20 Ekim 1931 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 3

SON Cumhuriyet bayramı Ankara'da nasıl olacak? Geçit resminde bulunacak Litvinof Yolcîaş için de hususî tribün yapılıyor Ankara 19 (Telefonla) Cum f huriyet bayramında yapılacak merasimin programı yarın kat'î şeklini alacaktır. Gazi Hz. o gün saat birde mecIisi teşrif buyuracaklar, riyaset salonunda tebrikâtmı kabul edeceklerdir. Resmigeçit ikide başltyacak tır. Bu esnada bir tayyare filosu Ankara üzerinde uçacak, merasime iştirak edecektir. Geçit resmi için Meclis caddesinin iki tarafına tribünler yapıLnağa başlammştır. Gazi Hz. için yapılan husutî tribünden başka Cumhuriyet bayramında Ankarada bulunacak olan Rus hariciye komiseri Litoniyof yoldaş için de hususî bir tribün inşa o lunmaktadu*. Cumhuriyet bayramı merasimine Balkan konferans murahhaslannm da iştirak etmeleri muh temeldir. mmınjımııı ! (! • • • •»• • • < Izmir tütünleri düşünülmelidir cYeni Gün> ün tzmir muhabiri tarafından gazetesine gönderilen ve refikrnıizin dünkü nüshasında intişar eden mektup tzmir tütiincülüğünün çok müşkül bir vaziyette olduğunu gösteriyor. Tütüncülük âleminde tzmir unvanını taşıyan tütünlerimizin Ege iktisadî mıntakasmdaki, yani bilhassa İzmir, Manisa ve Muğla Vilâyetlerindeki istihsalâta şamil olduğu malumdur. Izmir tütünlerimize maliyet fiatını korumıyan fiatlar arzolunduğundan ve tütün müstahsillerinin bu yüzden çok müşkül, muztar ve muztarip bir vaziyette olduklarmdan şikâyet olunuyor. Ha kikat bu mudur? Vaziyetin ha • kikî mahiyetini bir an evvel an • lamağa ve bilmeğe mecburuz. Yeni Gün'ün tzmir muhabiri alıcı kumpanyaların aralarında anlaşma yaparak mıntakayı paylaştıklarını ve bu suretle rekabeti kaldırarak fiata hâkim olduklarını yaziyor. Bu o havalide zaman zaman tekerrür ederek her defasmda şikâyetleri mucip olan bir haldir. Demek bu sene de ayni tecrübe önünde bulunuyoruz. Biz yerli tütün tüccarının ellerinde kalmış stoklar dolayısile tütün ticaretile iştigal edemiyecek hale düşmelerinin de bu vaziyette büyük tesiri bulunduğuna kaniiz. Maamafih Tütün tnhisar ida remizin tzmir ve havalisi için bir an evvel harekete gelerek piyasayı canlandırmasına ihtiyaç bulunduğu bütün sarahat ve kat'iyeti ile anlaşılıyor. tnhisar idaremizin tütün piyasamızda nazımlık rolunfi oynamak suretinde dahi bir va • zifesi vardır. tzmir ve havalisinde bu sene içîn bu vazifenîn ifası zamanı hulul etmiş olduğu meydandadır. Muhtem*»! veya muhakkak bir anlaşmaya karşı bu nazımlık vazifesinin çok müessir surette ifa edilebileceği cihetler yok değildir. tnhisar idaremiz tzmir ve hava lisinden kendi ihtiyacına nisbetle hatta fazla miktarda mubayaat yapsa bu fazla malın kendi elinde kalmıyarak değer pahasile sa tılabileceğinde bizim en ufak şüphemiz bile yoktur. En hayatî mes'elelerimizden biri olan tütüncülüğümüzün tzmir ve havalisinde maruz bulunduğu müşkülât üzerine hükumetimizin ehemmiyetle nazari dikkatini celbederiz. ATİNA MEKTUPLARIt Atina'da son günler Halk ve gazeteciler Ses Kraliçemiz Hu dadat Şakir H. ı pek çok takdir ediyor Atina 15 (Hususî) Atina so • kaklarını bugün ilk kuvvetli sonbahar yağmuru yıkıyor. İki haftadanberi devam eden zevkli ve güneşli günlerden belki bir müddet için mahrura kalacağız. Akropol Palas'ın önünde uzanan asfalt cadde, yağmur ser pintilerile pırıl pırıl parlıyor. Şehir adeta zulmete bürünmüş, herkes semsiyeleri altında sığınacak bir yer arıyor. Bu işte en fazla otomobilciler kâr ediyor. Ortada otomatik heykelIer gibi kollarım salhyan vardacı polisler, beş dakikada bir biriken yüzden fazla otomobile ruhstayie işareti veriyor. Bu yağmurlu günde şehri gezmek pek kâr ifi değil. Ayni otelde bulunan konser heyeti ile vaktimizi hep salonda geçirdik. öğleden sonra sefir Enis Beyefendi ile Sedat Zeki Bey otele gelerek musiki heyetinin Ati na'da ve hatta bütün Yunanistan'da kazandığı teveccühten dolayı ken dilerini tebrik ettiler. Hakikaten bütün Yunanistan Türk Başvekiline, Türk sporculanndan sonra şimdi de Türk konser heyetile mesguldür. Gün ve saat yaktur ki, Akropol Palasın salonu yeni bir kaç ziya retçi ile dolu olmasın. Bir kaç gün evvel de Atina'nın asari atika merakhsı en meşhur ailelerinden bir kaçı tamburî Refik Beyle zevcesi Fahire Hanımı mayıs ayında yapılmakta olan (Delfi) gününe davet ettiler.. Delfi günü ilkbaharda yapılıyormuş ve o gün Yunan, ttalyan gibi mazisi ve tarihi yüksek olan milletler eski sazları ile bu harabelerde büyük konseler verîyorlarmış. Bu muazzam tarihî güne Türk'ler de bu seneden itibaren davet edilmiş bulunuyorlar. Musiki ile meşgul muharrirlerin her gün biri gidip biri geliyor. Haki • katen memleketimizin kıymetli san'atkârlan bu gibi seyahatlere teevik etmek ne üyük isabetth*! Bu gece on buçukta şehrin en bü yük tiyatrosu olan OHmpiya salonunda Türk konser heyeti son müsameresini veriyor. Bu konseri M. Venize IHEFT NALINA MIH1IMA Edison için matem! I ..»".«...MnınımillllllllllllllllllllllllilllllllffllffltllllHlllimi Ânkara'da Yüzme havuzu Çin Japon ihtilâfı Vaü Nevzat B. istasyon Japonya Cemiyeti Ak vamdan çekiliyor da tetkikat yapıyor Cenevre 18 (A.A.) Cemiyeti Akvam meclisi on beş azasmdan on üçünün iştirakile aktettiği gizlî celsede Japon muhtırasını tetkik et cını temin etmek üzere bir yüzme miştir. havuzu insası hususunda tetki • Japon hükumeti bu muhtırasmda Amerikan mümessilinin mecliste ifa kat yapmaktadu*. edeceği vazifenin mabiyeti hakkında M. Briand'a bir takım sualler sormuştur. Japonya bu sualler ve mes'eIeler karşısmdaki vaziyetini M. BriAnkara 19 (Telefonla) Meclis and'ın cevabmdan sonra tayin edecektir. Reisi Kâzım Paşa Hz. dün ak«am Gazi Hz. ine mülâki olmuşiar, yanlaMeclis azası M. Briand'm vere ceği cevabın metni üzerinde mutarında uzun müddet kalmışlardır. bık kalnuşlardır. Gazetelerde okunduguna göre JaAnkara 19 (Telefonla) Evkaf ponya Rusya'nm Mançuri'de AmeriOrman ve arazi müdiirü Hilmi Bey ka'dan çok daha fazla menfaatlere kendi talebi ile tekaüde sevkedilmiş, sabip bulunmasından dolayı meclis müzakerelerine istirake davet edil mezkur müdürlüğe Fen Müfettişi mesi lcap ettiği bususuna nazari dikHamit, Fen müfettişliğine Zeytin kati celbetmeğe Cenevre'deki mü llklet mUdUrti Hüseyin Remzi B. ler tayin olunmuşlardır. Zeytinlikler mü messillerini memur etmiştir. dürlüğü lâğvedilmiştir. Tokyo 18 (A.A.) ttimada sa • yan bh* membadan bildirfldiğine göre kabine bâdisat ne şekil alırsa alsın Japonya'nın Cemiyeti Akvamdan çekilmesine karar vermiştir. Ankara 19 (Telefonla) Zonguldak Maarif Müdiirü Rüştü Bey Japonlar Çinli'lerin taarruzuna Karahisarşarkî Maarif müdülüğüne protesto ediyorlar tayin edilmiştir. Cbanghai 18 (A.A.) Japon konsolosu, Changhai belediye reisine yeni bir protestoname göndererek şe hirdeki Japon'lann uğramakta ol • duklan miitemadi tecavüzleri pro • Ankara 19 (Telefonla) Millî Müdafaa Vekili Zekâi Beyle Pertev testo etmiştir. Japon'lardan bir çoğu Paşa bugün İstanbul'dan geldiler. Çin'lilerin taarruzuna uğramışlar ve son günlerde tenezzüh yaparlarken hiç bir suretle tabrikâtta bulunma • Hadım (Teahhurle) Müskirat dıkları halde sokak ortasında cer • fnhisar idaresi merkezden çok uzak hedilmişlerdir. köylerimize memur göndererek üzümlerimizi değer fiatlarla alacağmı Japonlar Mançuri'de yerleşiyorlar Changihai 18 (A.A.) Japon bildirdi ve mahsulü tesbit ettirdi. kuvvetleri Changchun'da ve Ki Her vakit hakkımızı koruyan size rin'de tayyare karargâhlan vücude bunu sevinçle bildiriyoruz. Müstahailler namtna muhtar Ahmet getirmektedir. Japon'lar Kirin'de kışın muhtelit askerlerden mürek • kep bir fırka banndırmak için de lâzım gelen tertibatı almaktadır. Selânik 19 (Hususî) Ses Kraliçesi Hudadat Şakir H. ve diğer Ayni zamanda Japon'lar Kirin esan'atkârlar yarın sabahki trenle ts yaletinde teessüs eden iki idarenin tanbul'a dönüyorlar. Sait yardımile Çin'lilerden asker yazmağa da başlamışlardır. Ankara 19 (Telefonla) An kara Valisi Nevzat B. istasyon civarında halkın banyo ihtiya Meclis Reisi Gazi Hz. nin nezdinde Evkafta yeni tebeddüller Ios himayesi altına aldığı gibi mühim bir teberruda da bulundu. Konseri Atina'nın en büyüük gazetelerüıden biri olan Patris sahibi M. Simos idare etmektedir. Son aldığım malumata göre Atina'nın en yüksek aristokrasi tabakası bu akşam Türk san'atkâr larını alkışhyacaklardır. Bilhassa türkçe bilen nazırlardan M.Yasonidis konserin mükemmeliyeti için bir kaç gündenberi çalışmaktadır. Bilmem, Elektrik Şirketi, tstan Bu kıymetli gençlerimizîn Atina'da bul'u bir dakika müddetle karanhğa yaptıkları büyük propaganda tesirigömmek teklifini kabul etti mi? Zaledir ki, Yunan konservatuvarı proten, bazı mahallelerimiz ve sokak • gramlarına Türk musikişinaslan hak larımız, Edison'un ölümünden evvel kmda bir ders üâvesini düşünmek • de, bu büyük fen adamının en fay tedir. Geçen gün Refik Beyle Olim dah ihtiralarından biri olan elektrik piya tiyatrosuna gitmiştim, tesadüf ampulünden mahrum oldukları için, olacak tiyatroda tspanyol bir opera her gece sabaha kadar, karanlıkta heyetî prova yapmakla meşgul idi. kalarak kendi talihsizliklerinin maHeyetin tenoru Refik Beyi görür görtemini tutuyorlardı. Bu itibarla ekmez, çalgıyı bıraktı. «Büyük Virtioz» seriyeti teşkil eden o mahalle ve sodiye yanına gelerek elini öptü. kakların bir dakikalık karanhk maRefik B. ve Fahire H. çalgı ve teminden haberleri bile olmıyacaktır san'atlerile her yerde alkışlanırken, Edison için mutlaka matem tut • Hafız Kemal Bey ve arkadaşı da sesmak istiyorsak ben başka bir şey teklerile burada mühim muvaffakiyet lif edeceğim. Gene ayni âlimin ihtiler kazandılar. Cennet Hanımın se raı olan ve sabahtan akşama, akşam sinin kontrato olması Yunan'Iılann dan sabaha kadar susmak bilmiyen pek ruhlannı okşadı. Bu akşam ti gramofonlan bir gün müddetlc sus yatroda bulunacak olan M. Venizeturmak... Bu suretle hem Edison'un los için heyet yeni bir programla konölümü münasebetile adamakılh bir serini verecektir. teessür gösterilmiş, hem de kafala Ses Kraliçesi Hudadat Şakir H. rımız dinlenmiş olur. Nasıl muvafık burada halkın büyük muhabbet ve mı? teveccühünü kazanmıştır. Tramvay• • * da, trende, otobüste halk hep kendisile meşgul. Konserlerde şarkılan ve sesinin güzelliği fevkalâde alkış • Dün köprü üstünde, yağmurlu bir lanmaktadır. zamanda, adamın biri diğer birine Musikişinaslarımız cuma günü şiddetle çarptı, adamcağız sendeledi, kendilerini Musırran davet eden Seaz kaldı düşüyordu. Çarpan adam lâniğ'e doğru gidiyor. Şu halde bühemen: tün Yunanistan teşrinievvelin tam on Pardon! beş gününü Türk'lerin büyük BaşveDeyînce zaten kızmış ve canı yankilile, Türk sporcularile ve nihayet mış olan diğeri dedi ki: Türk musikisi ile baaşbaşa geçirdi.A Be adam. Pardon demesini öğtina on bes gün süren nümayiş ve tereneceğine yolda insan gibi yürü zahürattan sonra istirahate çekile mesmi öğrensen daha iyi ederdin! cektir. Doğru söze ne denir? ÇELEBİZADE SAİT Muhtelif keşifleri ve ihtiralarile fenne ve medeniyete çok büyük hizmetler ifa etmiş olan Edison da, ölüme mâni olacak bir makine veya alet icat edemeden, her f ani gibi, göçtü. Dün, Vakit refikimiz, Edison'un ölümü münasebetile bir teklifte bulunuyor, Elektrik Şirketi bu büyük fen adamının ölümünden duyduğumuz teessürü izhar etmek için onun hatırasına hürmeten, dün gece şehriı bütün elektrik cereyamm bir dakika müddetle kessin; diyordu. Doğru söze ne denir? îran üzümleri Anvers'te îzmir tizümü diye satıhyor! tzmir 19 (Hu. Mu.) Belçika'dan tzmir'deki alâkadarlara gelen haberlere göre Anver» piyasasmda, memleketimize pek yabancı olmıyan bir kaç tüccar, fran üıümlerini tz • mir kutularma koymak suretile tzmiz üzümü namı altında satmakta • dırlar. Gayrimeşru olan bu tarzi hareketin mahsulümüze iras edeceği sararlar şunlardırı a tran üzümlerini tzmir diye satın alanlar, tzmir üzümlerinin kalite itibarile sukut ettiğine ve bin netice diğer memleketler mahsu lâtma tercih için ciddî bir sebep kalmadığına zahip olurlar. b tran üzümlerinin fiatlan dun olduğu için tzmir üzümlerinin umumî «Cotation» a zarar veriyor. Nitekim tzmir üzümleri fiatı son üç hafta zarfında hemen bütün piyasalarda tereffü ettiği halde Belçika piya sasmda hali tevakkuf ta kalmıştır. tzmir'e gelen mütemmim malu mattan anlaşıldığına nazaran Brüksel'deki Türkiye Ticaret mümes silliği ve maslâhatgüzarlığı bu mu ameleyi yapanlar hakkmda ciddî takibatta bulunmaktadırlar. îzmir ihracatı Son hafta zarfında ne ihraç edildi? tzmir 17 (Hususî muhabirimiz den) tzmir limanının 10 dan 17 tesrinievvel 1931 tarihine kadar ihracat f aaliyeti hakkmda tanzim kılınan istatistik neticesini berveçhi zir arzediyorum: Son hafta zarfında tzmir limanından vuku bulan arpa ihracatı: Bristol limanına 500,000 kilo, Anvers'e 193,000 kilo, afyon ihracı: Hamburg'a 4342, MarsHya'ya 1822, Vene • diğ'e 239 kilo, haşhaş tohumu ihracı: Roterdam'a 20820 kilo, akdarı ihracı: Marsilya'ya 36,400, Bristol'e 5330 küo, bakla ihracı: Marsilya'ya 202,000, Ceneve'ye 662,881 küo, halı ihracı: Hamburg'a 1881, Anvers'e 458, Marsilya'ya 3524, Amsterdam'a 2063, Kopenhag'a 3149, Trieste'ye 909 kilo, incir ihracı: Hamburg'a 771,325, Amsterdam'a 230,110, Bristol ve Liverpol'a 755,555 tskende riye'ye 19,469, Odesa'ya 50,000, Anvers'e 20,220, Trieste'ye, Venediğ'e 56,400, Marsilya'ya 105,522, meyan kökü ihracı: Marsilya'ya 100,710, mazı ihracı: Marsilya'ya 9982, palamut ihracı: Marsilya'ya 43670, Anvers'e 10,075, Burgaz ve Varna'ya 75259, Liverpol'a 43,085, tskenderiye'ye 54,210, tütün ihracı: Nevyork'a 412,426, Hamburg'a 88,695, Trieste'ye 49,787 kilo, üzüm ihracı: Hamburg'a 1,177,545 Glâs Kıbrıs rumları Ada'nın Yunanistan'a ilhakını istiyorlar Atina 19 (Hususî) Kıbrıs adasının merkezi olan Lefkuşe'den verilen habere göre Metro polit Kitiu efkârı umumiyeye tercüman olarak Kıbrıs Adasının Yunanistan'a iltihakını ilân etmiş ve ayni zamanda meb'usluktan is • tifa etmiştir. Kıbrıs parlâmentosunda bulunan diğer Yunan meb'usları da istifa ederek Ada'nın Yunanistan'a ilhakı hakkmda bir beyanname neşretmişlerdir. Kıbrıs'ın bütün şehir ve kasabalarında Ada'nın Yunanistan'a ilhakı hakkmda muazzam tezahurat yapılmaktadır. ko, Liverpol'a 462,205, Amsterdam ve Roterdam'a 855,405, Anvers'e 120,375, Köstence'ye 36,217, Mar silya'ya 108,571, Trieste'ye 345,527 kilo, palamut hulâsası ihracı: Ode sa'ya 300,000, Trieste'ye 14,770, Kalas'a 16,360, Bari, Brendizi'ye 23,545 kilodur. Muhtelif memleketlerden vaki olan siparişler durduğu için bundan böyle ihracatm tedricen azalması muhtemeldir. Karah'arışşarki maarif müdürlüp Ânkara'da Tıp Fakültsei açmak için teşebbüs Ankara 19 (Telefonla) An kara'da Tıp fakültesi derecesinde bir fakülte tesisi için Sıhhiye Vekâleti tarafından tetkikat îcrasına başlanmışlır. Mödafaai Millye Yekili Ânkara'da irlanda'da tedhiş siyaseti Durlin 18 (A.A.) Irlanda'da siyasî tethiş hsreketlerinin daha ehemmiyetli ve vehametli bir sekil altnati üzerine hükumet kanunu ecasi ile müemmen hakların muvakkaten tadili hakkmda meclise bir «umumî selâmet» kanun lâyihası tevdi et • miştir. Bu lâyiha meb'usan ve âyan meclisleri tarafından kabul edilmiştir. Aferin müskirat inhisarına Ses Kraliçesi geliyor Battıgından siiphe edilen on gemi Ottawa 19 (A.A.) Saint Laurent körfezinde bulunan ve denize açılmağa müsait vaziyette bulunan bütün gemilere gönderilen bir tel • sizde Quebec civarında Gaste sa • hiline doğru alelâcele gitmeleri ve bir fırtına esnasında batmıs »lmalarından korkulan on kadar bahkçı ge • misinin aramalan rica edilmiştir. lâkadar olmıyordu. Kimsenin üzerinde tevaffuk etmiyordu. Bana Biskra'da demiştin ki: «Bu kadın sergüzestçunun birisi • dir...» Halbuki, emin ol Filip, münasebetsiz hiç bir hal ve hareketini görmedim. Belki mazisi karanlıkhr... Fakat bugünkü hayatı bir çokları için nümune olmağa değer... Şayani takbih en ufak bir imasına, en zararsız bir bakışına, en kusursuz bir düşüncesine bile rastlamadım. Halbuki... Vaziyeti bunları yapmağa ne kadar da müsait değil mi Filip? Yapayalnız... Dul. Onun yerinde bir çok kadınlar bu vaziyetlerinden istifade etmek isterlerdi değil mi? Mazisi hakkmda neler anlattı? Harbi umumiden evvel Küba'da bir şeker kamişi dikicisi ile evlenmiş. Onu bir esir gibi kullanan, ona esir muamelesi yapan çok zengin bir adammış. Bir akşam bana sol kalçasındaki kırbaç yarasının izîni gös • terdi. Fakat Rozariyo, kendisini bir hayvan hırsile seven, arzu eden bu Zeppeün balonu seferi Friedrischaffen 18 (A.A. Zeppelin balonundan alınan bir telsizde balonun saat 6,30 da (Merkezî Av rupa saati) Juby burnunun hizasında bulunduğu bildirilmiştir. M. Brandi'nin Berlin seyahati Roma 18 (A.A.) M. Grandi'nin Berlin seyahati tarihinin 25 ve 26 teşrinievvel olarak tesbit edilmiş olduğu resmen bildirilmektedir. istikamette dalgaları yararak koşu • yor. Yanyana duran şezlonglanmıza uzanmış, ikimiz de düşünüyoruz. Lilâ hemen yarım taattenberi ağzını açmadı. Ne düşünüyorsunuz sevgilim?.. Rozariyo'yu. Ayrıdhğına o kadar mütees • sif misiniz? Lilâ tereddüt ediyor. Onüne ba • kıyor. Nihayet: Evet... Diyebiliyor. Bu kadını çok sevmiştim. Sıcak ruhunun çok tesirli ve ışıklı bir parlaması vardı. Ne garip tabiatli kadmdı, biliyor musun? Düşün bir kere, Filip, iste miş olsa idi, cazibesi, güzelliği ve müstesna vaziyeti ile erkekler arasmda hakİkî bir afet kesilebilirdi. Hiç süphem yok... Neler anlattı sana? Hali hazırda erkeklerden müteneffir görünüyordu. Cezayir'de beraber sokağa çıktığımız zamanlar, şurada, burada, rıhtımlarda, sokak Iarda dolaşırken hiç bir erkekle a Bir Yunan Viskonsolosuna su'kast Adis Ababa 18 (A.A.) Bir Ermeni, Yunanistan viskonsolosunu ruvelverle yaralamıştır. adamı seviyormuş. Havana civanndaki fidanlıklarında, sevişir, oynaşır ve vahşi hayvanlar gibi diş ve tırnak acılarından zevk alırlar, şeh vetlerini teskin ederlermiş... Bir akşam, her zamankinden daha azgın bir halde olan kocası onu çırıl çıp lak bir ağacın gövdesine bağlamış ve yerli zencileri dövmeğe mahsus kırbacı havalandırarak üzerine yürümüş... Akşamın alaca karanlığında bir silâh patlamış. Alnından kan sızan zalim kocası yere yıkılmış. Bir kaç dakika sonra koşuşan hizmet kârlar, iplerle ağaca sımsıkı bağlı kalan Rozariyo'yu baygm, onun ö nünde de kocasını ölü bulmuşlar. Kamışların arasına saklanan katilin kim olduğu bir türlü meydana çıkmamış. Rozariyo'nun âşıkı mı öldür müş? Hayır. Aşıkı yokmuş. Onu gizli gizli seven genç bir katırcıdan şüp he etmiş. Hatta Adliyeye baber de vermiş. Ancak cürmü sabit olmadığmdan mahkeme beraetine karar EDEBt TEFRİKA: 60 Kadif e alev MAVR1CE DEKOBRA'dan Beni sadece, yakmda tahakkuk edeceğinden emin olduğum akibetinizi temaşa zevkinden mahrum bırakmış olacaksınız. O kadar?.. Şu halde müsaade ediniz de bu akşamki veda merasiminden evvel size bir şey söyliyeyim... Şunu biliniz ki Filip, Lilâ'yı, esasen sıf ır olan nüf uzundan değil, fakat ciddî olan ve gün geç tikçe artmak kabiliyetini gösteren dostluğumdan uzaklaştırmakla, onu, yakmda muhtaç olması çok muhtemel bulunan şefkat ve muavene timden de mahrum bırakıyorsunuz... Bu son sözlerimi iyi düşününüz... Ve bir gün peşiman olmıyınız... Dükdoval vapuru, 10 mayts akşam saat 7 Muazzam gemi, günesin battığı vermiş... Dul kadın Rozariyo doğru gönderilmiş olmasına rağmen Lilâ'nın Nevyork'a gitmiş... Düşün bir kere, üzerinde müessir olmağa ve onu Nevyork'ta, bütün Amerikan mat Şomberg'le tekrar alâkadar etmeğe buatının, sütunlarını telli pullu baş uğraşmasın! Dostça olmıyan refa lıklarla süsliyerek aylarca hakkında kati esnasmdaki bu lutufkârlığı da yazı yazdıkları Havana cinayeti esdüşünce ve tahlillerimi şaşırtıyor. rarının kahramanı, neler yapmaz Bu acayip dostu, demek hâlâ, dı... Güzelliği ve cazibesile Rozariözlüyorsunuz? yo, orada, ne kurbanlar verirdi? Evet. Ona itimadım vardı. Bir Peki sonra ne olmuş?.. Daha felâkete maruz kaldığım takdirde yakın mazisi için neler söyledi ? yanımda bulunmasını isterdim. Enteressan bir şey anlatmadı. Lilâ susuyor. Biraz tevakkuftan Şeyhin evinde tanıştığımız zasonra: man nereden geldiğini söylemedi O da beni seviyordu. Hemde mi?.. çok. Söyledi. Milâno'dan geliyor Nereden biliyorsun? muş. Can sıkıntısından orada ses yıl Bilmiyorum. Hissediyorum. Hedızlarmdan şan dersi alıyormuş. pimiz hissimizle hareket eden mahLilâ'nın cevabı üzerine derin bir luklar değil miyiz? nefes aldım, Rozariyo bana yalan Erkeklerin vaktile hissede söylememiş. Lilâ'nın Bohemya'daki ' mediklerî bir çok şeyleri kadmların hatıralarını canlandırmamak için daha kolaylıkla hissettiklerini iddia verdiği söze sadık kalmış. Böyle bir kadın için heyret edilecek ketumiyet! ederler. Ben emin değilim; sen ne düşünüyorsun Lilâ? Orlik şatosunun hükümdarı tara Mabadi var fından yanımıza büyük elçi sıfatile