BCamhtniyet S ON POUTİKA CtLVELERİ: SAN'AT VE EDEBİYAT Bomba ve Brovnihg! Japon İmparatorunun yevmi mah< »u*u müna«ebetilo, 29 nisanda Şanghay'd'a tertip edilen merasimde, Kore'li bir ihtilâlcinin attığı bomba, Japonya'nm Çin aefiri M. Higemitsu'yu, Japonya'nm Sanghay filosu kumandanı Amiral Namura'yı, Ja pon kara kuvvetleri baskumandam jeneral Şhirakavo'yu ve jeneral Uyeda'yı ağır surette yaralamıştı. Pathyan bombanın kızgın ve öldürüeü parçaları bir çok masum kim»eleri de yaralamıştı. 6 mayıs günü de, Paris'te bu çeşit kanlı bir facia oldu. Franaa'ya iHica etmiş beyaz Rus'lardan Guguloff, Reisicumhur M. Doumer'i kafasma bir kaç el tabanca sıkarak öldilrdü. Bir kaç gün fasıla ile tahaddüs eden bu kanlı sahneler karşısmda, ı'nsan, beşeriyetîn kurtuluaundan ebediyen ümidi keseeek derecede mütessh* oluyor! Kore'li ihtililei va tanının: İstiklâl re hürriyetini, yabaneı boyunduru^undan kurtulma sını ozlemiş ise, bir bayram günü, baeı masum kimseleri öldürmekle maksadına nail olmuş oluyor mu? Ve olabilir mi? ĞÖzü kanla ve ruhu kapkara bir hırs ile dolu, o beyaz Rus, Fransız Reisicumhurunu tepelemekle. Çar'lıgı, • k Ru» rejimmi iade mi etmis •i oluyor? Ve iad* etmis olabilir mi? Buna imkân var midır? Askerlik kanununda yapılacak tadilât Davete icabet etmiyenlerin cezalaari hakkındaki lâyiha Meclise geldi Ankara 7 (Telefonla) Mük.llifiyeb" askeriye kanununun 86 ıneı maddesbiin tadiK lAyihası Medis* g*ldi. L&viha, kanunun şu suretle Udilini teklif etmektedir: «îlk yoklamasmı yaptırmıs olsun olmasın her hangi bir mükellef son yoklamada bulunduğu mahallî askerlHc mecfisin* veya sefaret ve konsolos luklara gelm«miş elmakla beraber 26 inei maddede yazıh kanunî mazeretinî bildirmez ve birlikte aıkcrlSc muameîesine tâbi olduğu doğomlulann ce!p ve sevkine kadar da gelmemiş veya «le geçmemis bulunursa ele geçtiğinde mahaîünde veya yol masrahnı kendisi tarafmdan verilmek suretile »n yakm maHalde buiunan iki dektora (birtnin asker ohnası şarttır) muayene ettirilir. Muayene neticesinde askerlikten kat' iyen ihracına karar verüenler kanunun 41 inci maddeti hUkmüne gör« muameleye tâbi tutulurlar. Sıhhati muvakka t«a askerliğe elverisli olmadığına dair haklartnda r«por verilenl«r tevkleri tebîr olunur. Bu suretle sevkleri tehir ohjnanlar bilâhare ahvali sıhhîyeleri ihraçlannı icap ettirirse gene 41 inci maddeye göre muameleye tâbi tutalurkr. Askerüğe elverisli olduklan anlaulan larla muvakkat »nzadan sonra sevkleri tehir ehman ve bilâhare askerliğe yarıyacaklann kısa hizmet iddiaları na • zari dikkate aluunamak, muvazzaflık hîsmetlerine mukabil bedeK nakH vermek hakları reddediîmek sartîle asker lîk mecliılerînee ve hali içtimada de • gflse idare heyetlerinee ntımarastz as ker edilirler. (35 yasını ikmal etmiş olanlarla daha biiyük yasta bulunanlar m«aat ve saire gibi geri hizmetlerde ittibdam edilirler.) Gerek askerliğe elverişli olanlar ve gerek askerlikten fhraç edîlenlçrden yaşlarının, yahut hangi doğumlularla muameleye tâbi iseler o doğumluların ilk kafilesinin sevkedildiği gün (dahil) den itibaren geldikleri veya ele g«c tîkleri gün« kadar beher gün için 5 0 kuruş cezayi naktî ahnır. Ancak bu para cezası ilk yoklamasını yaotırmış olanlar için 15, yapbrmamış olanlar için 30 liradan asağı olmıyacağı gibi geç ka bnan müdd«t ne kadar olursa olsun 200 lirayi geçemez. Numarasız asker edilmi* bir mükellefin birlikte Mvkedileceği arkadaş • larının hini sevkinde gelmez bu da 47 inci maddede yazılı kanoni bir maze • rete istinat etmezsa veya esnayi »evkte askerlik yapacağı kıt'aya gitmeksizin yoldan firar ettigi anlasıkrsa eld« edildifinde birlikte sevkedileceği arkadaşUrmı sevki güniinden itibaren geçen günlere göre 86 inci maddedeki ah kâmi umumiye veçhile cecaya tâbi tu tulurlajr. Münir Nurettin konseri PEYAMİ SAFA NALINA l MIHIIMA | Siyasî suikasitçilikte tereddi IIMWI()IIHIIinillllnmillHlinin!««ll«ımi!mıı.ıtıııiB..>. Tamirat Mes'elesi Yunanistan'da Tasamıf Devletîer bu işin içinden Bazı nezaretlerin tevhi • nasıl çıkacaklar? dine karar verildi Londra 7 (A.A.) Harîciye Na zaretine resmen bildîrildiğine göre fngütere huicumeti Lausanne kon • feransınm in'ikadı tarihinm t« l»«*iran olarak tesbitini devletlere tek • fif eder&en ayni zamanda bu devletI«re (Fransa, ttalya, Almanya, Ja • ponya ve Belçika) bir mesai prograraı da teklif etmistir. Bu programda konferansın 3 safhası olmatı teklif oIunraaktadır. İlk içtimada bu beş devletin mü 'messilleri ile İngiliz mümessilleri bulunacak ve bunlar tamirat mes'elesini müzakere edeceklerdir. tkinci ictimaı, Küçük İtilâf devletleri mümessillerile diğer bir takım küçük hükumetler mümessilleri akte • deceklerdir. Nihayet bütün bu devletîer mü • messilleri bir heyeti umumiye içti • raaı aktedecekler ve bunda Cenubi ve Şarki Avrupa devletlerinin malî vaziyetlerrae mtiteallik roes'elelerin heyeti omumiyesi belki de daha mühim mes'eleler müzakere oluna • caktır. îngiltere Hariciye Nezareti bu programın münhasıran kohferansın (nesaisîni teshile matuf bir e»a» prograraı oldufu noktasında israr etmek tedir. Diğer taraftan iki devletin yani Almanya ile Japonya'nm îngiltere tarafından iltizam olunan usnlü kabul etmiş oldukları bildirilmekte • dİr. Atina 7 (Hususî) Bütçede yapılması takarrür eden tasamıf dolayıaile M. Venizelo» üç Harp Nezaretini tevhide ve Mü«fatfaai Milliye namı altında bu nezareti deruhde etraeğe karar vermiştir. Şimdiki Harbiye Nazırı Ceneral Katehakis harbiye müstesarı o larak kalacaktır. Tayyare ve Bahriye Nezaretleri Müdafaai Milliyeye merbut birer müsteşarlık ile idare edilecektir. Yunan bahriyesinin Ankara'daki ataşena • vallık memuriyeti de bu tasarruf dolayısile lâğvedilmiştir. Bundan başka Basireti İçtima Japon harp gemileri iye ve Sıhhiye Nezaretleri tevhit edilecektir. Bu tevhitlerden ve ba Şanghay'ı terkedecek zı memuriyetlerin lâğvından ya pıiacak tasamıfattan bir kaç milyon drahmîlik bir istifade olacağı tahmin edilmektedir. Izmir rıhtım şirketi Satın almıyor Ankara 7 Izmir Rıhtım şirketinin hiikumet tarafından mübayaası takar rür etmistir. Bn hususta sirket hissedarlartni temsil eden bir Fransız avukatı ile Nafıa Vekâleti arasmda müzakere yapılmaktadır. HSkâmet tarafmdan peşinen verfl mek fizere teklif edflen para hissedarlar tarafından az görübnüstur. Mubayaa rnn 20 senede itfa edilecek taksitlerle yapılması görazühnektedir. Ankara 7 (Telefonla) Poli» te^kilâtı kanunu iâyihası Dahiliye Encümeninden çıktı. Yeni bîr yol Programı yapılacak Ankara 7 Vilâyetlerin tatbik etmekte oldukları Sç senelik yol programı ba sene nihayet bu^Tiır . Nafıa Vekâleb' vilâyetler için yeni bir program hazırlıyacaktır. Bu program 5 senelik olacaktır. Poüs teşhüât kanunu Evvelâ kendisile defil, ancak «esile istivenlere verebiliriz. Türk musikisi baştan ziyade kalbe tanıştığım bu san'atkârı, her türlü şahsî bağlardan ve doıtluklardan u yakındır. Daha ziyade kafa ve zihin mahsulü olan maddî ve sun'i garp zakken de ne kadar alkışlamıstım. Bir Rus mültecisi, Fransız ReUİ * musikisinden en büyük farkı budur. Bu hayranlık duygumu yalnız kon • cumhuru M. Doumer'i öldürdü. în* Süphesiz onu yılışık ve iğrenç bir göser salonlarmda avuçlarımla değil, gazetelerdeki yazılarımla da kaç ke nül hezeyanı haHnden çıkarmak için san öldürmek zaten menfur bir cinayet iken bütün bir milleti temsi! « • re dışarıya verdim. On dört milyon «usub dediğimiz klâsik ve an'anevî den bir Reisicumburu öldürmek iki «artlardan asla uzaklaştırmamah • Türk sesinin en süzgün ve en güze! yız, fakat mi!H tabiatine, »ade ve çok kat menfur bir cinayettir. Bu Rus'un hulâsasmı yapan süzgeç, Münir Nurettin'in hanceresindedir. Millî ses, derin beşerî samimiyetine dokunma* kurşunları yalnız zavallı M. Dou onda en kuvvetli ifade aletini bulmuş mak ister değil mi, aziz dostum Mü mer'e defil; Fransız milletine de tevnir Nurettin? Fakat ben bunu valnız eih edilraistir. tur. Bunu ilân etmenin zevkine bir sana değil, hepimize soruyorum. kere daha yeniliyorura. Sonra, kendi memUketindcn kaçyoks» millî tabiati senin ne kıskanç Fakat, son konseri vesile yapa mağa mecbur olan bu eani, «Jındığı bir itina ile koruduğunu biliyorum; rak, Türk rou»ikisinin asli seciye bilmeseydim, Türk mueikisini konuş memleketin, ulürvüeenabma deha sile Münir Nurettin'n ses tekniği let ettigi milletin Reisicumhurunu tuğumuz yerlerde senin isminî bile arasındaki münasebet üzerinde de öldürmekle yalnız katil degil, nanağzıma almazdım; fakat, velhasıî, bir kere daha durmak isterim. şunu demek istiyorum ki ne teknlği, kör olduğunu da isbat etmistir. CUrTürk melodisi çok liriktir. Insan münün hiç bir sebep ve manası olmane de nağmelerimizi fazla şımart ruhunun derin sarnıçlarından dışa malıyız. tkisine de paylarmı vere ması ise bu caniyi kan döktnekten rıya nazlı naılı ve hafif hafif sızar • zevk alan yırtıcı bir hayvan mensiken de, gürül gürül ve şarıl şarıl alesine indiriyor. Fransa, Sovyet R««karken de, onun karşısında müstebit ya'ya hücum etmediği için, Fransız Son konserde Mes'ut Cemil'm kü. ve hoyrat bir garp tekniği bulutv • çük Nihavent gezintisini minnetle an Reisicumhurunu öldüren bu Rus, » • mamalıdır. Bu coşkun ve »erazat anelerdenberi sinesinde yaşadığt Frandıktan sonra, gittikçe havret verici kış, hor bir inzibattan ürker. denınî sız milletinin misafirperverliğin« vr hamlesini kaybeder. Bazı içki âlem bir tekâmül gösteren Ruşen Ferid'i âlicenaplığma da hürmet etmedif İ gilerinde olduğu gibi, süphesiz Lu coş bütün hızımla alkışlamak ister?m. bi beyaz saçlı, muhterem bir ihti • kunlugun, bu Iirizmin, sulu ve yı • Kemençeden yepyeni şeyler doğuryarın kanına da acımanuştır. lışık bir edaya kadar tereddi etme maga baslamadı. O küçücük u ı ı n kabiliyetlerîni aşacak kadar güzel mesi için lâübali ve sırnaşık duygu Bu herif, on binlerce beyaz Rus'un lara hâkim olan bir teknik ve disiplin sesler yaratıyor. Şu alafranga özenhayatını kazandığı Franaa'da, Reisitilerinden kurtulması için beş vakit Iâzımdır; bunun için, Münir Nuretcumhuru öldürmekle kendi millettaı* Guya, milli emellerin tabakkuku tin'in bazen kolalı gibi duran mazbut dua ettigim Muhlis Sabahattin'in lanna, kendisile ayni siyasî akide «Emin«» ve «Kavah havaları ne eniçin, bir takım komiteci ruhlu in ve resmî sesi bizde hürmet uyan besliyen Rus mültecilerme de suikast fes şeylerdi. Muhlit'in bir çok eser sanların icat ettikleri: Bomba ve dırıyor. Fakat, lâübalilikten kaçar • yapraıştır. Fransız hükumttî, elb«tt« brovning »iyaseti, kanlı ve vahşi olken samimiyeti de bırakan bu resmi leri gibi küçük harikalardı. Fakat o haklı bir infial ile, bir çok beyaz güzel koşum» nedir? Bazı taltı Türk duğu kadar nafüe ve ebter bir gi yet, mujikimizin lhik seciyesini ollâhinlerile işlenmis oimasına "ağ Rus'u hudut harieine ataeak, Frandiştir Anarşistlere, her zaman şaşadukça zâfa düsürmüyor mu? men o alafranga medet çekmeler ne sız milleti de bir çok işlerde kullan rım. Bu: Kafalan ve ruhları kızgın Sesine arada bir garp musiki dığı beyaz Rus'lan kapıdışarı «d« • dir. üstat? Rica ederim, bazı eser hayalperestler, bomba ile, brovning tekniginin s«rt cımbızlarmı. men • cektir. lerine tek gözlük taktırraaktan vaz ile, kan ve ateşle her şeyi yıkmak isgenelerini, kıskaçlarmı takan ve baGörülüyor ki katil, attığı kurşua • tiyorlarmış.. Bugünkü insanhğın ye şıboş nağmeleri sımsıkı tutarak inıi geç. Bu ifi garplılara bırak, aneak, bunu onlar güzel yapabilirler. Senin larla, bir değil, bir kaç einayet b\rrine yeni bir medeniyet kuracaklarbata aokan Münir Nurettin, bana öyle dehan, Muhlis, halis muhlis TUrk'tür. den işlemiştir. mış!.. Acaba yıkmak ve yakmakla ne geliyor ki, biraz da alafrangacıları Güzel sarkıların bestekân Artaki kurulabilir? Bomba: Yaratıcı bir Şimdiye kadar bu çeşit suika«ttl«re kazanmak istiyor gibidir. Bırakahro Efendi, kanunun tellerini fazla yulu millî bir intikam mahiyeti verilfrdi. vasıta değil, yakıeı ve yıkıci bir »ionlan, onları bırakalım. Hepsi ya • lâhtır. Brovning kurşunu: Doğurucu vaş yavas bize doğrn geliyorlar, daha yor, belki de heyecan sevkile, diz Katiller, ekteriya, kurbanlan hak • bir kuvvet değil, öldürücü, söndü dofrusu kendilerine geliyorlar. Hatta lerinin üstündeki mahlukun saçlarını kında milletime yaptığı fenalıfm eefazla çekiyor. Adeta Mes'ud'u ve Ru zasını kendim verraek isterdim d«rrücü bir tanedir! Anarşistlerin, kanlı yalnız bizim alafrangacılanraız de hareketlerine eselle şahit oldukça: ğil, garp rausikifinasları büe. Ge • sen'i duyamaz oluyordu. Bilmem? lerdi ve batta bazen haklı haksız • Belki de bu kusur benim samiama Zehi hayal!.. Derim.. çende, bu sütunda, makalesinden millî kahraman payesine yükselir • aittir. Her şeyi söylemiş olmak için tnsanlığm yüz elli asırlık bir e bazı parçalar tercüme ettiğim Emile lerdi. Bu katil, daha menfi bir dü • bunu da ilâve edip keseyfm. Vuillermoz, Mısır kongresi münaaemck ve bilmem kaç kere on bin seşünce ile hareket etmiş, Fransa; Sovbetile orada verilen bir konserde, nelik bir tekâmül neticesinde erişePEYAMİ SAFA yet Rusya'ya hücum etmediği içia meşhur Arap muganniyesi Ummü bildiği bugünkü raedeniyeti yıka Hamiş: Nurullah Ata Beyin MüFransız Reisicumhurunu öldürmek rak, tamamile harap ve türap etmek Gülsüm Hanımı dinledikten sonra, liyet'te Türk dili mes'elesine dair gibi manasız bir einayet, bîr suikast istiyenler, katil, şaşkın ve çılgm mah «Candide» gazetesinde ikinci bîr ma> yazdığı makaleyi ve bunun gibi dil kale daha yazdı. Bu vesile ile o maka bahstne karışan diğer zatları «aktoa yapmıştır. Anarıistlikte, faşiftltkte, luklardır. Bunlar, korkak, miskin !«Mİ«n bir kac satır okuyaltm: camUr eibi PUID kurarak »avurduklita» nin müuadesi nisltetinde eevıp. siyasî suikasitçilikte tereddinin hu 1 lan bombalarla ve brovning kur • tŞathlı teganni cderken bir *not» sız bırakmıyacağtm. dereccai görülmeraiştir. şunlarile şeref ve takdir kazanacak üzerinde ısrar ediyor, onu oyuyor, kelarını zannederlerse, çok aldanırlar. siyar, biçiyor, işliyor, boğazıntn de • Anarşistler millî kahramanlar değil, rinliklerindt titretiyor, ona ancak «ebeynelmilel canavarlardır. Onlar, is zilecek kadar küçük, minimini sar • ter komiteci, ister nihilist ve anarşist sıntılar veriyor. Bir Avrupa'h için, ve yahut kıyamcı ve daha bilmem ne inceliğin bu ifratı ekteriya bir muamatlarile yadolunurlarsa olunsunlar, ma halinde kalırt Bir kaç gündenberi şehrimude bu • insanlık ailesi içinde: Ayni kanlı Fakat muharrir, bir kere bu zendamga ile dağlanmış, cemaat ve kaiunan Romanya ve Yogoslavya KrafMoskova 7 (A.A.) KaU • gin hi» ve heyecan dünyasına alıs . nun harici, birer çılgın ve zehirli ka tıktan sonra, kongrede buiunan bütün rovsk'tan bildîrildiğine göre mevhura çeleri Hazerau dün öğleden evvel Ar> tildir! tşte o kadar!.. navutköy'ündeki Ku Kollejini ve öğleithamlar altında 100 kadar Sovyet garp üstatlarımn vect içinde nasıl Y. O. kaldıklarını, kendilerinden nasıl geç tebaası Harbin'de tevkif olunmuştur. den sonra da camileri ziymret etmiş • lerdir. tiklerini de ilâve ediyor. Hem o garp Mevkuflara Japon jandarmasi ve üstatları bizim Münir Nurettîn'imizi Çin'lilerin hizmetinde buiunan beyaz Kraliçeler Hazerab önömfizdeki safa Rus'lar tarafından işkenceler yapıldilnemedikleri halde! günü vapuıia ve Köstence tarâdk BSkmaktadır. Burnuna tütün mahlülleri Son konserde, Beyoğlu'nun çok reş'e gideceklerdir. sıkilmakta ve pranga vurulmakta kıymetli muzisyenlerinden biri, M. Tokio 7 (A.A.) Resmen bildi Andonyades, koridorda yanıma gel drr. İşkence bilhassa Japon zabitası KARİLERIMİZE KOLAYLIK: rildiğine göre Çin • Japon mütarekesi tarafından yapılmaktadır. Mevkufdi. Musikimizin bu harikalı kuvvetiimza edilmiş olduğundan Japon tayyare ne, cazibesine meftun olmustu. Mülar evvelâ Japon konsolosbanesinin gemileri, 4 Japon muhribi Şanghay'ı bodrumunda istiçvap edilmekte ve balâğasız, titriyordu: Hususile vüâyetlerdeki bir çok terkedecektir. Hayatımda bu kadar beni ken ondan sonra Çin zabıtasma teslim karilerimiz gazetelermi munta dknden geçiren bir musiki heyecanı olunmaktadır. Mevkuflar bu gayri zaman kendi adreslerme alabii • duymadım. Burada bambaska bir â insanî muameleleri prote»to için açmek için bisden bazı kolaylıklar is Cenevre 7 (A.A.) Cemiyeti Aklezn Var, bir şey var, anlatamam, hâ lık grevine başlamışlaröfır. Açhk gretemektedhrler. Bu aziz karilerİB vam meclis reisi, meclisi 5 eyhıl 932 vi haberi şüyu bulmaması için matlâ tesiri altindayıra; bu adam (Müarzulannı yerine getirmek üzere taribinde alelâde bir içtima yapmağa nîr'i kastediyor), eşi bulunmıyacak buata yapılan sıkı tembihlere rağ Cnmhuriyet için aylık abone usttlS davet etmistir. bîr san'atkâr. Fakat bunlar birer ca men bütün Harbin'de yayılmıştır. Htihaz etmeğe karar verdik. Ay nidirler! Ne duruyorlar, gitsraler Av Japon zabitası açhk grevini durdurbk abone bedeli yahuz rupa'ya, gHsinler! Konser versinler! mak için yaptığı bütün gayretierin Dedi. boşa çıktığını görerek mevkuflarm İstanbul'da bir çok talebe yetiştiren Ben buna yakın sözleri burada bu tâbi tutulduğu şeraiti hafifletmiş • tan ibarettir ve tabiî peşin olarak iistat ve kıymetli san'atkâr viyolonist iunan bir çok ecnebilerden, Rus, AI lerdir. Mevkuflar bunun üzerine tekgönderilmek lâzırndır. M. Berger, 13 mayıs cuma günü, Unyon man ve Fransız tanıdıklanmdan kaç rar yemeğe başlamışlardır. Sovyet Bu astd idareee fazla mesaîyi Fransez'de bir konser verecektir. San'kere, kaç kere dinledim. Bu tesir dai jeneral konsolosu Sovyet tebasının icap eden külfetli bir meşgale olatkârı tanıyanların hepsi ve şehrimizin resi her gün biraz daha genişliyor ve tevkifini ve işkenceye tâbi tutulmaduğa için abonelerînin inkıtaa uğyüksek musiki mehafüi, bu san'at günü Misır kongresinde de karar vrildiğ; sını mihallî hükumet nezd'nde şidramamasmı istiyen karilernnizm nü büyük bir alâka ile ve sabırsızlıkla gibi, musikimizi kendi an'aneleri idetle protesio etmiş ve bu keyfiyetparalarmı idareye vaktmde yeti bekliyorlar. Konserden sonra tenkidî çindeki tekâmül sahasmdan uzaklas • ten şark vilâyetinin mahallî hükumeşecek veçhile döndermekte devam fikirlerimizi bildirmek fmatmı anya • tırmağa muhtaç değiliz, hayır! Biz, tini mes'ul tutmakta olduğunu ilâve etmeleri iktizıı edecektir. bize kâfiyiz. Hatta fazlamız vardır, cağız. eylemiştir. 100 kızıl Rus Harbin'de hapis ve işkence içinde... Misafir Kraliçeler Aylık abone Cemiyeti Akvam Meclisi Mr. Berger'in konseri 150 kuruş... cali CVMHVRtYETln t*f'• • 38 olduklarını ne güzel gösteri yorlardı! Oyunda tabiî olan mülâ tafaları da, diğer sınıf halka bırak mışlar. mübarek ağızlarmdan yalnız oyunun sevk ve idaresini alâkadar eden kelimeler çıkıyor. . Tirefl çekMütercimi Muharrlri mek, karo çıkarmak gibi hare Haydar Rijat /. Turgeniyef ketlerde dünyanın en büyük ciddi 14 yet ve ihtimamı görülüyordu! Litvinof, îren'in dairesinde büyükİki parti arasmda yalnız şişkonun çe bir kalabalıkla karşılastı. Bir kö aralanndaki sükutilik kaidesini o da sede oyun masası başında, mahut topu kere bozarak mel'un pik bir • kuşluk yemeğinde gördüğü cenerallisi!.. dediği işidilmisth*. lardan üçü vardı: Şişko, hadit mizaçlı Har.ıtrlar arasmda da kuşlukta buve mülâyün cenerallar; oyuna kendi lunanlan ftrfeitti. Fakat hiç çormelerini tamamen vermişler; kadından, diği daha bir alay vardı. Bunların a • kizdan, etraflarındaki hay huy rasında bir de öyle bk> ?'ıtiyarı var dan tamamen bihaber, mütemadi • dı ki, düştü düşecek ve bir ^akika yen oynuyorlardı. sonra dünyasın» değistirecek »tnr<»lunabilirdi. Bir kâğıt verişleri vardı ki, dünyanın en mühün ve en ciddî bir işini Çıplak omuzları tabiî rengini göröyorlar.. vat*nlarına ait en mfikaybeytmiştî; korkunç, mor bir renk faim ve hayatî bir vazifeyi, en büyük bağlamıştı: ağzmı yelpaze ile ka • ptyordu; iki ölü gözünü Ratmirofbir itina ile ifa ediyorlar zannolu nurdu; benliklerinden o derece in • tan ayıramıyordu. O da, onun etra f ında pervane gibi dönmekte, trfak «raf etmiflerdi. Sahiden devlet ri DÜfflAN tefek her hizmetini ifaya amade bulunmakta hiç kusur etmiyordu. Zaten ona herkes te nihayetsiz hürmetler gösteriyordu; bu çok nüfuzlu ve çok zengin kadın İmparatoriça Katerin'in sağ kalmış son Dümuvazeli donörü idi. Çobzan kızı kıyafetinde giyin miş olan arılar sultanı kontes Ş. pencere önünde oturuyordu. Etrafını bir takım gençler sarmıştı. Bunların i çinde de ters hali, tamamen müs tevî kafası, ancak bir Buhara hamna, yahut Heliyogabale lâyık olan çebresinin adi manasile mütemayiz çirkinler şahı meşhur milyoner Finkof bulunuyordu. Küçük ismi Lize diye çağırılmakla daha maruf diğer bir kontes uzun saçlı, kumral, solgun bir spirit ile otı»ruyordu... B'tnun yanında gene uzun saçlı, geno rrngi pek bozuk bir efendi mühim bir e^a ile gülüyor; spiritizme, mucize kıyraetini veriyor! Tevrat' tan.. Zebur'aian.. her nevi meza • mirden büyük bir kolaylıkla bahsej Yüzünde güzellik zaferinin dal yecek ve yiyecekmis gibi bakıyorda. diyor, hiç biri tutmamakla beraber gaları iltima ediyordu. Yalnız güzel fren imdada yetiştî. Gayet ma o gene gaipten haber vermekten dem değildi. Hemen hemen müstehzi gizli hirane bir hareketle onu kapıya ya • vuruyordu... bir sevinç yarı kapalı gözlerinden km bir köşeye soktu. Ayni zamanda Piyanonun başına Potugin'i deli taşarak dudaklartnın ve burun de kendisinin de arka tarafından pek divane eden ham elmas oturmuş, Iiklerinin etrafında koşuyordu. yakmında bulunuyordu. Ona her lâdalgın bir vaz ile parmaklan akordu Kocası da Litvinof'un yanma gel kırdı söyledikçe boynumı döndür • yokluyor, kendisi de mühmilâne etdi, ve mutat hararetini taşımıyan bir meğe mecbur kalıyor, bu suretle rafı süzüyordu. . kaç adi cümle ile hatırını sorarak,onu Litvinof ta her defasmda onun boyIren bir divan üzerinde, bir tara • bir çok hanımlara, ezcümle ihtiyar ha nunun ean veren münhanilerini seyrefmda Prens Koko, öbür tarafuıda rabeye, arılar sultanına, kontes Li • derek gözleri kamaşıyor ve saçlarmm Madam X. bulunuyordu. Bu X. güiltifatla kabul olundu. Kendisi on ona has kokusunu alarak gaşy olu zel lik baharı geçmiş.. vaktile maruf ze'ye takdim etti. Delikanlı oldukça yordu... olan zekâsı durmuş, şimdi zahit Iarın âleminden değildi, fakat fena Derin ve sakit bir mmnet ifadesi olduğu kadar zalim olmakla mabir şey de değildi: İren'm çehresini bh* an terketmedi. ruf idi. Manidar hatları ve zinde gençliği Bunda aldanmak imkânı yoktu; o, hanımlann gözlerine çarpıvermişti; minnet ifadesiydi... Buna karsı o da Litvinof'u görünce İren'e bir müsait vaziyetten istifadeyi bilemedi; sadetten... sevinçten titriyordu. . kızıllık geldi, kalktı, delikaniı ya cemiyet hayatile ülfetini kaybetmiştren ona mütemadiyen «pek'. bun« nına geldiğî zaman elini şiddetle tu ti. Orada ve onların arasında ken • ları nasıl buluvorsun?v demek ister tnp sıktı... dini rahat bulmuyordu. Bahusus iri gibiydi. Litvinof onun gözlerinde bu Görünür görünmez altnt pullarla ceneral m müz'iç nazarları yakasını suali, bilhassa biri bir münasebet müzeyyen siyah krepten bir rop gibir türlü bırakmıyordu. Kendisine: sizlik yaptığı, yahut abes bir söz saçyinmiş ve bunların heyeti mecmuası Vay, soysuz, hürriyetçi mel'un! Nimaladığı zaman, aşikâr olarak duyuteninin beyaz mat rengini daha zi • hayet araraıza büsbutün mü sokuluyordu; bu da az vaki olmuyordu... yade canlandırraıştı. yorsun? Sana el optürülür m5? dtMabadivar,