4 Kasım 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

4 Kasım 1931 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

'Lumtıurıyet 5 ON M. Laval Paris'te RAFIiAD Umumî hava Vaziyeti Memleketin bir çok yerlerine kar yağıyor Ankara 3 (A.A.) tktisat Ve. kâleti Meteoroloji müessesesinden aIınan malumata nazaran iki gündenberi hemen bütün Türkiye'de hava suhuneti birdenbire düşmüstür. En çok düşüklük Orta Anadolu'da vakidir. Ahimes'ut, Kütahya, Kayseri ve Afyon'da sıfırdan aşağı 10 derece kaydedilmistir. Ankara'nm en düşük suhuneti sıfırdan asağı 8 dere • cedir. Eskisehir'de sıfırdan aşağı 9 dereceye düsmüştür. Orta Anado • Iu'nun diğer noktalarmda da hep sıfırdan asağı olmak üzere 3 4 de* rece etraf ında düsük suhunetleri kaydedilmiştir. Trakya'da düşüklk an • cak sıfırdan bir derece aşağıdır. îstanbul sıfınn fevkinde iki ve üç derece arasındadır. Garbî Anadolu'da sıfırdan aşağı derece yotkur. Karadeniz sahili sıfırdan yukarı Sçe kadar dü'müstür. Cenubî Ana dolu mıntakaların en sıcağıdır ve burada suhunet 10 derece etraf ında oynamaktadır. Trakya'da Edirne'ye, Marmara havzasmda, Yalova'da dağ'ara, Balıkesir'de keza da^lara, Bvrsa'da yüksek tepelere, Orta Anadolu'da Kastamonu ve Bolu'ya kar düsmüştür. Ayni zamanda Adapazarı'na da sulu kar düsmüştür. Bilhassa şayani dikkat olan cihet Karadeniz sahil mıntakasmda Samsun'dan tstanbul'a doğru olan kısımlarına kuvvetli yağmurlar düstüğu halde Rize ve Trabzon hava'isine dağlara dasahilden 200 metre irtifaa kadar mahallere kar düsmesidir. tki gündenberi rüzgâr daha ziyade şimal ve simali şarkî ile cenu cenubu garbî aralarmda esmesidir. Kıbrıs için Atina'da yeni tezahürat! Kıbrıs'ta, çıkan gazeteler ihtilâl hakkında tafsilât veriyorlar Atina 2 (A.A.) Istiklâl kah ramanlarının ahfadı, Kıbrıs'hlar lehine medeniyet âlemine hitaben bir beyanname neşretmişlerdir. Pire'li eski muharipler dünyadaki bütün silâh arkadaşlarına hitaben bir beyanname neşrederek onları Kıbrıs'hlar lehine müdahaleye tesvik etmişlerdir. IHEM NALINA MIHINA Harpten nefret! I Almanya, tamirat mes'elesinin bir konferansta yeniden tetkikini istiyecek Havre 2 (A.A.) M. Laval saat 10 da Havre'a gelmistir. M. Laval Belediye meclisi namma kendisini karsı hyan heyete bilhassa su sözleri söyle miştir: «Ehemmîyetli bir vazife görerek döniivorum. İfa ettiğim bu vazifenin Fransa için hayırli neticeler vereceğîni, sulha ait olarak devam ve sağlam bir teşkflât vücuda geti«T«ek yolunda ilerle meği mümkün kılacağını ümit ediyorum. Fransa'ya hizmet için elimden geîd'ğini yaptnn. Fransız efkân umumiyesi ile aramda düsünce itibar'le bir fark olmadığmı gördüğümden dolayı bahtiya nm.» M. Laval saat 10,45 te Paris'e hareket etmistir. kü şerait dahilinde fevkalâde favdalı bir surette knvvetlendirdiğini söylemiştir. Alman Sefirinin M. Laval'a teklifleri Paris 2 (A.A.) Le Jurnai Berlin'den îstihbar ediyor: Alman Sefiri M. Von Hoesch.hükumetinden almıs olduğu sarih talimata tevfikan bu sabah veya «alı sabahi M. Laval nezdinde bir te sebbüsatta buiunacakhr. Mumaîleyh, bu teşebbütü esasinda Fransız BeşveIdline bîr taknn teikinatta bulunacak tır ki bu telkinat mazhar olacağı kabule göre müsbet teklifler şekline kalbedflecektir. Almanların «Tamirat mes'elesmin yeniden tetkiki» içm Beyne'milel bir konferansm yakm bir zamanda içtimaa davetini teklîf edecekleri teyin edil mektedir. Maamafih bu teklifm tefemıatı hakkmda halihazırda sarih malumat yoktnr. Bu gazete, M. Von Hoesch'ım kısa vadeli borçlarm sağlamlaştırılması ve Beynelmilele miitekabil bir malî yar • dım île malî vaziyetin ıslahı imkânlanna müteallik tekliflerde bulunmağa memnr edilmiş olduğunu yazmaktadır. Vaziyet iyileşiyor Lefkoşe 2 (A.A.) Kıbrıs adasında vaziyet îyîleşip düzelmistir. Londra 2 (A.A.) Kıbrıs valisin» den alman telgraflarda Famagııste'ki vaziyette görülen umumî salahın iyiden iyiye hissedilmekte olduğu, diğer yerlerdeki vaziyette bir deği şikilik olmadığı bildirilmektedir. Cazetelerin verdikleri tafsilât M. Laval'ın nazırlar meclisinde izahatı Paris 3 (A.A.) M. Laval Amerika'ya yapbğı seyahat ve Vaşington'da ifa ettiği vazife hakkında nazırlar mechVne »zahat vermistir. Adliye nazm M. Berard Basvekilin vazifesini ifa tarzından dolayı medis namma tebnkâtta bulunmustur. M. Berard M. Laval'ın takip etb'ği tarzm Amerika fle Fransa arasındaki dostane ve îtimatkârane mesaî istirakrai bugün M. Lîtvinof, Hariciye Vekilimi ze samimî bir telgraf gönderdi «Türk Rus münasebatmın sarsılmaz sağlamlığı hakkında kat'î bir kanaatle dömiyorum» Ankara 3 (A.A.) Sovyet Rusya Kaiciye Komiseri M. Litvinof Tür kiye'den ayrılırken Hariciye Vekili Tevfik Rüstü Beyefendiys şu telgrafı göndermistir: «Misaf irperver Türk hudutlannı tp'^ederken gördüğüm unutulma» 'd"?sttıne kabul hakkında gerek zatı âlinize gerekse hükumet arkadasln TIIÎT** bir kere daha minnettarlığtmı arzetmek isterim. Müstesna şahsîyeti bende silinmez bir hatıra bırakan Reisicumhur Hz. nezdinde hayranhrırna ve derm hürmetirne tercüman olmamzı rica ederim. Keza büyük bir devlet adamı oian Başvekil tsmet Pasa Hz. ne de kendisile yaptığım mükâlemata verdiğim kıymeti ve bu mükâlemattan duyduğum hazzı lut • fen söylemenizi rica eylerim. Kat'iyyen halîsane ve samîmî olan mükâ lematımızla yeniden teeyyüt eden Türk Sovyet münasebatmın sarıl maz sağlamlığı hakkında kat'î bir kanaat götürüyorum. Yeni Türki ye'nin bânileri ile şahsî muarefenin iki memleket arasındaki mütekabil «tnlasmanın kuvvetle tezayüdüne medar olacağına hiç şüphe etmiyo • rum. Münasebatımızın, milletlerimizin arzu ve ihtiyaçlarma ve cihan sulhu davasına ne kadar tevafuk ettiğini şimdi daha sarahatie farkediyorum. Hakkımda eseri dikkat gös « teren bütün makamat ve eşhasa bilhassa samimiyet tezahürlerinden dolunursanız beni minnettar kılarsmız.» layı namıma teşekkür lutfunda bu Japonya'da şiddetli bir hareketi arz oldu Tckyo 2 (A.A.) Japonya'nın cenubi garbisinde kâin Yushea ve Shikoku şehirlerinde şiddetli bir hareketi arz olmuştur. Çok zayiat ve ölü vardır. Muamele vergisi izahnamesi Ankara 3 (Telefonla) Muamele vergisi için Maliye Vekâletince hazır • Ianan mufassal iz^hname tabolunmuştur. Bir kaç giine kadar VOâyata sev kedilecektir. tzahname vergi için simdiye kadar gonderîlen bütün tamimleri, vergîye müteallik cetvel nümunelerini muhtevî buiunmaktadır. Son hâdise patlak verdiği gün • denberi kesilen Kıbrıs gazeteleri dünden itibaren tstanbul'a tekrar gel meğe başlamışlardır. Kıbns'ta türkçe çıkan (Söz) refikimiz ihtilâl hakkında su tafsilâtı vermektedir: Teşrinievvelin 21 înci çarşamba günü ada kavanin meclisindeki Rum aza hep birden istifayı basmıslar ve Emborigî Leshi denilen mahalde toplanan büyük bir kalabalığa karşı nutuklar irat etmişlerdir. Bu kalabatık arasmda Ada Baş piskaposn ve adanın Rum ekâbiri de görülmüştür. Halkı isyana tahrik eder nutukları müteakıp 4 5 bin kişilik bir kafile gece saat sekizde viIâyet dairesine doğru akın etmistir. Vilâyet dairesinin önünde halk «valiyi görmek isteriz» diye avaz avaz bağırışmağa başlamışlardır. O esnada yemek yiyen valinin yanında bulunanlardan Lefkoşe komiseri Mister Hart Deyvis dışarı çıkmış, ahaliye üç kişilik bir heyet seçmelermi, istenilen seyin bunlar vasıtasile valiye bildirilmesini söylemiştir. Âsiler bu makul teklifi kabul etmiyerek vali konağınm pencerelerini taşlamağa baslamışlar ve orada bulunup tngiliz'lere ait olan dört otomobili ateşlemişlerdîr. thtilâlcilerden bir kısmı Vilâyet konağınm içerisine girmişler, damına çıkmışlar ve tngiliz bayrağının çe • kilmesine mahsus olan direğe Yunan bayrağını çekmişlerdir. Bundan sonra konağa ateş verilmiştir. Böyle bir hâdise ile karşılaşacağını hatırından geçirmiyen vali, bin müş Harbî seven var mıdır? Harp zenginleri bile harbi sevmezler sanırnn; çünkü, geçen harpte kazandıklarını yeni bir harpte kaybetmeleri ihtimali çoktur. Harbi, olsa olsa, cephane, silâh, mühimmat ve sair harp levazınu külât ile kaçmıs ve B A F kapısı kışfaurikatorları sevebilirler. Çünkü inlastna giderek geceyi orada geçirsan öldürterek para kazananlar yalmistir. mz onlardır. Fakat bu gibi fabrikaBu sırada polise «vur!» emri veların çoğu şimdi devletlestirilmiş olrilmiştir. Bunun üzerine zabıta kuvduğu ve müstakbel bir harpte, bu gibi vetlerile halk arasmda ufak bir müsademe vuku bulmuştur. Bu arbede fabrikaların hepsini devletler idare edecekleri için harpten, muharebe de sekiz kadar polis ve bir o kadar malzemesi yapan fabrika sahinleri da âsi yaralanmıstır. nm de müstefit olması ihtimali pek Teşrinievvelin yirmi altıncı per azdırt meğer ki, Cihan Harbinde olsembe günü sabahı Lefkoşe komiduğu gibi, bitaraf kalan bir memle serinin imzasile sokaklara asılan bekettn bol bol para kazanan fabrikayannameler, adanın fevkalâde bir torları olalar... hâdise içinde olduğunu halka anlatmıştır. Hükumet bu beyannamede Hulâsa, ortalığın karıstnasmdan herkesin ancak güneşle beraber ebilistifade külâh kapmak istiyen bazı vinden çıkabileceğini ve gurub ile sergüzeştcu ve harU politikacılar beraber evine gireceğîni ilân etmistir. müstesna olmak üzere, harbi sevecek, istiyecek insan tasavvur edile Ayın 23 ünde vuku bulan müsademede bir Rum genci öimüş, âsiler cok njez Geçen gün Cumhuriyet bayramı debdebeli bir cenaze alayı yapmış günü resmigeçit seyrederken harp lardır. Bu alaya bin Rum iştirak et • miştir. Ayni günde adaya yedi tn • ten bir defa daha nefret ettinv. Dü giliz tayyaresi gelmiş ve altmış kadar şündüm ki harp, o gün caddelerden geçen on bine yakm genç, gürbüz, asker getirmiştir. aslan gibi delikanhyı, bir meydan Polemitya'da bulunan ingiliz askerlerinden bir kısmı da gene o gün muharebesinde ve yarım saat gibi kısa bir zaman zarfında, kanlar icinLefkoşe'ye getirilmiştir. Ayın yirmi dördünde hükumet bir de yerlere serebîlir. Balkan Harbinde beyanname daha neşrederek ada • ve bilhassa Umumî Harpte tstanbul nın müdafaası için her türlü tedbirin sokaklarından geçen yüz binlerce ^skerden ne kadannın geri gelme • ittihaz edildiğini ve edileceğini, mudiğini hatırladım. Çanakkale mu haberata, gazetelere sansör konduharebelerinde, bir gün, 12,000 mevğu bildirilmiştir. cutlu kocaman bir ikinci fırkanın Hükumet ayni zamanda meclisi j fechle sabah arasında nasıl eriyi kavanin azasından bir kaç kişiyi de verdiğini hatırladım. Büyük Harpte, tevkif ettirmistir. Ayni günde Leymazorr'daki komi hiç şüphesiz eksik bir hesaba nazaran, 550,000 şehit verdiğimizi ve •erin evi yakılmıs ve Girnc'in hüharbe iştirak eden milletlerm on milkumet konağına da Yunan bandırası çekilmiştir. Vizaca'daki polis karako yona yakm delikanhyı kurban ver dîklerini hatırladım. lu da tutuşturulmuştur. Sonra, müstakbel harplerde, yalnız Lefkoşe'deki İngiliz askeri pazar r^kerlik çağmdaki erkeklerin değil, günü fevkalâde tedbirler alarak köylerden şehire gelenleri içeriye aok • ihtiyarların, kadınların, mektep çocuklarmm, ana kucağındaki süt kumamışlar ve içeriden de kimsenin zularının tayyarelerin saçacakları dışarıya çıkmasına meydan verme • mişlerdir. Bir taraftan da Girne'deki zehirli gazler, atacakları bombalar, ingiliz bayrağını indirenler hakkında savuracakları hastalık mikroplarile kasaba kasaba, şehir şehir ölecek tahkikata başlanmıştır. Girne despolerini düşündüm ve harpten neftunun bu mes'elede önayak olduğu ret ettim. Eğer, müstakbel harplerin anlaşıldığıadan kendisi derhal tevdehşet ve fecaatine.rağmen, insanlar kif olunmuştur. gene aralanndaki ihtilâf ları hal için Kâfi miktarda tayyare ve asker silâha sarılmak cinnetini gösterirlergeldikten sonra ihtilâlde mahsüs bir se dünya, akıllı uslu insanlarm mes derecede bir sükun hasıl olmuştur. keni olmaktan çıkar, milyonlarca deKıbrıs'a gidenler hangi limana çıHnin toplandığı ve boğazlaştığı kanlı kacak iseler o limanm mes'ul mü bir tımarhane olur' düründen tahrirî müsaade almadıkça gemilerini terkedememektedirler. u.ıımı«ıııiilllHHHIIlllllBIIIIII|lfflnniin!H!HHinHlimill«llnıi"m"'" Hezîmet Hezimet üstüne! Cin Rus Tesriki mesaisi Fırka Grupunda kısa bir içtima Ankara 3 (Telefonla) F. grupu bugün saat 3 te toplanmış, ruznamede müzakere edecek bir sey olmadığı d • hetle celse ancak 5 dakika sürmüstür. miisahidin tahkikab neticesini doğru dan dogruya kablo ile Vaşington'a bfldireceğini haber veriyor. Fransa ile Münasebetimiz Sapanca'da Feci bir kaza r Bugünkü Yeni Giin'de 1 Gazi Hz. nin Mısır hakkmdaki mühim beyanatı. 2 Ağaoğlu, Darülfünun teşkilâtına muarız! 3 Kâzım Nami B. in ede biyat musahabesi: «imzasını yalıyan dil encümeni azaları» 4 Abidin Daver Beyin Alman'ların Cep zırhlısı hakkındaki makalesi. 5 Mahmut Yasari'nin grü zel bir küçük hikâyesi 6 Hem tatlı, hem acı! 7 Dört tefrika, hanımabla, gençlik, iktisat, spor, memleket ve saire sütunları. Sinema artisti Meri Glori'nin dört renkli nefis bir tablosu Amele Fırkası Belediye Rusya Mançuri hududu intihabını da kaybetti na asker gönderiyor Londra 3 (A.A.) Belediye intihabatınm neticeleri Ingiltere'nin ve Galles memlekeb'nin 80 kadar baslıca se • bir ve nahiyelerde amele fırkasmm 206 azalık kaybedip 5 azalık kazandığını göstermektedir. Gene bu neticelerden an'asıld'ğıra göre muhafazakârlar 149 azalık kazanmıslar ve 5 azalık kaybetmişlerdir. Liberaller 26 azalık kazan mn'ar ve 5 azalık kavbetmis'erdir. MüstakUIer 4 6 azalık temin etmisler ve 10 azalık kaybetmişlerdir. Amele fırkası namzetleri en ziyade muhafazakârlarla Liberallerin ve mutedil müstakiUerin ameîe fırkasma muhalefet içîn elbirliği temin etmiş olduklan sehîrlerde afır zayiata uğramıslardır. Birmingham'da amele fırkasuun gösterdiği 2 4 namzetin hepsi de mağlup o'muslardfr. Tokyo 2 (A.A.) Mançuri'nin »imal kısmmda Çinliler fle Ruslar elbirliğile çahşmakta olduklan hakkmdaki haberlerin çok mübalagalı olmakla beraber pek te esatsn bulunmadığına dair Japon nezaretinde hamfl olan kanaate resmî mahafîlin de işb'rak ettiği söylenmektedir. Halep'te aramızın açıla Marşandiz bir gardüfre nin ayaklarını kesti cağına dair şayia çıktı Halep'ten verilen malumata göre son günlerde Suriye'de ağızdan ağza bir şayia dolaşmaktadır. Bu şayiaya nazaran Fransız hükumeti ile Türk hükumeti hudutlarda asker topia maktadırlar. Gazeteciler bu hususta Halep konsolosumuzla görüşmüşler, konsolos bey: « Türkiye hükumeti komşularile iyi geçinmeği bugün her zamandan fazla arzu ediyor. Bu şayiaları çı • karanlar bulanık suda balık avla • mak ve Fransa ile aramızı açmkta kendi hesaplanna fayda gorenler dir > demistir. Ankara 3 (Telefonla) Istan bul'dan gelen marşandiz treni Sa panca istasyonuna girerken feci bir kaza olmuştur. Bir gardöfren muvazenesini kaybederek vagonların al • tına düsmüş, iki ayağı birden kesil mistir. Bu yüzden buraya gelen posta treni yarım saat teahhurla muvasalat etmistir. Japonya Rusya'yı protetto etti Çin Moskova 2 (A.A.) Japonya Sefiri Ruslann Mançuri'deki askerî ha zırlıklarını protesto etmek üzere Hariciye komiserliğine bir nota tevdi etmistir. hükumetinin noktai nazarı Nankin 2 (A.A.) Parlâmento hariciye encümeni reisi su beyanatta bu Amerika MançurFye bir müşahit lunmuştur: gönderiyor «Çin • Rus ihtilâfı şu üç esas nok • f Nevyork 2 (A.A.) Rus • Çin kuv taya istinat edilerek hallolunma :dır: 1 Çin'in mülkî ve idarî hakimiyevetlerinin tesriki mesai etmekte oldu • b muhafaza ednmelidir. * ğuna ve Sovyetlerin Mançuri hududun2 Bütün dünya milletlerinin Çin'da asker tahşit eylemekte olduklanna deki mesru menfaatlerini inkişaf etti dair olan mütenakıs haberler, Ameri • rebilmeleri için açık kapı siyasebne rika'yı vaziyet hakkında malumat almak ayet go^termelidirler. üzere Mançuri'ye bîr müşahit göndermege sevkeylemiştir. 3 Beynelmile! muahadelerden mfiteveîlit haklar îhlâl edîlmelidîr.» Associated Press'in muharibi, bu Lilâ, Esteban'ın kitarla bir şey çalmasını istedL Delikanlı fazla ısrar edilmesine meydan bırakmadı. Kitarını inletti. Onun için inletti. Lilâ'nın karşısında, bir ayağı onun oturduğu iskemlenin ayağına dayalı, ayakta, çaldı ve onun içîn şarkı söyledi. Rozaryo kulağıma: Lilâ'dan adeta ilham alıyor, değil mi... Diye, fısıldadi. Ahenk bitince ihtiyara elli peçetahk bir banknot verdik ve kapının önünde bekliyen otomobilimize atlı * yarak otele avdet ettik. Odamızda, pencerenin önünde, Lilâ'ya belinden sarılarak müslüman san'atmın karşımızda dîkilen şaheserlerini gösteriyordum. Lilâ dalgındı. Sordum: Ne düşünüyorsun, canım? Yavaşça cevap verdi: Esteban'ı düşünüyorum. Beline sarılı duran kolumu birdenbire bırakınca: Lâtife ediyorum, FUip... Dedi, anlamıyor musun Saracoğlu Sükrü B. (Birincı sahifeden mabait) arzusundadır. Amerika'lı sermaye darlar da büyük bir ciddiyetle işi görüsmek arzusunu gösteriyor. Bir itiIâf hasıl olursa iptida büyük bir beyaz bez fabrikası tesis edilecektir. Amerika sanayi erbabile bu müza kerat cer"*"" PJ«ılron TT»" treha fil ile m ,r hakkında da hususî temaslar vuku bulması muhtemeldir. Monroe manalı bir nazar atfettL Lilâ'nın, yemek salonunda bize mü • lâki olmazdan evvel odasına çıkma sından bilistifade doktora sordum: Bu davet hakkında ne düsünü yorsunuz ? Sizin düşündüğünüzün aynını. Bizden uzak durmakla «başınıza gelebilecek hâdiselerde sayım suyum yok» mu demek istiyor acaba? Yahut «sonuncu perdeyi oynamak icin saklanıyorum» mu demek îstiyor? Sabahtanberi Lilâ'nın vaziye tinde bir gayritabiilik gördünüz mü? Hayır... Hayır.. Monroe... Çok açık konuşmak mecburiyetindeyiz . Hissettiklerinizi açık ifade ediniz... Bugün sizi her günkünden daha fazla seviyor gibi görünüyor değil mi?.. Fakat Fakat.. Rica ederim, çekinmiyiniz. „ VekMler Keyetinin içtlmaı Ankara 3 (Telefonla) Veküler Heyeti tsmet Pş. Hz. nin riyaseti al • hnda saat dörtte bir içtima aktetmis tir. Bu içb'mada vekâletlere ait muhtelif isler görüüîmüstür. italyan Sefiri neliyor Ankara 3 (Telefonla) IUİyan Sefiri Baron Alvazi b«gün tstanbul'a gftti. Söyleyiniz! tzhar ettiği bu hislerde bir Nasıl diyeyim, bir Bir zorakilik görmüyor musunuz?.. Hayır, zorakilik kelimesi istediğimi ifade etmedi .. Bakınız . Bir insan thşeyden korkarsa, ve bu korkuyu yenmeğe uğraşırsa, aykırı bir nes'e takınır... Anlatabildim mi?.. Anlıyorum Ve çıkardığmız neticeye göre Yok.. Bir hüküm verdiğim yok.. Maahaza bana öyle geliyor ki biz galiba kendi kendimizi telkinliyoruz! Sizi temin ederim, telkinden hiç kimse yakasını kurtaramaz. Muayyen bhr günün muayyane bir saatinde şu vey» bu şekilde bir hâdisenin zuhur ede • ceğini her ağızdan işitecek olsanız, emin olunuz ki bir bardağın icindekı en berrak bir suda kurbağa, veya en açık gökte çekirge görürsünüz. Lilâ'nın görünmesi üzerine sesimizi kestık. Mabadi var EDEBÎ TEFRlKAt 73 Kadife alev MAURICE DEKOBRA'dan Demindenberi bizi karsıdan gizlice seyreden şu çin gene kim?... Rozaryo ihtiyar çingeneye sordu. Kadın seslendi: Esteban...! Delikanlı bize doğru ilerledi. Bu, harikulâde güzel gözlü, hututu veçhiyesi muntazam bir gençti. Arka • sında yakahksız bir gömlek ve eski bir ceket vardı. Kıyaf etsizliğine rağ men tavırlarında nev'ama asalet görünüyordu. Rozaryo bize takdim etti: Esteban, falımza bakan genç kızın kardeşi. İhtiyar bunların büyük annesi. Yetmiş üç yaşında imiş. JüHana dansedermiş ve Esteban da kitar çalarmış. Bunlar her cuma günü Amerika'h seyyahlan eğlendirmek için otellerde numara yaparlar ve boylece hayatlannı kazanırlarmış. kâmatınm harabelerinden Darro vadisine doğru o kadar güzel manzara var ki... Olur canım .. Ama bu gezintiye ikimizden baskasmm iştirak etmeBugünün en hurda teferrüatmı bisini istemiyorum Başbaşa kalalım le ölünceye kadar unutmama imkân olmaz mı Fiüp?.. yok. Her dakikanın, her saatin vu Lilâ, benimle başbaşa kalmaktan kuati beynsme nakşedilmiş bulunuzevk duyuyordu. Bu hal, bugün için yor. fali hayırdı. Bu satırları yazarken bile sanki öğle üzeri Monroe ile kısa bir gebir sismoğraf aletinin ince ve keskin zintiden sonra her üçümüz otele aviğnesinin hafızamı münsekir, müteheyyiç, titrek çizgilerle tırmaladığını det etmiştik. Doktor sordu: hissediyorum. Matmazel dö Radeski, güzel Rozaryo'nuzun nerede olduğunu soMonroe'nin tavsiyesi üzerine Lilâ'rabilir miyim? yı yanımdan ayırmamağa karar verLilâ daha cevap vermeden, kapıcı miştim. Sabah saat onda her vakitki gibi neş'e ve şetaret içinde uyanınca bir kâğıt uzattı. Açtım. Rozaryo ta mutat sualini tekrar etti: rafından alelâcele yazılmış üç satır. Yüksek sesle okudum: Filîp!.. Bugün ne yapıyoruz?» Programı hazırladm mi?.. «Aziz dostlarım. Bugün öğle ve akşam yemeklerine davetliyim. Otele Dinle beni sevgilim, bugün çinavdetinizi beklemeden gittiğim için genelerin oturduğu mahallenin üskusurumun affmı rica ederim. Yarın tündeki San Migel el Alto tepegörüşürüz. Rozaryo.> sine gideceğiz. Orada Arap istih > 27 mayıs Jfl

Bu sayıdan diğer sayfalar: