^Ctanhttriyei = 1 Teşrinisani '93l<! Türk ve Bulgar Çiftçilîği Gönülden Gönüle Millî ve Tarihî roman M. Turhan Beyin Gönülden Gö nüle unvanlı millî ve tarihî romanının Uk sahifelerini okur okumaz, derin bir »evinç ve heyecan ile durakla dım. Eline, pek nadir bir san'at eseri j geçirmiş merak erbabmın duyduğu j yüksek vect halini hissetmiştim. O nümde, hakikî ve şüphe götürmiyen bir: Dünkü bilmecenin halledilmiş şekli Esld Bulgar Ziraat Nazı Türkiye'deSlfum'lar itirının dünkü konferansı lâ.fı sevinçle karşılıyorlar Yunanistan'ın Patras şehrinde intişar eden Meologos gazetesinde, Istanbul'da Bakırköy'ünde oturan Yanko Malinopulos Ef. tarafından gön derilmiş bir mektup gördük. Bu mektubun mühim kısımlannı aynen dercediyoruz: «Yunanistan'ın büyük Başvekili Mösyö Venizelos'un ziyareti ve ha kikî bir ilhamı rubanî eseri olarak Türkiye ile Yunanistan beyninde imza edilen itilâf ve muhadenet mua hedelerile esaslan vazedilen yeni sulh siyaseti, burada sevindirmemiş kimse bırakmadı. Türk ve Yunan milletlerinin mütekabil saadetlerîne daha düne kadar engcl olan mâniler, bir darbede ortadan kaldırıldı. Sulhun takarrürü için her şeyden evvel mütekabil bir itimada htiyaç vardı. Ankara'da imza edilen vesikalar bu îlk ve esesalı ihtiyacı temin etti. Bundan sonra samimî bir tesriki mesai, Iekesiz bir muhabbet ve bilhassa sulhun nimetleri içinde yaşamağa ve çalışmağa kadir olan bu iki millet beynindeki münasebetler, daha ziyade inkişaf ederek, kısa bir zaman zar fmda siyasi, ticarî ve sınaî bir faaliyeti müştereke yaratacaktır. Siyaset ve iktisat sahalannda müsterek gayeler takip eden Türk ve Yunan milletlerinin birbirlerine bağlanmalan ve bilhassa müsterek kâr ve menfaatlerinin günden güne in kişaf ve inbisatı bizleri daha hayırlı ve daha feyizli nericelere isal ede cektir. Bugün temin edilen muvaf fakiyetin tacı: îki Cumhuriyetin birleşmesi olacak... Gazi Mustafa Kemal Paşa Hz. nirt eseri ibdaı ve dehası olan bugünkü Türk Cumhuriyetinrn tebaası olmakla derin bir iftihar ve gurur hissediyoruz. Uzun senelerdenberi birbir lerine düşman gözü ile bakan bu iki milletin itilâf ve mukareneti bugün bir emri vakidir. Bir hârika oldu, bir temel taşı altıdı, tarihin yüzüne bir darbei ikaz indi, ne derseniz deyiniz, Türk ve Yunan milletlerinin birbirlerine bu kadar samimiyet ve muhabbet ile ellerni uzatmalan ci han tarihine yeni bir devre açıyor. Kardeşçesine bir sây ve gayret sayesinde şimdiye kadar misli görül memiş bir huzur ve refaha kavuşmak, artık Türk ve Yunan milletlerinin elindedir.» 1 KUTU, 2 OĞLAK, 3 NE" BAT, 4 SEBZE, 5 ERZAK, 6 REÇEL, 7 VİŞNE, 8 EZME. (KONSERVE) Dostluk Tezahürleri Günün eğlencesi MİLLÎ SİNEMAOA D NİS KING ve JEANETTE MAC DONALD'in temsili muazzamian olan S ES E R i K R AL Yazan: M. Turhan Bey. Naşiri: Agâh Sabri kitaphanesi • İstanbul 1931. Bugünkü bilmece A, BAG, CA, CtR, DE, DU, EM, GIN, IL, ÎL, İN, KES, KİN, LAK, UK MAL, DİK, RAK, RE, REN, VAK, YO. Yukandalri hece 1 leri Bdşer ikiser 2 ..... yanyana getirip a 3 ..... şağıdaki tarifîere gö4 .... re birer kelime teş5 ..... kfl ettiğiniz takdir 6 de; baş harfleri yu7 karıdan aşagı oku 8 nunca: 9 BİR ŞARK VİLÂ10 YETİMİZİN İSMİ 11 Meydana çıkacakbr. 1 Tevakkuf yeri; 2 Sonbahar meyvası; 3 Kır otu; 4 Emeller; S Kemer; 6 Anadolu'da bir şehîr; 7 Uzüm bahçeliği; 8 Milkler; 9 Kör değil; 10 Düğüm; 11 Tahtayı perdaht eden. sö'lü şarkılı ve ramamn renkli büyiil opera filmi emsaisiz muvaffakiyetle de.am ediyor Aynca yeni halihazır diinya dava disleri. Matineler 2^0 4,30 Süvare M Crigor Vasüyef konferanstnt verirken Bu eserde gösterilen muvaffaki Vardı. Memeleketimize gelen Bulgar ga yet sırlarını tetkik edecek olursak Ben, tarihî romanlan sevenlerden zetecileri heyetinin reisi sabık Bulgar görürüz ki, muharrir bu tarzda, yazı değilim. Çünkü, bu tarz, hakikî bir Ziraat Nazın M. Vasilef dün Darülfünun yazmak için, lâzım gelen her türiü cinsiyeti olmıyan bir yoldur. (Tarihî konferans salonunda, Ziraat, Orman meziyete maliktir. Kitaptan anladıroman) tam manasile ne bir romanmektepleri profesörleri Oe Ziraat ve ğıma göre, M. Turhan B. hakikî bir dır, ne de bir tarihtir. Malumdur ki, Orraan mektepleri talebesinin ve diğer şairdir! Romancılığın başlıca mezi roman, hayatın ve onun ruhî teza yeti olan hayal kuvvetine mükemme samiinin huzurunda çok tnühim bir konV."'»rinin makesi oltnakla bera ferans vermiştir. len maliktir; Türk Hsanının (eski ve ber kahramanları, sırf, hayal mah M. Vasüef samiine Matbuat Ce yeni devirlere ait) bütün incelikle • sulüdür. Tarih ise, maddeten yaşa rine bihakkın vâkıftır. Mubterera miyeti Reisi Hakkı Tarik Bey tara mış ve filen müessir olmuş kahra fradan takdim olunmuştur. muharririn bütün bunlara inzimam manlar sahnesidir ki, bunun asıl kıyÇok kıymetli bir hatip olan M. Vaeden bir meziyeti de kendisinde, tameti, behemehal hakikate tevafuk süef B'jlg&r'larla Türk'lerin yalnız dost, rihî vukufun işba halinde olmasıdır. edebilmesidir. Birbirine çok zıt böyle Vak'alar, hep tarihî şevahit ve ve yalnız ırkan münasebettar insanlar deiki tarzı, bir araya getirerek lezzetle sikalara müstenittir. öyle, ham bir ğil, ayni zamanda toprak hemşerisi iki okunabilecek bir eser telif etmek ne mîllete mensup olduklannı anlatmakla hayalin, çocukça bir icadın gülünç kadar müşküldür! Hele bu eser, vasöze baslamıs, Türk ve Bulgar'lann mahsulü karşısında değilsiniz. Kahsatın fevkinde olur ve bizde ender bundan sonra zîraat sahasında da feramanlar ve hikâye safhaları, hep çıkan şaheserler mertebesine yüksel hakikate temas ettirilmiştir. Her sey yizli neticeler istihsal etmek için elele miş bulunursa, müellifinin edebiyat vereceklerini, Profesör fstranski'nin yapde, bir itidal, bir ölçü, nasıl diyeyim, ve san'at »ahasmda en büyük çapta bir nabızgirlik vardır. Kuru bir taf tıfı tahl3 netieesinde iki memleket topbir şahsiyet olduğuna, kat'iyyen şüp ra, gülünç bir kabadayılık değil.. raklannm ayni cinsten, en mükemmel he bırakmaz. tşte M. Turhan Beyin topraklar oldugunun anlasıldığını söyŞimdi eserin kıymetini göstere eserini okurken, bu kanaatim ilk sacek bir iki misal nakletmek istiyo lemistir. Hatip bundan sonra ziraati ahifelerde baslamıs, son yapraklan zamî surette himaye etmek lâzım gelrum: kaparken sarsılmaz bir iman haline diğini, bir memleketin Octisadî hareket<... Hep o mehip reftar üe Bakaeağa gelmiştir. (Gönülden Gönüle) romalermin ziraî istihsalâtile ölçüleceğini, doğru yurüyorlardt. Gene sakit, gene pürnına ait notlanm arasmda (hakikî vekar idüer Şimdi dağ: L&leler, süm beş mOyon nüfuslü Bulgp.ristan'ın heşaheser) kaydını bir çek sahifelere men, hemen kâmilen çiftçüikle iştigal etgeçirmisim ve: (Bravo, aferin, aşkol büller, reyhanlarla malâmal görünüyordu. tiğîni, senenin muayyen bir gününde sun!> gibi takdir nidalanna da, ta Yol, mutavvel bir çiçek demeti halinde idi. halkm hatta papazlarla mektep talebeDağın (Uludağ) eteğinde cüvekâr hatlar biî bir sevkle pek büyük bir yer alerinin bfle toprakla oğrasarak ona karşı yırmışım. Malum olduğuna göre ten çizerek sağa, sola atuacak olan deliçaylar, duyduklan muhabbeti gösterdiklerini, alitirler, nüüferler bu uzun ve çok rengin kitte, san'at nazariyelerinin çizdiği bu tezahürün kendi telkinah netice mukayese yolları kadar, belki on demetin sinesinde beyaz birer iz reame sinde beynelmilel ziraat kongeresinde derek...> dan fazla, okuyan münakkidin ru de kabul olunduğunu, beynelmilel bir hunda husule gelen in'ikîslardır ki şekil aldığım anlatmışhr. «... Ve Uludağ burada ansvan çtplaklakat'î bir (criterium) teşkil eder. Ruhî M Vasilef bunu müteakıp zer'iyat heyecanın telkinleri tenkidin şaş şır... Dağın zirvesmden nasüsa sukut eden için toprağın kabiliyetini ölçmeli, ye ilk devrei arz fıllerinden birinin hortumumaz bir mikyasıdır. Bu itibarla, yunun taj halinde oraya asümış taktimtj tistiriiecek mafasulün ecnebi pâzârla karıki kana«tfrrtde aldanmadığımı nnda revacmı temin etmelidir. Biz olduğuna zahtp olur...> (S. 17) muhakkak addederim. buna çok ehemmiyet atfediyoruz. # * * * * » Müstahsfle kredi temin etmeli, fakat *Türk kant ne sulantr, ne tntfontr.» Gönülden Gönüle unvanlı tarihî ve buncn eğlenceye sarfına meydan ver(S. 26) millî roman, Osman oğlu Türk'leri memelidir» demiştir. * * * nm (Orhan Gazi) devrinde, bundan M. Vasilef Bulgaristan'm yalnız bir tam altı yüz sene evvel cereyan et €... Yelkenlimiz de sanki yür&muyvrdu, nevi mahsule ehemmiyet vermesinden miş hakikî ve tarihî vak'alardan ve Arkamızda bvaktiğvmız iz, guya mesafeyi bir arlık zarar gördiiğünü, buğdayını onları yaratan kahramanlann şanlı lesbit eden bir beyaz ve seyyal zincırdi. hareketlerinden çıkarılmış bir eser Bız o cinzire merbut olarak denizde duru satamadığını, bunun üzerine bugday istihsalâtnu azaharak baska teşebbnslere d*r. Bu kitap Türk'lü^ün: Secaatini, yor gibi idık...> (S. 83) girist:ğini de hikâye etmisbr. salâbetini, insaniyetperverligmi, dağ• *• Hatip bnndan sonra Türkiye, Bul ları yıkan azim ve iradesini göz ö Eserde tenkit edilecek es*sn bir garstan ve Yunanistan'ın tütün istih nünde bihakkın canlandırmak itibanokta görmedim. Ancak tasvirlsrde salâbnı mevzuu bahsetmîs, üç hükumet rile cidden: Destanî bir şaheserdir. bazı mubalâğalar varsa da, o da, elele verdikleri takdirde bütün dunya Romanın hulâsası: mevzuun (destani) olmasından ileri pazarlarma arzedîlmek üzere en nefis gelmiştir. Yalnız tahrir tarzında yaOrhan Beyin refikası (Nilüfer Hatütünü yetİ3tirebîlece?!mizi ve iyi fiatbancı izafetler göze çarpacak kadar tun) un arkadaşlarmdan İstanbul Iarla satabileeetimizi söyüyerek üç milçoktur. Eger muhterem muharrir, kurbundaki Rum Âydos kalesi hâkiletin bu hususta müsterek harekete kaminin kızı Teofano bir Bursa seya üslubunu, bu noktadan biraz daha rar verdiklerini bildirmîstir. Türk'lestirmiş olsa idi, eseri hiç şüphati esnasında Türk'lerin bütün meEsld Bulgar Ziraat Nazm bundan hesiz daha mükemmel olurdu. Me sonra meyvacılık ve sebzecilîkten bahziyetlerini görüyor. Kahraman AIp'selâ: lardan biri: Abdurrahman, Bursa'da setmif, BuJgaristan'da yetiıen meyva Hayretengiz Şekerpare Cilvei ka ve sebzeleri uzun uzadıya anlatmıs, Avbîr boğayı boynuzlanndan yakalayıp yere vurmak suretile Teofano'yu mu I der . Dembeste Dairei nüfuz Kemali rupa topragı bunlan yetiştirse bile mahhakkak ve müthiş bir f elâketten kur teessür Canfeza Dilfirip Dürrü san'a sulün ayni Iezzeti ihtiva etmediğini ve ve saire. tarıyor. kendilerinin bunlan Avrupa'ya gön Gibi sözler, birer klışe gibi kol dererek iyi neticeler aldıklannı, ayni Genç Rum kızı, bu Türk kahrama{ lanılmamış olmakla beraber, gene topraga sakip olan Türldye'nin de böynına karşı, kalbi minnettarlık ve aşk bir türiü hoş görünmüyor. M. Turhan le yapaİMİecegini sÖylemiştir. ile dolu olduğu halde babasınm ya mna dönüyor. Akçe Koca kumanda ' Bey eski ve yeni türkçeye o kadar iyi Hatip bu arada hayvan ırkmm ıslasındaki Alp'lar fzmit havalisini te vâkıftır ki, üslubunun bu noktasına hı için Avrupa'dan hayvan celbinin mizliyerek tstanbul'un Anadolu sem da yeni bir kisve verecek olursa zafaidcsi elmad'.ğnu da rzah ebnistir. manımızın en kuvvetli ve sayılı Türk tindeki dış kalelerini zaptederken, M. Vasfl«f Ankara'daki temaslan Aydos kalesinin zaotına meraur een muharrirlerinden biri olacağına zernetieesinde iki memleketin vaziyeti re kadar şüphe yoktur. gâverlere Abdurrahman, başbuğ taziraiyelerini her hafta birbirlerine bfl yin olunuyor. Abdurrahman da Tedirmeleri için teskiiât yapılacağım an • YUSUF OSMAN ofano'ya çıldırasıya âşıktır. Aydos Iatmrak demiştir ki: kalesi hâkiminin kızı, Abdurrah « Ankara'da aziz dostum Gazi man'ı muhasırlar arasmda görünce, Mustafa Kemal Hz. nîn Türkiye'de bahbabasını, gördüğü bir rüya delâletile şettiği inkişafın asannı memnuniyetle kaleyi teslime ve binnetice sulha ikna gördum. Reisicumhur Hz. harp sahaediyor. Taşa bağlı bir mektup ata sında elele yürüyen ve ölen iki mîlletin rak Abdurrahman'ı kaleyi sessizce diğer sahalarlada da müsterek faaliteslim almağa davet eyliyor. Kale yette bulunmalannı çok samimî bir suŞam'dan bildirOdigine göre Smiye nin zaptını müteakıp Orhan Bey, Terette arru ediyorlar. Türkiye'nin uğnhükumeti hudut crvanndaki Cir kalesini yaeağı her felâket Bulgaristan'a da siraofano'yu sergilisi Abdurrahman'a 29 kânunuevvel 1929 da Ankara'da tezviç ediyor. Karşılıkh ateşle birbiyet eder. Onun içuı biz fld mflletin ikaktedflen itüafname mocıbince Türkiy» rini seven bu iki genç mes'ut ve netisat sahasında da elele vermesini is hökumetine terketmeğe muvafakat gös xih bir aile ocagı tesis eyliyor.. tiyoruz.» termiştir. Hükumet kaleyi teslim almak * ** M. Vasüef natknna samiinin sürekli üzere bir heyet gönderscektir. alkısîan arasmda nîhayet vermiştir. Bir kaç satırda hulâsa etmek is • tediğim bu güzel roman hakkında tam bir fikir verebildiğimi zannet Eski gazeteci arkadaşlarımızdan miyiniz. Bu sade bir roman değil, Behçet Bey evvelki güıı birdenbire koskoca bir destandır. Hele birinci hastalanmış, Etfal hastanesine kal faslı teşkil eden: dırılmıştır. ALP'LAR VE APTALLAR Yapılan muayene netic«ainde hasSahifeleri, kusursuz bir saheser talık umumî bir felç olarak teşhis edir. Aydos hâkiminin kızı Teofano'dilmiştir. Arkadaşımıza âeil sifalar nun Bursa'ya gitmek üzere Da temenni ederis. rica'da yelken gemisine rakip ol ması, Mudanya'da (Kara Ali) tarafından istikbali, Bursa'da Orhan BeŞehrimizde bulunan Yur.aa artistyin misafîri olarak gecirdifi günler, leri dün Servetifünun matbaaeını ziinsanda, maraf en yüksek ve ebedî yaret etmişlerdir. Bu münasebetle seyehatnameleri andıran derin bir kendilerine bir çay ziyaferi verilmishaz bırakıyor!.. O zaraanki (Bizana) tir. ŞAHESER sarayının rezaletleri, Bizans'hların ahlâk düşkünlüğü hakkmdaki yazılar da çok mükemmeldir. tnsanın, bu kitabı okurken, millî benliğinin yükseldiğini, ulvî bir san'at eseri kar ] şısında bediî bir haz ve heyecan duy j duğunu, tekrar söylemek zaittir zannederim. Bunu, büyük küçük bütün Türk'lere hararetle tavsiye ederim. * * • • I AŞK HAZRETLERı geliyor.,... Üslriidar Hâle sinemasmda Di KKAT Cengiz evlâtları İlâveten: İsmet Pş. Hz. nin Atina seyahatl İSTANBUL BELEDİYESİ Darülbedayi Temsilleri BU AKŞMV1 ça*t 21,30 da Namussuzlar piyrs 3 perde A VI Komedi I perde Vaza ' : Gerolamo Rovrtta Tercüme eden: Bedrettin B. Halk, tenzilâtlı Yakm a: KALBİN SESı. Teşekkar Hazakat ve bilgisi bilhassa btr peder kadar şefkati İle refikamı pek mühim bir hastalıktan kurtaran Fatih Nişanca'da Bosna Hersek otelinde Dr. Celâl Beye alenen teşekkür ederim. Binbaçı M. Vehbi r/.AVî MELEK Al ı EMıL JANNİN6S ve MARLENE DIETRiCH'in temsili muazzamı olan anca sözlü fi'mi Ş1K ALKAZAR SiNEMASINDA komikler kralı HAROLDL LOYDun BIRI.Nv.1 SÖZl^Ü 1 filmi ohn *' , , „ „ „ , , , BELALAR. IUJO snDirt Buyük muvalfakiyetle devra ediyor Son gürler.nden i tifadtedi iz. Bugünkü program ÎSTANBUL fPostane) 1200 m. 18: Gramofon. 19,30: Makbule H İle saz. 20 30: Graırofon. 21: Kemal Niyazi B. ve rüfekaa. 22: Orkestra. BERLİN Königsvusterhavzen 163S m. 21 e kadar musahabeler. 21,05: Profe sör Julius Prüver'in idaresinde filârmo nlk konser (Haydn, Pfitzner, Bokerini. Smetana. Berlioz ve daha bazılannm asanndan). Müteakıben meshur Mirek Weber cazbandı (Mugannl Iştlraklle). Î4H. m. 17.30: Gramofon. 18 05: Gramofon. 18 35: Halka faldeli tavsiveler. 18 50: Ke"ser. 20 30: Gramofon. 20,50: «Tnhaf bir mi safir» isimli monoloe. 21.20: Opera parcalarıflefantarferden mürekkep konser 23 15: Solis*!er (San'atkârlor) " konseri. (Ayni programı Lemberg nakleder). 5R0 m. 18 05: Taganni kortseH. 19 05: Ra'oi taknnı «Berend>: Fendel. Subert, Litanei, Cardano ve daha bs7i1anmn asanndan. 20.05: Konferans 2f>35 O " ? " h<"CTn dan naklen Verdi'nin <REQUİEM» (Rikrim> or>erası. VİYANA: 516 m. 18.15 HcTnine Nenda tarsf^d^n haik sarkılan. 18 45 Salon mu.^ikiîi. C4 alet i!e). 19 35: Musphabeler. 20.05 Anton Weberr>'in idpre«inde amele senfo'nik takımı kon«pri. 27 05: Büvfik k o r ' c sslo nundan: Mn«;iWi hir temsil. (Ayni pro gramı Graz neşreder). PRAG ( P r a h e i W m . 18 35: Gramofon. 19 05: Be^^ver Su bert. Novsis'in as«ırır'dar! şarkı^r. 20 05: Halk konseri. 21 05: Cek e?er konser heyetî B^f^oven ve asanrtdan. 2'"5 M'is'hB^eier. ?3 25 Bir kazino'dan "?klen konser. (Dieer Cek raerkezîeri de kısmen Prag'ı naklederler). ROMA 441 m. 18 05: Taganni konseri 2105 Hpberîer ve Gramofon knnsert. M;ifsf>kıbe" Bev nelmilel bestekârlarm asarından konser. MiLYON PEŞiNDE MİLYON BAR KlZl'nda: BAR Kİı'nis: BA B Ü D !\ Binlerce kişi Koşuyor'ar... Çünkü pek yakında Bu akşam saat 9,30 da M A J I K Sinemasmda İlk defa olarak A L İ C E W H İ T E Yıldi2İann en sevimlisi K. Alke White bir gece batakhanesinde parlak bir ro! temsil edecektir. Çok dekolte dansozleri, sehhar bîr mu sikiyi, müksmmel bir operet ve rövüler" görecek, din'iyeceksiniz. Cenup hududunda Vl 7 V• • • • ' « 1 I "I '•' Mfln / 2 0 genç kır tath bir jazz ahengi ile dans ecîecekler. Suriye hükumeti Cir ka lesini bize veriyor l\ L I II 0 « B Q New York gece batakhanelerinde geçen ku\ A ît nin l\ ! L I n ö u • vetli aşk ve heyecan sahn leri göreceksiniz. |/|'7|' J Güzeî şarkılar, dans'ar, bir dram vak' KuH Ut\î\ Kl/lnfl^l# •*efâ*™^s e ç enbazenne ?' eU » ha z e n llJ**! I iUU • hazin sahneleri göreceksiniz. Eski bir gazeteci ağır hasta Sözlü, şârkılı ve danslı filim. ilâveten: Acısız Ameliyat, 3 kısımlık, tamamen fıansızca sözlü mükemmel bir komedi. Heyetl temsiliyesi Mıchel Durand Cremıeux Chahirt Slmone, Simon Reelsberger, Lefevbre lamaşakiranı şaşırtacak seri mevzulu Yunan artistleri OPERA Pek romnzin CPIâni sözlü fiim önümüzdeki çarşambadan itibaren sinemasında gosterilecektir. »^^^ yakmda: B A R T l S T l K Franstzca A sözlü ve ;afa1ıfüm. L O S İ N E M A S I N D A