26 Nisan 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

26 Nisan 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

26 NİSM 'Cumhvnriyet POUTİKA CtLVELERI: MUSAHABE: İntihabat kavgaları Her birimiz, Türk harmanındaki ( 14 milyon taneden biriyiz. Harmandaki her buğd'ayı birer birer ölçsek boyları, tartaak ağırhkları arasında epeyce ayrıhklar buluruz. Hiç bir buğday ötekine tıpkı tıpkısına benzemez. Böyle olmakla beraber hepsi buğdaydır: Biçimleri, az çok renkCenevre 25 (A.A.> Journal de ( ve bu davetnamenin »on fıkrasının leri, kısacası bir çok halleri birbi 4 büyiik Avrupa devletüe 5 Tuna Geneev* ile Journal dea Nations M. rine benzer. Bunun gibi, Türk har . Tardîeu ile M. Brüning'in Almanya devletine Lond'Vda akamete uğramanındaki kimseleri teker teker ile Fransa arasında niraa bais olacak mış olan Tuna konferansı müzake alaakı hepsinin kendine göre ayrı mahiyette bulunan ve tahdtd' tesliratına tekrar başlamalarına raü«a ayn benziyen ve benıemiyen hal hata müteallik olan her tUrlü mü • adeb^hş olacağı cöylenmektedir. leri vardır. Benzemiyen halleri kenzakeratın Fransız intihabatmdan Teeyüt etmiyen bir şayia dilerinindir; benziyen halleri de 14 sonraya talik edilmesi huıusunda Paris 25 (A.A.) Bir ecnebi gamilyon kişrnin toplu olarak yaşa mutabık kalmış olduklarını yaz • zetesi M. Stimson ile M. Makdonald, maamdadır. maktadır. M. Brüning ve M. Tardieu'nun CeBu bemeyifi ana çizgilerde arıTamirat mes'elesi hakkmda M. I yorum. Hep bir dili konuşuyorus, Brüning'in M. Tardieu'ya bu roea'e nevre'de iera etmiş oldukları mü • «Sahne Perde açılır.. M. Tardieu sağ topluğun verdiği hap bir düştinea ile lenin cihan buhranınm hallinden ev lâkat esnasmda Hoover moratoryoelinde kocaman bir küıç, sol elinde de munun tecdidi projesini gBrilşmtiş düaUnüyor, ve duyuyoruz. Dilleri, vel müstakil olarak hallediİTBİye Fransja bayrağı. yavaş yavaş sahne onüolduklarını yarmıstır. Fransız siyasî duygulan başka olan topluluklardan ceğini îzah etmiş olduğu rivayet ene gelir.. DimdJk bir seîâmdan sonra aöze mehafili Vaşington'dan gelen tol . ayrı bir millet halinde yaşıyoruı. dîlmekt*dir. graflarm M. Stimson'a borçlar mes' baslar..> K^ndimize uygun bir devlet kurmuLozan konferansı şimdiki moracHammlar, efendiler.. elesine ait münakaşalara iştirak etşuz. 14 milyon kişi, birbirimize ko toryomu temdit edebilecektlr. Al Ji Bütün buhranlaraı Içsisliği, hememesini bildirmekte b>ı>i"'» "nu parılmaz bağlarla bağlıyız; bu bağmanya'nın moratoryom vadeai hi»ada, parastzltğa dcrhel çarm bula • ları OR binlerce yıllar örtmUftür. «öylemekte, bu hal mezkur ecnebi tamında toplanacak olan yeni koneağtf. Sizi ve dünyayt tulh per'mn* Topraklar altındaki ölülerimiz, yagazetenin istihbaratına tamamile feransın mukarreratmı kabulü ta kavuşturacağı*. Yollarda aaayit, mah rın doğacak çocuklarımıs ve hepimiz mugayir olduğunu irae eylemekte ahhüt edeceği söylenmektedir. kemelerde adalet, evlerde bollnk Aü bir sineir gibiyic dir. M. Tardieu kat'i bir cevap ver • küm iüreçek.. Vergiler yok tnu? Bu zincirden bir parçanın kop memiştir. Fakat, mükâlemler M. Esasen, Amerika Âyan mecliainin Tiiy gibi hafifliyecvk, Yeryüzü Cett' ması, bir devrin yıkılması, bir milTardieu Cenevre'ye avdet eder etbu mea'ele hakkındaki hattı hare • ncte örnek olacak.. Sakm kızıllara moz tekrar başlıyaçaktır. keti bu hususun muhtemel olma aldanmayınız. Maazallah galebe ça letin ortadan yok olmaaı demektir. M. Tardieu ile M. Makdonald, M. dığını göstermektedir. larlarsa, mahnızı elinİTtdçn alarak si Türk devleti, bu zineirin kırılmama»ma, başlangıcı yok zamanlardan Brünlng'in Lozan konferansına ait Bundan başka Başvekâlet te bu zi köle yaparlar. Ortalığı allak bulsonu yok zamanlara kadar uzanıp davetnameyi tanzim etmlş oldukları haberi tekzip ediyor. lak ederler, Biz mHletten fazla fe • »»•> >niH«m,!iımHttllHlimilKI!l!!|l||Illlll!ll|IIIHIflinılııııııııi!« dakârlıh istemiyeceğiz. Sulha âşık ol gitmesine çalışacaktır. Bu işi tek tek yapamayız; bunu millet halinde topduğumuzu elâleme isbat etmiş ol • lu olarak, devlet halinde kurulu olamak için, hudutlarda daha bir sıra rak baaarabiliri». öyle ise hiç biriistihhâm ve kale yapacağız.. Bunun miz devlet işinde keyfimize göre işiçin de sizden ufacık şöyle bir fe«ç liyemeyiz. milyarhh fazla tahsisat istlyeceğiz. Bence (Egoisie) olanlar, devYaşasın vatan, yaşasın milleth let halinde yaşamanın her nîmetin«Perde yavaş yavaş iner.. Seyirciler aden istifade ettikleri halde, devleti raamda gurültü.. Bravo, aşkolsnn, yasasın değil, kendilerlni düşünürler. EUenidalayile beraber Istemeyia, kahrol.. Ya rinden gelae, topluluğun her iyîligini snsın kardeşlik yaygaraları. > kendi menfaatleri uğrunda kullan Tahran 25 (A.A.) Irak Krah KüUbya 24 (Huausî) Saat ye*»• mak isterler. Halbuki bencilik, topFaysal Hz. refakatlerinde Başvekil dide Balıkesir'den hareket ettik. luluğun sarsılmasına, yıkılmatına, II Nuri Paşa ve maiyetleri olduğu halde Vali, Belediye Reisi, Ali Hikmet Pş. «Biraz sonra perde açılır. M. Leon Bhurı zineirin kopmasına sebep olur. Bentran Şahı Hz. ni ziyaret mak^adile vilâyet hududu olan Dursunbey'e ciler millet için, devlet için bir be sağ elinde orak çeklç, sol elinde de kızjl dün akşam tran hududuna vâsıl olkadar bizimle beraber geldiler. Sabayrak... Ag?r ağır. Bir evliya edasüe sah ladır. muşlardır. at 15 te Kütahya'ya geldlk. Vaki ne önüne gelir Söze başlar: Böyle düşününce anlarız ki ço* olan davet üzerine Kütahya'da bir Müşarünileyh Hz. hudutta tran «Hantmlar, efendiler.. cuklarını benci yetiftirmek, akaç aaat kalarak kiremit fabrikasını Şahı namına Haricsye Nazırı Furugi dam öldürmek değil, başlangıcı Biz, yeryuzünde; kardeşltği, mü ve şehri gezdik. Fabrikada Kütahya Han tarafmdan istikbal edilmişler yok zamanlardan aonu yok zamansavatı, adaleti, hürriyeti, istiklâV, meo'uau,,Nurt Bey tarafmdan bir aive geceyi Kermansah'ta geçirmiş möterakki bir ilim ve marifeti, hulâ lara kadar yaşıyan ve yaşıyacak olan yafe* verildi. lerdir. yüce bir milletin varlık zincirini kır•a her ne fazilet varaa hepsini bir • Ankara 25 (A.A.) KUtahya Yarın Tahran'a muvasalatlarına mağa niyet etmektir. Adam öldüreni den temsil ediyoruz. Ellmdeki bu ' Balıketir haUmın küşadını icra eden intizar edilmektedîr. küreğe koyarlar, yahut asarlar. mukaddes alâmetler, insanhğa, bü • Büyük Millet Mecüsi Reiai Kâzım Tahran 28 fA.A.) Irak Krah yük akşamı vait ve tebşir eden meşa Milleti öldürmeğe, devleti yıkmağa Paşa Hz. ile heyeti hâmil olan hu Faysal Hr. ile maiyeti dün akfam çalışacak kimseleri ne yapmak lâ • lelerdir. Hükumet dizginlerin'ı ele suai tren bu sabah saat 8,30 da şeh hududa vâsıl olmuşlar ve geceyi zım gelir? geçirir geçirmez, ilk hamlede: Şi rimize gelmiştir. Reia Paşayı istasKermansah'ta geçirmişlerdir, Kral, Çocuk, bir bakıma, ana babanınmendiferleri, büyük nafta itlerini, yonda vekiller, Riyaaeticumhur kâŞah'ı ziyaret edecektir. Salı günü büyük bankalan, iştirak halkaıı içitibi umumisi, bazı meb'uslar ve müs Tahran'a muvaaalat etmesine in ne alacağız. Dünyaya bolluk ve bahteşarlar istikbal etmiş, asker ve potizar olunmaktadır. tiyarhk vereceğiz.. Arttk, ne iştizlik, lia miifrezeleri resmi selâmı ifa eyne parasızhk, ne kesat ve fetat, hulemiştir. lâsa hiç bir yaramazUk kalmtyacak.. Bursa 25 (Hususî) Havaların Yeryüzü Cennete örnek olacak.. Saiyilesmesi Uzerîne Uludağ'daki karkın muhafazahârlara, sermayedarlalar eriyerek ae! halini aldı, dereler Ankara 25 (Telefonla) Veaa ra, millet kanı emen sülüklere aldantaştı, Bursa ovası kısmen su alt'.ndaiti nakliye vergisi l&yihası Meclise mayınız. Cennete erişecekainiz. Hem Haliç gittikçe dolmaktadır. Hedur. Orhangazi'de seller epeyce haygelmiştir. Lâyiha mevcut olan vesane küçük bir fedakârlıkla.. Korkmımen her gün bunun yeni bir deliline van telef ctti. iti nakliye vergisinde esaslı tadilüt ytnız.. Çittçinin elinden tarlasmt al~ teaadüf olunmaktadır. yapmaktadır. nuyaeağız.. Kücuk aermayelere doEevvelce Haliç'te fazla kum ta* Tramvay, Tünel, Şımendifer ve sakanmıyacağız. öyle bir Cennet ki, ne bakaaına Kâğıtane i»tikametinde iredeki vergi aynen bırakılmaktaoergİ var, ne ifaimlih.. Yaşann müta teaadüf edilirdi. Şimdi bilhaaaa ta> dır. vat, yaşaaın kardeşlik h Varaova 25 (A.A.) Türkiye tanbul cihetinin Köprü'den itibaren Yalnu evvelce de yazdığımız gibi Büyük EIçui Cevat Bey tarafmdan «Perde yavaş yavaş iner. SeyircUer ara Eyüb'e kadar olan aahil kıamı dolzatülhareke olan otomobil, otobüs dün gece Türkiye sefaretinde bir zj. sında gürültü.. Yasasın, kahroteun.. Mü maktadır. ve kamyon gibi vesaît yeni vergiye yafet verilmiştir. Ziyafette Başvekil savat, vaten nidalarile beraber şiddetli Gerek Belediye, kerekse Limaa itâbi tutulmaktadır. Bu vesait istiap M. Pry»tor ile zevceıi, Hariciye Na bir boğu§ma ve dövü§ ba^ar. Zabıta mü daresi parasızhktan buna karşı hiç ettikleri yerlere ve beygir kuvvet zır muavini ve zevceaüe Ingiliz se • dahale ederek seyircileri ayırjr ve dağıbir tedbir alamamaktadırlar. Vazilerine göre vergi vereceklerdtr. firi, bir çok erkânı hükumet hazır tır... Perde arkasında ise Tardieu üe Leon yeti bilenler günün birinde Haliç Vesaiti nakliye verguinde yapı bulunmuşlardır. Blum. blrbirlni tebrik ederek kucaklaşır vapurlarınm kuma oturmasının ve lan bu tadilâttan sonra 100 bin liralar!» yilzdürülmesi için uğraşılmasının lık varidat temin ed'ilecektir. milateb'at olmadığını söylemekte Y. O. dirler. ögrendigimize göre bu işin Be • Kahire 25 (Telsiz telgrafia) ledlyede tarih! bir doayaaı vardır. Kahire Türk sefarethanetinde 23 ni. Yapılan tetkikat neticeainde bun Kütahya 24 Kütahyanın köylü »an bayramı münasebetile bir süvare dan yüz sene evvel Hallc'in doldu raeb'usu Davut ömer Bey sayım ver verildi. Süvarede birinci Vezir İs ğundan şikâyet edildiği, hatta bugisinin tenzili için Maliye EncümeMüverrih Ahmet Refik Beyin mail Sıtkı Pa»a, Hariciye Veıiri Abnun için bir proje hazırlandığı an nîne bir teklifte bulunmuştur. ödülfettah Yahya Paşa, diğer sefaret*on yazıl&rı Iaşılmıştır. Elyevm Belediyede mevraer Bey tiftik fiatlarınm inraesi üler erkâm, matbuat mümessilleri ve cut olan bu projeye göre Baltalünanı zerine hayvan sahiplerinin raüşkiil tş Bankasının tskenderiye şubesini ile Haliç arasmdan bir dere açıldığı mevkide kaldıklarmı bildirmekte açmak için buraya gelen Ce!âl Bey ve böylece Boğaziçi'nin suları Hadir. Teklif eneümende tetkik edil • ile arakadaşları hazır bulundular. Iic'e akıtılarak iki taraftan cereyan mektedir. Süvare çok parlak oldu. temin edildiği takdirde Halic'in dol Fransız Başvekili ile Âlman Başvekili Cenevre'de neler görüştüler Tamirat « mes'elesi » İki perdelik monoloğ Bugünlerde, Franjjz gazeteleri baştan başa intibabat kavgalarile dolu.. Her meb'us namzedi, kendi programını bir siyaset şaheseri, hasmmınkini de bir felâket kunkuması gibi gösteriyor!.. Sazlar, makamlar taban tabana zıt, ama nakarat hep ayni: Buhrana eare!,. İntihabat güreş meydanında binbir çeşit pehlîvan bey blçüşüyor!.. Başa güreşenler arasında iki seçme pehlivan var ki, oyunları eidden en fes!.. Birincjıi: Muhafaıakâr eum huriyetçiler başbugu M. Tardieu, ikincisi de Franaız sosyaliatlerinin kızıl imamı M.Leon Blum. Bunların bir perdelik birer monoloğunu okudum. Aynen naklediyorum: Çocuk Devletindir Yazan: KÂZIM NAMİ NALÎN Lutfen, biraz sür'at! MIHIIMA lt Kâzım Pş. Hz. Ankara'da Kra! Faysal Tahran'da Küşat heyeti dün hüku Irak Krahnın İran Şahîni ziyareti met merkezine döndü dir. Onu dünyaya getiren ana baba Emniyet Sandığt Müdürü Beyefendiye d'ır; didinip uğraşarak yaşatan ana Emniyet Sandığı'nda bir işim babadır; her türlü sıkıntısını çeken, vardı. Dün, 12 ye çeyrek kala gittim; uğrunda her şeyinî veren ana ba saat bire çeyrek kalaya kadar, bu badır. Ancak ana baba, bu işi bile, işim yapılmadı. Hem de gazeteci oltopluluk sayesinde, devlet organiduğumu ve Emniyet Sandığı'na dost zasyonu sayesinde yapabilir. Devlet bir gazeteci olduğumu bildikleri ve olmasaydı, çocuğu bugünün yaşayış bazı genç, nazik memurlar, defatla yoluna koyacak, ona bugünün ya işimi tesrie çalıştıkları halde... Ni şayış yollarını öğretecek mektepler hayet, beklemekten usandım, sinir olmazdı. lendim ve »enedimi bile almadan çıkıp gittim ;hâlâ, orada duruyor. Mektep olmasaydı, insanlar bu gün çobanhk, avcılık halinden kurGeçen aeneye gelinciye kadar, aytulamazlar, yaban sürüleri gibi ya ni muamele, 10 nihayet 15 dakikada şarlardı. yapıhyordu. Nitekim, ben de, Emniyet Sandığı'nda gördüğüra sühulet Öyle iae en doğru bakıma göre, ve sür'ati bu sütunlarda bir kaç defa çocuk devletindir. Devlet, mektep takdirle, teşekkürle yazmış, bu ha dediğiraiz potede çocuğu eritir, kenyırlı raüesseseyi bol ho] metetmiş dine yarıyacak bir biçime sokar. Ana babanın işi, çocuğu bu biçimden tim. Geçen sene, bir gün, gene bir tarafa takılıp kalan bir senedimi, uzaklaştırmak değil, belki ona ha zırlamak, bu işte devlete yardım et bir hayli bekledikten sonra, gel • mediğini görünce araştırmağa mecmektir. bur olmuş, nihayet bulabilmiştim. Ana baba. «çocuğum şöyle olaun, böyle olsun* diyerek öz ideallerinde Fakat, o zaman, kaç senede bir de yürüyebilirler mi? Çocuk az zaman facık oldu, diye hoş görmüştüm. Bu da ana babanın elinden kurtulur ve defa hoş görmüyorum. Çünkü, dün ben beklerken tanıdığım bir zat ile kanatlanan bir kuş gibi, kendi kenbilmediğim bir hanım, kendüerinin dine uçmağa başlar. Çocuğun kendi olmasını iatemek ne kadar doğru ise, iki saattir beklediklerini söyliyerek şikâyet ettiler ve anladım ki o kadar devlet içinde fani olmasım iıtemek te o kadar doğrudur. Benci bir kafa metettiğim Emniyet Sandığı biraz ile çocuğunu benci yetiştirmeğe kal da tenkit istiyor. tş Bankasında on dakika bile sürkışan kimse, kendi gibi onu da bahtmiyen bir işin Emniyet Sandığı'nda, sız yapmağa çalışıyor demektir. bir saatte görülmemesinin manası Çocuk devletindir. Fertler bunu yoktur. anlamak Utemezler; fakat devlet, Resim isterler, mühür isterler, bir bu ferdî iradeye kıymet vermemeğc sene evvel çinkografile yapılrqış mecburd'ur; çünkv çocuk gibi, ana mührU beğenmezler, yeniden hâk baba da devletindir. kedilmiş mühür isterler. Gerçi, bir flci Çocuk hakkındaki kanunlar, yal defa dolandırıldıktan sonra ağızları niz bizde değil, hemen her yerde ek yandı, yoğurdu üfleyip yiyorlar ama, siktir. Devrin devlet telâkkiji henüz kırtasiyecih'ğin bu kadarı da fazla... lâzımı gibi yerle&memiştir. Bugünkü Vaktin nakit olduğunu, dahna nakît milletler, tsparta'lılar kadar bile ile oynıyan müesseseler, takdir et devletçi olamıyorlar. Halbuki dev • mezse, kim edecek? letçilik, ilk çağın değil, aaıl bugü Halkı, muhtekir mürabahacıla nün toplu yaşama yoludur. Bugünkü rın elinden kurtardığı için tamamnn insanların kafaları, ilroin aydınlatbîr hayır müessesesi addettiğim Emtığı telâkkilerden çok geridir. Ferniyet Sandığı'nda, gittikçe artan bir din ancak devlet birliği içinde büsür'at ve sühulet yerine bunun aksipi tün inkişafını alabileceğini bilenler görmekle ve şikâyetler işitmekle cidçok asdır. Fert, bir devlet organi den müteessir oldum. Bu satırlar, o zasyonu içinde değil de, ıs«ız hir ateessürün ifadesidir. Ümit ederim ki dada yaaayabiUeydi. iıtediği kadar bundan sonra, bu iyi müessese, ku* * benci olabilirdi. Halbuki devlet, bir tasiyeci bir devlet dairesi zihniyetile reaütedir; fert ise o reaütenin bir değil j İş Bankası'htfâ hâkim olan hüceyresidir. yenç ve yeni ruhla, bîr Avrupa banÇocuk devletindir. Buna inanmak kası ruhile işler. lâzımdır. Çocuğun yetiştirümesini, doğumurtdan itibaren, devlet bakımına, devlet kontroluna bırakma • hdır. KÂZIM NAMİ 3 iincü günün eğlenceleri ( Birinci sahifeden mabait ) Bursa'yı *u bastı 100 senedenberi İlk mekteplerde Yeni nakliyat vergisi Halicin dolduğundan şi Ders senesinin temdit edılmesı duşunuluyor kâyet ediliyor lif dan* numaraları yapılmıştır. Dünkü müsamere coşkun bir nea'e içinde saat 16 ya kadar devam etmiştir. Ankara'da çocuk müsabakası Varşova Elçiliğimizde bir zıyafet Bu aene haatalıklar yüzünden mekteplerin fazla tatil edilmesi tedrisatı kısmen noksan bırakmıştır. Bu itibarla ders yılının temdidi düşü • nülmektedh*. Eğer mevsim sıcakları tedrisata mîni olmıyacak dereeede, müsait giderse Maarif müdîriyeti bu hususta bir karar vereeektir. Sayım vergisinin Ter^ıîi için bir teklif Kahire sefaretimizde 23 nisan merasimi Tarihe geçmemiş Sahifelejr Ankara 24 (A.A.) «Gecikraistir» Bugün sineraalar çocuklara tahsis edilmiş, ayni zamanda Himayeietfal umumî merkezinde çocuk müsabakası yapılmıştır. Müsabakada Çubuk Malmüdürünün oğlu, ana tütü ile beslenmis 18 aylık Erdem, 15 kilo ile birinci; Harput'lu Ferit Efendinin oğlu, Himayeietfal inek sütü ile beslenmis 14 aylık tlban 12 kilo Her aene bir sergi açılacak ile ikinci; Ankara'lı Emin Efendinin oğHer sene bütün ilk mekteplerde lu 14 avhk Erdoğan, 15 kilo ile iiçüncü; birer sergi açılacakiır. Bu sergilerde Ankara'lı ıüsumat başmümeyyizlerin talebenin bir senelik faaliyetini gös den Reaat Beyin kızı 12 aylık Gönül 11 teren eserler teşhir edilecektir. buçuk kilo ile dördüncü gelmişlerdir. Talebe velileri bu sergileri dolaMüsabakayı kazanan yavrulardan bişarak eocuklarımn mektepteki harinciye; bir çift gümüş zarflı bardak, yatlarıla da yakından alâkadar olikinciye gümüş çatal, bıçak, kaşık; ü • mus bulunacaklardır. çüncüye bir konsol saati; dördüncüye, masına mâni olunacaktır. Bir kısım bir çift gümüf va>o hediye edilmif alâkadarlar bunun Baltalimanı'ndan «r. " Yeni 80n7,le bugön ilk yazı çıkıyor Halic'e mUntehi mevcut derelerîn birleftirilmesi ve bazı arazide hafriyat icrası suretile tatbikına imkân bulunduğunu söylemektedirler. Bu takdirde bu derede kayık ile nakliyat ta kabil olacak ve Balta limanı'ndan Halic'e en kıaa bir yol vücude getirilmiş bulunaeaktır. Ziraat Vekili Karacabey harasında.. Bursa 24 (Hususî) Ziraat Ve. kili Muhlis Bey Ziraat mektebi ile Karacabay Harasmı teftiş ederek Ankara'ya dönınüştür. Potugin yüzünü komik bir surette buruşturarak: Yarabbi, bugünün delikanlı larının hali nedir? Gül gîbi bir kadm kendisini davet ediyor. elçi gSnderiyor, o hâlâ sallanmakta! Ayıptır, efendi, ayıp! Şapkamz şurada, hadi> kaynayıcı Alman dostlarımızın tâ birile vorvradta! Delikanlı bir an daha tereddU* etti, nihayet aapkaaım aldı ve yola düzüldüler. CUMHURIYET'in tefrikast: 27 DUMAN Muharrirl î. Turgeniyef Müterclmi Haydar Rifat Vorohüof boş bulunarak öyle bir mübalağa yaptı ki herkese ancak auanıak düştü; bunun üzerine birbirinin yüzlerine baktılar ve şap • kalannı alarak fikirlerini ravinîn gıyabntda teati edebilmek üeere ka pıdan fırladılar. Yalnız kalınca Litvh»of mefffid olmak istedi.. Fakat kaiası duman, buhar içinde bofulu yordu. Binnetiee akşammı da kaybetti. Ertesi sabah daha kahvaltıya hazırlanırlcen kapısı vuruldu, aman Yarabbi gene dünkü aziz doatlardan biri olacak, dedi ve istemiye istemiye: Herein! Dodi. Kapı yavaşça aralandı ve içariye Peturm girdi. Litvinof büyük bir »evinç duydu. Bu beklenmiyen ziyaretçinin elini sıkarak: N« iyi ettiniz, şayet nerede oturduğunuzu bildirmia olaaydınız bu< gün benim sizi arayacağıma şüphe yoktu. Buyurunuz, aapkanızı bir tarafa iliştiriniz, buyurunuz... O, bu îhlâskâr sözlere cevap vermedi, odanm ortaaında gülerek ve başını salhyarak ayakta duruyordu. Delikanhnın kalpten gelen Utikbali kendisini müteessir etmişti, belliydi ki simasmda üzüntülü bir hal vardı... Beni affedersiniz. Tabiî sizi görmek saadettir. Fakat ben elçi vaziyetindeyim... Litvioof •itemle: • Demek böyle bir şey olmasaydı, gelmiyecektiniz... öyle değil, böyle bir vazife verilmiş olmasaydı, belki bugün de rahatsız etmekten çekinirdim. Netice şu ki, bu anda bir vazife ifa ediyorum. Bu vazifeyi veren? Tanıdığınız bir şahsiyet. İren Ratmirof. Uç gün eyrel kendiaine gt dip ziyarette bulunacağınızı vadettiniz, gitmediniz... Litvinof, hayretle Potugin'i süz dü: Bu madatnı tanıyor musunuz? Görüyoraunuz... Samimî bir aurette mi tanıyor aunuz? Bir dereceye kadar doatların da n sayıhrım. Litvinof auatu. Acaba beni niçin görmek iste • diğini biliyor musunuz? Potugin pencerenin yanına yaklaşarak: Bir raddeye kadar bilirim. Be • nim verebileceğim hükme gbre sifi tekrar görmekle bahtiyar olmuştur, Eaki münasebetini tecdit etmek isti • yor... Tecdit etmek... »aygısiEİığımı affedinis. Bir nokta daha aoraea • ğım. Bu münasebet, ne gibi bir münasebet olduğunu biliyor musunuz? Hakikî olarak bilmem, fakat çok mttkemmel olduğunu zanne di, geç kalıyoruz. derim, çünkü sizi çok sena etmiftir. Evvelâ biraz dinleniniz. Sonra Ben de sizi götüreceğime sBz verdim. size itiraf etmeliyim ki bana bu ziGeleceksiniz... yaret garip geliyor. Şimdi, derhal... Hangi noktadan garip görün Litvinof'un kolları düştü. Potugin düğünü sorabilir miyim? devam ile: Siz İren ile ne münasebetle tren farıediyor ki, kendisini geçen gün içinde gördüğünüz, nasıl doat oldunuz? tabir edeyim, işte o alem pek hoşu Cemiyetteki vaziyetim münanuza gitmemiş olacaktır. Size an • sebetile. Bu, vehleten müstabat gölatmatm iatedi ki şeytan reamedildiği rünür. Fakat bilirainiz ki Shakes derece çirkin ve kunduz değildirpeare «gökte ve yerde sizin felsefenizin henils tahayyül edemedifi pek Ay, bu ifade, o muhite ima için çok hakikatler vardır» d"er. Bir teşmidir? Evet, umumi olarak böyledir. bih ile daha kısa ifade edebilirim.önünüzde bir ağaç, rüzgârdan ea«r yok. Peki dosturo, o haldfe, şeytan Aşağıdaki bir dalın yaprağı, yu • hakkmda sisin şahsî kanaatiniz ne karıdaki dalm yaprağile dokuna • dir? maz zannolunur. Nagehan bir fır • Benim fikrimde, her halde reatma çıkar, her şey karışır ve o iki medildifi gibi olmadığı merkezin yaprak birbirine temaa ©der. dedir. Demek fırtınalar olmuştur? «Daha mı iyidir? Furtınasız hayat mutaaavver mi Daha mı iyldur, daha mı f enadır, dir? Fakat tefelsüfü bir tarafa bırabu noktayı sıhhatlc, vuzuh He tayin kahm. Yola çıkma vaktidir. güçtür. Muhakkak olan taavir e Delikanlı hep teredd'üt ediyordu. dildiği gibi olmadığıdSr. Fakat hay 11 Baden'in en zarif otellerindan b4« rine doğruldular ve Madam Ceneral Ratmirof'u aordular. Kapıcı iaimle rini alır almaz: Die Frau Füratin Ut zu Hauae. Dedi; merdivende önlerine düştü, bir kapı vurdu, ziyaretçileri büdirdl, ve die Frau Füratin kendilermi derakap kabul etti, yalnızdı. • Mabadi var

Bu sayıdan diğer sayfalar: