20 Şubat 1932 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

20 Şubat 1932 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cttmhttnyet 20 Şubat BIR DEVRIN TARiHl ( Sehir ve memleket haberleri Siyasî icmal Papalık ve faşizm İtalya Başvekili M. MussoKni bîr kaç gün evvel Vatikan sarayma gi derek katoliklerin ruhanî baş reisi Papa'yı resmen ziyaret etti. İtalya Krallığınm teessüsündenberi Papa'yt ilk ziyaret eden İtalya Başvekili Faşizmin müessisidir. Bu ziyaret ile Papalık makamı ile İtalya Krallığı kat'î ve resmî surette bansmıs oluyorlar. Bu kilâf a da Faşizm vasıta olmustur. Roma katolik mezhebi reisi ile Fa sistlerin reisi arasında husule gelen mukarenetin siyasî cihetten büyük ehemmiyeti vardır. Papalık ve Faşizm yakın zamana kadar yekdiğerinin biaman hasmı ve rakibi idi. Katolik papaslan İtalyan milletmi ve gençliğini dinî yolda terbiye etmeğe çalışıyorlar. Faşizm ise her şeyin fevkinde devleti görmekte ve bütün milleti bu esas üzere ter biye etmeği en mühim vazife telâkkî etmektedir. Uç sene evvel Papa ile İtalya hükumeti arasında Lateran sa* rayında aktolunan muahede ile İtalya devleti Papa'nın hukuku hüküm raniyi haiz bir dünyevî devlet oldu ğunu dahi tasdik etmiş ve eski Papa hükumetinden alınan yerler için dört milyar tazminat vermiş ve bu suretle ruhanî ve cismanî hükumeti er ara sında dostane ve siyasî münasebat tesis edilmişti. Maahaza hakikati halde Papalık ile Faşizm barrşmamışti. Faşizm katolik papaslaruun gençlik üzerindeki nezaret ve nüfuzunu mahvetmeğe ve Papa dahi Faşiztni bütün katolik âleminin nazannda düşürmeğe durmadan çalışıyorlardı. Bu münaferet neticesi olarak bir zaman İtalya'da papaslarm aleyhine kor kunç bir hareket başlamış ve bir çok taşkınlıklar yapılmıştı. Bu hâdise lerden dolayı iki taraf birbirine söylesnediği soz ve isnat etmediği töhmet bırakmamıştı. Fakat tam bu sırada İspanya'da Krallığı ve katolik papaslannı süpürüp götüren inkılâbm zuhuru gerek Faşizmi gerek Papa'lığı ihtiyat ve itidale sevketti. Her iki kuvvet İspanya'daki harekete benzer hâdiseler karşısında ancak elbirliğüe çalıştıklan takdirde mevkilerini muhafaza edeceklerine kanat hasıl etmîşlerdir* İşte bu kanaat M. Mussolini'yi Pa • pa'nın Önünde diz çökmeğe sevket miştir. Bu itilaf İtalya devletinin ve Faşizmin bütün cihan katolik âle minîn nazannda mevkiini şüphesîz çok büyütmüştü. Bugün katoliklerin en büyük hâmisi İtalya ve Faşizm addolunur. Fransa'nm katolik hâmîliği mevkii bh kat daha sarsılmıştır. Aksayi Şark'taki katolik misyonerleri şimdi Fransa'dan değil, İtalya'dan himaye bekliyorlar. Merkezî Avrupa'dakl ve hatta Almanya'daki katoliklerin ttalya'ya karşı hürmetleri bir kat daha artacaktır. M. Mussolini Vatikan'ı ziyaret ederek İtalya Krallığınm ve Faşizmin cihan siyasetindeki mev kiini bir kat daha tahkim etmiştir. MUHARREM FEYZİ Yeni Irak Ziya ve Mithat Paşalarla Namık Ke mal Beyin hayatlarına ait hatıralar Sefîri geliyor Selânik valii sabtkı NAZ1M PAŞANIN hatırantından iktibas edilmistir. ' İhtikârla mücadele.. • Millî iktisat cemiyeti, yerli mallar üzerinde ihtikâr yapjlmasma mâni olacak Cemiyet umumî kâtibi Halkı ikaz ediyor Geçen sene beynebnilel Budapeşte sergisine .<MilH İktisat ve Tasarruf Cemiyeti» hükumetimiz namına res • men iştirak etmişti. Bu sergide pavyonumuzun bîrin ciliği kazandığı hatırlardadır. Bu muvaffakiyet üzerine İktisat Vekâleti, Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyetimn bu sene de ilkbahar Laypzig panayırına iştirakini tensip etmiştir. Serginin îhzar ve tertibile meşgui olan Millî İktisat ve Tasarruf Cemiyeti Müdürü Vedat Nedim Bey Laypzig'e müteveccihen şehrânizden hareket edecektir. Kendisile görüşen bir muharriri • mize Vedat Nedim Bey asağıdaki izahatı vermiştir: « Millî mahsulât ve mamulâtı mızın sürümünü arttırmak cetniyetimizin başlıca vazifelerinden biridir. Dahilde tertip ettiğhniz yerli malı sergileri, tasarruf ve yerli malı haftalan ve üç yüz şubemizin kesif ve devamlı propagandaları sayesînde yerli mailarımıza karşı rağbetin günden güne artmakta bulunduğu malumunuzdur. Yerli malı kullanmak, artık bîr millî ahlâk ş'ıarı haline ghdi. Türk parasınm ve dolayıvüe her Türk vatandaşımn alun kabiliyeti ile doğrudan doğruya alâkadar bulunan ticaret muvazenemizdeki açığı kapat • mak isi, artık millî bir mes'ele ola rak benimsenmeğe baflandı. Ayni suretle «tasarruf» kiyadı da gtttikçe kökleşiyor. Millî barakalanmızdaki tasarruf hesaplan yekunu hesn adet, hem miktar Hibarile çok dikkate şayan bir tarzda artmaktadtr. Yerli mallanmızın pahalılıgradan şikâyet ediliyor; buna ne der • siniz? Umumî mahiyetteki şikâyet • lerden hiç bir müsbet netice çAmaı. Gerek halkın artan rağbetmi, gerekse Hhalâtın tahdidini hasis menfaatleri hesabma isrismar etmek istiyen bazı ra!Ho?el>bialer buluna.bilîr. Fakat bunlann bu hareketmi bütün sanayi erbabımıza teşmil ederek umumiyet üzere «yerli mallanmızı b«halıdır> iddiasmda bulunmak doğru olmaz kanaatindeyim. Biliyorsunuz kî, ithalâbn tahdidmden sonra Sanayi ve Maadin Bankasma merbut f abrikalarla Süreyya Paşa, Karamürsel gibi büyük, ve ciddî müesseselerhniz fiatlanm arttırmak değil, bilâkis indirmişlerdir. Yerli malı kullanmak davası millî bir davamızdır. Her vatandaş bu davanın hallinde vazifedardır. Yerli malı kullanan ve kullanmak için saflarmuza katıbnak istiyen bütün müstehlik vatandaşlar fiatları yükseltmek suretile ihtikâr yapan müesseselerle mücadele etmelidirler. Cemiyetimiz, bu hususta vatan • daşlann yardımını bekler. Yerli mallanmızın gerek kaKtesi, gerekse fiatı hakkında vaki olacak müsbet ve müdellel şikâyetleri cemiyetimiz takibe amadedir. thtikâr yapan müesseselere karşı cemiyetimiz, müstehlik vatandaşlann yardnnile amansız bir mücadele açmaga hazır • dır. Mücadelenîn mahiyeti şudur: Ce Abdülhamit devrinin hükumet zihniyetini çok mükemmel gösteren bir hâdise! Hacı Ali Pş., Konya'daki köyünün kaza olmasına itiraz eden mektupç uyu Bitlis'e attırıyor! 27 İngiHz Sait Paşanın zamanmda baslıyan kıtlık, Paşanın infisali ve yerme Memduh Paşanın gelmesile de devam etti.. Hem de bîr sıra yanlış tedbirler almması yüzünden vilâyet îçm bir felâket baline gelerek devam etti. Fakat ben de artık Konya'da f azla kalamadım. Kıtlığa karşı alınan tedbirler mes'elesinde yeni valimiz Memduh Paşa ile anlaşamıyorduk. Bu yüzden aramız açılmıştı. Hatta bir gün meclisi idarede bulunuyorduk. Gene kıtlık mes'elesi mevzuu babsoluyor du. Memduh Paşa bir aralık, Dahi lîye Nezaretinden cevaben gelen şifreli bir telgrafı bana uzattı: Şunu hallettiriniz mektupçu 6ey. Bakalım nedir? Dedi. Telgrafı derhal mektubi miimeyyîzine gönderdim. Bir müddet sonra mümeyyiz elinde halledilmiş şifreli telgrafla geldi. Yanıma yaklaştı. Et•annda bir garabet vardı. Ne oluyor, idememe vakit bırakmadan, telgrafı elhne sıkıştırdı ve derhal gitti. DaIriliye Nezaretinden gelen bu şifreli eevabî telgraf a bir göz attım. İçimde bir seylerin koptuğunu duyar gibi olidvm. Telgraf aynen şu mealde idi: «Mektnpçunun bilâsebep azfi caiz eiamtyacağından hüsnü istihdamı tavsiye olunur..» Yalnız müteessir olmadım. Ayni zaman utandım. Bir tiirlü telgrafı Pasaya veremiyordum. Nihayet meclîa dagıldı. Paşanın yanına gittim. Telgrafı uzattım. O telgrafı okudu ve kıpkırmızı oldu. Ben: Efendim, dedim, geçen gün istîfa etmeme müsaade buyurmamzı rica etmistim. Müsaade etmediniz. öyleyse başka bir vilâyete becayişimi yazmız diye isthham ettim. Onu da yapmadınız. Maksadınız, beni şikâ edcrck szlcttlnncb ıııî îdî? Bun. Yeni sefîr, Irak Kralınîn küçük kardeşidir Irak'ın yeni Türkiye sefiri Emîr Zeyit Cenapları cuma günü «Anka ra» vapurile İskenderiye'den sehri nrize gelecektir. Irak Kralı Faysal Hz. nin en küçük biraderleri bulunan Emir Zeyit Hz. tahsilini evvelâ İstanbul'da ve bilâ ^ hare Oksford'da yapmıştır. Kendisi Irak ordusunda fahrî miralay ola • rak bir müddet çalışmış ve 1925 te Kral Faysal Hz. nin Avrupa seyaha tinde hükumet naipliği yapmıştır. Validesi büyük Reşit Paşanın hafidesidir. Kendisi memleketinde Türk muhibbi olarak tanmmış bir zattır. Yeni Irak sefiri Cenaplannı istikbal etmek üzere Irak sefareti maslahatgüzarı Ata Emin Bey dün Ankara'dan şehrimize gelmiş ve kendisile görüşen bir muharririmize şunları söylemiştir: « Emir Hz. ni karşılamak üzere îstanbul'a geldün. Kral Faysal Hz.nin 7<endi biraderlerini burada Irak'ı tera sil etmelerinî istemesi bittabi Müşarünileyh Hz. nin Türkiye hakkında muhabbet ve samimiyetin en büyük delilidir. Bundan sonra iki devlet münasebatının daha ziyade inkişaf edeceği muhakkaktır. Esasen simdik halde bile arada en ufak bir ihtilâf mevzuu bahis değildir. Evveldenberi dost olan bu iki kardeş milletin gene daima dost ve kardes olarak kalacaklarma hiç kun senin şüphesî yoktur. Kral Hz. Türkiye'de yaptıklan seyahat esnasında Türk hükumet ricali tarafından kendilerine gösterilen samimiyet ve muhabbete bir cemile olmak üzere biraderlerhri Türkfye'de Irak'ı temsil etmelerini arzu etmişlerdir.» Fakat is uzar diye teklifim kabul olunmadı. Mazbata yapjldı. Benim yaptığım itiraz ise, Konya eşrafından olan ve Hacı Ali Paşa delâletile rütbei mirimiranı almış bulunan Me cidiyezade Tahir Paşa taraf ından efendisine jurnal edilmiş. Hacı Ali Paşa doğduğu köy hakkında hürmetsizlik beslediğim için Konya'dan kal dınltnaklığımı Dahiliye Nazınna söylemiş. Bitlis vilâyeti mektupçuluğuna tayinimiz icra kılındı... İşte Ziya Paşalar, Namık Kemal'ler böyle bir hükmü karakuşi ile bir köyü kaymakamhk yapan, resmî zi yaretlerde çıplak ayaklarının par maklarını temizliyen hükumet adam larının arasında ve çekirge itlâfı günahtır diyen yobaz zihniyetin karanhğmda teceddüt için mücadele ettilerdi. Ziya Pasa da, Namık Kemal de maddi ve manevî büyük sıkıntilar çekmişlerdi.. Ziya Paşa Avrupa'dan İstanbul'ı geldikten sonra Sultan Aziz kendisin Hariciye Nazırı yapmak istemis. O zaman Sadrazam bulunan mütercim Rüftü Paşadan bu mes'ele hakkında fikri sorulmus. Rüştü Pasa Ziya Paşanın Hariciye Nazırlığım kat'iyyen kabul etmemiş ve ısrar edilirse istifa edeceğini söylemiş. Bunu bana bizza Ziya Paşa gülerek nakletmisti.. Ziya Paşa tcra cemiyeti riyase tinde bulunduğu sırada bir mes'eley şer'iyede bu hâdiseyi anlatırken kendi kullandığı tabirle faka bas mış. Memuriyetinden azlolunmuş. Kendisine karihayi şahaneden beş bi kuruş maaş tayin edilmiş. tki ay son ra bu maaşı da kesmişler.. Bu vak'a yı ben de biliyordum. Ve o günlerde Paşanın Beşiktaş'taki evinde öğle yemeeme 2Itrnıa»!»»ı.. Yemeklp et«i» •»»' ru Tasulye ile pilâv vardı. Tam fasulye sofraya geldiği zaman, Ziya Pa şa: Bizim maaş kesildi, kasaba epeyce borç ohnus, artık et almıyo ruz. Kuru fasulyeye kaşık atacağız, dedi.. Ve bu sözleri öyle sade, öyle mütebessün bir çehre ile söyledi ki, Ziya Pasa ile zamanm diğer ricali araaın daki fark gözlerkni yaşartacak kadar ayan oldu.. Büyük bir iştiha ile etsîz kuru fasulye ve pilâvı kasıkladık.. Yemekten sonra Ziya Pasa sedire yerleşti. Birdenbire düşünceli olmuştu. Ben de hiç ses çıkarmıyordum. Bir hayli müddet böyle geçti. Sükutu bozan gene Ziya Paşa oldu: Nazım Bey, dedi, bana. Bundan üç gün evvel başımdan garip bir ma cera geçti. Hâlâ tahtı tesirindeyim. Lutfen anlatır mısınız, dedim.. Elbette anlatacağım. Anlatmıyacak olduktan sonra böyle bir mukaddemeye iüzum görür müydüm, dedi. Mdbadî var MiUi hcttsat ve Tasarruf cemîyefî umüirn kâtibi Vedat Nedim Bey miyetimizin üç yüz şubesi vardır. Bu şubeler diğer vazifelerî arasmda mahallî tacirlerin yerli mah getirt melerî için de çalışırlar. Ve bu sayede shndiye kadar hiç yerli mah ge tirtmiyen bir cak taşra tacirleri şimdi büyük mikyasta yerli mah üzerinden is yapmaktadırlar. Sanayi erbabı • nuz bunda cemiyetimizin ne mühim rol oynadığını pekâlâ bilirler. O halde ihtikâr yaptığı sabit olan bir müesseseyi cetniyetimiz, derhal üç yüz şubesine tamrm etmek suretile gayet müessir bir mücadeleye gtrişebilir. Tekrar ediyorum, umumî mahiyette şikftyetlerden ziyade müsbet ve müdellel müracaatler sayesmde cemiyetimiz müatehliklerin menfaati lehine çok hayırh bir faaliyette bulu • nabüir. Laypzig sergisi hakkında ne dtişünüyorsunuz ? Bu seneki ilkbahar Laypzig sergisine yirtni beş millet iştirak ediyormus. Türkiye ve Kanada bu sene iHc defa iştirak edenlerdendir. Millî mahsulât ve mamulâtımtzm hariçte propagandasını yapmak ta, bflhassa şimdi, bir zaruret haline girmistir. Çünkü buhran, dünya piya salarrada rekabet mücadelesini keskmleşthdi. GKtncçe daralan piya • salarda rakipler birbirlerinm boğazını şimdi kuvvetli sıkmağa başladılar! Biliyorsunuz ki Laypzig panaym Avrupa'nın en eski, en meşhur ve tam ıtmmile beynelmilel bîr sergisidir. Bu sergide ecnebi iştiraklere mahsus insa edilmiş olan Ringmesshaus'ta yüz elli metre murabbaı bir yer kiraladık. Bu yerde ihracat mallanmızı şerefli ve canlı bir tarzda teşhire çahşacağız. Pavyonumuzun dahilî de korasyonunu Berlin'deki Rayman tezyinî san'atlar mektebînde mual lhnlîk eden Türk ressamı Kenan Bey yapacaktrr. fhracat maüannuzm propagan • dası için tertip ertiğimiz tabloiarı Ankara'da ressam Hakkı Bey hazırIannştn*. AHı propaganda brosüru bastır dık. Türk Alman pazar ittihadı f3crini tamim için de bir broşürumüz vardır. Doviz bakımından sıkıntı çeken sanayi memleketi Almanya fle ziraat menoleketi T irkiye ra! mü badelesi suretile pek güzel birbirlerl ni itmam edebilirler. Sergide seyircilere üzüm, încîr, sigara ve likör ikram edeceğiz. Sergi esnasmda Laypzig radyosunda bir konferans vermek istiyoruz. Kısaca ihracat mallanmızın canlı bir tarzda propagandasını temin için mümkün olan yapılacaktır.» izmir ihtisas mahkemesi tzmir'deki thtisas mahkemeleri ev • velki günden itibaren faaliyete bas • lamışhr. Mahkemece birind olarak muhakeme edilen Burnava'h küçük Ali Uminde biri kaçak tütün ve sigara kâ ğıdı aldığı için bir ay hapse ve 25 lira para ceıasT*** mahkuro Memduh Pasa fevkalâde şaşırdı: Ben sizin azlinizi yazmadım, Antalya mutasarrıflığına tayininizi yazdnn. Nezaret iş'arı kavrıyama mış... dedi. Verilecek hiç bir cevap yoktu. Selâro dahi venneden dısan çıktım. Artık Konya benim için bir cehennem ohnuştu. Fakat nihayet gayet garip ve zamanm hükumet zihniyetini mükemmelen gösteren bir hâdise Konya'dan aynlmama vesile oldu. O zamanlar sarayda Başraabeyinei buhman Hacı Ali Paşa Konya'nın Aksaray kazasına tâbi bir köyünde doğmuş imiş. Mabeyinci olduktan sonra, doğduğu yeri ihya etmek is temis. Ve maskatı re'sinde kayma kamhk teşkil edilmesrni, sureti hu susiyede vilâyete yazmış imiş. MecItsi idarede bu mes'ele müzakere olunurken ben: Bu köyün etrafındaki köylerle uzaklık ve yakınlığını bilmiyoruz. Burada bir kaza teşkil edilip edil miyeceği hakkında hiç bir tahkikatnnız yok. Bir memur gönderip tahIdk ettirelün, dedim. hakkında ademi malumat kararı verilmiştir. Raporda zikredildiğine göre bir sene zarfmda 700 küsur lira sarfile 200 gıdasız talebe iaşe edilmiş, 132 fakir çocuk sönnet ettirilmiş, Hasanpasa'daki moayenehanede 2872 hasta tedavi oGene ayni sene içinde 758 lira aza taahhSdatı, 400 lira teberriiat, 968 lira sönnet düğünü, 2 5 0 lira rozet, 6 0 lira şafkat puiu hasılah ve mohtelif suretlerle tahsil olunan 188 lira cemiyete vari dat kaydedilmiştir. Yeni idare heyeti intihabatında, is tifa eden dört idare heyeti azası ye • rine miralay mütekait Dr. Celâl, rü • stnnat memurlarmdan Ekrem, mühendis Emrâ ve ümerayi bahriyeden mütekait Ziya Beyler idare heyeti için seçilmiş lerdir. Çöp vergisi artacak Yeni kanun mucibince bina vergilerinin yükselmesi üzerine Belediyenm çöp resmi de kısmen tezyit edflmiştir. Tenviriye ve tanzifîye resimlerinm de artınlacağı mevzuu bahsobnaktadır. Hamallık için mOracaatler artıyor Hammalhk için, Beledıye İktisat modürlüğüne her gün bir çok kimseler müracaat etmektedir. Bunlar arasmda türkçe büenler, muhtelif böKiklere kaydolunmaktadırlar. Diğer taraftan ti carî müesseselerde y^l'y»" hammalla rtn kayıtlan terkin edilmektedir. Fırtına ve kar Dün kalkan Avrupa postası geri geldi Son fırtına ve karlardan sonra Karaağaç'la Sivilingrat arasında bulunan köprü yıkılmısor. Bu yözden evvelld gfiv saat 17,35 Sirkeci'den Paris'e müte veccihen hareket eden ekspres yoluna devam edemiyerek dün saat 16,40 ta şehrimize avdete mecbur olmustur. Yolcular aktarma suretile Btdga • > ristan'a geçerek yollarına devam etmişlerdir. Bugün Paris'ten İstanbul'a gelen trenm de saat 12 de gelmesi icap e derken 7 saat rotarla ve saat 19 da Sirkeci'ye gelebilnuftir. Verem hastanesi Cerrahpasa hastane»i önündeki saha nin istimlâk edilerek verem hastanesi yapılmasma karar verOmiş ve istimlâ • krâe baslanmifbr. Fakat buradaki em • lâk sahipleri, bu karar üzerine iki üç bin lira kıymetinde olan binalara yedi sekiz bin lira talep etmeğe baslamıslar» dır. fstimlâk için 30 bin lira tahsisat kabul edildiği halde bu para kâmilen sarfedümiş, fakat istimlâk bitmemistir. Yeni sene bütçesîne de yeni tahsisat konamadığından vere mhastanesinin bu senelerde yapılması îmkânı kalmamış • hr. Halkevleri açılırken. [Başmakaleden mabaitt Milletin istiklâli ile beraber istikbalinî de kurtaran Büyük Gazi, milletin mazideki en karanlık hayat saf halarını da aydınlatmak suretile hakikî Türk hüvîyetîni ortaya çıkarmış ve halkın eline ve önüne tevdi et miştir. Şimdi biz, işte bu büyük îz üzerinde yürüyoruz. Bu, Türk'lüğün halâs ve itilâsına ait diğer eserler gibi bu eserîn dahi müessîri olan Gazi, doktorun uzun, candan ve çok kıymetli îzah ve ifadesinde mütemadiyen muhteşem tabIolar halinde teressüm ve tecessüm ediyor. Ve halkın payansız alkışlarile adeta Evin kapısını dolduran bir velvele mikyasında coşkun ve taşkın heyecanlara müntehi oluyordu. Genç şair Behçet Kemal Beyin, asıl kahramanını bizzat temsil ettiği «Çoban» piyesi, Faruk Nafiz'in «Akın> ından sonra türkçenin saffet, samimeyet ve ulviyetini yükselten en yeni ve en güzel bir eserdir. Sahneye konuluş ise, amatör hududunu çok geçen bir derecede mükemmeldi. Bu yepyeni ve bir gül gibi taze ve renkli eserden çok memnun oldu ve alkış ladı, alkışladı. Hayat yürüyor ve yükselerek yürüyor. Bugün Halkevi'nde bize yaşatılan cok yüksek ve heyecanh saatlerin hulâsası budur. YUNUS NADİ Çürük ayakkabı Mücadelesi Cemiyet reisi yapılan işleri anlatıyor Küçük esnaf Tescil edilecek Şehrimizde kırk cemiyet ve 60 bin esnaf var Şehrimizde bulunan küçük esna fın sicilli ticarete kayıtlanna mart iptidastndan itibaren başlanacaktır. Mevcut cemiyetlerin hepsi küçük esnaf addedilmiştir. Yalnız hamallar cemiyeti bundan istisna edilmektedir. Sakalar da küçük esnaf sınıf ındandır. Bunlann sicilli ticarete kayıtlan, Ticaret Odası nizamnamesine göre mecburî addedilmektedir. Kaydedilmiyenler tecziye edileceklerdir. Kırk. tan fazla cemiyette 5060 bin aza olduğu tesbit edilmistir. Bunlann esnafraticaret sâcillme kayıtlan Ticaret Odasına mühim varidat temin ede • cekrir. ediknesi için teşkilâta baslamıstır. Cemiyet san'atkârlarunızın istikba lini kuvvetlendirmek gayesfle bir kurs açacakbr. Burada san'abn bütün ince • likleri gösterilecektir. En mühim mes'ele ayakkabıaların ehliyetnamesi mes'elesidir. Bu usolün bizde de bîr an evvel tatbila için tetkikatlannnzı bkirmek özereyjz.» Ege vapuru da taahharla geldi Fukaraperver cemiyetinde Kadıköy Fıkaraperver Cemiyeti, idare heyetinin gördüğü İüzum üzerine dün fevkalâde bir kongre aktedilmiştir. Geçen seneki içtimada tadil edilen cemiyet nizamnamesi Vilâyet hukuk isleri müdiriyetince tasdik olunmuştu. Donkn toplatıda bu muaddel nizamname etrafında görüşülmüştür. İçtima esnasmda idare heyeti azaları vazife krinden affolunarak istifalarmın ka buKinii istetnişlerse de bu talepleri kabol edilmemiştir. Neticede ayni idare heyetinin faa liyette bulunması IGzumu karar altına aFmarak tçtnnaa nihayet verilmiştir. Ayakkabicılar Cemiyeti, İstanbul'da imâl edilen çürük ayakkabılann önüne geçmek ve bunları piyasaya çıkarma • mak için mücadele etmektedir. Ce miyet reisi HayruUah B. bu hususta şunlan söylemiştir: « Çürük ayakkabı imal edenlerle bir aydanberi mücadele etmekteyiz. Çürük ayakkabı imal edenleri takibe; evvelâ cemiyet binasında her sabah aTicaret Odası tarafından sünkerci çdan sauş subesînden basbyarak devam lik hakkında bazı esaslan ihtiva eden ettik. bir rapor hazırlanmaktadır. İktisat Diğer taraftan bazı menfaatperestVekâletinin tasvibine arzedilecek olerin bize rekabet için Çatalhanı'nda lan bu raporda İstanbul'un sünker açoklan sabs sergisi cemiyetin ah ol ihracatına merkez ittihazı lüzumu îduğu makamlarla yapuğı temaslar neşaret edilecektir. ticesinde akim kahnışhr. Cemiyet Avrupa'dan ithal edilen lâsUk ayakkabılann kontenjana ithal edüBolu'da zahire tacirlerinin elinde külliyetli miktarda mısır olduğu ve memesi için tesebbüsatta bulunmak • mısırın okkasınm yüz paraya veril tadır. Buna mukabil memleketimizde diği halde ihraç edilemediği ve buna Avrupa lâstik ayakkabılanna mümasil bir çare aranılması ihracat ofi ve her suuf halkın gjyebfleceği seku sine bildirilmiştir. • lerde metin ve sıhhî ayakkabılar imal Ekalliyet mekteplerinin Maarif Müdiriyetine devri üzerine Maarif Müdiriyetinde bir muavinlik daha ih dası takarrür etmiştir. Diğer taraftan resmî ilk mektep müfettişleri kendi mıntakaları dahilindeki ekalliyet mekteplerinin teftişlerile de meşgul olacaklardır. Ekalliyet mekteplerinin teftişi İskenderiye Pire İzmir İstanbol seferini yapan Seyrisefain idaresmm Ege vapuru dün saat 2 de şehrimize gelmesi icap ettiği halde AkdenıVdeki fırtına yüzünden yedi saat rotarla nımıza gelebümiştîr. SGngercilik için rapor Bursa muhabirimiz yazıyor: Son yağan karlann erimesi üzerine Iznik gölünün seviyesi yüksehniş ve bugölden Gemliğ'e akan dere hipryk Gemlik babçeleri su altmda kahmştır. Bursa haberleri Çin • Japon barbi üzerine; çok dur • gun ve müşterisiz olan ipek muamelesi biraz canlanmıs ve fiatlar beş liret kadar yükselmistir. Çin Japon harbi ipek fiatlanm yükseltti Mısır ihraç edilemiyor Halka İS bin meyva tidanı tevzî edildi Muhasebei hususiyenin nümune fî danlığmdan bu sene halka (15) bin muhtelif cins aşılı meyva fidanı satal mışhr. Fidanlann beheri onar kuruşa verilmiştir. Bir meyva memleketi olmak itibarile bu fidanlar çiftçilere çok yaramifbr. Gelecek sene (80) binfidany«. titfâraerek tevzi oliaacakbf.

Bu sayıdan diğer sayfalar: