26 Nisan 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

I Hikâye ! Bir ihtiyarın, bir genç kızın, eski bir koltuğun hikâyesi Cumfurrivet ANKARA MEKTUPLARl 26 Nisan 1932 Ankara 19 nisan (Hususî) Bu ta ve ancak bu sebeplerin hududu rada son günlerde efkâri meşgul eharicinde müessir olabilmektedir. den mühim mes'elelerden biri de Bunun gîbi buhran da şiddeti ve müstehlik halkın buhrana karşı mütesirleri ne olursa olsun • bahsetti dafaası mes'elesidir. ğimiz şartları değiştirememektedir. Buhran umumî surette her sınıf Bir çok eşyanın toptan fiatı ile pe halkın gelirini azaltmış bulunmak rakende fiatları arasındaki büyük tadır. Memur sınıfın vergi şeklinde farklar bunu pek güzel izah eder. mahrum kaldığı ücret miktarı hazi Meselâ zeytinyağı ihracatımız azalranda muvazene vergisînin tatbikile dığı için zeytinyağı ucuzdur. Zeytintakriben yüzde yirmi beşi bulacaktır. yağı müstahsili yağını ancak 3035 Mutavassıtlar ile müstahsiller ise kuruşa satabilmektedir. Buna mu • Dün sabah saat 8 de Sirkeci'de buhrandan doğrudan d'oğruya mü kabil İstanbul'da toptan fiat HayYıldız vapuruna vinçle kömür yükli teessirdirler. Zira mübadele çok da darpaşa teslimi 5658 kuruş imiş! yen ameleden Muşl'u Mahmut oğlu ralmıştır. Her mutavassıt ve müstah Ankara'daki perakende satış fiatı ise Tahir'in ayağına kömür kazanı dü • sil ayni zamanda birer müstehlik ol80 kuruştur! şerek, Tahir ağır surette yaralan duğuna göre mübadeleye ârız olan Diğer bir misal: Ankara'da Sali raıştır. Mecruh berayi tedavi Cerrah durgunluğun bu sımfların alım kudpazarı'nda pirinç müstahsili köylü paşa hastanesine nakledilmiştir. retlerini müteessir edeceği meydanbir okka pirinci 20 kuruşa sattığı dadır. halde ayni pirinç bakkallarda 3540 Buhran bütün müstehlikleri mü kuruşa satılmaktadır. Dün öğleye doğru Ortaköy'de tessir etmiştir. Şu halde dert umu Demek ki her şeyden evvel hayat Köprü sokakta kâin Ziraat Bankası midir. Umumî olduğuna göre de u pahalıhğının memleketimize has seveznedarı Daniş Beyin evinden yangın çıkmışsa da derhal söndürülmüş mumî bir hal çaresine ihtiyaç var bepleri ile mücadele etmek lâzımdır. demektir. Devlet nasıl kendi bütçetür. Ev üç bin liraya sigortalıdır. Bu mücadelede d'evlete terettüp eden sini tevzin etmek için bir takım ted vazifeler vardır. Fakat müstehliklerbirlere baş vurmuşsa fertlerin de de birleşip hayat pahalihğına harp Mahmutpaşa'da kâin Gülizar ma ferdî ve kollektif mahiyette tedbiraçabilirler. Bu suretle müstehliklerin ğazasında çıkan mükerrer yangmlar ler almaları zaruridir. teşkil edecekleri istihlâk kooperatifBugün halk en ziyade geçinmek hakkındaki tahkikata devam edil • Geçenlerde Paris ile tstanbul aIeri ve bu kooperatiflerin satm alma rasında telefon muhaberesi teessüs hususunda müşkülâta uğruyor. O mektedir. birliklerî, maliyet fiatına tesir eden Dükkândan, bir günde üstüste üç halde bu sahada tedbir almalıdır. ettiğini bildirmiş, Paris sefaretha • esbap ve şartları mümkün mertebe defa ateş çıkması şayani tahkik göBaşlıca tedbir şüphesiz ki ferdî hanemizie grörüşmüştük. rülmektedir. Mağazanın 23 bin li yatta tasarruftur. Fakat yalnız vari ortadan kaldırarak müstehlike büDün akşam d'a Hamburg'dan Başyük, pek büyük faydalar temin ederaya sigortah bulunduğu anlaşıl • dafm azalışı nisbetinde masraftan muharririmiz Yunus Nadi Beyi telebilir. mıştır. kısmak her zaman mümkün olmaz. fonla aramışlardır. Bu suretle HamTeşkil edilecek kooperatifleri ka • Her sınıf için nihayet asgarî bir maiburg'la da görüşülmeğe başlanmıştır. şet haddi vardır ki onun istilzam et zanç gayesile çahşmıyacaklarından Telefon Şirketi üç dakikalık beher Cibali sakinlerinden Dimitri E • tiği masraftan kısılamaz. Kalabahk umumiyetlemaliyet fiatını düşürdük mükâleme için gece ve gündüz ayn fendi dün Fmdıklı'dan geçtiği sı bîr ailenin fazla ekmek sarfetmesi ten sonra ya bu düskün maliyet fiaiki ücret tarifesi tatbik etmektedir. rada birdenbire yere yuvarlanmış ve odası çok bir evde oturması za tı üzerind'en eşya satacakları, yahut Berlin ile gündüz 648, gece 389 kuve ölmüştür. Ceset morga nakledilruridir. O halde ferdî olan tasarruf ta ekseriyetle yapıldığı gibi piyasa ruşa görüşülmektedir. miştir. tedl>irinin haricinde müşterek men fiatına satmakla beraber hâsıl olaYakında Paris santralının yardımı faatlerin birlikte müdaf aası tedbirine cak kazancı bir müddet sonra mu • ile Londra'ya. ve Londra'nın yardıMavi taşlardan yüzük ve küpe ya baş vurmaktan başka çare yoktur. mile de Amerika'ya. telefon etmenin ameleleri nisbetine göre azalarına parak mücevher diye satan Ali isminkabil olacağı anlaşılmaktadır. Geçinme müşkülâtına karşı bir geri verecekleri için halkın alâkasıde bir tavcı yakalanmıştır. likte müdafaa ise ancak istihlâk kom büyük mikyasta celbedecekleri taAli şimdiye kadar bir çok kimseleri operatifleri teşkili suretile mümkün biidir. bu şekilde aldatmıştır. olabilir. Galatasaray'lılar Cemiyetinden: Hulâsa istihlâk kooperatifleri, ma 1 Cemiyetimizin nizamnamesi hüku Vakıa fiat sukutu şeklinde tecelli lum olan faydaları haricinde buh • metçe tasdik edilmiş ve müsaadesi alın eden buhranın ucuz hayatı ve kolay ranlara karşı da müessir bir silâhtır. mış olduğundan girmek istiyeçderin cu Evvelki gün zabita vukuatı araomla MiHet riyatrosu miidürü Celâl B. is • geçimi kazançlardaki tenezzülün da Hem şehirler halkınm, hem de çiftçi martesi, pazartesi. perşembe gunLşri g ^ t 17 <\aa 10 a. karfnr. fialatjıssrav snrtr Sıılühalkın bu silâhı kullanması ne deremmde bir zatın ismi geçiyordu. Bize ve im* atbafi yürüttüğü ve buna na*abüne mürcaatleri. ran hiç bir tedbir almağa lüzum olrilen malumata göre MiHet tiymtrosu raüceye kadar kendi menfaati icabı ise 2 Cemiyetin kongresi 29 nisaıt I#R dürü Celâl B. değil, hâdise ile alâkadar madığı ileri sürülebilir. o kadar da millî menfaat icabıdır. Zi cuma günü saat 14 te Galatasaray spor Fakat memleketimizde mübadele olmıyan Kemal Beydir. Celâl B. tiyat i ra bu sayede buhrana karşı millî mu kulübü salonunda aktedileceğinden muhterem azanın mezkur gün ve saatte hazır ronun kiralık odalarından birmi hıtan > münasebetleri henüz inkişaf etmemiş kavemet artmış olacaktır. bulunmaları ehemmiyetle rica olunur. bir zattır. ı ve mübadele makanizması ileri bir Hükumetin böyle umumî bir koiktisat nizamına göre teşkilâtlan operatif hareketine karşı büyük bir mamıştır. Bunun neticesi olarak pealâka ve teveccüh göstereceği, hatta C H. F. Şişli Idare Heyeti ^liyasetinden: rakende ticarette maliyet fiatını düicabmda mevcut kanunî himayeleri Şehri halin yirmi sekizincirTlıerşeınbe güşüren temerküz devresi henüz hulül nü akşamı saat dokuzda Darütfünun mü Ankara 25 (Telefonla) tstanbul ' etmemiştir. Perakende ticaret da bir kat daha artıracağı ise şüphe • derrislerinden Şevket B. tarafındar. ka sizdir. ikinci komiserlerinden Musa Kâzım B. ğınık yapılmakta ve ticaret eşyası nunu medeninin aile mesaili hakkmda bir serkorniserliğe terfi, Mardin polis müALl SÜREYYA bir çok ellerden geçtikten sonra konferans verileceğinden arzu edenlerin dürü Halit B. tekaüde sevkedilmijtir. yevm ve saati mezkurda Cabi caddesin müstehlike vâsıl olmaktadır. Bu teşAmasya merkez memuru Tahsin Beyin deki Fırka merkezine teşrifleri rica olunur. kilâtsızhğın ve dağınıklığm maliyet füc'eten vefat ettiği bildirilmiştir. Ma • fiatına ilâve ettiği fazlaları daima nisa serkomiseri İbrahim, ikinci ko müstehlik ödememektedir. İhracatı arttırmanın çaresini miser Mes'ut Beyler âmirleri aleyhinde Eminonu Askerlik Şubesinden: Diğer taraftan bazı ithalât emtiabulamazsak halimiz haraptır! iftirada bulunduklarmdan kayıüan ter931 senesinde bedel veren efradın sının toptan ticareti de filî inhisar kin edilmiştir. İstanbul taharri komiser Abidin Daver 30/4/932 tarihinde sevkleri mukarrerdir. şeklinde mahdut ellerde bulunmakmuavinlerinden Suat Beyin de kaydı Yevmi mezkurda elbise ve eşyalarile şubeEvet ve hayır: Bürhanettin tadır. Bu filî inhisarların ihtikâra ve ( Birinci sahifeden mabait ) de isbati vücut eylemeleri ve bir mayısta rekleri devirmemek şartile en az za silinmiştir. Muş serkomiseri Şakir Beye kıt'ada bulumnıyan efrada madde 106 Beye cevap manda yarış mahallini devredecek o görülen lüzum üzerine işten el çekti spekülâsyona ne derece müsait ol kaymakara Cevdet Mehmet Ali B.in rimucibince iki kat hizmet yaptırılacağı. duğu son günlerdeki hâdisat ile sarilmiştir. Peyami Safa 'an binicive verilecekti. Telgrafla da yasetinde geldiler. Orada Ceneral (Döbittir. miyer) in riyaset ettiği iuri azaları ve di oildirdiğim veçhile mülâzim Saim Bey Tarihe geçen şen sahifeler: kısmet ismindeki yağız Türk beyğirine ğer milleÜere mensup süvari zabitlerile Bundan başka Türkiye'de kredi Halkevi Riyasetinden: Franzlist İstanbul'da tanışhlar. Nis'te bulunan bütün Türk'ler raluben yarış mahallini bilâhata bir daçok pahalıdır. Teşebbüs erbabı muh26/4/932 salı günü saat 14 te Dr. Kadrl Müverrih Ahmet Refik nisanın or. yedinci pazar gününü sa kika on iki saniyede dolaşınca bir al taç oldukları parayı yüksek faizlerle Raşit Pş. tarafından çocuk mevzuu hak Ankara 24 Hükumet inhisarların bırnzhkla bekliyorlardı. Zabitlerimiz kış tufamdır koptu ve zafer direğine kında bir konferans verilecektir. Herkes Âlim Oliverluç ispirtizme için Ankara'ya naklinin muvafık olup ol tedarik ediyorlar. Tabiatile bu yük • o gün, Bulgaristan'da yapılan müsaba • Türk bayrağı çekildi. Yarış sahasında gelebilir. sek faizleri de hep müstehlik öde mıyacağı hakkmda tetkikat yaptırmışb. ne diyor? ka müstesna, ilk defa olarak sekiz devhazır bulunan Türk'lerin sevinçlerine mektedir. Dördüncü bir âmil de isletin maruf ve meşhur süvarilerinin gir payan yoktu. Birbirimizi kucaklıyor, teb Bu meyanda Müskirat İnhisarmdaki ecFaşizm 10 senede neler yaptı? nebi mütehassıslarmdan biri naklin a tihsale merbut her nevi ticarî hiz dikleri mühirp yarışlara iştirak edecekrik ediyorduk. Saim Beyden sonra dametlerin pahah olmasıdır. Çig leyhinde rapor vermiştir. Mütehassıs lerdi. ha yirmi iki binici koştu. Bunlar me • Genç ve kıymetli şair, Behçet Kemal'in Mektepliler sahifesi, Spor, Radnakilden sonra varidatın sükutu ihti • İşte memleketin iktisat bünyesine Kosu mahalline geldiğim vakit he yanında meşhur ve namdar biniciler • çok kuvvetli bir şiir mecmuası olan (Er yo, Hanımabla, Memleket, mallerini ileri sürmüştür. has olan yukarıki sebeplerden dolayecandan kalbim kopacakmış gibi çar den Fransız'ların (Goden dö Valeren) ciyaştan Çiğ) isimli eser muallim Ahmet • ^^ Gençlik yazıları yıdır ki serbest rekabetin fiatlar üHalit kütüpanesi tarafından neşredilmis pıyordu. ile (Klâves) i, İspanyol'lann (Marti tir Bilhassa tavsiye ederiz. zerindeki nâzımhğı mahdut kalmakO gün Montekarlo'da otomobil ya nez Homber) i bulunduğu halde bir türAnormal Çocuk ri|i olmasına rağmen daha saat bir bu lü Türk zabitini geçemiyorlardı. (Birinci sahifeden mabait) Kadın kendisine ram olmak istemediği için erkek, Yüksek Muallim mektebi müdür mu çukta kürsüler Nis'in kibar ve zengin Sırası gelmişken şunu da ilâve ede • avini Naci Beyin eseridir. Muallimler ve KIZARMIŞ DEMiRLE göğsüne... yim, Büyük Reisicumhur Hazretleri. balkı ile kâmilen dolmuştu. Çalınan zil yim ki Nis'te koşmamış, fakat başka mürebbiler için çok kıymetli bir tetkik tsmet halka müsabakanın başladığuıı ilân etti. memleketlerde beynelmilel müsabakamevzuudur. Ehemmiyetle tavsiye ederiz. Gazi Hazretleri buna atideki ce(Montekarlo) ve (Monako) mükâ larda büyük mükâfatlar kazanmış at • Satış yeri muallim Ahmet Halit kütüpa nesidir. vabî telgrafla mukabele buyurmuşfatları evvelce Nis koşularına girmiş lar ve ezcümle bir kaç ay evvel Âme lardır: beyğirlere tahsis olunduğu veçhile siiKızdcık Dalları (La Fletrissur) rika'da beynelmilel müsabakalarda bi • Kıymetli romancımız Reşat Nuri Beyin varilerimiz bu koşulara iştirak etme Başvekil fsmet Paşa Hz. ne damgasını vurmuştur... Bu bir zaman POLA NEGRi'nin rincilği kazanmış Şerüban ismindeki at son eseridir. En kuvvetli bir tahlil roma dHer. Saat üç buçuk olmuştu. Program Dost memlekete seyahatinizde simuvaffakiyeti olmuştu. Yarın akşamdan itibaren ile geçen sene Roma konkur ipikle nıdır. Eser hakkında fazla söz söylemeği veçhile ekiplerin haziruna takdim res ze ve arkadaşlarınıza sıhhat ve sü rinde gran periyi kazanmış (Velkom) zait addederiz. Muallim Ahmet Halit kü mi yapıldı. Sekiz millete mensup sü • tüpanesî tarafmdan tam bir AvruDa ki ismindeki at ta koşan hayvanlar me rur diler, gözlerinizden öperim. vari zabitleri başlarında kumandanları tabı tarzında tabettirilmiştir. Reisicumhur yanında idiler (GÜNAHIM) filminin büyük yıldızı olduğu halde juri azalarının bulunduğu Gazi M. Kemal İkimiz Bilâfasıia üç çeyrek saat Türk san kürsünün önüne geldiler ve saf teşkil Hüseyin Ragıp B. Odesa'da Kahramanlar ve Onar mısra şairi Ta cağı zafer direğinde temevvüç etti. Koettfler. Badehu her milletin ekipi iİerşar Nabi Beyin son şiirleri bu isim altmda Moskova 25 (A. A.) Hüseyin Parlak muvaffakiveti olacaktır. ledi juriyi selâmladı ve bu müddet zar şu bitmek üzere idi. Hemen nihayete bir kitapta toplanmıştır. Tavsiye ederiz. Ragıp Bey, Odesa'ya muvasalat etdoğru Portekiz zabiti (Joze Beltro) fında zafer direğine o ekipin mensup Naşiri muallim Ahmet Halit kitapane miş ve Hariciye komiserliği mümes | Asrî vekayii hazırayı musevver . . . olduğu milletin sancağı çekildi ve mil iki saniye farkla Saim Beyden birincisidir. sili ile Türk ve İtalyan konsolosları Yüksek kibar âleminin iç yiizünü . . . lî raarşı çalındı. Bizim ekipin safa girliği aldı. Saim B. ikinci miikâfatı ka Ertuğrul Sadettin ve arkada§lan tarafından selâmlanmıştır. me«, sonra saftan ayrılıp muntazaman zandı. Maamafih bu netice de büyük Asaletin maskesini . . . I mayıs pazar ak balkra önünden geçmesi çok beğenildi bir muvaffakıyetti. Rusycfda istikbal hazırlıklan Adilikleri gizliyen şıklığı... Gösteren filim şamı Beşiktaş Yeni ve siddetle alkışlandı. Salıverilen yüz Odesa 25 (A. A.) Başvekil İsKanaatime göre vatanımız için bu Sinema salonunda leree guVerdnin havada iki üç daire çe gibi beynelmilel imtihanlara girip â Paşa Hazretlerini istikbal etmek üvirîp kSmeslerine avdetleri beş daki zere Moskova Büyük EIçisi Ragıp ve leme Türk'ün kabiliyet ve kudretini ka sürmedi. Güvercinleri müteakıp Nis' göstermekten daha faydah propag.lnkonsolos Hayri Beylerden maada Ukranya hükumeti nezdindeki Sov( Nuit Tragique ) teki bayük oteUerin tertip ettikleri ü da olamaz. Hükumeti Cumhuriyemizi, yet Hariciye mümessili Brodovskî ÇÜoeü müsabaka başladı. Bu müsaba Vodvii 3 perde Binici Mektebi müdürii Mehmet Ali Hariciye komiseri Keleji mümessili tada Nis'te mükâfat kazanmamış bey Cevdet Bevi ve Nis yanşlarma iştirak Pazartesi aVşatm Postohof, birinci şark şubesi müdü . (Şen mülâzim mümessilesi) MYRIAM HOPKİNS İle beraber «irler koşaeaktı. Bu koşuda otuz altı eden şanh zabitlerimizi ne kadar tebKadıköy Süreyya sineraaıindt rü Poliakof ve matbuat şubesi mü »•fcjpjneyanmda sabitlerimiz de bolu temsil ettiği ilk sözlü filim. Yarın akşamdan itibaren r i «tsek tzd». *irü Podoski de Moskova'dan bura1« RMfctrat manTalan atlarken diı EMİROĞLV ZIYA ya yelmnlerdir. Vodvil 3 perd* Molyer'daı I perde Evvelâ şunu haber vereyim, ki bu hikâyenin zevkine iyi varabilmek içîn, kaderin mevcudiyetine inanmamak lâzımdır. Mselâ kadere kat'iyyen inanmam. Ama ve lâkin yer yüzünde tesadüf diye bir sey vardır. İste bu tesadüf, yüz bin Hrası olan ihtiyar Musa Beyle kimsesiz, öksüz, fakir Hatice'yi bakmız nasıl evlendirdi. Bu hikâye size masal değil, rüya imiş gibi gelecek. Yahut ta bu bir peri masalı diyeceksiniz. Evet, bir peri masalı, fakat asrî bir peri masalı. îşte bir ihtiyarla bir genç kı ıın, eski bir kultuğun hikâyesi: Masa Bey, küçük spor otomobili Ue Pendik istasyonu civarında kaldı. Karburatörü tıkanmıştı, vidaları gevşemişti. Her halde mühim bir şey olmustu. Otomobil yol almıyordu. Çaresi? Telefon edip Kadıköy'ünden bir otomobil getirtmek. Bunu yaptı, fakat kendisi beklemed'i. O esnada hareket etmekte olan trenin bir vagonuna atladı. Tesadüfen 3 üncü mevki bir vagona girmişti. Tuhaf değil mi, Musa Bey hayatında ilk defa olarak 3 üncü mevkie biniyordu. Etrafma baktı. Vagonda bir tek yoicu vardı. Bir köşede parlak gözlü, masura yüzlü bir genç kız oturuyordu. Ustü bası pejmürde, fakat çeh resi güzeldi. Musa Bey kızın karşı sına oturdu. Bir sırasını getirdi, söz söyledî. Cevap aldı. Kırışmağa başIıyan yüzü, aksaçlan emniyet ilka ediyordu. Bir dakikada adeta ahbap oluverdiler. Genç kız açıldı. öksüzmüş. Pederi merhum Abidin Beymîş. Gümrük muhasebecilerindenmiş... Musa Bey yerinden kalktı. Kızın yamna oturdu. Abidin Beyi pek iyi tanırdı. Allah rahmet eylesin, ne iyî yurekli, ne babacan bir zattı. bol para veriyordu. Bir gün, beş gün, on beş gün geçti. Hatice'nin ruhunda hiç bilmediği, yabancısı olduğu bir heyecan tomurcuklanmağa başladı. Bu heyecan aşktı. Gayet tabiî değil mi? Kimsesiz, yersiz yurtsuz kalan bir kıza, yaşlı bir bey yurt bulmuş, para bulmuş, onu kimsesizlikten kurtarmıştı. Bu kız o yaşlı beye âşık olmaz mıydı? Ama Musa Bey bu aşkın farkmda değildi. Haftada bir, on beş günde bir gelip Hatice'yi görüyor, ayaküstü beş on lâf ediyor, para bırakıp gidiyordu. Hatice'nin yürek çarpıntısını sezmiyordu. Nihayet bir gün Hatice Musa Beyin evinin kapısını çald"ı. Bunu neye yaptığını pek iyi biliyordu. Fakat bir kere onunla yalnız, başbaşa ko nuşmak istiyordu. Kalbindekileri dökmeğe ihtiyacı vardı. îhtiyar bir kadın beyefendinin evde olmadığını söyledi. Ziyanı yok, bekliyebilirdi. Yazı odasına girdi. Beklemeğe başladı. Göriişmeden avdet etmemeğe kat'iyyen karar vermişti. Etrafına bakındı. Oda döşeli dayalı idi. Yerde halılar. duvarlarda resimler, masalarm üzerinde biblolar vardı. Her şey pırıl pırıldı. Yalnız masanın önündeki koltuk pek eskimişti. Çerçevesinin valdızları dökülmüştü. Hatice içini çekti; Zavallı Musa Bey, eşyalarının eskidiğini görecek hali yok ki... Bir kadına ihtiyacı var. Yazık. Biraz düşündü. Kaşlarını çattı ve birdenbire yerinden kalktı. Aşağı indi, sokağa çıktı. Biraz sonra elinde küçük bir fırça ve bir kutu yaldızla döndü. Dudaklarında tatlı, mes'ut bir tebessümle koltuğu yaldızlamağa başladı. Pendik'ten Haydarpaşa'ya» Haydarpaşa'dan köprüye uzun bir me • Gelince kim bilir ne meranun safe vardır. Bir dakikada ahbap o • olacak! Ianlar, bu müddet zarfında dost o Musa Bey geldi, fakat memnun lurlar tabü. Hele bir baba dostu ile olmadı. Koltuğun yaldızlandığım göbir genç kız... rünce haykırdı. Zavallı koltuğu, kıyMusa Bey Hatice'nin çocukluğunu mettar, antika koltuğu!.. Bu koltuk hatırliyordu. iki yüz senelik bir koltuktu. İki yüz Kocaman mavi gözlerin vardı. senedenberi hiç tamir görmemişti, Hatice. Seni gördüğüm zaman henüz el sürülmemişti. Bu ne delilik!.. Bu önliyordun... Şimdı ne yapıyorsun? ne maskaralık!.. Bu ne görgüsüzlükAnasız, babasız, kimsesiz bir tü!.. kız ne yapar?.. Perişan bir halde idi. Suçlu yerinden kalktı. Beti benzi Elinde beş on parası vardı. Fakat kül olmuştu. Delilik yaptığını kav• da bir zamam aoara bitecekti. İşte ondan sonra ne yapacağını bilmiyor nyordu... Gözleri doidu, dudaklan şişkinleşti. Parmaklarının arasında <hı Köprüye çıktılar. Musa Beyi derin fırça titriyordu... Ve Musa Bey sustu. Duraladı. bir düsünce aldı. Bu genç kızı, eski Birdenbire heyecana kapıldı O bir dost kızını koca şehrin ortasında anda, karşısındaki genç kızda, esir bir basına bırakamazdı ya... olmağa hazır bir kadın ruhunun serNe yapacaktı? pildiğini gördü. Darılmadı. GülümBirden hatırına gelrfi. Annesinin sedi... Bir kaç gün sonra o da bu emektarlarından bir kalfanın kızı koltuğu, eski kıymettar, antika kolvardı. Namuslu bir kadındı. Ufak tuğa benziyecekti. Onu da aşk, acetefek dikişler dikiyor ve Musa Bemice yaldızhyacak, tamir edecekti... yin verdiği aylıkla geçiniyordu. Hatice'yi aldı, onun evine götürKalbi çarptı. Gene gülümsedi... dü. İşte hikâyenin sonu. Anlarfınız de Sana bir evlât getirdim, ona ğil mi? Tesadüflerin önüne geçile îyi bak, dedi. mez. Hele aşkın! Hatice iyi bakıhyordu. Musa Bey SELÂMİ İZZET Esrarlı bir vak'a Bir adamı sokakta sır tından yaraladılar Evvelki gece Topkapı'da mesdut bir dergâhın yanındaki sokakta bir adamın inliyerek yerde yatmakta olduğu görülmüştür. Yapılan tah kikat neticesinde bu adamın Eski sehir'li Hacı İbrahim oğlu Aziz ol duğu anlaşılmıştır. Aziz tabanca kurşunile sırtından yaralıdır. Mecruh verdiği ifadede kimin tarafmdan yaralandığını bil mediğini söylemiştir. Tahkikat yapıhnaktadır. Aile bütçeleri „....^+.»^.« Ferdin buhrana karşı müdafaası ve aile bütçelerinin tevzini için ne yapmalı? Bu akşamki program İSTANBUL: 18 Gramofon 19 Üstat Kâzım Nami. Beyin çocuk hakkındaki mühim konfe ransı 19,30 Hafız Bürhan B. heyeti 20.30 Refik Ahmet B. tarafından konfe rans 21 Hafız Bürhan B. heyeti 22 Orkestra: 1 Crepuscule Orientale. 2 Berceuse. 3 Romance 4 Am schönen Rhein Gederk Dein. PRAG: 17,05 Konferans 17,15 Bratislava'dan nakil 18,15 Almanca ders 18,30 Kon ferans 18,40 Çocuk programı 18,50 Konferans 19 Gramofon 19.30 Alman matbuatmdan havadisler 20,10 Konferans20,25 Askerî mızıka 21,25 Hayden'in e serlerinden konser 22.05 Radyo orkes trası 23,05 Havadisler 23,25 Gramofon. BÜKREŞ: 18,05 Muhtelif konser 20,05 Konferans20.45 Gramofon 21.05 Senfonik konser 22,05 Konferans 22.20 Symplonıe Mr. 3 (Şuman). BARSELONA: 15,05 Hafif musiki 17,05 Hastaneler menfaatine neşriyat 21.05 Konser21.35 Kadın saatı 23.35 Dans musikisi f 1,35 e kadar). VARŞOVA: 17,45 Gramofon 18 Konferans 18.15 Muhtelif 18,40 Senfonik konser 19,55 Muhtelif 20.50 Radyo gazetesi 21.05 Teîrika 21.35 ^Die Schwlben) isimli o peret 23,35 Radyo gazetesi 23,45 Dans musikisi. Sirkecide bir kaza Bir yangın başlangıcı Şöpheli bir yangın Amerika'ya telefon! Sokakta öliim Bir tavcı yakalandı Balatasaraylı'lere Bir yanlışlık Polisler arasında Terfi ve aziller \ ! Konferans Bugünkü Yeni GünMe Süvarîlerimizin zaferi Bedeli naktili efrat Inhîsarların nakli Aleyhinde bir rapor Halkevinde konferans Ismet Pş. Hz. NAMUS LEKESi ELHAMRA SiNEMASINDA TALLULLAH BANKHEAD'ın FEUKET GECESİ B R O O K ' u n Emsalsiz artist C L I V E Hanımlar terzihanesi Kıhbık Zsr Nikâb