2Haziran 1931 Ctankariyet SON TELGRAFLÂR Ingiliz Alman teması Alman Başvekili ve Hariciye Nazırı gelecek hafta Londra'ya gidiyorlar Londra 29 Alman Başvekili Brüning ile Alman Hariciye Nazırı Dr. Curtius'un gelecek hafta Londra'ya yapacakları ziyaretin programı tesbit edilmiştir. Misafirler haziranın beşinde bir Alman vapuru ile Southhampton'a gelecekler ve ayni günün ak şamı Londra'da Hariciye Nezaretinde şereflerine verilecek zi yafette bulunacaklardır. Cumartesi günü İngiltere'deki Alman'• lar için verecekleri resmi kabulden sonra otomobille Başvekilin sayfiyesine giderek orada M. Macdonald ile M. Menderson'a miilâki olacaklardır. Londra'ya pazar günü öğleden sonra avdet edeceklerdir. Pazartesi günü Buckingham sarayında kral tarafından kabul edileceklerdir. pazartesi akşamı Alman sefaretfinde İngiliz er • kânı hükmetile Londra sefaretierkânı için bir dine ve onu müteakıp suvare verilecektir. Dr. Brüning ile Dr. Curtrus salı günü Almanya'ya avdet edeceklerdir. Bu ziyaretin hedefi; her iki memleketi alâkadar eden mesail hakkında şifahî ve samimî bir noktai nazar taatisi • dir. İHEM Devairde 1,000 e yakın memur açıkta kaldı!. {Birinci sahijeden mabit) Malî seneye girerken NAL1NA MIH1IMA Acı gülüş! Mühim bir kesif Gemileri batmaktan kurtaracak bir icat Paris 31 (A.A.) <Halk Dostu» îsmindeki Fransız gazetesinîn verdiği bir habere göre Chermout Ferrand'Iı bir profesör deniz üstü ve denîz altı gemilerini, hatta deniz tayya • relerini bile suda batmaz bîr hale getirebilecek bir çare ve usul bulmuştur. Bu usulün Archimede düsturunu tadilen ve teairsiz bırak maktan başka bir şey olmadığı söylenmektedir. 29 ve 30 haziranda yapılacak tecrübe'.erde bahriye ve hava işleri nazırları da hazır bulunmağa muvafakat etmişlerdir. Fransız mucidrn iddiasına göre denizde seyrüsefer yapan gemile rin dahilini öyle bir tarzda aksama bölmek mümkündür ki her hangi bir kaza veya felâket hâdis olduğu zaman bu seb«p tesirsiz kalacağı için kaza veya felâketin önü alınmif olacaktır. Şayet bîr geminin teknesinde bir veya bir kaç rahne açılıverecek olsa bu deliklerden girecek su gemiyi denizin dibine göndermiyecek, fakat denizin sathından btraz daha asağı batırmakla kalacak ve geminin bir katı daima sudan yu • karda bulunacaktır. Bu suretle gemilerin üst katları dalgalar tara fından sarsılacak olsa bile yolcular ve tayfalar için korkusuzca banna • bilecek bir melce halini alacaktır. mur açıkta kalmıştır. Bunlar i çinde büyük memur olarak bir müfettiş ve iki müfettiş muavini vardır. İdare bütçesinde 500 bin liralık bir tasarruf yapılmıştır. Kadroda bir çok tebeddülât vardır. Birinci sınıf müfettişlerin maaşları 300 Hradan 250 liraya, 350 Iha alan müdürlerin maaşları 300 liraya, ikinci sınıf müfettinrişlerin maasları 250 Hradan 225 liraraya, üçüncü sınıfların 225 lira • dan 200 liraya ve dördüncü sınıflann 200 Hradan 175 liraya indirilmiştir. Müfettiş muavinlerinin maasları 120 lira olacaktır. Şu belerde muavinlik yerine kısım âmirlikleri ihdas edilmiştir. Bunların maasları 125 liradır. Maasları tenzil edilen memurlar bu gün almakta oldukları maasları, memurin kanunu mucibince, daha iki sene aynen alacaklardır. matbuatı dahiliye bürosuna da matbuat mümeyyizlerinden Muammer Bey memur edilmiştir. Ayın Tarihi mecmuası da tatil e dilmiştir. Gümrüklerde Gümrük idaresinde dünden itibaren yeni kadro tatbik edil meğe başlamıştır. Ve bu cümleden olarak 10 memur namzedinin vazifesine nihayet verilmiştir. Tahlisiye kadrosu Tahlisiye idaresi kadrosunda geçen seneye nazaran tebeddü lât yoktur. Bu sene bütçetinde bazı masraflardan tasarruf edildiği halde yüz bin lira kadar fazlahk vardır. Bu para ile üç yüz kuruşa kadar aslî maaşı olan ey • tam ve eramilin on seneliği birden verilerek idare ile atâkaları ke • silecektir. Tahlisiye umum müdürü Necmettin ve muhasebe müdürü Nazım Beyler İktisat Vekâletine izahat vermek üzere bu perşembe günü Ankara'ya gideceklerdir. Dün, bizim Müdürü Mes'u! M. Agâh, idare etmekte olduğu askeri tekaüt maaşı işlerine ait tomar to • mar mektupların arasına gömül müş, kan ter içinde bunları tasnif ile uğraşıyor ve fırsat düştükçe de züğürtlükten şikâyet ediyordu. Bu esnada hademe kendisine bir mektup getirdi. Arkadaşımız, mektubn okuduktan sonra, Tam yağh müşteriyi bulduni diye bastı kahkahayı! Sonra, ben bu kahkahanın es « babını sorunca mektubu uzattı. Bu, Beyoğlu'nun büyük bir mağaza sından gelmişti. Son moda kumaşlarının nefaset ve zarafetinden, fiatların ucuzluğundan bahsediyor va bir kostümün 90100 liraya yapıldığını, bir çift iskarpinin 1618 liraya satıldığını tebşir ederek mağazaya, her halde, bir defa uğraması rica ediliyordu. Agâh gibî ben de güldüm. Çim • kü bu zamanda böyle bir mektup, bizim gibi züğürt gazetecilere de • ğil, bir iki otomobil ve apartıman sahibî bahtiyar zamane zengininden maada, kimlere gönderilmîşs« muhakkak onlar da acı acı gülmüflerdir. Uykuda seyahat! Sairifilmenam bir kız nereleri dolaşmış! İzmir 1 Reşadiye'de Cami sokağında oturan Sabrî Efendinin kızı 17 yaşında Nuriye Hanım cumartesi akşamı çıplak bir halde ortadan kaybolmustur. A ile halkı geceyarısı Nuriye Hanımı evde aramışl&rsa da bulamamıslardır. Bunun ürerîne zabıtaya haber vermişlerdir. Zabıta nın taharriyatına rağmen kız gene bulunamamıştır. Nihayet dun ak • şak Nuriye Hanım yarı çıplak ve ayakları bere içinde, yorgun bir halde avlu duvarından ağlıyarak eve gelmiştir. Nuriye Hanım ağlıyarak annesine* « Hani geçenlerde bir dedeyi ziyaret etmiştik. Öraya gittim, geldim demiştir. Nuriye Hanım sairfilme nam olarak yarı üryan bir halde dolaştığı, sonra kendisine gelerek korkudan delirdiği zannediliyor. Kızcağızın bir felâkete uğramaması îhtimaline binaen yarın muayene edilecektir. îtalya ve Papalık Resmî münasebet gene gerginleşti Vatican 31 (A.A.) Vatican mehafili eyaletlerdeki katolikler aleyhinde vuku bulan hâdiselerin çok ttfthim bir mahiyeti haiz olduğunu söylemektedir. Roma'daki siyasî mehafil Papalık makamı île îtalya hükumeti arasında »iyasî münasebatm iade edilmiş olduğunu bilmemezlikten gelmektedir. Bir kaç haftadanberi M. Musolini Papa vekilîni artık kabul etmemeğe başlamış, İtalya'nın Papalık makamı nezdindeki sefiri de Vatican'ın siyasi makamlarile mutat temasla • rının arasını kesmiştir. Aciton Catholique teşkilâtmı vücude getirmiş olan 4 cemiyetin dağıtılacakları »öylenmektedir. Vatican 31 (A.A.) Papa Sale siens papaz mektebi talebesini nezdine kabul ederek şu nutku söyle • miştir: «Cebir ve şiddetin bizim için en kıymetli bir varlık mesabesinde olan Action Catholique teşkilâtını hır paladığı bir günün akşammda bizi teselli ettiniz. Gerçi lâzım gelen siyasî teşebbüslerde bulunuldu. Bununla beraber hiç bir şey Roma pisko • posunu itiraz sesini yükseltmekten ahkoyamaz.» Almanya'da bir altın madenî bulundu Beriin 31 (A.A.) Badische Press gazetesinin verdiği bir habere göre Ren nehri s&hilinde bir yerde senelerdenberi tetkikat ve taharri yat yapmakta olan bir altın yıka yıcısı bh altın madeni damarı keşf etmiştir. Bu damarm iki metre derinliğinde ve 50 santimetre kutrunda olduğu söylenmektedir. ıVekâlet kadrolarında Vekâletlerle müstakil idareler bir taraftan tasarruf etasına göre kadrolarmı hazırlamakla be raber ikmal edilenler de Heyeti Vekilede tetkik edilmektedir. Yeni kadroda Devlet Şurasın da mazbata kalemi müdürü Kâzım Beyle 13 memurun ve ve kâletlerde de bütün memur namzetlerinin vazbifelerine nihayet verilmiştir. Dahiliye Vekâleti, Po»ta ve Telgraf ve Emniyeti umumiye teşkilâtında tebeddül yoktur. Maliye Vekâletin'de de kimse açıkta kalmıyacaktır. tktisat Vekâletinde geçen sene teşkil edi len orman muhafaza memurlu ğu teşkilâtı lâğvedilmiştir. Uc retle müstahdem 400 orman muhafaza memurunun vazîfelerine nihayet verilmîştir. Matbuat mudürlüğti teşkilâtı lâğvedilmiş ve Hariciyede ka . lan ecnebi matbuat kalemi mii dürlüğüne Neşriyat kalemi mü dürii Safa Bey, Dahiliye kalemi mahsus müdürlüğüne raptedilen Taşdelen! Gazetler yazıyor: Taşdelen menv baı, yevmiye 40 ton kadar su vermek kabîliyetmde ise de bugün, yalnız 6570 damacana su alınabilmektedir ki bu da ancak 45 ton demektir. Bundan sonra yapılacak te« sisat sayesinde bu miktar, şhndilîk, 20 tona çıkarılacaktır. Halbukî bu 45 ton, yanî 6570 damacana su, Taşdelen namı altında İzmir'e ve Ankara'ya gönderilen sulardan çok az olmakla beraber, İstanbul'da da her nerede Istersenîs Taşdelen suyu bulursunuz. Ma > demki 45 ton *u, Ankara'ya, tz * mir'e ve İstanbul'a kâfi ve vafi ge» liyor, o. halde masraf ve himmet e • dip 45 tona 20 tona iblâğa ne ha • cet! Taşdelen suyu diye ne kadar çeşme, terkos ve sarnıç suyu içtiğimizî anladınız mı efendim? Muhassasati zatîyede Muhassesati zatiye muhasibi mes'ullüğü dünden itibaren f aa liyetini malmüdürlüklerine devretmiştir. Muhassatı zatiye memur larının ancak on biri Defterdarlığa yerleştirilebilmiştir. Müte baki otuz beş memur kadro haricinde kalmıştır. i Ankara Ingiliz Sefaretinde bir briç partisi Ankara 1 (Telefonla) Bugün saat S buçukta fngiliz sefiri Sir Corç Klark tarafından sefarethanede bh» briç partisi tertip edilmiş ve Başvekil İsmet Pş. Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Beyle bazı erkânı hükumet iştirak etmiştir. Açıkta kalacak Valiler Konya valisi İzzet, Aksaray valisi Ziya Beylerle tzmir valisi Kâzım Paşa, Bursa valisi Fatin, Kırşehir valisi Nazım, Nüfus u • mum müdür muavini Ramiz Beyler tekaüde sevkedileceklerdir. Adliye kadrosu bekleniyor tstanbul adliyesinin iki aylık muvakkat kadrosu beklenmek tedir. Yeni kadroda ceza hâkim leri arasında vâsi mikyasta te beddülât olacağı muhakkak addedilmektedir. Bundan başka Adliye erkânı arasında da mühim tebeddülât olacağı »öylenmektedir. Yaz tuf anı! Londra 29 İngiltere*mn cenup garbisinde, Gal kıt'asında ve Londra ile Manş denizinde senelerden • beri görülmiyen şiddetli fırtınalar olmuştur. Fırtına pazartesi günü kendisini hissettiren sıcaklık dalgası île başlamış, dün gece şiddetli gök gürültülerinî ve yıldırım düşmelerini takip eden tufanasa yağmurlarla nihayet bulmuştur. Fırtına tesirini en ziyade cenubu garbî ile Gal kıt'a • sında hissettirmiştir. Kardif'te yolları ve belediye dairesî de dahii olduğu halde bir çok evlerîn zemîn ka« tını su basmış, bir çok evlere yıldı • rım düşmüştür. Bazı yerlede sel köprüleri yıkmıs, yolları tahrip etmiş, dağiık mıntakalarda vukua gelen heyelânlar netîcesinde trenler işliyememistir. İımir'de de tarihi kitaplar satılıyor îstanbul'da satılan kıymetlî ev • rak hâdisesine benziyen bir hâdise de İzmir'de vaki olmuştur. tzmir Defterdarhğı son zamanlarda 40 bfn cilt Intabı satilığa çıkarmısttr. Bu kitapları» içinde çok eski ve kıymetli tarih kitapları bulunduğu soylemnektedir. Bundan başka Yu « nan'lıların bıraktıkları eski Yunan terihleri de bulunduğu rivayet edilmektedir. İstanbul kitapçıları bu khaplan satın almak üzere İzmir'e gitmiş » lerdir. 40 bin kitabın 500 liraya satılacağı söylenmektedir. maaş Darülfünuna hasrı hayat e • den müderrisler alacaklardı. Fakat teferrüat müzakere edilmeden bu mes'elenin müzakere edilmemeame karar verildi. Tabiatîle bizim de fikrimiz kabul edilemedi.» öğrendiğimîze göre Tıp Faküi • tesinin barem cetvelinin tadilini temennî îçin Ankara'ya göndereceğî heyetin izamından sarfı nazar edil' miştir. Fakülte noktai nazannı Maa< rif Vekâletine telgrafla bildirmekle iktifa etmiştir. radığını hissederdim. Kocam, karıya hâlâ müthiş bir surette tutkun olduğunu •« şayet kadın istese ona gen« koşup gideceğini kendisi de biliyordu, bunu biliyordu, fakat bunula beraber aile şerefinin ve sadeti endişesinin de bu pusuya bir daha dnşmemesî lüzumunu emrettiklermi d« ayrıca biliyordu... Gandüma'da madamın timsalî asla karışmamış bulunan bir muhft içinde yavaş yavaş nisyan başladı. Sekiz gün îçinde yüzünün rengi geldi. Yanakları doldu, gözleri ferinl buldu; uykusuna kavuştu. Havalar çok güzeldi. Birlikte, yaya olarak, çok geziniyorduk. Artık babasına imtisal etmek ve arazi ile meşgul olmak îstiyordu. Her gün cîvar köylerden birine kadar uzanı • yorduk. Sabahları fabrikada bulu nuyor, öğle sonlarını bana verîyordu, Ne yapmalıyız, biliyor mura • nuz? Yanımıza daima bir kitap alalım ve ormanlarda yüksek sesle okv« yalım. IMobadi MT) Ziraaf Bankası çöküyor mu? Ankara 1 Ziraat Bankası An • kara merkez binasında bazı çatlaklıklar olduğu ve binanın çökme tehlikesi karşısında bulunduğu hakkında verilen haber üzerinî bir heyet binanın temellerini tetkik etraiş ve binanın oturmak tehlikesi gösterdiğine dair şayani dikkat bir rapor vermiştir. Oturma asarı şimdiden tebariiz etmekte ve şimdiden kasa daircsinin kapısı kapanmamaktadır. Bankanın projesi bir ecnebi mimara yaptırılmış ve inşaatı Hols • man sirketi bir buçuk milyon liraya îkmal etmişti. Barka erkânı şir • kete müracaatle temellerin tahkimini istemiştir. Şirket binayı tah • kim edemiyeceğini, yalnız 2030 bin liralık bir tazminat verebileceğini söylemiştir. Banka bu miktar taz minatı kabul etmemiştir. Rasim Ali B. Fakülte Şurayı Devletc cevap gönderiyor Tıp Fakültesinden ihracma karar verilen Rasim Ali Bey Fakülte meclumin bu kararının kanuna muhalif bulunduğunu ve sırf şahsi garezlerle verildiğini iddia ederek Şurayi Devlete müracaat etmiş ve bu kararı verenlerden 30 bin lira zararı manevi Istemîştî. Şurayi Devlet Rasim Ali Beyin îctidasmı tetkik etmiş ve müddeaaleyh vaziyetinde bulunan Tıp Fakültesinin müdafaanamesini ve Rasim Ali Bey hakkında serdedilen iddîalann evrakı sübutiyesini Darülfünun E maneti vasıtasile Tıp Fakültesmden îstemistir. Bu cthetle Tıp Fakülte*i müderrisler meclisi bir kaç gün sonra fevkalâde bh içtima aktederek Şurayi Devlete verîlecek «evabı hazırhyacaktır. güzel, şuh bir kadına rastlasa ve ondan görünmez bîr bakışla beklediği işareti alsa, farkmda olmaksızın de. rakap şu f elsefesini değiştirir, ve bana karşı «bütün gün çalıştıktan sonra biraz hava almağa, yeni çehreler göremeğe, f ikrmi tenşite ihtiyacı ve hakkı olduğunu öne sürerdi. Yeni evlendiğimiz zaman, sev diklerimizin ne düşündüğünü ebe diyen örtmekte olan kafa taslarının kapali olmasını uzun uzun ve ıztı rapla düşünmüş olduğumu hatırla • rım. Halbukî şimdi, sevgilim elim den uçmuş gitmiş olduğu halde onu <s«ffaf olarak görüyordum. Daraban halinde bir takım nazik vea şebe kesmden mürekkep ince, hafif bir zar arasından şimdi bütün f ikirleri • ni.. zâflarını okuyordum. Hatırlarım ki bir aksam, yazıhanesinde bîr şey söylemeksizin onu iyice »üzmüştüm. Gülerek sormuştu: Ne düşünüyorsunuz ? Sizi sevmeseydim, gözürae nastl görünecektiniz, o hali görmeğe ve sizi o halde de sevmeğe çalışıyo • rum. Barem cetveli Fakülte noktai nazannı telgraf la bildirdi Darülfünun barem cetveli etra • fında dedikodular nisbeten hafiflemişrir. Hatta bîr çok Fakülteler baremin bu suretle tekrar suya düşmesînden korkarak bu mes'ele üzerinde münakaşa etmekten bîle ihthaz ediyorlar, Köprülüzade Fuat Beyin barem divanda kabul edildiği zaman ek • seriyet olmadığmı söylediğî yazıl • mıştı. Fuat Bey dün bhr muharrrri • mize demiştir kit « Ben divanda bu raes'ele mö • sakere edilirken ekseriyet hasıl olmamıştır demedim. Çünkö ekseri • yet olmayınca bîr karar vermenm imkinı yoktur. Yalnız biz Edebiyat Fakültesî namına divanda taraamen baska bîr tez teklif ettik. Bu teze nazaran en çok Aman ne karışık mes'ele! Barî bîr netice alabiliyor musunuz? Sizi o halde de sevmek netice sini mi? Hayhay... O akşam Gandüma'ya vaktinden evvel, gitmemizî teklif etti: Bizi Paris'te tutan bir sebep yok. Buranın işlerile orada da meş • gul olabilirim, sonra kır havası da Alen'e daha iyi gelir, annem yal nızlıktan kurtulur. Gitmemizde yalnız fayda var... Bu benim camma mmnet idi. O • rada kocam yalnız benim olacaktı. Biricik korkum kendisinin sı kılması îdi, fakat bilâkis orada ve cabucak toplandığını gördüm. Paris'te madamı kaybetmiş olmakla beraber şüphesiz beyhude, fakat sabit bir fikir kalıyordu. Telefon çaldığı za • man pek iyi tanıdığım insiyakî bir hareketi vardı ki, bunu silkip ata • mamıştı, orada beraberce her gez meğe çıkışımızda, onun en hafif ihtizazlarına dahi istidlâl kabiliyetini almış bulunmak kuvvetile, V. ye her tarafta tesadüf edivermekten korktnfunn, fakat ayni zamanda sene a Hâkimlerin intihabı Ankara 1 Hâkimlerin intiha • bile meşgul olan Temyiz heyeti mesaisini bitirmiş ve Eskişehir'e avdet etmiştir. Cumhuriyet'in tefrikası: 77 Yogoslavya'da feyezanlar Belgrat 31 (A.A.) SırbisUn'ın cenubunda fevkalâde şiddetli fırtıHariciyede... nalar hüküm sürmektedîr. İlhasao Ankara 1 (Telefonla) Fransız uiland mıntakasmda dereler sel have Yunan aef irlerî Harîcîye Vekilinî line gelmiş, sahilleri tahrip etrai* ayrı ayrı ziyaretle görüştüler. •e köyün evlermi sular alıp götür* Eski Franta ReUicumhuru müştür. Jandarmalar sulara kapı • evleniyor Paris 29 (A.A.) 68 ya&ında ol lan köylüleri bir kaç saat uğraştiktan sonra kurtarmışlardır. ma»ına rağmen henüz genç ve dinç Bir çok köprülerîn yıkıldığı ve görünen sabık Reisicumhur M. Doumünakalâtın münkati olduğu bildi • mergue'in yakında eski dostların • riliyor. dan bir hantmla evleneceğî şayidir. tulup çıkamamıştı. O derece meyus bîr hal almıştı kî, kaç kere gidip şu kadını görmek ve kocamı idare etmesini rica etmek fikrine düştüm; fakat bu o mertebe mecnunane bir hareket olacaktı ki, bir türlü cesaret edip îcra mevküne koyamadım. Bundan başka şimdi o» nun hakkında pek büyük bir kin ve gayız duymakta olduğumdan, o nunla, başbaşa kalınca, muvazene mi muhafaza edememekten, nefsime hâkim kalamamaktan korktum. Ona Tiyanj'larda tesadüf et mekte idik. Nihayet Filip mutadı hilâfına, oraya gitmekten feragat etti: Siz gidersiniz, dedi, bu suretle bir kırgınlık hissi filân da hasıl olmaz. Çünkü öyle bir hal haksız olur, Tiyanj kibardır. Fakat ben artık gidemem. Yaşım ileriledikçe kala • balıktan kaçmak ihtiyacı duyuyo • rum. Ateş başı, bir kitap ve siz, be • nim için ekanimi selâse, saadet artık bunlardan ibarettîr. Samimî söylediğini biliyordum. Gene biliyordum ki, §u sırada Yazan: Andre Morttva IKLIMLER Terceme eden: Haydar Rifat 28 mayıs Marecan caddesinde taam. Kora teyze semiz piliçleri, nadîde yemekleri arasında can vere cek. Tiyanj bir aralık yanıma gel di ve V. den bahsederek: Zavallı Marcena! Dedi, bir kaç haftadır neler çekiyorsunuz? An • Iamaz mıyım? Iztıraplar içindesmlz! Ne demek istediğiniz anlamı • yorum. Evet, onu hâlâ seviyorsunuz ? Ben reddettim. XXII Kırımızı defter burada bana Fi • lip'i o zaman gördüğümden daha vâzih ve kendine daha hâkim göster • mektedir. Ben öyle tahmin ediyo rum ki o aralık zekâsı hürriyetine kavuşmuş, fakat esir FUip içinde yuvarlandığı derinliklerden henüz kur 27 nisan Her an nef • shnizde bir murakabe yaparak, tecrübenin yanlış ve tehlikeli gösterdiği bazı fakirleri kafamızdan çıkar • mak lâzımdır. Meselâ: A Kadınlar vait veya ahdii peymen ile raptedilmiş olurlar. Yanlış. Kadmlarda ilmî bîr ahlâk yoktur; onlar; sevdikleri kimsele rin ahlâkile tahalluk ederler. B Ekmel bir kadın bulunur; onunla aşk... hissin, fikrin, gönülün müdahaîesi haricinde saf bir saadet silsileai teşkil eder. Yanlış. Birbirini seven iki vücut, birbirine palamarlaşmış iki gemiye benzer. Dalgalar onları sallar, sar • sar, birbirine çarpar, kaburgalar zedelenir ve inler.