SEKiZiNCi SENE No. 2539 Baçmubarrlrl VUIVlJS I ISJADl m j ' İDAREHANESh. • ff!i\unuunıuııi'\e laoismda tlairei maluusa : \fTelgraf: İstanbul Cumhuriyet 5 I Posta kutusu: N» 246 \ 8«?»"uharr»r 22366 Tahrlr müdürü ı 23236 Idare müdUrO 22365. Matbaa ^20473 mhuriy Fırka grupu içtimaında m llimmmillHIIIIIIHIHimimiHHIIIHHH IIIMIIIMIIIIIIIIHIIIIIMMIMIIIMIIMMIIIMIHIIIHHIIIIIIIIIIIIIIIIII MIHIIIIII ÇARŞAMBA 3 HAZİRAN 1931 ABO1ME ŞERAİTİ { MÜDDET: JTÜRKİYE İÇİN HABİÇ İÇftT r Seneliği : 1400 Kr. İ 6 Aylığı ! 7 5 0 | 3 Ayhğt 2700 Kr.f 1450 Kr.? İ IMfishası .her"*yerde * 5 Knmştar = Münhal Meb'usluklar Intihabatı Bügünlerde Yapılacak Yeni Türkiye Hakkında Mühim bir konferan^ Dostumuz ttalya devletinin An • kara sefiri Baron Porapeo Aloisi Cenapları tarafından merkezî Paris'te bulunan akademi diplomatik için hazırlanarak metni aynen La Republique'te neşrolunan bir konfe ran* Cumhuriyet'te de hulâsa e • dilmişti. Muhterem Büyük Elçi Hz. bu konferansında akademi diplomatik arkadaslanna ve o tarik ile bii tün dünyaya yeni Türkiye hakkında en doğru ve en esaslı fikirleri ver meğe çalışmış ve bizim takdirimîze göre bu mevzuda simdiye kadar hiç bir yabancınm varamadıği bir mükemmeliyet derecesile muvaffak ta olmuştur. tnkılâpçı Türkiye lehinde beynelmilel ehemmiyeti haiz pek kıymetli bir ve«ika olan bu konfe • ransı bu sütunlarda da tebarüz ettirerek onun muktedir mubdiine tesekkürlerimizi söylemeği bir vazife biliyoruz. Fasist Italya'nın inkılâpçı Türkiye nezdindeki sefiri mensup oldugu akademi diplomatikte bir konferans vermeğe davet olunduğu zaman söz mevzuu olarak yeni Türkiye'y» «ntihap etmîş ve bu mevzuun tezini ise (Türkiye Türk'Ierindir) hükmü teşkil eylemhtir. Filhakika Baron Aloisi Cenaplarının konferansı kendi • since bh* kanaat haline gelmiş olan bu tezi tafsil ve isbat eylemektedir. Bu hakikatin muktedir bir diplomat dili ile biitün dünyaya arz ve izahı elbette bizim için paha biçilemiye • cak kadar ehemmiyeti haiz büyük bîr dostluktur. Onun için Baron Aloi*i Cenaplarına memleketimîz ve milletimiz hakkında gösterdiği bu dostluktan dolayı biitün Türk'lerin derin memnuniyet ve minnet hislerile mütehassis olmaları tabiî bulunduğunu söyliyerek biitün memleke tin çükranlarına tercüman oluruz. Dünya harbinden sonra millî hayatlarına yeni cepheler veren iki komşu millet, Italya ve Türkiye, elbette yekdiğeri pek iyi anlıyan bir dostlukta dahi baska milletlere kıyas olanamıyacak kadar ileri gidecek lerdî. Muhtelif dedikodulardan sonra tahakkuk eden Türk Italyan anlaşması ve dostluğu bu hakikatin ifadesi olduğu gibi işte Baron Aloisi Cenaplarının yeni Türkiye hakkındaki konferansı dahi gene onun yeni ve parlak bir delilidir. Niçin Türkiye Türk'Ierindir? Çünkü burada asırların kendi ü zerine yığdığı tozlardan silkinerek bir taraftan eski yüksek medeniyetinin hamlelerini yeniden yakahyan, diğer taraftan bugünkü muasır medenîyetı biitün ruh ve esası ile kavrıyan yepyeni bir millet ayaklanmıştır da onun için. Baron Aloisi Cenapları nin konferansını işte böyle hulâsa etmek mümkündür. Biz dünyaya dün gelmedik. Biz bütün bir insanlık tarihi içinde bü yük hayaleti daima hal ve mevkie hâkim olarak yürüyegelmiş bir milletiz. Daha dün denilecek yakın bir zamanda Istanbul'a hâkim olduktan sonra ordularımız Avrupa'nın bağ nnda ve donanmalarımız Ak, Kara ve Kızıl denizlerin hepsmde idi. Baron Aloisi hatta daha yukarılara çıkarak tarihin perdelerini kaldırı yor ve Anadolu'nun pek kadim yerli Türk halkı ile İtalyan yarımadası Etrusques'lerinin münasebetlerine bile isaret ediyor. Tarihte bu kadar kıdem ve hüküm sahibi bir milletin ötedenberi çok büyük ve o nisbette de kuvvetli bir medeniyete istinat edeceği malumdur, ve millet esasen tarih demek olduğuna göre Baron Aloisi Cenapları yeni Türkiye'nin son kalkınmasında evvelâ bu kuv vetli ve yüksek medeniyetli eski Türk'lüğün uyanıp ayaklanmış ol ması âmilini buluyor. Baron Aloisi'ye göre Türk'lüğün Osmanh imparatorluğu devrindeki zâf sebebi dinin dünya islerine ka • rıstınlması ve Avrupa'nın yanıba • çında seriat ahkâmı ile yürümek isIIIIH IMIIIIIIIIIIMIIIIIIIIIIIIMIIII MllllllllllillllillllllllllllttflllMltll Cumhuriyet Merkez Bankası Ankara 2 (Telefonla) Fırka grupu bu sabah saat 11de Tekirdağ meb'usu Cemil Beyin riyasetinde toplandı. Evvelâ Başvekil Ismet Paşa kürsüye gele • rek borçlar mes'elesi etrafında simdiye kadar cereyan eden müzakeratm bir hulâsasını yaptı ve malum olan son safha hakkında mütemmim izahat verdi. Müteakıben Hariciye Vekili Tevfik Riiştii Bey Avrupa seyahati ve Cenevre konferansı hakkında uzun tafsilât verdi. Vekil bey Avrupa Birliği konferansından iyi intibalarla ayrıldığım, eyluldeki içtimaa tekrar istirak edeceğini söyledi. Bundan sonra terkos mes'elesi hakkında Dahiliye ve Nafıa vekilleri grupa îzahat verdi. Şükrü Meclis Riyasetine, Devlet Şurası Reisi Ismet Pş. borçlar mes'elesi, Ha. Vekili Cenevre konferanNusrat B. intihap edilmiştir sı, Na. ve Da. Vekilleri de terkos hakkında izahat verdiler duğunu anlattı. Nafıa Vekili Hilmİ Bey ter kos şirketi imtiyaz müddeti henüz hitam bulmadığından sebekenin satın alınarak İstanbul Belediyesine devri mu sammem bulunduğunu, uzun tetkikatın terkos suyunun içilemez halde olduğu neticesine vardığını söyliyerek: « Eski hükumet tarafından mukavelenamede büyük bir ha ta irtikâp edilmiş ve «irket o za man bazı kuyut ve şürut ile va ziyeti kurtarmıstı. Cumhuriyet hükumeti bu mes'eleyi esasından halledecek ve vaziyet pek yakında kat'î şeklini aiacaktır.» Demiştir. Fırka grupu hükumetin iza • hatını tasvip etmiştir. Terkos Şirketi su şebekesinin belediyeye devri takarrur etti Müessisler heyeti dün Meclisi İdareyi seçti Devlet Bankası meclisi idare azalıklartna intihap edilenlerden Ihsan Abidin B. Rete Nusrat B. Salih Vahit B. Niyazi Astm B. Dunku Ftrka Grupuna riyaset eden Tekırdağ meb'usu Cemtl B Kaya Bey beyanatında mes'elenin kökünden halledileceğini ve su şebekesinin İstanbul Beledi yesine devredüraek üzere bulun Ankara 2 (Telefonla) Cumhuriyet Merkez Bankası Meclisi tdaresmi intihap edecek heyet bugün eski Türk Ocakları mer *"cezi binasında toplandı. İçtimaa hükumet namına tayin edilen Şurayi Devlet Reisi Nusrat Bey riyaset etmis ve küşadı müteakıp intihabata geçilmiftir. Neticede hükumet namına riyasete Şurayi Devlet Reisi Nus • rat, azalığa sabık Trabzon meb'usu Şefik Beyler, kooperatifçiler (Mabadi 4 üncü sahifede) 1 6 , 0 0 0 metre irtif ada!. Hayatını tehlikeye k o y a n Belçika'lr âlim pek mühim kesiflerde bulundu Pr. Pikar'ın heyret ve takdir celbeden seyahati Brüksel Darülfünunu fizik lâbo • ratuvarı müdürü Profesör Pikar ile asistanı mühendis Kipfer'in cevvi havada insanların yasamadığı stratosphere mıntakasında fennî tetkikat icrası için bir balonla 16 bin metre irtifaa kadar yükseldiklerini ve ni hayet AIp dağları üzerinde bir glâsya üzerine indiklerini yazmıştık. Bu iki âlimin içinde mahsur bulunduklari kürevî tekneden baygın bir halde yere indikleri haber verilmis ise de bilâhare imdatlarina koşanlar tara fından burunîarımn bile kanamadığı görülmüstür. Fen uğruna hayatlarını feda edercesine büyük bir cesaret eseri göstrren bu iki âlimin muvaffakiyeti her tarafta büyük bir takdir uyandırmışti". Avrupa'nın her tarafından profesör ile asistanının hayatından kat'î iimit edildiği bir sırada, her ikisinin balonun içinden bitkin bjr halde, fakat dudakların daki tebessümü muhafaza ederek çıkmaları herkesi hayrette bırak mıştır. Profesör balondan çıktıktan biraz sonra gazetecilere su izahatı vermiştir: •< Seyahatimiz biraz uzun sür dü. Bunun sebebi fevkalâde hara retten balonumuzun suut kabiliye tinin fazlalaşması ve balonun on bin metre irtifadan nadiren aşağıya düştiyen otokratik bir devletin Av rupa ile bizzarure itilâf edememesidir. Bunun neticesi olarak Osmanh imparatorluğunun irihilalinde Türk'lük te büyük bir tehlikeye maruz kalmısken milletin eski ruhu ayaklanarak ortaya yepyeni bir vaziyet çıkarıvermişth*. Tarihin hakkını a lan bu hareket istikbalm anahtar • Iarını da elinde tutuyor. Millî hu dutları dahilinde müstakil Türki ye'nin varlığı silâh kuvveti ile te min olunduktan sonra derhal muasır medeniyetin bütün icaplarına intibak ta edilmiştir. Adeta yoktan varolmus denilecek Balonla 16 000 metre irtıjaa kadar çtkan te muhım kevflerde biuunan Bruksel Daruîfunununda Profesör Pikar Boğucu sıcaklar!.. Dün şiddetli sıcaklar yüzünden bunalan, hatta bayılanlar oldu . Dfln lsUn • bul'da tem muz aylarına mahsus boğu cu ve bunal • tıcı bir sıcak feüküm sürdü. tklime ve içinde bulundu ğumuz aya göre pek te tabiî olmıyan bu sıcaklık herkesi tazip etmiş, bol bol ter döktürmüş , hatta bazı mekteplerde küçük çocuk\ meb'usluklar fntihabata bügünlerde başlanacagı bildirildi Dün H. Fırkası umumî kâ • tipliğinden tstanbul idare heyeti riyasetine gelen bir tel • grafta münhal meb'usluklar için icrası mukarrer intihabatın bügünlerde yapılacağı ve gösterilecek namzetlerin ayrıca fırka teşkilâtına iş'ar edi leceği tstanbul'da da 4 münhal meb'usluk intihabı için mahallen lâzım gelen tedabirin simdiden ahnması bildirilmektedir. tstanbul Vilâyet idare heyeti intihabat etrafında hazırIıklara başlamıştır. mesidir. Nihayet öğleden sonra 5fl bin metre irtifada durabildik. Fa kat mevcut şeraiti cevviye dahilinde karaya inmek kabil olmadığını gö rünce gece sertliğine intizaı* etmeğe mecbur olduk. Karaya inişimiz pek tabiî bir şekildf oldu. Balondaki bütün alât ve edevat ve makinelerimiz olduğu gibi duruyor. Gece pek karanlıkti. Nerede bu • lunduğumuzu bilmîyorduk. Mevkiimizi tayin için sabah>>lmasını bek • ledik. Programımızı tamamen tatbika muvaffak olduk. Evvelce de haber verdiğimiz gibi 16 bin metre irtifaa kadar çıkabildik. Semanın stra tosphere mıntakasında pek lâtif bir seyahat yaptık. Arkadaşım ve ben biraz dar olan balonumuz içinde saatlerce etrafı tarassuî ile meşgul olduğumuz için, halimizden ve seya hatin müskülâtından sikâyet etmek hatırımıza bile gelmedi. Ben esasen muvaffakiyetimden hiç bir zaman (Mabadi 4 üncü sahifede) Damga pulu Yanlışlıkla postada kullanılan bir pul Dunku vcatjın tesınls kopru ustur.de sertlıp yatanlar. lann bayıldıklan görülmüçtür. Saat 17 ye kadar hava durğun geçti ve sıcak geceye kadar devam etti. Akşama doğru hava binnisbe serinlemiş, hafif bir poyraz rüzgârı esmeğe başlamıştır. Bu raevsimde gayritabiî olarak hüküm süren sıcakları ekseriyetle ak şam vakti esen şiddetli rüzgâr larm tadil eylediği mücerreptir. Dün, şerbetçi, dondurmacı dükkânları hararetten dilleri kuru (IIIIIIIMIIItllirilllllllllllll IIIIIIIUIIIIIII yan, vücutleri kavrulanlarla do •• lup taşıyoru. Bir amele bayıldı Saat 16 da Köprü'de Tahmil ve Tahliye motör dairesine mensup makinist Bandırma'Iı Hasan motör de prova yapmakta iken ha • vanın sıcaklığından ve benzinin fazla duman yapmasından mü tessir olmuş ve bayılmıştır. Et raftan yetişilmiş, Hasan güçhalle ayıltılmıştır. lllllllllllllHllllllllllilMIIHIIIIIIIIinilllllllllHllinillllllllllHIMtHIHnillHIHIIIIIMIimilHIIHmmilll Memlekete hizmet etmiş mütekaitler, sehit aileleri sokakta bekletilemez Idarehanemize >jelen mektupta postaca muhurlennıış ve kullamlmtş olan damqa pulu kadar göz kamaştıran bu hareketin istinat ettiği esas noktalar çok kuvvetlidir. Lozan konferansınâ kapî tüIâsyoriTarı kaldıran konferans de"mek mümkün ve belki daha muvafıktır. Yeni Türkiye kendi dahilinde hep bu zihniyete uygun olan teceddüt ve terakkilerini kimsenin hatırı için değil, belki kendi selâmeti için temin ve tatbik ediyor. Onun içindir ki çahşma sahasında daha yapıla cak çok şey bulunmasına rağmen artık bu davaya kat'iyen mahlul nazarile bakabiliriz: Türkiye Türk'Ierindir! YUNUS NADİ Perşembe günleri gazetemize dercolunan çocuk sahifesi ile alâ • kadar olan küçük karilerimizden biri Usküdar'dan bir. bilmece halli göndermiş ve bunu Usküdar'dan postaya vermiştir. Resmini gördüğünüz bu mektup zarfının üstündeki pul posta pulu değil, bir kurusluk IMaoad 4 üncü sahfede) r • Şekspir (Shakespeare) Yazan: CENAP ŞEHABETTIN Dun Fatıh Maliye tahsıl şubest onunde bekleşen mutekaıtlerden bir <jrup Yarınki nüshamızda Tekaüt, eytam ve eramil ma aşları tevziatı Muhassesati zatiye kaldırıldıktan sonra malmüdür lüklerine intikal etmişti. Malmü