Cumhuriyet Sehir ve memieket habeneri MuAarrıri. FERNAND GRENAR Mütercimi: YUSUF OSMAN 1 •13 Kânunuevvel <931« Siyasî icmal tspanya'da evvelâ diktatorTü^ün ve sonradan kralhğın sukutu ile baş» lıyan büyük mkılfip son günlerde mühim netice'er verdi. Burada Cum« hurivet re.ümi kat'î surette teessüs etti. Müess'san meclisi halinde top lanan yeni Kortes meclisi geçen tem« mu'danberi mütemadi bîr surette sarfi gayret ederek yeni kanunu «• sasiyi neticelendirdi. On bir bin kellmeden mürekkep olan yeni kanunu esasinin tasvio ve tasdik muamelasi ; ikmal ed 'd'$inden Reisicumhur intihan edi'miştir. Rivaseticumhur için tek bir namzet pösteri'miştir. Bu rat dahi kralIık devri'dikten sonra tspanya Curahurivetinin ilk Banvekili olan M. Alcata Zamora'dır. Mumaileyh mutedil fikirli bir zat OIUD d'n ve mezheo mes'elelerinde cezrî hareket taraftarı olmadığmdan istifa etmisti. Sinv diki parlemento sosyalist ve radikal ve radikal sosvalist ve sol eumhu • rîyetci gibi mi'frit fırkalardan mü teşekkil olduŞu halde riyaseticurahura mutedil bir cumhurivetrinin ee» tirilmiş olma«ı meclis ile halkın ef • kâr ve temayiil«tı arasında muvazene ve itidal temini arzu edildiğini u • bat ediyor. tspanya Cumhuriyetinin yeni kanunu esas'si Almanya. Fransa ve tnsriltere gibi en müteraHci devletlerin kanunu esaMİerinden iktibas edil • mi«tir. Parlâmento bir meclisten iba« rettîr. M. Zamora parlâmentonun &• yan ve meb'usan olarak iki meclisten mürekkep olraaM icin »onuna kadar ısrar etmis ve lâkin fikrini kabul ettirememisti. Parlâmento bir 1 mr'isten ibı»ret olmakla ^erab*» »e» rek Reisicumburun, gerek mec'is'n vazifesini suiistimal etmemesi »çm kanunu esa«ive bir çok teminat konulmuştur. Bazı ahvalde Resicurahur meclisi da&ıtabilir ve bazı ah • va'de dahi meclis reisicumhuru iskat eder. Reisicumhur Kortes ile halkın vekillerinden teşkil edilecek büyük mil'î meclis tarafından intihap edi« lir. Fakat ilk defası için bu hak yalnız Kortes mecHsine verilmistir. ts • panva'da veni hükumetin re«raî isml «tşçiler Cumhuriyetidir». tsDanya> kanunu esasîsi harbin sîyasî aleti olarak istimal edilmîyeceğine ve Ce> miveti Akvama taraftar olacafma dair baska devletlerin kanunu esasilerinde olmıvan yeni kavıtlar ve maddeleri muMevidir. EHi sen« '»• sıladan sonra tspanya'da ikinci defa teessüs eden cıımhuriyetin devamlı bir rejim olacağı ve Avrupa siyasetinde mühim bir rol icra edeceği anlaşılıyor. MVHARREM FEYZt Maarif Müsteşarı i tzahat veriyor Salih Zeki Bey dün müfettişlerle görüştü Evvelki gün Ankara'dan sehrimize gelen Maarif Müstesan Salih Zeki Bey dün öğleden sonra tstanbul Maarif müdür!ürüne giderek bir müddet mesgul olmus, bu arada Maarif müfettişlerile görüsmüştür. Müstesar B. dün kendisile görüşen bir muharririmize demistir ki: « tstanbul'da bülün Maarif mü . . esseselerini teftis etmek üzere geldim. Burada on, on bes gün kadar kald'ktan sonra tekrar Ankara'ya döneceğim. Bugün (dün) müfettişlerle görüstüm, icap eden izahah aldım. Tıp Fakültesi Ankara'ya naklolunacak mı? Bu mes'ele simdilik mevzuu bahis değfldir. Belki bPâhare olabilir. Gazetecüik Mektebi bu sene açılacak mı? Bu isle doğrudan doğruya Darülfünun Emaneti mesgul o'maktadır. Darülfünun esasen müstakil bir müessese olduTvmdan böyle bir teskiiât vanmağa salâhiyettardır. Fakat ben bövle bir teessüsten resmen haberdar edîlmis de ğilim. Binaenaleyh fazla bir sey söylemekHğime imkpn yoktur. Gazetecüik Mektebinin ihzarî bir kurs mu, yoksa bir darü'fünun şub^si olarak mı tesis edileceği hakkında da malumabm yoktur.» Posta paketleri Dün verilen bir emirle kontenjana tâbi olduklari bildirildi Yeni listeler dün tebliğ edildi Hüknmetimizce kontenjan tatbi katına ba!*Ianalı yirmi beş gün, devletlere tebligat yapılah da on beş gün olmuştur. Dün öğle üzeri Gümriikler Umum Müdürü thsan Rifat Bey Ankara'dan telefonla verdiği bir emirle tstanbul paket postane • lerinde de kontem'an tatbikatına baslanmasını bildirmiş, bu emir üzerine muamele durdurulmustur. Paket postanesi muvaredatmın simdiye kadar kontenjana tâbi tutulmaması beynelmilel postalar ittihadı mukavelenamesinde bu hususta on bes gün evvelinden malumat veril • mesinin musarrah olması yüzündendir. Postanede dün öğleye kadar vezneye para yatırılmıs olan paketlerin imrarlarına müsaade edilmiş, mua • yeneleri icra edilip sahiplerine ih • barnameleri gönderilen esyalar için vaki müracaatler dinlenmemiştu*. Piyasaya şayi olan bu anî haber Paket postanesi marifetile mal ge • tirten tüccarı telâsa düsürmustür. thbarname alıp ta postaneden mal • larını çekmek üzere hazırlık gören taeirler ba vaziyet karşısında şaşırmıslardır. Dün akşam telefonla aldığı bir emir üzerine Paket postane sinde çahşan gümrük mü • dür muavini Nurettin Bey Anka • ra'ya hareket etmistir. Nurettin Beyin Ankara'dan avd^tine kadar paket muamel&tı tevakkuf edecektir. Postanede muaveneleri yapılıp gümrük rüstrmu tahakkuk eden eş ya'arın konteniana tâbi tutularak ashabına verilmesi için alâkadarlar Maiiye Vekâletine müracaat ede • ceklerdir. tspanya'nın ilk Reisicumhuru Avcılık merakı Bahçeler ve haşiş İşiinuş âlemleri: Alevî sohbetler Babür ne kadar sevimli ve lâübali! 51 Bu seferler, yalnız bir nevi tüc carlık ve kazanç tamahüe yapılmazdı. Ekseriya keyif ve zevk için de akınlar yapılırdı. Yolda: Kap'an, gazal, alagiyik, ördek avlanırdı. Ve Hindistan topraklarına girilince: (Gergedan ve fil) avına kuvvet verilirdi. Bazan da şahin ile kuş avı yapılırdı. Fakat Babür, şahinle kuş avlamaktan hoşlanmıyordu. Bir şabin kaybetmeği bir evlâdın ölümünden daha müessif gören o zamanki b«ylerden birinin bu hayatı ile Babür'ün noktai nazarı tabantabana zıddı. Babür çok zaman sırf zevk ve keyfi için: Atla, sandalla, salla ge • ziniyor, balık avlıyor, sayani temaşa yerleri seyrediyor, mahsulleri göz den geçiriyor, bentler inşa ettiriyor, taracalar tesvive ediyor, tabiî manzaraları doya doya seyrü temaşa eyliyor, resim yapıyor, hoşuna gi den yerlerde bahçeler tesis ve tarhediyordu. Babür zevki selim sahibi, yüksek ruhlu bir insandı. Füsunkâr bir mevkii telvis eden her hangi bir kabri, kSfir mezarı addederek derhal söktürüp atmakta bir dakika tereddüt etmesdi. Keyif için akınlar: Av merakı: birbirini takip ediyordu. tnsan ne kadar uzaklara baksa hep buna ben zer şükufezarlar görüyordu.» Bahçelerin füsunkâr güzelliği: Babür tabiate âşık: Babür tabiati çok severdi. O, romantikler gîbi garip ve vahşi man • zaralar değil, tabiatin zarif şekillerine, suların serinliğine, yeşillikle • rin ve gölgeliklerin halâvetine, çi • çeklerin parlakhğma ve güzel ko kularına mef tun idi. Adinapur karşısrada, Kâbil nehrinin sol sahilinde, vücode getirdiği (sadakat bahçe • si) nde yolu oraya düştükçe behemehal dururdu. Bu tevakkufta, sanki şehvanî bir zevk duyardı. Babür bu bahceden bahsederken di yor ki: «Bahçenin kenarları yonca ile örtülü idi. Ağaçlardan bazısı, renk renk, güzel yemişlerin ağırlığı altında, sapsarı görünüyordu. Nar ağaçlan kırmızı kıvılcımlar saçıyor • du. Portakal ağaçlarında sayısız portakal vardı. Fakat portakallar, henüz güzel altın renge boyanmamış • lardı.» Bir elma ağacına dönerek diyor ki: cAğaç o kadar yemiş vermişti ki, her dalın üstünde ancak dört bes yaprak barınacak yer kalabilmişti. Her hangi bir ressam ne kadar gayret ve meharet gösterse bu manza • rayı, mümkün değil, aynile ifade •demez.ı Peşahver bahçeleri Babür'de füsun tesiri yapıyordu. Onu adeta gasyediyordu. Hatıralan okuyahm: «San ve al çiçekler, zemini her tmrafta örtmüştü. Bazı yerlerde açılmış altın çiçeklerden başka bir şey görülmüyordu. Diğerlerinde, parlak gümüş akçeler, toprağa, ekilmis, •erpilmiş gibiydi. O civarda, bir tepecikte oturdum. Yüksekten gözle • rîm fiizel şükufezarlara dalıyordu. Tepenin yanları, düzgün kazılmış altı bahçe yoluna bölünmüştü; gö zünüze altı sıra çizgi arzediyordu ki bir sırasında sarı, dîğerinde kırmızi çiçekler yetistirilmişti. Sıralar böyle renk renk, nöbet nöbet değişiyor, < İnsanlar uzak asırlar evvel havada uçan kuşları görerek sevmisler ve uçmak için sonsuz bir îştiyakla çırpmmışlardır. Türk'ler de eski zamanlardanberi ucmak fikrinden fa riğ olmamıslardır. Yedi asır evvel Taskent'te bir uçus tecrübesi yaoılmış, 300 sene evvel de tstanbul'da Akmet Çelebi isminde bir Türk uçm»'a tesebbüs etmiatir. Görülüyor ki Türk tarihi de bu yoldaki vekayile doludur.» Vecihi Bey bundan sonra tayya reciliğin asrımızdaki inkisafım nakletmis. Fransız'ların bu hususta her milletten ileride olduklartnı. dünya mîlletİAri arasında havacıhk îbti yacının çok geni«ledi«frini, fakat railIetimizin bavacıl'k namina istînat edebilecek bir varlığı olmadıŞını mecburen zikredeceŞini söviemîş, di&er mrmîeketlerdeki terskkiyatı, sivil tavyar»ctliğe verilen ehemmiyeti anlatmıştır. v ecihi Bey bunu müteakıp duvara asflan bir haritadan istifade ederek son Anadoîu aeyahatini nakle baş lamış, milletimizin tavyarec*'i$e kar> fi oTan sevgismi îzah ederek her indîfci kasabada büv<ik bîr hpraret'e karsiTandıjfrnı sövleraistir. Vecihi B " Tayyare Cenvvetîmizin yardım*V lar'ndan da «îtavî^le b8b«Herek konfernnsın» nihayet vermistir. Vecihi Bevin konferansı şiddetle alkı«!anmıstır. Vecîhi Bey vakında Trakya'da bir turne yapacaktır. Bu bahçelerde, Babür'ü hayran eden füsunlu ve fevkalâde güzellik, ihtimalki, kullandığı haşiş macunun sihrinden mümbais idi: Zira bahçe» leri ziyarete çıkmadan evvel bir miktar hasiş macunu alırdı. Samar • kand'da son ikameti esnasında, haşiş kullanmağa ahşmıştı. Babür artık şarap ta içiyordu. Halbuki, haşif tiryakileri, ekseriya, şaraptan hoslanmadıklari gibi, şarap içenler de, esrar kullanmazlardı. Babür, hoş landığı her hangi bir vak'ayı, yaranını bir araya toplayıp şarap içmeğe vesile ittîhaz ediyordu. Suyun akın , tısına bırakılmış sandalla yapılan tenezzüh, pölgelik bir ontıan, güzel bir manzara, olgun bir mahsul, sa dık bir tâbiin ubudiyeti ve ilâ gibi' sevinçli hâdiseler, her işünuşa vesile oluyordu. Bu içki âlemlerinde, ilim ve edebiyata müteallik mes'eleler münakaşa ediliyor, güzel şürler o kunuyor, rübap yahut kitara çalınıyor, şarkılar söyleniyor ve içeiçe nihayet ayyaşlığm son derekesine iniliyordu. Takriben iki günde bir defa tertip olunan bu eğlentiler. tkindi vakti, yahut akşam başlıyor, bazan ertesi güne kadar devam ediyordu. Hava açık ve güzel mi? Eğlenti a • çıkta tertip olunuyor; hava yağmorlu mu? Datnaltına iltica edilerek isrete devam olunuyordu. Hatta, Babür, yağmuru durdurmak için ar • kadaşlarmdan birine bir büyü bile öğretmiş imiş.. Babür bu sohbetlerde neş'eli ve lâübali bir arkadaştı, ekseriya zevklenmeyi severdi. Bir gün Babür'e bir hanzal (Ebucehil kar • puzu) getirmişler. Hazır bulunan sohbet arkadaşlarından biri, bu meyvayı ömründe ilk defa olarak görüyormuş. Babür arkadaşına hitaben: Listeler bildirildi Kânunusani ve subat kcntenfan listeleri dün Ankara'dan tstanbul Basmüdürlüğüne tebliğ edilmiştir. Dün tesrinisani ve kânunuevvel listelerine ait bir çok eşyalann muamelesi bitmiştir. Bir kaç güne ka • dar eldeki beyanname!er çıkacak, bunu müteakıp tevziat için, yeni talimat dairesinde çalışılacaktır. Karaya oturan Yerlimalı vetasarruf şiarları Bir şey alırken tattctdan datma yerlisini iste. Yerli •nalfarınttan bir fikâyetbt varsa derhal <MilU Iktisat v* Tasarruf cem'yeti» nin Ankara'daki merkezine btldir. Her hangi bir fabrikcmm fena malına kızıp ta yerli mah ateyhinde bulunmak, papaza kızıp oruç bozmağa benzer. Yerli maUarımtzt eoeaklartmtM gibi seveceŞiz ve onlartn daha iyi ve daha güzel olmaaına çahfacağız. Yerli mah ateyhindeki propagandalara hulak verme, her ma lın iyisi de vardır, fenan da. Sen iyisini al. Bir memleketin terakkiai milti sanayünin yiiksekliğile ölçiilür. Mil, li sanayümizi sevelim. Milli sanayiimiz, inkılâbımtzm en kıymetli bir borcudur. Ona kuru. Yerli mah satmıyan dakkândan alıs verişi kes. tktisadt inkılâbtmıztn en mühim aillâht milli sanayümizdir. Sanayii olmıyan bir milletin ne sefalet çektiğini harbi umumi »enelerinde anladık. B#6aırl inşaat gittikçe artıyor tstanbul'da 1931 senesindeki apar hman, ev, dükkân inşaahnın 1930 se. nesine nazaran bir misli fazla olduğu tahmin edfmektedir. Vapurlar çoğaldı 2 Türk ve 1 Yunan vapuru daha karaya oturdu Havalar son günlerde çok fazla sisli fittiği için vapur kazalan çoğalmıshrGeçen gün, Avancik'ta Gosyası m^vkünde tnceburn'un beş mfl acı^nda karaya oturan Bebek vapuru elân kurtanlamamışhr. Bu vapurun kurtarma ameliyesile (Islah) vapuru uğrasmaktadır. tki gün evvel, kömür yüklü olarak tzmir'e giden Kalkavanzadelerin (tstanbul) vapuru da Şarköy 3e Gelibolu arasında karaya oturmustur. Ayni kumpanyanın (Adalet) vapuru dün kaza mahalline giderek kurtarma isile meşfnl olmus, vapur dün sabah kurtanl trufbr. Dün sabah gene sis yüzünden Han • talzadelerin (Selâmet) vapurn Çanakkale'de Morta limanmda karaya otur • muştur. Kaza mahalline bir başka vapur gönderilmistîr. Bu vapur (Selâmet) vapurundaki esyalan alarak bugnn limanumza gelecektir. Acentası (Selâmet) vapurunun kurtarılmasile ayrıca mesgul olacakbr. Gelen haberlere göre, dün öğleden sonra Geliboln'da eski Fener civartnda Yunan bandıralı Jorjenivos Aleopa vapuru da karaya oturmustur. Baîıkpazan genişliyor Belediye tstanbul'un en işlek, fakat en dar ve biçimsiz bir caddesi olan Bahkpazan'nı genisletmeğe karar ver mistir. Bu ameliye için bazı bînalarm is • timlâki lâzım gelmektedir. Bunların sahîplerine kanunî tebligat yapılmısbr. Belediye 932 bütçesine bu hususta tahsisat kovacak ve faaliyete baslryaeakhr. Bu cadde açıldıktan sonra Eminönü < Bu bir Hint kavunudur, bu • Eyüp tramvay hattının insasına da mâni yurun!> kalmıyacaktır. Balıkpazan'ndrn Yemis civanndaki. Diyerek onu aldatmış, susamıs, ağRüstempasa camii önüne kadar olan zının suları akan zavallı bey, istiha cadde 20, buradan Eyüb'e kadar olan ile hanzalı kesmiş.. Sulu kavun ne rede!.. Babür arkadaşımn inkisarına kısım da 30 metre genisliğinde yapılacaktır. kahkahalarla gülerek, eğlenmiş.. Babür sevimli ve lâübali: Bir gün Babür bir kanalm kena • rında bir eğlenti tertip etmeğe karar verir. Zaten her aklına estikçe, böyle eğlenceler tertip ederdi. Bu aralık ona demişler ki: «Filân hanım sizinle birlikte sarap içmek istiyor!» O da cevaben ve mütehayyirane: «Ben, bir hanımin içki kullandığını müddeti ömrümde görmedim, maahaza, gi dip davet ediniz, buyursunlar» de miş. Filvaki eğlenti çok neş'eli ve sevimli olmuş. Şafağa kadar devam etmiş. Ancak, hanım, sarhoşlukla o kadar gürültü yapmış ki Babür nihayet bizar olmuş. Babür'ün lâübaliliğini, sevimlili ğini gösteren diğer bir vak'a: Babür sef irlerden birinin, bir eğlence mahallinden, debdebe ile geçtiğini görür. Mabadi var Belediye Umuru Kukukiye Müdürü Belediye Hukuk tşleri müdürü Muhlis Bey Şurayi Devlette bulunan Belediyeye ait isleri takip için Ankara'ya gitmiştir. Harita hikâyesi Müzeler Müdürü Azîz Bey izahat veriyor Fakir çocuklar bafosu Fakir çocuklan himaye için Vali Muhittin Beyin riyasetînde teşekkül eden komite 4 subatta bir balo vermegi kararlastırmıshr. Bundan maada hususî müsamereler ve piyangolar da tertip e • dilecektir Karısını öldüren imam! Uydurma bir haber Atina'da müntesir «Atina tkan Atina baberleri» gazetesine tstanbul' dan gönderilen bir mektupta Fener kilisesinde Patrik Besinci Ligor'un idam edfldiği kapmın açılması için hükumeti mahalüye tarafından emir verfldiği bildirDmektedir. * Hükumet makammdan tahkik ettik. Böyle bir emir verilmediğini anladık. Alâkadarlarca: « Hükumetin meşgul olacağı baska isler vardır. Kapı acılmış, açılmamış bun'arla mesgul olamayız!» denilmek • tedir. Asılsız bîr şayîa Ermeni'lerin mübadelesi haberleri asıltızdır Ermeni'ler arasında deveran e • den dedikodulara göre Rus hükumeti, mem!eket'mizd<>ki Ermenrierle KafkasvaMaki Türk'lerin mübadelesini teklif etmisttr. Bundan bab seden bir refiktmiz, t«tanbu''da bulunan (30) bin Ermeni'nin Erivan'a gonderileee^î. Kafkasva ve Aıerbaycan'daki Törk'lerin de memieketi mİze nakled'lecpjn hakkındakî haberlerin Ermeni'Ierce muhakkak telâkki olundu^anu yarmaktadır. Dün bu mes'ele hnVkmda sehri mizdeki Rus mehafilinde tahkikat yaotık. Bize tenm edildi&uıe göre böy'e bir mübadele mevzua bahis de?ildir. Umumî harpte Rusya'dan Yunanistan ve BulffarUtan'a gtden Ermenrierin Rusva'ya avdeti için o zamanki Rus hükvmetî tarafımfan bîr teklif yapılmK ise de ba da tatbîk sahasına konuiamamısttr, Bundan ba«ka bîr •^^A'J^Î'.I v?~1m*»*»»i'!tır. Sovyet konsolosu M. Malinerun bîr mubarririmİTe E»mprıî']«'r!*» Kafkasva TürkMerinin mübadelesi ha • berinden malumatı o'madıâ'inı, esasen bövle bîr mübadeleye de sebep görmediğini soylemiştü*. Hıfzıssıhha Umum Müdürö Sıhhiye Vekâleti Hıfzıssıhha Umum Müdürü Asım Bey sehrimize gelmis ve dün Sıhhive Müdürü Ali Rıza Beyi ziyaret etmistir. Sahte lkörler satılmıyacak Ankara'da karısını odunla oldürdükten sonra cesedini Tepedere'sme atan Hoca Hüseyin Efendinin bu cinayeti nasıl irtikâp ettiğini dünkü nüshamızda mufassalan yazmıştık. Bu resmimiz katil tmam Hüseyin E • fendiyi göstermektedir. Zabıtai Belediye nizamnamesinin 459 uncu maddesine tevfikan içinde alkol bulunmıyan şuruplann likör namı altında satı'ması menedilmistir. Sabıkalı kaçakçı! Müskirat muhafaza memurlan Ra mi'de Ismail isminde bir içki kaçakcısmı 31 inci defa olarak cürmü meshut ha* linde yakalamışlardır. tehir etmişlerdir. Heyete riyaset eden Leh fabrikalan müdürü M. Bolesfera Orlinski hüku • metimize yapacağı teklifat projesini hazırlamaktadur. Mumafleyh, havalar açar açmaz Yeşilköy'de bulunan tayyaresi ile Ankara'ya gidecek, hükumet erkânunızla te • maslara başlıyacakbr. Nalbantlar kursu kapatıldı Belediye nalbantlar için bir kurs açmıstı. Bu kursun müdavimleri ilk günlerde mühim bir yekuna baliğ olurken sonralan havli azalmıstır. Be'ediye bu vazivet karsısında kursu ilkbahara talik etmistir Leh tayyarec'leri Turkîye'nin tayyare müteahhitliînni almak ve memleketimizde büyük bir tayyare fabrikası inşa etmek için hükumete teklifstta bulunacak olan Leh Mîliî tayyare fabrikasının mümessilleri Ankara'ya hareketlerini bir kaç gün için Asari atiica müzesinde bulunan ve Kri^tof K^lomb'a ait oMuğu iddia edilerek hakkında nesriyat yaAmasra limamnın noksanlart pılan harita için dün Müzeler MU • Amasra'da yeni liman insaatı bitmiş, dürü Ariz Beyle görüstük. mevcut mendirek uzatılmıstır. Amas • Aziz Bev b>ze su îzahxtı verdiî ra'lılar, mendireğin uçlarnıda fener ya« Piri Reisin coğrafyayi bahrt kılraamasmdan fikâyet etmektedirler. Bundan bir kaç gün evvel limana gelen namında bir eseri vardır ki iki nü;ha olarak Topkapı sarayı kütüphane(Bursa) vapuru taslara bindirmiş, persinde bulunma^tadır. Bundan dört vanesini kırmıstır. beş sene muk»f'dem Ron D»»H"fiînuBugünkü hava nu elsinei şarkiye müderrislerinden M. Khole bu eser üzerinde tetkîkatta Yesilköy Askerî Rasat merkezinden bulunmuş ve bir eser nesretmiştir. Bu verilen malumata nazaran bugün hava eserin, evvelce de söyledîğîm veçhila gene ekseriyetle bulutlu ve yağmurlu olacaktır. Rüzırâr şimal ile garp ara • şimdi mevzuu bahsolan hsrita ile bîr alâkası yoktur. Bu eser Bahriscfit sindan ktrvvetle edecektir. Dün azamî havzasından bâhistir ve îcindekî hasuhunet 8, asgarî 4 derece idi. rit»'ar da bunu göstermektedir. Bazı gazetelerde neşriyatta ba • lunu'an haritaya ge'înce: bu harita hicrî 919 tarihinde Phi Reis tara fından ceylan derNi üzerine yaoıl • mıs bir hsritadır. Yukanda sfiyiedlCumhuriyet Halk Fırkası Küçükttazar ğim M. Khole'nin eserinde bundan bahis voktur. Kurnk Vr parratfan Inahive kongresi evvelki gün saat ( 1 4 ) baret olan bu harita, tspanya, **orte> te vilâvet ve kaza heyetleri huzurlarile kiz ve Afrika'yı ve Amerika'mn bir akt edilmiştir. kısmını göstermektedir. Piri Reîsin Kongre riyasetine doktor Hulusî, kifasıllara taksîm ile haritanm kena • tabetine Mümtaz ve Bedri Beyler intirına yazdığı izahatta Amerika'nın hap edildikten sonra nahiye heveti iahvali ta*>iivesi hakkında da malu • dare reisi Akif Z'Tıni Bev tarafından mat vardır. Piri Reis, bu haritayı vflbir senelik faaliyet roporu okunmus, ha cude getirmek icin muhtcüf harita» zırun tarafından aDnşlarla karşüan lardan ve hatta kısmen Kolomb'un mıstır. haritasmdan da istifade ettiğini bildirmektedir. Bunu müteakıp nahiyenfn ihrîvaçlan mes'elesi görüsü'müs, nahiye de bir ilk Harita bir Alman tarafından bnmektep inşası temenniyahnda bulunullunmus değildir. Sövlediğim •echila uıuslur. Müze idaresince malum, nmkavyet Bundan sonra nahiye heyeti idaresi ve mazbut bir eserdir. Ayrıca Ko • seçümistir. Iomb'un haritast bizde mevcut deAkif Zihni, Kâznn, Emin, Ahmet ğildir.» Saffet, Hulusi Beyler heyeti idareye, Yakup Hflmi, thsan, Kemal, Bedri, Sadettin Beyler de yedek azalığa in • tihap edilmişlerdir. tzmir'den bildirildiğine göre bir tn • Kongre çok samimî bir hava içînde gfliz grupu tzmir'de 1,250,000 Sterlîn saat «18» e kadar sürmüs, içtimnın so sermaye koyarak bir dokuma (abrikaa tesisine karar vermiş, bu hususta Tiea * nunda hazırun çay ve pastalarla izas ret Odasuıa müracaatte bulunmustor. edilmiştir. R. F. KOçökpazar Nahiye kongresi ingiüz'ler izmir'de fabrika açacakiar