26 Kasım 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 2

'Cnmhurîyet ?26 Teçrinisani l93İ! Sehîr ve memleket haberleri ~ Siyasî icmal ) Muharriri: FERNAND GRENAR Mütercimi: YUSUF OSMAN Ekmek sarfiyatı Azalıyor Beîediye bu hususta tah kikat yapacak Istanbul'daki bütün fırınlar günde 319,600 kilo ekmek çıkarmaktadırlar. Son günlerde bazı fınnların az un işlemege başla maları bu miktan azaltmıştır. Beîediye nüfusun azalmasmın mı, yoksa baska bir madde sarfiyatının çoğalarak ekmek yerine kaim olmasının mı buna sebep olduğununu araştırmağa karar vermistir. Tütün inhisarının takvimi! tşittiğimize göre Tütün tnhisar İdaresi bir takvim tertip etmis. Bu nu tütüncülere cebre benzer bir tarzda tevzi ve ita ediyormuş. Hatta bu isle meşgul olan inhisar memurları tütüncülere, takvim ahnmazsa tütün bey'iyesi için ruhsat verilmiyeceğini, söylüyorlar mıs. Şu mes'ele ağızdan ağza dolaşa dola.şa mubalâğalı bir sekle girmiş olsa bile her halde bir e sasa istinat etmektedir. Tütün İnhisar tdaresinin işi takvim yapıp ta tütüncülere satmak değildir. Asıl is ve asıl vazife sigara ve kı • yılmış tütün yapmak ve satmaktır. Yekunu miîyonlarca liraya baliğ olan bu raühim satısın yanında tnhisar tdaresinin takvim ticare tine kalkışmasını çok abes ve ga rip bulduk. Müdiriyeti Umumiye bundan haberdar değil midir? Diye, 700 lira Çalan hizmetçi Almanya uçurumun kenarında... Hür fikirü, ilim ve hüner ham:si Türk prensieri Türklüğün şaheserleri Şairier ve san'atkârlar.. 34 Türk san'atının mucizeleri: Bu müddet esnasında, Babür yorulmak bilmez bir gayretle Herat şehrini ve civarını, zîyaret ediyordu. Onda, yeni şeyleri görmek, güzellikleri hayretle seyretmek hususunda meraklı bir seyyah ruhu vardı. thti mal kî kendi kendine söylece düşünüyor, gizlice şu hesabı yapıyordu: «Buradaki amca oğullanm, ımı kadderatın dön«»k mesrebini kendi lehlerine çevirecek bir iktidara malik değillerdir. Belki bir gün talih, bana teveccüh ederek bu srü?el beldeye benî hâkim kılar ve bütün bu gÜ7ellik!py bana ait olur.» Simdilik, Timur hanedanmın înşa ettirdipi güzel san'a^ann birer tnuciresi olan binalan. Miviik müesse •eleri seyretmekle iktifa ediyorda. Bu binalann şa*aasını, dar sokak lann pis ve camurlu manzarası bir kst dafaa parlativordu. Bu tezat büyük binnlara, adeta baska bir revnak veriyordiı Babür ziyaret ed'lecek her şevi görmek, gezîlebil^cek her mah»lti »eyretmek istiyordu: Bahr.eler, saravlar, canrıiler, pa zar mahtîleri, medres«l''er, türbeler, darülâcezeler, hastaneler, himam • lar, kö«k?er, havnzlar, köprüler, büyük kapiiar ve iiâ... Hulâia her şey hafızasına naksoIundu. Bu mevanda evliyadan Hoca Abdullsh Ensari'nin kabrini de zi yaret etti. Halk bu kabre (Gusul • hane) inmini vermisti. Sair bunun mesime cihetîrıi «u suretle izah eder: cOrada Allab'in srufran ve rah meti. msanlann Vapkara günahlannı yikavio temizler.» ması, bir kat daha dikkate şayan dır. Gene kayda şayandır ki tran'da Türk idaresinden sonra iş başına gelen İran'ın millî Safevî hanedanı, hemen bütün lran topraklannı bir idare altına toplamağa muvaffak olmus ve Faris'in şan ve ananesini iade eyîemiş olmasına rağmen o devre edebi bir inhitat vukua gelmiştîr. Bu devirde, tran âlimi, biri Şiî, diğeri Sünnf iki dini düşman kutup arasmda yani birbirile çarpışan Safevî ve özbek cereyanarı içinde çalkanıp durmustur. Fakat bu cere yanlann her ikisi de ayni derecede mutaassıp ve dindardı. Herkesin dinî akidesinden şüphe olunuyor ve ta assup sevkile, zulüm ve işkenceye de tevessül ediliyordu. Maraş meb'usunun hiz metçisi muhakemede... Et komisyonu cumarfesi gönii karar verecek Et mes'elesi hakkında tetkikat yapmak üzere teşekkül eden komisyon ilk içtimaından sonra alâkadar devairden bazı malumat istemîsti. tstenen tnalu mat gelmistir. Komisyon cumartesi günü içtîma edecek ve kuvetli bir ihtima!e göre ayni günde karar vererek is"ni bitirecektir. Bu kararı müteakıp Şehir Meclisinin fevkalâde bir içtimaa davetî muhtemeldir. Soruyoruz! Timur torunları: Hür fikirli yüksek prensler: Halbvki Timur ve halefleri: Bîlâkis, hiir fikirli, edebîyata ve güzel san'atlara hararetle taraftar ve onu şiddetle himayekâr, fikir ve zekâ. nın inkisaflarını tetkike meraklı, yüksek, hürriyetperver simalardı. Tarihin hiç bir devrinde ve hiç bir roemlekette, ne ttalyan Renesans'ı, ne de Fransa'nın Valua zamanında, fikir ve ilim işlerine bu derece tabiî, samimî, rümayişten müçtenip bir meyîl ve heves gösteren prenslere tesadüf edilmemiştir. Türk preıu leri akıl ve fikrin serbestçe inkişafı îçin en müaait şeraiti yaratmışlar • dır. Türk hanlannın; mütehavvil, sebat ve metanetinden mahrum, dur • maksızın parçalanıp tekrar vücut bulan kralhklan, hüner ve marifetlerin istiklâli için lâzım gelen te • nevvüe ve ayni zamanda hünerverleri teşvik ve tergibe salih haşmet ve sevkete malik bulunuyorlardı. Ticaret Odasında 40 müntehibi saninirf întihabı basladı Vezir Hanı öniindeki pazar Çemberlitaş'ta Vezir hanı önünün son zamanlarda daimî bir pazar haline geldiği, esnafm bilhassa vesaiti nakliyenin mürur ve uburuna mâni olacak surette yolu kapadık!an görüldüğünden Belediyece buna mâni olunması kararlaşmıştır. Genvciler mutfak aşılanacaklar Tramvay bekleme yerleri Tramvay Şirketi tarafından bilhassa fazla kalabalık olan istasyonlarda kapalı bekîeme yerleri inşasına karar verilmisti. Beîediye sirket nezdinde te • şebbüste bulcnmuş, msvsim hasebile bunlann b<r an evvel inşasına başlan • masını bildirmiştir. Şair Cami'nin kabrînde: Babür, kendi ifadesine göre: «Methii sitayişe muhtaç olmıyacak kadar büyük ve emsali arasında roükemmel bir şair olup» meskatı resine izafet^n Cami namını tasıvan (Mev lâna Nıırettin Abdurrahman> m kabrini 7İvaret etti. Orada, fatiha okumaJrı vazifelerin akdemi bîidi. lran edebivatı, Timur ve ha^flerinin hüki'mran o'dukiarı devirde oarladığı kadar hiç bir zaman Darlaraa~nıstı. Timur sülâlesinin idaresî altında gecen bu bir bucuk a«ır irinde, tran'da yüz seksen s<jkiz yüksek ve değerli muharrir cıkmıstır ki bun lann on iki tanesi birinci sınıf saîrlerdendir. Bu parlak inkîsafm, lran topraklan Türk idaresinde bulun • duğu bîr devirde vukua gelmiş ol Dörtten evvel zannetmem. Tam bu sırada merdivenin önündeki camlı kapı açıldı. Mazhar Osman Bev gözüktü. Arkasından ben de muayene odasına girdim. Otur • duk. Konuşmaga basladık. Fikrî faaliyet: Edebiyat Şüphesizdir ki, bu fikrî faaliyet, hemen tamamile, edebîyata münhasır kalrruştı. Bunda, fennîn mevkii az • dı. Felsefe ise ilâhiyat hududunn geçmempkte yahut, tasavvufun aldatıci şekil ve setresine bürünmfkte idi. Fakat bu setre, ayni zamanda, her rürlü cür'etkâr ve yüksek fikirleri, taassup erbabma karşı makbul göstermeğe yarıyan bir vasıta idi. Tasavvufun göleesine sığınan file zoflar, islâm akidelerini baltalıyarak islâm tasavvufunu ve ahlâk düsturlarını değiştiriyorlardı. Mabadi vur Belediyede yapılâcak kütönane Belediyede Şehir Meclisi ve Daimî Encümen azalarile Beîediye erkânının Iüzumunda müracat etmeleri için bir kütüpane tesisine karar veri'misti. Kiitüppnede bulunması icap eden kitaplara ait fihristin tanzîmine başlanmıshr. 300 hamal işs'z kaldı Hali hazirda tstanbul'un muhtelif îskelelerinde 3400 hamal calı«maktadır. Son vaziyet dolayısîle Haliç sahilindeki üç iskeleden üç yüz kadar hamal açıkta kalmıştır. Buna binaen Belediyece kat'iyyen yeniden hamal kaydedîlmemesine ve inkân oldukça açıkta kalanlarm diğer iskelelere yerleştirilmesîne karar ve rilmîştir. Dünkü müzakerattan bir Intîba Dün İstanbul Ticaret ve Sanayi O dası Şehir Medisine aza intihap etmek salâhivetini haiz kırk müntehibi saninin intihabma başlamıştır. Sabahleyin saat onda intihap sandıği kırmtzı kurdelâlarla bağlanmıs, Ticaret M'idürü Muhsin Bey de dahil olduğu halde bütün Ticaret Odalan erkânı mn huzurile teşhir edilmiştir. Sandığın mevzu bulunduğu odanm kapısına bayraklar asılmıs, meclisi idare azalarile kâtibi umumî B. in dahil olduğu komisyonun nezareti altında reyler atı'mağa baslanmıştır. tntihabat bu akşama kadar devam edecektir. nüz fîlimler ve sahne eserleri içinde hangisini beğendiniz? Güzel olmak sartîle tabii sinema değil, tiyatro. Fılimlerden sessiz filimleri tercih ederim. tnsan sessiz filimlerde aktörleri daha ruMu göMazhar Osman Beyin tevdiği rüvor. Lâkırdı söyliyînce boslukları şeyler anlaşılıyor. Sahne eserleri içinde en Yataklı Vagonlar şirketi hakkında Muharrir olarak Hüseyin Rah fazla besrend'klerim «Tooaz» ve «Bir ciçek, iki höcek» tir. Gördügüm Defterdarlığa bir ihbar yapılmıştır. «81*71 ve Mahmut Sadık'ı, çair ola filîmlerden «Marya Jakobini» nin Şirket Türk topraklarında yaptığı rak eskilerden Fuzuli'yi. yeniler • «Lâbohem» i hosuma gitti. nakliyat esnasındaki yemek ve miisden... (Doktorun Nazım Hikmet veya tyi bir zevç ve ivi bir zevce kirat satıslarından kazanç vergifine Necip Fazıl diyeceeini düsündüm. O devam etti.) Hâmid'i aktörlerden Şa size göre nasıl olmahdır? tâbidir. Bunun için de bir beyannadi'yi, gazetelerden «tstanbul Seri • tyi bir zevç ve ivi bir zevce me itasma mecburdur. thbara göre riyatı» nı »everîm. Renklerden tabi vazifesini elîfinden yesine kadar ru şirket büfe ve Iokanta hasılatını buatte en mebzul olan renkler hosuma hile müdrik olan, yuvasınm saade • radaki veznesine değil, Sofya'daki yider: Yesil ve mavi. Sevm*»diS'im ko tine karınca gibi çalışan karı kocaya veznesîne yatırmakta, bu suret!e vergi kular çoktur, en fazla sevdiğimi ha derim. kaçakçdığı yapmaktadır. Bu iddia tırhyamıyorum. Tütün kokusu, rakı Karısına hiyanet eden bîr koca Defterdarhkça tahkik olunacaktır. kokusu, ayak kokusu, sarmısak koçapkın ve münasebetsiz sayilır. Zevkusu, so?an kokusu, en sevmedi^im ce hesabına ne ölüme, ne avni tarzı kokuiardır. Havalardan bulutsuz, hareket». ne de avnlmaJa hak gö Dün Vilâyette VaH Muhi'tin Be • rüzgârsız, saf ilkbahar ve sonbahar rüri'm. Zevce yükfek ahlâkı, kalbî yin riyasetînde Vali muavininin ve giine^Ierinin havasını tercih ederim. asaleti ile onu her halde pinman eder Tercıh ettigim mevsim tstanbul'un ve daha muhterem bir mevki kazanır. bütün kaza kavmakamlarmm isti sonbahandır. fyi pişmek şartile her raklerile bîr içtima yapılmıs, idarî Kocasma hivanet eden bir kadı • yeme?i severim. mesail tetkîk ve müzakere olunmuşnın yaotı&ına kısaca skandal denir. «Yakdmak mı?.. Umurumda bile Ona tahammül, ayni tarzda har~ket tur. etmek hiç hîr zaman erkeğe yakışdeğil!» mamıştır. Yamlacak sey hemen »es öldükten sonra yakılmak ister sizce, grürüJtiisüzce avnlmaktır. misiniz ? Umurumda bile değil... Ben ölEn yeigli, en mes'ut günler dükten sonra ister yaksmlar, ister • Hayatınızda en mes'ut.en heyelerse denize atsınlar. Bövle bir ce Galatasaray lisesinde tedrisata canlı. en yeisli zamanlarınız hangimiyet yapanlann cemiyetlerine de • leridir? başlanalı iki ay olduğu halde, bu seğil, akıllanna şaşarım. Hayatımın en yeisli günü 13 ne orta mektep bakalorea imtihanKadtn ev icin yarahlrmstır! yasımda anamı kavbetti°:im gündür. larına tâbi tutulacak olan d"''u Kadın yazıhanede mi, evînde En mes'ut srünüm. ilk oirlumun dünzuncu sınıf ve şubelerine henüz bir mi çalısmalı? Bo^ah kadın mı, bo yaya ge'''i$i. baba oldu^um günyasız kadın mı? Kısa saclı kadın mı, fîzik muallimi tayin olunmamıştır. dür. En büvük hevecanı da doktor uzun saclı kadın mı? Cok okumuş çıkıp hayata atıldığım gün hisset Müteaddit müracaatlere rağmen, kadın mı. az okumus kadın mı? tim. mektep idaresi mual'im tayini hak Kadının muhtac depi'se evinde kında doğru dürüst bir cevap vereçalısması sayani t*»rrihtîr. Kadın ev memîştir. Doktora veda ettim, çıktım. Kaiçin yaratılmıstır. Fakat yazıhanede pıcı avni yerde, iskemlesinin üze çalısan kadına da hî'rmet ederim. ötedenberi îmtihanlardaki mu rinde idi. Boyansın zararı yok. Is erkeğin gövaffaîtiyetsizlikten daima ve yalnız zünü bovamasın... Ne kısa, ne uzun Hacı peldi mi? talebe mes'ul tutulur. Acaba sene •aclı kadın... Yani simrliki moda .. Favır! nihayetinde, iki aydır hocasız ka çok okumus kadın mı? tste o çekil S'mdi nTede, d«»rsîn? Ian ve daha ne kadar zaman hoca mez. Az okumuş kadını tercih ede Po«taneden çıkmış, ban sız bırakılacakları malum olmıyan rim. kaya S'idivordur. bu talebe fizik imtihanında mu Ne vakit döner? Tiyatro ve sessiz filim vaffak olamazlarsa gene kendileri Eh alttvı, yedivi bulur! Sinema mı. tiyatro mu, sesli fimi mes'ul olacaklardır? Maarif VeNe büvük bir tehl'ke 'atlattığımı lim mi, sessiz filim mi? Hansrisini kâletinin nazari dikkatini celbedebu cevaptan sonra nn'adım. seversiniz ve bîze hansrisi daha evvc! lâzım? Şimdiye kadar gördllğv!ris. CEVAT FEHMİ Gazi HzIrak'a mı gidecekler? Bağdat'ta ctkan EI Âlemülarabî gazetesi Gazi Hz. nin ilkbaharda Irak'ı ziyaret edecelkerini haber vermektedir. Ayni gazete bu ziyaretin Kral Faysal Hz. nin Ankara ziyaretini iade mak • sadile yapılacağmı da yazmaktadır. Vagonli şirketini kazanç verg'si B:r kâqıt fabrikası açılacak Bazı Türk sermayedarları tstanbul'da bir kâğıt fabrikası açmak için hazırlık yapmaktadırlar. M"""~"'3 bisler fabrîkayı martta açmak, ağustosta hnalâta başlamak istemekte • dirler. Kâğıt hamuru S sene müddetle hariçten getîrilecektir. Fabrikada gdzete ve ambalâj kâğıtları yapıla caktır. Vüâyette dünkö içtima italyanlar kömür alıyorlar Italyan'lar kömürlerimizden î:c':kömürü imali kabil olup olmadığını tetkike başlanmşlardır. tlk parti olarak 4000 ton Zonguldak madenkömürü almmıştır. Kömürlerimizden madenkömürü imali kabil <^Huğu takdirde bu miktar 70,000 tona çıkarılacaktır. Hocasız ka'an talebe Fransa'ya yumurta ihracatımız thracat Ofisinden tebüğ edümistir: Fransa hükumeti, 11 tesrinisani 1931 tarihH resmî gazetede neşrettiği bir kararname De Türkiye'den Fransaya ithal edilecek yumurta kontenjanını tesrinisani için 400 ve kânunuevvel için 600 kental olarak tesbit etmistir. Fransa Ziraat Nezaretinin 17 tesrinisani 1931 tarihli resmî gazetede nesrediîen bir tebliğinde Türkfye'den Fransa'ya ithal edilecek yumurta kontenjanı bitmiş olduğundan 1 kânunusani 932 tarihine kadar bu memleketten Fransa'ya yumurta ithal edilemiyeceği ilân olunmuştur. Keyfiyet alâkadarlann nazari htilâına vazolunur. sonra bütçede kalacagı anlasılan 7 x 8 milyon'uk acıgı hükumet mükelleflere bar olmıyacak ça re'erle kapatmağa çalısacaktır. Yeni b'na vergisine bir miktar zam yapılması veya başka bir vergi ihdası muhtemeldir. Ankara 25 tktisat Vekâle tinin en sa!âhiye*tar bir rüknü ithalât mes'elesi hakkında şunIarı sövîemiştir: Hükumet kânunuevelin onunda ilân edilecek olan yeni li«te h^kk'nda tetVikat yaoma'îtadır. Bu hususla hususî bir ko misyon meşgul olmaktedır. Lis telerin üç ayhk olarak tanzimi düsünülüvorsa da bu hususta henüz bir karar verilmemistir. İlk listede fazla nvHarda ithalât yapılmasına meydan verilmemek üzere anî olarak ilân edildiğinden piyasaların ihtiyacı nazari itibara almmamıştır. Yeni listelerde bu da nazari dikkate alı nacaktır. Hükumet bir taraftan bun^an yaparken diçer taraftan ilk listenin dahilî piyasalardaki t^sMerini de tetkîk ettirmektedir. Bir haftabk tatbikat hakkında aIınan malumat vaziyetin tamamile normal oldueu merkezindedir. îthalât tacirleri ile devamlı bir surette temasa lüzum görüyoruz. Müsteşar Hüsnü Bevin Istanbul'daki temaslan bundan mütevellittir. Şunu da ilâve edeyim ki hükumetin millî parayı ve millî iktisadivatı korumak için lüzum gör düğü tedbirler yalnız ithalâtın temdidinden ibsrct de^ildir. Yakında yeni tedbirler almacaktır. Bunlar millî iktisadivatın esas laşmasında büyük mikyasta müessir olacak esash tedbirler dir.» Beynelmilel Tediyat Bankası Al manya'mn malî vaziyeti hakkında tetkikatta bulunmak îçin hususî komisyonunu Berlin hükumetinin müracaati üzerîne içtimaa davet etmiş» tir. Bu davet cihan siyaset : »in ve iktisadiyatınm en mühim hâdisesi olKars meb'usu Mithat Beyin Ni makla berabor Aksayı Sark'ta «u'hü şantası'ndaki apartımanından 709 li tehdit eden Mançuri'deki harekâtı ra çalan hizmetçi Marika'nm muhaaskeriye münasebetiie bütün cihan kemesine dün birinci ceza mahke • Japon • Çin ihtilâfı ile mesgul ol • mesinde mevkufen ba*!anmıştır. duğundan o kadar nazari dikkati Hizmetçi Marika, Mithat Beyin celbetmemiştir. Maahaza bu hâdisat yanında çalı<tnakta iken günün birin ne şekil alırsa alsın Avrupa'nın si • de evden 700 lira kaybolmuştur. Mit yasî ve iktisadî selâmeti ve cihanhat Bey, keyfivetten zabıtayı haberşümul iktisadî buhranın bertaraf o l dar etmiş ve hizmetçi Marîka'dan ması mezkur komisyonun bulacağı şüphesi olduğunu bildirmiştir. Bunun neticelere ve bunlann Fransa tara üzerine Marika karakola çasnrılarak fından kabul ediüp edilmemesine isticvap olunmus, fakat genç hizmetçi bağlıdır. kendisine atfedilen cürmü tamamen Aksi takdirde Almanya ne si inkâr etmi«tir. Maamafih Marika'nm yasi ne de ticarî borçlarını ifa edeel çantası muayene edildiği zaman miyerek malivesi, sanayii ve iktisa B. M. Meclîsi azalarma mahsus bir diyatı çökecek ve arkasından ister mektup zarfı içinde bir tane 500, iki istemez cihanın büyük bir kısmını tane 100 lük yedi tane de 10 luk sürükliyecektir. Almanya'nın marubulunduğu bu felâket markm sukutu banknot çıkmıstn*. Bu delâil karsısında Marîka hakî ile baslamıstı. Almanya'nın parası olan mark kıymetîni kavbede ede sıkati itirafa m^cbur kalmıs, fakat bu paraların bu kadar büyük olduğunu fıra indikten sonra Almanya'nın seyyal ve mî'tedavil sermayesi dahi bilmedipini, bun!an Yunanîstan'da sıfıra inmıVti. Bundan sonra Almanhasta olan annesine göndermek içîn ya fabrika'arını işletmek icin muh çaldığını söylsmîştir. taç olduğu sermayeyi harîçten te D"nkü muhakemede, davacı Mitdarik etti«i istikrazlaria temin et hat Bey bulunamamıştı. Kendisine yenîden tebligat yapılması takarrür et meğe başladı. Fakat bir taraftan da« Almanya sivasî borç yani harp miş, muhakeme başka bir güne talik tazminatı olan tamiratı odemetre olunmuştur. mecbur edüdip'inden Alman'lar fabrikalannı isletmek icin haricten al dıklan paralann mi'hm bir kısmını tamirata veriyorlardı. Fakat bir müddet sonra bu tedi» Veba asısı ile aşılanmak istem! vatm devamına îmkân görülmedi. yen kaptan, reis ve mürettebat hakTamirata ait tedîyat bunun üzerine kında Sahil Sıhhiye idarelerince bir zabıt varakası tanzim olunarak mah Daves nlânı tadil edilerek yerine da* ha hafif görülen Young plânı ko kemeye müracaat edilmesi kararlaşnuldu. Yeni plânı cihansümul ikti tırılmıştır. : sadî buhran ve inh'tat takip ettî. Yeni plânın dahi Almanya icîn t>t hammölfersa olduğu aniasildı. Di ğer taraftan Almanya artık hariç Şark vilâyetlerinden sehrimize getirilen Ağndağı saki'erinin muhakemesine ten îstikraz a'amadığından sanavün! hariçten aldığı kısa vadeli krediiercumartesi günü başlanacaktır. le temin edivordu. I nkin Viyana' « daki Kredit Anştlat Bankasınm ta tüi tedivat etm»sî üzerine end'««'e düsen harirteki sermavedarlar Al manya'dski kred''^rini dahî gerî r«»k« mğe ba^ladılar. Bir zaman geldi ki Almanva'nın kambiyosu bu tedivnta Senbenuva mektebi papazlannm hü tekabül ed«smedi. Bunun üzerine Mr. kumete întikıli lâzım gelen bir takım Hoov<»r'in tamirata aît t«<*'l t^Vlîfi emlâki kendi uhdelerine geçirdikleri yat>ıldı. Teklif kabul edildi. Fakat yazılmıstı. Defterdarlığın bu papazif i»ten geçmi«ti. lar hakkında açtığı davaya üçüncü Vazivete b'r çare bulmak icin hukuk mahkemesinde ba.«lanmıştır. Londra'da toplanan yedi devlet konferansi Fransa'nın bazı siyasî sart • Ian ileri sörmesind«*n dolayı Alman* ya'ya büvük bir îstikraz veremedî. {Birinci sahtfeden mdbaîO Maa^aza konferans A'manva'di^î mevcut bütçeden 30 milyon nokkredilerin altı ay tecilini temin etti. san olacaktır. Bu konferansın tavsiyesi üzerine dünyanm en maruf bankerlerinden Yeni almacak iktisadiyah kom{»'*ekkeo bir komite A'manya'nın ruma vergisi de hesap edildikten ma'î vaziyetîpi tetkik etti. Agri şakilerin n muhakemesi başlı'or s. ınru @ fi Senheruva pa^asları mahkemede AcaODyaeie v a 932 bütçesi Komite Almanya'nın vazfvetini ca^et vah;m buldu. A'manya'dan çe» kîlen ecnebi sermayelerinîn ?ade edilmesine ve Almanya'nın kudreti malîyesine cihanm itimadım yeniden tenvn edecek bir surette tamiratın tadil edilmesine lüzum gösterdi. Halbuki bundan sonra Almanya'nın vaziyeti büsbütün fenalasmıs ve îssis amelenm m'ktan dört bes milvonu geçmistir. Almanya Devlet Banka sında kalan altmlar ve ecnebi pa • raları dahi azaldıkça azalmıştır. Tecil müddetleri gectikten sonra Al« manya ne kısa vadeli kredîleri ne de tamiratı ödîyecek vaziyette değildir. Eğer o zamana kadar yenî komis • yonun tavsiyeleri Fransa tarafından kabul edilmiyecek olursa bütün dünya uçurumun kenarına gelmiş olacak* tir. Yeni komisyonun bulacağı neticelerin banker komitesinin buldu ğundan farksız ve ihtimal daha ağır olacağı şüphesizdir. MVHARREM FEYZİ Faldr çocuklar Dün Vali B. in riyasetindu bir içtima yapıldı Hilâliahmer reisi Ali Pasa ile Maarif Müdürü Haydar Bey dün Vali Muhittiti Beyin riyasetinde içtima etmîsler, mekteplerdeki fakir ço cuklann iaşe ve Übası mes'elesini görüşmüşlerdir. Bu sene bu hususta 16 bin lîra para mevcut olduğundan bu paranın tezyidine ve yapılan muavenetin tevsiine karar verilmistir. Cumartesi gününden itibaren bu çocuklara gıda tevziine baslana • caktır. Fakir olarak 2500 kişi tesbit edilmiştir. Hilâliahmer 6 sene evvel 600 fakir çocuğa muavenet suretile ise baslamıstı. Bilâhare yardım 6.000 çocuğa teşmil olunmuştu. Şiradi bu adet 2500 de karar kilmıstır.