SEKiZiNCi SENE No. 2871 Sahip ve Başmuharriri >€ VUNU8 NADİ* m»fnniM«tm<ttı>M>ııııı H I I I M H I ınmmıtrtırtır İDAREHANESİ: r j BuvafliıUDi»i)e kan»iMDd» daireı «abstea i .Telgraf: İstanbuJ Cumhuriye» * ! Posta k o t u s u : N" 2 4 6 Başmuharrir : 22360, : 2323e T £ r i r roüdüru idaremüdürO 22365. MatbM 30473 Cu m h u r iy ,„•„„„„„,„„, H,Hn ( ,,,, l MmMmH 1 ,m H nm t t M « H m n l l l H H n « n l M H M H H H n l « n M n M M M n B M m n H H n n ı m m ı , l l l l , l l l l l m l l l H l l l l l l m u ml( • >«•».«• ıııııoıııı „„„„„„„„„, ,„„„„ CUMA 6 MAYIS 1932 j AEO NE ŞERAITf 0ODET:1"rÖRKİYE İÇİN | HARİÇ İÇİN : k. M İ : Seneligi * 1400 Kr. : 2700 Kr. j ,: Aylığı : 750 Kr. : /1450 Kr. : Ayhğı | 4 0 0 K r . | 800 Kr. \ 150 Kr.:' .: Aylığı: Hushası h e r yerdjeş = 5 Kuruştur = IstanbuTdan Odesa'ya «mmmnnmnm,,.,,,,,,.., n.«.un.». H « Italya Hariciye nazırı miihim bir nutuk söyledi ,..u..m.m....n, ^^pa^^ ^ „., , .n.mn.mmmnMnmnmmm,» Ordumuzun yeni UZUVİan | Başvekilimizin seyahati i> > • m ııııııııı ıııııı ııı • ımıı MI 111111111111111111 ıı ııııııiHiııııııııııııııııııııııııı ıı lllfifl ııı ııı ııı ııı 111II1 llf IUIOU J>J IMIII lllHII • • 1BI1MI1IHI1I1U1II1111I1I1I11IIIIII1II1IM1U11 nHII llllımıl mıl llm mmumummmum , fiLm Karadeniz ortasında: 25 nisan 1932 (Başmuharririmizden) Vapurnmuz geceyarısından sonra Büyükdere'den kalkmış. Sabahleyin kendimizi Karadeniz'in ortasında bulduk. Akşam biz yemekte iken epeyce yağmnr yağmış olduğunu yemek salonundan çıktığımızda gör • müş ve bundan ertesi giinü havanın iyi olacağını istidiâl etmiştik. Hava fena değil. Vapur kuvvetli. Fakat oldukça şiddetli ve gittikçe daha zi yade hızlanıyor gibi görünen bir şimal rüzgân Karadeniz'i parlayıp patlıyan beyaz küpüklü dalgalarla doldurmuş. Vapur az çok sallanı • yor, öne arkaya, sağa sola yalpa vurarak gidiyor. öğleye kadar tecrübeden geçen tahamtnül kuvvetlerinin neticesini Öğleyin toplandığımız yemek salonundan ayan beyan farketmek kabildn Evvelâ hanımlar, Isnaet Paşanın ve Tevf ik Rüştü Beyin ref îkalarile Madam Suriç ve diğer bir kaç hanım odalannı terkedememişlerdi. Sofralann haylica seyrekleş • miş olması diğer arkadaşlardan ihtiyat lâzhnesine riayet ederek yemeğe gelmemiş veya gelememiş olanlar bulunduğunu gösteriyordu. Başvekil arkadaslar hakkında tekmil haberi istedi. Ruşen Eşref Meclis kürsüsündeki itiyadlle eksik olanlan sıra ladı: Recep Bey (Kütahya), Ali Bey (Afyon), Mahmut Bey (Siirt)... Bizim sofra hiç bir uzvumı kay • betmemişti. öğleden sonra hava biraz daha şiddetlendi, ve hâlâ şiddetlenerck devam ediyor. Yakup Kadri ile saatlerce oynadığımız kâğıda fasila verdik. O biraz hava almağa gitti. Ben Cumhuriyet okuyucularile bir iki satır hasbıhal edeyim diye kamararoa indim. *•* Seyahatin ilk günü, söylediğim gibi bir parçacık çetin hava vaziyeti farkile, çok iyi devam ediyor. Yprın sabah Rus saatile onu çeyrek geçe (bizimkinden bir saat ileri farklı) Odesa'ya çıkac/ığız, ve gece Mos kova ekspresile bu defa karadan şimale yollanacağız. Moskova'da geçirilecek gündüzün bütün saatleri bir programa göre doldurulmuş ol duğu anlaşılmakta olduğundan orada program harici olarak yalnız bu mektubu postaneye verebilecefim demek oluyor. Bilenler şimdiden, Odesa'da bir temsilinde hazır bulunacağımız, operanın methini yapa yapa bitiremiyorlar. Viyana operasının bir ayni olan bu operanın hatta Viyana operasından da güzel olduğunu bile söylüyorlar. Tiyatro ve sinema komşu memleketin pek ziyade ehemmiyet verdiği iki müessir terbiye vasıtasıdır. Yalnız Odesa'daki bellibaşh tiyatroların arfedi beşi buluyor, ve sinemalarsa şehrin en biiyük binala • rını teşkil ediyorlarmış. Karadeniz'den Rusya'ya teveccüh eden bu seyahat yarı yolda bile insanı komşu memleket hakkında bissiyatı daha ziyade tahrik eden düşüncelere sevkediyor. Nazarî olarak Rusya'nın kendi başına bir âlem sayılacak kadar büyük, ama pek biiyük bir memleket olduğunu hepimiz biliriz. Fakat bizzat kendi tecrü • bemle sabit bir hakikattir ki komşu ısmleketin bu büyüklüğünü iyiden îyi. 'e hissetmek için zaman zaman onun içinde bulunmak lâzımdır. Ancak o vakittir ki Rusya'nın hakikaten başhbasına bir âlem denilecek kadar büyük bir memleket olduğu yakından ve yakınen hissolunur, ve adeta gozle görülür. 150 milyon kişiden fazla nüfusu olan bu diyar, şimdî içinde gittiğimiz Karadeniz'den buzlu şi mal rfenizlerine ve Baltık'tan Vla • divostok'ta büyük Okyanos'a ka • dar Ü7tnır bir kıt'adır. Vasatî Asya'da fran, Efganistan ve Hindistan şhnallerine kadar yayıldığını da hesaba katmak lâzımdır. Türk hudutlanna bitişik olan Kafkasya'mn şarkında Hazer denizi vardır. Oraya dökülen Volga'dan Oral dağiarına çıkabiliriz. Bu dağların garbinde ve şarkında öyle memleketler vardır ki her birînin tafsilât ve teferrUatı insana adeta efsanevî hikâyeler gibi görünür. Orduya iltihak eden 290 genç zabit dün merasimle diplomaları verildi Merasimde ordu müfettiş ve kumanda nları, erkânı buhındu, nutuklar söylendi, genç zabitler yemin ettiler Şimdiye kadar Harbiyeden 22736 zabit mezun oldu Moıkomo 'ntasyonunSa bir Kvcd ordu zabiti İsmet Paşaya ktfasmın raporunu verirken İsmet Paşa Hazretlerile refakatindeki zevatın Rusya seyahıtleri hakkında dün ve dün gece telgraf gelmemiş, Anadolu Ajansı da bu hususta hiç bir haber vermemiştir. Başvekilimizin evvelki gün Lenin> grad'a muvasalât ettiği nazarî dikkate alınır ve seyahat programına göre burada iki gün kalınmasının mukarrer bulunduğu düşünülürse İsmet Pş. Hz. nin ve dipe 7evatu dün akşam Leningrad'tan ay ' ' k l a r tahmin olunaJbtii.ii »>'' etimiz Leningrad'tan Moskova'ya dönecektir. Harbiye mektebini bitirerek or • dumuza iltihak eden 290 genç zabi • timize dün Harbiye mektebinde merasimle diplomaları tevzi edilmiştir. Dün bu münasebetle yapılan me rasimde Ali Sait, Ali Fuat, Pertev Paşalar Hazerarile büyük rütbeli erkân ve zabitan ve Kolordu erkânı hazır bulunmuşlardır. Saat ikiden itibaren gelmeğe baş • Iıyan davetliler evvelâ mektebin mtizar salonunda bir müddet istiraha» ettikten sonra saat üçe doğru kon ferans salonuna geçmişlerdir. Yeni den orduya iltihak eden genç za bitlerimiz daha evvelden burada mevki almışlardır. Harbiye mektebi kumandanı Cemil Tahir Bey evvelâ mektebi birincilikle ikmal eden istihkâm zabiti Süleyman oğlu Fuat, ikincilikle ikmal eden topçu zabiti Ali oğlu İbrahim Ethem ve üçüncülükle ikmal eden topçu zabiti Süleyman Mesrur oğlu Ali Nihat Bey~ Dünkü Meclis içtimaı çok hararetli oldu Bir meb'us doktorlara hücum etti, bir çok hatipler şiddetli cevaplar verdiler Ankara 5 (Telefonla) Meclis saat 2 de Trabzon meb'usu Hasan Beyin riyasetinde toplandı. İlk olarak askerî ve mülkî tekaüt kanununun bazı maddelerinin tefsiri lâyihası okundu ve kabul edildi. Halil Bey (İzmir) Mazbatada tefsirler makabline şamîl mi, değil mi diye Mecliscf bir karar verilmediği yazılıyor. B iühim bir mes'eledir. Bunun için bir karar vermemiz lâ • zımdır. Hasan Fehmi Bey tefsir ka* rarı verilinciye kadar tefsir hülrmî» niia bttnın muamelâta şamil olması lâzım geldiğini söylüyor. Bunun mucip olacağı karışıklıkları şimdiden tahmin etmek kabil değildir. Bu hususta eski Şurayi Devletin verdiği kararı kabul edersek iyi olur. Mevcut ahkâmı kanuniyeye göre verilmiş ve kesbi kat'iyet etmiş kararları tekrar tashihe kalkışmak doğru değildir. Bundan başka tefsir işleri Meclis en» cümenlerini çok uğraştırmaktadır.Avrupa'da olduğu gibi adlî tefsir hakkını temyize, idarî tefsir hakkını Şurayi Devlete verirsek çok doğru olur. Halil Beyin beyanatına Hasan Fehmi Bey (Gümüşane) cevap verdi. Hasan Fehmi Bey (Gümüşane) Bir kanunu hangi kuvvet vazetmişse onun esba.bı mucibesini de bu kuv vet iyi bilir. Binaenaleyh tefsiri de o makamın yapması lâzımdır. Bunun (Mabadi 4 üncü sahifede) ı s Merasim salonunda .»«,,»,,, , Türk İtalyan dostluğu için miihim bir nutuk Roma ziyaretinden bahsediyor M. Grandi adalar itilâfı ile İsmet Pş.nın Roma 5 (A.A.) M. Grandi düu öğleden sonra Meb'usan Meclisinde uzun bir nutuk irat etmiştir. Hatip evvelâ İtalyan siyaseti umumiyesîne bağh bazı muayyen naes'e • leler hakkında izahat vereceğini söyliycrek tahdidi teslihat konfran sından, harp borçlarından, Çin Japon harbinden, Tuna devletleri işinden, son zamanlarda muhtelif devIetlerle yapılan muahede ve itilâflardan bahsetmistir. Bundan sonra Divanı muhasebat Faporları hakkındaki 509 numaralı Ordu Müfettişi Ali Sait Paşa genç zabitıertn önünden'ğec^ken ve yeni kararın 8 inci maddesinin tefsirine Cumhunyet zabitleri abıde onünde, aşağı da soldan seğa doğru birinct Fuat, ikind dair olan lâyihanm müzakeresine ibrahim Ethem, uçuncu Ali Nihat Beyler geçildi. leri davetl ileri nyanına çağırmıştır. Refik Şevket Bey Bütçe Encümeni bir gümiış saat vermiştir. Ordu müfettişi Ali Sait Paşa kenmazbatasmda mevcut esaslan ka Bundan sonra gene mektep ku dilerini hararetle tebrik ederek birin. mandanı Cemil Tahir Bey mezun o bul ettîğini, yalnız 2 inci maddeyi ci ile ikinciye uırer altın ve üçüncüye kabul etmediğini, bunu tefsir değil, (Mabadi 5 inci sahifede) ~J• wt <nuıı.ıjrc birer aıun ve uçuncuye [Mabadi 5 inci iah.ifp/ie) ' •"•""•ı • "•••••llf MllttMMinmilllllJIIH < bir kanun tadili mahiyetinde gördüğünü söyledi, 2 inci fıkranm kabul mmmmmmmn ınıllIIIIIımılIlllII n mılU mmnm ıranBn ınımB ı olunmamasını istedi. Hasan Fehmi Bey (Gümüşane), «Bütçe Encümeninin yaptığı tefsir değildlr» demenin doğru olmadığı, tefsirlerden dolayı Devlet Şurasın • da yanlışhklar oluyorsa kabahatin encümeniere yüklenemiyeceği, bu Camgözlü şeririn hüviyeti hak tefsirlerin encümenlerle beraber hekında ortaya atılan dedikodularm. aryeti umumiyeden de geçtiği cevabını tık sadece kariin merakmı ve heyo verdi. canını tahrik etmekten başka gayesi olmıyan fena bir gazetecilikten başka Bir tefsir mes'elesi „ ,„,,„„ l J, „ «« ™ l™ ;Z™,nm!™ Cam gözlü şerir Polıs Müdiriyeti tebliğ neşretti (Mabadi 4 üncu sahifede) Ellinci sene Beden terb: yesi üstadı Se lbn Sırrı Bey jimnastiğe baş ladığının ellinci ve memuriyet hayatınm kır kıncı senesini idrak etmiştir. Selim Sırrı Beyin on yedi sene terbiyei bedeniye hocalığırüç sene de mv İstanbulİzmir maçı dün sabah geldi, Selim Sırn B. için ihtifal tertip edild. İzmir takımı müsabaka bugün 4,5 ta yapılacak Türk italyan dostfuğu Hariciye Nazırı M. Grandi bun dan sonra sözü Şarkî Bahrisefid'e naklederek demîştir ki: « Bugünlerde Meclisi vükelâ ve Büyük Fasist Meclisi tarafından tasvip edilen bir kanun lâyihası meclise takdim edilmiştir. Bu Iâyiha A nadolu sahili ile Kastellorizo adası arasındaki küçük adacıkların hâkî • miyetini ve kara sularının hududunu tayin için geçen 4 kânunusanide Ankara'da İtalya ve Türkiye hükumetleri arasmda imza olunan mukave Ienin tasdikine mütealliktir. Bundan evvel yapılan siyasî mükâlemeler neticesinde mes'elenîn Lâ Hey Divanı Mesahai sathiyesile Avrupa kıt'aadaletine sevki takarrür ettîğinden sına muadil olan bu Rusya bize göre 1920 senesinde bir itilâfname imza eşimdi artık eski Osmanlı tmparatordilmistir. Fakat, her iki hükumet te YUNUS NADİ tahkim usulünden sarfı nazar ederek (.Mabadi 4 üncu sahifede) ihtilâfı resen halletmeği, takip ettik ttalya Hariciye Naztn M. Granm leri dostluk ve mesai iştiraki siya setine daha muvafık görmüşlerdir. Bu fikre göre yapılan yeni miikâle meler, ihtilâfı kat'î bir surette ha • lelden ve her taraf için de menfeattar olan. yeni itilâfa müncer olmuftur. Bu itilâfname, Volo, Alimantaria, Karavola ilh.. gibi adacıklarla Bodrum körfezindeki Karaca adanm üzerindeki Türk hâkimiyetini tanı maktadır. Buna mukabil İtalyan hâ( Mabadi 5 inci sahifede ) ğı fstanbul Erkek muallim mektebi bu münasebetle bir müsamere tertip etmiştir. Bu müsamere bugün saat iki bu • çukta verilecektir. Müsamereye tstanbul'da bulunan bütün beden terbiyesi muallimleri rfavet edilmişlerdir. Üstada uzun ömürler ve yeni muvaffakiyetler diler, erkek muallim mektebinin bu çok yerinde olan teşebbüsünü takdir ederiz. dürlüğünü yaptı ftstat Selim Sırn Bty İzmir muhtelit takımı karştlantrken Bugün İstanbul muhteliti ile temsilî bir maç yapacak olan tzmir muhtelit takımı on sekiz kişilik bir ka file halinde dün sabah saat beşte Gülnihal vapurile şehrimize gel miştir. tzmir'li sporcular, muvasalat saatinin çok erken olmasına rağ men Galata rıhtımında İstanbul mmtakası erkânı ve Futbol heyeti azaları tarafından karşılanmışlar ve Beyoğlu'ndaki Emperyal oteline misafir edilmişlerdir. Izmir'li sporcu kafilesine Adnan iLutfen sahlfeyi çevirinte)