28 Şubat 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

28 Şubat 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Şubat SON TELGBAFLAB Devletler müdahale ediyor Prof. Malch Dün gitti Bir ay sonra gelerek ra porunu hazırlıyacak Darölfununon ıslahı îçîn tetkikat yapan Profesor Malch dün akşam Patriya vapuru ile memleketi olan îsviçre'y* n a " reket etmistir. Mütehassıs tsviçre'de bir ay kaldıktan sonra tekrar buraya avdet edecektir. M. Malch dün öğle yemegini Galata* saray Lisesinde yemiş, mektebi tekrar gezerek gördüğü intizamdan dolayı alâkadarlan tebrik etmistir. Isviçre'Ii mütehassıs, hareketinden evvel bir muharririmize demistir ki: c Memleketimde bir ay kalarak dönecegim. Avdetim^^n sonra tetkikatuna devam edeceğim. Raporum tekem mül ettiği zaman Ankara'ya giderek Maarif Vekâletine verecegim. Burada bir çok mektepleri gezdim. Hemen hemen hepsini iyi buldum. Bilhassa fransızca lisan derslerine alâkadar oldum. Her mektepte lisan derslerinin muhtelif dereceler gösterdigi nazari dîkkatimi celbetti. Raporuma bunu da kaydedeceğim.» Faşist idaresi ve tababet [HEM YAZAN : O. Ş Takriben bîr kaç ay mukaddem Italya'da bütün darülfünün müderrislerine, Faşist Fırkasına ve Faşist mefkuresine sadık kalacaklanna daîr yemin ettirildiği malumdur. Bu suretle gençlik ile iştigal eden iptîdaî muallimlerinden, darulfünun müderrislerine kadar bütün heyeti tedrisiyenin fırkanın gayesine hizmet etmeleri temin edilmistir. Münevverler arasında faşistlerin bflhassa ehemmiyet verdikleri bir züm re de etibba heyetidir. Bir ay evvel (Doce) bir beyanname ile Italyan etibbasına hitap ediyordu. Bu beyannamede etibbanm vatana karşı vezaifi tadat ediliyor. Halkm zinde ve faal kalması için tedabir tesbit olunuyor. Validelere çocuk yapmak, çocuklaruu kendileri emzirmek ve modaya tâbi olarak zayıflamamak gibi hayatî mes'eleleri anlat • maları Octiza eylediği, nüfosdn tezayüdüne, tevellüdafan artmasına ve vefiyatm dahi tenakus etmesine etibbanm çalışması Iâzım geldigi zikrediliyordu. Bundan başka tababete daha muhim bir vazife tahmil ediliyordu ki o da yalnız ferdin hastalıklan 3e meşgul olmak değfl, eamaatlerin ruhî sıhhatini de temin eylemektL Her sahıs bir cemaat dahilinde yasar. Zinde ve sıhhatte bulunan bir insan bu cemaate uyar. Sosyal bir uzuv olur. Sürüde kendine terettüp eden vazifeyi hakkile görür. Ve asi bir vaziyet ta kmmıyarak eemaatin asayisi ve tarakki»ini ihlâl etmez. Fakat ruhan malul olanlar bu vezaifi yapamazlar. Onlar ait olduklan cemaat için bir yük ve bazan bir belâ olurlar. Bunlarla meşgul olmak ta tababete aıttir. fşte ttalyan tababetinin hali hazırda takip ettigi gayelerden biri de budnr. Ve nasıl eahştldıgını bize irae edecek en muvafık misali de Ceneve Tıp Fakültetinde buhnak kabildir. Evvelâ bir kaç kelime île şunu soyliyeyim ki Cenevre Tıp Fakültesi teşkilât iübarüe cidden tetkik edüecek bir müessesedir. Lâboratuarlar, dersaneler ve bütün künikler bîr mahalde toplanmıştır. Fakültenin arkasında büyük bir sehir Hastanesi vardır. Bu hastane gerek dahilî ve gerek cerrahî vesaiti ile fakülteye yardım eder. Mühim hastaJar fakültenin hastanesine naklolunur. Taharriyat yapılır. Hasta üzerinde der» verilir. Ve tedrisat için lüzumu kabnadığı takdirde hastaneye iade edilir. tşte bu fakültenin dahfliye kliniğinde mühim bir müessese meydana gedrilmiştîr ki bu da Biotypofogie muessesesidir. mücadele kuvveti, cemiyeti beseriyeye intibakı, huylan tahlil olunur. 5 Zekâsının şekli, dikkati, dhnağm kuvvei tesbitiyesi, hafızası, kuvvei hayaliyesi, dimağının hayalî ve müsbet efkâra meyyal olup olmadıgı, nazarî fîkirleri takip edip edemiyeceği, tenkit kabiliyeti ilâahîri tesbit edilir. Prof. Pende'ye nazaran şahsiyet dört cepheli bir ehrama müşabihtir. Kaidesini irsî evsaf ile bunun kabiliyeti hayatiyesi teşkil eder. Dört cepheden her birini fîziyolojik kabiliyet, mizaç, seciye ve zekâ vücude getirir. Pende müessesesi beş şubeden ibarettir. 1 inci fiziyolojik tetkikat ile meşgul olan, morfolozi ve ifrazatı dahiliye şubesi. Burada şahsın hayatî ve kimyevi teamülleri tetkik olunur. Ve bunun nesvünemasmda ifrazatı dahüiyenin tesirleri nazari dikkate alınır. 2 inci şubede Psychope^egogie ve Psychopathologie ile iştigal olunur. 3 üncü şubede her şahsın hangi san'ata kabiliyeti mevcut olduğu tetkik edilir. Bu da Peychotechuique esasma istinat eder. Burası en yeni tetkik vesaiti ile mücehhezdir. 4 üncü tecrübevî (Genetiqoe) ile iştigal eden şubedir ki gerek dahili rahim ve gerekse harici rahim neşvünema hususunda irsî tesiratı ve bunlann marazî tezahürahnı tetkik eyler. 5 inci şubede ise bünyevî nakiselerin ikmali ile iştigal edilir. Ayni zamanda bu müesseseye hariç • ten müracaat eden hastalar için bir po liklinik daîresi de ilâve edilmistir. Bu ufak makalede verdiğim tafsilât pek noksandır. Fakat şunu söyliyebilirim ki hali hazırda Profesor Pende'nin ma iyyetinde otuz kadar muavin çalışmaktadır. EUi, elli beş yaşlannda olan bu zat, idbar, nazîk ve faal bir zekâya malik müteşebbis bir şahsiyettir. Biotypologie ise bütün faşist teşkilâtında tatbik edü mektedir ve tababetin içtimaiyata ga • yet muvafık bir şekli tatbikidîr. Nalına mıhına SEYAHAT NOTLARIt NALINA MIHINA la Japon donanmasının geri çekilmesini istediler Çin milleti harbe devam edecekMütarefee rîvayetleri meydana çıktı Tokio 27 (A.A.) Sai&hiyettar menabiden alınan maiumata gSre dört büyük devietin dün hîikumet nezdinde yaptıklan müracaatin şümul ve ehemmiyeti ayn! dereeededir. Fakat Amerika bütün Japon harp gemilerinin bugün bulımdukları nehrin sahili civanndan geri çekilmesini istemistir. Haibuki Fransa ve îngîl tere hiç olmazsa Japon amiral gemisi tzumo'nun mümktîn olduğu takdîrde bu havaliden uzaklaştinlmasıni talep etmişlerdir. Iinde bîr şayîa Tokio 27 (A.A.) Burada zan ve tahmin edildiğine gö><» Cin'de millî hi»»iyatın galeyana gelmesi ChiangKaiShek'i bütün kuvvetlerini bu günkü mücadeleye sevke mecbur edecek ve bu suretle Sanghay muharebesini adeta millî bir mücadele halîne getîrecfktir. Olempiyatlara nasıl iştirak etmeîiyiz? Bu sene Amerika'nın Los Angeles şehrinde yapılacak olan 1932 Olempiyatları yaklaştıkça bizde de Amerika'ya gitmek hülyasile kaç senedir uykuları kaçan spor idarecilcrinin ağzının suyu akmağa başladı. Geçen gün bir gazete, İdman Cemiyetleri İttifakı merkezi umumisinin bu seyahate iştirake karar verdiğini ve bir kaç idmancı ile iki misli idare cinin gitmesi takarrür ettiğini yazmıştı. Sonra, Felek Bürhan Bey ar kadaşımız bu rivayeti tekzip etti: Henüz böyle bir karar verilmemistir. Hükumet para verirse gideceğiz, maamafih ben şahsan Olempiyatlara iştirake taraftarım; dedi. Bürhan'cığımın hakkı var! Doğrusu, Amerika seyahati ve Los Angeles Olempiyatları istenilmiyecek, görülmiyecek şey değil! Düşünün bir kere: Buradan Pa ris veya Berlin tarikile haydi Le Havre veya Hamburg limanlarından birine... Orada ya Fransız'lartn İle dc Franee, yahut ta Alman'ların Bre men ismindeki sabih şehirlerinden bi> rine bineceksiniz. Büyük payitahtların bütün eğlence ve zevk vasıtala nna malik bulunan bu muazzam vapurda dört beş gün sonra emsalsiz bir seyahatten sonra ver elini NevrYork.. Bir sabah, bu limanın ağzındaki hürriyet heykeline keyifli keyifli bir Good Morning dedikten sonra efiâke serçekmiş binalarile adamın başını döndüren NewYork'ta bir kaç gün... Sonra bütün Amerika'yı garpten şarka doğru trenle geçiş! Hem de ne trenler, yalnız yataklı ve lokantalt değil; dans vagonu, radyo salonu ve sairesi ile tekerleğe bindirilmiş bir otel gibi trenler... Haydi Atlas Okyanos'u sahillerinden Büyük Okyanos kıyılarma... Los Angeles, sinema yıldızlarının ve filim stüdyolarının beldesi olan Ho> lywood (Holivut) un yanıbaşında imiş... Sonra, Amerika'Iılara mahsus, harikulâde muazzam merasimle 1932 Olempiyatlarının küşadı: Mavi caket, beyaz pantalon ve azıcık yana doğru giyilmiş ay yıldızlı bere ile mızı kaya ayak uydurarak şık bir resmî geçit, Olempiyat bayrağı altında tahlif merasimi... Sonra seçme müsabakaları ve bizimkiler ilk seçmede, e limine... Şayet, içlerinden bir ikisi koşmazsa Türkiye'ye her kelimesi bilmem kaç dolara malolan bir telgraf: Anka ile Hayalî koşmadıkları için kaybettik! Ondan sonra nutuklar, ziyafetler, diğer müsabakalan seyretmeler ve Holivut'un dişili, erkekli yıldıziarını da gördükten sonra ayni suretle avdet... Hiç böyle bir seyahate gidil • mez mi? Yok, doğrusu, hükumet, malî müzayakaya filân bakmayıp Olempiyatlara iştirakimiz için, Iâzım gelen tahsîsatı vermelidir. Eğer, ta • sarruf yapmak lâzımsa, müsabaka • lara bilfiîl iştirak etmek için sporcu götürülmez, yalnız Olempiyatların nasıl yapıldığmı tetkik etmek için bh* tanecik idareci göndermek kâfidir. O idarecî, hem boy, hem bayrak gös • terir, hem de görülecek şeyleri görüp gelir. Bu suretle atletlerimi zin yeni bir hezimete ueramamalan da temin edilmiş olur. öyle ise yasasın Amerika seyahati!.. Çin'de millî galeyan Çîn'lilerle Japon'ların zayiatı Şanghay 27 (A.A.) Bugün buraya gelen Japon askerleri imtîyazlı mıntaka dahilinde karaya çıkmış • lardır. Japon'Iarm zayiatı 1500, Çin'lilerin zayiatı 4,000 asker ve 8,000 sivil tahmin ediimektedir. Şangfıay'da mOtareke tktimali Londra 27 (A.A.) Reuter ajansının akşam geç vakit Cenevre'den aldığı bir habere gore Şanghay'da pek yakında bir mütareke yapılacağına daîr Cetnivetî Akvam mahafi Tahdidi teslihat Konferansmda Çığ altında Trabzon Erzurum yo lunda 9 kişi b'ldü! Trabzon 26 Bugün saat bİrde Zîğana civannda yeniden bir çığ düşmüştür. Trabzon'dan Erzunım'a giden ve içinde Erzurum telgraf me • murlanndan Hüsnü, Trabzon tacir lerinden Nim Büyükzade Hamdi Beylerle iki kadının, bir eoeutan, iki şoförün. bir posta mutemedinin bulunduÇu kamyonet eığ aitmda kalmıştır. Facia mahalline bir imdat heyeti gonderilmiştir. Trabzon 27 (A.A.) Dun Trabzon'dan Erzunım'a giden bir posta kamyonu Ziğana'da eığ altında kal > mntır. Kamyon dahilinde bulunan 9 kişi telef olmuştur. Heyeti Vel Bugün bütçe için tet kikat yapacak Ankara 27 (Telefonla) Yartn toplanacak Heyeti Ve • kdede bütçe vaziyeti etraftn da tetkikat icran muhtemel görulmektedir. Mali Komisyon bagun de alâkadar Vekülerin huzurile içttmaiartna devam etti. Cenevre 27 (A.A.) Tahfîidi teslihat konferansı siyasî komisyonu Amerikan murahhası M. Vitson'un teklifi üzerine umumî komisyon bürosuna müsabih bir büro teşkil etmistir. Dort teknik komisyon reîslerini intihap etmişlerdir. Bu reisler şunlardırt Kara komiijronu reisi M. Buero (Urige). Deniz komisyonu reisi M. Colban (Norveç). Hava komisyonu reisi M. Radariaga Cİspanva). Millî Müdafaa masarifi komîsyonu M. Vasconcellos (Portekiz'». Ankara 27 (Telefonla) Ecnebilerin yapamıyaeaklan san'atlar hak kmdaki lâyihaya fotografçılar da flâve olunmuştur. Ankara 27 (Telefonla) Tohtnn kongersi yann (bugün) nihayet bula caktır. Yarmki içtunada tohumlanmızra ıslahı için encümenler tarafından ha> zırlanan raporlar müzakere olımacakhr. Ecnebüer ?oto(|rafçılık yapamıyacak o. ş. Mübadele isleri Komisyonun yeni U. kâ tibi izahat veriyor Dehşetli bir keşif tvo ilorîemî Tohum kongresi Dort jandarma donda rinden birine gitmekte olan dort jandarma yolda soğuğun fiddetinden donmu*tur. Jandarmalann eeaetle • rini ayılar parça parça etmiştir. Kasaba esnafmdan Niyazî Ef. Uminde birî île Mehmet Amasra'ya gîderken yolda atlan ile beraber bir nctnuma yuvarlanmiftlardır. Atlar 81müş, sahipleri tesadüfün sevkile 8 • lümden kurtanlmislardır. yakacak mevceler... Londra 27 (A.A.) Daily He rald gazetesi Amerika'lı mühendis Leslie Barow ile yaptığı telefon mü l&katını neşr ediyor. Amerika'lı münendis beyanatı sırasında 1600 kilometreden tonlarca bombayı ve înfilâk maddelerini u zaklardaki şehirlere sevk ve idare edebilecek ve «Herç> mevcelerile Işale müsait olacak ihtiraını naey dana gethmis olduğunu söylemiştir. Mumaileyb. bu icadını Amerika kongresinin bir çok azaları huzurun da gösterdiğini de ilâve eylemîştir. ispanya meclisinde bir hâdise Edîrne'de ktf Edirne 27 (A.A.) Eskiieri kalkm<*dan sakin bir havada g8z gSzü görmez bir halde kar yajhyor, senelerdenberi unuttugumtız kışın bu soğuk cilvesî memlekette mevsim iti • atmarını ihya etti. Köprice, Muradiye ve Sarıcapasa bayırlannda me;hur merasim ile halk kızak kayıyor, Beiediye reisi ve sah zevatın da îş« tirak ettiği bu davullu zurnah ve sazlı kış sporu gönun yeknasaklı?mı gideren çok neş'eli bir eğlence oluyor. Mersin 27 (A.A.) Kuraklık tehlikesi zail olmuş ve Çukurova'nm her tarafına mebzu! yağmurlar yağmıştır. Bu yagmurlar üzerine pamuk zerîyatma başlanacaktır. Adlive meslekleri mes'elesi Ankara 27 (A.A.) Adliye Vekâieti tarafından ihzar edilmekte olup henüz Vekâletçe bile kaf î eşkâli tesbit ednmemis bulunan mahkemeler teşkilâtı kanun lâyihasının ihtiva edebiieeegi ahkâm ve saireye dair hîç bir tarafa verilmîs sarih bir malumat olmadıgı halde bir müddettir bazı ıraseteier tarafından neşroltma< havadislerin ekserisi istidlâli şeylerden îbaret oldu^u gibi bu meyanda biihassa avukatlık ve hakimlik mesleklerinin birinden diğerine nakil şeraitî gibi bazı nesriyatm nefsülemr dahi asla muvafık olmadıgını Anadolu Ajanst nesre mezundur. Mersin'de yağmar Teşkilâtı Esasiye Encömeninde Ankara 2 7 (Telefonla) Gumuşane meb'usu Hasan Fehmİ Bey teşkilâtı esasiye kanununun bazı ahkamı ile imtiyazlar kantmunun taaroz ettiği hakkında bir takrir vermişti. Teşkilâb esasiye encümeni bugün topiannuş, mes'eleyî Adana 27 (Hutusî) Adana'nm alâkadar vekiilerin huzarOe mOsakereye her tarafında nafi yagmurlar yağ karar vermiştir. mıstır. Adana'da yagmurlar Muhtelit Mübadele komisyonu kâtibi umumlliğine tayin edilen Gömülcine Tâli komisyonu bitaraf azası M. Görter 1 martta yeni vazifesme baş lıyacaktır. Umumî kâtiplikten istifa eden Bu müesseseyi fakültenin dahilî müM. Vulfbein perşembe günü Hollanda'derrisi Prof. Pende vücude getirmiftir. Ankara 27 (Telefonla) İktisat ya gidecektir. Yenidîr. Ve Avrupa'da bu maksat için Encümeni yeni kazanç projesi hakkında M. Görter dün bir muharririmize doyapılan ilk müessesedir. ki tetkîkatına bugün de devam etti. Şimdi bu Biotypologie ve orthogenesie kuzuncu Tâli Mübadele komisyonunun faaliyeti >.akkında şu sözleri soylemistir: hakkmda biraz malumat verelim. Madrit 27 (A.A.) Cortes'lerin « Gömülcine'deki dokuzuncu Tâli Her fert gerek bedenî ve gerekse akietmis olduğu celsede bir sahıs, sa komisyonun işlerini mayıs ayı içinde dhnagî teşkilât noktai nazanndan bir lonun ortasına bir tas atnuşsa da kimdeğildir. Her ferdin kendine mahsus bir bitirmesi pek muhtemeldir. Şimdi (150) seye isabet etmemiş, yalnız bir cam bin liralık tevziata ait olmak üzere asşahsiyeti vardır. Ve bu şahsiyet hayatta kırılmıştır. Tevkif edilen bu şahıs ishabına avans verilmeğe başlanmışhr. ifa edecegi vazife ile alâkadardır. mini söylemekten imtina etmis, yalBu avans tevziatı ikmal edildikten sonra Bîr araba beygirini Veliefendi'de at nız komilnist olduğunu beyan ve me yanşına çıkarmak kimsenin hatınna gelmütebaki istihkak ta alâkadarlara peylekâtına sahip olamadıginı, kulakla derpey verilecektir. mez. Ve halisüddem bir Arap atını da rının tamamile sağır olduğunu ilâve muhacir arabasma koşmazlar. tnsanlar Yunan hükumeti tarafından vaziyet eylemistir. dahi böyledir. Cevval ve asabî bir adama edilen Garbî Trakya'daki Türk'lerin Bu şahsın asabiyetine maglup bir dakik ve tedrici sâye ihtiyaç gösteren bîr emlâki sahiplerine iade edilmektedir. adam oldugu zannolunuyor. Kıya • Gömülcine'deki Türk ve Yunan muîşi tevdi eylemek muvafık olamaz. Ve feti mükemmeldir, müreffeh taba • rahhaslarının mesailerinde gösterdikleri ayni zamanda seri faaliyet göstermek kaya mensup olduğu anlasılıyor. iktiza eden bir yerde ağır lenfavî bir adam hüsnü niyet ve samimiyet ve anlaşma Kendisi Cortes'ler sarayınm yeraltın yüzünden orada ayrıca bir komisyon ve kullanılmaz. tşte Pende müesesesi genç ı daki dairesine hapsedilmistir. • talebelertn, çtraklann teknisiyenlerin ka bitaraf aza bulundurulmasına lüzum bıbı'L'yetini takdir üe uğrasır. Şahsiyetlerini rakmamış, bu işlerin iki memleket murahhaslan tarafından tedvir edilmestne tesbit eder ve hayatta takip edscekleri tarik hakkmda kendilerine bazı direktif karar verîlmiştir.» verir. Bu neticeye vâsıl olmak için şahsiyetin bir tahlili yapılır ve sonra elde edilen Aydm 26 (Hususî) Aydm C. H malumat bir araya getirilerek bir terkip Fırkası Viliyet fevkalâde kongresi ameliyesîle şahsın kıymeti hakikiyesi tes cuma günü yapıldı. Yeni vilâyet idare bit olunur. heyetine meb'us Adnan ve Fuat, mühendis Hıfzı, doktor Mukadder, avu Bu hususta tetkik edilen her ferdin: kat Neş'et, çiftçi Ethem Kadri, t ü c 1 Ailevî vaziyeti irsiyesi esas olacardan Raif Muhittin ve Sedat Nuri rak tayin edilir. 2 Vücudünün teşekkülâtı ve neşvü Beyler secildiler. Büyük kongre mümesslllîğine de neması tesbit olunur. çiftçi Ethem Kadri, avukat Neş'et 3 Kan, idrar, mide usaresi gibi ve Söke Fırka reisi Hulusi Beyler inbÜcümle tahlflâh yapılır. tihap edildiler. Ataf 4 Ahlâkı tayin edilir. Hisiyab, • Yeni kazanç projesi Hayat Ansiklopedisi Aydın Fırka Kongresi uncucuzu Yann çıkıyor Berlin 27 (A.A.) Sabık Kavser tamamile iyileşmistir. Her gün. te • nezzüh icra etmekte olup yakında Doorn parkındaki hoşuna giden meşgalelerine başlıyabileeektir. Bu malâmatı veren Gazette He la Croix, bu hususa dair olan tenakus haberleri doğru olmadıgını ve hu susî bir maksatla ortaya atılmskta bulunduğunu ilâve eylemektedir. Kara Kız'ın arsız bayağılığına, küçük yengenin mercan terlikli alaturkalığına, büyük yengenin kartalmış hırsına karsı Minnos tam tuvaletli, tam alafranga, tam kibar bir kızdı. Hani konaklara girip çıkan, caddelerde salına salına gezen, büyük alafranga hanımefendiler görürdü ya, işte onlar gîbi.. Fakat onlardan sık, onlardan güzel... tşte bu akşam iki parmağının ucile o kızın zemberek gibi fıkırdıyan... Aklına getirdikçe dili kuruyor, gözleri kararıyor ve ensesinden beline doğru bir gıdıklanma peyda olu • yordu. Bir otomobil guruldadı. Hasan gülümsiyerek düşündü: Hay berekât! Galiba iş çıktı. fyî ki hazır bir kaç mezar var, onlardan birine tıkıştırıv*»ririz. Otomobil durdu. İki efendi atladı. Hasan kapının önüne fırladı. Sarı Dede nerede? Evinde. Mabadi var Sabık Kayser CUMHURtYET'in edebî tefrikasi t 16 MEZAR KAZICILAR MSelUfi.'AKA G0NDÜZ odasına kimseyi almam. An • nem danlır. Hem doktorlar kîmse girmesin dediler. Zavallı kadıncağız ölecek mi ne? Hasan fizliee karar verdi: Şunun zavallı anasi ölürse mezarını parasız fSmeyim... Ya ne yapalım? • Ben bu beş lirayı tnttugum kadma veririm, yann gece buraya ge • lirken öteki beşi f etirtrain. Olur. Esnaf Ytldızı, Hasan'ın bu însan lıgmdan öyle mütehassis oldu kî yalancıktan ağlar görünüp gözlerini sDdi. Ayağa kalktılar. Tokalaşırlarken Esııaf Yıldızı gBzlerînm en baygm ba. ktfi 3e Hasan'ın gözbebeklerine bak Bunları soylerken Hasan'a Syle macum, Syle tatlı bakıyordu ki. Hasan düşündü. Fakat düşündü*imü sonuna getiretnedi. Çünkü on ikî îrrası vardı. Garsonu çağırdı. Masraf altJ huctık lira tutmuştu. Altın lirayı verdi. Üç buçuk lira geri aldı. Garson'a bahsis verileceğîni bilmiyordu. M?nnoş öğretti: Şu elliliği garsona bahşif ver. Bir daha gelince sana iyi bakar. Makineye düsürmez. Hasan için olanlar olmuşta. Kay • nundaki iki lirayı üçün Gstüne katti; Al kız dedi. Sana beş kayma veriyorum. öteki beşi de sabahleyin getiririm. Nerede oturuyorsan idiresesini ver de... Olmaz ohnac, dedi. Ben pan • yemenileri nalçalı idi. Caddeyi zor geçti. Artık çamurlu Mezar kazıeı Hasan'ı işte bu basokaklara dalmıştı. Başı, şişman takış bitirdi. butundan daha ağırdı. Midesi çok Yann akşam beklerim. bulanıyordu. Hiç böyle kötü rakı iç Olur. memişti, cam kırığı mı idi ne... Bu «olur» u boğulur gibi söyledi. Karşı köşeye başka bir sarhoş daSendeliyerek çıkarken garson da koşyanmıştı. Yürümek istiyor, fakat sentu, tatlı sözlerle selâmetledi. Hasan'ın deliyinee köşeye abanıyordu. Hasan gittikçe bulanan içine bir kurum dolbirdenbîre dirseğini duvara ve alnmı du. İşte ömründe ilk defa, bir güzel dirseğinin iç tarafına dayadı. Kusukadınla bir temiz, kara urbalı insan yordu. onun da itibara lâyık bir adam olduöteki sarhoş çarpık bir ağızla alay ğunu gostermi'lerdi. Şîmdiye kadar etmeğe başladı: hiç kimse ona öteki insanların mua Denizli horozu musun be hemmelesini etmemistî. Ustası onu hâlâ şeri! Bu ne ötüş be! Dikkat et işkembir köylü, bir bilgisiz çırak sanıyordu. Kahvede de ona uşaktan aşağı ba ben ağzından fırlamasın. Hasan işitmeden oğürüyordu. kıyorlardı. Küçük yenge de öyle.. Ha babam ha! Dünyamn zakKara kız bile onun bir mezarcı yamakumunu mu tüketmek istedin. l'lan ğı oldufrunu biiiyordu. keske benim de midem bulansaydı Caddeye çıkınca bir avuç usrura da kırk tane tavus kuyruğu <;ıkarsuratmı hacamatladı. Kulak'arı çifsaydım. Ama benim geçmişi tenekeli te makasla kıymık kıymık oluver • bacaklarım bulanıyor... Hemşerim! di. Ne ayaz, ne ayaz. tşini bitir de seninle kol kola gideEski sakosunun icine büztildü. lim. Bunun başka çaresi yok. HüriYerler buz tutmuştu. Bereket versin tı. yet konferansmda işitmedin mi «en? İttihattan kuvvet doğramış. Dört sallanan bacak birleşirse hayvana döneriz ama doğru dürüst yürürüz. Haydi yanaş... z 6 Saat dokuz. Hava gUneşIi, şıpır, şıpır, şıpır... Saçaktan, Eriyen karlar sızıyor. Hasan'nm başı hâlâ sersemdi. Dili pas içinde, kulaklan zonkluyordu. Çaya bol limon sıktı. Geceden kalma on ikilîk sigaraları birbir arkasından içiyordu. Bütün hafızası bir kara tahta.. Yalnız ortasında parlak bir nokta var: Esnaf Yıldızı Minniş! Mezarcı yamağı Hasan Esnaf Yıldızı Minnoş'a tutulmuştu. Sevdanm bu kadar çarçabuk yüreğini yakacağını ummuyan Hasan bu işe şasıvordu. Minnoş'un askı de§il. bizzat Minnoş'un kendisi bir ok gibi kalbine saplanmıştı. Mezar kazdırıcılar

Bu sayıdan diğer sayfalar: