25 Haziran 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

25 Haziran 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1932 Dün yirmi vilâyette daha Halkevi açıldı Fırka Umumî Kâtibi Recep B. radyo ile mühim bir nutuk söyledi (Birind sahifeden mabait) Bu senenin 19 şubatında C. H. Fırkası Türkiye hudutlan içerisinde 14 Halkevini açtı ve faaliyete soktu. Bugün biz burada bu saatte yeni Halkevlerini açacak olan vilâyetle rimizin bu açma merasimini birlikte tes'it etmek için toplanmış bulunu yoruz. Ben böyle aziz bir maksat için toplanmış olmak fırsatından istifade ederek memleketteki Halkevieri faaÜyetinin mahiyeti hakkında yeni 'den bazı şeyler söylemek ve ayni zamanda Halkevlerinin faaliyetile memlekete ilâve etmiş olacağımızı tahmin ettiğimiz kuvvetin mahiyetini bir daha tebarüz ettirmek istiyorum. 'Arkadaşlar, biz Halkevi faaliyetle rinin esasını tasavvur ettiğimiz zaman memlekette böyle az ve sayıh ideğil bir çok Halkevi eri açmayi düsünmüştük. Evlerden umduğumuz faydaların geniş ve şümullü olması için de böyle lâzımdır. Fakat, bütün bu evleri ayni zamanda hep birden açmış olmanın zahirî mana itibarile daha fazla kuvveti ifade edecek bir şey olmasına biz tedrici hareketi tercih ettik ve böyle birden hareket etmektense Halkevlerini teşkil edecek, kuracak, işletecek ve yürütecek bütün vasıta ve unsurları az çok tamam bir vaziyete getirdikten sonra yer yer ve kısım kısım açmak şık Innı tercih ettik. Çünkü Halkevlerini açmakla gelip f eçici muvakkat bir tesir yapmak ve cansız bîr takım müesseseler kurmak ideğil, mevcudiyet ve faaliyeti millî hayata yapışık ve millî ileri gidişe yardımcı, kendi kendine işliyecek ve işlediği zaman muhiti için faydalar verecek derece kuvvetli hayat yuvalarının temelini atmak istiyorduk. Bundaki Uabet derkârdır. Hatta arkadaşlar, biz açılmış olan Halkevlerinin hepsini Halkevi tali • matnamesinin istediği bütün hizmetleri birden yapacak teşkilâtı, şubeleri vücude getirmektense her teşkilâtta çalışacak unsurlar tamamlandıkça şubeleri birbiri ardından açmak şıkkını tercih ettik. Yalnız, bazı Halkev. lerinde ve bu meyanda Ankara Halkevmde memleketin kültür sahasında, ilim liyakat vadileri gidiş sahasında daha yüksek bir tabakayı ih tiva ettiği içindir ki, ilk hamlede ancak bu mahdut yerlerde Evler bütün şubelerile faaliyete geçti. Fakat bazı yerlerde açhğımız Halkevlerinde bu şubelerin adedi 9 olması lâ zım gelirken 3 4 . 5 ten başlıyarak ber şubenin hakikî feyzini verecek şekfl vadedici unsurları elde ettikten sonra bunlar da tam birer kültür cüz'ü tammı haline getirilecektir. Recep Bey Halkevlerinin ve şube. lerinin kendl kendine işler bir hale gelmeleri lüzumunu söyledikten sonra demiştir ki: « Arkadaşlar, Halkevlerinin faaliyeti birinci safta muayyen bir zümrenin veya muayyen insanlarm çahşması şekli ile idare olunmamalıdır. Yani her yrde daima ayni vatandaşlar görünmemlidir. Memleketimizin bir çok yerlerintfe görülen bu yanlış itiyattan çıkman ve hatta bazan kendi kendilerinden de haberi olmıyan taze istidatları vazife saf . larına sürmek, çalışan, söyliyen, öğreten tabakayı çoğaltmak yeni zekâları işletmek lâzımdır. Zamanın her ferdi kendisini yalnız fert olarak yetiştirmekle iktifa etmemek mecburiyetindedir. Kandimiz için çalışmak ihtiyacının yanında cemiyet için, milletimizra yetişmesi için de çalışmak lüzumu vardır. Ayni zamanda Türk milletinm, millî cemiyetimizin kütle halinde yetişmesi ve ilerlemesi için de kendi hayatımızdan zaman ayırmak iktiza eder. Arkadaşlarım bu devirde zamanın kıymeti paranın kıymetinden üstündür. Yaşarken zamanımızı tanzim etmek ve zamana kendimize ve cemiyetimize hasredilerek parçalara taksim etmek mecburiyetindeyiz. Bu sırada bize günliik kâr ve kazanç getiren hususî işlere verdiğimiz vakti kâfi görmeliyiz. Bunun yanında ve bundan daha mühim bir vazife için cemiyete fayda verecek çahşma için de zaman tahsis etmliyiz. Muntazam tahsil görmiyen ve hayata hazırlanmak ihtiyacında olan vatandaşiar için de Halkevleri sa mimî ve temiz bir yuva vazifesini göstereceklerdir. Yangm var! diye Kopan feryat! Meğer kanaryasını köpek kapıp kaçmışmış! İktisat âleminde su ve güneş siyaseti Bizde su da var, güneş te... fakat ikisinden de istifade edemiyoruz Atina'ya su temini için yapılan mühim istikraz herkesin hatırındadır. Bu defa Nis Belediyesi de su şirketi ile yeni bir mukavele imzaladı. Bu mukavelenameye nazaran (Var) çayı tulumbalar ile Nis'in civarın daki tepeciklere çıkarılacak ve bu suretle oradaki zürraın su ihtiyacı temin olunacaktır. Hükumetimiz de denizlere dökülüp gitmekte olan sularamızı ziraatte kullanmak üzere topraklarımızda kullanmağa karar vermiş, bu fikirle müstakil sular müdiriyeti umumiyesini ihdas eylemiştir. Güzel İstanbul'umuzun da en mühim ihtiyacı sudur. Bu mes'ele herkesin nazari dikkatini celbetmiş, herkesi senelerce meşgul eylemiştir. Robert Kollej muallimlerinden biri lznik gölünün suyunu sifon usulile Marmara'nın karşı sahiline geçirerek oradan da tstanbul'a nakletmeği düşünmüş, bir keşifname hazırlamıştı. Sudan sonra Avrupa'da en mühim mes'ele olarak güneş mes'elesi gelmektedir. Isviçre'de Davus ve Leyzen lâboratuvarlan güneş şuaatının havassı şifaiyesi hakkında kıymetli tetkik ve keşiflerde bulundular. Bilhassa güneşin neşreylediği ultra violet şuaaının ecsamı uzviye üze rinde çok mühim ve faydalı tesirleri olduğu anlaşıldı. Bu suretle güneş banyolarına dünyanm her tarafmda rağbet gösterilmeğe başlandı. Akdeniz havzası müstesna olmak üzere Avrupa'nın bir çok yerlerinde güneşli günler azdır. Meselâ İngiltere'de senenin yani üç yüz altmış günün iki yüzü yağmurlu geçer. Sair gün lerde de hava ekseriyetle bulutludur. Şimal ahalisinin İtalya'ya ve Mısır'a hücum eylemelerinin en büyük se bebi oturduklan şehirlerde güneş yüzü görmemelerinden ileri gelmektedir. Doktorların da mutedil memle ketlere müşteri göndermekte mühim âmil olduklarını da unutmamahyız. Güneşten istifade çareleri çoğaldıkça ve inkisaf ettikçe sıcak memleketlere gidecek olan seyyaklana nriktan da o nisbette artacaktır. Sovyet hüku metinin Kafkasya ve Kırım sahilinde bir Riviera Russe tesis ettiğini gazetelerde okudum. Bizim de niçin Izmir'de veya Antalya'da bir Riviera' mız bulunmasın!.. Vatanımızda gü nesli yerler hiç te az değildir. EMİROĞLU ZlYA Bu akşamki program İSTANBUL^ 18 gramofon 19,30 saz: Hafız Ahmet heyeti 20,30 gramofonla opera 21 saz: Hafız Ahmet heyeti âhenge devam edl yor 22 orkestra konseri, program: 1 Scens Pittoreszues. 2 Le Millions D'arlepuin 3 Scene passionvee, 4 Melodie. 5 Arietta al antrika. PARİS (Radio Paris) : 16 05 konser 17.05 ticaret habenen 18.05 cocuk profirramı 20.35 ticaret ha berleri 21,05 müsahabe 21,15 konferans21.35 ders 22.05 edebî kıraat parçaları 22 35 havadisler 22.50 konser 23,20 akşam matbuatından hulâsalar 23.35 gramofon. BERLÎN: 17 45 sıhhî müsahabe 18.10 konser 20.05 tevşan yetiştirme (konferans) 20,40 bir çeyrek fen 21.15 şarkılar 21,30 haftanın hikâyesi 22 05 konser 23,05 ha vadisler 23.15 muhtelif musiki 24.25 havadisler ve dans musikisi. VtYANA: 17.55 meşhur san'atkârlann konserlerl (nlâklarla) 19.05 muhtelif konser 20,45 Avusturya'nın ıktisadi vaziyeti hakkında rapor 21,25 viyclonsel konseri 22.15 üç perdelik operet 24,35 dans musikisi. BUDAPEŞTE: 20.05 konser 20 50 Geza Gyorü'nin hatırasmı tebcil 21.35 sarkılar 22.05 stodyoda bir operetin tenmii müteakiben Tsigan orkestrası. BÜKREŞ: 18.05 konser 21,05 konferans 21.45 gramofon plâkları 22 05 kuartet 22,35 bir çeyrek neş'eli program 22,50 Romen musikisi (orkestra ile) 23,50 havadisler. ROMA: 19,35 şarkı konseri: Schumann'ın eserleri 19,50 muhtelif musiki 22.05 gramofon plâkları 22,50 (Le Grillon du Foyer) lirik komedi. VARŞOVA: 19,05 öğleden sonra musikisi 20,25 dans havaları 22,05 hafif musiki 24,10 Chopin'in eserlerinden konser 24 55 dans musikisi. BELGRAT: 20,05 Quatuor op: 18 (Bectlioven) 21,05 bir opera 22,35 havadisler ve dans musikisi. LENİNGRAT: 20,05 konser 24.12 havadisler 24,35 gramofon. . Dün Topane'de Derbentzade apartımanmda gülünç bir hâdise olmus ve bu sebeple İstanbul itfaiyesinin bütün takımile apar tımana kadar gelerek geri dönHayat kitap değildir mesini intaç etmiştir. Hâdise şuArkadaşlar yetişmek için kitap I dur: okumak kâfi değildir. Bu zamanın Derbentzade apartımanmda ferdi olarak yetişmek için yaşadığıoturan Madam Polikin'in çok mız devrin kuvvetli esasları içerisine sevdiği kanaryasını, gene çok yetişmenin şartı yalnız kîtapların hareketsiz sahifeleri ve yazıları kâfi sevdiği köpeği kapmıştır. Bu hâdeğildir. Bu lâzımdır ve esastır ve diseyi müşahede eden Madam kitapla beraber mutlaka hayatın tecellisine uygun olan cereyanları biz Polekin pencereyi açarak yangm I var diye haykırarak bütün ma zat mütalea etmek ve o cereyanları halleyi başına toplamış, hâdisehayatın içinde bizzat yaşamak ve tskip etmek lâzımdır. Hayata hâkim den ürken halktan birisi de derolaCak unsurlar ancak bu yoldan hal telefona koşarak itfaiyeyi hayetişebilir. berdar etmiçtir. Beş dakika sonra Asrın evlâtları ve bugünkü Türhâdise mahalline gelen itfaiye kiye'nin evlâtları muvaffak olmak ve polisler yangm yerine gülünç için kitapların tesiri yanında içinde bulunduğu cemiyet hayatmın her bir hâdise karştsında bulunduk türlü icaplarına hassasiyetle temas lannı görmüşlerdir. etmek ve ruhlarını cemiyetin yüksek Madam Polikin'in yanlış yere kuvvetile cihazlamak mecburiyetinyangm var diye bağırması ken dedhler. disinden itfaiyenin oraya kadar Birbirine inanmak ihtiyact sarfettiği benzin masrafile on Bu asrın millet ve cemiyeti mutlaka kendisine disiplin evsafı en yük beş Hra cezayi naktiye malolasek bir surette tecelli eden bir heyet caktır. olmak mecburiyetindedir. Halkev. leri faaliyetinde disiplin fikrinin revacı ehemmiyetle düşünülmüştür. Halkevlerimiz talimatnamesi, nizam. nam/ii olduğu gibi evlerin kendi iç faaliyetini tanzim için de şube komitelerinin, halkevleri heyeti umumiyesinin ve Halkevleri idare heyetinin içtimaları mevzuu bahistir. Bü. tün bu toplanmalarda Halkevi mensupları inandıkları mevzularda herkesi inandırraak ve hr hangi vazi . feyi daha iyi yapmak için fikirjerini samimiyetle ileri sürmeli, muvaffak olmak için de başta bulunanlara birbirlerine inanmak ve birbirlerini rfinlemek te o kadar elzemdir. İşte arkadaşlar, Halkevleri sahneleri ve salonları yeni neslin ilim tecrübe, san'at cereyanları içerisinde hayata uygun bir şekilde yetişmesî için teşekkül etmiş çatıların altıdır. Türkiye'de yeniden 20 Halkevi açılmasının mevzuu bahsolduğu bugün bu mevzua girerek yalnız burada değil eskiden açılmış ve bugün açılan Halkevlerinde radyo başında beni dinliyen bütün arkadaşlarıma hitap ederek söylüyorum. Türk vatandaşları fertçilikten, tek kalmak zihniyetinden uzak bir çalışma ile kütleleşmek mecburiyetindedir. Hepimiz kendimiz cemiyet içinde ve cemiyet için yetiştirmeğe ve kendi vasıta mızla cemiyeti yetiştirmeğe mec buruz. Cemiyet için yetişmek lâzvm Katle halinde çalışma Ankara Halkevi Bu binayı aldığımızdan ve resmen Halkevi olarak açılmasından biraz evveldenberi hesap ettiğimize göre dikkatle mütaleaya değecek bir canlılık görülmüştür. Memleketin ileri gidişine yardım edecek muhtelif sebep ve vesilelerle bu sahnede bu salonda 95 toplanma yapılmıştır ve bu toplanmalar dahi adedine rabulunmustur. Bu rakamı büyük bir şey olar?/ arzetmiyorum ve itiraf kamla 63150 Türk vatandaşı hazır ederim ki, evlerimiz henüz tabiî çalışma cereyanını bulamadı. Bizim ümidimiz çok yüksektir. Bugün yeniden açılmakta olan 20 Halkevinin isimlerini huzurunuzda okuyacağım. Antalya, Bilecik, İçel, Edirne, Kastamoni, Kayseri, Kırklareli, Rize, Sinop, Şibinkarahisar, Trabzon, Giresun, Ordu, Zonguldak, Gaziayıntap, Kocaeli, Yozgat, Van, Tekirdağı, Kütahya. Bu ikinci tertip olarak açılmakta olan Halkevlerinden başka, tahmin ediyorum ki, önümüzdeki B. M. MecHsinin açılacağı mevsime kadar gene bu miktarda Halkevlerini açmağa muvaffak olacağız. Gerek şimdiye kadar açılmıyan Halkevlerini açmak, gerek açılmış olan yerlerin teşkilâtını tamamlamak ve bütün Halkevlerinde mesaiyi ilerletmek, parlatmak ve hepsine istikbale emniyetle giden bir hız vermek işl eri tahHalkevlerinden beklenenler mmime göre cemiyet idaresinin oArkadaşlar, şerefli bir milletin fer nuncu yıl dönümüne kadar bitmiş di için yalnız kendi kazancı için çaolacaktır. lışarak cemiyeti ihmal etmek hotbiArkadaşlar; son söz olarak şu sanane bir hesaptır. atte isimlerini okuduğum 20 HalkeHalkevleri millî cemiyetin yük • vini Ankara'da Halkevinin burada selmesi hissile kalbi çarpan vatan hazır bulunan bütün arkadaşların daşlann, memur, muallim, san'atkâr, huzurunda açıyorum. Bizi bu saatte âlim ve her sınıftan Türk vatandaşHalkevinde toplanmış dinliyen Hallarm mesailerini teksif edecekleri kevci arkadaşlarımızi ve Türkiye'nin cemiyetin yükselmesme tahsis ede asil yüksek halkını sizin huzurunuzcekleri saatleri en müsbet ve en fayda ve hepiniz namına buradan selâmdaJı surette geçbecekleri müesseselıyorum. (Alkışlar). Kendilerine can. lerdir. dan muvaffakiyetler temenni ediyo Yeniden açılacak Halkevlerimiz Nis, hasiran 932 Avrupa'nın bir çok yerlerini bilirim. Hele Fransa'yı karış karış gezdim. Gördüklerime son derece dikkat ettim. Nihayet şu kanaati edindim ki mamuriyetin başlıca mesnedi serveti tabiiyedir. Burada beşerî coğrafyadan bahsedecek değilim. Yalnız Iâtinlerin «tabiaate hâkim olmak evvelâ ona itaat ile başlar» cümlesini hatırlatmakla iktifa eyliyeceğim. Bu esasa göre bizim de yapacağımız ilk iş, vatanımızın hangi nebatatın yetişmesine müsait ve elverişli oldu ğunu tetkik olmalıdır. Fikrimce Türk topraklarının istidadını uzun uzadıya aramağa hacet yoktur. Vatanımızın bir çok yerleri Cenubî Fransa'nın arazisine benzer. Zaten mahsulâtı da birbirine müşabihtir. Tütün, zeytin, incir, üziim, limon, portakal ve saire... Cenubî Fransa, ttalya, tspanya ve Yunanistan'da ne çıkarse bizde de onlar yetişir. Hulâsa iklim itibarile (Akdeniz) rejimine tâbiiz. Bu ciheti akhmızdan çıkarmamakhğımız ve Akdeniz milletlerinin faaliyeti iktisadiyelerini tetkik edip hattı hareketi mizi buna uydurmalıyız. Bugün Cenubî Fransa'da en ziyade ehemmiyet verilen mes'ele iska ve irva mes'elesidir. Türkiye gibi Cenubî Fransa'da da güneşin şuaatı kuvvetli, hava kuraktır. Yaz geldi mi nebatat sıcaktan ve yağmursuzluktan müteessir olur. Su olmıyan yerde bir şey olmaz. Kurak arazi iska ve irva edilmelidir Bursa 18 (Hususî) Karacabey'le ki feyizli ve bereketli olsun. Cenubî Fransa'da şimdiye kadar Balıkesir arasında ve Karacabey'e sun'î kanallar vasıtasile sulanan toptabi «Bey» köyünde İngiliz'ler tararaklarm vüs'ati iki yüz bin hektarı fından büyük bir yün iplik fabrikası geçmemiştir. Halbuki resmî istatis tesis edilmiş ve f eshane müdürü Mutiklere göre Fransa'da on iki milyon hittin Paşaya ait olan bu fabrika uhektar araziyi iska ve irvaya kifayet zun müddet faaliyette bulunarak en edecek su vardır. Fransa hükumeti mühim koyunculuk sahası olan Batedricen kurak mahalleri sulamağa lıkesir Karacabey ve Bursa havalikarar vermiştir. Eğer buna muvaffak sindeki koyunların yünlerini işledikolursa çok istifade edecektir. Çünkü ten maada Anadolu'nun her tara • sulanan arazide meskun halkin erafmdan celbettiği yünleri de iplik yalâki kıymetleneceği gibi hazinei devparak Avrupa'ya sevketmiş, Türkiye let te fazla vergi alacaktir. Y«nt milkoyunlannın yünlerini kendi memleketinde işlediği kumaslar için de fettH let ve devletin menabii v&ridatı aiyadeleşecektir. Bahusus kurak aralanmıştır. Günde (6) bin kilo yün ziden geçen akar sular ekseriyetle iplik yapan bu muazzam fabrikanın ehemmiyetsiz olduğundan bunların müdürü olan bir İngiliz mühendisi, tathiri ve sularının kanallar vasıtaHarbi Umuminin ilânı üzerine teb'it sile civar araziye isalesi nisbeten koedildiğinden fabrika muattal kalmışlaydır. Su siyasetile hükumetler katır. Harbi müteakıp Muhittin Paşa dar belediyeler de alâkadardır. veresesi tarafından fabrikanın makineleri kaidmlmış ve bugün işimize pek ziyade yarıyacak olan bu kıy metli eser mahvolup gitmiştir. Haber aldığıma nazaran hüku met şimdi bu fabrikayı ihya etmek ve biraz tamirle eski haline getirmek tasavvurundadır. Vaktîle esaslı ve ilmî tetkikat ile en mükemmel koyun Bursa (Hu. Mu.) Bu sene Bursa've yün yetîştiren iki vilâyet merkezi arasında ve İztnir Bandırma hattına da (2,300,000) kilo tütün çıkb. Tüccarlar bu sene Bursa mmtakası tütünleon dakika mesafede kurultnuş olan rini çok iyi buldular ve diğer mıntakabu fabrikanın tekrar faaliyete geçlardaki tütünlerden daha yüksek fiatla mesi bu mmtakada Merinos koyun larını beslemiye karşı uyanan rağbeti satın aldılar. Tütünün; müstahsilden alındığı fiattan pek yüksek bir fiata safevkalâde arttıracak, binnetice hütılmasma sebep şudur: Müstahsil; tü • kumetin Merinos koyunlannın tek tün yapraklarını tasnif etmesini bilmisiri hakkmdaki arrusu da kendili • yor. Böylelikle üstüste işçüik parası veğinden husul bulacaktır. Ayni za rildiği içindir ki içtiğimiz tütünler bize manda bu fabrikanın çıkaracağı yün iplikler evvelce olduğu gibi hah ima pahah geliyor. Halbuki tütün yetiştiren mıntakalardan gelmiş olan muhacirler lâtında da kullanılacaktır. Karacabey'de bir şeker fabrikasının bu usule az çok riayet ettiklerinden onde tesis edileceğinden kuvvetle bah ların tütünleri diğerlerinden daha yüksediliyor. Hakikaten bu mıntaka; bir sek fiatla satılmaktadır. Bunu misal şeker fabrikası için lâzım olan evsafı göstererek tnhisar İdaresi zürraa di • yor ki: haizdir. Şeker fabrikasi tesîsinde «Siz de tütünlerinizi bu şekilde iyi pancarların yıkanabilmesi için büyük tasnif edilmiş bir halde getirin! o zaman bir nehir, sevkiyat için ya şimendifer veya deniz yolu, bir de pancar zer'i işçilik parasmı tütün bedelinize zam medeceğiz...» ne müsait geniş arazi lâzımdır. KaMaamafih tütün müstahsilinin bu varacabey'de her üçü de mevcuttur. Evvel emirde gerek Karacabey ha j ziyeti şehirdeki fakir halkın işine yanrasının, gerekse halktn çok geniş ara yor. Bugün Bursa'daki tütün depola rında çalışan kadınlı erkekli binlerce zisi vardır. Vilâyetin en zengin bir amele var. Bu amelelerin beslemeğe zahire anbarı olan Karacabey top rakları pancar zer'iyatına pek müsa mecbur olduklan uçer beser nüfuslu aileleri hesaba katarsak tütün isçiliği ittir. Sevkiyat mes'elesine gelince: Hem nin şehirliyi de müstefit etmekte olduğu görülüyor. tzmir Bandırma hattından istifade İnbisar Başmüdiriyetinin depolar müolunabilir, hem de içinde motörler işliyen ve denizle daimî bir irtibatı bu dürü Nizamettin ve basekisperi Nurettin Esat Beyler bana Muradiye deposulunan Karacabey boğazından. nu gezdirdiler. Yalnız bu depoda çalıKaracabey'in yanından iki üç büşan (500) amele vardır. İnbisar İdareyük dere geçmektedir ki bunlar da si şimdiye kadar Bursa ve havalisindepancarların yıkanması için bol bol ki tütünleri tstanbul'da işletiyormuş. kifayet edecek suya maliktir. Bu seneden itibaren Bursa'da işleterek Şu hale nazaran iki büyük fab tstanbul'a nakle karar vermiştir. Çünrikanm tesisi takdirinde, Yunan'lılar kü; tütünlerin tahammiir devresinde İstarafından baştan aşağı yakılmış otanbul'a nakli mahsulün nefasetini gidermekte ve bakıma engel olmakta yorum. imiş. İdarenin bu kararı ayni zamanda C. H. Fırkasının kâtibi umumisi sıfatile Halkevlerinin çahşmalarında Bursa'da yüzlerce isçinin nafakasını da muvaffak olmaları için elimizden ge temin etmiştir. len maddî ve manevî her yardımı yalan bir kasabanm imarı raümkün olapacağmuza huzurunuzda söz veri cak ve fabrikalarda çalışacak halk, yorum. (Şiddetli alkışlar). » Recep Beyin nutkunu müteakıp A gündeliğinden ve disinden tırnağmdan arttırarak bu yakılmış yurdu bir ka Gündiiz Beyin Mavi Yıldınm pimanrareye döndürecektir. yesi temsil edilmiştir. Karacabey'de... iki büyük fabrika tesis edilecek .» . y^, Himayeietfa!' cle Çocuk bakıcı hemşireler kursu iyi neticeler veriyor Himayeietfal Cemiyeti umumî merkezi tarafından Ankara'da Keçiören'deki Anakucağında tesis edilen, çocuk bakıcı hemşireleri kursları muvaffakiyetle devam etmektedir. Şimdiye kadar kurstan 10 talebe yetiş • miş ve bunlar kursu ikmal eder et mez, Himayeietfal Cemiyetinin Anakucağı ve kreşlerinde tavzif edilmişlerdir. Çocuk bakıcı hemşireleri ayda kazandıkları para 40 liraya yakındır. Umumî merkeze vuku bulan mü racaatlere nazaran memleketimizde bu suretle yetişecek bir kaç bin ha • nım îçin kolaylıkla iş bulmak kabil olacaktır. Kurs bir taraftan genç hanımlarımtza iş bulmak hizmetini ifa ederken, diğer taraftan da memleketimizde aileler nezdinde çocuk bakımı noktai nazarından çok mü him olan bir eksikliği telâfi etmektedir. Çocuk bakıcı hemşireler kursu memleketimizde ciddî bir ihtiyaca tekabül eden ilk teşebbüstür. Kursa ilk tahsillerinî ikmal eden 18 yaşındaki hanımlar almmakta ve kendi lerine amelî, nazarî çocuk bakımı öğretildikten, aile ve çocuk hıfzıssıhhasına esaslı malumat verildikten sonra şehadetname verilmektedir. İçtimaî yardım ve sıhhî hizmet gibi iki mühim kıymeti olan bu kurs için HimayeietfaPi tebrik eder ve teşebbüsün genişlemesini temenni e deriz. Bursa tütünleri Kahve ve seker Bu sene emsaline nisbet • Yeni kanun lâyihası le iyi fiat buldu Millet Meclisine geldi Ankara 2 4 Temmuzdan sonra ithali, takasa tâbi olmak şartile serbest bırakılacak kahve ve şeker mes'elesi hakkında İktisat Vekili Mustafa Şeref B. demiştir ki: « Kahve, şeker ve çayın bir el. den idaresi için hükumete salâhiyet verilmesine dair olan lâyiha bu hafta MeciUte müzakere edilecektir. Kanun çıktıktan sonra muamele basit bir Jıale getirilecek ve hükumet tarafından idare edilecektir. Hâlen gümrüğe gelmiş bulunan mallar için de bir kararname projesi hazırlan . mıştır. izmir'in bir haftalık ihracatı Son bir hafta içinde İzmir'in ihracatı kilo hesabile şu kadardır: 358755 palamut, 5580 deri, 108850 valeks, 2439 ceviz kabuğu, 845 afyon, 102,880 küsbe, 57,965 yumurta, 121,611 üzüm, 70 çöğen, 30,359 halı, 180 peynir, 222 zeytinyağı, 1,060 çamfıstığı, 2,291 mazı, 518 rastıktaşı, 135,089 meyankökü, 29,552 tütün, 280 lokum, 825 çiçek soğanı, 229,178 kepek, 10,000 kum darı, 2,782 karpuz çekirdeği, 6,063 pirina yağı, 420 meşin, 2039 tiftik. c ASKERUK İSLERl Malul ikramiyeleri Eşya fiatları Belediye İktisat müdürlüğü töp tan ve perakende gıda maddeleri fiatlarında çok fark olduğunu görerek tetkikata başlamıştır. Bu tetkikat bir müddet devam edecek ve aradaki farkin »zaltılması için ne yapılması hakkında karar verilecektir. Ankara Malul Gaziler Cemiyetinden bildirildiğine göre 1485 numaralı ka • nun mucibince her sene malullere ve rilmekte olan tütün bey'iyesinden teraküm eden meblâğın tevzi bordrolan ikmal edilerek Maliye Vekâletine tevdi olunmuştur. Bu hafta nihayeti tevziata başlanmasım temin için takip edilmektedir. Bulgaristan'ın ithalini menettiği mevat Bulgaristan hükumeti bazı mevadın ithalini menetmiştir. Bu meyanda ipek, kereste, kâğıt, pamuk, kaya tuzu, yün vardır. Bu tahdidat ticaretimizi alâkadar ettiğinden hüku • mete müracaat edilmiştir. Pul Meşheri Memleketimizin maruf pul mütehassıslarından Ali Nusrat Bey tara fmdan neşredilen ve en yüksek mütehassıslann yazılarını, en son pulcu luk havadislerinî ihtiva eden Pul Meşheri mecmuasının 1 7 1 8 numaralı nüshası intişar etmiştir. Bütün pul meraklılarına ve kollekaiyonerler* hararetle tevsiye ederiz.

Bu sayıdan diğer sayfalar: