena sıntıyor. Boyatsak... Boyalar boyandıktan sonra da he men bir mukavva aldırtıp yazdım: «Boyalar yasfar, sakınımz!» Ertesi sabah, yeni kapıcı, çenesi bağli, Evvelki gün Bağdat'tan şehrimielinde bir sopa, topallıya topallıya gelze gelen Toros ekspresi Sabanca'dan mez mi? geçerken o sırada tren yolu üzerin Sana da ne oldu? den gitmekte olan bir arabaya çarp Sormaym beyefendi, dördüncü mıştır. Müsademe neticesinde arakattaki kiracmin kızı tavan süpiirgesinin banm içinde bulunan iki kadm öl • saoile az kaldı beni öldürüyordu. müş ve bir erkek te çok ağır surette Sebep? yaralanmıştır. Bu yüzden Haydar Babasınm esvapları boyaya süriilpaşa'ya 6,55 te gelmesi icap eden müş! ekspres üç saat fazla teahhurla Levha asbk ya! 11,20 de gelebilmiştir. Vak'a hakkın. Ben de onu söyledhn. Âh, çenem da polisçe tahkikata baslanmıştır. tutulaydı da soylemez olaydun. Neden? Dördüncü kattaki kiracımn iki göDün Beyoğlu Istiklâl caddesinde zü «kör» dür. Ste Antoine kilUesi dahilinde iki Kapıcıyı teselli ettim, bahsış verdim, buçuk aylık bir erkek çocuk terkedilsavdım ama, bu isten benim de iştahım mis, üzerinde zuhur eden mektupta kaçmağa başlamışb. isminin Jan ve katolik mezhebinden Bîr sabah, bizîm kapıcı gene goründü: olduğu anlaşılmıştır. Beyefendi, kiracılar vekitli vakitsiz sokağa gidip geüyorlar. Soran ola yor, bilmiyorum! Diyorum. Hatta ge fstanbul'da Ramazanefendi sokaçen gün, bu yüzden müthiş bir kavga ğında 18 numarah hanede sakin çılo^ordu. Buna bir care d'"«ünelim. muhtelışsuur Haver Hanım bahçedeBir kâğıduı üzerine yazdım: ki kuyudan su çekmekte iken her na«Kiracılann, çıkarken gidecekleri ye sılsa 18 metre derinlikteki kuvuya ri kanıcıva söylemeleri, kendi menfaatdüserek vücudünün muhtelif yerle leri iktizasidır.» rinden mecruh olmuştur. Haver HaAkşamüstü, yazıhaneyi kapatıp çıkınım çıkanlarak Haseki Nisa hasta yordum. Bekçî geldi: nfesine yatırılmıştır. Sizi apartımandan istiyorlar, dedi. Ne görsem beğenirsnvT, kapıcı, bir hasta teskeresinde yahyor. Gene mi levha yüzünden dayak üç dört gün evvel Çatalca'da Kıyedin? raçlı köyimden Sığırtmaçlı Mustafa Birinci kattaki kiracî, küçük karoğlu Halil namında birine mt olduğu desini tahkir ettim, diye, beni iste bu anlaşılan bir ceset bulunmuştur. Hahale getirdi. r lil'in cesedi pek vahsiyane bir surette Sebep?.. ~ Biri geldi, sordu. Yok, dedim. Me parçalanmıs, kafası delik desik edilmiştir. Jandarma kumandanlığınm ğer dönmüsmüş. Sonra agabeysi sordu, tahkikab neticesinde katiller Mehona da yok, dedim. Yukari çıkmasi ile asagı inmesi bîr oldu. Açb ağzını, yum met oğlu Üzeyir, Mehmet ve Arif'tir. du gözünü! Vay sen, benimle alay mı Cinayetin tebebi anlaşılamamıştır. ediyorsun, herif ? Daha neler söylemedi. Katiller Istanbul Adliyesine teslim Kardesim, evde imis te, neye yok! diedileceklerdh*. yorsun? Demez mi? Haber vereydi, dedim, levhayi gösterdim. O zaman üzerime bir hücum ediş etti... Neden? Cünkü onun küçük kardeşi «dil siz» dir. Kapıcıyı hastaneye yahrdım; apartımanı da derhal sahlığa çıkardım. Gi dîsi beğenemiyordum, kapıcıdan r«nra sıra bana, gelir mi, gelirdi! MAHMUT YESARI Toros ekspresi Kontenjan nereden çıktı? Milletler bütün istihsal maddelerini kendileri yetiştirmeğe kalkınca... Bîr kontenjandır gidiyor, bu kelimeyi >öğrenmiyen kalmadı. Lâkin bir çoğu bu kelimeyi işitince gözü nün önüne uzun bir eşya listesi getiriyor. Umumî harpten sonra bütün memleketler harpten evvel olduğu gibi, beynelmilel ticareti tekrar kurmağa çalışıyor ve buna göre teşkilâtlar yapıyorlardı. Halbuki milletler bey nindeki iktisadî münasebat, siyasî münasebata istinat etmek mecburi yetinde idî. Bu siyaset ise kat'iyetle takarrür edemediğinden bütün memleketlerin ticareti az çok sarsılmağa başladı. Bir çok memlekeler ilrti sadî sahada harbedercesine şid'detli tedbhler almağa başladılar. Harpten sonra istihlâk te harp ten evvelkine nisbetle çok aşağı idi. Yüksek sınıf halkın yaşayış şekli değişmiş, sarfiyatı azalmıstı. Halbuki istihsalât ve fabrikaların imalâtı çok ziyade idi. Harpten evvel her memleketin kendisine ait hususî mahsul ve mamulâtı vardı. Bunları harice ihraç ederdL Harpten sonra ziraat memleketleri fabrikalar açmağa, sanayi memleketlerî ziraat yapmağa baş ladılar. Herkes bütün ihtiyacatını dahilden tedarike koyuldu. ttalya buğday ekmeğe, Rusya bütün memleketini sanayi sahasına çevirmeğe kalktı, Fransa şarktan mal alma mağa başladı. İşte bu vaziyet günün birinde <kontenjan> denilen nesneyi doğurdu. Hükumetler ithalâta karşı tedbir aldıkça bunun aksülâmelinî de gör düler. Ihracatları da tnuhim surette azaldı. Kontenjan nereden çıktı ? Bir kaç sene evvel bazı memleketler para larının sukutuna karşı ilk tedbir olmak üzere gümrük tarifelerinin tezyidine başladılar, bu da kâfi gelmedi. Daha sonraları «döviz» i tahdide lüzum gördüler, iş bununla da kalmadı. İlk defa olarak Fransa «kontenjantman» ismi altmda ithalât emtiasınm nevi ve miktarını tesbit et tneğe başladı, tngiltere de aynen mukabil tedbir aldı. Bütün memle ketler ayni tedbiri tatbik etmeğe başladılar; bu tedbir umumî buh ranm tevlit ettiği hastalığa karşı bir enjeksiyon vazifesinden başka bî şey yapamazdı; halbuki vaziyet en iptidaî zamanlardaki emtia müba • delesi sistemine yürüyordu. Basit olmıyan bugünkü hayat ve ticaretin eşkâl ve şeraiti karşısında bir çıkmaza girdi. Memleketlerin bir çoğu hatsız hesapsız müşkülât karşısmdadır. Meselâ civar memleketlerden Roman ya, Fransız maliye mütehassısı M. Rist'in son raporuna nazaran pek müşkül vaziyettedir. 67 aydanberi zabitana aylık verilmemiştir. Müteahhitler ellerini kavuşturmuş bekliyorlar. Askerî siparişler durdurul muş, ordunun tayyarelerini yapan fabrika kapatılmıştır. Şimdilik bir çarei halâs bile tasavvur edileme • meketdir. Senede beş altı defa mahsul alan Mısır, bugün zaruret içerisindedir. Geçen sene pamuk fiah tamamen sukut etmis, bütün mallar olduğu yerde kalmıştır. Vaziyeti kurtar mak içm pamuktan kâğıt yapıl ması düşünülmüştür. Bu sene Mısır'da büyük kâğıt fabrikaları tesis edil mek üzeredhr. Sırbistan'm vaziyeti çok fena'dır. Balkan memleketleri içinde Yunanistan'da oldukça büyük bhf faaliyet bilhassa mühim bir imar faaliyeti vardır. Bütün bu işler ecnebi ser mayesile yapılmaktadır. Hükume tra garantisi altmda muhtelif haricî istikrazlar yapılmışbr. Bir tngiliz grupu 31 milydn do larla Selânik mıntakasında, bir Amerika'lı grup 17 milyon dolarla Serez, Dırama havalismde, gene bîr tngiliz grupu Tîsalya ve Girit'te kurutma, hva ve i»ka isleri yapmak tadırlar. Makri Alman grupu 3 bm kilo metre uzunluğunda şose inaatı al • mıştır. 2 bin kilometre tulünde de eski soseler tamir olunacakhr. Bu da (3) milyon liradan ziyade bir iştir. M. N. Bir arabaya çarparak iki kadmı ezdi Bu akşamki program ANKARA: 12,30 plâk (13,30 a kadar) 18 radyo orkestrası 19 alaturka musiki 20 tekrar plâk neşriyata (20,40 a kadar). tSTANBUL: 18 19,30 Numan Efendl, Muşerref H. 19,30 21 Orkestra. 21 22 Münlr Nurettin Bey. 2 2 2 3 Gramofon. BÜKREŞ: 21,05 konferans 21,45 gramofon 22.05 keman konseri 22,35 Skeç 22,50 piyano konseri 23,20 viyolonsel konseri 83,50 havadlsler. ROMA: 18,35 sarkı ve orkestra konsert 20,20 ziraat haberleri 21,05 gramofon 21,5Q konser. VARŞOVA: 18,05 öğleden sonra konseri 19,23 hafif musiki 20,15 muhtelif 20,40 havadisler21 yarmkl program 21,05 şarkılar 21,40 edebl saat 22,55 keman konseri 23 05 dans musikisi 23,30 fransızca konle rans 23,45 spor haberleri. BERLİN: 17,35 Hamburg'dan nakil: (Konser) 19,15 fennî musahabe 20,15 konser 22,35 şarkılar 23,05 havadisler ve dans musikisi. VI YAN A: 16,05 havadisler 18 25 çocuk saatl 17,15 konferans 17,35 şarkı ve orkestra konseri 19,40 konferans 20,05 havadisler 20,15 (hazln blr sarkı) muslkfli plyes21,05 hafif musiki 22,35 Berlln'den 23,25 dans musl)ü.<d. BUDAPEŞTE: 21.05 konser 22.50 havMisIer sonra: Dans musikisi 24,05 Tsigan oıtestraaı. ' Kiliseye bırakılan çocuk Bir hanım kuyuya duştü Bir adamın kafasını parçaladılar Y@py ©s©ırO©ır: Hoüvut Memlekeümlzin yegâne sinema ıhecmTî ası olan «Hollvui» çok güzel resimler ve aengin münderlcatla lntlsar etmlsjir. Biçki dersleri Besiktas'ta Türk hanım]an Dlkiş Yurdu Müdürii Şükrü Bey bu namda güzel bir eser hazırlayıp nesretmistir. Kitap hanımlara biçki ve dikist çok pratik metotlarla kolayca öğretecek muvaf f akiyetK bir tarzda yazılmıstır. Bu itibarla14ıer eve ve her kadına mutlaka lâzım oTacale bir kitaptir. O kadar ki buna leva Mmı beytiyedendir, bile diyebiliriz, Tavsiye ederiz. •' Ticret Odası Kontenjan için tüccarîn f ikrini topluyor Kontenjan kararnamelerinden sönra, piyasanm vaziyeti hakkıda, Ticaret Odasmın tetkikata başladığı yazılmıştı Ticaret Odası, dün piyasaya gönderdiği tezkerelerle yacirlerden şunlan sormaktadır; <Kontenjanın son tatbik şekli île hâsıl olan vaziyet, lunumiyetle kontenjanm tatbikından evvelki piyasa vaziyeti, tatbikten sonraki dahilî piyasa vaziyeti, takas mes'elesinden ve takas işlerinden doğan neticeler, tacirlerin endişe ve tereddütleri nelerdir? Elinde malı olanların vaziyeti, takasın umumî vaziyeti, tica^ rete tesirleri, haricî piyasa ile dahilî piyasa arasmdaki vaziyet, istikrar sızhğın sebepleri.» Ticaret Odası bu tetkikatında bilhassa sanayicilere fazla ehemmi yet vermekte ve mevaddı îptid'aiye vaziyeti ile iki defa almmakta olan muamele vergisi ve alâkadar olduk ı Yumurtacılar İtalyan gümrüğünden şikâyet ediyorlar Yumurta tachleri, dün th'râcât Ofisinde toplanmıslardır. Yumurtacılann içtnnaına sebep, dost ttalya hükumetinin 'de son bir kararla yumurtadan aldığı gümrük resmini 140 Irrete çıkarmasıdır. Yumurtalanmızdan evvelce hiç resim almıyan ltal ya hükumetinin simdi birdenbire bu gümrüğü koyması tacîrlerhnizî müskül vaziyete düşürmüştür. Yumurta tacirleri, bu vaziyetin memlekette günden güne inkisaf etmekte olan tavukçuluğu da söndüreceğini ileri sürmektedirler. Tacirler, thracat Ofisinde yarın bir içtima daha yapacaklar ve temennilerini fhracat Ofisi müdiriyetine bildireceklerdir. ları sair mes'eleler hakkında ma lumat istemektedir. Gelecek cevaplar, tasnif edildikten sonra bh* muhtıra halinde İktisat Vekâletine takdim olunacak tır. t l Çanakkale şehitliklerini ziyaret Çanakkale şehitliklerini ziyarete gidecek olan kafile yarın Gülcemal vapurile hareket edecektir. Kafile cumartesi sabahı tekrar şehrimize dönecektir. Hususî tayyare ile seyahat eden ingiliz memurları Dün Londra'dan bir tngiliz tay yaresi gelmiş ve Yeşilköy'e inmiştir. Bu tayyarenin rakipleri M. G. W. Scolt ve M. Aung Bard isminde iki İngiliz'dir. Kendileri Hindistan'da Rajngon'daki İngiliz müstemleke sinde sular ve ormanlar idaresinin müte&assıs memurlarıdırlar. Bu iki arkadaş geçenlerde me zunen Hindistan'dan memleketlerine gitmişler ve tekrar vazifelerine avdet ederken seyahatlerini hava yolile yapmağa karar vererek bir tayyare satın almışlardır. Mütehassıslar tayyarelerile geçen salı günü Londra'dan i hareket etmisler ve çarsamba akşam Nuremberg'e vâsıl olmuşlardır. Oradan Belgrat, Budapeşte, Sof ya tarikile gelmislerdir. Bugün şehrimizden hareket edecekler ve Halep, Bağdat, Karacı, Kalküte tarikile Rangon'a gideceklerdir. İÎİH Osmanh Bankan giseleri, eylulun 17 inci cumartesi gününden itibaren if'an ahire kadar zirde mukarrer aaatlerde açık bulunacakhr: 1 Galata merkezi üe Tenlcami subesit Eyyami adryede, saat 10 dan 16 ya kadar. Pasar gimleri, saat 10 dan 12 y« kadar. ~ ~ • 2 Beyoğlu şaben: ' Eyyami adiyede, saat 10 dan 12$ ğa saat 14 ten 16 ya kadar. Pazar günleri, saat 10 dan 12 ye kadar. Filim deposu bitiyor Belediye, Fatih'te bir medresenin filim deposu haline konmasına ka rar verilerek icap eden tadilâtı yaptırmakta idi. tnşaat tamamile iktnal edilmiş olduğundan depo önümüzdeki ay iptidasından itibaren açıla " caktır. Ondan sonra gerek hariçten gelecek filimler ve gerek hali hazırda «inemalarda mevcut bütün filimler buraya nakledilecektir. Hiç bir sinema bir haftahktan fazla filim bulundurmıyacaktır. I ATLANTID DİYARINDA San'atkârane oyunu ve güzel fran sızca telâffuzu ile meshur olan ı Â Avrupa'da tetkikat Ürolog Dr. Şemsettin Vehbi Bey ihtisasına ait fennî tetkikatta bulunmak üzere Viyana'ya hareket et • miştir. Mumaileyhle birlikte kendisine bir ameliyat yaptıracak olan Kabataş Tütün İnhisarı Müdürii Kenan Bey de gitmiştir. Danimarka'nın maruf Betenberg ailesine mensup, İngiltere'nin asil ailelerinden Ledi Lavis Mountbatten ile Markiz de Milfordhaven evvelki Yarın akşam gün ekpresle şehrimize gelmişlerdir. İstanbul'un 20 senelik bir Dikis İngiliz Hanedani Kralisile sıhri mektebi olan Beşiktaş Türk Hanıtnyetleri olan Ledi Lavis Mountbatten ları Dikiş Yurdunun 1932 mezun yeni mevsim 4 ile Markiz Milfordhaven tngiliz seları çok zarif bir sergi hazırlamış(Louis Verneuil) ün eserinden frrı Sir Jorj Klark Cenaplarına mi lardır. Meşher yarm ikide açılacak ve muktebes safir olmuşlardır. umuma küşade balundorulacaktır. Bu iki asil İngiliz kadmı Londra'Sergide hanım kızlarımızın cidden dan on gün evvel hareket etmisler, ince bir zevk ve yiiksek bir kabili • Ma cousine de Varsovie Avrupa'nın muhtelif merkezlerinde yetle hazırladıkları pek çcjk eserler Fransızca sözlü ve sarkılı ve gayet birer gün tevakkuf ederek şehrimize Varrfır. gülünçlü filim ile açılıyor. gelmişlerdir. Şehrimîzde bir kaç gün Fiatlarımız: kaldıktan sonra Suriye ve Filistin'i Îkinci balkon 35 Birinci mevki dolaşarak lran'a gidecekler ve orada birinci balkon 55 • Hususî fotöy bir tetkik seyahati yapacaklardır. Almanya'da tarüı ve ccğrafya tahsil 80 kurustur. ^ ^ ^ ^ ^ ™ Seyahate ve fennî tetkikata çok eden kıymetli gençlerimizden Halil ŞabanSüadiye plâjmda Bey yarm saat 16 da Halkevi konferans sa meraklı olan Markiz Milfordhaven 15 eylul perşembe akşamı ile Ledi Mountbatten bundan evvel lonımda «Almanya'da yüksek tahsil haMevsim ve mehtap sonu de Fas'a, Trabulus'a, Afrika'nm yatı» mevzuu etrafında çok alâkalı bir KARAGÖZ BALOSU muhtelif mıntakalarına giderek muhkonferans verecektir. Halll Şaban Bey bu 1 Raşit Rıza tiyatrosu konferansında Alman yüksek tahsi! mü telif sahalarda tetkikat ile meşgul (Bir donanma gecesi) olmuşlardır. esseselerinden ve bunlann gayelerinden 2 Deniz Kızı Eftalya H. ve arka bahsedecektir. Ledi Lavis mountbatten ile Markiz daşlan konseri de Milfordhaven'in Suriye'ye hareket3 Darülbedayi san'atkârı Hazım lerinden evvel Bursa ve Yalova'yı ziBey Karagöz yaret etmeleri de muhtemeldir. Dün Refikama muvaffakiyetle ameliyat ya4 Varyeteler Dans müsabakalarışehri ve müzelerj gezmişlerdir. pan tababet âlemimizin iftihar edeceği muhtelif eğlenceler pek yüksek bir kıymet ve fazüet sahibi muhterem operatör Bürhanettin Beye Darülbedayl artistlerinden Muammer fendiye alenen şükralnarımı arzederim. Beyin bir kızı dünyaya gelmiş ve Tuna adı ve Başmuharriti I konulmuştor. Ibeveynlnl tebrik vt navaada Kara tFfuz * uzun ömürler temennl ederiz. Maruf iki ingiliz kadmı şehrimize geldi Beşiktaş Biçki Yurdunda sergi ELVİRE POPESCO A r t i s t i k SiNEMASINDA VARŞOVA'LI YE6ENİM DEMİR Bu akşam MELEK SİNEMASINDA Tam manasile büyük filim göreceksiniz. KAFES Haikevinde bir konferasn Hakikî hayat sahnelerinden almmıs bir şaheser Mümessili: SİLV1A SİDNEY Türkçe İcısımlarda YA§AR veKEMAL Bey. Filme ilâve: Bimbo, sesli resimler. Bu akşam OPERA SİNEMASI Mevsimin en calibi dikkat fransızca filmi olan Zirde irae edilen muessesat vernelerinin açılma ve kapanma saatleri 16 mayıs ilâ 15 eylul 1932 devresi için m sile saat 9 1/2 ve 15 1/2 olarak tesbit edilmiş idi. Mukaddema olduğu veçhîle, Syni mü« essesat veznelerinin, 17 eylul cumartesi gününden itibaren saat 10 da açılacağı ve saat 16 da kapanacagı umumun malumu olmak üzere ilân olunur. AMERİCAN EXPRESS CY . BANCA COMERCİYALE İTALÎANA BANCO Dl ROMA BANQUE FRANCO ASİATİQUE . BANQUE GENERALE POUR LE COMMEROE ETRANGER CHRİSSOVELONİ BANKASI CREDİT LYONNAİS DEUTSCHE BANK UND DİSCONTO GESELLSCHAFT . DEUTSCHE ORt ENT BANK . EMLÂK VE EYTAM BANKASI FELEMENK BAHRİSEFİT BANKASI OSMANLI BANK ASI SELÂNİK BANKASI S. S. C. 1. TİCARETİ HARİCİYE BANKASI ŞARKIKARİP TÎCARET BANKASITÜRKİYE İŞ BANKASI TÜRKİYE ZİRAAT BANKASI. N Teşekkür YEMİN ASRî SiNEMADA ANDRE LUGUETyi ATLANTID DİYARINDA Yarın akşamdan itibaren Tevellüt I ATLANTID DİYARINDA 4 Şaheseri ile yeni mevsimi açıyor. Mümessilleri: ANDRE BURGER ve MADELEİNE RENAUDİ llâveten: KADININ FENDİ ERKEĞİ YENDİ Sözlü fransızca komedi. Fiatlarımız tenzil edilmiştir. CESUR KAÇAKÇI Tamamen fransızca sözlü aşk ve 1 s e r g u z e ş t filminde görünüz. ımııaifliıınıuniHiffli; mi ^3 5 inci 30, hırinci ve balkon 50 hususî fotöv 75 îtnrnştıır. ı

Bu sayıdan diğer sayfalar: