SEKiZiNCi SENE No. 2647 Sahip ve Başmuharriri •MMi**ı> | r İDAREHANESİ:^ '»ÜByaıııittütumije kâi^ısmda «lairci oahsosa Telgraf: İstanbuJ Cumhuriyet*? Ü »Posta kutusu: N° 246* | Başmuharrlr 122366 aş T h i müdürüi: 2323© Tahrir üdü hta*e «nudurü 22365. Matbaa XaO47 Cu m h u riy Gazi Hz. Dün akşatn Boğaz'da i bir tenezzüh yaptılar Reisicumhur Hazretleri dün geç vakte kadar sarayda isti rahat buyurmuşlar ve saat al tıda «Sakarya» motörile Bo ğaz'da bir tenezzüh yaptıktan sonra tekrar saraya avdet bu yurmuşlardır. CUMATESI 19 EYLUL 1931 ABONE ŞERAtTİ |MODDET:|TQRKİYEİÇ)N HA8İÇ İÇİN* 6 Aylıği j} 750Kr.thl450 3 AyJıgı f 400 Kr.ij »800 Seoeligi î «1400 Kr.« 2700 Kr.|: her'yerde" Türk tayyare postalan Ne vakit? Tâyyarecî Vecihi Beyi şimdi yaptnakta olduğu uçuş turnesine kim teşvik etti ise çok yerinde bîr iş yapmıştır. Vecihi Bey Karadeniz kıyıları boyunda kasabadan kasabaya uçarak dün Of'a varmıştı. Hatta orada inmek için kendîsine gösterilen yerin çamurlu olmasından tayyaresi ufak tefek hasar da görmüş. Gelen haberde bu ufak tefek hasarın orada tamir olunabileceği ve . önu müteakip Vecihi Beyin uçuş larına devam edeceği de ilâve olunuyordu. Hava nakliye vasıtaları için iniş ve çıkış yerleri mühimdir. tşte Of'ta Vecihi Beye gösterilen iniş sahasının bozukluğu bu hakikatin tezahürüne vesile teşkil etmiştir. Tayyareciliğin bu iptidaî hakikatleri böyle filiyatla teeyyüt ettikçe daha kuvvetli hakikat olurlar. Filiyatın bu yoldaki teyitleri içinse filen uçmağa ihtiyaç yardır. Uçmadan tayyarecilik ne öğrenilir, ne de memlekette taammüm edebilir. Sonra Nasrettin Hocanın yüzme öğrenmeden suya girmiyeceğim demesine benzeriz. Nasrettin Hocanın bu hikâyesini bilir misiniz? Hoca ufak bir ırmakta yıkanmak istiyerek suya girmiş, fakat biraz derince bir yerde ayağı yerden kesilince yüzmek bilmediği îçin boğulmak tehlikesi geçirmiş. Güçbelâ bu tehlikeyi atlatarak karaya çıkınca: Yüzme öğrenmeden bir daha suya ayak atmam! Demiş.Hikâyenin tuhafhğı şurada: Suya girmeden yüzme öğrenmeğe imkân olmadığı malum! Bunun gibi bizim de memleke • timizde ve milletimiz içinde tayyarenin faideli bir alet olarak iş görmeğe başladığını görebilmekliğimiz için uçuşlarm, bususile böyle sivil uçuşlarm çoğalmasi Iâzımdır. Artık tayyarecilik memleketimîzde her kesin yakından görerek ve hatta faidelerini görerek alışacağı ve daha ziyade seveceği bir alet ve bir meslek haline geçirilmelidir. Bu sütunları takip eden vatandaşlanmız, bu arzunun bizde hayli eski bir hasret olduğunu hatırlarlar. Sivil tay yareciliğin memlekette teessüsü için ötedenberi bu sütunlarda zaman zaman adeta yanık hasretler nev'inden şiddetli arzular gösteregelmişizdir. İlk mekteplere Çok fazla tehacüm var! Bilhassa Galatasaray lisesinin ilk kısmı 15 şube olarak açılıyor Ecnebi mekteplerinin ilk sınıf larına Türk talebe alınma • ması hakkın • daki kanunun bu sene tatbikı dolayısile ilk mekteple rimize ve bilhassa Galata • saray Lisesine bu sene fazla talebe hücu • Günden güne rağbet kazanan Galatasaray'ın merkez binası mu vaki olmuşruf maksadile mevcut mualHmlerden tur. Galatasara bir kısmınm açıkta bırakıldığı anLisesi ücret laşılmıştır. Bu vaziyette muallimlerin li olduğundan mesaisinin f azlalaşacağı ve talebeye bittabi buraya kâfi gelmiyeceği tahmin edilmektedaha ziyade dir. vaktü hali yeMeveut mualHmlerden 12 si murinde olanla kavelesini temdit etmiyerek mem • rın çocukları leketlerine gitmiştir. Bir kısnnnın müracaat et • mukavelesi temdit edilmiştir. mektedirler Bu Haydar B. Ankara'ya gitti sene bu mek tstanbul Maarif Müdürü Haydar tebin ilk kısmı 15 şube olarak Bey dünkü trenle Ankara'ya git • Müdürü Eaydar B. açılmaktadır. miştir. Haydar Bey Maarif Vekili İstanbttl Maarif B. Ie tstanbul muallim kadrosu ve Mektebin yeni kadrosu bir kaç mektepler hakkında görüşecekth*. gün evvel tebliğ edilmiştir. Bu sene Maarif Vekâleti bir çok muMevcude yeni şubeler ilâvesinden allimleri tstanbul Maarif Müdİriyeti dolayı fazla muallim tayini istenilmiş olmasma rağmen bilâkis tasar(Mabadi S üncü sahifede) Tıp Kongresi Salıya açılıyor Bu sene kongreyi Sıhhiye Vekili açacak Üçüncü Millî Tıp kongresi ayın 22 inci salı günü Ankara'da eski Türk Ocağı binasın da merasimle açılacaktır. Şim diye kadarki kongreleri fah rt reis olarak Resmimiz, Tevfik Rüştü Beyin Ankara'ya muvasalat.na dair bîr ıntİbadır. Başvekil Paşanın Atina'ya ne zaman hareket edecegİ henüz kat'iyetle tesbit edilmis değildir. M. Venizelos'un, İsmet Paşanın Atina olimpiyatlarında bulunmasını temin için Atina'ya hareketlerini 2 teşrinievvele talik etmelerine dair İsmet Paşa Hazretlerinden ricada bulundukları etrafmdaki haberi teyit edecek yeni bir malumat gelmemiştir. Şimdiki halde İsmet Paşa Hz. nin ve Tevfik Rüştü Beyin pazaresi günü şehrimize gelmelerne intizar edilmektedir. \ Havada konuşuluyor!.. * ••+*»» • . Yunus Nadi Beye göre son Darülfünun münakaşasınm mahiyeti nedir? İkide bir tazelenen Darülfü nun münakaşası, son günlerde Ghesun meb'usu Hakkı Tarık B. in, müessesenin ıslaha muhtaç olduğu etrafındaki makaleleri üzerine yeniden alevlendi ve ezelî karakedi, bu defa da Giresun meb'usu ile Darülfünun Emininin arasma girdi. (Cumhuriyet) i takip eden kariler, bu münakaşaların safhala rından elbette haberdardırlar. Hele dünkü nüshajnızda Muammer Raşit Beyin Hakkı Tarık Beye verdiği cevabı da okumamış değildir tabiî... O halde pekâlâ dikkat edilmiştir ki hakikatte ne Hakı Tarık B., Muammer Raşit Beyin zannettiği gibi «Darülfünun kapatılmah, yerine başkası kurulmalıdır!» Diyor. Ne de Muammer Raşit Bey, Hakkı Tarık Beyin zannettiği gibi «hayır, Darülfünun olduğu gibi kalsın, kıhna bile dokundurmam» diyor ve netice itibarile, Bütün bu gürültülere rağmen «şimdi biraz havada ve havaya konuşuluyor gibi geliyor.» Bu son cümleyi söyliyen Bas muharririmiz Yunus Nadi Beydir. Filhakika Yunus Nadi Bey bu günkü (Yeni Gün) de çıkacak makalesinde bu mes'eleye temas etmiş bulunuyor. Yunus Nadi Bey Muammer Raşit ve Hakkı Tarık Beyler arasmda büyük bir fikir farkı olmadığını söyliyerek Muammer Raşit Beyin: Darülfünun'un ıslahı için bir proje hazırlanacak, dediğine, Hakkı Tarık Beyin de «cyepyeni bir Darülfünun» tabiri ile tensik ve ıslah edilmiş bir Darülfünun kastettiğini sarahatle beyan et tiğine işaret ediyor. Yunus Nadi Beye göre: «Bizde bugünkü hal ve mevkii neden i baret olursa olsun elde bir Darülfünun bulunduğu cihetle şimdi olsa olsa onun ıslah ve ikmali mevzuu bahsolabilir. Islah ve ikmal hususunda müracaat olunacak usuller türlü türlü olabilse bile bu esasta ittifak eden adamlar arasmda ihtilâf kalmamış olacağına şüphe yoktur. (Mdbadi 3 üncü sahifede) Incir ve üzüm vaziyeti 931 rekoltesi geçen seneden azdır, fakat fiatlar çok iyi gitmiştir tzmir 15 (Hu Mu.) Bor sa kâtibi umu miliği bu seneki incir ve ü züm mahsulünün geçen sene ye nisbetle ne derece noksan olduğuna dair esaslı ve mukayeseli bir rapor hazırlamıştır. Geçen sene incir mahsulü, bu sene olduğu gibi 24 ağustos tarihinde ge! mişti. 24 ağustostan 31 ağus Başvekil tsmet Pş. Hz. actnak ta idi. Başvekil Sıhhiye Vekili Dr. Pş. nın pazar Refik B. veya pazartesi günü İstanbul'a av • det etmesi muhtemel bulunduğuna göre bu seneki kongreyi aslî reis Sıhhiye Vekili doktor Refik Beyin açması kuvvetle muhtemeldir. Kongreye iştirak edecek dcktorlar peyderpey Ankara'ya gitmektedirler. Kongrede asıl mevzu olarak ço • euk hastalıkları üzerinde meşgul of&flacak, dîğer mevat hakkında da serbest münakaşalar açılacaktır. Kongre münasebetile eski Türk Ocağında bir de yerli müstahzerat sergisi hazırlanmıştır. Küşadı kongre ile beraber yapılacak ve umumun ziyaretine arzedilecektir. Bu sergi evvelki kongrede çok muvaffak olmuştu. Bu defa da bir çok yerli ve ecnebi fhmalar, müstahzerat teşhir etmek üzere Ankara'ya mal sevketmekte • dirler. Üçüncü tıp kongresînin bu sene de memleket için hayırlı neticeler ala cağı ümit edilmektedir. ••••••••••• •••••••••• O kadar elzem bir şey ki biz her Hefasında onun bahsini yaptığımız zaman behemehal nazari dikkati celbederek nerede ise sivil tayya reciliğin hemen bizde de başlatılacağma inanırız, ve bekleriz. Ne yazık ki şimdiye kadar her bekliyişi miz boşa çıkmış ve her söylenişimizi büyük bir sükut ve hareketsizlik taİhracat üzümlerimiz kurutulmadar evvel potaslt suda kip etmiştir. jj temiOenirken Bize bu işte Tayyare Cemîyetimiz [ hayetine kadar olan yedi gün zar onayak olmak îcap eder gibi görütos tarihine kadar 7 gün zarfında fındaki satış 1535 kuruş arasından borsada muhtelir cinste 9517 çuval nüyor. Evvelce bu cemiyet bu yol 7512 çuvaldır, kıymeti 144,867 liraincir satılmış, 1 1 3 6 kuruş arasmidaki vazifesini neden yapmıyor didır. da muamele görmüştür ki bu mallaye hayret ederdik. Halbuki sonradan Eylul iptidasından onuncu günü rm vasatî fiat itibarile kıymeti öğrendik ki hareketsizlik yalnız akşamma kadar satılan incir 19,366 182,954 liradır. Tayyare Cemiyetimizden gelme • Gene geçen sene eylul iptidasından çuvaldır. 12 • 40 kuruş arasmdaı mektedir. Anlaşılan tayyareciliğin muamele görmüştür, kıymeti de onuna kadar olan 10 gün zarfında memlekette en güzel ve her cihetle en (408,045) liradır. 22,759 çuval incir 1040 kuruş aramükemmel şeklini tatbik edebilmek Şu vaziyete göre 24 ağustos ta • smda muamele görmüş, bunlarm da için biraz ağır almakta devam edirihinden 10 eylul 931 akşamma kavasatî fiat itibarile kıymeti 437,638 yoruz. Fakat bize göre tayyarecilidar, 17 gün zarfında 26,878 çuval inlira tutmuştur. ğin en mükemmel şekli ona bir an Geçen seneki şu vazîyet ve hesaba cir satılmış ve kıymeti de 552,912 evvel başlmaktan ibaret gibi görülira olarak tesbit olunmuştur. göre fncir mahsulünün borsaya gel nür. Bu mes'elede cidden gecik Geçen ve evvelki senelerdeki 17 diği 24 ağustostan 10 eylul 930 ak şer günlük borsa muamelâtı da pek miş olduğumuzu ve hâlâ gecikmekte şamına kadar olan 17 gün zarfında güzel ifade ediyor ki; incir ve üzüm 32,276 çuval incir 1040 kuruş aradevam ettiğimizi bir daha hatırlat mahsulü bu sene geçen seneye nis • sında satılmış ve kıymeti de (620,637) maktan kendimizi alamıyoruz. betle azdır, fakat fiatlar geçen se • lira olarak tesbit edilmiştir. Bizde tayyareciliğin iki şekli varnekinden daha iyidir. Şu umumî vadır: Biri memleketimizde tayyare • ziyete göre geçen seneye nazaran bu ciliğin her şubesinin tatbikini istiyen tncir bu senede 24 ağustos tarî • seneki incir satışlarında 5398 çuval, millî vaziyettir. Bizim itikadımızca hinde borsaya gelmişth. Ağustos ni • {Mabadi 3 üncü sahifedel millî tayyareciliğin kemali ancak IMIIIIIMMIIII linillllMIIIIIIIIIIIIIUIIIIimilllllllllllllllMMIIItlllllllllllllllinillllllliminiMIIIII I IIIIMIIIIIIIIIIUIIIII IIIIIIIIIIIIHIIIIIIIIII sivil tayyereciliğin tesis ve tatbi liğimiz Iâzımdır. Biz azamî istifade timizin geçit sahası olmasında mükile mümkündür. Hatta memleket edelim diye hiç istifade etmemekte lâhaza olunabilecek veya mülâhaza müdafaası noktasından da bu böydevam edip gidiyoruz. olunup ta refi tedbiri alınamıyacak ledir. Tayyarecilik hangi memlekette Türkîye üzerinden Avrupa • Asya hiç bir zarar mevcut olmadığı kanasivil olarak müteammim bir aletse tayyare seferleri yapılmasmı tecviz atindeyiz. Faidelerine gelince onlara brada en müessir silâh ta odur. Buedip etmemek veya bazı şartlarla hat ve payan yoktur. hun esbabını erbabı kolay takdir etahdit ve takyit eylemek mes'ele Bütün bu büyük mes'elelerin hal3er. Ierinde bizim noktai nazarımız dünline intizaren ilk sivil tayyare uçucuya tayyareciliğinin Türkiye üzerinTayyarecilik itibarile memle muz olan Vecihi Beyi ve onu uçuran den geçmesi memleketimiz için pek ketimizin ikinci vaziyeti burasının kuvveti burada bir daha alkışlarken büyük bir nimet olduğu ve her hangi artık başlanan bu yolda devam odünya tayyarecliği için geçit mıntavesvese ile bunu men veya tahdit kası oluşudur. Avrupa ile Asya aralunarak azamî inkişaf ve inşirah etmektense bilâkis kabul, terviç ve sında tayyare muvasalasının en tagösterilmeğe doğru gidilmesini yü hatta teşvik eylemenin pek yerinde Jbiî yolu Türkiye'dir. Bu tabiî vazi reğimizin bütün kuvvet ve hasretile olacağı merkezîndedir. Avrupa As bir daha temenni ederiz. yetten memleket için azamî men faatli placak surette istifade etmek , ya tayyare muvasalasına memleke» YUNUS NADİ Yeni Mısır Konsolosu dün geldi Mısır hü . . . kumetinin şeh rimizd eki konsolosu Abdurrahman Hakkı Bey Paris Mısır sefareti müs teşarlığına tayin edilmiştir. Mumailey hin yerine tayin edilen Pa Ahmet Hakkı B. ris Mısır sefareti ataşesi Ahmet Hakkı Bey dün şehrimize gelmişve vazif eye başlamıştır. ıınnnuımııiMiııııııııiMiııııııiMinııııııııııııiMiıııııııııııııııııııııııııımııııtııııııııııııııııııııııııııııııııııııiHiıııiMiııııiMiııııııııııııııııııuıııııııııııı Sesli Türk filimleri Dün avdet eden san'atkârlar iki yeni filmi metede ede bitiremiyorlar Nazmi Nuri B. in Ağzındaki bakla! Sanayi Birliği umumî kâtibi Naz mi Nuri Beyin bazı dairelerin yerli malı kullanmadıklarını iddia ettiği, fakat bunların hangi müesseseler olduğunu tavzih etmediği yazılmıştı. Nazmi Nuri Bey beyanatta buluna rak yerli mah kullanmıyan hiç bir resmî daire olmadığını, fakat bir fabrikamız sağlam kablo teli imal edip ucuz fiatla satmasına rağmen bu malzemeyi kullanacak imtiyazlı bir şirketin Avrupa'dan mal getirttiğini söylemiş ve «teşviki sanayi» kanunu mucibince bunun men'ini istemiştir. Bu seneki vaziyet Darülbedayi artistleri Um'bria vapurunun gövertesinde İlk sesli f ilimlerimiz Teşrinievvel sonlarında İstnabuFda gösterilecek Askerî Temyiz Mahkemesi Ankara 17 Askerî Temyiz mahkemesi erkânından Galip, Pertev ve Nihat Paşalar buraya gelerek işe baslamışlardır. dün kendisile görüşen bir muharrırimize filim ve seyahatleri hakkında şu izahatı vermiştir: « Bundan bir buçuk ay evvel tstanbul'dan ayrılmıştık. Çok iyi bir seyahatle Paris'e vâsıl olduk. Dünİ yanın en büyük filim stutyolarından «tstanbul Sokaklam V » çılar» filimlerinin sesli kısımlarım biri olan Klank film Topis stutyo ikmal etmek üzere Paris'e gidenDa larında «tstanbul Sokakları» nın sesli kısımlarım çevirmeğe başladık. rülbedayi artistleri dün Umbria vaFilmin sahibi olan İpekçi kardeşler purile şehrimize gelmişlerdir. mabadi 2 inci aahifedo San'atkârlardan büyük Befazat B.