28 Mart 1931 Cumhuriyet SON TELGRAFLÂR Bir çok yerlerde , M. Heryo itilâfın Bismark'm bile yapa müntehibi saniler intihap edildi! madığı bir eser olduğunu söylüyor «I • « Hükumet merkezine hücumî.. Almanya Avusturya itilâfı bir mes'ele oldu Intihabat Meb'usluk talipleri Ankara'yı istilâ etti! iBvrind sahifeden mabait) Eski ağızla Şöyle bir süzdüm geçen eyyamı maziden yana Her ocak efsane söylerdi hicaziden yana Şimdi yalnız bir kurultay kaidı Gazi'den yana Ağla ey dil, bak ta HamduIIahi raziden yana Bir vatanda kim temennisiz temennasız idi? Türk elmde Türk Ocağı öyle manasız idi Her zaman söylerdi gönlüm çünkü pervasız idi Ağla ey dil, bak ta HamduIIahi raziden yana * Tarümar etti bu yıl damlarda lâklâk beyleri Bertaraf oldu Ocaklar gitti oymak beyleri öyle işaret eylemek lâzımdı ancak beyleri Ağla ey dil, bak ta HamduIIahi raziden yana t Paris 26 (A. A.) M. Edouard Herriot, Ere Nouvelle gazetesinde yazmış olduğu bir makalede Al • manya Avusturya gümrük itilâfınm, bizzat Bismark'm bile tahak • kuk ettirmekten vazgeçmiş bulunduğu hakiki bir Zollaverein teşkil eden vahim bir hâdise olduğu ve bu itilâfın tensik ve Avrupa'nın vahdetini temin etmek için masuf olan bütün mesai ile kat'iyyen tearuz et • mekte bulunduğu mütaleasmı serdeylemekted ir. Londra 26 (A.A.) Avam ka • marasmda sir Austene Chamber • lain, gerek İnğiltere'nin ve gerek gümrük mütarekesi ve Avrupa birHği konferanslarına iştirak etmis olan diğer tnilletlerm Almanya • Avusturya itilâfı kabilinden bir iti • lâfın gizlice ihzar ve ani olarak kendilerine arz ve irae edilmesin • den dolayı şikâyette bulunmağa hakları olduğu mütaleasmı serdetmiştir. M. Chamberlain, bu itilâf namenin Cemiyeti Akvam meclisi • ne tevdii hususunda M. Henderson ile hemfikirdir. Zira Almanya Avusturya gümrük birliği projesi gayet mühim bir takım hukukî mes'eleler ortaya atmaktadır. Ve çünkü, Cemiyeti Akvam meclisi bir takım rouhtelif siyasî mes'elelerin de bu münasebetle mevzuu bahsolacağını hesaba katabüir. Ankara 27 (Telefonla) Dahiliye Vekâletine gelen malumata göre bir çok yerlerde münte • hibi sani intihabatı devam edi yor. Denizli'nin bazı kazalarında ve Vize'de intihabat bitmiş tîr. İstanbul intihabatı İstanbul müntehibi sani inti habatı için 163 sandık hazırlanmıştır. Fakat memurdan tasar ruf etmek için bazı mahallelerin bir yerde rey atraaları da düsü • nülüyor. Şimdiye kadar itiraz edenlerin miktarı 200 e baliğ olmuştur. tntihap 6 nisanda baş • lıyacaktır. İstanbul müntehibi sani inti habatı yapıhrken Fırkanm İstanbul teşkilâtı heyeti reisi Afyon meb'usu AH ve Tekirdağı meb'u*u Cemil Beylerin İstanbul'a gelerek intihabata nezaret edecekleri haber verilmektedir. Bilhassa İktisat Vekâletinin zi raat şubeleri rüesası hemen kâ milen meb'usluk talepnamesi vermislerdir. Talipler arasında iktisatçılar da vardır. Yeniden müracaat edenler arasında Şi malî Amerika Ticaret mümessiIimiz Kurtoğlu Faik, Orman müdiriyeti umumiyesi şube müdürlerinden Halil, Alâtı ziraiye şube müdürlerinden Aydın, Artşube müdürlerinden Ayden, Artvin ziraat müdürü Enver, ziraat müsavirlerinden Mehmet Ali Tayyar, mevadı rnüşteile şefi İsmail, eski İzmir ziraat müdürü Abidin, Haricî ticaret müdürü Avni, İstanbul Ticaret Odası raportörlerinden Ali Rıza, Bursa Ticaret Odası başkâtibi Nasih, Ankara'da Sebat eczanesi sahibi Muzaffer Beyler vardır. Sabık Adliye Vekili Refik Şevket Beyin de müracaat ettiği şayidir. Cumhuriyet Halk Fırkası İs • tanbul Vilâyet heyeti reisi Cev • det KerinifBeyin meb'usluğa intihabı kuvvetle muhtemeldir. Bu takdirde heyet riyasetile meb'usluğun telif edilip edilmiyeceği Fırka merkezi umumisinden tayin edilecektir. Yeni Meclise kalan kanunlar Ankara 27 (Telefonla) Üçüncü Millet Meclisinin dördüncü meclise devrettiği bellibaşlı kanunlar şunlardır: Arazi, ka • zanç, müsakkafat vergilerinin tadili kanunu, icra ve iflâs kanunu tadilâtı, valilere verilecek salâhiyetler, Divanı muhasebat teşkilâtı, Ziraat Odaları teşkilâtı, cemiyetler kanunu, telif hakkı kanunu, ormanlar kanunu, or • man muhafaza memurlarmın askerî teşkilâta göre tensiki ve bütün zabıtana bey unvanı veril mesi kanun lâyihaları. Ispanya'da grev Darülfünun talebesi polisle çarpışıyor Madrit 26 (AA.) Emniyeti umumiye müdürü istifa etmiştir. Madrit şehri darülfümralan fe • derasyonu grev ilânına karar ver miştir. Barcelone 26 (A.A.) Tale be, 24 saatlik bir grev yapraışlar, affı umumi lehinde bir nümayiş icrasına teşebbüs etmişler ve polisle müsademe eylemişlerdir. Polislerle vukubulan bu müsademede kırk el ateş edilmiş ise de ölen ve yaralanan yoktur. İngiliz kabinesi Liberaller müzaheret etmezse sukut edecekî Londra 26 (AA.) Liberal namzetleri cemiyetinin bu sabah devam etmiş olan içtimaında M. Lloyd George, mühim bir nutuk irat etmistir. tçtimaın hitamında liberaller bazı şerah altında hükumete umumî surette müzaheret edilmesi suretmdeki teklif üzerine hiç bir karar ittibaz etmemişlerdir. Cemiyet, bu işi parlâmentodaki liberal azaya bırak mıştır. Muhafazakârlarm tevbih takririnin çarşamba günü tevdi edilmesî muhtemeldir. M. Mac Donald, bu takririn reye konulması üzerine akalliyette kalacak olursa hükumetin istifa ettnen ve yeniden umumi intihabat icrası tavsiyesinde bulunması muhtemel olduğunu daha şimdideh işrap eylemiştir. , Fırkası Şişli nahiyesinde dün bir konser ve bir çay ziyafeti verildi Afyon inhisarı Kanun lâyihası yeni Meclîse devredildi Ankara 27 (Telefonla) Uyuşturucu maddelere ait olan lâyiha Sıhhiye Encümeninde intaç edilmişse de müzakeresi yeni Meclise kalmıştır. Bu kanuna göre munhasıran esrar istihsaline yariyan nebatatın zer'i memnudur. Müsaadesiz zeri yat yapılamaz. Ham afyondan yapılan tıbbî afyon ve diğer müstahzerat ile morfin, eroin ve mümasili maddelerin imal, istihsal, ithal ve ihracı inhisar altındadır. Kokain ve emlâhı da bu hükme tâbidir. Memlekette mevcut uyuşturucu madde imal eden müesseseler 6 ay zarfında stoklarını tasfiye etmek mecburiyetindedirler. Bir zaman bonjur dedikti sonra günaydın dedik Kaldı lâkin böyie sözler lehçemizde pek silik Şiveye gayret edince oldu cepler hep delik Ağla ey dil, bak ta HamduIIahi raziden yana * Hiç unutmam şöyle sorduradu, nedir Turan? diye Güldülerdi hep bana cahilce bir insan diye Ben de gülmüştüm içîmden hey gidi devran diye Ağla ey dil, bak ta HamduIIahi ra* ziden yana Kar yağarken bir otelden atiılardı GÂve'yi Anlamıştım sonra ben kimdir yiyen bu yaveyî Sormayın, ey kariim, siz bu insafsız beyi Ağla ey dil, bak ta HamduIIahi raziden yana * Ben de Türk'üra, ben de Türk neslindenim, lâkin yerim Baykal etrafı değil, ta Garbe git mek isterim Böyle perdaz eyledikçe asumanda şehperhn Ağla ey dil, bak ta HamduIIahi raziden yana Adana'da bir tevkif Adana 27 (Hususî) Müçteba Efendi zade şeyh Sami Ef. tarikatçüik töhmetile dün tevkif edilmiş•tnT"* "* Dunku musamerede 'bulu nanlardan bir grup Sanayi Bankasında Ankaar 27 (Telefonla) Hüseyin Cahit Beyin riyasetinde topla • nan Sanayi ve Maadin Bankası heyeti umumiyesi 930 hesaplarını tet kik ve 931 bütcesini kabul etmistir. Belçika Kralı Paris'te Parİs 26 (A.A.) Belçika Kralı, bugün saat 11,18 de, Reisicum hurluğunun hitammdan evvel M. Doumergue'e mücamelekârane hu • susî bir ziyaret yapmak üzere Paris'e gelmiştir. Pek sade bir şekilde seyahat yapmakta olan Kralı, Belçika'lılar ta • nımışlar ve kendisini şiddetle alkışlamışlardır. Pari» 26 (A.A.) M. Dou mergue, Belçika Kralı şerefine bir ziyafet vermisth. Paris 26 (A.A.) Belçika Kralı, saat 18 de Brüksel'e avdet etmistir. Çuvalların vergisi Ankara 27 (Telefonla) Un ve hububat ihraç edildiği zaman muamele vergisi alınmıyor. Fakat GümHik id^ersi bunların çuvallanndaa vergi almakta idi. İktisat Vekâleti çuvalların da muamele vergisinden muaf iyeti talebîni kabul etmistir. Yunan'ldar palamat alıyorlar İzmir 27 (Husıui) Yunan tacirlerinin bu yaz İzmir'e gelip ticarî vaziyeti tetkik edecekleri anlaşıIıyor. Yunan'lılann bizden palamut almaları takarrür etntiş gibidir. İzmir at yarışları İzmir 27 (A. A.) Yarış ve ıs lah encümeni ilkbahar at koşularının birinci bafta yarışları bugün Buca'da yapılmıştır. Birinci koşuda celep Rıza Ef.nin Zeybeği birinci, yüzbaşı Şevket Beyin Suzanı ikinci, yüzbası Hilmî Beyin Güleri üçüncü gelmişlerdh*. İkinci koşuda Evliyazade Refik Beyin Mespikeli birinci, Akif Be • yin Andronikosu ikinci, Tansin Beyin Nonası üçüncü gelmiştir. Üçüncü koşuda Fikret B. in Maltayı birinci, Ali Beyin Hadidi ikinci, binbaşı Ahmet Cevdet Beyin Küçiiğü üçüncü gelmistir. Dördüncü kosuda Ahmet Beyin Drokurtu birinci, Maraş meb'usu Mithat Beyin Strativ&ryu su ikinci, İzmir meb'usu Celâl Beyin Fo lespuaru üçüncü gelmistir. Beşinci koşuda Kâmil Efendinin Nasibi birinci, Tevfik Efendinin Sedası ikinci, Hüseyin Efendinin kıs • rağı üçüncü gelmistir. kus bir surette tefshe yol vardı. İlk defa olarak ruhumu ta içinden istiknah ve murakabe ediyordum: Karımdan ayrüacak mıynn? Mademki tabiatlerimizin uymak ihtimali ve binaenaleyh rahat yüzü görmem imkânı yoktur, çünkü onda beni roakul bir surette idare arzusu yok'tur ve olamıyacaktır, her biri mizin kendine mukadder olan ayrı bir köseye çekflmesinden başka ne yapılabilir? Çocuğumuz da olmamıştır. Bo şanma yegâne salim yoldur.» Buradan zihnimden karunı tanımadan evvel ne kadar basit, nasıl asude, mes'ut bir hayat geçirdiğim, nasıl bir itimat ile yaşadığım geçti. O zaman hayatımda belki büyüklük ve kuvvet yoktu, fakat hiç olmazsa tabiiHk ve tatlüık vardı. Oprejeyi kurar ve bunları düşünürken projemi tatbik arzusunda olmadığımı ve karımdan ayrı ola rak yaşıyamıyacağımı da seziyor dum. Yatağa girdiğim " " » « r bir yan dan öbür yana dönmekten baska bir şey yapamadım. Koynnlanmızı hesap ediyor, muhtelif manazın gö Dün C. H. F. Şişli nahiyesinde heyeti idare tarafından bir konser ve çay ziyafeti verilmiştir. Musamerede Kolordu ku mandanı Şükrü Naili Paşa, Vali muavini Fazh, Fırka idare he yeti reisi Cevdet Kerim Beylerle bir çok kibar zevat ve hanıme fendiler bulunmuştur. Konsere Istiklâl marşile baş lanmış, Madam Hege, Seyfettîn Asaf, Sezai Asaf Beyler tarafından güzel bir konser verilmiştir. Müteakiben hazirun çaya davet edilmiş, geç vakte kadar Şehir cazbandı ile dansedilmiştir. Fırka Şişli «ubesinin binası cidden çok güzel ve mükemmel surette tefriş edilmiştir. Genç liğin buraya celbi için her türlü tertibat alınmıştır. GÂVEİZALIM Merkez Bankası 15 NİSANA KADAR HİSSEJ KAYDINA DEVAM EDİLECEKj Beheri yüz liradan ibaret hisse senetlerinin bedeli bir senede taksitle Ödenecek Hisse senetlerine üç sene için yazde altı temettü vermeği hükumet tekeffül etmistir Hem kârlı bir iş yapmış, hem dej Türk parasının kıymetröi yükselt miş olmak için bu fırsattan îstifade ediniz. Yerli ve ecnebi bütun bankalann kişelerinde kayıt muamelesine devam edümektedir. İsfanbul Musul hattı Hint demiryolları aermühendisi Mister Molak'm Musul'a geldiği ve Kerküğ'e kadar işliyen demiryolu m n Erbil Musul'dan geçerek Nusaybin'de Haydarpaşa hattile bir Ieşmesi esaslarmı tesbit etmeğe başladığı haber veriliyor. Selâniğ'e gönderilen papazlar Geçenlerde Beyoğlu'nda uyguntuz bir eve gittikleri yazılan papazlar başpapazhk taraf tndan Selâni ğe gönderilmişlerdir. Haklarında dinî kararlar verileceği haber ve • rilmektedir. zümün önünden geçiriyordum. Beyhude! Fikir bir yere bu derece saplı olunca her şey boş! Dakika geliyordu ki, kendi kendime isyan ediyor, «neden başkalarmı bırakıp ta onun muhabbetine saplanıp kalasın?» Diyordum. Güzel midir? Evet, fevkalâde. Fakat onun kadar güzel ve ayni zamanda ondan çok zeki kadın mı yok? Halbuki bunda bir çok büyük kusurlar da var. Doğru söylemez; dünyada daha ziyade nefrete lâyik ne vardır? O halde? Kendimi ne • den kurtaramıyayım ? Bu esareti niçin yıkmıyayım ? O zaman bir yerde okuduğum bir fikre tebaan mes'ut bir neticeye varmak üzere şu sözler i tekrarlamağa başlıyordum: «Sen onu sevmiyorsun! Sen onu sevmiyorsun!». Bu sözün yalan olduğunu biliyor, fakat gene yüzlerce defa tekrarlıyordum. Evet, bu sö züm yalandı ve ben onu hâlâ esviyordum ve her zamankinden çok da fazla seviyordum; niçin oldu • ğunu bilmeden seviyordum. Dakika olayordu ki, guya bu şimdi yapılacak Wr ismiş gibi onun gft Polis mektepleri Hükumet bu sene Anadolu'daki bütün polis raekteplerini İstandul'a nakil ile fairleştirecek, ve programlarını son ihtiyaçlara göre tadil edecektir. Miithiş bir tayyare Nevyork 26 <A.A.) «Fokker» fabrikalarında yeni bir tip askeri tayyare inşa edilmektedir. Bu tayyare, içinde bulunan ve ağızlan tayyarenin kanatcarını tecavüz eden 4 mitralyöz vasıtasile dakikada 3000 kurşun atabilecektir. Tayyarenin azamî sür'ati, saatte 200 mil olacaktır. Cumhuriyet'm tefrikası: 27 Mareşal Pilsudski'nin vefatı Cberbourg 26 (A.A.) Maresal Pilsudskf yi hâmil olan torpito bu • raya gelmiştir. Maresal karaya cıkmamifbr. Müskirat fabrikaları Müskirat tnhisarı Türkiye'de mevcut hususî imalâtane ve fabrî kalan yavaş yavaş kendi idaresine almaktadır. Halen İstanbul'da 36 hususî müessese vardır. Bunlar da daimî kontrol albndadır. mesine müsaade ettiğime levmedi yordum, fakat acaba gitmiyeceksin deseydim, menedebilecek miydim? Sözüm, ve nihayet kudretim buna yetecek miydi? O zaman tahlil et • memiş olmakla beraber o bana mukadder ve zikudret bir kuvvet tarafından sürükleniyor gibi görün müş, yani neticeten bu tesiri yap • mıştı. Gözlerimin önünden esatir devirlerinin nimilâh kahraman kadınlarmın hayali geçmişti. Hisset • miştim ki yaptığmdan nefret ediyor, ve teessüfle yapıyor, ve yap« mamak elinden gelmiyordu. O gün bindiği trenin önüne geçip rayların üzerine yatsaydım, o gidip, yerinde, onunla buluşmak için henüz kalkmamış olan trende kalacak ve benim üzerimden, beni ezerek, parçalıyarak gene gidecekti... Sabaha doğru bunun bir tesadüf olduğuna ve böyle bir tesadüfün bir mana ifade edemiyeceğine ve karımın onun orada olduğunu belki de bilmediğine kendimi mandır • mağa çalıştım. Hem buna çalışıyor, hem yalan... yanlış bi akide için ça lıştığımı biliyordum. Bu halde iken dalmışııru Kendimi, Paris'te meb'usan meclisi civannda gezer «Srdün. Urfa'da ziraî vaziyet Urfa 27 (Hususî) Urfa'da mezruat cok iyidir. Suriye'ye buğday ve akdarı ibracab yapılmaktadır. Şimdiye kadar 250 ye sablan yünlerin fiatı da 325 kurusa fırlamışbr. Yazan: IKLIMLER Andre Moruva Tereeme eden: Haydar Rifat rak geçirmistim. İşte orada idi. Bu hakikat önünde kalbim bastanbasa yaralamp kanıyor, ve fikrim tama • men hafifliyerek açılıyordu. Eve döndüğüm zaman bütün geceyi ne yapacağımı düfünerek ge • çirdhn. Trene atlayıp Bretanya'ya düşmek? Avuçiçi kadar plâjda karımı bulmamak kabil değildi. Orada karımı müşaşa ve müsterih bir hayatta bulursam deli yerine geçecektun. Halbuki netice gene emniyet verici olmıyacaktı; çünkü Krozant'ın gelip gitmiş olması ibtimali yok muydu? Ve bunu akıl kabul etme mek kabil miydi ? Benim mevkiimde bulunacak adamlarm mariz hissiyatımn asıl derdi oradadır ki, hiç bir haj onları kökünden tedavi edemezdi; çünkü her bir hal ve h&diseyi ma Sokak eski usulde bir fenerle tenvir edümiştL İleriden giden bir adamı arkasından tanıdım, o idi. Cebhn * • den rövelveri çıkardım ve üzerine ateş ettim. Devrildi, üzerime bir hafiflik ve bir mahcubiyet geldi. Uyandım. Karımdan iki gün sonra bh mektup geldi; «hava güzel, kayalar gözel. Otelde ihtiyar bir hanımla ta nıştım, sizi biliyor; iami Madam Ju han'dır; Gandüma civarında evlerî var. Her gün bir kere banyo yapıyorum, sular ılık. Etrafta dolaşıyorum. Brhanyi'yi çok sevdim. Denizde gezdim. Bedbaht olmadığınızı ümit etmek isterim. Siz de eğleniyor musunuz? Geçen sab teyzenize yemeğe gittiniz mi? Miza'yı gördünüz mü?» Mektubun son cümlesi şu idi: «Sizi çok seviyorum, sîzi deraguş ediyorum, sevgilim.» Yazı mutat olan yazısından daha iri harflerle yazılmıştı. Beni zahimdar etmemek üzere bunlarla dört sahifeyi doldurmağa çalısmak maksadmı gütmüş Te W halde dahi doldurmak için çekmisti. geceyi de beraber geçirecekti. Seçtiği plâj, Morgat, Brest'ten pek u • zak değildi. Belki de Krozant ona gelecekti, motörlü bir kayığı ola caktı. Başbaşa kayalara gideceklerdi. Karımın böyle bir seyran esna sında tabiatin güzelliklerine ne güzellikler katacağını bilirdim. Şu dakikada benim de gözümden kaçmıyan şaşılacak şey bir taraf tan inleme ihtiyaçlarile kıvranırken, diğer taraftan içimde haşin bir ferab, a • bus bir inbisat duymakhğım idi. Kanma ait her mes'eleyi münevver ve berrak bir halde, adeta ec samı kesifenin ve mesafatın mave rasından tetkik edebilmek hususunda hasıl ettiğim istidat dolayısile o Bretanya sahillerine gitsem dediği zaman içimden Krozant orada ol • malıdır hükmünü vazflı ve kat'i ola