24 şub*ı 1932; Cumhuriyet SON TELGRAFLAB Hitler mi, Fransız Hindenburg mu? Kabinesi Hitler de dün sahah nam Ayan ve Meb'usanda bezetliğinı koydu yannamesini okudu Berlİn 23 (A.A.) Hitler A! manya riyaseticumhur makamma namzetliğini komuştur. Berlm 23 (A.A.) Hitler. bu sabahtan itibaren Alman vatandaçı olrauştur. Berün'deki Kaiserhof t\ielinde bulunmakta olan müfrit milliyetperverler merkezinde reisle rinin bu sabah Brunsvrick devletmin nasyonalîst sosyalist olan Dahfliye Nazırı tarafından Brunsvrick teknik raektebi halk terbiyesi müderrisli ğine tayin edilmiş olduğu ve bu tayinin mumaileyhin hukukan Alman ta biîyetini iktisap eylemesi neticesini tevlit etmekte bulunduğu beyan edilmekte idi. Binaenaleyh müfrft railliyetper verler reisînin, reisîcumhurluğa resmen namzatliğini koymasına hiç bir mani yoktur. Esasen müfrit milliyetperever mensuplarından M. Goeb bels, bu ciheti dün akş&m nimresmî olarak ilân etmiştir. Güzel bir İngiliz prensesı ı Bir tayyare seyahatinde müslüman oldu 13 üncii Alf ons dün geldi İspanya'nın sabık kralı İstanbuFa hayran kaldı! ( Birincı sahifeden mabait ) gazeteciye beyanat vermiyeceğini söylemiştir. Saat dokuza doğru Galata rıhtı mma gayet güzel, kıymetli bir oto mobil gelmiş, Kral Dük de Mirando ile birlikte vapurdan çıkarak bu o tomobile binmistir. Kralın otomo • bilini Mesajeri Maritim kumpan • yasınm kendisine mihmandarlık edea erkânının bindikleri otomobiller takip etmiştir. Kral evvelâ Ayasofya camüni gezmiştir. Camii uzun uza • dıya dolaşmış, bazı sütun ve moza ikleri dikkatle muayene etmiş, alâ • kadarlara muhtelif sualler sormuş tur. Buradan sonra Sultanahraet, Yerebatan camileri gezilmiş ve müte akiben Askeri müzeye gidilmişür. Sabık kral, Askerî müzede yirmi dakika kadar kalmış, buradaki kıymetlî askerî eserlerle çok yakından alâ • kadar olmuştur. Askerî müzeden sonra gene otomobillerle Süleyma niye ve Kariye camilerine gidümiş, oradan da Edirnekapı haricine çı kılarak surlar gezilmiştir. NALINA MIHINA Stadyom hikâyesi! Stadyom mes'elesinde belediyecî lerin dedîği oldu. Şehir stadı Yeni bahçe'de yapılacak, hemen işe baş lanıyor. Bazı sporcu arkadaşlar, en başta dostum Felek olmak üzere, bu vazivetten müteessir ve müştekidir « ler. önceleri, ben de Beîediyenin Kadıköy'ündeki hali hâle, Yenibahçe'de bir nazîre yapmak istediğini düşünerek müteessir oluyordum. Fakat şimdi müteessir değilim. Çünkü bizim ta savvur ettiğimiz ve istediğimiz gibi büyük ve mükemmel bir stadyom yapmak, günden güne varidatı ek « silen tstanbul Belediyesinin harcı ve kârı olmadığına kanaat getirdim. Belediyemiz, senede bütcesine koya » cağı kırk bin lira ile böyle bir stad » yomu on senede dahi başaramaz. Kırk bin lira ile adamakılh bir stadyomun etrafına duvar bile çevrile » mez. Anlıyorum kt Belediye, süzüra ona bir stadyom, yani küçük bir spor sahası yapacaktır. Burası, Beyazıt'tan öte tarafa doğru uzanan semtlerdekj gençliğin spor ve oyun yeri olacaktır. Bırakalım, bu gençliğin de topa vu racağı bir meydancığı ve koşacağı bir pisti olsun. Yok, eğer, Belediye, benim gibî düşünmüyor da, o fakir semtlerin» yangın yerlerinin ve tenha mahallelerin ortasında büyük bir stadyom yapmak hülyasile bu işe başlamış bu> lunuyorsa bunu yapanuyacağını pek çabuk anlıyacaktır. Çünkü büyük bir stadyom lâfla yapılmaz, para ister. O para da İstanbul Belediyesinde yoktur ve bu gidişle daha senelerce olacağı da yoktur. Bu bahsi bir şaka ile bitirmek isti» yorum. Belediye, Yenibahçe'de stad" yom yaptırmakla İstanbul'un bu ha» rap semtini şenlendirmek iddiasında imiş! Belediyemiz, mademki bir taşla, iki kuş vurmak istiyor, o halde FUor» ya plâjını da istimlâk edeceğine e*a> sen münhat olan Yenibahçe'ye, sahil* den bir kanal açtırarak denizden SU getirse ve plâjı da orada yapsa daha, iyi olmaz mı? Bu suretle Yen'bahçe ve Sulukule semtleri, daha iyi şen • lendirilmiş ve ünar edilmiş olurdu. Bu teklif çok hayalî, diyeceksini». Evet öyle, fakat, nüfusu günden gÜMİ azalan ve merkezi sıkleti Beyoğlu ta» rafma gecmiş bulunan İstanbul'un an ıssız, en harap, en fakir mahallele rini bir stadyomcuk ile mamur ve şco bir hale sokmak istemek te hayal de* ğU de nedir? Camiler ve müzelerde Netice ne olacak? Berlin 23 (A.A.) Fahrî reisi Hindenburg olan Hugenberg ve Siahlhelm fırkaları, Hindenburg'a karşı tek bir namzet çıkarmak hususunda mutabık kalraışlardır. Bu namzet, Çelik miğferlilerin ikinci reUi olan kaymakam Duesterbery'dir. Maamafih müfrit milliyetperverIer kendisni kabul etmekte olduklarından ve kendi aralarından bh*ini ve ihtimal Hitleri namzet göstermek hakkını muhafaza eylediklerinden Duesterbery, bütün sağ cenah mensuplarının namzedi olmıyacaktır. Duesterbery'nin intihabı, nasyona • list fırkalannır. maruz bulunmakta olduklan müşkülâtı göstermek itibarile manîdardır. Mumaileyb, Alman siyasetinde fîmdrye kadar hiç bir rol oynama mıştır. Çelik miğferler mehafili müstesna olmak üzere kendisini tanıyan hiç kimse yoktur. Hindenburg için ciddî bir rakip olamaz. Hakikat şudur ki: Hugenberg'in fırkası, müfrit milliyetperverler fırkasınm arkasından gidiyormuş gibî görünmek istemenuş olup Duesterbery'nin namzetliği ancak prensip iribarile bir kıymeti ha izdir. Yapılan mitingler Berlin 23 (A.A.) Cumhuriyeti müdafaa için yapılmış olan yıkılmıyan cephe tarafından tertip edilen metinçler, bütün memlekette büyük bir muvaffakiyet kazanmıştır. Hambourg'ta 30,000 kişiden fazla insan, mitinglere iştirak eylemişthr. Bütün fcu içtuualarda ağizdan ağıza şu sözler dolaşmıştır: «Hitlere karşı Hindenburg'a rey vennız.> Pire limanında serbest mıntaka iktisat encOmeni dün de toplandı Ankara 23 (Telefonla) İktisat Encümeni bugün de içtima etti. Yeni kazanç projesinin heyeti omnmiyesi 5serindeld müzakereyi kifi görerek raaddeleri tetkika basladı. Türkiye nezdindeki Papa vekili VaÜkan 23 (A.A.) Türkiye hükumeti nezdinde Papa vekni Monsen • yÖr Magotti Papa tarafından kabul e dömiştir. Paru 23 (AA.) Kabinenra beyannaroesınder ıneb'usan meclisinde M. Tardieu ve âyan meclisinde M. Reynaud Utraiından okunmuştur. Metni şudur: <Biz, zamanı itibarile mahdut ve fakat bazı aksamı ile istikbale hâkhn olması mümkün bh* vazifeyi ifaya davet edildik. Filvaki iki nevi beynelmilel müzakere icra edilmektedkr. İhtida eden İngilîz prensesi ve üâhiyat Bunlardan birincisi, tamirat ve borçlar tediyatma, ikincisi de teslihatm âJimt Dr. Hatit tahdidine raüteallik bulunmaktadır. Dayang Muda isimli güzel bir tnBiz bu noktalarda, haricî siyaseti her giliz Prensesi Londra'dan Paris'e geliki meclisin de tasvibinden farîğ olmekte olan bir yolcu tayyaresinde mamış olduğu eakî kabîne ile mâ • hiristiyanlığı terkederdc islâm obnustesanitiz. Tamirat mes'elesînde Fransiz tezi uzun uzadıya mütalealar der tur. tngfliz Prensesi Fahrünnisa tes meyanıtu istilzam etmektedir. Bu tez, miye edümiştir. Prenses meshur hiskuvi kr&lı Sir yalnız ihtiyari olarak müzakere eValter Palmer'in kızıdır. Baba$ı kendilmiş mukavelenamelerin tadiline müsaittir. Fakat imzaların inkârmı disrae 250,000 tngiliz Ibalık bir serreddederiz. vet bırakmıştır. Teslihatın tahdidine gelince; CeEvvelce bir prensle evlendiği için nevre'de Fransız heyeti tarafından prenses unvanıru alan Dayang Muda tevdi edilmif olan proje Cemiyetî gazetecîlere demiştir kî: Akvamm salâhiyetinin takviyesini, « Avrupa'lı bir hükümdar hanebeynelmilel bir kuvvet ihdasını, mütekabil muavenet ve taarruz süahla danının islâmiyeti kabul eden ilk a zasiyım. Müslümanlık hakkmda uzun rının memnuiyeti veya beynelmilelleştirilmesi suretile sulkun tensikmi müddet tetkikat yaptım. Nihayet hanatıktır.> kikati buldugumu zannediyorum. İsBeyanname, hükumetin Fransa'da lâm dini dogru ve temizdir. Riyak&riktisadî buhrana ve işsizliğe çaresaz lık yoktur. olmak için bütün mesaisini sarfet thtida için havayı intihap etmek • mek azminde olduğunu beyan et liğimin sebebine gelince toprak üzemekle hitam bulmaktadn*. rinde islâmiyete dahil olmak istemedhn.» Prenses tayyare yolculuğu esna Ankara 23 Viyana ve Macarissında Garbî Avrupa islâm cemiyeritan'm büyük şehirleri ile Ankara nin reisi ilâhiyat âlimlerinden Dr. arasında telefon muhaberesi baş Halit Sheldrak'ın telkini ile sehadet lamıştır. Yapılan tecrübeler iyi ne getirmiş ve müslüman olmuştur. tice vermiştir. Prenses Paris'e gelir gelraez Fransız payitahtındaki camîe gitmis ve İzmir 23 Rıhtnn Şirketi suiis • burada ilk defa olarak namaz kıl timalleri hakkmda tetkikat yapmak mıştır. üzere Osmanlı, Doyçe Oryent, Ahali Bankaları nıüdürlerinden mürekkep bir ehli vükuf heyeti teskil edilmişthr. Şirketin eski Nafıa komiseri Emîn Beyin Nis'te bulunduğu hakkmda Cenevre 23 (AJ*..) Tahdidi Tesyeni bir rivayet çıkmıştır. Zabıta sokakta şirkete ait bir hesap cetveli ve lihat Konferansi riyaseti tngfltere ve Japon murahhas heyetleri tarafından bazı evrak bulmuş, bunlan Müddeibirer mnsbet proje ahnıstır. Bu pro utnumiliğe vermiştir. Bulunan bu jeler tngiliz ve Japon mümessîllerinin evraka fazla ehemmiyet verilmek • konferans kürsüsunde yaptaklan be tedir. yanab bir terkibi mahiyetinde buhn • maktadrr. Atina 23 (Hususî) Pire limanında ifraz edilen serbest mıntakanm küsat merasimi persembe gunü (yaNapoü 2 3 (A.A.) Pouffles havarın) büyük resmî merasim ile ya lisinde pek fazla kar yağmakta oldu • pılacaktır. Merasîmde Reistcumhur ğu bildirihnektedir. Yağan karlarm irda hazır bulunacak ve Mösyo Venitiraı bir buçuk metreye yükselmistir. zelos, bu serbest mmtakanm oynıyaBStün munakalât tatfl edunıistir. Bin cağı mühim rol hakkında bir nutuk lerce amele yollartn açılması için ça irat edecektir. hsmaktadır. Ticarî ve iktisadi mehafü Pire serbest mıntakasımn küşadı şark ticaretinde mühim bir merhale teşkil edeceği kanaatirdedir. miş, nasıl hazırlandığı hakkmda izahat almıştır. Sabık krala, TokatIıyan'nın metrodoteli Karabet Efendi sevis yapmıştır. Karabet Efendi, yemekten sonra etraf ındakilere: € Her tarafı dolaştım. Şimdiye kadar Gazi Hz. ine Almanya, Avusturya, Bulgar, Efgan Krallarına, MareşaJ Hindenburg'a hizmet et miştim. Şimdi de on üçüncü Alfons'a yemek yediriyorum» demiştir. Etrafındakiler, krala yemekten sonra yemek listelerini imzalatmış • lar, hatıra diye yanlarına almışlardır. Gazi Hz. ni ziyaret Sabık kral saat üçte Tokatlıyan otelinden çıknmştır. Otelden doğru Dolmabahçe saraytna gidilmiş, sabık kral, kartını bırakarak saray dan aynlmıştır. Bu kart (Dük de Toledo) ismini taşımaktadır. Dün gece On üçüncü Alfons, Dolmabahçe sarayından sonra Topkapı saraytna gitmiştir. Fakat vakit geciktiği için bazı daireler kapandığından her tarafını gezememiş, yalnız silâh teşhîr edilen kısımları dolasmıştır. Sabık kral, eakî devirlere ait olan silâh kolleksiyonlarile çok alâkadar olmuş, yanındaküere bazı silâhlarm iyi tasnif edilmemis olduğunu, bazı • Iarının da ait oldukları devirlere mahsus kısıralara konulmamış bu lunduğunu söylemiştir. Sabık kral Topkapı sarayından çıktıktan sonra otomobiller şehirde uzun bir gezinti yapmıs, bazı dük kânlara uğramıs, Kapalıçarşı'yı ge«miş ve geç vakit vapura avdet et • miştir. Kral. geceyi vapurdaki dairesiı>.de geçirmiştir. Bu sabah, hususî bir motörle Boğaziçi'nde bir tenezsüh yapacak ve saat birde ayni vapurla İskende • riye'ye hareket edecektir. Sabık kralın öğle yemeği Sabık kral, saat bire çeyrek kala Beyoğlu'na cıkarak Tokatlıyan cteline gelmiştir. tspanya'nm son ta cidarı otelde karşılanmış, hazırlanan daireye çıkarılmıştır. Kral burada bir kaç dakika istirahat ettikten sonra aşağıya inerek otelm bar kısmına girmiş, yanında Dük de Mirando, Me sajeri kumpanyasının tstanbul acentesi M. Foto, Etofil Gotye vapuru • nun komiseri olduğu halde yemege oturmuştur. Ankara Viyana telefonu Mahzun ve düşünceli bir yolcu izmir rıhtım şirketi tahkikatı On üçüncü Alf ons üzerine gayet güzel dikilmiş lâcivert bir kostüm giymişti. Ayaklarında sarı bir iskarpin ve boynunda vişne renginde güzel bir kravat vardı. Eskiden resimlerinde görülen sivri bıyıklarını kestirmişti. Neş'esile, cevvaliyetile tanılan kral mütefekkir, ağır bh* hal almıştı. Çok az konuşuyor ve ekseriya sualler soruyordu. On üçüncü Alfons evveldenbori, İstanbul'da Türk yemekleri yemek, Türk suyu ve Türk sarabı içmek arzusunu izhar ettiği için kendisine Türk yemekleri hazırlanmıstı. Yediği yemekler sunlardır: Portakal böreği, barbunya iskara, sebzeli piliç güveci, şiş kebabı, salata, kadın böreği, pisküvili fıstıkh dondurma, şekerleme meyva, kahve, Kisarna madensuyu ve yerli şarap... Kral, yedi°:i yemkleri pek beğen • Sabık kralın beyanatı 13 üncü Alfons, dün gazetecilere son seyahati etrafında şu sözleri söylemiştir: < Bahrisefid'm şark sahillertni, bilhassa İstanbul'u ziyaret etmeği eskidenberi istiyordum. Fakat, o zamanki meşguliyetim ve vaziyetîm buna müsait değildi. Şimdi fırsat bulunca hemen ^eyahate çıktım. İstanbul'u methedildiji kadar güzel buldum. Bu güzel şehirde ancak bir buçuk gün kalabilece ğime çok müteessifim.» Sabık kral buradan Iskenderiye'ye oradan da Suriye'ye gidecek, sonra Fransa'ya dönerek Paris civarında Fontaineblon'daki villâsmda ikaraet edecektir. Cenevre Konferansında Yeni bir ingiliz projesi Kral Türk yemekleri yedi Halkevi'nde Fırka idare heyeti dün bir içtima yaptı Halkevi şubelerinde kayıt muame» lâtı hararetle devam etmektedir. En fazla lisan kurslarma rağbet gösterilmektedir. Bir çok gençler lisan kurslarma girmek üzere müracaat etmişlerdir. Dün Halkevi merkezinde Fırka Vî» lâyet idare heyeti toplanmış, yakında teşkil edilecek Halkevi idare heyeti ile şubelere intihap olunacak mu • messiller mes'eleleri etrafında tet kikat yapmıştır. Bu hazırhklar ikmal edildikten sonra Halkevi idare heyetî faaliyete geçecektir. Halkevî binasında bulunan H. Fır» kası Eminönü kazası ile Alemdar na« hiyesinin buradan nakilleri, binanın tamamile gayrisiyasî teşekküllere ait bir hars merkezi haline konması kararlaştırılmıştır. Eminönü merkezi Şehzadebaşı'ndaki Letafet apartı » manına, Alemdar nahiyesi de H Fırkası Vilâyet merkezinin bir kısmına yerleşecektir. italya'da bir buçuk metre kar Gümrük konferansına Biz de istirak edeceğiz Paris 23 (A.A.) Triptyque re jimi ile gümrükten geçmiş karnesi reji • minin faaliyetîne ait teferrüab hallet > meğe memur olan beynelmilel gümrük konferansı Champs Elysees caddesinde kâin binada toplanmışbr. Atide ismi zikrohınan memleketle rin gümrük idarderi birer mümessfl göndermişler idi: Arjantin, Belçika, Brezüya, Kanada, Estonya, Fenlândiya, Fransa, İngilte • re, Macaristan, trlânda, İtalya, Litvan ya, Fas, Meksika, İran Lehistan, Ro • manya, İsveç, tsviçre, Çekoslovakya ve Türkiye. Beynelmilel turizm merkezî mecli sinin reisi M. Edmond Claix, ittifak ile konferans reisliğine intihap olunmuştur. Konferans, gümrükten geçme kar nesi için esas itibarile iki nümune ka bul etmiştir. Bunlardan biri pasavanh, diğeri pasavansızdır. Bu iki nümunenin ihzan bir eneu mene havale olunmuştur. Belçikalı'ların her hangi bir mem lekette müddeti terodit edilen bir karnenin bütün memleketlerde muteber addedilmesi suretindeki teklifleri kabol edilmiş tir. ğil ya. Bir kaç gün sabrediver. Allah senden razı olsun. İyi ki tez elden haber verdin. Hasan ayrıldığı vakit oynadığı oyunun keyf inden agzı kulaklarına varıyordu. Artık çöpçünün kara baldı zını savabilirdi. Hele bakalım yarın su taşımak bahanesfle bh gelsin.. Çarşınm köşesini saparken sondaki bodrumdan çalgı sesleri geldi. Kapının önünde bir dakika durdu. Girip girmemek arasında düşündü. Burası işçilere ve işsizlere mahsus adi bir baloz bozması idi. Hasan'm bir senedenberi buraya girmek için hasreti vardı. Burasmı en alafran^a bir bar sanıyordu. Mademki şimdi koymmda bir sarı lirası vardı ve tatîı bir anafordan gelmişti, iki kâğıdını buraya bırakır ve bir senelik idealine kavu şurdu. Ensesini kaşıdı. tki kâğıt için altnt lira bozmak günahtı. Ağasınm berber Nuri Ustaya gönderdiği iki kâğıdı buraya verir, sabahleyin sandığındaki kâğıtlardan iki tanesile yerini dol • İtalya'da Sırp aleyhtarjjsi Bugünkü Yenî Gün'de Hava yolları açılıyor Abidin Daver Mecidiyeköyü'nün ilhakı! Kıvılcım Sanayi kredi bankası Ankara 2 3 (Telefonla) Sanayi Kredi Bankmsı lâyihan Vekâletlerce tasdik ohmmaktadır. Maliye Vekâleti mütaleasını hazırlamışhr. Almanya'da biraya boykot BerHn 2 3 (AA.) Bira özerine konulan verginin tenkisine ait mözakereye bugün bükutnet komiserue bira cdar birliği arasında baslanümtssa da zakereye devam edilecektir. İspirtohı meşrabat satan möessese patronlamıın nvntıın oldnklan ko mvnnst iMi'UUtı tsranııom vcnkn kotaj karan Berlin havaBsİBde mer'iyet mevküne girmektedîr. Bu boykot a ja 3,000 birfahmaneci istirak eylemektedir. Osmanlı tarihinden meraklı sahifeler: Deli Sultan İbrahim'in cebinde yaşıyan insan kom • prımesı cuce Müverrih Abdulkadîr Kemaü B. adana'ya avdet etti Adana 23 (Ha. Mu.) Mefsuh Ahali fırkası liderlerinden Abdülkadir Kemali ve Suriye'ye kaçan mezkur fırka idare heyeti azasından Hacı Ali Beyler, Vekâletin müsaadesi üzerine Halep'ten şehrhnize avdet etmişlerdir. Roma 23 (A.A.) «Jadranska Strasa» ismindeki Yoğoslâv cemiyetinin teşekkülünün 30 uncu yudönümü münasebetile Giornale d'ltalia bu cemiyet hakkmda uzun uzadıya mütalealar serdetmekte ve bu cemiyeti Yoğoslâvya'nm İtalya'ya müteveccih olan taarruz zihniyetinin en parlak bir misali te lâkki eylemektedir. Bu gazete diyor ki «Bu cemiyet Ad • riyatiğ'in, Yoğoslâv denizi olması, ts • tiraya'nın Trieste, Fiume ve Zara'nm Yugoslâvya'ya ilhakı halinde tahri kâtta bulunmaktadır. Bu cemiyeti Sırp askeri propagan dasmm unsurlanndan biri telâkki et memek mümkün değildir. Bu siyaset, cihan sulhunü idame ile meşgul olan bütün zevahn nazari dikkatlerini cel betmelidir.» Fransız gümrük idaresinin turizm karnelerinin otomatik bir surette tanzi • mine müteallik olan teklifi kabul ve hali hazırda bu ciheti simdiki kanunlarına tevvikan mer'iyet mevküne koyabilecek o lan bütün memleketlere tavsiye edibnistir. Celselere bugün Fransız Otomobil Klüp'te devam olunacakhr. dururdu. Hâdiseler: Kral Karol'un yo lunu tutanlar çoğaldı Sinema, Spor «Sarı Odanın Esrarı» ilâvesi • nin 17 inci forması bugün tevzi ediliyor gitti. Ali mezarcımn oğlan altmış altı oynuyordu. Göz işaretile dışarıya çağırdı. Delikanlı gelir gelmez koluna girdi, biraz yurüdüler, Hasan son derece samimî bir tavırla: Ulan! Dedi, sana bir şey söyliyeceğim ama benden bilme. Nedir ki? Bizim ağa galiba sen den huy lanmış. Deme be! Lâf arasında anladım. Onun gözlerini pek beğenmiyorum, sık sık buraya gehnese iyi olur. Dedi. Ne yapmalı şimdi? Bir kaç gün hiç uğramazsm. Ağam sana neye gelmiyorsun diye darılırsa inanma, senin ağzını aramak içindir. Allem kaîlem eder, savarsın. Bir kaç gün hiç uğramam. Ama suyunu kim taşıyacak. Komşulardan bir koca karı bulmuş ağam. Ya avrai beni çağıracak olursa. Buralarda hiç gozukmezsin, »•ni bulamaz. Mezarlığa gelecek de Norveç sefiri geliyor Ankara 23 (Telefonla) Norveç Sefiri İstanbul'a hareket etti. pürme bitince eline bir eski tarak tutuşturup duvardaki çatlak aynayi gösterdiler: Saçlarını tara, tuvalet yap a « • ğam. Hasan bu kadarını, Beyler raa • hallesinin kahve köşesindeki berberden öğrenmişti. Saçlarım yandan sağa doğru ve alnından arkaya taradı. Eline biraz kolonya döktüler. Buyur ağam, yemenilerini bo» yasm. Çaresîz, ayağmı uzattı. Soldaki boyacı yarım yamalak yemenilerini boyamağa başladı. O güne kadar ye« meni boyatmak aklına gelmemiş değildi, gelmişti ama paraya acımıştı. Bu iş te bitti. Vestîyer hesap verdiî Peşin alırız ağam. Beş kuruş palto, kasket için. Beş kuruş tarak tuvalet, beş kuruş kolonya, beş kuruf boya, beş kuruş ta bahşiş.. Yirmi beş kuruş vereceksin. Mabadi var CUMHURÎYETin edebi tefrikast : 12 MEZAR KAZICILAR Müellifi: AKA GÜNDÜZ ye?.. Keyif, rahat, tembel döşeğine yaslandm mı? Ne hastahk kaln. ne bir şey. Bana îzin ağam. Hasan kalktı. Büyük yettge: Bari, zahmet sana, Ali mezarcının oğlanı gorürsen haber et te yann iki oğün su taşısın, çamaşir yıka • yacağnn. Hasan raanalı maaalı ve gislice bakarak: Yarın da öbür gün de gelemez o. Ağası bilmena nereye gonderecekmiş. Demin bana soyledL Çamasır kalacak. Ben bir aralık vakit bulursam gelir suyunu taşırım. Eksik olma. Hasan çıkar çıkmaz doğru kahveye 5 Nun usta dedın de aklıma geltfı. Onun küçük kızı çok hasta imiş yahu. Adamcağizda beş paralar yok. Bunca yıllık berberimizdir. Sana iki lira vereyim de yarın götür, ver. Belki ilâç KKÜâç alır. Yazık kıza! Daha gelinlik yaştna bile girmedi. Karuı lâf a karışb: Gaiiba sevdadan ince hastalığa O eski lâfmıs. Sevdadan hiç kimse fnce hastalığa uğramaz. O cenabet hastahk öyle bir salgm ki... Fakir e yapıştı mı gider gürültüye.. Zengine çattı mı kolay. Ya tstanbul Adalarına giderler, ya Frengistana.. Kurtulurlar. Daha doğrusu onun adı pirzola hastalıgidu*, pirzola hasta hgı.. Kanlı pirzolayı attın mı gövde Kapıyı itti. Acaba yanlış mı girdim? Diye düşündü. Acaba bara giriyorum zannile elbiseci dükkânına mı girmişti. Dar koridorun duvarlannca hep kasketler, sakolar, muşambalar ve paltolar asılmıştı. Külhanbeyî kıyafetli vestiyer, Hasan'ın bir acemi olduğunu hemen çaktı: Buyursunlar ağam! BodrumBar burasıdır. Numaralarımız çok güzeldir. Cazbandımız Amerika'da bile yoktur. Sekiz kız, on dört numara, caz, elektrik oyunlan hep burada.. Çıkar paltonu asıverelim. Ver kas ketinL Hasan otomatikleşmişti. Eski paltosunu, k&sketini çıkarıp verdi. Eline bir numaralı kâğıt sıkıştırdılar. Vestiyerin yamağı fırçayı yakalayınca üstünü başını süpürmeğe başladı. Sü BodrumBar