24 Mart 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

24 Mart 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cttmhuriyet Sehir ve memleket haberleri Siyasîicmal Devletler ve Balkan'lar Fransa Merkezî Avrupa memle ketlerini malî cihetten iflâstan ve ik» tisadî sukuttan muhafaza için bu hükumetleri birleştirmek ve büyük devletlerin teşriki mesaisini temin etmek üzere ciddî teşebbüslerde bu lunduğu sırada Merkezî Avrupa'da toprafı olmıyan iki Balkan hüku meti iflâs alâimini gosterdi. Bulga • ristan 15 marta tesadüf eden haricî tediyatım ödemedi. Yunanistan dahl yakında tediyesi icap eden dört yiiz bin tngiliz liralık taahhüdünü ifa e • demiyeceğini ilân etti. Her iki Balkan devleti Cemiyeti Akvamm malî ko • mitesinden ve davinlerin komitelerin» den istimdat ettiler. Bulgaristan'ın ve bilhassa Yunanistan'm iflâsı Merkezî Avrupa devletlerinin iflâsma benzemez. Yuna • nistan'm umum Avrupa ve cihan ik • tisadiyatında mühim mevkü ve alâ • kası vardır. Bu devletin sukutu çok büyük sarsıntıiar tevlit eder. Ayni zamanda her iki memleketin dahilî emvali ve istikrarı bozulmaktadır. Son gelen haberler Bulgaristan'a dayinler komitesi tarafından bazı kolaylıklar teklif edildiğini ve Hombro tngiliz bankası tarafmdan Yuna • nistan'a dahi bir miktar avans verileceğini bildiriyor. Vadolunan bu muavenetler ehemmivetli bir şey değil dir. Bulgaristan'da ve Yunanistan'da tngiliz, Fransız ve Amerikan ban • kalannın yatırmış olduğu büyük sermayelerin sıyaneti maksadile yapı • lacak mahdut yardımlardan ibaret • tir. Bu iki Balkan hükumeti Merkezi Avrupa memleketleri hakkmda ta savvur olunan esaslı ve devamlı miızaharete muhtaçtır. Fransa'nın, Balkan devletlerini ikiye ayırıp bunlardan bir kısmına Merkezî Avrupa memleketleri sırasmda e saslı muavenet yapmak istemesi Balkan'larm sukutuna zemin hazırla • maktadır. Harbi umumiden sonra Fransa'nın takip ettiği iktisadî ve malî teşebbü.«1erin cümlesi gibi Merkezî Avrupa Birliği tasavvuru daha ziyade siyasî düşüncelere istinat etmektedir. Fransa bu teklifi yapma • dan evvel Çekoslovakya'ya altı yüz milyon franklık bir istikraz vererek bu devletin vaziyetini mümtaz V\r hale getirdi. Binaenaleyh bu devlet Merkezî Avrupa Birliğinde hâkim bir mevki sahibi olacaktır. Fransa şimdtki miızayaka dolayısile Avusturya'nın Almanya devletinin kucağına ve Macaristan'm dahi ttalva devletinin öniin» «tılacağından korktu^undan Merkezî Avrupa Birliği tasavvuruna ileri sürmüştür. tngiltere hükumeti birliğîn güm rük ittihadi esasına müstenit olmasim ve diğer Balkan devletlerinin ithal edilmesini istediği halde Fransa si yasî düşünceler ile buna razı olma • mıştır. Merkezî Avrupa ve Balkan memleketlerinin tabiî mahreci Al • manya olduğundan Berlin hükumeti birlik dairesinin tevsiini ve tabiatile kendisinin buna dahil olmasmı istedL Fransa buna karşı infialini göster mekted?r. Halbuki Fransa'nın istediği şekil ve tarzda birlik yapılmasma şimdilik imkân gorülmemekte ve böyle bir tasavvurdan bir fayda bek • lenmemektedir. Bu tasavvur bilâkis Balkan'larda nevmidî ve harabi tevlit etmektedir. MUHARREM FEYZt Arabadan şiirler • • ı«ı «»•« • Doktorlar Tüccar mıdır? Ticaret Odasının kararî na itîraz ediliyor Ticaret Oda sının hususî tedavihaneleri bulunan doktor • ları da tüccar addederek Ti caret Odasına kavda davet eylediği haber verilmektedir. Bu hususta Etibba Odası reisi Tevfik SHm Paşa şu müT€vfik Salim taleada bulun • maktadır: « Hiç zannetmem. Bu dünyanın hiç bir tarafında olmıyan bir şeydir. Hiç bir yerde hekimlik bir ticaret telâkki edilmemistir.» DTDO % işsiz kalan tütün amelesi Bundan on beş gün kadara ev vel Vilâyete 300 imza ile bir istida verilmişti. Bir hayli tefsirlere, tahkiklere ve neşriyata yol açan bu istidanın sahiplerinden üçü dün matbaamtza geldiler. Söylediklerini kısaca hulâsa edelim! Bir çok tütün tüccarları i malâtanelerini muvakkaten ka padılar, işsiz kaldık. Birikmiş paramız yoktu. Açlık tehlikesi ile karşılaşınca 300 kişi birleştik. Vi , lâye^e bir istida verdik. «Tütün Inhisar tdaresi bize iş versin» diyorduk. Bu müracaatimiz bazı sui tefehhümlere uğradı. Gazeteler «tahrikât var» diye bir şey çı kardılar. Tahkikat icrasına başlandı. Sustuk. Aradan 15 gün geçti. Şimdi diyoruz ki bu tahkikat el • bette bitmiştir. Bizim amele ara • sında tahrikât yapmadığımız, ha • kikaten işsiz olduğumuz anlaşıl • mıştır. Anlaşılmasa idi serbest do laşmaz, böyle bir suçuk müstahak olduğu cezaya çarpılırdık. Binaenaleyh mademki hakikaten işsiz olduğumuz tahakkuk etmîştir; şu halde bizim derdimize deva bul • mak zamanı da gelmiştir. Geçen sene bir kaç tütün ta • ciri müşkül vaziyete düşmüşlerdi. Bunların sıkıntısı ile derhal alâkadar olundu. Ellerinde mevcut stok tütünleri Inhisar tdaresi satın aldı. Biz de bn milletin efradından değil miyiz? Tütün İnhisar tdaresi bizim de vaziyetimizle alâkadar olmalı değil midir? Bir kaç fazla salon açmalı, bizi bir müddet çalıştırmalıdır. Kısa bir zaman sonra tüccar imalâtanelerini tekrar açacaktır. O zaman biz bura larda çalışırız. Tütün tnhisar t daresi de şimdi bizi çalıştırmak suretile vereceği parayı o zaman kadroyu ayni nisbette kısarak telâfi edebilecektir. tdare o zaman istediği kadar amele çıkarabilir. Çünkü çıkardığı amele işsiz ve aç kalmıyacaktır. Yer bulabilecektir. Bunu anlamak güç değildir.» İşsiz kalan tütün amelesinin dertlerine deva diye ileri sürdük • leri tedbirin kabiliyeti tatbikiyesi olup olmadığını bilmiyoruz. Bu aunla beraber içinde bulunduk lan vaziyetin müşkülâtuu da anlamıyor değiliz. Alâkadar makamlar bununla alâkadar olmalı, sıkıntıda kalan bir tacir ile sıkıntıda kalan bir amelenin tmdadma koşmakta hükumetin ayni isticali ve ayni ihtimamı göstereceğini bir kere daha isbat etmelidir, diyoruz. Tarihî vesikalar Eksik mi? Bir kısmının Vatikana satıldığı söyleniyor Bulgaristan'dan iade edilen tarihî evrakın tesellüm muamelesi henüz yapılamamıştır. Alâkadarlar kon • tenjana taalluk eden bazı hususatı Maliye Vekâletinden sormuşlardır. Aldığımız malumata nazaran buradan giderken 80 balya tutan evrak elyevm 53 balya halinde bulunmaktadır. Aradaki fark mes'elesi de Maliye Vekâletine bildirilmiştir. Verilen bazı haberlere göre bu evrak Sofya'da iken kısmen tasnif edilmiş, Vatikan'ı alâkadar eden bazı vesikalar Italyan'lar tarafından satın alınmıştır. Vatikan'a gönderilen bu evrakın tasnifi esnasında Bulgaris tan'da bazı Papalık memurlannın da hazır bulunduğu söylenmektedir. Şiir Mecmuası Muharriri: Nabedit • Maallim Ahmet Halit kütüpanesi 1932 Ohuvvetile bana, şiirlerinin gtizide kıytnetile de herkese pek bedit olan Nabedîd'in hakikaten nefls ve miimtaz manzumelerinden teşekkül eden fau kitaba nail olunca hemen hepsini bildiğim o şürleri tekrar tekrar oku • maktan kendimi alamadım. Yalnız eserin ismi bana evvelâ garip göründü, lâkin sonra ismini de beğendim: Şaîrin mevzulan çok orijinaldir, mecmuasının namı da orijinal olmuş. Nabedit eserinin unvanı «Vesaiti nakliye» iken tabi tarafından tercih oluBtn «Arabadan şiirler» i kabul ettiğini küçük bir mülcaddemede haber •eriyor. Bence tabi haklıdır. Evveldenberi şunu söylerim: Bi zhn edebiyatımızm en büyiik nok sanı «mevzu kılleti» idi. Kudemamın n îçinde dönüp dolaştıklan bir kaç mevzu manzum ve mensur bütün eski eserlerimizi yeknasaki fle malul bırmkmiftır. Şinasi ve Servetifünun mektebi edeplerinin erkânı edebi • yatımızı ba mahnf illetten kurtardılar, yeni yazılarda da millî, mahallî p«k çok yeni mevzu inkişaf etti; artık mevzuun tenevvüü şiir ve edep alemini yıldızlı bir semaya döndür • dfi.tşte Nabedid'in şürleri de bu asünunm güzide lem'an kevkepleridir. Şairin vesaiti nakliyeyi kupkuru tasvir için mevzu ittihaz etmiş olduğu dbette kimsenin hayal ve hatırından geçmez. Arabadan şiirlerde ber manzvme ince nüktenin, lâtîf îstihzanın, nes'eli mizahın velhasıl bizim şiirlerde gene pek nadir olan faydalı hezil ve tenkidin bir münevver ayinei cemali olmuştur. Bütün yüksek tehzil v« muaheze eserlerinde olduğu gibi şiirlerin ruhunda acı bir tneali ciddiyet sezildiğini de ilâve etmeliyim. Me*»'â «Saltanat arabasını» okuyunuz. O mükellef ve müzeyyen arabanın nasıi ziynetten ibaret, kof, kuvveUiz bir vasıtai nakliye hayır, bir thnsali aciz ve meskenet olduğunu nükteli, iğneii bir çok .beyitte gör dükten sonra bakikî kuvvetin, necatın, selâmetin muazzam timsalini şu son parçada. bulursunuz: O nerde bdk dedi, doğruldu Allah gosterdi Uzakta...' Orda şafaklar dönerdi, titrerdi YefB yamaçlann altında, gökte payanı, Bütün tabanca, sapan, kazma, top, kârek, süngu, Kdıç, tufek, çapa, kalkan, tohnm, pilân yuklü Derin homttriulu bir şnrdt <kağnı> Bu şiiri takip eden «Sadaret alayı» bize taribe geçecek bir söz öğretiyor; <Çedik pabuç» manzumesinde eski ahmakçasına taassubun mahiyetini görüyoruz; «öküz arabası» elektrik asrında siyah bir geceye benziyor; «Gülle» şiiri bir neferimizin Çermeli Seyit hem vücut hem ruh kahra manlığım anlatıyor; «Vezne arabası» enfes bir muzhike, «Tayyare hanım» ince bir lâtifedir; «ördek arabasi» sizi hayretlere düşürür; hangi birini söylîyeyim? «Arabadan şiirler» de bu bahsettiğim nefis yazılardan maada «Vatmanla beraber» gibi milletperest yüksek bir ruha makes olmuş ilham eserleri de az değildir. Bu vatmanla beraber şiiri bilmem ne kadar sene evvel galiba Servetifünun'da intişar etmisti. Ben de onu tahlile çalışmıştım. tmkin olsaydı onun mümtaz derecesinde bulduğum diğer sekiz, on manzumeyi de tahlil ederdim, bunu yapamadım, fakat terbiyevî mahi • yetinin yüksekliğme kani olduğum eserin bedîî kıymetlerini şimdi edebiyat muallimi olmakla raübahi bulun duğum Maltepe askerî lisesinde talebeme anlattım. Şebabın .ııhu şiirin güzelliğine ayinedir. Evsafı ayinede heyecanlı iltimalar hâsıl eden her şür hiç şüpheıiz nefis bir eserdir. Sınıfta inşat ettiğim bir kaç manzn menin güzide talebemin kalplerinde hâsıl ettiği büyük heyecan ve incizap zinde simalanndan, münceli göz • lerinden coşup dökülürken «bu ulvî manzara karşısmda şairin kendisi bulunmalı idi, ne kadar iftihar ederdi» demekten kendimi alamadını. ummam! MGstahdemin muayenesi Müstehdemlerin Sç aylık sıhhî muayenelerine başlanılmıştır. Ayni zamanda yeniden müracaat edenlerle, cüzdanları zayi olanlara tekrar cüzdan verilmek tedir. Şile tuz mödörö mahkum oldu ŞOe Tuz tnhisar Müdürü Neş'et Efendi, vazifei memuresi esnasında zimmetine ihtilâs suretile 2469 lira 51 kurus geçirdiğinden Ağırceza mahkemesine verilmişti. Bu muhakeme hitam bul muş, Neş'et Efendi fiç sene dört ay hapse ve zimmetine geçirdigi parayı bir misli olarak ödemeğe mahkum olmuştur. Neş'et Efendi müebbeden devlet hizmetinde kullanılmıyacaktır. Vakit kOresi! Galata kulesine konulan vakit küresi haziranda isletilmeğe başlana eaktır. Bu hususa dair olan nok sanlar ikmaJ edilmiştir. Kule, muayyen saatlerde rasataneden işaret alacak ve vakit küresini düsürmek suretile saati bildirecektir. iktisat Müdürlflp bir rapor hazırlıyor Asya vapurunun kopan bacası Geçenlerde Galata rıhhmında Cumhuriyet ve Asya vapurlan arasında bir musademe olmuş, bu musademe neticesinde de Asya vapurunun bacası kopmuştu. Hâdiseden sonra Asya vapuru acentası Seyrisefaini protesto etmiş, aynca alâkadar makamlar tarafından tahkikata başlanmışb. A'dıtnmız malumata gore neticede her iki idare aralarında anlaşmışlar, Asya vapurunun kaptanı Halil Kaptan, bu musademede biraz da kendi kabanati olduğunu kabul etmiş, Kırılan bacayı kendi parasile yaptırmıştır. Sadullah Bey nikbin! ( BiriruH sahtfeden mabatt ) etmek lâzımdır. Her şey düzelecektir> Belediye İktisat müdürlüğü şehirde Belediyeyi alâkadar eden bütün iktisadî faaliyetleri etrafında bir ra • «Arabadan şiirler» de mutiaka bir por hazırlamaktadır. Ete nerh konulnakısa bulmak lâzımsa denilebilir ki ması mes'elesi de bu raporda mev • kitabın tek bir vezin ile yazılmış ol zuubahs edilmektedir. Etler muhtelif ması bir yeknasakî tevlit etmiş. Lâkin cinslere ayrıldıklarmdan her birine bu da telâkkiye göre değişir bir fi • ne şekilde nerh vaz'ı lâzım geldiği kirdir. ve konulacak bu nerhlerin nasıl konEserin nazım lUanı enfes kelimetrol edilebilecekleri ayrıca izah olusile dahi ifade olunamıyacak dere • nacaktır. cede mükemmeldir. Mehmet Akif'ten Bir haftaya kadar bitecek'öTan rasonra aruz veznine Nabedit kadar por nîsan iptidasmda makama verilekimse böyle şahane tas&rruf edemecektir. miştir desem şayan olur. Gazi koprösü şarlnamesi Hulâsa «Arabadan şiirler» miim taz ve bülentsima bir eserdir, millî Belediye Daimî Encümeni dün, kiitüpanemize bu kadar kıymetli bir Vali ve Belediye Reisi Muhittin Beyin şiir demeti ihda etmiş olmasından riyasetinde toplanarak Gazi köprüdolayı Nabedid'i en samimî lisanımla sünün înşası hakkında müzakerede tebrik ederim, bulunmuştur. Namık Kemalzade Bu içtimada munakasa şartnameALİ EKREM sinin bedeli ve ilân şeraiti tesbit edilmiştir. Şartname mart nihayetinde iIân edilecektir. Kat'î ihale ilândan 6 Viyana sergisi ay sonra yapılacaktır. ( Birinci sahlfeden mabait ) Halkevinde Halkevi. halk dersaneleri şubesi idare komitesi intihabı bugün, Halkevi merkezinde yapılacaktır. Yarm da nesriyat şubesinin idare komitesi se çilecektir. Cumartesi günü akşamma kadar yapılacak içtimalarda bütün şubelerin intihapları bitirileceğinden asıl halkevi idare heyeti teşekkül et • miş bulunacaktır. Dogru Sıhhiye teşkifâtlarınm fevhidi tstanbul Sıhhiye müdiriyetinin ta lebi üzerine, Daimî Encümen, Vilâ • yet ve Belediye ve sıhhiye teşkilât larınra tevhidi hakkındaki projeyi son defa olarak tetkik etmîştir. Ha zırlanan proje tabedilmek üzere matbaaya verilmiştir. Nisan içtimaında, bütçeye >tıbten Şehir Meclisine arzolunacaktır. Yalova*da yapılan haztrlıklar Seyrisefam Umumî Müdürü Yalo•a'mn bu seneye ait hazırhkları için de şu izahatı vermiştir: DU e n e « Yalova'ya * geçen seneye nazaran yeni bir çok şeyler ilâve edilmiştir. Meselâ, yeni bir çok ha vuzlar yapılmış, mevcut parklar tevsi edilmiş, en mühim olarak ta o tellerde yemek yemek mecburiyeti kaldırılmıştır. Herkes yemeğini ist'e diği yerde yemekte serbest bırakılacaktır. Bunun için her keseye elverişli yemekler hazırlanacaktır. Hatta en asgarî para ile yemek ihtiyacının te mini için gayet ucuz bir aşçı dükkânı açılacakttr. Bu Iokantanın yanında her türlü mevaddı gıdaiye ve yemiş satan bir bakkal dükkânı da bulu • (30) kuruştan başhyacaktır. En liiks nacaktır. Yalova otellerinde yatak fiatlan yatak (4) liradır.» Sevahili mütecavire ve Belediye Sadullah Bey, sevahilî mütecavire vapurlarını Belediyenin işletmesi fi • kir ve tesebbüsü hakkmda demiş • tir ki: « Bu gibi seyler hükumetin halledecegi işlerdh*. Benim bu mes'elede hiç bir mütaleam olamaz.» Seyrisefain Umum Müdürü Seyri sefain vapurlarından birinde vuku dalı olacaktır. fki şehrin birbirini bnlan kaçakçıhk hâdisesi için de: çok yakın ve iki serginin de birbirini « Biz de kaçakçılıkla mUcadele takip etmesi Türk mallarmın teşhiri ediyoruz. Hatta vapurlarda sık sık itîbarile cidden iyi bir fırsat ieşkil araştırmalar yapıyoruz. Mevzuu bahis edecektir.. hâdisede alâkası olan iki kişi hak kında takibat yapılmaktadır» ceva Milano serpisine de iştirak bını vermiştir. kadar teşhiri kabîl olabilecektir. Binaenaleyh geçen sene olduğu gibi Türk mmauîât ve masnuatının Budapeste'de de teşhiri çok faydalı ola • eaktır. Geçen sene Budapeşte sergisini zi yaret etmek istiyenler için gazetemiz bir seyahat tertip etmişri. Ba sene gene Türkiye'den Budapeşte sergisini ziyaret etmek istiyenler için ucuz tarifeli bir seyahat tertîp olunacaktır. Bu seneki seyahat, Budapeşte'de «tbus» ve tstanbul'da «Natta» seya • hat acentaları tarafından tertip edilecektir. Beynelmilel sergilere ne kadar çok iştirak eder, mamuiât ve mah«ulâtı mızı dünya piyasalarma ne kadar çok tanıtırsak memleket için o kadar hayırlı olur. Bundan gerek sergilere iştirak eden tacirler, gerek memleket istifade görür. Çünkü ancak bu va sıta ile dünya piyasaiannda malla • nmızı satmak ve ihracatımızı artırmak imkânı bulunur. Her iki serginin birbirini takip ettiği ve sergilere iştirak eden tacirlere Avusturya ve Macaristan hükumetleri tarafından her türlü teshilât gösterildiği cihetle, Türk tacirlerinin mallannı gerek Viyana'da, gerek Budapeşte'de teşhir etmeleri çok *ay HaKç'te Batan sandal Faciaya sebep oîan motör tutuldu Evvelki gün Haüc'te, Unkapanı köprüsü yakınında bir facîa olmuş, kırmızı boyalı bh* motör bir kayiğa çarparak parçaiamıs, kayıVta bu lunanlardan tsa ve Karsnfil isminde iki zavallı boğulmuslardı. Bu faciaya sebebiyet veren ve hâdiseyî müteakro kaçtığı îçin tutulanuyan motör dün yakalanmıştır. Bu motör, ömer kaotanm idare sinde olup (Çubuklu) ismîni taşımaktadır. Hâdise günü mezbahaya giderek gübre yüklemiş, dönerken bu faciaya sebebiyet vermiştir. Musademeden sonra boğulanlar dan Karanfil'in cenazesi bulunmuj • tur. tsa'nın cesedi aranmaktadır. Boğazlar kom syonunun raporu Boğazlar komisyonu, dün, Amiral Vasıf Paşanın riyasetinde toplannuşhr. Komisyonun senelik raporu hazırlan • mıs ve matbaaya verilmistir. Raporun teb'ı bitmek üzeredir. Gelecek hafta içinde rapor, Cemiyeti Akvama ve Boğazlar komisyonuna iştirak eden devletlere gönderilecektir. Kimses'zler yurdu açılıyor Galata'da Osmanlı Bankasının kar. şısında eski bir tngiliz mektebi iken satın ahnarak kimsesizler yurduna tahsis edilen bina yakında acılacak tir. Yurdun tesisini müteakıp düencî • Iiği kendilerine meslek edinen kim • sesizler toplanacak ve yurtta ika • mete mecbur edilecektir. Adnan vapuru Köstence'de karaya oturan gemi dün kurtuldu Naimzade kumpanyasma ait (Ad« nan) vapurunun Köstence civarında karaya oturduğunu yazmıştık. (Adnan) vapuru pazar günü Köstence'ye giderek Filistin'deki (Tel • viyo) panaymnı ziyaret edecek (150) seyyah ile Kudüs'e gidecek haaları almak üzere lnnanımızdan kalk • mıştır. Yolda, sis yüzünden Köstence'ye yirmi mil mesafedeki kumluğa oturmuştur. Gelen son haberlerde gemi, kumluğa oturduğu için kendi vesaitile dün akşam kurtulmus, Köstence'ye gitmiştir. Karaburun'da karaya oturan Yunan bandırah Landors vapurunu kurtarmak için çalışılmaktadır. Gemi • nin saç levhaları dalgalardan ve kayalardan parçalanmıştır. Maamafih batmak tehlikesî yoktur. Gelibolu'da karaya oturan ve hâlâ kurtanlamıyan Saadet vapurunun yaralannı kapatmak için altma betondan tesisat yapılmakta ve vapurun oturduğu kayalar parçalanmaktadır. Söylenildiğine göre şimdiye kadar vapurun tahlisi için kıymetine yakın para sarfedilmiştir. Boğazdaki tarihî toplar Rumelifeneri'ndeki tabyalarda bu • Iur.an tarihî toplar Askerî Müzeye nakledilmektedir. Bunlardan bir tanesi dün getirilmiştir. Bu top, bir buçuk asır evvele ait kuyruktan dolma ve büyük çaptadır. Tabyadaki diğer toplar da getirilecektir. üsküdar Şile yolu Üsküdar . Şile arasmdaki yolun Kısıklı Çakmakdere kısmının inşasına nisanda başlanılacaktır. Bu kıs mın Kısıklı'dan itibaren ilk 1750 metresi asfalt ve mütebaki 5400 met • resi de şose olarak yapılaeaktır. Her iki kısım 35 bin liraya çıkacaktır. Üsküdar müftülügö Üsküdar müftiliği münhaldir. Ya kında intihap yapılacaktır. Darülbedayide ikinci şarkıh piyes Mölkiye möfettişlerinin tetkikatı Mülkiye müfettişleri fstanbul'daki tetkiklerine devam etmektedirler. Müfettişler şehrin ihtiyaçlanm ve halkın aiâkadar bulunduğu işleri tetkik etmektedirler. Son günlerde bu müfettişlerden biri Çorlu'ya» biri Çanakkale'ye ikisi de Bolu'ya gönde rilmişlerdir. îzmir postası Seyrisefain idaresi bir buçuk ay sonra yaz tarifesini tatbika başlıva eaktır. Her sene tzmir ile tstanbul arasında yapılmakta olan ekspres haS rm bu sene tasarruf dolayısile tekrar tesisinden sarfı nazar edilmesi ihti aali vardır. tzmir'e, şimdi olduğu gibi yazm da tskenderiye postasmı yapan vapurlar gerek azimet ve gerek avdet esnasında uğnyacaklardır. ediyoruz Ankara 23 (A.A.) 6 nisanda Milâno'da acılacak sergiye hükumetinıizin d« Utiraki takarrür etmiş ve simdiden bir pavyon isticar edilmiştir. Sergide memleketimizin baslıca mahsulât ve mamu • lâtı teşhir edilecektir. Mart ayı zarfında Laypzig'de teşhir edilmiş olan eşya ve niimuneler Laypzig'den Milâno'ya oak • ledümiştir. Kıraat kitapları hakkında İlk ve orta mekteplerde okunacak kıraat kitaplan gelecek seneden itibaren Maarif Vekâleb' tarafından hazırlanacaktır. Bu îş için Celâl Sahir, Necmettin Sadık, Ruşen Eşref, Mithat Sadullah, Reşat Nuri Beylerden mürekkep bir komisyon teşkil olunmustur. Konservatvarın konseri Darülbedayi ikinci şarktlt piyeri dün akşam vaz't sahne et miştir. Bu piyesin ismi (Saatçi) dir ve Celâl Esai Bey tarafından yazılmtşttr. Resmimiz prova esnasında alınmıştır. Ba piyeste muzik, Yalova türküaüne nazaran daha kuvvetlidir. Konservatuvar tarafından tiazar günü Tepebaşı tiyatrosunda bir konser verilecektir. Bu konsere şehri mizdeki ecnebi zevat, erkânı hü • kumet ile Darülfünun ve yüksek mektepler talebesi davet odilmişlerdir. Konservatuvar, bundan sonra hal» ka mahsus konserler de verecektir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: