CutrihaTiyct •29Kanunu»ani İ932s I B1R DEVRİN TARÎHİ| Ziya mal ÂIi Paşanm ahlâk ve tabiatîni aşikâr bir surette meydana koyan bir hatıra... 8 Ziya Paşa ile Âli Paşa arasındaki münaf ereti kaydederken, hatırıma, Âli Paşanın ahlâk ve tabayiini aşi kâr bir surette meydana koyan bir hatıra geldi. Daha doğrusu bu, bir hatıradan ziyade, duyulmuş, sıhhati tahkik edilmiş bir vak'adır. Bu hâ • dise Babiali'de memur ricali dev letten bir zatın başından geçmiş. Bana, kendisi bizzat şu suretle nakletti: «Sultanlardan birine kotnşu otu • rurduk. Eyyamı mübarekede, bizim kadınlar Sultan Hanımın sarayına giderlerdi. Evde bulunmadığım bir gün, Sultan Hanım refikamı celbetmiş ve demiş ki: Bizim kethüda vefat etti. Biz de, araştırdık, tarastırdık, sizin zevcinizden daha münasibini bulamadık. Zevcinizin kethüdalığımıza nasbı için hakipayi Şahaneye ariza takdim ettik. Irade çıktı. Babıaliye tebliğ olundu. Zevcinize bunu böylece bildiri • niz...» Ben, olan biten işlerden bihaber, akşam eve gelince, refika memnun ve mütebessim beni karşıladı. Mes'eleyi anlattı. Ben bu haberi alınca aklım başımdan gitti. Birdenbîre sapsarı ohnuşum. Suratı asmışım. Benim, bu hiç beklenilmiyen telâşından, re • fika fena halde şaşırmış olacak ki: Ne oldunuz efendi? dedi. Bu telâşını fartı meserretten raidir? Sedire yığılarak: tlâhi hanım, dedim. Hangi meserret?. Mahvolduk. Refika büsbütün şaşırdı: Ne diyorsunuz? Niye mahvolacakmışız ki... Padişaha bir fenalık mı ettik? Daha fenası hanım, daha fe • nası, dedim. Sadrazam Âli Paşa böyle, kendisinin fikri sorulmadan ya • pılan işleri sevmez. Şimdi bize gü • cenecektir. Bafimıza envai belâ getirecektir.. Ağzıma bir lokma yemek koyamadım. Geceyi envai evham ile geçir • dim. Alessabah Âli Paşanın yalısına koştum. Mahdumu AIi Fuat Beye, vak'ayı olduğu gibi naklettim. Paşa ile görüşmelisiniz, dedi. Reca ederim delâlet buyuru nuz, dedim. AIi Fuat Bey giderek, paşa pederinin beni kabul etmesi için iltimasta bulundu. Yüreğim ağzıma geliyor dıı. Paşanm beni kabul edeceği haberi geldi. Ezilip büzülerek huzuruna çıktım. Âli Paşa beni pek baridane kabul etti. Buyurunuz, dedi. Başka bir töz söylemedi. Kaşları çatılmıştı. Ben bir kenara iliştim. Eline bir kâğıt <ddı. Kâğıdı okumakla meşgul görünii • yordu. Aradan epey zaman geçti. Gene *öz yok. Nihayet ayağa kalktım. Ezilip büzülerek : Vallahi efendim, dedim. Sizî Sehir ve memleket haberleri ?^l Muhafaza Garip bir kırtasiyecilik!] Müdürlükleri Beyaz Rus'lardan müdevver ve j hükumete ait bir takım arsalarla emlâk vardır ki bunların kıymetlerî mecmuu çok ehemmiyetlidir. Hatta hatırımızda kaldığma göre bu işlerle meşgul olmak için bir de komisyon teşkil edilmişti. Kıymetleri takdir olunan bu emlâkîn müzayede ile satılması lâzım geldiği halde gazetelere yapılacak ilânlar içîn tahsisat mevcut olmadığından dolayı şu mühim iş aylardanberi yüzüstü kalmış, ancak bundan haberdar olup ta mal almak için müracaat edenlere defterler gösterilerek hangi emlâke talip olduklan sorulduktan sonra eğer bu müracaat eden adam müzayede ilânı bedelini verirse o parça hakkında bir muamele yapılabiliyormuş. tntif aı tamamile devlete ait olan bu emlâk ve arazinin ilânı tahsisatı yoktur diye müzayedeye konulamaması kadar garip bir muamelei kırtasiye daha olur mu, diyoruz. Siyasî icmal ,, İngiliz kabînesindeki ihtilâf v "* fngiliz k'abinesinde zuh'ur eclen ffi" tilâf Başvekil Mr. Makdonald'ın bulduğu hîlâfı adet bir tedbir ile bertaraf olmuş ve şimdilik millî hüku«' metin bekası temin edilmistir. îhtilâf himaye usulünün vaz'ı mes'elesinden ileri gelmiştir. Şimdiye kadar bazı eşya üzerine konulan fazla gümrük rüsumu dampinge karşı yapılan ve bir sene müddetle takyit olunan muvakkat bir tedbirden ibarettir. Bun« dan sonra ittihaz edilecek tedabirin tetkiki hususî bir komiteye bıra > kılmıştı. i Komite kararlarında Htifak ede> medi ve azalarınra ekseriyeti tara1 fından kabul olunan bir muhtırada' yüzde on nisbetinde umumî bir güra» rük tarif esinin kabulünün ve lüks olan yahut İngiltere'de ucuz fiat ila istihsali kabil olan eşyanın daha fazla resme tâbi olması için tesbit edilmek üzere bir komisyonun teşkili tavsiye edilmistir. Kabine bu tavsiyeleri bir kanun Iâyihası şeklinde parlâmentoya tevdi etmek istemiş ise de sabık Ma« liye Nazın Lord Snowden ile rüfekast itiraz etmişlerdir. Şimdiye kadar cari olan usule göre ya bunların ve yahut kabinenin istifası icap edi • yordu. \ Fakat Mr. Makdonald diğer mes'elelerin ve bilhassa haricî siyasette kabine azalan arasında ittifakı ef« kâr bulunduğunu nazari itibara almış dahilî ve haricî vaziyetin gayet gergin olduğu bir zamanda bir kabine buhranı çıkarak milletra hükumete karşı itimadı mütezelzil olmaması içîn gümrük tarifesi mes'ele • sinde arkadaşlan ile hemfikir olmıyan nazırlarm bu noktada istediklerî şekilde parlâmentoda serbestçe beyanatta bulunmalanna ve rey ver • melerine müsaade etmiştir. Bu suretle kabine azalarmın müşterek mes'uliyeti düstüru müstesna ahval dolayısile mer'iyet mevkiin • den refedilmiştir. Kabine usulü hi • maye mes'elesinde parlâmentonun karşısına bir cephe ile çıkmıyaeak ve nihaî hüküm ve karar parlâmentoya bırakılacaktır. Fakat Başvekilin bulduğu fevkaIâde çareye rağmen kabinenin mevkii pek sağlam değildir. Muhafazakârların şiddetli usulü himaye taraftan olan müfrit cenahın bundan sonra dahi kabineyi sıkıştırması ve şimdi kinden daha vâsi himaye tedbirlerini almağa sevkeylemesi muhtemeldir. Bu takdirde millî kabine temelinden yıkılacaktır. Fakat şimdilik haricî mes'elelerde ve bilhassa tamirat ve terki teslihat mes'elesinde tn?i1iz kabinesi yekvücut ve müttehit olarak faaliyette bulunacaktır. MUHARREM FEYZÎ iki zorba ve Mithat Paşalarla Namık Ke Beyin hayatlarına ait hatıralar Yakalandı Selânik valii sabikt NAZIM PAŞANIN hatıratından iktıbcs edilmlştir. Yemiş civarını haraca kesenler tevkif ediliyor Meyvahoş, Sebze hâli ve Haaır iskelesi civanndaki esnaf ve tacirler namına yüz elli imzalı bir istida ile dün Müddeiumumiliğe mühim bir müracaat ve şikâyet vaki olmuştur. Bu havalideki esnaf ve tacirler, Kürt Haydo ve Yusuf isminde iki şahıstan şikâyet etmekte, bunların, bütün o havaliyi haraca kestiklerini, dükkâncılardan, seyyar esnaftan, zorla para aldıklanm, istenilen para veril • mediği takdirde sopa ve odun ile dövdüklearini, hatta tabanca ve bıçak ile tehdit ettiklerini söylemek te, esnafın huzur ve rahatı, hatta emniyeti kalmadığınt bildirmekte • dirler. Müddeiumumilik, bu istidayı alınca mes'eleye azamî ehemmiyeti vermiş, istidayı derhal Eminönü polis merkezine göndermiştir. Eminönü merkezi, sür'atle tahkikata girişmiş, iddia hakkında müsbet neticeler elde etmiş, kendilerinden şikâyet edilen Haydo ve Yusuf'u yakalamış, dün akşam geç vakit mahfuzen MUddeiumumiliğe göndermiştir. Müddeiumumilik, şehîr dahilinde, adeta dağbaşmda imiş gibi ortahğı haraca kestikleri iddia olunan bu iki şahıs hakkında kanunî muameleye başlamıştır. Yusuf ve Haydo'nun şimdiye kadar müteaddit cürümlerin failleri olduklan da anlaşılmıştır. Mücadele Kumandanlığı emrine verildiler İstanbul gümrüklerinde kara ve deniz muhafaza müdürlükleri An kara'da yeniden teşkil olunan Umum Gümrükler Muhafaza Kumandan • lığına raptedilmiştir. Deniz ve kara muhafaza müdürlükleri kadrolarını ve ellerinde bulunan vesaiti nakliye ve takibiyenin halihazır vaziyet • lerini gösteren birer listesini yaparak Umum Muhafaza Kumandanlı ğma göndereceklerdir. Kara muhafaza müdürlüğünün ne suretle idare edileceği, müdiriyet teşkilâtının alacağı yeni şekil Ankara'da Umum Gümrükler Muhafaza Ku • mandanlığı tarafından yapılan tet • kikattan sonra takarrür edecektir. Yalnız, Umum Muhafaza Kuman • danlığı refakatine bîr de deniz muhafaza işlerini görmek üzere bu iş lerde erkânı bahriyeden bir zatın tayin edileceği melhuz bulunmaktadır. Elyevm deniz muhafaza müdürlüğü emrinde on tanesi ayni sistemde ve Avrupa'dan mubayaa edilmiş olan motörlerden başka benzin ve kö mürle işliyen on beş kadar vesaiti nakliye vardır. Bunlardan ilk on motörün (Şel) markalı benzin sarfet tiği ve bu benzinlerin f evkalâde pahalı olduğu nazari dikkate almmış ve bunların makinelerinde tadilât yapılarak daha ucus bir surette isletilmelerinin mümkün olup olmadığı tetkik olunacaktır. Geriye kalan on beş muhtelif Haeimdeki motörlerden kömürle işliyenlerin şimdilik bazı mmtakalara gönderileceği ve maamafih yeni bir deniz muhafaza kadrosu tanzim e dileceği temin olunmaktadır. namusumla temin ederim ki, kethüdalık mes'elesînden zerrece haberim yok idi. Refika cariyenizi saraydan çağirmiflar ve kendisine söylemişler... Hiç yüzüme bakmadan: Peki, pek!, dedi. Evlâdü ayalimin başına ye • min ederim ki efendim, dedim. Vallahi ve billâhi.. Âli Paşa başını yana doğru çevirdi: Peki dedik ya, dedi.. Artık benim için odadan çıkmak • tan başka yapılacak bir şey kalraa mıştı. Dışarı çıktım. Aradan iki gün daha geçti. Deh • şetli bir üzüntü ve sıkıntı içinde i dim. Bu iki gün nasıl sabredebildi • ğimi bir ben bilirim.. Nihayet iiçüncü sabah, gene Âli Paşanın yalısına gittim. Kabul olunmamı rica ettim. Âli Paşa odasında yalnızdı. Yü • zlinden düşen bin parça olurdu. Betekrar yeminler ederek, kendisine ademi maluraatı arzettim. Yalvardım, yakardım. Nihayet Âli Paşa gayet vakur bir aesle cevap verraeğe tenez • zül etti: Efendi, dedi. Siz Babıali'den yetişmiş, ricali devlet sırasına geçmiş rabıtalı bir zatsınız. Babıali'nin umuru mahamı devlette takip ettîği mesleki mühimmi bilmeniz iktiza etmez mi idi? Padişahımız efendrmi • zin rahah hümayunlarını selbeda • cek ve daima şiddetle iltizam buyur» dukları kaideperverliği bozacak tastiatta bulunmanız lâyık mıdtr? Bu iıte siz mi birinci olacaksınız? Bu nükteleri düşünmek lâzım değil mi idi? Âli Paşa susta. Ben, gene bir çok yeminlerle, malumatım olmadığını söyledim. Bütün talâkatîmi kullanarak kendisini iknaa çalıştım. Paşa, benim sözümü keserek, gayet ajw bir tavurla: Gidiniz, Ametçi Beye söyliyi • niz. Sizin Sultan hazreüerine ket • hüdalığınız arzolunsun, dedi.. O gece rahat uyuyabildim. Çünkü pasa kime gücenirse istediği gibi ezmek adetinde olduğunu bilirdim. Bir kaç gün sonra irade çıktı. Biz de kethiida olduk....» Buraya kaydettiğim bu hatıra, hem Âli Paşanın tab't ve meslegmi göstermesi, hcm de o zaman, ricall devlet sırasına girmiş bir memurun bile Ali Paşadan ne kadar kork • tuğu, çekindiği hakkında bir vesika olması itibarile şayani dikkattir. tşte Ziya Paşa, etrafına bu kadar korku salmış olan bu Âli Paşa ile mücadele etmekten bir an bile fariğ olmamış, haykırmıştı: Bir gün geleceh aen de perişan olacahnn Ey gonca bu eemiyeti her dem mi santrsın? Hâli ne zaman kaldt cihan ehli tamadan Sen kendini bu âleme elzem mi sanırnn?„ I Mabadl var \ Doğru değil mi? Yolda bulunan 350lira! Paraları yiyen Süleyman 1 ay hapse mahkum oldu Süleyman isminde, 17 ymşrada bir sabıkah, Osman Behçet Bey isminde birinin evine girmekten, Mahmut Beyin semaver ve çaydanlıklarmı çalmaktan ve Hikmet Hanımın beş lirasraı ahz ve gaspten mevkufen Ağırceza roahke mesine verilmistir. Süleyman'm muhakemesi dim hitara bulmuştur. Maznun, kendisine isnat olunan bütün suçlan inkâr etmiştir. Ancak, bu sirkat hâdiselerinden sonra Süleyman'm Beyoğlu'nda muhtelif barlarda para yediği, arkadaşlanna ziyafet • ler çektiği, arkasına yeni elbise, kundura ve şapka aldığı tesbit edilmistir. Makamı riyaset bu paralan nerede bulduğunu Süleyman'a sormuş, Sü • Ieyman da: Efendim sokakta 350 lira buldum. Tabiî haydan gelen huya gider, ben de bunlan sarfetmeğe başladun, demiştir. Makanu riyaset, yolda bulduğu parayı niçin zabıtaya teslim etmediğini de sormuş, Süleyman şu cevabı vermistir: Efendim bunlan polise götiirecekt*n, arkadaslanm «ulan enayi misin, bunlan ye keyfine bak» dediler. Ben de götünnedim. Makamı iddia, maznona atfedilen cürümlerin sabît ohnadığuu, binaenaleyh bu cihetten beraetini, fakat kendisine ait olmıyan parayı polise teslim etmediği için de 578 inci madde mucibince tec * ziyesini istemiftir. Bu talep üzerine Süleyman ı Reit Beyefendi, ben vallahi haksiz olarak yatıyorum. Arkadaslanm haber göndermişler, dısanda is varmif. Artık ben tövbekâr oldum. Beni burakmız da gideyim! Demiştir. Heyeti hâkime, müzakereden sonra maznuna atfedilen cürümler sabit ol • madığmdan beraetine, fakat baskasma ait paralan polise teslim etmediği için de btr ay hapsine, bu muddeti ikmal eylediği için tahliyesine karar vermistir. Süleyman, bu karan işitince: Reis Beyefendi, bu akşam çılcfyorum değfl mi? Şimdi doğru işe gidiyoruml Demiştir. Neş'et Osman Beyin istifanamesi Bir, iki gün evvel istifa eden Belediye Sıhhiye Müdüru Neş'et Osman Beyin istifanamesi dün Sıhhiye Vekâletine gönderilmiştir. Muhtelis belediye mutemedi thtilâsmdan dolayı Mersin'de tahtı. nezarete alınan Belediye muhasebe mutemetlerinden Nail Bey hakkmdaki tevkif müzekkeresi mahalline gönderil • mediği için mumaileyhin buraya ge • tirUmesi gecikmiftL Tevkif müzekkeresi j evvelki gün Mersin'e vâsıl olmuştur. j Nafl Bey bu hafta içinde gelecek ve Be ; lediye müfettişleri tarafından isticvabınal başlanacaktar. 1 Aparbman, han, ev ve saire inşaaha1 da Belediyece yeni bir karar itn'haz e [ dflmis, alâkadarlara tebliğ olunmuştur. Şimdiye kadar bu kabil mebaninin pro. jeleri yalnız Belediye Fen heyetince tetkik edilmekte idi. Bundan sonra projeler Fen heyetince tetkik edilmekle beraber heyeti sıhhi yece de görülecek, şeraiti sıhhiyeyi ihtiva etmiyen inşaata müsaade verilmiyecektir Bir milyonluk ikramiyeyi kazananlar arasında bir hâdise Senebaşi tayyare piyangosundaki bir milyon liralık ikramiyenin, on yedi tütün amelesinin müşterek bi • letlerîne çıktiğı malumdur. Bu bir milyon liralık ikramiye, dün hisse • darlar arasında bir darp ve tehdit hâdisesine sebebiyet vermistir. Beşiktaş'ta oturan tütün amele sinden Hanif te bir milyon liralık ikramiyenin hissedarlarından olduğu halde arkadaşlan bunun hissesini şimdiye kadar vermemişlerdir. Hanif, hissesini istemeğe, verilmediği tak dirde şikâyet edeceğini söylemeğe başlamış, nihayet iş bir kavga ve dövüşle neticelenmiştir. Hissedarlar • dan üçü, Hanif'i dövmüşler ve bir daha para istediği takdirde öldüreceklerini de söylemişlerdir. Bu tehdit üzerine Hanif, zabıtaya müracaat etmiş, polis mütecavizleri yakahyarak tahkikata başlamıştır. inşaat hakkında yeni bir kararj Sehrîn dertleri Mülkiye müfettişleri , tetkikat yapıyorlar îstanbul'da bulunan mülkiye müfettişleri Başmüfettişi Hacı Hüsnü Beyin riyaseti altında yeni ve şayani dikkat bir teftişe başlamışlardır. Bu teftif şehir dahilinde yapılmaktadır. Müfettisler halkın Belediye ve esnaf işlerile olan münasebetini, esnafın Belediye nizamat ve talimatına de • receî riayetini, otomobil, tramvay kazalarının sureti zuhurunu, bunlann önüne geçmenin ne suretle kabil olabileceğini, esnafın mağşuş mal satıp satmadıklarını tetkik etmektedirler. Bu teftişat sür'atle ikmal edile • cek, icap eden tedabire ait raporlar Dahiliye Vekâletine gönderilecektir. Levha resmi nasıl alınacak? Recep Bey Afyon'da Konya 28 (A.A.) C. H. Fırkası Kâtibi Umumisi Recep Beyefendi bugün Fırka binatında halkla temas et< mi? ve halkevlerinin mesai zemini hakkında izahat vermistir. öğleden sonra da Konya tüccarlarile görüş müşierdir. Recep Beyefendi Toros ekspresile Afyon'a hareket etmiş, istasyonda belediye ve fırka erkânı tarafından teşyi olunmuştur. yüzü ve esrarı» namile iki eser neşretmiştir. Aga Bekof son aylar zarfında Köstence'ye gelmiş olduğundan, Rus teşkilâtı burada bir plân kurmuş ve bir Yunan vapuru ile Aga Bekof'u Rusya'ya kaçırmak istemiştir. Bazı Kimseler Aga Be • kof'a, Odesa'dan bîr Rus je neralinin karısı kaçırılacakmış gibi müracaatte bulunarak bu işe yardım etmesini rica etmişlerdir. Aga Be kof, bu suretle Yunan vapuruna bindirildikten sonra da Rusya'ya gö türülecekmiş. Fakat bütün bu tertibatı, şehri • mizdeki Belçika sefareti haber almış ve keyfiyetten Romen zabıtasını haberdar etmiş ve tam Aga Bekof vapura alınacağı esnada Romen zabttası vapura girerek ekserisi Rus olan 23 kişiyi tevkif ve vapuru da müsadere etmişlerdir. Vapurda külliyetli miktarda para da bulunmustur. Bu netice üzerine Aga Bekof Romanya'dan Brüksel'e gitmiştir. Li • mammızdan geçen Yunan vapuruna limanıraızdan bazı meçhul şahısların bindikleri iddia edilmîş îse de zabıta bu haberi şiddetle tekzip etmek Cenevreye gidecek heyet ( Birinci sahifeden mabait) edecek olan Cevat Paşadan mürekkeptir. Heyeti murahhasamız Haydarpaşa îstasyonunda Hariciye Müsteşarı Numan Beyle diğer bir çok zevat tarafından istikbal edilmistir. Murahhaslarımız Haydarpaşa'dan hususî bir muşla doğruca Dolma • bahçe sarayına gitmişlerdir. Heyeti murahhasamız reisi Tevf ik Bey dün kendisile görüşen bir mu • harririmize beyanatta bulunarak demiştir ki: < Tahdidi teslihat konf eransının müsbet ve iyi neticeler vereceğine kanüm.MiIIetler her halde pek ağır olan bu külfetten biraz olsun kurtulmak için anlaşma yolunu bulacaklardır. Konferansta bizim müdafaa edeeeğimiz tez silâhların behemehal azaltılması olacaktır. Biz bu gayenin tahakkukuna bütün samimiyetimizle taraftarız.» Heyeti murahhasamız bugün saat 17,35 te kalkan Avrupa ekspresile Cenevre'ye hareket edecektir. Daimf Endhnen levha resminin Be* lediyece ne suretle tahsfl edileceği hakkında yeni bir karar vermis, bu karar alâkadarlara tebliğ edilmistir. Buna nazaran levhalardan, talik edildikleri yerlerin varidati gayrisafiyelerinin aln misli bedeli icar addolunarak beher metre murabbaına bir liradan aşağı ohnamak üzere binde iki nisbetinde bir resim alınacakbr. Varidati gayrisafiyeleri ol mıyan yerlerde de bedeli icar esas ît . tihaz olunacak, ayni nisbet dahilinde resim tahsil edüecektir. Han ve apartıman gibî umumî muesseselerin methaOerine asılan levha • lardan han ve aparhmanlarm değil, levhayı talik eden kimsenin bulunduğu kısma ait bedeli icar esas ittihaz edümek suretile resim alınacakfar. Şayani takdir bir teberru Kadıkoy'ünde Reşitpaşa sokağında oturan Sahure Hanım bütün menkul, gayrimenkul emval ve emlâkini vefatından sonra verilmek üzere Hilâliahmer ile Darülâceze'ye bırakmışbr. izmir'de dikilecek 6azi heykeli tstanbul'daki tzmir'liler, tzmir Gazi. heykelinin rekzi merasiminde hazır bulunmak istemektedirler. tzmir'liler Seyrisefain'den hususî bir vapur kirahyarak gidecekierdir. Çengelköy soygunu davası Salih, Nuri, Mevlöt, Lâz Ali, İlya» ve tbrahim isminde altı şahıs, bir geceyansı Çengelky'ünde arabacı Abdullah Efendinin evine taarruz etmek, cebir istLmali suretile para, mücevher, saat ve sair eşya almak, ev halkını tehdit eylemek, dövmek cürümlerinden Ağırceza mahkemesme verilmişlerdir. Evrakı davaya göre, hâdiseden sonra Üsküdar zabıtan başta kaymakam B. de olduğu halde harekete geçmiş, haftalarca, aylarca tahkikat yapılmış, failler bir türlü ele geçirilememiştir. Günün birinde Mevlut, bir kadma harfendazlık etmek cürmünden dolayı. Çengelköy karakoluna götüriUmüf ve orada isticvap edilirken ağzından bazı sözler kaçırmış, bu suretle arabacı Abdullah Efendinin evinde yapılan hırsızhğın izleri bulunmustur. Mevlut, isticvap neticesinde diğer ar» kadaşlannı da ele vermiş, banlarm bir kısmı memleketlerine gitmiş olduklanndan oralardan mahfuzen tstanbul'a getirümişler, mevkufen mahkemeye ve • rilmislerdir. Bu muhakeme dün hitam bufanuş,. maznunların bu hırsızlığı yapbklanna dair delâii ve emarat olmadığı anlaşüdtğından cümlesinin beraetine karar verilmistir. Ali Servet Beyin cenazesi Dün MüDdye Başmüfettislerinden Ali Server Beyin vukuu vefah dolayısile yaz dığımız fıkrada Ah" Servet ismi Ali Server diye çıkmışbr. Ali Server Bey is • minde de mülkiye müfettişi de bulun • duğu cihetle bu yanlışlık teessüriimüzü mucip olmuştur. Ali Servet Beyin cenazesi dün makberei mahsusasına defnedilmiştir. Fabrikatörlerin içtimaı Derî, çorap, kumaş, trikotaj ve diğer şuabatı sınaiyeyi temsil eden fabrika sahipleri dün Sanayi Birliğinde toplanarak fabrikaların mübrem ve zarurî ihtiyaçlan hakkında görüş • müşierdir. Neticede Sanayi Birliği Kâtibi Umumisi Nazmi Nuri Beyin yannki trenle Ankara'ya gitmesi ve fabrikaların vaziyeti ile almması icap eden tedbirleri makamatı aidesine bildirmesi kararlaştırılmıştır. Nazmi Nuri Bey bugün gidecektir. Yeni bîr harbe Mâni olan şey Musolini «Hükum süren fakrü sefalettir» diyor ttalya Başvekili M. Musolini Berlin'de münteşir Barsen Kurier gaze tesine bir makale yazmıştır. Bu roakale Paris'te hayli münakaşa ve en« dişeyi mucip olmuştur. Başvekil makalesinde diyor kî: «Tamirat ve diğer harp borçlan« nın teşkil ettiği mes'eleyi kat'iyyen hal ve tesviye etmek lâzımdır. Şimdiye kadar harp borçlarını haricî istikrazlarla ödemiş olan Almanya gelecek vadede borcunu ödeyemiyecektir. Çünkü Alman maliyesi sâfa uğramıştır. Avrupa'yı yeni bir harpten kurtaran yegâne şey Avrupa'da hüküm süren fakrü sefalettir.» / Kırk kuruşiuk maaşlar Eminönü Malmüdürlüğü kırk ku rusa kadar maas alanlara on seneliklerinin defaten verileceğini ilân etmişti. Bu. ilâna rağmen henüz müracaat eden olmamıştır. Tevfik Rüştü Bey Ankara 28 (Telefonla) Tevfik Rüştü Beyin Tahran'dan yarm ha • reket etmesi bekleniyor. Hariciye Vekilimiz havalar müsait olursa I • rak'a uğrıyarak, olmazsa uğramıyarak doğru îstanbul'a gelecektir. Tahran 28 (A.A.) Tayyare ile Bağda'ta gidecek olan Türkiye Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyefendi havaların mubalif gitmesi yüzünden bu seyaha*ien sarfi nazar etmeğe mecbur kalmıslardır. Vekfl Bey Moskova tarikile cuma günü avdet •decektfr. Tütiin kongresi Ankara'da toplanacak tütün kongresine İstanbui'daki tütün tüccar lanndan bir kısmı davet edilmişlerdir. İktisat Vekâleti İstanbul Ticaret Odasından da bir heyetin gelmesini istediğinden dün odada bir içtima yapılmıştır. Bu içtima neticesinde İbrahimpa«azade Hüseyin, Hasan Sabri, Gani Beylerle Ticaret Odası ra • portörlerinden Hakkı Nezihi Bevin Ankara'ya gitmelerine karar veril • miştir. Heyet pazar günü Ankara'ya fidecektîr. TurkYunan mahkemesinde Muhtelit Türk Yunan mahkemesinde dün dokuz davaya bakılması mukar • rerdi. Fakat Yunan ajanı rahatsız olduğu cihetle bu davalar geri kalmıştır. Hariciye mösteşarı şerefine ziyafet Belçika sefiri M. Poto dün Hariciye Müsteşarı Numan Bey şerefine sefaret konağmda bir öğle ziyafeti vermistir. Numan Bey yarın Ankara'ya gidecektir, ~ Şoförler okumuş olacak Belediye, badema lâakal flk tahsflin! ve yahut halk mekteplerinin uond devresini ikmal etmemis elanlara şoforlflk ehliyetnamesi vermemeyi kararlaftırmışta. Bu karar alâkadarlara ba