6 Mayı» 1932 Ordumuzun yeni uzu vları Hastane Orduya iltihak eden 290 genç zabite dün merasimle diplomaları evrildi (Btrinci sahifeden m'abatt) Ian genç zabitleri birer birer çağı • rarak diplomalarını tevzie başlamıs tır. Çftmlıuriyet' Sahibi hekimler lutun Ihracatımız Belediye ile de aralarında Ecnebi rejilerinin faali ğeçmeri bdklenfyorM. ihtilâf cıktı Memleketimizde, elyevm muba • yaası devam etmekte olan 931 senesi tütün raahsulü 46,238,314 ki lodan ibarettir. Bu mahsul mıntaka itibarile şöyle ayrılmaktadır: Bitlis 178,671, Balıkesir 2,415,726, Bursa 2,272,168, Aydın 2,501,006, İnebolu 553,947, Tokat 2,290,903, tzmir 14,269,723, Adana 661,724, Samsun 5,255,912, Antalya 23,305, Kocaeli 3,879,750, Eskişehir 403,909, Edirne 2,006,628, Gazi Antep 525,603, Muğla 5,532,577, Diyar bekir 231,893, İstanbul 1,304,073, Trabzon 579,222, Malatya 1,100,000 kilo. Yekun 46,278,314 kilo. 931 senesi mahsulü evsafı itîba • rile d'iğer senelerden daha yiiksektir. Dünya buhranının tütün piyasamıza da tesir etmiş olmasına rağmen bütün istihsal mıntakalarında mu • bayaa faaliyeti hararetle de vam etmektedir. Buhran, tü tün f iatlarımıza ancak ; üzde (30) nisbetinde tesir etmiştir. Amerikan kumpanyaları Trakya, İzmir ve Samsun mıntakalarında tütün satın almaktadırlar. Mubayaa mevsimine yeni giril diği halde Amerika'lılar yalnız Izmir'de (500) bin, Bursa havalisinde (350) bin, Samsun'da da bir milyon kiloya yakm tütün almışlardır. Fi atlar maksadı mahsusla çıksrılan bazı şayialar hilâfına mutavassıt ve iyidir. Samsun mıntakasında ttalyan rejisine mensup eksperler tiiccar e • linde mevcut eski seneler mahsul lerinden (200) bin kilo tütün al • mışlardır. Bu tütünlerin fiatı da 180200 kuruş arasındadır. Tütün Inhisar ldaresi de mubayaa mıntakalarında kendi fabrikaları nın ihtiyacı için tütün almakta ve umumi mubayaa faaliyeti üzerinde nâzım rolü oynamaktadır. Her sene memleketimizden külliyetli miktarda tütün alan ecnebi rejileri, bir kısmının aldığı ufak partiler müstesna • henüz esaslı ve umumî bir faaliyete geçmemişlerdir. Fakat bu rejilerin yakında memle • ketlerinde Türk tütünleri için mü nakasalar açacaklart haber a'un mıştır. Macar, Çekoslovak'ya, Le histan ve Avusturya rejilerinin bu sene memleketimiz tütünlerinuen mubayaata başlamakta biraz geç kalmış olmalarının bir kaç sebebi vardır. Bu sebepler şunlardır: 1 Döviz vaziyeti, 2 Şark tütünlerinden kâfi ıtokları mevcut olması, 3 Hükumetimizle hükumetleri arasında takas üzerine müstenit itilâfların mevcut olmaması. Bu rejilerin ellerindeki stoklar yakında biteceği ve o zamana kadar da bu hükumetlerle hükumetimiz a • rasında takas üzerine müstenit itilâflar aktedileceği cihetle Avrupa'daki rejilerin bir iki aya kadar memleketimizden külliyetli miktarda tü tün almaları ve bu suretle buhran dan müteessir olan tütün piyasamı zın tamamen salah kesbetmesi pek muhtemeldir. Tütün zürraı 932 senesi uıahsu • lüne, hükumetin, bilhassa Tütün İnhisar idaremizin kontrolu altında daha hususî bir itina göstermeğe başlamıştır. 932 mahsulünün zeriyatına başlanmıştır. Bu sene mahsu lümüz miktar itibarile tahdit edilecek fakat keyfiyet itibarile Avrupa sigara fabrikaları harmanları için istenilen bütün yüksek evsafı haiz olarak istihsal olunacaktır. Hüku metimiz, beynelmilel piyasalarda kadim ve haklı bir rağbet ve şöhreti olan ve memleketin yegâne varidat membalarından biri bulunan tütünIerimizin bir kat daha ıslahına karar vermiştir. Bunun için Tütün tnhisar idaresinde mufassal fennî bir rapor hazırlanmaktadır. Türk İtalyan dostluğu için mühim bir nutuk Grandi adalar itilâfı ile îsmet Pş.nin Roma ziyaretinden bahsediyor ler ve Bahriahmer'deki müstemle • keler arasında adilâne bir muvaze • net teessüsünü temine ve e'ritre müstemlekemizin inkişafını teshîle me • dar olmak maksadile Bahriahmer'in garp sahilinde ve îtalya'nın mühim menfaatlerî bulunan sahillerdeki memleketlerle muhadenet ve teşriki mesai siyaseti takip etmektedir. Bü muahedenameler, şubat ayma ka • dar tehir edilmiştir. Sebebi de Yemen ile Hicaz ve Necit arasmdaki münasebatın pek müşkül bir şekilde bulunması ve İtalya ile Yemen arasında gayet dostane münasebetler mevcut olması idi. Zikri geçen muahedelerin musaddak suretlerinin teatisi için Kral tbni Suud^un oğlu Emir FaysaFın Roma'yı ziyareti esnasında müşarünileyh, Vehabi'ler Kralının en asrî milletlerin hususî sistemlerine tevfikan devletini tensik için sarfetmekte olduğu mesaiyi İtalya'nın ne derece dikkatle takip etmekte bulunduğunu anlamıştır. Emir Faysal, İtalya hükumet ve milletinin içtimaî ve iktisadî her türlü terakki için zarurî olan intizam ve itimat şeraitinin yakm Şarkta kuvvet bulmasına medar olmağa ne derece arzu etmekte olduğunu da anlatmıştır. femin Diplomalarım alan her 20 kişilik takım heyetin önüne gelerek şu şekilde yemin etmîşlerdir: <Hazerde, seferde, karada, de mzde, her yerde, memleketimize, vatanımıza, milletimize, cumhuriyetimize doğruluk ve mahabbetle hiztnet ve kanunlara ve âm'Tİerime itaat, askerliğin namustma, Turk sancağımn çerefini cantmdan aziz bilip icabmda vatan, cumhtniyet ve vazife upr.ma seve seve vanımı feda eyliyeceğime namusum üzerine söz verirîm.* Mektep müdürvnün nutku Diploma tevzü ve askerlik yemî ninden sonra Cemil Tahir Bey bir nutuk irat ederek demistir ki: c Arkadaşlarım sizinle dokuz ay beraber çalıştık. Bu mesai müd detinin sizîn üzerinîzde bana ver miş olduğu hak dolayısile ve ağabevîniz olmak sıfatile sizi candan tebrik ediyor, son olarak bazı sözler söy lemek istiyorum. Siz Harbiye mektebinin 87 inci sınıfım teşkil ediyorsunuz. Sizden evvel bu mektepten 22,736 zabit çıktı. Siz bunu 23 bine iblâp edivorstunuz. Ordumuz çok daha fazla tekâmü! etmeğe muhtaçtır. Her yeni sınıf evvelkinden mütekâmil olmağa mec burdur. Sizler bizim sevivem<7de kaldıkça ordumuz ayni seviyeyi muhafaza edeceği için terakki edemi yecektir, demektir. Halbuki terakki esastır. Binaenaleyh bizden daha fazla çaltşmanız lâzımdır. Türk zabiti olmakla Türk mille tinin bütün yüksek vasıflarının mü messili oluyorsunuz. Bu itibarla Türk milletrnin yüksek vasıflarını üzerinizde tecelli ve izhar ettirmek sizin için millî bir vazifedir. Sözümü bitirirken size ağabeyce bazı nasihatlerde bulumnak isterim. Bütçelerinizi çok iyi tanzim et melisiniz. Eğer bütçelerinize hâkim o!amazsanız#erefiniz dahi tehlikeye gırev. Mevcut paranıza göre «arfetme niz lâzımdır. tkinci hususî ricam da şudur! Arkadaşlar hayata atılıyorsunuz, ihtimal ki ebeveyinleriniz muhtaç vaziyettedirler. Onlara yardım etmeli • siniz. Eğer onlardan bet dua alırsanız bu sizin vicdanınızı daima tazip edeceği için istikbaliniz de daima müessir olacaktır. Mesleğinizin hat gaye sine vâsıl olmak sizin için bedef olmalıdır. Mesleğinizin en büyük merbalesi erkânı harbiye reisliğidir. Hepiniz bu maksat için çahşmalısınız. Bunun için de bundan sonra girece ğiniz meslek sınıflarında azamî gayret sarfetmeniz lâzımdır. Arkadasınız olan ve maalesef ömrü vefa etmediği için bugün sizinle beraber ayni şerefe nail olamıyan Sabri Efendinin ruhunu hep birlikte taziz edelim.» İki dakikalık bir sükuttan sonra Cemil Tahir Bey sözlerine devam ederek demistir ki: « Resmî ve hususî teşebbüsle rinizde doğruluğa matuf olan me • sainizde size muvaffakiyetler te menni ederek sözümü bitiririm.» Ali Sait Paşamn sözleri Tahir Cemil By den sonra Ordu Müfettişi Ali Sait Paşa Hz. de kısa bir hitabe irat ederek hulâsatan şunları söylemiştir: «Genç zabit arkadaşlarım; evlâtlarım; bugün pek şerefli bir adım attınız. Hakikaten hayatınızın en mühim bir dönüm noktasmı bugün idrak ediyorsunuz. Türk ordusu kumanda heyeti aliyesinin ilk kademe • »ine ulaştmız. Size muvaffakiyetler temenni ederim.» Bu nutuklardan sonra rıızıka îstiklâl marşını çalmış ve davetliler evvelce hazırlanan büfede izaz ve ikram edilmişlerdir. Merasimden sonra yeni zabitleri miz Taksim'e kadar bir resrni gecit yapmıslar ve abide önünde nutuklar söylemişlerdir. Taksim'i ve etrafındaki bîna ve gazînoları dolduran halk genç zabitleri sevinçle ve hararetle alkışîamış lar ve muvaffakiyetleri için temenniyatta bulunmuşlardır. Yeni zabitlerimizi tebrik eder, hepsine muvaffakiyetler dileriz. Merasimden sonra Yeni zabitlerimizin isimlere AIl Hayrettin (İstanbul), Fuat (Niçde). Ahmet Cemalettin (Aydın), Nezih (Mamaretilâziz), Mastafa (İstanbol), Mehmet Nsş'et (Erzurnm), Bahaettin (Afyonkarahisar), Ragıp Samih (Erzurnm), Biirbanettin (Gelibolu), Osrnan (Trabzon), Mehmet Nurettin (İstanbul), Mehmet Cemal Btrinci Bölük . Ticaret Odası ile hali ihtilâfta o(tstanbul), Mehmet Sabahattin (Çengelköy), Nimet (Üsküdar), Mehmet Avni (İsIan hastane sahibi hekimlerle Beletanbul), Hulusi (İstanbul), Cevat (Edirne), diye arasında da bir ihtilâf çıkmıştır. Yusuf Fethi (Besiktaş), Mehmet AdiJ (İstanbul). Ahmet Necip (Istanbnl). Hiiseyin Belediye, cuma günü açık olan hasCavit (Uluborlu), Mehmet Cemal (Berat), tanelerd'en ruhsatiye resmi istemekMehmet Kemal (Bursa), Muhittin (İstan tedir. Hastane sahipleri ise, müesbul). Emrnllah (Erzincan), İlhami (Edirseselerinin mahiyetini ve ayni za ne), Hamit (Beylerbeyi), Ahmet Refik (Sa manda cuma günlerinîn sadece zi rayköy), Mehmet Salâhattin (istanbul), yaret günü olduğunu ilerî sürerek Mehmet Kemalettin (Bursa), İhsan (Erböyle bir resme tâbi tutulamıyacakzincan), Mehmet Enver (İstanbul), İbrahim Nasuhi (Çorlu), Mehmet Resat (Ma \ larını söylemekt>»'iirler. nastır). Mehmet (Eskişehir), Ibrahim (HaHekimler ve Ticaret Odası ... sankale), Hikmet (Van). Mehmct Resat (Çeşme) Ahdülkaaîr (KMis). İbrahim (TeTicaret Odası umumî meclisi, yirkirdağı), Avni (Selânik). Mehmet Fetnıiden fazla yatağı bulunan hasta hulah (Er7nrum), Tahir (Erzincan\ Munelerin odaya kaydolunmalarını kazaffer (AkbahaV Tahsin (Üsküdar\ Bekir (Denizli). Arâh (Bavburt), Salâhattin rarlastırmıştı. (Trabzon) Efendiler. Hastane sahipleri bu karara tâbi olamıyacaklarını söylemektedirler Ikinci Bölük «Zaten odanın böyle bir karar verMııstafa Sefik (İstanbul). Halit (Erzurıım> Abdülkadir Esat (Geübolu) Ahmet meğe salâhiyeti yoktur» denilmek • tedir. Selim (İstanbnl). Ali Nami (KırkHreli), Mustafa Felâhattin (İstanbul) Abdülha Dün bu hususta kendisile görüş lim (Tercan). Osman İhsan (tstanbul), tüğümüz Sağlık Yurdu sahibi Dr. İbrahim Necati (Çanakkale). Ali Rıza (Tekirdağı), Yasar (Erzincan), Orh?n (tstan Ferit tbrahim Bey demistir ki: bul). Mustafa Sadık (tstanbul). Htıseyin « Ticaret Odası bu istisnalı kaAdil (Balıkesir), IsmaH Adil (İstanbul). rarile kısmen bizim iddiamızı kabul Ali Şemsettin (İstanbul). Ahmet (Edirne). etmiş oluyor. Ancak oda, kendisine Hüsevin Cahit (Esfcisehir>. Sefik (Elâziz). bazı umurun tedviri havale olunan Muzaffer (Edirne). Cevat (Antaiva). Zibir müessesedir. Yoksa böyle esaslı yaettin 'Erzincan), Mehmet Fikri ^İstanhususlarda karar ittihazına salâhiyeti bul). Bebret (İstanbul). Mehmet Mithat (Konya), Kemal (İstanbul), Reşat (Kayyoktur. seri). Hiiseyin Avni (İstanbul), Ahmet Bahusus hastaneleri yataklarına Fethi (İstanbul). Bedri Nuri (Edirne), İhgöre tasnif etmek lâzımsa bu iş Esan (İstanbul). Hikmet Rüstü (Bursa), Vnhrfettin (îstanbf»»). Ali Fkrek (İstanbnl), tibba Odasına aittir. Ticaret kanu • Ali Vasfi (Bitlis). Ahmet Necati 'İstan nunun taciri tarif eden maddelerini bul), Zeki (İzmit). Osman Cihat (Ardabir tarafa bırakacak olursak bir tanoş), Ali (İstanbul). Cemalettin (Erzin • kım indî mütalealarla herkesi tacir can). Mehmet Nevzat (İstanbuP. Rurrem (Elâziz). Adem Fehmi (İstanbul), Abduilah addedebiliriz. Nuri fRütahva). İbrahim (İstanbnl), HakHalbuki biz hekimler, ticaret yapkı (Üsküdar) Ffendiler. malarında memnuiyeti kanuniye bulunan kimselerîz. Diğer taraftan heÜçancü Bölük kim olmıyanlar hastane açamıya • Mehmet Fahri (Ordu), Recep (Bursa), caklanna göre hastane sahibî olan Nedim (Siverek), Mehmet Raşit fNiçde), hekimler de tîcaretten menedilmiş Enver (Hasankale), Kâmil (Dimtoka), ler demektir. Ahmet Ekrcrn (İstanbnl). Halil Sadettin (İstanbul), Ömer Lutfi (Marmaris), AhOdaya kaydedebilmek için, has met (Edirne) Halil Bedii (İstanbul), Vataneleri otel, han ve lokantalara mık (İstanbul), Mehmet Zeki (İstanbul), Mehmet Hakkı (istanbul), Orhan İsmet benzetmek biraz tuhaf tır. Herkes otel (İstanbnl), M»hmet Salih (İstanbul), Nu açabileceği halde hastane tesîsi için rettin (Erzincan), Ali Ata (İstanbnl), Ah mutlaka hekim olmak lâzımdır. Ve met İhsan (İstanbul), Seyya (EtHrne), gene cezaî mes'uliyet halinde bir Ziya (Erzurum). Mehmet Saim (İstanbul), hastane sahibi hekimle, otel sahîbi Ahmet Bahir (İstanbul), Mehmet Cemal (İstanbul). Hikmet (Edirne), Kâmiran bir kimse arasında fark vardır. (Divarbekir). Mehmet Salih (İstanbul), I Bu ihtilâfın nasıl halledileceği Asaf (Hasankale), Halil (Üsküdar), Refik j mes'elesine gelînce: (Bursa), Ali Rıza (Siiifke). Mehmet Nivazi . Ticaret Odası ile aramızda içtihat (Üsküdar), Ahmet Ziya (İstanbul), Hi j dayet (Üsküdar), Nivazi (Sinop\ Salih ' farkı var demektir. Ayni zamanda (Erzincan), İhsan (Erzurum), Mehmet | mevcut mevzuat bize hak vermek (Eskişehir). Fmin (İstanbul), İsmail Sekip \ tedir. Ancak böyle vaziyetlerde her (İstanbul). Sirin (Susehri), Mehmet Faik I iki tarafm vereceği kararlar birbirini (Rahkesir), Nuri (Elâziz). Ziya (Sıvas), ! Cemil (Erzincan). Cemal (Van) Efendiler I iltizam edemiyeceğinden ihtilâfın halli başka bir kuvvete aittir. Bu vaDördüncü Bölük ziyet karşısında biz mahkemeye müNecmettin (İstanbul), Bedrettin (İstan racaat edeceğiz.» bul), Ahmet Cihat (İstanbul), Ali Kemal (İstanbul), Cemil (Bursa), Mahmnt Hilmi (Erzincan), Eşref (Bursa), Mehm^t Emin (Tokat), Ziya (İstanbul), Mustafa Kemal (Çorlu), Şemi (Köprülü), Abduhnefit (Bur sa). Ebubekir (Erzmcan), Mehmet Rıza (Kastamonu), Ali Hikmet (Bursa), Bekir (Beşiktaş), Zeki (İstanbul), Adnan (İs tanbul). Ahmet (Mardin), Feridun (İs tanbul), Alâettin (İstanbul), Cevat (İstanbul), Şükrü (Bursa), Süleyman (Kas tamonu), Ali (Konva), Sadık (Kastamonu) İbrahim Ethem (İstanbul), Ahmet (Hasankale). Mehmet Bürhanettin (İstanbul). Paris 5 (A.A.) Fransa'ya yeni Seyfettin ^Erzincan), Cemalettin (Siirt), bir meb'usan meclisi verecek olan iAhmet Sabit (Bursa), Bekir (İspir), Arif (Gümüşane). Saim (istanbul), Mehmet kinci intihap devresine iki gün kalResat (İstanbul). Şefik (Erzurnm), Rıza mıstır. Şimdi sivasî münakasalar, n(istanbul), Tevfik (Çerkeş), Hikmet (An zamî haddini bulmuştur. taKa), Mazhar (İstanbul), Sadi (İstanbul), Fırkalar taraftarlarını mücade Bedri (İstanbul), Naci (Köprülü) Efenleye davet etmekte ve pazar günkü diler. nameyi bir kaç giin evvel taarruza Birinci Bölük ve duvarlara yapıştırılan afişler bir Fuat (Üsküdar). Mustafa Kenan (İstan takım davetleri veya namzetlikten bul), Halil Reşat (Üsküdar), Mehmet Süreyya (Bolu), Osman Nizamettin (Erzin çekilenlerin isimlerini ihtiva eyle • mekte ve siyasî liderlerin sözleri ve can), Ahmet Fevzi (İstanbul), Şefik (İstanbul), Cahit (İstanbul), Yusuf Kenan hareketleri ciddiyetle takîp olun • (Adana), Mahmut Necati (İstanbnl), Meh makta ve bu hususta bir takım mütamet Sabahattin (İstanbul), Şevket (Keyfi), lealar serded'ilmektedir. İbrahim Ethem (Darende), Namık Cemal (İstanbul), Ahmet (Maraş), Fikri (İstanDün akşam binlerce Fransız, M, bul), Nazmi Celâl (Manastır), Mahmnt Tardieu'nün Fransa'nın her köjesme Nevzat (İstanbul), Osman İhsan (İstanhitap eden davetini dinlemiştir. bul), Mnhittin Fahri (ürfa), Ahmet Fanl Malum olduğu veçhile hükumet (İstanbul), ismail Behçet (İstanbul), Mehmet Behaettin (Beşiktaş). Şerafettin (A reisi, henüz odasın'ian cıkamamak • dana), Ahmet Ziyaettin (Cumabalâ), Meh tadır. Binaenaleyh M. Tardieu, hali met Cemalettin (Üsküdar), Mustafa Adil hazırda Avrupa'nın geçirmekte ol Gıray (Kilis), Mehmet Saim (Boyabat), duğu vahîm dakikalarda pek ziyade Ahmet Osman (Bursa), Nihat (İstanbul), ehemmiyeti haiz olan sözlerini odaAhmet Cahit (Cihangir), Mehmet Avni (İstanbul), Fahrettin (Bayburt), Mehmet sında söylemiştir. Şevki (Beşiktaş), Hüseyin (Burdur), ReM. Tardieu'nün saat 21 de irat şat (Malatya), Ahmet Mes'ut (Bursa), etmiş olduğu nutuk telsizle neşrolunAhmet Salim (İstanbul), Remzi (Van) E muştur. fendiler. Lion 5 (A.A.) Radikal ve RaTopçuya ayrılanlar dikal Sosyaliit fırkası reisi M. Herriİbrahim Ethem (İstanbul), Ali Nihat ot M. Tardieu'nün dün söylediği nut(İstanbul), Ahmet Galip (Hasankale), Reşat (İstanbul), Cemal (Eskişehir), Meh ka cevap olmak üzere hazırladığı sîyasî nutku, evvelce verilen haber met (Elâziz), Mehmet Semih (İstanbnl), Fnat (Kırklareli), Fnat (Mecitözü), İsmail hilâfına olarak ancak yann Lion'da Nevzat (Kastamonu), Ali Galip (Gebze), irat edecektir. Mustafa Nihat (Malatya), Mustafa Sami lettin (Erzarnm), Mehmet Alâettin (İs (İstanbul), Mehmet Hazun (İstanbnl), tanbul), Tahir Behzat (İstanbnl), Hüseyin Naci (Tokat), Mehmet Fahrettin (İstanAvni (Nazilli), Ziya (İstanbnl), Ali Kemal bnl), Ahmet Ziyaettin âstanbul). Reşat (Harpnt), Halit Ziya (Ilgaz), Mehmet (İstanbnl), Ali Vasfi (Erzincan), İsmail Hayri (Üsküdar), Mehmet Celâlettin (İsLutfi (Eskişehir), Mehmet Mnzaffer (İstanbul), Sadri (Balıkesir), Ali Zeki (Üs tanbul), İsmail Reşat (İstanbul), Nihat küdar). Mustafa Sami (Trabzon), Mehmet (Van), Ahmet Munir (Bursa), Remzi (Erzincan), Hasan Kadri (İstanbul), Namık Necati (Erzincan), Afif (İsparta), Rüstem (Erzurnm), Mustafa Remzi (Çengelköv), Kemal (İstanbul), Ahmet Sabahattin (İsAli Ekrem (İstanhul), Mehmet Orhan (İs tanbnl), İhsan Lutfi (Kütahya), Hasan Basri (Maraş), Salib Fethi (Sungrurln), tanbnl), Kemal (İstanbul), Osman Turent Mehmet Necati (isparta), Eyüp Sabri (İstanbnl), Ekrem (Ceyhan), Ali Melih (Üsküdar), Mehmet Resat (Cşak), Sevket (İzmit), Arif (Bolu), Süleyman Sırrı (Gazi Antep), Necdet (Çornm), Mnstafa Kâmil (İstanbul), Osman Suavi (İstanbul), Yahya Ekrem (istanbnl), Mustafa Had. (İs (Ünye), Bekir (Erzurum), Mustafa Necmettin (İstanbul) Efendiler. tanbul), Afadi (Eskişehir), Mehmet Çelâ (Birinci sahifeden mabait) kimiyeti de merkezi Kastellorizo şehri kilisesi olmak ve nısıf kutru mezkur kilise ile San Stefano Rüzgârburnu arasmdaki mesafenin iki misli bu lunmak üzere mefruz bir daire sahası üzerinde teessüs etmiştir. Bu suretle Psoradia, Falifados, San Giorgio, Strongilio, Kucumbura ilh.. gibi küçük adacıklardan başka olarak da San Giorgio, Arho, Dragonera, Roshypsly, Strongilio adaları üze rinde de keza İtalyan hâkimiyeti tanınmıstır. Bu mukavelename ile tahdit edilmiş olan hududun iki tarafın da kalan adacıklarla kayaların isimleri zikredilmiş olsun olmasın bulundukları mıntaka hangi hükumetin hâkimiyeti altında ise o hükumete ait olmaları da takarrür etmiştir. Ayni mukavele ile tarafeyn kara suları da tahdit edilmiştir. Bu mukaveleyi arazi noktai na • zarından bir ehemmiyeti mahsusayı haiz olması itibarile değil, Türkiye ile olan münasebatımızın ne kadar sa • mimî bir dostluk esası dairesinde cereyan ettiğini sarih bir surette gös • terdiğinden dolayı zikretmeği mu • vafık gördüm. Bu dostluktur ki, iki hükumet arasında tehlikeli bir mahiyeti haiz olmamakla beraber gene pek nazik olan bu hususun hakem kararına lüzum kalmaksızuı halledilme sine imkân vermiştir. ttalyan Türk mukavelenamesi beynelmilel mü • zakeratta İtalya'nın hüsnü niyet göstermekte olduğunu bir kere daha isbat ettiği gibi alâkadar olanlar tarafmdan evvelce takarrür ettirilmiş fikirlerle ortaya çıkmamak ve bir iti lâf a müncer olmak için gayretler tevhit edilmek şartile hiç bir müzakerenin gayrikabili iktiham müşkülât arzedemiyeceğini de ortaya çıkar mıştır. Hükumet reisinin bizzat izah et tiği gibi, 928 nisanı Milâno mülâkatları diye maruf olan temasları esna • sında ttalya tarafmdan takip olunan siyasetin Şarkî Bahrisefit için ne büyük iyilikler tevlit ettiğini ve Türkiye ile Yunanistan arasmdaki manevî sükun ve yaklaşmanın tahassülüne ne suretle hizmet ettiğini meclise yeniden tahattür ettirmeğe bile lüzum görmüyorum. İtalya'nın dostane teşriki mesaisi pıyasalarımızı ve tica retimizi doğrudan doğruya alâkadar eden bu havalide siyasî bir sükun teminine hizmet etmiştir. Bu ayın 1 5 inden sonra Türkiye Başvekili îsmet Pasa ile Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Beyefendinin pek kıymetli misafirlerimiz olacaklarını şimdiden size ha ber vermekle bahtiyarım. Buradaki ikametleri esnasında her iki memleketin siyasî ve iktisadî sahalardaki faaliyetleri üzerinde pek miismir olan noktai nazar teatisine devam edeceğiz.» Hatip bundan sonra demistir ki: « ttalya'nın şark siyasetinin di ğer bir mühim hâdisesi de Hicaz ve Necit Kralı İbnissuud'un hükümran olduğu memleketi tanımak ve mezkur memleketle biri muhadenet ve iskâna ve biri de tîcarete müteallik olmak üzere iki muahede aktetmek olmuştur. Binnetice, Cidde'deki konsolosluk, elçilik mertebesine çıka rılmıştır. ttalya hükumeti, muhtelif devlet itaiya ve Irak Hususî bir ehemmiyeti haiz olan hâdiselerden biri de manda altında bulunan devletlerden birinin Cemiyeti Akvam tarafmdan tanınması olmuştur. Bu devlet, Irak'tır. Bu devlet, Cemiyeti Akvama kabul edilir eilmez, bu tanınmanın neticeleri tezahür edecektir. İtalya hükumeti, vesayet rejimini hitama erdirmek maksadile çalışan genç devletlerin mesaisini teshil ve onlara yardım etmektedir. Fakat, manda rejimine nihayet vermek için manda altında bulunan devletin hakikaten asrî cemiyetteki müşkül şerait altında işin içinden çıkmak kabiliyetine malik olup olmadığını derinden derine tetkik etmek zarureti vardır. Diğer taraftan idarî vekâlet kendisine tevdi erfîlmîş olan devlet ile manda altında bulunan devletin, yeni idarenin istiklâlini ihlâl ve iptal edecek taahhütîer altında bulunmaması lâzımdır. İtalya hükumeti, yukarıda zikredilen esbap itibarile yeni devletten talep edilecek mütekabiliyet esasına müstenit şerait al tında muayyen müdd'et için Cemiyeti Akvam azasından olan bütün dev letlere teşmil edilebilecek hakikî bir iktisadî müsavatın kaydedilmesini teklif etmiştir. Bu prensipler, Cemiyeti Akvam tarafmdan kabui edilmiş ve Irak mandası hususunda amelî bir tarzı tatbike mazhar olmuştur. Bu genç devlete İtalya hükumeti namına saadet temennisinde bulunurum. Bağdat hükumetile olan samimî münasebetlerimizin idame edilece&inde emniyetim vardır. Bağdat'taki konsolosluğumuzun orta elçiliğe terfi ve tahvil edilmiş olduğunu bildirmekle de bahtiyarım. İtalya ile Şarkî Bahrisefid'in Arap memlekeUeri arasında hiç bir alâka ve menfaat zıddiyeti mevcut de ğildir. Bilâkis, İtalya, Arap dev letlerinin istiklâllerini elde etmek için istinat ettiği tarihî sebepleri anlıyan ilk dev^et olmuştur.» Fransa'da Intihabat Tardiyönün son nutkuna Heriyo cevan verecek italya ve Arabistan İspanya'da bir Suikast tesebbüsü îzmir'de feci bir Otomobil kazası oldu Diyarbekir'de bir cinayet Diyarbekir'de bir katil mes'ele sinden mevkuf bulunan Ramazan oğlu Abduilah; ötedenberi kin besledîği mahkumlardan Seferoğlu Mehmed'i geçen sabah namaza çıkarken ucu sivri bir pencere demirile öldürmüştür. İzmir 5 (Hususî) İlk mektep • Madrit 5 (A.A.) Zabıta, bir çok kimselerin tevkifini intaç eden ler, talebe bayramını Kızılçullu mebîr fesat şebekesi meyd'ana çıkar siresinde geçirdiler. Fakat vuku bumıştır. Mevkuflardan Herald bu şelan feci bir otomobil kazası bayramm bekeye dahil olanların M. Zamo bütün neş'esini kaçırdı. Duatepe ra'yı Valence'da bulunduğu sırada mektebi talebesini Kızılçulluya gööldürdükten sonra müşarünileyhm türecek kamyonet, şoförü Hamza oğlu cenaze merasimi icra edilirken M. Azana ile diğer nazırları katletmeğe Sinan'ın dikkatsizliği neticesinde hendeğe yuvarlandı. Sekiz talebe karar vermiş olduklarını tasrih et miştir. Bu fesat şebekesine dahil ohafif surette, komiser muavinlerinlanlar bütün bunları yaptıktan sonra den Emin Beyin kızı Müzeyyen ağır sağ cenah müfritleri ile bir hükumet surette yaralandılar. Memleket hasteşkil etmeği derpiş ediyorlardı. tanesine kaldırılan yavrunun hayatı tehlikededir. Hamburg'ta boş gemıler Amerika hariciey nazırı Cannes 5 (A.A.A) M. Stimson, buradan Nevyork'a müteveccihen vapura binmiştir. Berlin 5 (A.A.) 1 mayıs günü 165 i Alman bandırasını hâmil 181 gemi Hambourg limanında âtil bir halde kalmıştır. Bu gemiler hacminin yekunu 700,000 tondur. ödemiş'te bir cinayet tzmir 5 (Hususî) ödemiş'te muhacir Mustafa isminde birisi ni şanlısı Hayriye'y» «eni sevmiyorum» demesi üzerine bıçakla öldürmüş, yakalanmıştır. Milano sergisini gezenler Roma 5 (A.A.) Milano sergisi tertip heyeti reisi âyandan M. Puricelli M. Mussolini'ye gönderdiği bir telgrafta bu seneki sergiyi 1.956,000 kişinin gezdiğini, bu miktarda ge çen seneki sergiyi ziyaret edenlerin adedine göre 160 bin kişilik bir fazlalık mevcut olduğunu ve serginin açılı bulunduğu müddet zarfmda çok iyi işler göründüğünü bildirmiştir. Eski kralın malikânesi Saint Sebastien 5 (A.A.) Be lediye reisi, 13 üncü Alphons'a ait eski malikâneyi ziyaret ve buranın 600 mektep talebesini yerlestirmeğe müsait olup oltnadığını tetkik et miştir. italya'da bir Sovyet ticaret heyeti Turino 5 (A.A.) 60 kişiden mürekkep bir Sovyet ticaret heyeti i Turino'daki makine ve demir sanayii, fabrikalannı ziyaret etmiştir. Bu heyet akşam üzeri Milano'ya. git • miştir.