17 Mart 1932 HiKAY Boyacı Mehmet Efendi vaktiyle bu işe küçük bir çırak olarak girmiş fakat gözü açık oldu Bebek beşikleri Hanım kızlar işte bebekleriniz için araba ve beşikler. 1 Alelâde tahtadan, telden ve evde artmış ponje parçalarından yapılır. 2 Keza gene tahtadan ve tel MCMLCkCTLC*»C ÇOCUKLAR. FAYOAU BTLGÎLER } iran'da garip bir göl İran'ın şimalindeki Rumiye gölü 2 bin metre yükseklikte bir yaylanın ortasındadır. 135 kilometre eni, 240 kilometre boyu vardır. Gc!ün suyu o derece fazla tuzlu f lamak üzere hırsızın öte taraftaki mesguliyetinden istifade ederek parasını ve defterlerini koyduğu masanın altına gizlendi. O sırada yanına bir boya şişesi almayı da unutmamıştı. Hırsız döndü dolaştı. Etrafta kıymetli bir şey bulamayınca para çekmecesine yanaştı. O orada meşgulken Mehmet efendi de aşağıda boa durmadı. Şişedeki koyu siyah boyayı yavaş yavaş ğu için az zamanda terakki ederek kendi başına bir dükkân açmıştı. Dükkân Karaköy'den Azapkapı'sına giden dar sokakların birinde idi. Geçenlerde bir akşam dükkânı hırsızın ayaklarını bastığı yere boşalttı. Hırsız bunun farkında olmadan çekmecedeki banknotları cebine yerleştirdi. Korka korka dört tarafına bakınmaktan başka bir şeye dikkate meydan bulamadan çıkıp gitti. düzeltip temizlemek için geç vak i te kadar or*da kalmıştı. Saat nerdeyse on ikiye geliyordu. Tam if onlüğunü çıkarıp giyimnek üzere idî ki: Davranma! Diye elinde bir tabanca korkunç bir hırsız girdi. Fakat karşısında Mehmet efendi de arkasmdan fırladı. Evvelâ karakola uğrayıp yanına iki polis memuru aldıktan sonra hırsızı, ayaklarına bulaşan boyanın kaldırımlar üzerinde bıraktığı izi takip ederek; iltica ettiği bir sabahçı kahvesinde buldu. den, evde kalmış saten parça • larından yapılır. 3 Altı doldurma, kenarı ve körüğü telden, kumaş kısmı krep döşinden yer beşiği. Kenarını örten kısım tekmil plilidir. Ustüne daha koyu renkte kor don çevrilmiştir. 4 Kumaşı açık mavi pon jeden yer beşiği. Kenarı daha koyu renkte bir kumaştan. Bir tarafında mavi satenden bir fi yango vardır. 5 Bebek beşikleri için kâğıttan yastık ve çarşaf nümuneleri. Sinema artistlerinden Wallace Beery büyük bir san'atkâr oîHuğı gibi ayni zamanda iyi kalpli de bir adamdır. Resimde etrafına ve kucağına almış olduğunu gördüğümüz yavrular geçende ölen hala • sından öksüz kalmış yavrulardır. Çocuğu olmadığı için bunları okutup adam edecek. Belki de kendi gibi sinema artisti yapacak. Yefmiş iki Millef ır 3 Sineklerin verdiği rahatsızlıklar dur ki içinde tek bahk yasıyamaz. Sahillerinde bir kaç metre yük sekliğinde tuzdan kayalar teşekkül etmiştir. Bu kayaların «Sulfate de Sodium» ile «Klorür de Sodium» dan müerkkeptir ki her ikisi de müshil olarak kullanılan maddelerdir. merakh şeyler Balık mı, insan mı ? Okyanus kıt'ası adalanndan bir kısmını teşkil eden Filipin takunadalarında oturan halk dünyanın en karışık milliyetli ve cinsiyetli ehalisinden mürekkep bulunmaktadır. tsimlerini saymak ve bir çok yabancı kelimeler işitmekten başka bir işinize yaramıyacağı için vazgeçiyoruz. kimseyi göremedi. Çünkü Mehmet efendi o esnada tam kapının arkasında duruyordu. Bu hal karşısında boyacının ilk aklma gelen şey hırsızın üzerine atılıp onu yakalamaktı. Bir müddet düşününce silâhlı adamla boğuşmanın pek te kolay obnıyacağını anladı. Bağınp çağırmanın da hırsızın kaçmasına sebebiyet vereceğini biliyordu. O esnada aklına bir kurnazlık geldi. Bunu tatbik için fırsat kol Mehmet soğuk kanlıhsn ve kurnazhğı sayesinde hem kendi paraJarmı kurtarmıs, hem de bir sab'kahyı vakalattırarek fs*anbul zabıtasma hizmet efcnİE oldu. Eğlenceli oyunlar înce tahtadan resimde gör düğünüz veçhile 12 tane 4 veya 5 santimetre kutrunda tekerlekler kesiniz. Güzelce bir tarafını siyaha, bir tarafını beyaza bo • yaymız. Sonra oyuncuları topiayınız. Bir masanın ucuna L gibi bir kitap koyunuz. Her oyuncu masanın öbür ucundan tekerlek Ieri S şeklinde görüldüğü gibi kitaba doğru yuvarlıyacaktır. Tekerleklerin kitaba çarptık tan sonra yıkılmaları lâzımdır. Beyaz tarafı yukarı gelmek ü • zere düsen tekerlekler birer sayı yapar. Siyah tarafı yukarı gelerek düsenler sayı kazanmaz. Bu suretle oyun devam eder. Ana baba ve çocuklardan mü rekkep bir Maoris ailesi Okyanusya kıt'asındaki yeni Zelanda adasında oturan Mao ris'lerin hayatı merakla tetkik edilecek bir mevzudur. Bunlar son asrın medeniyetine tamamile yabancı kalmışlar ve kendi hallerinde yaşayıp gitmişlerdir. Maoris'lerin cetleri yamyam olmakla beraber bugünküler çok misafirperverdirler. MemleketleBunlann içinde Bajaos ismini rine gelen ecnebilere çok hürmet taşıyan bir kısım halk vardır ki gösterirler. denizde dünyaya gelir, onun üzeEn büyük süsleri başlarına tüy Maoris'ler birbirlerine rastgel rinde büyüyüp hayatlannı geçitakmaktır. Zevk aldıkları oyun dikleri zaman böyle selâmlasırlar rir ve nihayet gene onun üzerinde «Baka» namını verdikleri mu gencin başını farelere didik didik can verip giderler. kaddes danstır. ettirip öldürtmüş. Kız da bu manKaraya ancak muvakkat bir Vücutlerine kadın erkek he zara karşısında aklını kaybetmiş. zaman için ayak basarlar. Çünkü men hepsi dövme resimler ya Maamafih hali hazırda Maoris'ler ikametgâhları kayıklardan ibapar ve yazılar yazarlar. bu gibi vahşiçe zulümleri terketrettir. Onların içinde yatıp kalGarip insan başları ve vücut • mislerdir. karlar. Ieri yaparak heykeltraşlıkta da Aşağı yukarı 1200 kişiden iba IHtMllltlUIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIUIIIinllllllllllllllllllllllilllllllillllllllllUlllllllllllinillllllllilMllllllllllllllinilinillllllHIIIIIIIHIIIIII ret olan Bajaos'lar gündüzleri kısmen balık avlamakla bazan da korsanhkla meşgul olurlar. Geceleri kayıklarını emin limanlardan birinde sırt sırta dizip istirahate çekilirler. Her kayık içinde yaşıyan insan adedi aile efradının miktarına göre beşten ona kadar olabilir. Biitün bu aile efradı yemek yapmak çamaçir yıkamak ve saire gibi işlerini de kayık içinde görürler. Ölülerini de beline ağır bir taş bağlayıp denize atarlar. Diğer insanlar gibi toprağa gömmezler. O nipeten küçük kayıklariyle çok uzun mesafeler katederler ve ta Cava adasına kadar giderler. Bajaos'larm menşeleri henüz kat'î surette malum olmamakla beraber bazı âlîmler bunlann asırlarca evvel Filipin takımadalarına gelmiş arap bahriyelilerinin nesline mensup olduklarını söylemektedîrler. 50 veya 100 gibi muayyen sayıyı sıra ile yapanlar oyundan çıkarlar. Sona kalan yenilmiş sayı • lır ve ceza görür. epeyce ilerlemişlerdir. Müzeleri bu çeşit heykellerle doludur. Maoris'lerin eski vahşiliklerine bir misal olmak üzere size bir hikâye anlatahm: Lâalettayin bir delikanlı kabile reislerinden birinin kızma âşık obnuş. Kabile reisi kızmı bu gence vermek istemiyince onlar da kaçıp evlenmişler. Fakat kabile reisi bunları yakalattırmış. Güveyi bir direğe bağlatmış, baçinı bir demir kaf ese koydurup içine f are doldurtmuş. Kızının ve maiyyetinin gözü önünde zavallı Yaz geliyor. Gene sineklerden çekeceklerimiz var. Yüzümüze ötemize berimize konup kanımızi îmmeğe çalışacaklar. Fakat bi liyor musunuz ki onların ver dikleri bu rahatsızlık bizi sade taciz etmekle kalmaz. Bizim eilerimize yüzümüze konmadan evvel onlar baska yer'ere çöplü^ lere, diğer pis mehallere de Wonmuşlardır. Oradan aldıklar1 mikropları pekâlâ bize aşhyabiiirler. Yazm böyle faaliyette olan sineklerden, bir kısmı ilk kış sopuğu ile temas ettikleri zaman öl • mekle beraber çoğu da bir kö şede uykuya dalarlar ve ilk s'cağı görünce uykudan uyanıp mev dana çıkarlar. Geçen yaz aldıVları mikroplar da bu uyku esnasında ölmez. Onları ertesi yaz insanlpra ashyabilirler. Mart bulmacası Dl Rl | ŞA RE Pİ MA ERİ RT iç Şu yukarıda 9 murabba i • çinde gördüğünüz heceleri o suretle diziniz ki bu aya ait bir darbımesel çıksın. Doğru halledenler arasında bir kişiye beş lira mükâfat takdim edilecek ve resmi gazete mize basılacaktır. Diğer birine bir «İş Bankası» kumbarası hediye edilecek üç kişiye «İpekiş» in zarif ipek mendillerinden verilecektir. Diğer 95 kişiye muhtelif hediyeler. Onlardan da arzu edenresmi basılır. Cevaplar nisanm birinci gününe kadar «Cumhuriyet ço cuk sahifesi muharriri» adresine gönderilmelidir. Geç kalanlar ve bu adrese göndeTİlmiyenler mükâfat kazanamazlar. Deve kuşu süvarisi iki vahşinin başına gelenler