SEKiZiNCi SENE No. 2823 Sahip v«s Basmuharriri ÇARŞAMBA 16 MART 1932 NADİ : ) m İDAREHAIMESİ. tftvuaınııuuraıy* UrtiMiıda iaım vahsasü Telgraf: İstanbul Cumhuriyel Posta kutusu: N» 246 Basımjharrlr Tahrtr müdGrU müdürü 32365. Matbaa 22366 23236 20473 U Hariciye Vekilimiz dün akşam Ankara'ya gitti ııınıııınııııımıııııııı ıııııııııııııııııımıııııın ıımıııtıiııııııııııiMMi ıııııııııııııııııııııııııııi! ıııııııııııııiMinıııııııııı ıııııııımmıııııııııııiMi urıycri'itt B • HKfeHI^L ^ ^^^i^^m •' iHiııımııııırııııımıııııııımımıııııııımıiHiiHimııtıımıııııııı ıııiHiıiMiııınHiııııııııiH.,... , „ , , „ , „ „ „ „ , ırıııııııımımııuıım ııııııııııu IIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIII M D E : TOR Ö DT : MÜDDET:1 TÜRKİYE İÇİN : HARİÇ İÇİN ABONE ŞERAITİ • Seneliği : 1400 Kr. | 2700 Kr. : 6 Ayhğı : 750 Kr. i 1450 Kr. I 3 Ayiığı : 400 Kr. i 800 .M..A**.İ 150 Kr. : her yerde """""" •"•"•"«''«"«»"•nıııııınmııııııiıiiHinıınıııııııııııııııııııııııııı mııııııııııı »iHiınııııiıı.iınııınMiıııını.iMt ıııııııiııuMMiMiıuıuıı mııtııııııif Heyatî Vekile BugUn MUiıim Bir İçlima Aktedivor * Kurııştur Buğday Mes'elesinin Iki safhası Buğday fiatlanndaki sukut, iktisadî buhranın başlıca âmili olduğu anlaşılınca artık bu mes'ele üzerinde en müstacel ve en radikal tedbiri almaktan başka çare kalmamıştır. Buğday mes'elesinin hemen bütün gazetelerimizde hararetle ve devamlı sekilde mevzuu bahsolması sebebi, bu mevzuun haiz olduğu bu yiiksek ehemmiyettendir. Bütün gazetelerimiz ve hükumet mehafili ve salâhi • yettar makamlar, buğday mes'elesi diye hailedilmesi lâzım gelen bir iş olduğunda tereddüt etmiyorlar. Tanavvur edilsin ki bundan iki sene evvel, hatta gecen sene (Türkiye'de hailedilmesi lâzım olan bir buğday mes'elesi olduğunu) iddia edenler ve buna kendi akıllannca doğru gör • dükleri tedbirleri söyliyenlere, en hafif tâbirle, hayalperver denmişti. «Buğday işinin beynelmilel bir iş olduğu, müdahale ile halledilemiyeceği ve beynelmilel buğday kongre ve konferanslanndaki kararlara intizar zarurî olduğu» sözleri şündi söylenmiş gibi hâlâ kulaklarımızdadır. Artık bugün, bu zevat (buğdayı kıymetlendirmek) mevzuunda söz ve karar sahibidirler; ve kendileri de bu mevzuda ve esasta bizimle beraber düşünmektedirler. Davanın birinci kısmı hallolun • muş, iş teferrüata gelmiştir. Tef errüatta anlasmamız ise pekâlâ kabildir. Bizitn îçin asıl mes'ele, buğdaym millî bir mes'ele olduğuna, ve düşük fiatların kıymetlendirilmesi için himaye ve müdahale lâzım olduğuna inanmak idi. Beynelmilel buğday îttihatların • dan, kongrelerden'ümît ve halâs bekliyenlerin hata etmiş olmaların dan, ve bütün dünya memleketleri içinde buğday hususunda tedbir al • makta en sona kalmış bulunmamız dan dolayı kimseyi muahaze edecek değiliz; çünkü iktisadî hâdiseleri başka sekilde görmeğe alışmış olan ve yeni bir inkılâp rejiminin icap Iarını mülâhazaya alamıyanlar da mazur ve kanaatlerinde samimî olabilirler. Buğday mes'elesi, başlıbaşma bir siyaset mevzuudur. Bu siyaset altında vergi işine de radikal çare bul • mak, ve yahut bugünkü bütçe sıkıntısına mâni tedbir aramak, işin esasına nazaran, teferrüat sayılır. Buğday işinde hareket noktamız, devlet hazinesine para bulmak olmadığını itiraf etmekle beraber, bu iş olmadan malî darlığm ortadan kalkmıyaca ğmı da söylemek doğru olur. Buğday mes'elesi bir millî dava olarak ortaya atılmıstır. Her millî davanın olduğu gibi, bu isin de, iktisadî, siyasî, içtimaî ve malî faydalan ve gayeleri vardır, ve buğday siyasetinde bu gayeler bîrleşmiştir; hepsi birbirinden mühîm, hepsi birbirini tamamlıya ı şeylerdir. Buğday isi tek ceoheden ve bir noktai nazara göre mütalea edilebilen iş olsaydı, onun memleket umumî hayatında bir buhrana vesile "e sebep olacak kadar ehemmiyeti iddia ve isbat olunamazdı. Fiat muvazenesizliğinin önüne geçmek gibi îktisadî bir hedef için buğday isile meşgul olacağız; buğday istihsalâtımızı tanzim ve ıslah etmek için, hatta inkişafa sevketmek için gene bu işle meşgul olacağız; köylü sınıfını farklı fiat makası arasında ezmemek ve bir sınıf haksızhğı yapmamak için dahi buğday isile uğraşmağa mecbur kalacağız. Fakat bunların yanında birisi çıkıp ta vergi işlerimizi de bu gaye ile beraber ıslah etmek, yahut bütçe darhğına çare bulmak imkânlarını gösterirse, bunları da ayni çerçeve içinde tetkik etmekten geri kalmı • yacağız. ' Görülüyor ki, buğday isi tam bir millî davanın, hayatî bîr mes'elenin haiz olduğu her türlü vasıflara ma liktir; ne yalnız fiat yükseltmek işi • dir; ne de vergi almak işidir. Fakat buğday başhbasına bir millî mes'ele, bîr siyasettir. Onun esası Türk inkılâbının ikmal edilecek bir safhasıdır. Kapitülâsyan rejiminden serbest millet iktisat rejimine geçmemizin bir neticesî, zarurî bir safhası olarak önümüzde bir buğday mes'elesi vardır. Buğday mes'elesinin şimdiye kadar to vaki nesrlyatımızdan çıkan neticesi şudur: Buğdayı kıymetlendirmek, bugünkü düşkün fiattan ve müstahsili T. Rüştü B. in Türk Bulgar münasebatı hakkında bir Sırp gazetesine beyanatı Evvelki gün Avrupa'dan sehrimize çelen Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Bey dün akşama kadar Tokat lıyan otelindeki dairesinde istira hat etmisrir. Vekil Bey bu es • nada Bükres sefi • rimiz Hamduliah Suohi. Muhtelit Müba'JO'Ie Komis yonu Türk mu rahhas heveti reisî S«vki Bevlerle TüıkYunan muhtelit mahkeme»" 1 Heyeti Vekile Bugün Toplanacak Tevfik Rüştü Beyi dinle dikten sonra malî raporu tetkike başlıyacak m ^ ^ " ııııiMiıııııııııııiıııiMiıııınmiMinmıiHinııııııııııııııııııııııııı ııtııııııııııııııııııııııııııuıııııuııııııııııııaııııiMrmnııııniiHiHin İki aylık bir mukayese Son iki ayda 9,8 milyonluk ithalâtaı mukabil 17,6 milyonluk ihracat yaptık' îhracat Ofisi 1932 senesi kâ nunusani ve subat ayları zarftnda ithal ve ihraç olunan e&yanın kıymetlerini gösteren şayani dikkat bir istatistik nesretmiftir. Bu istatistikte son iki senenin ithalât ve ihracatı da mukayeseli bir surefte zikrolunmaktadır. 1931 senesi kânunusani ve şubat ayları zarfında (22,496,118) lirahk ithalâta mukabil 1932 senesinin ayni aylarında kontenjan^ tatbikatı hasebile (9,864,427) liralık ithalât olmuştur. Keza 1931 senesi ilk iki ayında (20,345,938) liralık ihracata mukabil 1932 senesi ilk iki ayı zarfında (17,626,634) liralık ihracat yapılmıştır. Ameleye alacaklarına mahsuben para verildi, amele işe devam ediyor Ankara 15 (Telefonla) Heyeti Vekile yarınki içtimada Hariciye Vekilinin seyahati hakkında vereceği izahatı dinliyecektir. Bunu müteakıp Fırka Mali Komisyonu tarafından verilen raporun tet kik olunması muhtemeldir. Başvekil Paşa Hz. raporu tet kik etmektedirler. Rapor teksir olunarak Heyeti Vekile azasına da dağıtdmıştır. Rapor Heyeti Vekileden sonra Fırka Grupu tdare Heyetinde ve gelecek salt ganti de Fırka Gru • bitaraf reisi MTevfik Rüştü Beyin bu defaki Sofya ziyaretinde Bulgar Başpunda konuşulacakttr. Boeg ve MuM'' veküı M. (Muşanop un bir aradcı alınmış resimlen Mübadele Komisyonu Yunan fevkaTokathyan otelinden ayrılarak mo • Malî Komisyon bu seneki va Iâde murahhası M. Sakolaropulos ile törle Haydarpaşa'ya geçmiş, Anka ridatı 147JS milyon, masrafı da görüsmüstür. ra'ya hareket etmiştir. Tevfik Rüştü 186 milyon lira olarak tahmin et(Mabadi 2 inci sahifedel Vekil Bey, dün akşam saat beşte miştir. Aradaki 35,5 milyon lira açtğm kapattlması tçin arazi, kazanç ve diğer bazı vergüere bir miktar zam yapdması, memur lardan yuzde beş tekaüdiye kesilmesi, yekunu 23 milyon lira tutan ecnebi grup ve şirketlere verilecek borç taksitlerinin tecüi düşünülmüştür. Komisyon devlet memurlarından kesilen Devlet hankast KL**,^..:* JL.:I, ni de teklif etmektedir. 19 şeker taciri ve bir şahit istîc^aj) edildi! Muhakeme diğer şahitlerin celbivebazı hususatın tahkiki için talik olundu Azapkapı'daki hâdise 98. Kahve ihtikârı Komisyon tetkikatını bitirdi, kararını Vilâyette Mektupçu Osman B. in riyasetinde müteşekkil ihti • kârı tetkik Komisyo nu kahve ih • tikârı hak kındaki tet kikatım bi • tirmiştir. Ko misyon Ti caret MüdiriKomisyon reısı Osman B yeti tarafın dan ihtikâr yaptıkla mdan do • layi isimîeri verilen kimsele. ; n kahve tüccarı değil kumüsyon • cu olduklarını tesbit etmiştir. Ticaret Müdiriyetine yazılan bir tezkerede ihtikârı yapan kahve tüccarlarınm bildirilmesi isten miştir. Ticaret Müdiriyeti bu hususta tetkikat icra ettirmekte dir. Limon ihtikârı tetkikatt İstanbul mıntakası Ticaret Müdiriyeti tarafından limon ihtikârı yapanlar hakkında tanzim edi len şikâyetname Müddeiumu mlliğe verilmişti. Dün de diğer bazı limon tacirleri hakkında tetkikat icrasına başlanmıştır. Yapılan tetkikat kontenjan münasebetile limon fiatlannı ffayritabiî surette yükseltmiş olanlar hakkındadır. Şeker tacirlerinin mtıh akemesınden bır ınnba Seyrisefaın fabrikastnda bir vapur üzerinde çalışan amele.. Seyrisefain idaresinin Azapkapı'daki fabrikasında çahşan amelelerin biriken yevmiyelerini alamadıkları için fabrika müdürüne müracaat et tikleri, kendilerine isthkakları veriIemediği takdirde çalışamıyacakla rını bildirdikleri yazılmıştı. Amelenin bu müracaati üzerine kendilerine alelhesap 1450 lira bir para dağıtılmıştt. Bu mes'ele hakkında Seyrisefain müdiri umumî muavini Tahir Bey bize beyanatta bulunarak buhran, kontenjan usulünün tatbikı ve kışın şiddetli geçmesi yüzünden Seyrisefain varidatının azaldığını, vaziyetin biraz ziyandan kurtarmak.. Mes'ele umumî hattı itibarile bugün için budur? Fakat buğday siyaset i diye yepyeni bir mevzu ortaya atanların hedefi yalnızca bu değil dir. Buğdayı himaye etmek gayesi mevzuu bahistir. «Yalnız buğdayı kıymetlendirmek» yanlış bir netice de verebilir; meselâ istihsalâtın a zalmasile buğday fiatmın yüksele ceği de düşünülebilir. Halbuki buğday siyaseti, mefhumile anladığırrnz şey, hem istihsali tanzim ederek memleketin bütün ihtiyacım dahil den temin etmek ve hatta kıstıen buğday ihracatı yapmak, hem de buğday fiatını normal ve hesaplı şekilde tesbit ve tayin etmektir. [Ekmeği meselâ «12» kuruşa yi yemeyiz,bundan fîkara.halk müteessir olur] diyenler, şüphe yok ki samiî olarak memleket fıkara halkmın bu baslıca gıda maddesînin yükset mesi ihtimalinden telâş etmektedirIer. Bu çok doğruve millî bir histir; gıda maddesi ekmektir, ve onu olsun memleketin ekseriyet halkının baslıca ucuz tedarik ettiği için Türkiye'de darlaştığını, yalnız amelenin değil bazı memurların da maaşlarını alamadıklarını, yaz gelince islerin ve varidatın Fazlalaşacağını, herkesin istihkakının verileceğini söylemişti. Dün bir muharririmiz, Seyrisefainin Azapkapı'daki fabrikasına giderek orada çalısan amele ile temas etmiş, dertlerini dinlemiştir. Amele vaziyetinden şu sekilde şikâyet et miştir: « Fabrika ve havuzda takriben (300) den fazla amele çalışmaktadır. Hepimiz muhtelif yevmiyeler alırız. İşe verme itibarile seyyanen tatbik, < Mabadi 2 incı sahiiede ) Şeker fiatları üzerinde ihtikâr yaptığı iddiasile mahkemeye verilen Al pullu Şeker fabrikasmın muhake mesine geçen hafta sah günü 3ultanahmet Birmci sulh ceza mahkemesinde başlanmıştı. Dün de gene şeker üzerinde ihtikâr yapmakla meznun on dokuz şeker tacirinin muhakemesine ayni mahkemede bas lanmıştır. Mahkeme salonu çok kalabilıktı. Alpullu Fabrikası müdür muavini Hayrettin Bey, vekilleri ile mahke mede isbati vücut ettiği gibi, naz nun şeker tacirlerinden hemen ek serisi de mahkemeye gelmiş huln • nuyorlardı. Dünkü celsede maznun tacirler birer birer isticvap sdilmiş, sorguya çekilmişlerdir. Hâkim B. evvelâ Nimet Refik B. i isticvap etmiştir Nimet Refik Bey, şeker taciri olnvıyıp nakliye kumusyoncusu olduğunu, mağazasında bulunan seke>!erin Prikli İstaniçe Efendiye ait bulun • duğunu söylemistir. Vehap Bev de şeker satmadığını, zahire taciri olduğunu bildirmiştir. Diğer maznun Sevket Bey, <ahve ve şeker taciri olduğunu, piyasa üzerinden mal sattığını, elindeki sekev lerin Alpullu malî olmavıp ecnebi malı olduğunu söylemistir. Hayık Efendi, mamul seker sattığını, gayrimamul şeker ticareti yapmadığını, ecnebi fabrikalara şfker sipariş ettiği halde bunları heniiz çıkaramadığını bildirmiştir. İsrnail Hakkı Bey, şeker taciri vr Alpullu fabrikasmın on üc bayiinden ı Mabadi 2 incı sahiiede > llllllllimillllMIIIMMIIMIIIItlimilllMimilllMIHIIIIIIIIIIim >linillllllllllllllllllllllllllllllMIII1llllllllllllllllltl!ll!IMIIIIinflllHIIIM1ll1MIIIIIIIIIIII Şehitlikte bugün ihtifal' yapılacak 1 ııııııııııımiMiıııııiMiııınımiMiiMiıııııımıiMiıııııııııınıııııııııımı IIIIIIIIMIIIIMIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIHIIMIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIIIIIII aç yok denebilir. Fakat bu vatanperverane itiraza karşı kendilerini gene telâşa verecek bir hakikatten bahsetmek doğru olur: Buğday işi şimdiki halde başıboş bırakıldığı takdirde maalesef va kında ekmeğin okkası (1516) ku ruşa yenecek, belki Türkiye'ye bir miktar hariçten gene buğday gelecektir. Bu muhakkak vaziyette Türk köylüsü gene basit istihsal çerçevesi içinde, Türk müstehliki hiç bir fayda mukabili olmadan ekmeğe yüksek fiat ödemek mecburiyetinde ve Türk ticaret muvazenesi bir miktar ek meklik buğday ithali pahasına, açık veren sekilde olacaktır. Halbuki buğdayı himaye etmek için bugün bir miktar ekoıek fiatla rjm yüksehmekle neticelenecek tedbirler gösterenler, yalnız bugünkü buhrana çare bulmak için uğraşmıyorlar; ayni zamanda yannki bu muhakkak fiat yükseklifrinf ve tehlikeyi Ön'emek gayesini de takip ediyorlar. tşte buğday davasının îkinci bü yük ehemmiyeti bundadır! Izmir treninde Bir genç kız öldürüldü ' "16 mart şehitlerinın Eyup'teki makberelerı Tire 14 Bugün İzmir'den ö ' * 16 mart hâdisesinde şehit düşen Türk askerleri için bugün bir ihdemiş'e giden ekspreste bir cinayet olmuştur. Tren Arıkbaşı istasyonuntifal yapılacaktır. Bu ihtifale İstanbuPda bulunan meb'uslarla res • dan hareket ederken Kamoğiu Musa mî, gayriresmî bir çok müesseseler mensubini iştirak edeceklerdir. İhisminde biri bir kızın üzerine ateş et tifale iştirak edecek heyetleri köprüden saat 3,5 ta kalkacak olan bir miştir. Kurşun kızın ablasına isabet vapur Eyüb'e götürecektir. Eyup'teki şehitlikte ihtifale saat 4,5 ta etmiş, biçareyi derhal öldürmüştür. başlanacak, muhtelif hatipler nutuklar söyliyeceklerdir. Katil firar etmiştir. A.H.