Mart 1932 Camhariyet SON TELGRAFLAR Rus Japon münasebati Japon sefiri Karahan tarafından soralan suallere cevap verdi Mo^kova 29 (A.A.) Japon se • firi M. Hirota 27 şubatta M. Kara han'ı ziyaret ederek M. Karahan tarafından 24 şubatta sorulan sua'lere cevaben atideki beyanatta bulun muştur: « Japon hükumeti Çin şark şimendiferleri ile Japon kıt'atınm nakli hakkında bir itilâf akti için Japon kumandanlığı tarafından yapıldığı bildirilen tekliften kat'iyyen haberdar değildir. Hükumet bu hususta Mançuri'deki Japon makamatından malumat istemNtir. Beyaz Rus'ların faaliyetine ve Mançuri'de yeni devletin tesisi bahsine gelince Japon hükumeti bu hususta telgrafla mütemmim malumat verecektir. Çin şark şimendiferinin şark kısmı vaziyetindeki değişiklik sebebile bu mıntakada ikamet eden Japon tebaasının Japon kıt'atınm himayesine ihtiyaçlan vardır. Rus hududuna kıt'at gönderil mesi kat'iyyen mutasavver değildir. Kıt'at yalnız Japonya'ya ve lüzumu haltnde hailine kadar gönderilecektir. Japon kumandanlığı Sovyet Rusya'nın şîmali Mançuri'deki menafii ve hukukuna riayetkârdır. Japon kıt'atuun şark simendiferleri hukuk ve menaftini ihlâl edeceklerinden kat'iyyen endişe etmemesi Sovyet hükumetinden rica olunur. Kıt'atın Harbin'in şark istikametinde nakli münhasıran Japon tebaasının müdafaası îçindir. Japon hükumeti Japon kıt'atının" İmyanpo istasyonu ve kat'î ihtiyaç halinde hailine kadar nakli îçin mezuniyet vermesini Sovyet hükumetinden rica eder.» M. Karahan ayni tarihte asağıdaki cevabı vermiştir: «Japon kıtaatmm şark Çin şîmendiferlerile nakli 1925 senesinde Japonya ve Rusya arasında aktedilen Pekin muahedenamesi ile bazi noktalarda taarüz etmektedir. Mezkur muahedename mucibince Postmouth muahedenamesi mevkii mer'iyette kalmaktadır. Bununla beraber Sovyet hükumeti istisnai ahvali ve Mançuri makamatinın bu husustaki muvaffakiyetlerini nazari itibara alarak mahdut miktarda Japon kıtaatmm Harbin'den İmyanpo ve kat'î lüzutn halinde hailin istasyonlarına kadar istisnai olarak nakli için icap edenlere talimat vermiştir. Sovyet hü kumeti bu muvaffakiyetini Japon hükumeti ve kumandanlığı tara • fından Çin şark şimendiferinin ve Rus menafiinin hiç bir suertle ihlâl edilmiyeceği Japon hükumeti tarafından tamin edilmesine mütevakkif bulundurmaktadır. M. Karahan Potsmouth muahedenamesi hakkında M. Hirota.ya ayrıca iki sual daha tevdi ederek bunlara izahat itası için Japon hüku • metine iblâğını rica etmistîr. Portsmouth muahedenamesinin yedinci maddesi mucibince Rusya ve Japonya Mançuri'deki hatları münhasıran ticarî ve sınaî gayelerle şletmeğe ve hiç bir suretle sevkulceyş maksadı ile isletmemeği taahhüt etmişler dir. Bu maksatla işletmek bu mua hedenamelerin ihlâiini intaç etmektedir. Bu maddeyi de muahedenamenin diğer maddeleri gibi tamamen tatbik eden Sovyet hükumeti Japon makamatının ve kumandanlığınm da yedinci maddeye şark şimendiferi hakkında ayni suretle riayet edip etmemekte olduğunu sormaktadır. lkincisi Sovyet hükumeti Japon kıtaatının son zamanlarda Sovyet Mançuri hududuna bitişik mıntakada tahaşşüt etmekte olduğu hakkında sahih malumat almıştır. Bu hal de Portsmouth muahedenamesinin ikinoi maddesi ile taarüz etmektedir. Sovyet hükumeti Japon hükumetinden bu husuta da îzahat almağı arzu etmektedir. Japon sefiri keyfiyeti derhal Tokyo'ya bildireceğini beyan eylemiştir. HHIIUIIımum.ı«i Yeni bir Japon taarruzu Cemiyeti Akvam harbe mâni olmak için bir konferans aktini teklif etti ( Birinci sahifeden mabait ) tedricî surette ilerlemişlerdir. Ja pon'lar ayni zamanda Kiang Wan cephesi üzerinde de ilerlemektedir. Japon topcu ve tayyareleri Chapei'i şiddetle bombardıman etmektedir. HEM NAL1NA MIHINA Fırka Grupunda Refik Şevket Beyin takrırı goruşuldu Ankara 1 (Telefonla) Fırka Grupu saat 3 te toplandı. 1,5 saat kadar süren müzakere esnasında Refik Şevket Beyin verdiği takrir göriişüldü. Refik Şevket Bey takririnde Anka • ra'da yapılacak Dahiliye Ve kâleti binası için vilâyetler hususî idareleri bütçelerine ko nulan tahsisatın ne suretle ko nulduğunu soruyordu. Dahili ye Vekilinin bu hususta verdiği|| izahat kâfi görüldü, içtimaa nijs hayet verildi. I Felekciğim! I Çin'liler kaçtyor mu? 1 | $ § f Nevyork 1 (A.A.) (Reuter) Tokyo Bahriye Nezaretinin neşret miş olduğu bir tebliğ saat 10,30 da Japon'ların yapmış olduklan umumî bir taarruz üzerine Cin'lilerin gayrimuntazam bir halde Sanghay'dan çekildiklerîni bildirmektedir. Yeni Japon kumandanı işe başladı Ağaç Koruma Cemiyetinde Izmir'deki teşekkülün şayani takdir mesaisi Şanghay 1 (A.A.) Jeneral Shirakawa, imtiyaz mmtakası hu dutlarının şark tarafı haricindeki bir dokuma müessesesinde bulunan u mumî karargâha vâsıl olmuştur. Wangpoo nehrinde demirli olan İdzuma amiral gemisi ile diğer bir kruvazörün 15 metre kadar yakınmda iki torpil infilâk etmistir. Bu torpillerin patlayışı bütün Şanghay şehrini sarsmış ve halk bir zelzeleye hükmetmiştir. Her iki gemiye de hiç bir zarar olmamıştır. Fazla mal alanlar Hükumet, fazla mal alan mübadiller hakkında Meclisten tefsîr istiyor Ankara 1 (Teiefonla) Meclise j gelen bir tezkereye göre mübadiller 1771 numaralı tasfiye kanununun ikinci maddesi mucibince muayyen nisbetler • den fazla almış olduklan malları 3 ay zarfında borçlanmağa veya uhdelerindeld malı terkedip mukabilinde tas fiye vesikası almağa mecburdurlar. Kanunda 3 ay zarfında borçlanılmadığı veya eldeki malı terkedip tasfiye vesikası almmak üzere müracaatte bulunulma • dığı takdirde borçlanılması lâzım ge • len fazlalann islirdadı veya vesika almak hakknun sukutu lâzım geleceğine dair serahat yoktur. Bununla beraber bu kanunun 9 uncu maddesinde «3 SncS maddede yazılı istihkak sahiple rinden ellerinde tafviz komisyonlannca verflmiş istihkak mazbatası bulunan mübadiilerîn kanunun mer'iyetînden iti baren 3 ay zarfmda mazbatalarını tefviz komisyonu reislerine tevdi edip mukabilinde makbuz almaları ve istihkakları ma7bataya merbut bulunmıyanla • nn mazbata almak üzere bu müddet zarfmda müracaatleri mecburidir» denmektedir. Tezkerede bunlar anlatılmakta ve kanuna zeyü 1866 numaralı kanunun birinci maddesile 1771 numaralı ka nunun 2 inci maddesinde tayin olunan 3 ay müddetin mürurundan sonra dahi bu gibilerin borçlanma vaziyetinin temadi edebîleceği hakkında bir fikir hâsıl olduğundan ve her iki kanun hükümlerinin telifi imkânı bulunmadığından keyfîyetin tefsiri Meclisten istenmek tedir. 1 mııııllllllinillllllllllllllllllliniHlll^ Cenevre 1 (A.A.) Cemiyeti Akvam konseyinin dünkü içtimaı esnaIzmir 1 (A.A.) Ağaç koruma cesında reis M. Boncour, Çin Japon ve miyeti Vali Kâzım Paşanın riyaseti alimtiyaz mıntakasında alâkadar devtmda içtimaını aktetmiş ve yapılan îf Ietler mümessillerinin iştirakile, Şanler hakkında Vali Pasanın izahatmı ghay'da muhasamatın kat'î surette dinlemiştir. Bu izahata nazaran Vüayet hitamını ve sulhun tekrar teessüsünü şebekesi dahi tesçir edOeceğinden bu temin edecek bir konferansın âcilen dahilinde beş yüz kilometrelik Nafıa toplanması temennisini izhar eyle • şebekesi dahi teşdr edildiğinden ba miştir. şebekeye sekiz bine yakın ağaç dikO Bu konferans, muhasamatın tatimekte ve yaz mevsimi için sulama terlini istilzam eden mütekaddim bir tibab şimdiden alınmış ve fidanlann itilâfın aktinden sonra toplanacaktır. hayvanat tasallutundan vikayelerini teM. Grandi'Ie Sir John Simon, M. min edecek usuller ittihaz edilmiştir. Boncour'un teklifini tasvip etmiş • Bu sene îzmir vilâyetinde dikilecek alerdir. ğaç miktarı yarım müyon üzerinden tesSir John Simon, Cemahiri Müttebit edflmis ve her kazanm dikeceği mikhide hükumetinin M. Boncur'un plâtar mahalline bildirilmiştir. ödemiş ve mnı takviyeye amade olduğunu be Bergama kazaları 50 bin agaca mukabil yana mezun bulunduğunu ifade ey şimdiye kadar yetmiş beser bin fidan lemiştir. dikmişlerdir. Bunun gibi diğer kaza • Japon murahhası, hükumetinin larda da garsiyat humalı bir sekilde tasvibi kaydi ihtirazisini serdeylemek devam etmektedir. suretile M. Boncour'un plânını kabul etmiş ve Japonya'nın, alâkadar devCemiyet namına yapıVm tamiler üIetlerle birlikte, Çin ve Japon mü zerine kaza Belediyeleri bütçelerine messillerinin iştirakile muhasamatın koyduklan tahsisat mukabili fîdanlık • tatîli için Şanghay'da bir konferans j lar temin etmişler ve tohumlarmı celp toplanması Lıkkında hiç bir itirazda ve temin etmislerdir. Kazalann ziraat bulunmıyacağını yeniden söylemiştir. memurlan bu fidanlıkların Tt^Ti'm ve Çin murahhası da bu piânı kabul mes'ulüdürler. Bu sene vilâyetimizde yeniden yapılmağa başlanan yüz eüi köy eylemiştir. ^ilman mümessili, Şanghay'daki mektebinin civannda da fidanhklar yamuhasamatın tatilini temenni eyle • pılacakbr. miş ve İspanya murahhası da bu konHer mektebe köylüler tarafından feransa doğrudan doğruya alâkadar üç dönümlük bir arazi nümune tarlası olmıyan devletlerin iştirak edeme • olmak üzere verflecek ve koylüler bu melerinden dolayı teessüflerini izhar tarlalan sürecekler, evlâtlan olan meketmistir. tep talebelerüe ziraat altında dikecek Bundan sonra konsey reîsi M. Paul ve menafii tamamen mekteplere ait olBoncour, müzakereyi hulâsa eyliyemak üzere yetiştireceklerdir. Bu sene rek Çin ve Japon mümessillerinin söyvilâyet dahilinde yüz bini mütecaviz ledikleri sözlerden dolayı kendi kendelice zeytin aşılanmıştır. Ası hâlâ dini tebrike şayan telâkki etmistir. devam etmektedir. Bilhassa dağ mm • Konseyin bu celsesi, Çin • Japon takalarda armut ağaçlan da gayet raü ihtilâfının başladığı gündenberi hiç essir olarak takip edilmektedir. Cemiyetin tesvikile Karsıyaka'daki orman fi görülmemiş bir itimat ve emniyet havası içinde hitam bulmuştur. danlığı da üç misli büyümüştür. Ge Japonya kabul ediyor lecek sene bu fidanlıkta bir mflyon • dan fazla fidan yetiştirumesi için her Londra 1 (A.A.) Japonya, Cetedbir alınmışhr. Bu meyanda Zamanmiyeti Akvam meclisinde Fransa mular dağının çıplak kalan kısmı da kâ rahhası bulunan M. Paul Boncour'un milen tesçir edflecektir. tekliflerini kat'î surette kabul eylemiştir. Bir konferans akti teklif edildi Çin Napolyonu Mareşal Chiang Kai'in askerlerınden bir grup sarfolunan mesai, Hariciye Nezareti mehaf ilinde büyük ümitler uyandırmaktadır. Changhai ve Cenevre'de cereyan etmekte olan müzakerattan saati saatine malumat almakta olan M. Stimson, alâkadar devletlerle de sıkı bir temas muhafaza etmektedir. Mumaileyh, Japonya'nın Vaşington sefiri ile görüşmüştür. Tokyo 1 (A.A.) Evvelce yapılan tahminlere tamamen mugayir olarak, Japonya'nın, kendi askerlerînin Çin kuvvetlerile birlikte Şan • ghay'dan çekUmelerini kabule razı olmadığı şimdi haber alınmaktadır. Japon'ların son sb'zâ Amerika donanması manevra yaptyor Vaşigton 1 (A.A.) Amiral Pratt, bütün Amerikan kruvazörle rinin bü\Tİk Okyanos'ta Amerika sahilleri açıklarında icra edilecek olan muazzam manevralara iştirak et • mek üzere mezkur Okyanos'a gönderilmiş olduğunu ve bu manevra • lar esnasında Amerika'nm Okyanos sahilindeki başlıca limanlarına ta arruz vukuunun taklit edileceğini izah etmistir. Atlas Akyanos'u filosunun hare ketinden sonra yalnız bir tek mektep gemisi kaiacaktır. Cünkü bütün hu susî keşif gemileri ile mektep ge • mileri f ilosu da hareket emri almıştır. Bütün bu gruplar, büyük Okya nos'a iTk defa olarak gönderilmek tedir. tki filonun bir araya gelmesi neticesinde 1919 senesindenberi ilk defa olarak büyük Okyanos'ta en bübüyük bir gemi tecemmüü vukua gelmiş oluyor. Londra 1 (A.A.) News Chronicle gazetesinin Vaşington muha birine göre Amerika filosunun bir denbire büyük Okyanos'ta tahaşşü düne karar verilmesi memlekette büyük bir hayret uyandırmıştır. Bu tedbir, halkın zihninde bahrî bü* nümayiş yapılmak istendiği tesiri hâsıl etmistir. Bunu vakitsiz bir hareket telâkki eden bir çok mahafilin protestoda bulunacakları tahmin o lunmaktadır. Doktorların mecburî hizmeti ••»ınnımmııınuiimillllllHllfininilllllll!'! !!! Adana'da bir genç Babasını öldürdü! İhtisas mahkemelerine Yaoılan venî tayînler Ankara 1 (Telefonla) Sıvas thtisas mahkemesi hâkimliğine Çorum Diahkemesi reisi Sait, Diyarbekir ihtisas mahkemesi miistantikîiğine Midyat hâkimi Mahmut Hayri, Sıvas thtisas mahkemesi müstantüdiğine Orhangazi mSddeiumumisi Yusuf Cemal, Siirt ihtisas mahkemesi müstantikliğine Diyarbekir ceza hSkîmi Naznn, Kars thtisas mahkemesi müstantikliğine Erzurum birinci Adana 29 On gün evvel tagayyüp eden Şalcı Mehmet'in bir cinayete kurban gitfa'ği anlaşılmıştır. "Mehmet met resî fle oğlu tarafından boğulmak ve ayağuıa taş bağlanmak suretile Sey han nehrine atılmıştır. Cînayetin kıskançlık saikasiie ya • pıidığı zannoiunmaktadır. Katfl Leylâ ve Sabri tevkif edilmişlerdir. Ankara 1 (Telefonla) Sıhhiye encümeni doktorların mecburî hizmetlerinin ilgası hakkındaki kanun lâyihasını müzakere ve kabul et miştir. Sulh ümitleri Tokio 1 (A.A.) Son defa olarak gelen bir telgraftan anlkşıldığına gore Japonya'nın berrî ve bahrî askerî erkâmndan M. Paul Boncour tarafından ileri sürülen teklifleri kabule amade olduklarım ifade eyle dikeri anlaşılmaktadır. Binaenaleyh Jaoon murahhası M. Sato'nun işbu tekliflere muvafakat etmeğe memur edilmesi beklenilmektedir. Londra 1 (A.A.) Vaşington'dan Reuter ajansına bildiriliyor: Changhai'da bir mütareke akti için ölü gibi yaşamaktansa diri gibî ölmek iyidir demiş atalar. Gönül toprağın üstüne kanıksayınca mukad deratlar içine çeker. Yazılan bozul maz demişler. Yeter ki ölen arkasında bıraktıklarını sevindirerek ölmüş olsun. ölüm olmasa doğum olmaz. Hem ölüm olmasaydı cümle âlom birbirini hatır katır yerdi. Sangi şimdi yemiyormuş gibî. Şimdiki yeyişmenîn faydası var. Bir tane ölürse vüz tane yerini tutuyor, seviniyor. ölüm olmasaydı bunlar olur mu idi? Şu cezveyi bir daha sür. Bîtirince sepeti iyice ört, kimse görmesin. Eloğlunun gözü kemdir, dokanır. ölümün ötesi var mı ağa? Olmaz olur mu? Tanrı yedi kere yetmiş bin âlem yaratmış. Bu dar dünya onlardan bir tanesi.. ötekiler nerde? Sus, sus! Küfüre düşersin. Onu o bilir. Bize yalnız bu dünya ile öbür dünyavı bilmek düşer. öbür dünya mı? Malî komisyonun dönkü içt'maı Ankara 1 (Telefonla) Malî komisyon bugün de tetkikatına devam etti. tçtimada Maliye Vekili de hazır bulundu. müstantiği Abmet Hamdi, Van thtisas mahkemesi müstantikliğine Van aza mülâzimi Naci Beyler tayin edilmişlerdir. lar? öyle ama ölümün de bir manası var. Aman usta! Ne manası olacak ? öyle deme. Sen daha toysun bilmezsin. ölüm dediğin ölümdür. ö lümün iyui de var, kötüsü de. ölümün iyîsi olur mu hiç? Vay ölenin başına! Olmaz mı? Eceligaza var, eceli musalla var. Bir adam hangisi ile ölürse ölecek. Yazılış böyle. Ama ölümü iyi olmak ta başkadır. ölüm olmasa bizim esnaf geçinebilir mi? Zengin cenaze, fıkara cenazenin boşluğuau dolduruyor. ölenin mirası varsa, kalanlar sevinir. Ayhğı var sa avradı neyi alır. Bir aklından geçir bak: Mezar kazıcı geçiniyor, mezar yapıcı kazanıyor, hoca çöpleni yor, mirasçüar seviniyor, büyük memursa yerine küçüğü geçiyor. Bir alay hayır dua alıyor. Bundan iyi ölüm mü olur? övlesine öyle, haklı ama yasasa fena mı? Paris 1 (A.A.) New York Tımes gazetesi Cemahiri Müttehide Hariciye Nezareti tarafından Vaşington'daki muhabiri mahsusuna vuku bulan beyanatı neşretmektedir. Bu beyanata nazaran, Haricîye Nezareti Fransa ile Japonya arasında hususî hiç bir itilâfın mevcut olma dığını bilmektedir. Hariciye Nezaretinde, muhabire şu sözler söylenmiştir: «Fransa; Çin ve Japonya arasında sulhun muhafazası maksadile dev • letler tarafından yapılan teşebbüse tam bir surette iştirak eylemiştir.» Fransa ile Japonya arasında bir muahede mi? Amerika olempiyatlan münasebetile yazdığım yazıya verdiğin cevabı okudum. Sen, benim yazımı beğen dikten sonra, hiç ben senin cevabını beğenmez miyim? Zaten Milliyet'î ele alır almaz, diğer arkadaşlar darılmasınlar ilk işim senin yazılarım okumaktır. Yalnız bir iki noktaya azıcık dokunmama müsaade et! Filhakika o yazıyı yazarken şart mı garp mı şaşırmışım; fakat tasavvur ettiğin gibi olempiyat hasretîle yanıp tutuşsaydım, mutlaka senin gibi, Amerika haritasının üstünde u • yur, uyanır, Los Angeles'i kendnne kıble yapar ve New York'a nazaran şarka mı, garbe mi düştüğünü ezberIerdim. Maamafih, bunu bana öğrettiğin için sana teşekkür ederîm. 1905 senesinde tesisine hizmet ettiğim ve yirmi bu kadar senedir merbut bulunduğum Galatasaray'la yaptığım on beş günlük, biricik seya hati, bana çok görmek, ve ikide birde başıma kakmak spor seyahatleri şampiyonumuza yaraşmıyor, doğrusu... Yoksa, seni beraber götürmedim diyo bana gücendin mi? Sen, böyle kü çük ve fakirane kulüp seyahatlerine tenezzül etmezsin diye teklif etmemiştim. Bilseydim, iki yüz Iiracık ta senin için verirdik ve ihtisasından, hoşgüluğundan istifade ederdik. O seyahatimizde, kör bir Viyana spor muharriri Galatasaray takımının yeni gömleklerini, ipekli sanarak gazetesine yaznustı. Bunu unutma mışsın. Zaten Galatasaray'lılan çok sevdiğin için böyle şeyleri hiç unut mazsın. Futbolculanmız, hakikaten ipek gömlekle sahaya çıkmış olsa • lardı bile, senîn gibi hakemlik ederken beyaz veya tezat olsun diye siyaJı ipek gömlek giyen, tuvaletine bin bir itina eden şık bir arkadaşın alay değil; takdir etmesi lâzım gelirdL Barlara gittiğimize gelince, maç • lar bittikten sonra, gidilecek yerlerî az çok gittik gördük. Kiliseye veya sinagona gidip dua ile vakit geçirecek değildik ya. Nitekim sen de gittiğin bütün şehirlerde elbette otelin odasına kapanıp tesbih çekmekle vakit geçirmiş değilsin! Bak dinle azizim. Gemisini kur * taran kaptandır. Ne yapıp yapıp Loi Angeles'e de gitmeğe çalış. Hem bu seferki, seyahat enfestir. Göre göre bıktığın Avrupa'yiff VöMAtina'ya gitmeğe benzemez. Biz, burada kalan fasikı mahrumlar ne kadar çatsak ta gene değer. Bana gelince, bidayeti teşekku lünde, dostum A!i Sami'nin, sporla uğraşan ilk Türk'lerden olduğum için, beni de dahil ettiği Federasyomra asla semtine uğramamakla hata ettiğimi şimdi anlıyorum. Khn bilirdi ki spor, daha ziyade, Avrupa'da boy ve bayrak göstermeden ibaret telâkki edilecek, memlekette saha, pist, stat yapılmıyacak ta her nerede bir o lempiyat varsa oraya koşulacak, Sultan Hamit devrinde galiba on ikî defa sadrazam olan Sait Paşanın sadaret ihtisasına benzer bir seyahat ihtisası her şeyden üstün tutulacalc O zaman, istikbali keşfettiğin îçin cidden zekânı takdir ediyorvrm ve senin muvaffakiyetin karşısında, zannettiğin gibi haset ve gıpta nevinden hislerin hiç birini duymıyorum. Haydi aslanım, söylediein gibi, malî muzavaka, hamiyet gibi lâfları bir tarafa bırak, hükumetten para ları koparıp Los Angeles'e gitmeğe bak. Gelirken de bana, Paris'ten getirdiğin zarif kursun ka'emi gibî k3çük bir hatıra getirmeği de urm+ma! Japon'lara boykotaj fikri ilerliyor Nevyork 1 (A.A.) Çin Japon ihtilâfmda bir tahkim sistemi vücude getîrmek ve açık kaoı sivasetini muhafaza ettirmek maksadile Japon eşyası aleyhinde boykotaj tatbiki için bir birlik teskil edilmîstir. Ankara 1 (Telefonla) Ankara Lisesi Fransızca muallimi Sait Nazif B. Trabzon Maarif müdürlüğüne, Manisa Maarif müdürii Ekrem B. Kocaeli Maarif müdürlüğüne, Kayseri Maarif müdürii Hulusi B. Sinop Maarif müdürlügüne, Bolu Maarif müdürü Hilmi B. Manisa Maarif müdürlüğüne tayin edilmişlerdir. Yeni Maarif müdürleri CUMHURİYET'in edebî tefrikast : 19 MEZAR KAZICILAR Müellifi: AKA G0NDÜZ 7 Ulân Hasan^ Otomofîl uzaklaŞmca mezara koyduklan çelengi al. Barakaya getir. Tellerîni, iplerîni iYamak çelengi getirmeğe gitri. yîce sök, bîr sepete koy, üstünü ört. Sarı Dede ocağı tutuşturdu. CezBîzim öte mahalle mezarcısı Mah • veyî mangala sürdü. Gaz sandığının mut Ağaya götür. öbür gün çocuğu üstüne oturup tabakasını çıkardı. sSnnet olacak, yatağını süslesin Hasan çelengi getirdi. Mangalın ler. Mahmut Ağa iki gündür söyleöbür kenarına oturdu, çözmeğe basyip duruyor. Çocukcağız sevinir. ök ladı. küzdür zavallı, ona bir okka da Io Aşkolsun hanımlara. Hepsi de kum şekeri götürelim. yapma, hepsi de iyi, Mahmut Dayı Ote mezarlıktan sönerken büyük hoşlanacak. yengene de uğrayıver de bir iki te Uç yıldır aramamışiar ama, geneke su taşı.. Gene kafamın etini ke lince de iyi geldiler. Bazılan hiç uğmirmesin. Belkî îş çıkar, ben akşama ramaz ya. Varyemezlerin Salih E kadar burada kalacağım. Gün kavuş fendi öleli on beş yıl oldu, bir kişisi madan gel kî ben de eve gideyim. Ge bîle gelmedL öldükten •pnra neşini arasm celeri çok ayaz oluyor. Mezarcılar da düşünürler Ahret ulan, ahret! Hıkmık dedi mi, güm kafasına to • > puzu! Ahret te bu dünya gibi rai ki.. öyle şey mi olur hiç? Ora.sı Sen böyle derin işleri kurcalama. bambaşka. Orada cennet var, ceBenim yasıma gelirsen hepsinî öğhennem var, huri var, zebani var, renirsin. Bilmem ama aklın kıtsa gesorgu sual var. ne öğrenemezsin. Çünkilim zaman değiştikçe ölümler de değişiyor. Es Mezarın içinden oralara nasıl kiden insanlar ya yürek ağrısındaB^ varılır ki? ya satlıcandan ölürlerdi. Çeşidi az • Tanrı işi bu. Civcivî yumurtadı. Şimdi zenginlerin çoğu apan • dan nasıl dünyaya çıkarır? Bir dü dlmîs dedikleri körbarsak illetine şün. tutuluyorlar. Huriler nasıl olur? Onu sevabı olup ta cennete giEski ölülerde kâr dağılırdı. Ba recekler bilecek. karsın bir cenaze gelir, haydı ho • Sevabı olmıyanlar? calar dolar. Yalan yanlış okuyan oku* yana.. Onlar alırlar. Mezarlık bovnn Onlar da hesaplarını zebani ca bakarsın ıskatçılar dizümis.. Onlere verecekler. lar da uclanırlar.. Şusu alır, busu aHasan ensesini kaşıdı. lır, bize bir şey kaltnazdı. Bari bizim Topuzları demirdenmiş. eibi ka.zma çalsalar, ter dökseler... Hem kızgın demirden. Yooo.. Hiç bir şey yapmadan bedava Bu mezarlıkta çok cehennemya kazanırlardı. Eskiden bu otomofülik var mı dersin? Sorar mısm? Yarısından fazlası ler, çelenkler yoktu. Bereket versin bugünlere yetiştik. En kötü çelengi günahkâr. Gömülür gömülmez, hepsine de münkür, tekir gelir, sorar, ya üç papele satıp dünyalık ediniyoruz. Mabadi var ^ bmt falân niçin bn günahı işledin.